HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
- Tahiri
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 09 May 2007, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
إِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍ
---“İnne azâbe rabbihim gayru me’mûn: Şüphesiz Rablerinin azabından emin olunamaz.” (Meâric 70/28)
---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Hiç kimse kendi ameliyle felâha eremez. Cennet sahibi olamaz.”
-Sen de mi ya Resûlullah?
-Evet, ben de... Ama Rabbim beni rahmetine garketmiştir.
(Sahih-i Buhari Cilt-12, 1918.)
--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; Ümmü A’lâ radiyallahu anhu’nun, Osman İbni Maz’un’un ölümünden sonra onu tezkiye için söylediği: “ALLAH (bu imânlı, tâatli) kuluna ikrâm etmez de ya kime ikrâm eder?” demesi üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a yemin ederim ki Ben ALLAH’ın bir peygamberi iken, Bana (ve size yarın)ALLAH tarafından ne muamele yapılacağını bilemem!” buyurdu.
(Buhârî, Cenâiz 3, Tâbir 13)
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
“Hepiniz ALLAH’a koşup sığının. Çünkü ben sizi O’nun azâbından açıkça korkutuyorum.”
Zâriyât sûresi (51), 50
فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
“Hepiniz ALLAH’a koşup sığının. Çünkü ben sizi O’nun azâbından açıkça korkutuyorum.”
Zâriyât sûresi (51), 50
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- YA HAY
- Dost Üye
- Mesajlar: 70
- Kayıt: 18 Eyl 2011, 08:15
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
قُلْ إِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَمَن كَانَ يَرْجُو لِقَاء رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ أَحَدًا
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).
"De ki ben sırf sizin gibi bir beşerim ancak bana şöyle vahyolunuyor: İlâhınız ancak bir tek İlâhdır, onun için her kim râbbının lıkasını arzu ederse salih bir amel işlesin ve rabbının ıbâdetine hiç bir şirk karıştırmasın"
(Kehf 18/110)
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).
"De ki ben sırf sizin gibi bir beşerim ancak bana şöyle vahyolunuyor: İlâhınız ancak bir tek İlâhdır, onun için her kim râbbının lıkasını arzu ederse salih bir amel işlesin ve rabbının ıbâdetine hiç bir şirk karıştırmasın"
(Kehf 18/110)
Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor.
- YA HAY
- Dost Üye
- Mesajlar: 70
- Kayıt: 18 Eyl 2011, 08:15
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي
---İnnenî enallâhu lâ ilâhe illâ ene fabudnî ve ekîmi's-salâte li zikrî.: Muhakkak ki ben, yalnızca ben ALLAH'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.
(Tâ Hâ 20/14)
Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor.
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖى حَاجَّ اِبْرٰهٖيمَ فٖى رَبِّهٖ اَنْ اٰتٰیهُ اللّٰهُ الْمُلْكَ اِذْ قَالَ اِبْرٰهٖيمُ رَبِّىَ الَّذٖى يُحْيٖ وَيُمٖيتُ قَالَ اَنَا اُحْيٖ وَاُمٖيتُ قَالَ اِبْرٰهٖيمُ فَاِنَّ اللّٰهَ يَاْتٖى بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَاْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذٖى كَفَرَ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِى الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ
E lem tera ilellezi hacce ibrahime fi rabbihi en atahullahul mulk, iz kale ibrahimu rabbiyellezi yuhyi ve yumitu kale ene uhyi ve umit, kale ibrahimu fe innellahe ye'ti biş şemsi minel meşriki fe'ti biha minel mağribi fe buhitellezi kefer, vallahu la yehdil kavmez zalimîn.
Baksana ona: O, kendine Allah meliklik verdi diye İbrahime rabbı hakkında huccet yarışına kalkana, İbrahim ona «benim rabbım o kadirı kayyumdur ki hem diriltir hem öldürür» dediği vakit «ben diriltirim ve öldürürüm» demişti, İbrahim: «Allah güneşi Meşrıktan getiriyor, haydi sen onu Mağribden getir» deyiverince o küfreden herif dona kaldı, öyle ya: Allah zalimler güruhunu muvaffak etmez.
