FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

GÜL
GONcammmm..
O FATIMAtü'L- BETüL
ZEHRâ aLeyha's- SEMm.. ki;



GÜL goncamm,
Işığım, güneşimsinn,
Ay parçammm,

SEN hep bendesinn!.

Resim

GÖRünce mübârek hırkanı,
Sevinçlere gark oldum,
O ÂN sarıLdık inan ki,

SENden bir parça buldumm!.

Resim

GÜL RASÛLümün SEVgiLisi,
Gözbebeği bitanesii,

RABBimin ikramıyla gördümm,
Edilmez mi şükür secdesi!.


Resim

Berru'r- Rahîm oLan RahmÂN'ım,
Açtı kapıLarı
SuLtÂN'ımm,
Kavuşturdu beni
SANA,
ŞükürLer olsunYARADAN'a!.

Resim

SENin sevdân var gönLümde,
GüzeL gözlümm ay parçamm,

SENinLe BİRiz her yerde,
Bırakma bizi Eyy
Fatımatü'z- Zehrâmm!.

Resim
ResimResim

solingen.. 16.03.2020 saat: 23:30


En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....



Resim

FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem'in, ALİ kerremallahu vechehu’ya KıZması.:

Resim---Misver b. Mahreme radiyallahu anhu anlatıyor.: "Ali, Ebu Cehl'in kızına tâlib oldu. Fatıma bunu duyunca babasının yanına geldi ve.: “Herkes seni, kızlarına darılmış da onlara bakmıyor sanıyor. Bak işte Ali, Ebu Cehl'in kızıyla nikahlanıyor!." dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, derhal kalktı hutbe okudu. Teşehhüdden sonra.: “Ben Zeyneb'i, Ebu'l-As b. Rebia'ya nikahladım. O, Zeyneb üzerine evlenmeyeceğine söz verdi ve bu sözünü tuttu. Biliniz ki Fatıma benden bir parçadır. Ona kötülük yapılmasını istemem!.” buyurdu.
Diğer bir rivâyette ise.:
“Dininden dönmesi için kızıma baskı yapılmasını istemem!.” buyurmuştur.
Bir başka rivâyette ise.:
"Vallahi onun dininden fitneye düşürülmesinden korkuyorum. Kesinlikle ben helâl olan bir şeyi haram, haram olan bir şeyi helâl yapamam. ALLAH'a yemin olsun ki Rasûlullah'ın kızıyla ALLAH düşmanının kızı bir erkeğin yanında asla birleştirilemez." buyurmuştur..

(Buharî, Kitabu'l Farzil Hums, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in zırhı, asası, kılıcı babı, c. 7, s. 22.)

Artık Hz. Ali Ebu Cehl'in kızıyla evlenmekten vazgeçti..
(Buharî, Kitabu Fedâi!i's-Sahabe, Rasûlullah'm Ebul-As b. Er-Rebi gibi evlilikten doğan akrabaları babı, c. 8, s. 87. Müslim, Kitabu Fedâili's-Sahabe, sahabenin faziletleri babı ile Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in kızı Fatıma'nın faziletleri babı, c. 7, s. 142.)



Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim ALeyha's- SEMm..

Resim---Aişe radiyallahu anha anlatıyor.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, bir sabah üzerinde siyah kıldan yapılmış dikişsiz bir elbise olduğu halde evinden çıktı. Hz. Hasan gelip huzuruna girdi. Arkasından Hz. Hüseyin geldi, o da içeri girdi. Daha sonra Fatıma geldi, o da huzuruna girdi. Son olarak da Hz. Ali geldi ve o da içeri girdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Ey Ehl-i Beyt, Yüce ALLAH sizden ricsi gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor." buyurdu.
(Müslim, Kitabu Fedâli's-Sahabe, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Ehl-i Beytinin faziletleri bâbı, c. 7, s. 130.)

وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْأُولَى وَأَقِمْنَ الصَّلَاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا
Resim---“Ve karne fî buyûtikunne ve lâ teberrecne teberruce’l- câhiliyyetil ûlâ ve ekımne’s- salâte ve âtîne’z- zekâte ve atı’nallâhe ve resûleh (resûlehu), innemâ yurîdullâhu li yuzhibe ankumu’r- ricse ehle’l- beyti ve yutahhirekum tathîrâ (tathîran).: Ve evlerinizde karar kılın (oturun). Evvelki câhiliyye zamanındaki gibi (ziynetlerinizi) açmayın. Namazı ikâme edin ve zekâtı verin. ALLAH ve O'nun RESÛL'üne itaat edin. Ey EhL-i Beyt! ALLAH sadece sizden Ricsi (dinin haram kıldığı şey, günah, pislik, murdarlığı).. gidermek ve sizi tertemiz temizlemek istiyor.” (Ahzâb 33/33)


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

ResimALeyha's- SEMm..

Resim---Aişe radiyallahu anha Vâlidemiz.: "Biz Rasûlullah'm hanımları hepimiz O'nun yanındaydık. Yanında hiç birimiz ayrılmadan Hz. Fatıma geldi. Rasûlullah Fatıma'nın geldiğini görünce.: “Hoş geldin kızım!.” dedi. Sağına veya soluna oturttu. Ona gizlice birşeyler söyledi. Hz. Fatıma ağlamaya başladı. Fatıma'nm üzüntüsünü gören Peygamberimiz, ikinci defa kulağına birşeyler fısıldadı. Fatıma bu sefer gülmeye başladı. Aişe radiyallahu anha.: “Rasûlullah yanımızdan ayrılınca Fatıma'ya.: “Sana ne dedi?” diye sordum. Fatıma.: “Rasûlulah'ın verdiği sırrı kimseye açamam” karşılığını verdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in vefâtından sonra birgün Fatıma'ya.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in sana söylediği şeyi bana anlatmadığın için benim sende hakkım var. Şimdi tam zamanı, bana anlat!.” dedim. Fatıma anlatmaya başladı.: “Kulağıma ilk fısıldadığında Cebrâil'in kendisine Kur'ÂN'ı her sene bir defa arz ederken bu sene ise iki defa arzettiğini söyledi. Rasûlullah bana.: “Herhalde ecelim yaklaştı, ALLAH'tan kork ve sabret. Çünkü ben senin en güzel selefinim!.” dedi. Fatıma diyor ki.: “Bunu duyunca gördüğünüz gibi ağladım. Endişemi gören Rasûlullah ikinci defa kulağıma fısıldadı ve.: “Ey Fatıma! Mü’min kadınların, yahut bu ümmetin kadınlarının efendisi olmaya razı değil misin?” dedi." buyurdu.
(Buharî, Kitabu'l-Menakıb, İslam'da nübüvvetin alametleri babı, c. 7, s. 440.)

Resim---Diğer bir rivâyette.: “Böyle deyince de güldüm!.” buyurdu.
(Buharî, Kitabü'l-Isti'zan, İnsanların Elinden Kurtuluş ve Arkadaşının Sırrını Vermeyen Kişi Babı..., c. 13, s. 322. Müslim, Kitabu Fedâilü's-Sahabe, Peygamber'in kızı Fatıma'nın faziletleri babı, c. 7, s. 142.)

Resim---Ebu Davûd, Tirmizî ve Nesaî'nin rivâyetinde ise.:
“Fatıma aleyhasselâm, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanma girince Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ayağa kalktı, kızını öptü ve yanına oturttu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, kızı her geldiğinde böyle yapardı.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem hastalanınca Fatıma aleyhasselâm, yanına vardı, yatakta bulunan Rasûlullah'a sarıldı ve onu öptü.”
buyurdu.

(İbn-i Hacer-i Askalânî, Fethu'1-Bâri, c. 9, s. 200.)


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

ResimHASAN<->SeYİN..
ALeyhumus's- SEMm..


Resim---İbn Ömer radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Onlar (Hasan ve Hüseyn) dünyadaki iki GÜLümdür" buyurdu.
(Buharî, Kitabul-Edeb, çocuğa acımak, onu öperek kucağa almak babı, c. 13, s. 32.)


Resim---Ebu Hureyre radiyallahu anhu anlatıyor.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem gündüz evinden çıktı. O bana birşey söylemiyordu ben de O'na. Bu Kaynuka Çarşısına varıncaya kadar sürdü. Oraya varınca Fatıma'nın evinin avlusunda oturdu ve.: "Yavrucak burada mısın?" (Yâni Hasan burada yok mu?) diye seslendi. Fatıma aleyhasselâm, Hasan'ı biraz geç gönderdi. Râvi diyor ki: “Herhalde annesi, saçını yıkıyor, elbisesini giydiriyordu.” Hasan kaçarak geldi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem onu kucakladı, öptü ve.: "Ey ALLAH'ım onu SEV, O’nu SEVeni de SEV!.” diye duâ etti.” buyurdu.
(Buharî, Kitabul Büyü, çarşılarla ilgili bab, c. 5, s. 244. Müslim, Kitabu Fedâili's-Sahabe, Hasan ve Hüseyin'in faziletleri babı c. 7, s. 130.)


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

ResimALeyhumus's- SEMm..

FATIMA aleyhisselâm'ın ve OğuLLarının,
DEDELeri RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’e BenzemeLeri.:


Resim---Aişe radiyallahu anha Annemiz.: "Fatıma yürüyerek geldi. Yürüyüşü Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yürüyüşü gibiydi" buyurdu.
(Buharî, kitabul Menakıb, nübüvvetin alametleri babı, c. 7, s. 440, Müslim, Kitabu Fedâili's-sahabe, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in kızı Fatıma'nın faziletleri babı, c. 7, s. 142..)


Resim---Aişe radiyallahu anha Annemiz.: "Ben Resûlullah'ın (aleyhisselâm kızı Fâtıma kadar; oturup kalkmasında, davranış, tutum ve vakarında Resûlullah'a benzeyen birisini görmedim." buyurdu.
(Tirmizî, Sünen, c.2, s.319.)


Resim---Ahmed ibn-i Hanbel, Enes bin Mâlik'den şöyle rivâyet eder: "Hiç kimse Hasan bin Ali ve Fâtıma kadar Resûlullah'a benzemiyordu." buyurdu.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, Müsned-ü Enes b. Mâlik, h.12263 c.3, s.146)


Resim---Enes Radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e, Hasan'dan daha fazla benzeyen kimse yoktu." buyurdu.
(Buharî, Kitabu'l-Menakıb, Hasan ve Hüseyin'in menkıbeleri babı, c. 8, s..)


Resim---Enes Radiyallahu anhu.: "Duruşunda, oturuşunda, hal hareket ve vakar itibâriyle Rasûlullah'a 'Fatıma'dan daha fazla benzeyen hiç kimseyi görmedim" buyurdu.
(Ebu Davûd; Tirmizî; Nesaî, K. Fedâili's-Sahabe, Fatıma'nın Faziletleri bâbı.)


Resim---Aişe radiyallahu anha Annemiz.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Fatıma'ya.: "Cennet kadınlarının efendisi olmayı istemez misin?" buyurdu.
(Abdülhalim Ebu Şakka, Tahrirü’l Mer’e İslam Kadın Ansiklopedisi, Denge Yayınları: 1/159-163.)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in hizmetkârı Sevban radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yolculuğa çıktığında,ailesinden en son görüştüğü kimse Fâtıma aleyhasselâm idi. Yolculuktan döndüğünde ilk uğradığı kimse Fâtıma aleyhsselâm idi." buyurdu.
(Sünen, Ebu DavÛd, c.2, 6.)


Resim---Ebu Saleb radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem savaştan ve yolculuktan döndüğünde, mescide gider ve orada iki rekat namaz kılardı; sonra Fâtıma aleyhasselâm'ı görmeye giderdi. Sonra hanımların yanına gelirdi." buyurdu.
(Hakim, Müstedrek, c.3, s.155; Ebu Nuaym, Hilyetü'l-Evliya, c.2, s.30.)


Resim---Aişe radiyallahu anha Annemiz.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Fâtıma'yı (aleyhasselâm) saçından çok öperdi." buyurdu.
(Muttakî, Kenzü'l-Ummal, c.7, s.111.)


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
En son Zehra tarafından 22 Nis 2020, 21:24 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

ResimALeyhas's-SEMm..

ALLAHu zü’L- CELÂL’in =>RAHMet KAYnağı RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in,
=>TENini, KANını, CÂNını ve İMÂNını NÜBÜVvetin DERCOLduğu VELÂyet ZİNciRiyle,
=>Şe’ÂNuLLahta Şu ÂNımıza Taşıyan EhL-i Beyt aleyhumusselâm’ın 5 RÜKNÜn ASLı ve ANAsı =>FÂTIMatü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm..


