FETRETTE BUL RESULÜ

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

FETRETTE BUL RESULÜ

Mesaj gönderen Gariban »



FETRETTE BULUN RESÛLÜ

يَا أَهْلَ الْكِتَابِ قَدْ جَاءكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ عَلَى فَتْرَةٍ مِّنَ الرُّسُلِ أَن تَقُولُواْ مَا جَاءنَا مِن بَشِيرٍ وَلاَ نَذِيرٍ فَقَدْ جَاءكُم بَشِيرٌ وَنَذِيرٌ وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

"Yâ ehle'l-kitâbi kad câekum rasûluna yubeyyinu lekum alâ fetratin mine'r-rusuli en tekûlû mâ câenâ min beşîrin ve lâ nezîr, fekad câekum beşîrun ve nezîr, vallâhu alâ kulli şey'in kadîr:
Ey Ehli kitab! Peygamberlerin arası kesildiği, bilinemez hâle geldiği bir fetret zamanında bakınız size Rasûlümüz geldi, tatlı ve acı hakîkatleri size beyan ediyor, bize ne beşâretle sevindirecek bir müjdeci, ne ihtar ile gocunduracak bir inzarcı gelmedi demeyesiniz, işte size hem beşîr, hem nezîr bir Peygamber geldi, ve ALLAH her şey'e kadîrdir"
[Mâide Sûresi , (5/19)]

1. yâ ehle el kitâbi : ey Kitab ehli
2. kad câe-kum : size gelmişti
3. rasûlu-nâ : Resûl'ümüz
4. yubeyyinu lekum : size açıklıyor
5. alâ fetretin
(fetret) : kesintili dönemde
: (iki vak'a arasında geçen zaman)
6. min er rusuli : bir resûl
7. en tekûlû mâ câe-nâ : "bize gelmedi " dersiniz diye (dememeniz için)
8. min beşîrin : müjdeleyici
9. ve lâ nezîrin : ve bir uyarıcı olmadı (gelmedi)
10. fe kad câe-kum : fakat, oysa size gelmişti
11. beşîrun ve nezîrun : bir müjdeleyici ve uyarıcı
12. ve allâhu : ve ALLAH (c.c.)
13. alâ kulli şey'in : her şeye
14. kadîrun : kâdir, kudret sâhibi


Fıtr: Oruç açmak, iftar etmek. (C: Eftâr) Açıldığında baş parmakla şehadet parmağının arası. Karış.

Futr: (Fitre) Yaratmak, halk.

Fetur: Oruç açacak nesne. Yaratmak. Yarmak. İki parmağıyla kaşımak.

Fatr: Bir şeye başlamak. İcab eylemek. Yarık, çatlak. Yarmak. Yaratmak. Oruç tutanın orucunu açması.

Fetret:: Uyuşukluk, zayıflık. Vahy ve semavî hükümlerin sükûn zamanı olduğu için, iki peygamber-i zişan devirleri arasındaki zaman. Vukuu âdet halinde olan şeyin kesilme zamanı veya kesilmesi. İki vakıa arasındaki geçen zaman. Terakki ve teâli devirleri arasındaki hareketsiz, sükûnetli geçen devir.


Estağfirullah el Azîm.
Allâhumme salli ve sellim ve barik alâ seyyidinâ Muhammedin, abdike, ve nebiyyike, ve Rasûlike, ve Nebiyyi'l-ummiyyi, ve alâ âlihi, ve ehli beytihi, ve’s- sahbihi ve ummetihi.

Bu âyet-i kerimedeki Ehl-i kitab hitabı islam olanları da kapsamakla birlikte, yine ikili sistemi içinde harika şekilde gösterip tevhide işaret etmekte ve Rasûlullah Sallallâhu Aleyhi Ve Sellem'in Celâl nurlarını Cemâle döndüren özelliği ve SALL noktası oluşu açısından önemini hissetmekteyim.
Âyetin meallerine genelde peygamberlerin arası kesildiği fetret devrine işâret eden yorumlamalar katılmış.
Fakat fetret sakin kesretin çıkış noktası, OL-AN in tecellî MekAN'ı olmasın?
Fetrette bir Rasûl var içinizde Kûn ve feykûn, kazâ ile kader, mâhiyet ile meşiyyet, bâtın ile zâhir, Lâ ilâhe ile İllâ ALLAH , mânâ -madde ve tüm ikililerin arasında, Sırr-ı Sıfır Noktasında, çokluğun menba’ı ve menşe’i bir Rasûl sizlere beyân ediyor.
Bileliğinizden ayânlarınıza nakil hattını getiren ve sizi irsal edecek bir Rasûl, böyle bir fetrette, El-Fatır olan ALLAH celle celâluhunun size yaratırken fıtranızın merkezinde fıtraten size verdiği, yaradılış noktası bir Rasûl bize gelmedi demeyin çünkü o sizin içinizde, "fe kad câe-kum: oysa size gelmişti" yâni fıtraten sizde vardı o bir bilseniz, bu fetrette onun Nûrunu bir bulup ona SALL etseniz ya içinizden!..
O Nur ki sizin için “beşirin” dir mujdeleyicidir, sizi Rubûbiyet Şehâdetiyle Bile kılar.
Bâtıla karşı sizi inzar eder, HAKK'a şehâdet ile size tebşir eder.

Âyet içinde kullanılan "câe" kılmak, tecellî kelimesininde kökünde olan bir fiil köküdür ki burada bahsedilen tecellîdir yâni bu Nûrun tecellîsi olmasa siz şehâdet âleminde varlık sürdüremezsiniz.
Kalemin ucu olmasa Ressam nasıl çizsin resimleri.
Mürekkep yazıya nasıl dökülsün dolma kalemin ucu olmadan.
OL-AN nasıl OLacak o sizde "câe" ediyor, La'net ve Lütuf lâm'larını size Câe yapıyor, getiriyor, teCeLLî oluyor, bu tecellî mekanizmasının mekAN'ıdır o Resûl sallallâhu aleyhi ve sellem.
Fakat Lânete dâir inzar edici bir nezir ve lütufla tebşir edici bir beşirdir o.
Eğer ki onu bulursanız, bu Celâl’in bir lâm-ındaki “MiM” i bulsanız, Celâl --> Cemâl'e dönüşecek. İkİ-lik kalkacak.
Her şey Rasûli Seviyeye gelecek.
Ve bu olduğunda, Rasûl sizi İRSAL ettiğinde, ANlayacaksınız ki Kudret sâhibi El-Kadîr olan ALLAH celle celâluhu, KûN feyekûnda kudreti ile nasıl hükümlerini icrâ etmekte, ve küllî şeye nasıl kadîr olmakta.

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidina Muhammedin, abdike, ve nebiyyike, ve Rasûlike , ve Nebiyyi'l-ummiyyi, ve alâ âlihi, ehlibeytihi ve sahbihi ve ümmetihi.

Subhâneke Allâhumme ve bi hamdike, eşhedu en lâ ilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke ve etûbu ileyh.
ALLAH en doğrusunu bilir.
Es Selâm ve Sevgiyle
garibAN
Resim
Cevapla

“Kur'an-ı Kerim” sayfasına dön