[Bakara , (2/258)]
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ
Rabbulmeşrikayni ve rabbulmağribeyn: Hem iki Meşrikın rabbi hem iki Mağribin rabbi [Rahman , (55/17)]
Ya Nemrud bırak oldurup diriltirim diyerek kibirlenmeyi , benim Rabbim O ki Hem iki Meşrikın rabbi hem iki Mağribin rabbidir. Şems’i hem zahirden hem batindan doğurup batirandir. Kiminin kalbinden iman/hakikat güneşi doğar kiminin de doğmaz. Magribten güneşi doğdurmak kıyamet âlametidir. Ölüm ve doğum bir kapının iki yüzü. Olum de kıyamet-i sugra’dir. Güneşe sırtını dönen gölgesini takib eder. Sen iman güneşine sırt dönmüş kibirlenmekte ve benlik gölgenin peşinde gitmektesin, Kâbeye sırtını donmuş kıbleden bahsediyorsun, güneş diğer taraftan nasıl doğar düşünmüyorsun ? Güneş mi dönüyor, dünya mı dönüyor ey Nemrud? Su aklını bir ters çeviriver de kalbindeki iman güneşi bir doğuversin? Bunu yapabiliyormuşsun bak? Dünyayı çevirmek elinde değil ama kıbleni döndürebilirsin . Yapamıyorsun kibirlenip duruyorsun? Doğdursan ya hayyı kalbinden. Sen daha kendi ölüne YâSîn okuyamıyor ve diriltemiyor ve hakk güneşini küfrederek gömerken, kendi nefsine zulm ederken, kendi kalb kuyunu kazmayarak ab-ı hayatını aramıyorken, neyi diriltip öldürmekten bahsediyorsun, Rabbine karşı bu kibrin ne dir? Hangi “Ene” den bahsediyorsun?
ALLAH DOĞrusunu bilir...
garibAN
E lem tera ilellezi hacce ibrahime fi rabbihi en atahullahul mulk, iz kale ibrahimu rabbiyellezi yuhyi ve yumitu kale ene uhyi ve umit, kale ibrahimu fe innellahe ye'ti biş şemsi minel meşriki fe'ti biha minel mağribi fe buhitellezi kefer, vallahu la yehdil kavmez zalimîn.
Baksana ona: O, kendine Allah meliklik verdi diye İbrahime rabbı hakkında huccet yarışına kalkana, İbrahim ona «benim rabbım o kadirı kayyumdur ki hem diriltir hem öldürür» dediği vakit «ben diriltirim ve öldürürüm» demişti, İbrahim: «Allah güneşi Meşrıktan getiriyor, haydi sen onu Mağribden getir» deyiverince o küfreden herif dona kaldı, öyle ya: Allah zalimler güruhunu muvaffak etmez.
[Bakara , (2/258)]
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ
Rabbulmeşrikayni ve rabbulmağribeyn: Hem iki Meşrikın rabbi hem iki Mağribin rabbi [Rahman , (55/17)]
Ya Nemrud bırak oldurup diriltirim diyerek kibirlenmeyi , benim Rabbim O ki Hem iki Meşrikın rabbi hem iki Mağribin rabbidir. Şems’i hem zahirden hem batindan doğurup batirandir. Kiminin kalbinden iman/hakikat güneşi doğar kiminin de doğmaz. Magribten güneşi doğdurmak kıyamet âlametidir. Ölüm ve doğum bir kapının iki yüzü. Olum de kıyamet-i sugra’dir. Güneşe sırtını dönen gölgesini takib eder. Sen iman güneşine sırt dönmüş kibirlenmekte ve benlik gölgenin peşinde gitmektesin, Kâbeye sırtını donmuş kıbleden bahsediyorsun, güneş diğer taraftan nasıl doğar düşünmüyorsun ? Güneş mi dönüyor, dünya mı dönüyor ey Nemrud? Su aklını bir ters çeviriver de kalbindeki iman güneşi bir doğuversin? Bunu yapabiliyormuşsun bak? Dünyayı çevirmek elinde değil ama kıbleni döndürebilirsin . Yapamıyorsun kibirlenip duruyorsun? Doğdursan ya hayyı kalbinden. Sen daha kendi ölüne YâSîn okuyamıyor ve diriltemiyor ve hakk güneşini küfrederek gömerken, kendi nefsine zulm ederken, kendi kalb kuyunu kazmayarak ab-ı hayatını aramıyorken, neyi diriltip öldürmekten bahsediyorsun, Rabbine karşı bu kibrin ne dir? Hangi “Ene” den bahsediyorsun?