BaBa.: FATIMa binti MuhaMMed Mustafa aleyhisselâm.
ANa.: Hatice binti Hüveylid aleyhasselâm.


Doğum Tarihi.: M. 606.. 20 Cemâziyelahir.. Mekke..(Bi'set’in 5. yılı)..
Vefât Tarihi.: M. 632.. h. 11.. Medine..


LâkabLarı.: Fâtımatü’z- Zehrâ,
KünyeLeri.: Ümmü Ebiha/Babasının Annesi, Ümmü'l- Eimme, Ümmü'l. Hasan, Ümmü'l- Hüseyin, Ümmü'l –Muhsin..
Seyyidetü'l- Nisâi'l- ÂLeMîn, BetüL, Sıddıka,Tâhire, Râziyye, Merziyye, Muhaddese, Mübâreke, Zekiyye, Eşrefetü’l- Nisâ, Meymune, Seyyidetü'l- Nisâi'l- Müminât, Efzâlü'l- Nisâi'l- Ehlü'l- Cennet, Bizzâtü't-Tâhire, Kübrâ, Mevziyâ, Râziyye aleyhasselâm..


ÇoCuKLaRı.:
OĞuLLaRı.: Hasan b. Ali, Hüseyin b. Ali, Muhsin b. Ali aleyhumusselâm..
KıZLaRı.: Zeyneb binti Ali, Ümmü Gülsüm binti Ali aleyhumusselâm..


FÂTIMatü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm;
Beyaz tenli olması sebebiyle =>Zehrâ,
İffetli oluşundan dolayı =>Betûl,
Bir hadiste cennetteki en faziletli dört kadından biri diye tanıtıldığı için =>“CeNNet Hatunu”,
Kıyamette kendisinden şefaat beklendiği için de =>“Kıyamet Hatunu”
KadınLarın Seyyidesi =>“Seyyidetü’n- Nisâ” ÜNvÂNLarıyLa ANılmaktadır..


ALLAHu zü’L- CELÂL’in=>KELÂMuLLAH’ın=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in=> EHL-i BEYt aleyhumusselâm’ın=>İSLÂM DİNi’nin HASBî-HABiBî HİZMEtçisi ANADOLu Müslüman HaLkımız;
FÂTIMatü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm’ın İsmini, her âiLede Yaşatmaktadır..
Fatma İsmi, ANADOLU’muzun değişik bölgelerinde; Fadime, Fadik, Fadili, Fadiş, Fato, Fatoş, Fattey isimleri şeklinde kız çocuklarına isim olarak verilmektedir..


ANADOLu Müslüman Türk HaLkımızın Folklorunda FÂTIMa aleyhasselâm Kültürünün önemli bir yeri vardır.
Anadolu’da kadınlarımız, Fatma (Fadime) Ana dedikleri FÂTIMa aleyhasselâm’ı uğur ve bereketin timsâli saymışlardır..
Anadolu’nun birçok yöresinde ocak duvarları sıvanırken veya boyanırken is ile el işâreti basılır. Uğur ve Bereket getirsin diye basılan bu ele.: “Fatma Ana ELi” derler. ve bu el Altın Kolye olarak boyunlarını süsler..

Resim

“PeNçe-i ÂL-i aBâ” adı verilen ELin;
Baş parmağı =>Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’i,
İşâret parmağı =>İmam Ali kerremallahu vechehu’yi,
Orta parmağı =>FÂTIMa aleyhasselâm’ı,
Yüzük parmağı =>Hasan aleyhisselâm’ı,
Serçe parmağı =>Hüseyin aleyhisselâm’ı temsil eder..


ANADOLu’nun Anaları, Bacıları, Hanımları; yoğurt mayalarken, turşu kurarken, hamur yoğururken, evin geçimi iyi olsun diye ocağa şeker atarken, hasta olan kimsenin sırtını sıvazlarken.: “EL benim ELim değil =>Fatma Ana’mın ELi” diyerek başlar ve bitirirler..

ANADOLu’nun Anaları, Bacıları, bilhassa Yaşlı Kadınları; geçmişten gelen halk inancına göre Fatma ANA’mız =>külde ekmek pişirdiğinden, ekmek tandırının külünü rast gele yere dökmez ve üzerine basmazlar.
Ve yine, örgü ve dantel gibi el işlerine başlayan hanımlara yanındakiler.: “Kolay gelsin, altın taş olsun, elin kuş olsun; Hızır yoldaşın, Fatma Ana komşun olsun!.” derler.

Türk Halkı iyi komşuları için ve de Rahmetli ANAcağızım memnun Olduğu bir İŞi İŞLeyince hemence .: “ALLAH celle celâlihu seni âhirette Fatma ANA’mıza komşu etsin!.” DUÂsında bulunurdu..

Doğum yaptıran EBE, kadının sırtını sıvazlarken de.: “EL benim ELim değiL =>Fatma ANA’nın ELi!.” diyerek doğumun kolay olacağına inandığını belirtir ve doğum yapan geline telkinde bulunur.

Resim

Ayrıca doğum esnâsında kadınlara “Fatma Ana ELi Otu” (anastatika hierochuntica) denilen bir bitki kaynatılıp suyu içirilir.
Bu sebeple Anadolu’da bulunmayan ve özellikle çölde yetişen bu bitki hacdan dönenler tarafından getirilir, kıymetli bir Hacı Hediyesi olarak hâmile kadınlara veya Köy Ebesi olan kadına verilirdi..
Bazı yörelerimizde yeni doğan kız çocuklarına göbek adı olarak “Fatma” adının verildiği de bilinmektedir..

Hat Sanatında Ehl-i Beyt mensublarının adlarını ihtivâ eden çeşitli istiflerle bazı tekke ve câmilerdeki Hulefâ-yi Râşidîn isimleri yanında =>FÂTIMa, Hasan ve Hüseyin aleyhusselâm İsimleri de umumiyetle celî sülüs hattıyla levhâlar halinde yazılmıştır..

Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim
FÂTIMatü’z- ZEHRÂ
aleyhasselâm ANNEmiz’in
Rivâyet ettiği Hadis-i ŞerîfLerden.:

Resim---FÂTIMatü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Hadîd, Vâkıâ ve Rahmân Sûrelerini OKUmaya devam eden kimse yerde ve göklerde “Firdevs Cenneti yerlisi” diye anılır." buyururdu.” buyurdu.
(Beyhakî, El-Câmiu's-Sağir Şerhi, c. 3, s. 38).

Resim---FÂTIMatü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Mescid-i Şerif'e girdiğinde.: “ALLAH celle celâlihu ismiyle giriyorum. Mübârek es-Selâm İsminin tecellîleri Peygamberi’nin üzerine olsun. Yâ ALLAH celle celâlihu, Benim günahlarımı mağfiret buyur ve Bana İlahî Lütfunun kapılarını aç!.” buyururdu.” buyurdu.
(Tirmizî, Câmi-i Tirmizî, c. 1, s. 42).

Resim---FÂTIMatü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm.:“Babam Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Dikkat ediniz! Bir kimsenin eli bulaşık olduğu halde yatıp sabah kalktığında o yüzden kendine bir belâ ve rahatsızlık gelirse kendisinden başkasına kabahat bulup, başkasını kötülemesin." buyurdu.
(Es-Suyûtî, El-Fethu'l-Kebir, c. 1, s. 486).

Resim---FÂTIMatü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm.: “Bir gün Babam Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, bana uğradı. Ben, sabah olduğu halde yatmış uyuyordum. Mübârek ayağı ile Beni uyandırdı ve.: “Ey Benim kızcağızım, kalk! RABB’inin rızkına hazırlan, gâfil olma. Zirâ âlemleri rızıklandıran Cenâb-ı HAKk TeÂLÂ insanların rızıklarını şafağın sökmesi ile güneşin doğması arasında dağıtır.” buyurdu.
(Munzurî, Et-Terğib ve’t-Terhib, c. 2, s. 353).
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

FATIMA ALeyhas's- SEMm..

Resim---İbn Abbas radiyallahu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Cennetlik olan kadınların en faziletlisi şu dört kişidir: İmran’ın kızı Meryem, Huveylid’in kızı Hatice, Muhammed (aleyhisselâm)’in kızı Fatıma, Muzahim’in kızı (Firavun’un hanımı) Asiye." buyurdu.
(İbn Abbas radiyallahu anhu’dan; İbn Hanbel, 5/113/hno:2957; Nesaî, hno:8299.)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Ey Fatıma, acaba mü’minlerin hanımlarının veya bu ümmetin hanımlarının seyyidesi (en üstünü) olmaktan dolayı sevinmez misin?." buyurdu.
(Sahih-i Buhârî, İstizân kitabı, Men Nâcâ Beyne Yedeyi'n-Nâs bâbı.)


Resim---Müslim'in rivâyetinin sonunda Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Âilemin içerisinde bana en çabuk kavuşacak olan sensin." buyurdu.
(Sahih-i Müslim, Fezâilü's-Sahabe kitabı, Fezâilu Fatıma bâbı)


Resim---Huzeyfe radiyallahu anhu.: "“Annem, benden: "Son görüşmen ne zaman oldu?" diye sordu. Ben: "Falanca günden şimdiye kadar (kendisini ziyaret etmemişim)." dedim. Maksadı Peygamber (aleyhisselâm) ile görüşmemdi. Bu yüzden bana kızdı. Bunun üzerine ben: "Ben akşam Resûlullah'ın (aleyhisselâm) yanına gidip akşam namazını onunla kılayım ve ondan bizim için mağfiret dilemesini isteyeyim." dedim. Gidip akşam namazını Peygamber (aleyhisselâm) ile kıldım; Resûlullah yatsı namazına dek namazla meşgul oldu. Yatsıdan sonra da yine nâfile namazı kıldı. Ben de Peygamber'e (aleyhisselâm) bakarak namazla meşgul oldum. O benim sesimi duyunca.: "Kimsin, Huzeyfe misin?." dedi. "Evet" dedim. Buyurdu ki.: "İsteğin nedir? Allah seni ve anneni bağışlasın." Sonra sözlerine şöyle devam etti.: "Bu (gördüğüm) melek, bu geceden önce yeryüzüne asla inmemiş olan bir melektir. O, RABB’inin selâmını bana ulaştırmak ve Fatıma'nın cennet hanımlarının en üstünü, Hasan Hüseyn'in cennet gençlerinin Efendileri olduğunu müjdelemek için gelmiştir." buyurdu.
(Sünen-i Tirmizî, Kitabu'l-Menakıb, 31. bap, Menakıbu'l-Hasan ve'l-Hüseyn, Hadis: 3781 (c.2, s.306)..)


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

FATIMA ALeyhas's- SEMm..

GEÇmişimiz ESTAĞFİRuLLAH!.
ŞU ÂNımız ELHAMDuLİLLAH!.
Lî-VECHiLLAH SEBÎLiLLAH!.
YARINımız İNŞÂeALLAH!.

KALBLerin CERYÂNı=>ALLAH!.
KÜLLî ŞEY'in ==>CÂNı ALLAH!.
NÛR-u MuhaMMed NÛRuLLAH!.
HeR ÂN’ın==>OLÂNı=>ALLAH!.

celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..

HAKk’a HUZÛR ASLI-na HUuu!.
HÂL’de HIZIR FASLI-na HUuu!.
->İLE’L- EBED NESLİ-ne HUuu!.
HÂL-i HAZIR->FASLI-na HUuu!.


ZEVK 9622

Şu ÂN-ın ŞE’ÂN ŞUÛRu.. ==>MÜ’MİN ANNEsi FÂTıMÂ
RESÛLuLLAH’ın CÂN NÛRu.. =>NİYÂZ NEFESi FÂTıMÂ
SIRR-ı SUBHÂNın SÜRÛRu.. =>YuSEBBihu SEsi FÂTıMÂ
OLmazsa>OLmaz=>NÛRu.. BESMELEm “BE”si FÂTıMÂ!.

aleyhasselâm..

07.05.2020. 05:07
Brsbrsam..tktktrstkkmzdTEYkoronavirüssensizshrLrimizz..


Resim
KUL İHVÂNİ’n=>AŞKk KITMİRi,
Yâ FATIMÂtü’z- ZEHRÂ İZİnde!,
=>ÂLİYyü’L- MÜRTEZÂ==>PÎRi,
>ŞE’ÂNuLLAH BİZ BİR-İZ’inde!.


HAKk ERENLeR==>KERÂMEti,
=>EHL-i BEYt’in =>MELÂMEti,
NÛR-u MÎMinde=>CEM’ OL!uş,
=>RESÛLuLLAH ==>SELÂMEti!.


DÜŞÜN!meyENin DERdi YOkk,
SON NEFESte =>İŞLeRi GÜÇç!.
DÜŞÜN!enLerin=>DERdi ÇOkk,
YÜKk DEğiL DEVEye HÖRGÜÇç!.


ANA RAHMi<=>MEZÂR TAŞı,
YOL>KıSa! VAKİt>DAR ÂŞık!.
İĞNE UCU-nda ==>GÖZ YAŞı,
HAKk AŞkta TÜRBEDÂR ÂŞık!.


==>İ’TİRAZı ==>İHTİRASı,
MÜSLÜMÂN OLAN ÂŞıkLar!.
KALB KAZANı<=KAFA TASı,
AŞKuLLAH>DOLAN ÂŞıkLar!.


KUSUR==>GÖREN’in AYıBı,
MüKeMMeLi>ARA İHVÂNim!.
=>EDEB==>MELÂMEt KAYıBı,
HİZMEt>İNSÂNLARA İHVÂNim!.

Resim
Yâ HAYyu’L- HUuuu!.
Lâ HUve İLLâ HUuuu!.
Lâ İLâhe İLLâ ALLAHu!.
ve CELLe CELÂLi HUuuu!.


فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنبِكَ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مُتَقَلَّبَكُمْ وَمَثْوَاكُمْ
Resim---“Fa’lem ennehu lâ İLÂHe illÂLLÂHu vestagfir li zenbike ve li’l- mu’minîne ve’l- mu’minât (mû’minâti), vallâ hu ya’lemu mutekallebekum ve mesvâkum.: Şimdi (Yâ MuhaMMed!.): Şunu bil ki, ALLAH’dan başka hiç bir El İLÂH yoktur. Bir de kendi günahına ve mü'min erkeklerle mü'min kadınlara mağfiret dile. ALLAH (dünyada) dolaştığınız yeri de BİLir, (âhirette) duracağınız yeri de...” (MuhaMMed 47/19)


mutekallebe-kum.: sizin (bir beldeden diğerine) yer değiştirme, gezip dolaşma yerlerinizi, dönüşünüzü..
ve mesvâ-kum.: ve sizin yerleşme (ikâmet) yeriniz, sizin yurdunuz..


M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

RABB’dan=>“E LEstu BELÂ!.”mız!.
=>RESÛLULLAH ==>Es SELÂ!.mız!.
=>EHL-i BEYtin=>Y Ü R E Ğ İ y İ Z,
==>YANAN ÇÖLLdür KERBELÂmız!.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

FATIMA ALeyhas's- SEMm..

=>YEDi RENgiN==>ALı FÂTIMA!
CENNEt NEHRiN->BALI FÂTIMA!
=>TENi=>KANı =>CÂNı=>İMÂNı,
MAZLUMuN DOSt DALı FÂTIMA!.


RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellemîn GÖNüL DİLİnde FÂTIMA aleyhasselâm.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ey FÂTIMA! Âlemlerin kadınlarının, bu ÜMMetin ve Mü’min Kadınlarının Seyyidesi olmaktan hoşnut olmaz mısın?.” buyurmuştur.
(El-Mustedrek, Ale’s-Sahiheyn, 170/3, h. 4740; Sahih-i Müslim, 57/5)


Kur'ÂN-ı Kerîm’de FÂTIMA aleyhisselâm’ın FaZiLeti.:

1-) MeVeDDet Âyeti.:

MeVeDDet.: Dostluk. Sevgi. Muhabbet. Muhabbet etmek. Sevmek. MuhaMMedî VeDÛDiyyet..


ذَلِكَ الَّذِي يُبَشِّرُ اللَّهُ عِبَادَهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ قُل لَّا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلَّا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى وَمَن يَقْتَرِفْ حَسَنَةً نَّزِدْ لَهُ فِيهَا حُسْنًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ شَكُورٌ
Resim---“Zâlikellezî yubeşşirullâhu ibâdehullezîne âmenû ve amilû’s- sâlihât (sâlihâti), kul lâ es’elukum aleyhi ecren ille’l- meveddete fî’l- kurbâ ve men yakterif haseneten nezid lehu fîhâ husnâ (husnen), innALLAHe GAFÛRun ŞEKÛR (şekûrun).: İşte Allah'ın, imân eden ve salih amel işleyen kullarını müjdelediği budur. De ki: “Ben, ona (tebliğe) karşı bir ücret istemiyorum, yakınlıkta sevgiden başka. Ve kim hasene işlerse onun için güzellikleri artırırız. Muhakkak ki ALLAH, GAFÛR'dur (mağfiret eden), ŞÜKREDİLEN'dir.” (Şûrâ 42/23)

Resim---İbn Abbas radiyallahu anhu naklediyor.: “Bu Âyet-i Kerime indiği zaman, bazıları.: “Yâ Resûlellah! Sevmemiz vâcib olan bu yakınlarınız kimlerdir?” diye sordular;
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
“Ali, Fâtıma ve onların çocukları Hasan ile Hüseyin” buyurdu.

(Tabarânî, el-Kebîr, No: 2641; Heysemî, Mecmau’z- Zevâid, IX, 168)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, EHL-i BEYtinin SEVgisinin, KENDİsini SEVmekten ileri geldiğini şöyle belirtmiştir.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sizi ni’metleriyle rızıklandırıp gıdâlandırdığı için ALLAH’ı SEViniz. BENi, ALLAH’ı SEVdiğiniz için SEViniz. EHL-i BEYtimi de BENi SEVdiğiniz için SEViniz.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Menâkıb, 32; Hâkim, Müstedrek, III, 150.)

2-) MüBâHeLe/Birbirine Lânet Okuma Âyeti.:

فَمَنْ حَآجَّكَ فِيهِ مِن بَعْدِ مَا جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْاْ نَدْعُ أَبْنَاءنَا وَأَبْنَاءكُمْ وَنِسَاءنَا وَنِسَاءكُمْ وَأَنفُسَنَا وأَنفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَل لَّعْنَةُ اللّهِ عَلَى الْكَاذِبِينَ
Resim---“Fe men hâcceke fîhi min ba’di mâ câeke minel ilmi fe kul teâlev ned’u ebnâenâ ve ebnâekum ve nisâenâ ve nisâekum ve enfusenâ ve enfusekum summe nebtehil fe nec’al la’netallâhi alel kâzibîn(kâzibîne).: Artık kim sana gelen ilimden sonra, onun hakkında seninle tartışırsa o zaman de ki: ”Gelin, sizler ve bizler de dahil olmak üzere oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım (bir araya toplanalım). Sonra dua edelim, böylece Allah'ın lânetini yalancıların üzerine kılalım.” (Âl-i İmrân 3/61)

MüBâHeLe.: Birbirinden nefret etme. Birbirine lanet okuma. Beddua etme.

MüBâHeLe.: Yalancı ve zâlim olana birlikte beddua etmek, lânetleşmek.. Kur'ÂN-ı Kerîmimizde, Âl-i İmrân 3/61 âyetine “mübâhele âyeti/İbtihâl âyeti” denir. Mübâhele âyetinin de içinde bulunduğu Âl-i İmrân Sûresinin ilk 80 âyetinin nüzûl sebebi olarak Necran Hıristiyanlarından bir heyetin Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile yaptığı tartışma gösterilmiştir. Resûl-i Ekrem aleyhisselâm’ın, İslâmiyet’e girmeyi veya cizye ödemeyi teklif eden mektubunu alan Necran Hıristiyanları h. 9 (m. 631) yılında Medine’ye bir heyet gönderdiler. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bunları Müslümanlığa dâvet edince heyetin reisi Ebû Hârise.: “Biz senden önce müslüman olduk” dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, domuz eti yemeleri, haça tapmaları ve Îsâ’yı ALLAH’ın oğlu kabul etmeleri sebebiyle İslâmiyet’i benimsemiş sayılamayacaklarını” bildirdi. Bunun üzerine heyet mensupları Îsâ’nın babasının kim olduğunu sordular. Kaynakların belirttiğine göre Resûl-i Ekrem aleyhisselâm, bu soruya hemen cevap vermemiş, kısa bir müddet sonra da Âl-i İmrân Sûresinin ilk 80 âyeti nâzil olmuştur. Bu âyetlerde Hıristiyanlık hakkında bilgi verilmekte, Îsâ aleyhisselâm’ın babasız olarak dünyaya gelişine Âdem aleyhisselâm’ın annesiz ve babasız olarak yaratılışı örnek gösterilmekte, daha sonra da mübâhele âyeti yer almaktadır.: “Artık bu bilgilerden sonra Îsâ’nın şahsiyeti ve gerçeğin mâhiyeti hakkında seninle tartışmaya kalkışacak olanlara de ki: “Gelin, sizler ve bizler dahil olmak üzere siz kendi çocuklarınızı, biz de kendi çocuklarımızı, siz kendi kadınlarınızı biz de kendi kadınlarımızı çağıralım, sonra cânu gönülden duâ edelim de ALLAH’tan yalancılar üzerine lânet dileyelim.”
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, mübâhele âyetinin nüzûlünden sonra Hasan, Hüseyin, Fâtıma ve Ali ile birlikte Necran Heyetinin yanına gitti; ilgili âyetleri okuyarak kendilerini mübâheleye dâvet etti. Necranlılar kısa bir istişareden sonra Muhammed aleyhisselâm’ın peygamber olma ihtimalini göz önünde bulundurarak mübâheleye cesâret edemediler. Cizye ödemek şartıyla anlaşma yaptılar ve ülkelerine döndüler..
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, mübâhele âyetinde geçen;

“BizLer”e karşılık =>Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ve ALi kerremâllahu veche’yi,
“Oğullarımız”a karşılık =>Hasan ve Hüseyin aleyhumusselâmı,
“Kadınlarımız”a karşılık =>Fâtıma aleyhasselâm’ı alarak mübâhele için hıristiyanların karşısına çıkmıştır..


3-) İT’aM Âyeti.:


وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا
Resim---“Ve yut’imûnet taâme alâ hubbihî miskînen ve yetîmen ve esîrâ(esîren.): Ve sevdiği taamı (yemeği), miskinlere (fakir ve yoksullara), yetimlere ve esir olanlara yedirirler.” (İnsan 76/8)

إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمْ جَزَاء وَلَا شُكُورًا
Resim---“İnnemâ nut’imukum li vechillâhi lâ nurîdu minkum cezâen ve lâ şukûrâ(şukûren).: Biz sadece Allah'ın vechi için sizi doyuruyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz.” (İnsan 76/9)

İT’aM.: Yemek yedirmek. Doyurmak. Taam vermek..

Resim---Hasan ve Hüseyin aleyhumusselâm çocukken bir hastalığa yakalandılar. İmam ALİ kerremâllahu vechehu ve FÂTIMA aleyhasselâm üç gün oruç tutmayı adadılar.
Birinci gün iftarlarını açacakları zaman bir YoKSuL geldi.:
“ALLAH rızâsı için yiyecek bir şeyler!..” dedi.
Sofralarındaki yiyeceklerini verdiler. Suyla iftar edip ikinci gün oruca niyet ettiler.
İkinci gün iftar vaktinde, bir YeTiM kapıyı çaldı.:
“ALLAH için bir lokma!” deyince, yine sofradaki yiyeceklerini ona verdiler. Kendileri suyla iftar edip, ertesi günkü oruca niyet ettiler.
Üçüncü gün aynı saatlerde bir KÖLE gelerek yiyecek istedi. Yine sofralarındaki lokmalarını ona ikrâm ettiler ve yine suyla iftar ettiler. Bunun üzerine bu âyetler nâzil oldu..