ALLAH DOĞrusunu bilir...
garibAN
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
قَالُوا سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلٖيمُ الْحَكٖيمُ
Kalu subhaneke la ilme lena illa ma allemtena, inneke entel alimul hakîm.
Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler [Bakara Suresi, (2/32)]
Kalu subhaneke la ilme lena illa ma allemtena, inneke entel alimul hakîm.
Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler [Bakara Suresi, (2/32)]
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِن بَعْدِ ذَلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
"İllâllezîne tâbû min ba’di zâlike ve aslehû, fe innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun): Bundan sonra tövbe edip ıslâh olanlar (düzelenler) hariç. Muhakkak ki Allah, Gafûr’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (Rahîm esmâsıyla tecellî edendir)"(NÛR24/5)
"İllâllezîne tâbû min ba’di zâlike ve aslehû, fe innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun): Bundan sonra tövbe edip ıslâh olanlar (düzelenler) hariç. Muhakkak ki Allah, Gafûr’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (Rahîm esmâsıyla tecellî edendir)"(NÛR24/5)
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
(TEVBE suresi 24. ayet) (Resmi:9/İniş:113/Alfabetik:104)
قُلْ إِن كَانَ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُم مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُواْ حَتَّى يَأْتِيَ اللّهُ بِأَمْرِهِ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ
Kul in kane abaüküm ve ebnaüküm ve ihvanüküm ve ezvacüküm ve aşiratüküm ve emvalü nikteraftümuha ve ticaratün tahşevne kesadeha ve mesakinü terdavneha ehabbe ileyküm minallahi ve rasulihi ve cihadin fi sebilihi fe terabbesu hatta ye'tiyallahü bi emrih vallahü la yehdil kavmel fasikiyn
De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.
قُلْ إِن كَانَ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُم مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُواْ حَتَّى يَأْتِيَ اللّهُ بِأَمْرِهِ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ
Kul in kane abaüküm ve ebnaüküm ve ihvanüküm ve ezvacüküm ve aşiratüküm ve emvalü nikteraftümuha ve ticaratün tahşevne kesadeha ve mesakinü terdavneha ehabbe ileyküm minallahi ve rasulihi ve cihadin fi sebilihi fe terabbesu hatta ye'tiyallahü bi emrih vallahü la yehdil kavmel fasikiyn
De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنتُمُ الأَعْلَوْنَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Ve la tehinu ve la tahzenu ve entumul a'levne in kuntum mu'minîn.