(bk. Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 470; Zemâhşerî, el-Keşşâf, VI, 191-192)

ALLAHu zü’L- CELÂL’in RIZAsına EReBİLMek için =>ALLAH celle celâlihu’nun mahlûkatına merhamet ve şefkat nazarıyla bakarakİ yetimin, fâkirin ve esirin gönlüne girebilmek için =>Kendi CÂN İhtiyacını unutma ERDEMi =>EhL-i Beyt aleyhumusselâm EDEBi ERENliğidir..
Çünkü EhL-i Beyt aleyhumusselâm Edeb-İLim-İrfÂN-ErkÂNı =>Bizzât Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’den DUYup =>UYmuşLardır.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Güçlü ve kuvvetliyken, sıhhatin yerindeyken, cimriliğin üzerinde ve fâkir düşmekten endişe etmekteyken, daha zengin olmayı düşlerken verdiğin sadakanın sevâbı daha çoktur. Bu işi cân boğaza gelip de “falana şu kadar, filana bu kadar” diye vasiyete bırakma. Zâten o mal artık mirasçılardan şunun veya bunun olmuştur.” buyurmuştur.
(Buhârî, Zekât 11; Müslim, Zekât 92)

4-) TeBeRRüC Âyeti.:

TeBeRRüC.: Açık saçık olmak. Kadının süslenip yabancılar içinde gezmesi. (Câhiliyet devrinde olduğu gibi)

وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْأُولَى وَأَقِمْنَ الصَّلَاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا
Resim---“Ve karne fî buyûtikunne ve lâ teberrecne teberrucel câhiliyyetil ûlâ ve ekımnes salâte ve âtînez zekâte ve atı’nallâhe ve resûleh(resûlehu), innemâ yurîdullâhu li yuzhibe ankumur ricse ehlel beyti ve yutahhirekum tathîrâ(tathîran).: Ve evlerinizde karar kılın (oturun). Evvelki cahiliyye zamanındaki gibi (ziynetlerinizi) açmayın. Namazı ikame edin ve zekâtı verin. Allah ve O'nun Resûl'üne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sadece sizden günahları gidermek ve sizi tertemiz temizlemek istiyor.” (Ahzâb 33/33)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: FÂTIMA aleyhasselâm’ın evinin önünde durur ve şöyle seslenirdi: "Ey EHL-i BEYt Namaz!. Namaz Ey EHL-i BEYt!. “ALLAH sizden yalnızca her türlü kir ve günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor.” buyurmuştur.
(Ahmed b. Hambel, Fazailü’s- Sahabe, c. 2, Tahkik: Vasiullah b. Muhammed Abbas, Mekke, Camietu Ummu Kura, 1403/1983, s.)

Resim---Âişe radıyallâhu anhâ Annemiz şöyle anlatmaktadır.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem üzerlerinde siyah yünden nakışlı bir elbise olduğu halde sabahleyin (evden) çıktı. O esnâda Hasan bin Ali geldi, onu örtünün altına aldı. Sonra Hüseyin geldi, onunla beraber girdi. Sonra Fâtıma geldi, onu da örtünün altına aldılar. Sonra Ali geldi, onu da aldılar. Sonra da şu âyet-i kerimeyi tilâvet eyledi.: “Ey Ehl-i Beyt! ALLAH TeÂLÂ, sâdece sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor!” (Ahzâb 33/33)”
(Müslim, Fedâilu’s- Sahâbe, 61)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Ehl-i Beyt aleyhumusselâm’i kastederek.: “ALLAH’a yemin ederim ki, sizi ALLAH için ve benim yakınlığım dolayısıyla sevmedikçe hiçbir müslüman kişinin kalbine îman girmez.” buyurmuştur.
(Nesaî, Tirmizî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Size bahşettiği ni’metler sebebiyle ALLAH TeÂLÂ’yı SEVin. BENi, ALLAH SEVgisi için SEVin. Ehl-i Beyt’imi de BENim SEVgim dolayısıyla SEVin!.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Menâkıb, 31/3789)

İmâm Şâfiî kaddesallahu sırrahu.: Ehl-i Beyt’in MuhaBBetiyle ilgili olarak bir gazelinde şöyle buyrmaktadır.:
“Ey RASÛLULLAH’ın Ehl-i Beyt’i! Sizi SEVmek, ALLAH tarafından KUR’ÂN’da farz kılınmıştır. Size bu kadar büyüklük ve fazilet yeter ki; size salavât göndermeyenin namazı bâtıldır!.”


Resim---Sahâbe-i kirâm Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e soruyorlar.: “Yâ Rasûlâllah! Size nasıl salât edelim?” Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH’ım! İbrahîm’in âilesine salât ettiğin gibi, MuhaMMed’e, îlesine ve soyuna da salât et! Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve YÜCEsin ALLAH’ım!.. İbrahîm’in âilesine bol hayır ve bereket verdiğin gibi, Muhammed’e, îlesine ve soyuna da bol hayır ve bereket ihsân eyle!” deyin.” buyurmuştur.
(Buharî, Deavât, 32; Müslim, Salât, 66)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kim BİZe, Ehl-i Beyt’e salâvât getirdiği zaman tam ve bol ecir almak isterse.: “ALLAH’ım! Âl-i İbrahim’e salât ettiğin gibi, Nebî Muhammed’e, mü’minlerin anneleri olan eşlerine, soyuna ve Ehl-i Beyt’ine de salât et; zira Sen Hamîd’sin, Mecîd’sin.” desin.” buyurmuştur.
(Ebû Dâvud, Salât, 179)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Vallahi EHL-i BEYtimi SEVmeyenin kalbine imân girmez.” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned)

Kaderullah cilvesidir ki; Haricîler İmam Ali kerremâllahu vechehu’ye düşmanlık/tefrit etti, Rafızîler de onu aşırı/İfrat SEVdi.. Hamdolsun ki el ÂN, İ’tidâl üzere SEVmeye devam eden ÜMMet-i MuhaMMed sayısızdır..

Resim---İmam ALi kerremâllahu vechehu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Yâ Ali, sen İsâ gibisin! Yahudiler, Ona düşman oldu. Mübârek Annesine iftira (tefrit) ettiler. Hristiyanlar da, Onu aşırı yükselttiler (ifrat) . Ona yakışan dereceden daha yukarı çıkardılar. ALLAH’ın Oğlu dediler.” Buyurdu” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH'ın Kitabı’na ve Ehl-i Beyt'e uyan hidâyette olur, uymayan sapıtır.” buyurmuştur.
(İ. Hibbân)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Tutunduğunuz vakite size asla dalâlete düşmeyeceğiniz iki emânet bıraktım. ALLAH'ın Kur'ÂN-ı Kerîm’i ve Ehl-i Beyt'im.” buyurmuştur.
(Hâtib)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ehl-i Beyt'ime buğzeden yüzüstü Cehenneme atılır.” ” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:[/color] “Ehl-i Beyt'ime cehennemlikten başkası buğzetmez.” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Yâ FÂTIMA, ALLAH senin gazâbınla gazâblanır, senin rızanla razı olur.” buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrek)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “En iyiniz Ehl-i Beyt'ime iyilik edendir.” buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrek)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH, Fâtıma ve nesline Cehennemi haram kıldı.” buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrek, Taberanî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Vallahi Ehl-i Beyt'imi sevmeyenin kalbine imân girmez.” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH'ı SEVen BENi SEVer, BENi SEVen de Ehl-i Beyt'imi SEVer. ” buyurmuştur.
(Tirmizî)

Fahreddin Razî kaddesallahu sırrahu.: “Ehl-i Beyt, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in âilesi ve evlâdlarıdır. Mü’minlerin anneleri, Fâtıma , Ali, Hasan veHüseyin (aleyhumusselâm), EHL-i BEYtin şerefli ferdleridir.” buyurmuştur.
(Râzî, Tefsir-i Kebir, XXV, 181)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
FATIMA ALeyhas's- SEMm..

Resim---Ümmü Seleme radiyallahu anhu anlatıyor.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’le yemek yedi. Yemekten sonra, onları üzerindeki elbise ile sardı ve.: “ALLAHım! Bunlara düşman olana SEN de düşman ol; bunları SEVeni sen de SEV!” diye duâ etti.
(Ebû Ya’lâ, Müsned, No:6951; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, IX, 166-167)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, İmam Ali kerremâllahu vechehu’ye hitâben.: “Yâ Ali, seni ancak mü’min olanlar SEVer; sana ancak münâfıklar buğzeder.” buyurmuştur..
(Müslim, imân, 131; Tirmizî, Menâkıb, 20; Nesâî, imân, 19)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Hasan ve Hüseyin aleyhumusselâm için.: “Bunlar benim evlâdımdır; evlâdımın çocuklarıdır. ALLAHım! Ben onları SEViyorum, sen de SEV. ALLAHım, onları SEVenleri de SEV!.” diye duâ etmiştir.
(Tirmizî, Menâkıb, 50; Beğavî, Mesâbihu’s-Sünne, IV, 194. (No: 4829))

Muhyiddin b. Arabî kaddesallahu sırrahu.:
Bir sadık âşık demiştir ki:
“SEVgilinin yaptığı her şey SEVgilidir. Eğer senin ALLAH ve Resûlü için MuHaBBetin sâhih ise, Peygamber’in EHL-i BEYtini de (aleyhisselâm) SEVersin. Herkesin imânı ONLARın MuHaBBeti ile ÖLçüLür.” buyurmuştur.

(İbni Arabî, el-Futûhâtu’1-Mekkiyye, I, 29. Bölüm. (Özetle alındı))

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Şüphesiz, (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emânet bırakıyorum. Birisi, Azîz ve CeLîL olan ALLAH’ın kitabı Kur'ÂN. Diğeri de gözümün nuru EHL-i BEYt’imdir. ALLAH’ın kitabı Kur’ÂN; semâdan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habîr olan (her şeyi bilen RaBBim) bana bildirdi ki: Kur’ÂN’la EHL-i BEYtim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse, sizler (size emânet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!” buyurmuştur..
(Ahmed, Müsned, 111,17;V,182;Tabarânî, el-Mu’cemu’1-Kebir, V, 154 (No:4922, 4923). Bkz: Tirmizî, Menâkıb, 32 (No:3788. Aynı konuda biraz farklı bir rivayet))

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sizin en hayırlınız, BENden sonra EHL-i BEYtime karşı en hayırlı davranan kimselerdir” buyurmuştur..
(Hâkim. Müstedrek, III, 311; Ebû Ya’lâ, Müsned, No:5924)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH’a yemin ederim ki, BANA ve EHL-i BEYtime buğzeden ve bizi kızdıran kimse, muhakkak cehenneme girer.” buyurmuştur..
(Hâkim, Müstedrek, III, 150; İbni Hıbbân, el-Ihsân, XV, 435. (No:6978))

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “EHL-i BEYtim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur.” buyurmuştur..
(Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638)

Aziz Kardeşlerimiz;
Arap ve İran-Fars Irkçılığının her türüyle süregelen insafsız savaşları İslâm DİNİne ve EhL-i Beyt aleyhumusselâm’a târifi imkansız zararlar vermiştir ve vermektedir.
Biz MuhaMMedî Tahkîk İMâN ve SâLih AmeL ÜMMeti OLarak,
BİZim, EhL-i Beyt aleyhumusselâm’larımız =>ALLAHu zü’L- CELÂL’e =>Kur'ÂN-ı Kerîmi’ne ve =>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem ve SÜNNetine MutLaka İMÂN ve AMeL edenlerdir..
Biz dâhi Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin EhL-i Beytine aleyhumusselâm son nefesimize kadar , Kur'ÂN-ı Kerîm gibi kudsal bilir UYarız ve SAYgı-Hörmet Ederiz.. İnşâ ALLAHu TeÂLÂ!.
Yoksa, Ebu Leheb gibi =>İnanan ve YaşayanLar =>İçi boş iddiâları son-UÇunda AVuçLarını YALAr ve YALAyacakLardır!.


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Rabbim bana, EHL-i BEYtim içinde kim ALLAH’ın BİRLiğini ve BENim PEYGAMBERLiğimi kabul ederse ona azâb etmeyeceğini vaadetti.” buyurmuştur. (Hâkim, Müstedrek, III, 150.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Size iki tane hukuku ağır emânet bırakıyorum. Birisi ALLAH’ın Kitabı-Kur'ÂN-ı Kerîm, diğeri de EHL-i BEYtimdir. Kur’ÂN ve EHL-i BEYtim, kıyamette HAVZın başında BANA kavuşana kadar birbirinden ayrılmayacaktır!.”
buyurmuştur..

(İbnu Kesir, Tefsir, VII, 201. (Riyad, 1997))

Müfessirlerin imamı Fahruddin er-Râzî kaddesallahu sırrahu.:
“Resûlüm onlara de ki: “Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma SEVgi göstermenizi istiyorum”
Âyet-i Kerimesi (Şûrâ/23) Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Eh-i Beytini ve Ashabını SEVmenin vâcib olduğunu göstermektedir.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem sahih hadislerinde.: “Fâtıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer” buyurmuştur..
(İbni Kesir, Tefsir, VII, 201)

Buyurmuş, Hz. Ali’yi, Hasan ve Hüseyin’i SEVdiğini belirtmiştir. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemEfendimizin SEVdiği kimseleri SEVmek, bütün ÜMMete vâcibdir. Sonra, her namazın sonunda Hz. Peygamberin EHL-i BEYt’ne salât ve selâm okunması, bütün ümmete emredilmiştir. Bu büyük bir makamdır; onlardan başka hiç kimseye nâsib olmamıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in EHL-i BEYt’ni SEVmek vâcibdir.
Yukarıdaki âyetin içine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize imân ve itaat eden bütün Sahâbe-i Kiram da girmektedir. Onlar da Efendimizin yakınlarıdır. Kısaca, Ehl-i Beyt’i ve Ashâb-ı Kiram’ı SEVmek vâcibdir. Bir hadiste.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “EHL-i BEYtim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur.” buyurmuştur..
(Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638.)

Bir diğer hadiste ise.:
Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete erersiniz." buyurmuştur..
(Beyhakî, el-Medhal, s.164, Kenzu’l-ummal, h. no: 1002, İbni Abdu'l-Berr, Cami'u Beyan'il-İlmi ve Fazlihi, 2/90-91; İbn Hazm, el-İhkam, 6/82; Abd ibni Humeyd, Müsned; İbni Adi, Kamil; Suyuti, Menahil el-Safa, 193; 1027; Suyuti, Cami el-Sağir, 4603)

Şu anda bizler, İlâhî Teklif Denizinde bulunuyoruz. Bu arada şüphe ve şehvet dalgaları da devamlı bize çarpıp durmaktadır. Denizde giden bir kimsenin iki şeye ihtiyacı vardır. Birisi, kusuru bulunmayan ve içine su geçilmeyecek şekilde sağlam bir gemi.
Diğeri de, yön tayin edecek açık parlak yıldızlar. Bir kimse sağlam bir gemiye biner ve parlak yıldızlarla yönünü belirlerse, hedefine selâmet içinde ulaşır. Bunun gibi, biz Ehl-i Sünnet cemâatı da, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in EHL-i BEYtinin MuHaBBet Gemisine bindik ve gözlerimizi Hidâyet Semâsının yıldızlan olan Ashâb-ı Kirama diktik; böylece yol alıyoruz. Bu durumda ALLAHu TeÂLÂ’dan ümidimiz bizleri dünya ve âhirette selâmete ulaştırmasıdır.”
buyurmuştur.

(Fahreddin Râzî, Tefsir-i Kebir, XXVII, 143.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim
FATIMA ALeyhas's- SEMm..

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Bana melek gelerek FATIMA'nın cennetliklerin hanımefendisi olduğunu müjdeledi." buyurmuştur..
(Belâzürî, Ensâbü'l-Eşrâf, II/34; Zehebî, Siyeru A'lâmi'n- Nübelâ, II/125-126.)

Resim---Bir defâsında da Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, hazır olan yemeği hep birlikte yedikten sonra abâsını Hz. Ali, FATIMA, Hasan ve Hüseyin’in aleyhumusselâm'ın üzerine örterek.: “ALLAH’ım, işte bunlar benim EhL-i BEyt’im ve ÂL-i Abam’dır; SEN onları rızana aykırı şeylerden uzak tut!.” buyurmuştur..
(Tirmizî, Menâkıb: 32.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: FATIMA benden bir parçadır; onu üzen beni üzmüş ve onu sevindiren beni sevindirmiş olur.” buyurmuştur..
(Tirmizî, Menâkıb: 61)

Resim---Âişe radiyallahu anha VâLidemiz anlatıyor.: FATIMA içeri girdiğinde Resûlullah kalkar, onu öper ve yerine oturturdu. Hz. Peygamber onun yanına girdiğinde de o kalkar, babasını öper, ona yerini verirdi. Hâl ve gidiş bakımından, oturuş ve kalkışında Fâtıma kadar Resûlullah’a benzeyen birini görmedim.” buyurmuştur..
(Tirmizî, Menâkıb: 61)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in bu âleme vedâ etmesinin yakınlaştığı günlerde geçen bir hadiseyi de Âişe radiyallahu anha VâLidemiz anlatıyor.: “Bir gün yürüyüşü Resûlullah’ın yürüyüş gibi olan FATIMA yönelip geldi. Resûlullah onu görünce.: "Merhaba ey kızım!" dedi ve sağ veya soluna oturttu. Kulağına eğilip bir söz söyledi; bu söz üzerine FATIMA ağladı. Daha sonra bir söz söyledi; bu defa FATIMA güldü. Bunun üzerine ben FATIMA’ya.: “Senin hüzünden sevince bu kadar çabuk geçtiğin bir ânını görmedim!” deyip, Resûlullah’ın kendisine söylediklerini sordum. O bana.: "Ben Resûlullah’ın sırrını ifşa edemem!" diye cevâb verdi.
Ne zaman ki Resûlullah vefât etti,
FATIMA gizlediği sırrı o zaman bana açıkladı. Ve Resûlullah’ın o zaman kendisine.: ‘Cebrâil bu sene iki defa arz etti. Ben bunu “ecelimin yaklaştığı”na yoruyorum! Ve sen, bana ulaşacakların ilki olacaksın…” Birincisini duyunca üzüldüm, ikincisini duyunca sevindim!” buyurdu..

(Tirmizî, Menâkıb: 61; İbnü'l-Esîr, Üsdü’l- Gâbe, 5: 522. İbn Sa'd, et-Tabakât, VIII/26; Müslim, Fedâilü's- Sahâbe, 98-99)


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim
Yâ RASÛLuLLAH!.
sallallahu aleyhi ve sellemm ..



GöNüL GüvercinLerimiz,
Kendi İfâdesiyLe, MuhaMMedî HASBÎ-HABİBî HİZMEt KERVÂNImızın KITMÎRi KUL İHVÂNİ’mizin,
MuhaMMedî Sadakatı BİLip,
MuhaMMedî Samîmiyyeti BULup,
MuhaMMedî SaBıRda OLup,
MuhaMMedî SELÂMeti=>MuhaMMedî MELÂMette YAŞA!.yan,
MuhaMMedî MüttakîLerin de YAŞAyan EHL-i BEYt’ten OLuş,
MuhaMMedî MÜJDEsini SUNuYORum.. İNşâe ALLAHu TeÂLÂ!.


Resim

Azîz Kardeşlerimiz;
MuhaMMedî Tahkîk İMÂNın sonzuz kapsayıcılığı OLÂN NAHNU=>BİZ BİR-İZ TEKLiği içinde..
Manevî Neseb Tahkik İmân Bağı İLe Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize Bağlı OLan ve KÂLû BeLÂ İLk SÖZ BAĞında Kavî/SagLam- Takvâ Sâhibi Müttakîler de Ehl-i Beyt’ten SAYILmıştır.


Takvâ.: Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.
İttika.: Sakınmak. Çekinmek. Günahlardan ve bütün kötülüklerden kendini çekmek. Takvâ ile amel etmek.
Kavi.: Sağlam, metin, zorlu, kuvvetli, güçlü. * Varlıklı, zengin, sâlih, emin, mutemed.
AmeL-i SâLih.: Allah rızâsına uyan hayırlı amel. Günahlardan uzak olan iş, fiil. Maddi veya mânevi hukuk-u ibâdı ifâ etmek.
Müttaki.: Ehl-i takva. İttika eden. Haramdan ve günahtan çekinen, kendisini Allah celle celâlihu'ın sevmediği fena şeylerdan koruyan.:

TAKVâ.: HerNESin/KuLun =>BEZM-i ELESt’te=>RABBımız TeÂLÂ’ya verdiği KULLuk Yapmak İLk SÖZüne =>Şu ŞEHÂDet ŞEHRimizde Sâhib ÇIKıp SÖZünde Kavi/Sağlam/GüveniLir OLuş..
MÜTTAKİ.: HerNESin/KuLun =>BEZM-i ELESt’te=>RABBımız TeÂLÂ’ya verdiği KULLuk Yapmak İLk SÖZüne =>Şu ŞEHÂDet ŞEHRimizde Sâhib ÇIKıp SÖZünde Kavi/Sağlam/GüveniLir OLÂN KULL..

El KAVÎYyu celle celâlihu.:

Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bütün MÜTTAKÎLer, MuhaMMed’in ÂLidir/EHL-i BEYttir..” buyurmuştur.
(Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, III, 89; (No:5624); Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, X, 269.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ”EHL-i BEYtimden bazıları kendilerinin bana insanların en evlâsı/en SEVgiLisi olduğunu düşünüyorlar. Hâlbuki durum öyle değildir. Şüphesiz benim içinizdeki Dostlarım, MÜTTAKÎLerdir. Onlar (neseb ve yer olarak) kim olursa olsun, nerede bulunursa bulunsun, değişmez!.” buyurmuştur.
(Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, no: 318, Deylemî, Müsned, I, 287 (No:904))

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Muaz b. Cebel’i radiyallahu anhu Yemen’e gönderirken, onunla birlikte uğurlamaya çıktı. Kendisine tavsiyelerde bulundu. Muaz radiyallahu anhu binekte, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ise yerde yaya yürüyordu. Uğurlama yerine geldiklerinde Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Yâ Muaz! Belki bu seneden sonra benimle burada karşılaşıp görüşemeyeceksin!” buyurdu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in ayrılığından (ve bu işâret yollu vefât haberinden) dolayı Muaz radiyallahu anhu ağladı. Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem geri dönüp, Medine’ye yönelerek.: “Benim için insanların en evlâsı (en yakını) her kim olursa olsun, nerede bulunursa bulunsun, MÜTTAKÎ olanlardır..” buyurmuştur.
(Ahmed, Müsned, V, 235; Ali el-Müttakî, Kenz, III, 91)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e olan sadakati ve SEVgisi İran asıllı Selmân-ı Fârisî’yi radiyallahu anhu, EHL-i BEYt’inin içine katmıştır. Selmân radiyallahu anhu, İslâm’a girişiyle ve Hendek Harbindeki ince siyâseti ile bütün ashabın gönlüne girmişti. Muhacirler.: “Selmân bizdendir.” diye onu kendileri gibi görmüşlerdi. Ensâr ise: “Hayır, aslında Selmân bizdendir.” diye ona sâhib çıkmak istemişlerdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bizzât araya girdi ve.: “Selmân bizdendir; EHL-i BEYtimizdendir” buyurmuştur.
(İbni Sa’d, Tabakât, IV, 83; Muhammed eş-Şâmî; Sübülü’1-Hüdâ, IV, 365)

MuhaMmedî İmân, SEVgi ve Takvâ YOLUnda HASBî-HABİBî HİZMEt İLe Herkes =>Muhteşem MuhaMmedî Şefâat Şifâsından ve =>Muazzam MuhaMmedî Şehâdet Şerefinden =>KaDERince-KaDARınca, NÂSİB ve KISMEtince Pay Sâhibi OLuruz İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!. Bu Kapımız her CÂNa AÇIKtır Bu Kapı Herkese AÇIKtır BAKınız.: “ALLAH’ın Dostları ancak MÜTTAKÎLerdir.”

وَمَا لَهُمْ أَلاَّ يُعَذِّبَهُمُ اللّهُ وَهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَا كَانُواْ أَوْلِيَاءهُ إِنْ أَوْلِيَآؤُهُ إِلاَّ الْمُتَّقُونَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ
Resim---“Ve mâ lehum ellâ yuazzibehumullâhu ve hum yasuddûne anil mescidi’l- harâmi ve mâ kânû evliyâehu, in evliyâuhû illâl MUTTAKÛNe ve lâkinne ekserehum lâ ya'lemûn (ya'lemûne).: Ve onlar, Mecsid-i Haram'dan men ediyorlarken (engel oluyorlarken) ve onlar, O'nun (ALLAH'ın) dostları değilken; ALLAH, niçin onlara azap etmesin? O'nun dostları ancak TAKVÂ SAHİBİ OLANLARdır. Ve fakat, onların çoğu bilmezler.” (Enfâl 8/34)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Benim dostlarım ancak MÜTTAKÎLerdir.” buyurmuştur.
(Hâkim, Müsterdek, II, 328; İbni Kesir, Tefsir, IV, 51)

Muhakkak ki bir kimse, hem Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem temiz nesebine, hem de edebine vâris ve sâhib olursa, o nur üstünü nur olur. Ve NÜBÜVVEt NÛRu VELÂYEte dercedilmiştir.CÂNLara GELen Tevhid KabLosunda Kıyamete kadar devam edecektedir..

Resim

ALLAHım!.
BİZi EHL-i BEYt aleyhumsselâm SEVgisiyLe YAŞAt ve o SEVgi İÇİnde HAŞREt!.
BİZi Takvâ Sâhibi MuhaMMedî Müttakîlerden kıl, RIZÂ ve CEMÂLinLe SEVindir!.

Âmîn!. Bî Hürmet-i Seyyidi’L MürseLîn..
Ve’L- HAMDü LİLLAHi BERRü’r- RAHîMm.. celle celâlihu!.


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

FATIMA ALeyhas's- SEMm..