Fütur getirmeyin ve mahzun olmayın daha yükselecekken sizler, gerçek mü'minlersiniz [· ÂLİ İMRÂN , (3/139] ]
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz(azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bil mu’minîne raûfun rahîm(rahîmun).:Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.(Tevbe süresi (9/128)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا
İnnâ hedeynâhus sebîle immâ şâkiran ve immâ kefûran.:Muhakkak Biz ona (doğru) yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör kafir!(İNSÂN (DEHR) (76/3)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
قُلْ إِنَّ الْمَوْتَ الَّذِي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَإِنَّهُ مُلَاقِيكُمْ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Kul innel mevtellezî tefirrûne minhu fe innehu mulâkîkum summe turaddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdeti fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).:De ki: «Haberiniz olsun, o kaçıp durduğunuz ölüm, mutlaka gelip size çatacaktır; sonra O, bütün görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz de O size neler yaptığınızı haber verecektir.»(CUMA) (62/8)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَّكَ مِنَ الْأُولَى
Ve le'l- âhıratu hayrun leke mine'l- ûlâ.:Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.(DUHÂ) (93/4)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
يُثَبِّتُ اللّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ وَيُضِلُّ اللّهُ الظَّالِمِينَ وَيَفْعَلُ اللّهُ مَا يَشَاء
Yusebbitullâhullezîne âmenû bil kavlis sâbiti fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhırati, ve yudıllullâhuz zâlimîne ve yef’alullâhu mâ yeşâu.:Allah iman edenleri hem dünyada, hem de ahirette değişmeyen sözle sağlamlaştırır. Haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah, ne isterse onu yapar.(İBRÂHÎM 14/27)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا
İnne meal usri yusrâ(yusran).:Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!(İNŞİRÂH 94/6)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
قُلْ صَدَقَ اللّهُ فَاتَّبِعُواْ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
Kul sadakallâhu fettebiû millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).:De ki: «Allah doğru söylemiştir. O halde Hakka tapan bir hanif olarak İbrahim'in dinine uyun; o hiçbir zaman Allah'a ortak koşanlardan olmadı.(ÂLİ İMRÂN 3/95)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْءًا وَأَقْوَمُ قِيلًا
İnne nâşiete'l- leyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kîlâ (kîlen).:Çünkü gece neşesi, hem daha dokunaklı hem de deyişçe daha sağlamdır.(MUZZEMMİL 73/6)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ
Kellâ lev ta’lemûne ilmel yakîn(yakîni).: Öyle değil, kesin olarak bilseniz,(TEKÂSUR 102/5)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
وَلَا أُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ
"Ve lâ uksimu bin nefsi'l- levvâmeti.: Yine hayır, yemin ederim o sürekli kendini kınayan nefse."(KIYÂME 75/2)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ
"Ellezî cemea mâlen ve addedehu.": "ve bir mal toplayıp hep onu sayana!"(HUMEZE 104/2)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ
"Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kablel gurûb(gurûbi).": "O halde onların laflarına karşı sabret ve Rabbini güneş doğmadan önce ve batmadan önce hamd ile tesbih et!"(KAF 50/39)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
وَالْوَزْنُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Vel veznu yevme izinil hakk(hakku), fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).:: " O gün (amelleri tartacak) terazi haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır."(A'RÂF 7/8)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
يَا بَنِي آدَمَ قَدْ أَنزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَارِي سَوْءَاتِكُمْ وَرِيشًا وَلِبَاسُ التَّقْوَىَ ذَلِكَ خَيْرٌ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللّهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ
Yâ benî âdeme kad enzelnâ aleykum libâsen yuvârî sev’âtikum ve rîşâ(rîşâen) ve libâsut takvâ zâlike hayr(hayrun), zâlike min âyâtillâhi leallehum yezzekkerûn(yezzekkerûne).:: "Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Hayırlı olan, takva elbisesidir. İşte bu(nlar), Allah'ın âyetlerindendir, belki düşünüp öğüt alırlar."(A'RÂF 7/26)
- tahaakb
- Özel Üye
- Mesajlar: 1312
- Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Yusebbihu lillâhi mâ fî's- semâvâti ve mâ fî'l- ardı'l- meliki'l- kuddûsi'l- azîzi'l- hakîm (hakîmi).: "Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sâhibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan ALLAH'ı tesbih eder."(Cumâ 62/1)
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5155
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 2
فَإِذَا انشَقَّتِ السَّمَاء فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِ
---"Fe îzen şakkati’s- semâu fe kânet verdeten ked dihân (dihâni).: Gökyüzü yarılınca, işte o zaman, erimiş yağ (rengi) gibi kırmızı bir GÜL haline gelmiştir.” (Rahmân 55/37)