Resim---Aişe radiyallahu anha Annemiz.: “Resûlullah, (aleyhisselâm) vefâtıyla sonuçlanan hastalığında buyurdu ki.: "Ey FATIMA!. Acaba âlemlerin kadınlarının en üstünü, bu ümmetin hanımlarının büyüğü ve mü’minlerin hanımlarının büyüğü olman seni hoşnut etmez mi?." buyurdu.
(Hâkim, Müstedrekü's-Sahihayn, Marifetu's-Sahabe kitabı, Zikru Menakıbı Fâtıma Binti Resûlillah (aleyhisselâm) İza Safere'n-Nebiyyu Kane Ahire'n-Nasi Ahden Bi-Fâtıma (c.3, s.156)

Resim---Aişe radiyallahu anha Annemiz.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in vefâtıyla sonuçlanan hastalığı/vafâtı hastalığı sırasında.: "Kızım FATIMA, yanıma gel!." diye buyurdu... Resûlullah, bir süre onunla gizlice konuştu. FATIMA ondan ayrıldığında ağlıyordu; ben de orada idim. Sonra tekrar Resûlullah (aleyhisselâm) FATIMA'ya.: "Yanıma gel!." dedi. FATIMA da onun yanına yaklaştı ve Resûlullah tekrar ona gizlice bir şey söyledi. Bu defa FATIMA ayrıldığında gülüyordu. (Aişe diyor ki.:.) Ben ona "Ey ALLAH'ın RASÛLÜ'nün kızı, baban sana gizli ne söyledi?" diye sordum. FATIMA.: "Resûlullah'ın bana gizlice söylediği sırrını o hayatta iken sana açacağımı mı zannettin!" dedi. Bu durum, yani Resûlullah'ın Sırrını Aişe'den gizlemesi Aişe'ye çok ağır geldi. Resûlullah (aleyhisselâm) vefât ettiğinde Aişe.: "Mevzuyu bana bildirir misin?" diyerek FATIMA'dan Resûlullah'ın ona gizlice buyurduğu sözü sordu. FATIMA.: "Şimdi oLur!." diyerek şöyle devam etti: Peygamber aleyhisselâm ilk önce buyurdu ki.: "Cebrâil her yıl Kur'ÂN'ı bana bir defa sunuyordu. Ama bu yıl iki defa sundu ve bana bildirdi ki her peygamber ancak bir önceki peygamberin ömrünün yarısı kadar yaşar. Hz. İsâ (aleyhisselâm) yüz yirmi yıl yaşamıştır ve ben altmış yaşımı geçtiğimi biliyorum." Resûlullah bunları söyleyince ben ağladım. Yine buyurdu ki.: "Kızım, mü’minlerin kadınlarından hiçbirinin musibeti seninki gibi büyük olmayacaktır; bu yüzden senin sabrın hiçbir kimseden az olmamalıdır." İkinci defa ise bana gizlice Ehl-i Beyt'ten ona kavuşacak ilk şahsın ben olduğumu bildirdi ve buyurdu ki.: "Sen cennet hanımlarının en üstünüsün." buyurdu.
(Müttakī el-Hindî, Kenzü’l-Ummâl, Fazailu Ehlilbeyt ve Men Leysû Bi's-Sa-habe, Faslun Fi Fazlihim Mufassalan, Fâtıma (a.s), Hadis: 37732 (c.7, s.111))

Resim---Aişe radiyallahu anha Annemiz.: “Sana müjde veriyorum ki ben, Resûlullah'tan (aleyhisselâm) şöyle duydum.: "Cennet hanımlarının üstünleri şu dört hanımdır: İmran kızı Meryem, Resûlullah'ın (aleyhisselâm) kızı FATIMA , Huveylid kızı Hatice ve Asiye." buyurdu.
(Hâkim, Müstedrekü's-Sahihayn, Marifetu's-Sahabe kitabı, Tercü-metu Hadice Binti Huveylid, Seyyidatu Nisâi Ehli'l-Cenneti Erba-un (c.3, s.185)

Resim---ALi kerremâllahu vechehu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem FATIMA'ya şöyle buyurdu.: “Ey FATIMA, herkesten önce İslâm'ı kabul eden ve bütün Müslümanların en bilgini olan birisiyle evlendirmem seni hoşnut etmez mi? Gerçekten sen benim ümmetimin kadınlarının en üstünüsün, nasıl ki Meryem kendi kavminde üstünlük kazandı. Ey FATIMA, ALLAH celle celâlihu yeryüzü halkına nazar eyledi ve onlardan iki kişiyi seçti. Bunlardan birinin senin baban ve diğerinin de senin kocan olmasına sevinmiyor musun?.” buyurdu.
(Müttakī el-Hindî, Kenzü’l-Ummâl, Fazailu, 2. Fasıl, Fazailu'l-Hulefai'l-Erbaa, Fazailu Ali, Hadis: 32925 (c.6, s.113)

İResim---bn Abbas radiyallahu anhu.: “Resûlullah (aleyhisselâm) bir defasında dört çizgi çizerek (ashabından).: "Bunların ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab.: "ALLAH ve RASÛLÜ daha iyi bilir." diye cevap verdiler. Hz. Peygamber (aleyhisselâm) buyurdu ki.: "Cennet kadınlarının en faziletleri olan Huveylid kızı Hatice, Muhammed (aleyhisselâm) kızı FATIMA, İmrân kızı Meryem ve Mezahim kızı Asiye'dirler." buyurdu.
(Hâkim, Müstedrekü's-Sahihayn, Kitabu't-Tefsir, Tefsiru Sureti't-Tahrim (c.2, s.497)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Sizin erkekleriniz arasında en üstün olan, Ali; gençleriniz arasında en üstün olan, Hasan ile Hüseyin ve kadınlarınız arasında en üstün olan FATIMA 'dır." buyurmuştur.
(Müttakī el-Hindî, Kenzü’l-Ummâl, Fazailu, 5. bap, Fi Fazli Ehlilbeyt, 1. Fasıl, Fi Faz-lihim Mücmelen, Hadis: 34191 (c.6, s.217))

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ”Kızım FATIMA’nın adı =>ALLAH onu ve sevenlerini CehenNNemden korur!.” mânâsındadır.” buyurmuştur.
(Deylemî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: FATIMA’a benden bir parçadır. Onu inciten beni incitmiş olur.” buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrekü's-Sahihayn)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAHu TeÂLÂ, FATIMA ve NesLine Cehennemi haram KıLdı.” buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrekü's-Sahihayn; Taberanî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Yâ FATIMA!. ALLAHu TeÂLÂ, Senin gazâbın için gazâb eder, senin rızan için razı olur!.” buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrekü's-Sahihayn)


Resim

ALLAHım!.
BİZi EHL-i BEYt aleyhumsselâm SEVgisiyLe YAŞAt ve o SEVgi İÇİnde HAŞREt!.
BİZi Takvâ Sâhibi MuhaMMedî Müttakîlerden kıl, RIZÂ ve CEMÂLinLe SEVindir!.

Âmîn!. Bî Hürmet-i Seyyidi’L MürseLîn..
Ve’L- HAMDü LİLLAHi BERRü’r- RAHîMm.. celle celâlihu!.


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

ALİ - FATIMA ALeyhumus's- SEMm..

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Kızı Fatimâtü’z- ZeHRÂ aleyhasselâm
ANNEmiz’e öğrettiği DUÂ.:


اَللَّهُمَّ رَبَّ السَّمَوَاتِ السَّبْعِ وَرَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ رَبَّنَا وَرَبَّ كُلِّ شَيْءٍ مُنْزِلَ التَّوْرَاةِ وَالْإِنْجِيلِ وَالْقُرْآنِ فَالِقَ الْحَبِّ وَالنَّوَى أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ كُلِّ شَيْءٍ أَنْتَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهِ أَنْتَ الْأَوَّلُ فَلَيْسَ قَبْلَكَ شَيْءٌ وَأَنْتَ الْآخِرُ فَلَيْسَ بَعْدَكَ شَيْءٌ وَأَنْتَ الظَّاهِرُ فَلَيْسَ فَوْقَكَ شَيْءٌ وَأَنْتَ الْبَاطِنُ فَلَيْسَ دُونَكَ شَيْءٌ اقْضِ عَنِّي الدَّيْنَ وَأَغْنِنِي مِنْ الْفَقْرِ

TÜRKÇESİ.:
“ALLAHümme RABBe's- Semevâti's- seb'i ve RABBe'l- arşı'l- azîm.
RABBenâ ve RABBe külli şey'in münzile’t- Tevrâti ve'l- İncîli,
ve'l- Kur'ÂNi fâlika'l-habbi ve'n-nevâ,
ezûzü bike min şerri külli şey'in ente âhızün bi nâsıyetihî,
ve ente'l- evvelü feleyse kableke şey'ün,
ve ente'l- âhirü feleyse ba’deke şey'ün.,
ve ente'l- zâhirü feleyse fevkake şey'ün,
ve ente'l-bâtınü ve fe leyse dûneke şey'ün,
akZi annî'd-deyne ve eğninî mine'l-fakri…"


MÂNÂSI.:
"ALLAH'ım! SEN yedi semânın RABBi, Arş-ı Âzam'ın RABBisin. SEN bizim RABBimiz ve her şeyin RABBisin. Tevrat, İncil ve Kur'ÂN'ı indiren, tohum ve çekirdekleri açansın. Her şeyin şerrinden sana sığınıyorum!. Her şeyin alnından yapışmışsın (dizginleri SENin elindedir). EVVEL SENsin, SENden önce bir şey yoktur. ÂHİR SENsin, SENden sonra da bir şey kalmayacak. SEN ZÂHİRsin, SENin üstünde bir şey mevcûd değildir. SEN BÂTINsın, SENin dışında bir şey yoktur. Benim borcumu öde, beni fukaralıktan kurtar, zengin kıl!."
(Tirmizi, Daavât 68; İbnu Mâce, Duâ, 2.)

Resim

ALLAHım!.
BİZi EHL-i BEYt aleyhumsselâm SEVgisiyLe YAŞAt ve o SEVgi İÇİnde HAŞREt!.
BİZi Takvâ Sâhibi MuhaMMedî Müttakîlerden kıl, RIZÂ ve CEMÂLinLe SEVindir!.

Âmîn!. Bî Hürmet-i Seyyidi’L MürseLîn..
Ve’L- HAMDü LİLLAHi BERRü’r- RAHîMm.. celle celâlihu!.


Resim

En Büyük SEVgiLinin,
EN Büyük SEVgiLisine,
Bir Demet GÜLLe SEVgiLerimizLe!....


FATİMATÜZ- ZEHRÂ ANNEMİZ’in SALÂVÂTI


Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ men ruhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI.:
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


7 LETÂİFimizin SALLini-İSÂLini-SILÂsını-ULAŞımını SAĞLa!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!.
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!.

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu!.


MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim
Resim
aleyha's-selâm..



DOSt HÜSEYİNimm!.

Cennette Şehidlerin Efendisi,
Resûl Dede'sinin Bir Dânesi
Fatıma Ana'mın Ciğer Pâresi
Yiğit Alim'in Yiğidisin
HÜSEYİNimm!.

Resim

RasûLuLLah Taşıdı Seni Omuzunda,
Seni Görmeden Duramazdı Evinde,
"Küçüğüm Nerdesin" Deyip Sevip Okşardı,
Ama Yinede Kokuna Doyamazdı
..

Resim

GüL Goncamın GüL Kuzusu,
KerbeLâda Susuzdu,
Yandı DiLLeri ÇatLadı DudakLar,
Yürek Yangınımız DOSt HÜSEYİNimm!.

Resim

Ciğer Pâremizsin YÂÂR HÜSEYİNimm,
Yürek Sızımızsın CÂÂN HÜSEYİNimm,
Yandı KavruLdu YürekLer,
On Muharremde
DOSt HÜSEYİNimm!.


26 Ağustos 2020..
7 muharremmm1442..
Saaat 23:50
SoLingen..


Resim
ResimResim

=>GÜLL Goncamın,
GüL Kuzusuna=>SevdâLarımızLa!.


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim
Resim
aleyha's-selâm..



DOSt HÜSEYİNimmmm!.

Güzelliğini RASÛLümden Alan HÜSEYİNimmm,
Yiğitliği Babası HAYDÂR ALİmmmm,
İlk Göz Ağrısı GÜL ANNESİnin,
Yürekten Vurgunuz YÂR HÜSEYİNimmm!.

Resim

Kerbelâya Düştü Yolun CÂN HÜSEYİNimmm,
Şehidlik Tâcını Orada Giydin,
Gökler Ağladı Yer Ağladı Sicim Sicim,
Yandı Kavruldu Yürekler YÂR HÜSEYİNimmm!.

Resim

KERBELÂ’da Toz Dumana Karıştı,
Gök Yarıldı Yer Çatladı,
Sana Uzanan Eller Bir Bir Kırıldı,
Zâlime Kalmadı Bu Dünyâ HÜSEYİNimmm!.

Resim

FATIMA ANA’mın Gözyaşı Var,
Adım Adım KERBELÂ’da,
Körpe Kuzusu Orada,
Ciğer Pâremizsin GÜL HÜSEYİNimmm!.

Resim

ON MUHARREM KERBELÂ’da,
Melekler Ağladı Semâ’da,
Arzdan Arşa Her Katında,
KERBELÂ Gülmedi O Günden Sonra!.

Resim

Yuhhhh Sana Kurusun Elleri Yezid’in
GÜLün Kırdı MUHAMMED'in
Sekîne, Zeyneb, Zeynel Abidin,
Sevdâlıyız EhL-i Beyt’e DOSt HÜSEYİNimmmm!.

Resim

Ciğer Pâremizsin YÂÂR HÜSEYİNimmm!.
Yürek Yangınımız CÂÂN HÜSEYİNimmm!.
Yandı Kavruldu Yürekler,
ON MUHARREMde DOSt HÜSEYİNimmm!.



29 Ağustos 2020..
9-10 MuharreMMM1442..
Saaat 23:59
SoLingen..


Resim
ResimResim

=>GÜLL Goncamın,
GüL Kuzusuna=>SevdâLarımızLa!.


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

**
Resim
..aleyhumu's- SEMm..

DOSt EHL-i BEYt!.

GüL RaSûLüm CÂN'da CÂNÂN'ımmm,
Ciğer PâreLerin HüSeYiN ve HaSaN'ım,
FaTıMa ANAmmmm KuzuLarı,
YiğitLeridir ALiYyü’L- MüRTeZâ'nın..
Resim
RASULÛLLAH Mescidde,
Tuttu HüSeYiN’in ELLerinden,
Mübârek AyakLarının Üstünde,
Minik AyakLarı Vardı HüSeYiN’in..
Resim
Çık!.” Dedi CÂN ÇoCuğunaa,
HüSeYiN'im BaşLadı Tırmanmaya,
Mübârek Göğsüne Kadar GeLdi,
O Minicik ÖpüLesi AyakLarıyLa..
Resim
GüL RaSûLüm Ciğerpâresinin,
SarıLdı Ağzından Öptü HüSeYiN’in,
GörmeseLer BirbirLerini ÖzLerLer,
Dede-Torun Ne GüzeL GünLer GeçirdiLer..
Resim
RASÛL DEDEsi’nin Omuzundan İnmeyenLer,
Mübârek Sırtında Gece-GÜNdüz GezenLer,
AğLamaLarına Dayanamazdı RASÛLULLAH,
DUÂ Buyurdu.: OnLarı SEVeni SEV Yâ ALLAH!.
Resim
EHL-i BEYt SEVmek Bir SEVDÂdır,
EHL-i BEYt SEVmek CÂNda CÂNÂNdır,
EHL-i BEYt SEVmek RASÛLULLAHtır,
EHL-i BEYt SEVmek YÜCE ALLAH'tır..


12 EyLüL 2020..
24 MuharreMMM1442..
Saaat 01:05
SoLingen..


Resim
ResimResim

=>GÜLL Goncamın,
GüL Kuzusuna=>SevdâLarımızLa!.


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

FÂTIMAt’ü-z ZEH
aleyhumu's- SEMm..


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in en sevgili kızı Fâtıma aleyhasselâm, hicretten onüç sene önce, Mekke'de doğmuştu. Küçük yaşına rağmen, Peygamber Efendimize yardım ediyor ve Kureyş kâfirlerinin işkencelerine karşı geliyordu.

Abdullah ibni Mesûd radiyallahu anhu der ki:
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz'in Kureyşe bedduâ ettiğini asla işitmedim. Yalnız birgün, Kâbe-i Şerîf yanında namaz kılıyordu. Ebu Cehil, kendi adamlarıyla bir yerde oturuyorlardı. O sırada bir kimse gelip, ölmüş bir deve işkembesini oraya bıraktı. Ebu Cehil dedi ki:
“Bu kan ile bulaşmış işkembeyi, kim götürüp, Muhammed secdeye inince, arkasına koyar?”
Onların içinde en ziyade bedbaht Ukbe bin Ebî Muayt, bu çirkin işe girişip, onu, Peygamberimiz aleyhisselâm secdede iken üstüne koydu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz secdeden kalkmadı. O bedbahtlar gülüştüler. O kadar ki, gülmekten birbirlerinin üzerine düştüler.”

İbni Mesûd anlatmasına şöyle devam etti:
“Ben uzaktan bakardım. Müşriklerin korkusundan yanına varamadım. Nihayet bir kimse, Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'a haber verdi. Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm’a gelip, Resûl-i Ekremin üzerinden onu kaldırdı. Bunları yapanlara ağır sözler söyledi, bedduâda bulundu. Hazret-i Fâtıma bu sıralarda küçük bir kız idi..

Müşriklerin hiçbiri Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'a cevab vermedi. Peygamberimiz, namazdan kalkınca, bunların isimlerini sayarak üç kere buyurdu ki.: “Yâ RABBî! Kureyşten şu topluluğu sana havale ediyorum.”
İbni Mesûd der ki.: “ALLAH hakkı için, onları Bedir Günü gördüm. Hepsini katledip, ayaklarından sürüyerek, Bedir Kuyusu’na bıraktılar. Ümeyye ve Amr'ı ise parça parça ettiler. Ammar ve Velid'i çok fecî şekilde öldürüp, cehenneme gönderdiler..”

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, Medine-i Münevvere’ye, ALLAHu TeÂLÂ’nın emriyle hicret ettikten sonra, Hanımı Sevde, Kızları Ümm-i Gülsüm ve Hazret-i Fâtıma'yı getirmeleri için, Ebu Râfiî ile Zeyd bin Hârise'yi Mekke'ye gönderdi. Onlara 500 dirhem gümüş ile iki deve verdi..

Zeyd ile Ebu Râfiî Mekke'ye gittiler. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Kızları Ümm-i Gülsüm, Hazret-i Fâtıma, Sevde, Zeyd'in zevcesi Ümm-i Eymen'i ve oğlu Üsâme'yi alıp, beraber Medine'ye geldiler..

Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm küçük yaşta iken, annesi HADİCEtü’l- KÜBRÂ aleyhasselâm vefât ettiği için, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz onu, bülûğ yaşına kadar, yanından ayırmadı. Onu en iyi şekilde yetiştirip, terbiye etti..

Birgün Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm, bir hizmet için, Resûl-i Ekremin huzuruna girmişti. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in mübârek nazarları kerimelerine ilişti. Evlenme çağına eriştiğini müşâhede ettiler.

Ümm-i Seleme ve Selmân'dan rivâyet olunmuştur ki; Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm bülûğ çağına erdikte, Kureyşten çok kimseler istedi. Resûlullah aleyhisselâm, kimsenin sözüne iltifat etmeyip, buyurdu ki.: “Onun işi, HAKk TeÂLÂ’nın emrine bağlıdır.”

Birgün Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer ve Sâd bin Muâz, mescidde oturup.: Hazret-i Fâtıma'yı, Hazret-i Ali'den gayri herkes istedi. Kimseye iltifat olunmadı!.” diye konuştular.
Hazret-i Ebu Bekir dedi ki.: “Zannederim ki, Ali'ye nâsib olur. Gelin, ziyaretine gidelim ve bu meseleyi açalım. Eğer fâkirliği ileri sürerse, yardımda bulunalım!."
Sâd bin Muâz da dedi ki.: “Yâ Ebâ Bekir! Sen, hep hayır yaparsın. Kalk, biz de sana arkadaş olalım.”

Üçü birden mescidden çıkıp, Hazret-i Ali'nin evine gittiler. Hazret-i Ali, onları görünce, karşılayıp hâl ve hatırlarını sordu.
Hazret-i Ebu Bekir şöyle sordu.: Yâ Ali!. Her hayırlı işte sen öndersin ve Resûl-i Ekrem katında hiç kimseye nâsib olmamış bir mertebedesin. Fâtıma'yı herkes taleb etti. Hiç kimseye iltifat olunmadı. Sana nâsib olacağını zannediyoruz. Niçin teşebbüs etmezsin?”

Hazret-i Ali kerremallahu vechehu, bunu işitince, mübârek gözleri yaşla doldu ve dedi ki.: “Yâ Ebâ Bekir! Beni ziyâdesiyle memnun ettiniz. Ona, benden daha fazla rağbet eden yoktur. Lâkin elimin darlığı buna mânidir.”

Hazret-i Ebu Bekir, bunun üzerine şöyle cevab verdi.: “Böyle söyleme! ALLAHu TeÂLÂ ve Resûlü’nün yanında, dünyâ bir şey değildir. Buna fâkirlik mâni’ olamaz. Var, Fâtıma'yı iste!.”

Hazret-i Ali kerremallahu vechehu buyuruyor ki.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna utanarak ve sıkılarak girdim. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in bütün heybet ve vakârı üzerinde idi. Huzurunda oturdum ve konuşmaya kâdir olamadım. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdu ki.:
“Niçin geldin, bir ihtiyacın mı var?”

Sustum. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz.:
“Herhâlde Fâtıma'yı istemeye geldin” buyurunca; "Evet" diyebildim.

Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, Hazret-i Fâtıma'ya, Hazret-i Ali'nin kendisini istediğini duyurdu. O da sustu. Peygamber Efendimiz.:
“Fâtıma'ya mehir olarak verecek neyin var?” buyurdu.
“Yâ Resûlallah! Benim hâlimi sizden iyi kimse bilmez. Bir kılıcım, bir de devem vardır. Başka bir şeyim yoktur!.”
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz tekrar.:
“Kılıcın gazâya lâzımdır. Deven bineğindir. Sana verdiğim Hutamî zırhlı gömleğin nerededir, ne oldu?” buyurdu.
“Yanımdadır.”
“Onu sat ve parasını bana getir! Mehir olarak o kâfidir.”

Bunun üzerine Hazret-i Ali kerremallahu vechehu, zırhını satması için birine verdi. Verdiği kimse, pazarda satarken, Hazret-i Osman Efendimiz zırhı tanıyarak 400 dirheme satın aldı. Yanına da 400 dirhem daha koyarak.:
“Bu zırh sizden başkasına lâyık değil” diyerek Hazret-i Ali kerremallahu vechehu'ye geri gönderdi.
Hazret-i Ali kerremallahu vechehu, bu para ile düğün hazırlıklarına başladı.

Peygamber aleyhisselâm Efendimiz, sevgili kızı Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'nın düğün vakti yaklaştığında.: "Eğer ANNEsi hayatta olsaydı, şimdi onun çeyizini hazırlardı!." diye düşündü.
Bu düşüncede iken, Cebrâil aleyhisselâm gelip dedi ki.:
“Yâ Resûlallah! HAKk TeÂLÂ sana selâm ediyor.: "Hiç merak etmesin. Kızı Fâtıma'nın bütün ihtiyaçlarını, çeyizini ben temin edeceğim!." buyurdu.

Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, bu sözleri duyunca, şükür secdesi yaptı. Daha sonra Cebrâil aleyhisselâm, elinde, üzeri bir bohça ile örtülü altın bir tepsi ve yanında bin melekle geldi. Mikâil, İsrâfil ve Azrâil aleyhimüsselâm da aynı şekilde gelmişlerdi. Bunların ellerinde de birer altın tepsi vardı.

Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, bunları görünce sordu.:
“Ey kardeşim Cebrâil! HAKk TeÂLÂ’nın emri nasıldır? Bu altın tepsiler de nedir?”
Cebrâil aleyhisselâm şöyle cevab verdi.:
“Yâ Resûlullah!. ALLAHu TeÂLÂ sana selâm ediyor.: "Habîbimin kızı Fâtıma'yı, Ali'ye ben verdim. Arş-ı a'zamda nikâh ettim. Habîbim de eshâbı arasında nikâh etsin! Tepsilerin birinde, cennet elbiseleri vardır. Onu Fâtıma'ya giydirsin. Diğer tepsilerde cennet yemekleri vardır. Onlar ile de eshâbına ziyâfet versin!" buyurdu.

Resûl-i Ekrem Efendimiz aleyhisselâm, bu müjdeyi işitince, yine şükür secdesi yaptı. Sonra, dörtyüz dirhem mehir ile nikâh yapılacaktı. Haberciler Hazret-i Fâtıma'ya müjdeyi götürdüler. Fakat O, razı olmadı.

Bunun üzerine Cebrâil aleyhisselâm gelip dedi ki:
“Yâ Resûlallah! ALLAHu TeÂLÂ.: "Fatıma dörtyüz dinara razı olmuyorsa, dörtbin dinar olsun!.” buyurdu.

Hazret-i Fâtıma'ya bunu haber verdiler. O yine razı olmadı.
Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, kızının esas maksadının ne olduğunu öğrenmek için, yanına gitti. Esas maksadının ne olduğunu sordu. Hazret-i Fâtıma.:
“Babacığım, ben dünyâlık bir şey istemiyorum. Benim maksadım dünyâ değildir. Benim isteklerim âhiret ile ilgilidir. Sen âhirette, ümmetinden günahkârlara şefaat edeceksin. Ben de ümmetinden günahkâr kadınlara şefaat etmek istiyorum. Muradım budur. Bu isteğim kabul edilirse, razı olurum.” buyurdu.

Resim

Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, bu isteğini Cebrâil aleyhisselâm’a bildirdi. Cebrâil aleyhisselâm, Hazret-i Fâtıma'nın arzusunun kabul edildiğini, âhirette, ayrıca onun da şefaat edeceğini bildirdi.

Peygamber Efendimiz, gelip bu haberi sevgili kızına bildirdi. Hazret-i Fâtıma.:
“Babacığım, senin şefaat edeceğine dair Kur'ÂN-ı Kerîmde âyetler vardır. Benim şefaat edeceğime dâir delil nedir?.”

Peygamber Efendimiz, durumu Cebrâil aleyhisselâma tekrar bildirdi. Bunun üzerine Cebrâil aleyhisselâm beyaz bir ipek getirdi. Bunun üzerinde şöyle yazıyordu.:
“Kıyamet günü mümin kadınlara, Fâtıma kulumu şefaatçi tâyin ettim. Bu hüccet elinde bâkî kalsın.”

Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'ın şefaatine izin verildikten sonra, Peygamberimiz aleyhisselâm Hazret-i Bilâl'e hitab edip, muhacirin ve ensarı toplamasını emretti. Cümlesi Mescid-i Şerîf’te toplandılar. Peygamberimiz aleyhisselâm minbere çıktı. Hamd ve senâ eyledikten sonra, muhacirin ve ensara hitâben.:
"Ey müslümanlar, biliniz ki, kardeşim Cebrâil gelip, HAKk TeÂLÂ’nın, melekleri toplayıp, “Fâtıma binti MuhaMmed'i, kulum Ali bin Ebî Tâlib'e verdim ve akit ettim.” buyurduğunu haber verdi. Bana da emretmiş ki, eshabım arasında bu akdi tecdîd edip, şâhidler huzurunda akd-i nikâh edeyim.” buyurdu.

Sonra Hazret-i Ali kerremallahu vechehu'ye dönüp.:
“Yâ Ali! Kalk, nikâh hutbeni yerine getir!.” buyurdu.

Hazret-i Ali kerremallahu vechehu kalkıp, Peygamber aleyhisselâm Efendimizin önüne geldi. HAKk TeÂLÂ’ya hamd ve senâ eyledi. HABÎB-i RABBi’l- ÂLEMÎN’e salâvât getirdi. Sonra HABîBULLAH’a işâretle.:
“Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, kızı Fâtıma'yı bana tezvic etti. Ben de buna razı oldum. Sizler de bu nikâha şâhid olun!.” buyurdu.

Eshab-ı Kiram buyurdular ki.:
“Yâ Resûlallah! Bu şekilde tezvic buyurduğunuza biz şâhid olalım mı?”
”Evet şâhid olun!.” buyurdu.

Etraftan.: “ALLAHu TeÂLÂ mübârek etsin!.” dediler.
Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem odasına geldi. Hazret-i Ebu Bekir'e biraz para verip, çeyiz için bir şeyler almak için gönderdi. Selman ile Bilâl'i de çağırıp.:
“Taşınacak şey olursa siz taşıyın!.” buyurdu.

Hazret-i Ebu Bekir radiyallahu anhu.:
“Dışarı çıktım. Parayı saydım. Üçyüzaltmış dirhem geldi. Hazret-i Fâtıma'nın çeyizini o para ile gördüm. İçi yün dolu bir döşek aldım. İçi hurma lifiyle dolu bir yastık, topraktan birkaç kap kacak aldım. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e getirdim. Görünce, mübârek gözlerinden yaşlar aktı ve.: “Yâ Rabbî! En iyi kapları toprak çanak olan bu kullarına bereket ver!.” diye duâ eylediler.

Hazret-i Ali kerremallahu vechehu.:
“Bunun üzerinden bir ay geçti. Bu hususta mecliste hiç konuşulmadı. Ben de hicâbımdan ağzımı açamadım. Fakat, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bâzen beni yalnız gördüklerinde.:
“Senin hanımın ne iyi hanımdır. Sana müjdeler olsun ki, O, âlemdeki hanımların efendisidir.”
buyururdu.

Bir aydan sonra, Hazret-i Ali'nin yakınları dediler ki:
“Yâ Ali! Bu nikah ile çok sevindik. Lâkin bir de düğün nâsib olsa.”
Hazret-i Ali kerremallahu vechehu de onlara.: “Benim de isteğim odur, ancak söylemekten hicâb ederim!.” diye cevab verdi.
Bunun üzerine Ümm-i Eymen'den, aracılık yapmasını istediler. O da durumu Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin hanımlarına söyledi.
Peygamber Efendimizin zevcelerinin, durumu Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e arz etmelerinden sonra, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Hazret-i Ali'yi çağırarak.:
“Zevceni ister misin yâ Ali?” buyurdu.
Hazret-i Ali de şöyle cevab verdi.:
“Evet yâ Resûlallah! Anam ve babam sana fedâ olsun!.”

Resûl-i Ekrem aleyhisselâm Efendimiz emir buyurdu. Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'ın çeyizini hazırladılar. Hazret-i Ali kerremallahu vechehu'ye bir miktar para verip, hurma ve yağ almasını söyledi. Hazret-i Ali kerremallahu vechehu bunları getirince, hurma, yağ ve yoğurdu karıştırıp, bir çeşit yemek yaptı ve Eshab-ı Kiram’a düğün yemeği olarak yedirdi..

Yemekten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, bir eliyle Hazret-i Ali kerremallahu vechehu'yi ve diğer eliyle de Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'ı tutarak, evlerine götürdü. Fâtıma aleyhasselâm'ı bağrına bastı..

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'a düğün günü şöyle nasihat etti:
“Kızım, evimizden çıkıp, başka bir eve, ülfet etmediğin bir kimseye gidiyorsun. Sen kocana yer ol ki, o sana gök olsun! Sen ona hizmetçi ol ki, o sana köle olsun! Kocana yumuşak davran! Öfkeli hâllerinde sessizce yanından kayboluver. Öfkesi geçinceye kadar ona görünme!.

Ağzını ve kulağını muhafaza et! Kocan sana fenâ söylerse, söylediklerini duyma ve sakın mukâbelede bulunma! Ona karşı gelme! Dâima senden güzel söz işitsin, güler yüz görsün. Bu sûretle sana iyi nazarla baksın!.”


Sonra alnından öptü. Hazret-i Ali kerremallahu vechehu'ye teslim etti ve.: "Zevcen iyi zevcedir" buyurdu. Her ikisini HAKk TeÂLÂ'ya ısmarladı. Sonra mübârek eliyle kapının iki kanadını tutup, bereket ile duâ eyledi ve çıkıp gitti..

Hazret-i Ali kerremallahu vechehu buyurdu ki:
“Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in hânemize teşrif buyurduğu gün, düğünden dört gün geçmiş idi. Bizimle sohbet eyledi. Sonra bana.:
“Yâ Ali! SU getir!.” buyurdu.
Kalktım su getirdim. Bir âyet-i kerime okudu ve.:
“Bu SUdan biraz iç! Bir miktar kalsın!” buyurdu.
Öyle yaptım. Kalan suyu başıma ve göğsüme serpti. Tekrar, "Su getir" buyurdu. Yine su getirdim. Bana yaptığı gibi, Hazret-i Fâtıma'ya da yaptı. Sonra beni dışarı gönderdi. Fâtıma'ya nasihat ettikten sonra, beni dâvet etti. Bana da Fâtıma'yı ısmarlayarak.:
“Yâ Ali! Fâtıma'nın hatırına riâyet eyle! O BENden bir parçadır. Onu hoş tut! Eğer onu üzersen, beni üzmüş olursun!.” buyurdu.
Sonra, ikimizi de ALLAHu TeÂLÂya ısmarladı.”


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in SOYU Hazret-i Fâtıma aleyhasselâm'dan devam etti. Peygamberimiz esûlullah sallallahu aleyhi vesellem’den 6 ay sonra HAKk'a YÜRÜdü..


Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...


aleyhumu's- SEMm..


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

FÂTIMAt’ü-z ZEH
aleyhumu's- SEMm..


YEŞİL BERAT İLE GELİR
GÜL GONCAMMM!.

Kıyamet gününde mahşer yerine,
Yeşil berat ile gelir FÂTIMAmmm!.
Sağında Hatice solunda Havva,
Yeşil berat ile gelir FÂTIMAmmm!.
Gelir de bizleri bulur FÂTIMAmmm!.

Hazreti Rasûl'ün sevgili kızı,
Aliyyü'l- mürteza haydar karısı,
O'dur Hasan Hüseyin'in annesi,
Yeşil berat ile gelir FÂTIMAmmm!.
Gelir de bizleri bulur FÂTIMAmmm!.

Yedikleri hurma darı danesi,
O'dur mü'minlerin cümle annesi,
Abdülmuttalibdir Onun dedesi,
Yeşil berat ile gelir FÂTIMAmmm!.
Gelir de bizleri bulur FÂTIMAmmm!.

İnşâe Allahu'r-Rahmânnnn
İnci tanem gül goncammmmm!.


Resim
ResimResim

En büyük Sevgili'nin
En büyük Sevgilisi'ne
İnci tanemiz'e
Bir demet GÜLLe SEVgiLerimizLe....


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Emoli 27
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Kayıt: 05 Ara 2018, 22:49

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Emoli 27 »

Zehrâ'm yüreğine eline sağlık kuşum çok güzel 😍🌹
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

FÂTIMAt’ü-z ZEH
aleyhumu's- SEMm..



GÜL GoNCammm

Edeb O'nun Sözlerinden Bir Ses,
Felek O'nun Kemerinden Bir Parça,
Melek O'nun Hareminde Hizmette,
Cennet Hurileri O'nun Kapısında Perdecidirler..


Resim

İffet O'nun Feyziyle Beslenmiş,
Namus O'nun Haliyle Vücûd Bulmuş,
Şefkât O'nun Mayâsıyla Yoğrulmuş,
Nezâket ve Hayâ O'ndan Öğrenilmiştir..


Resim

Fahri Kâinât'ın Vücûdu’nun Bir Parçası,
O'nun Yetiştirdiği Cân-Ciğerpâresi,
Kadınlık Dünyasının Tek Dürdânesi,
Kerimesi Gözbebeği Fatımatü’z Zehrâ'sı..


ResimResim

Gül Goncammm,
Işığım Güneşimsin..
Ay Parçammm,
İnci Dânemsin...


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim
FÂTIMAt’ü-z ZEH
aleyhumu's- SEMm..


Ali bin Ebi Tâlib kerremallahu vechehu şöyle buyurdu.:
Fatıma aleyhasselâm, değirmen taşından dolayı elinde meydana gelen rahatsızlığını Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e söylemişti. Bu sırada Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e bazı esirler getirilmişti.
Bunun üzerine Fatıma aleyhasselâm bir esir istemek üzere Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e geldi fakat evinde olmadığı için kendisini göremedi. Bu geliş sebebini Aişe radiyallahu anha’ya bildirdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem eve gelince Aişe radiyallahu anha, Fatıma aleyhasselâm’ın geldiğini kendisine haber verdi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bize geldi ve biz yataklarımıza yatmıştık.
Biz kendisini karşılamak için yataklarımızdan kalkmak istedik. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Yerlerinizde durun!.” buyurdu ve aramıza oturdu. Hatta göğsümün üzerinde Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in ayağının serinliğini hissettim.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Size istediğinizden daha hayırlısını göstereyim mi?. Yataklarınıza yattığınız zaman.:
−Otuz üç defa.: “Subhânallah”,
−Otuz üç defa.: “Elhamdulillah”,
−Otuzdört defa da.: “ALLAHu Ekber” deyiniz! Bu sizin için bir hizmetçiden daha hayırlıdır.”
buyurdu.buyurdu.
(Ebu Davûd 5062, Buharî 13/6255, Müslim 2727/80, Tirmizî 3631)


ResimResim

Gül Goncammm,
Işığım Güneşimsin..
Ay Parçammm,
İnci Dânemsin...


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Re: FATIMATü’z- ZeHRâ ANNEMiz as.

Mesaj gönderen Zehra »

Resim

İmam ALİ kerremallahu vechehu'nun
MUTEŞEM NAR HİKÂYESİ.:

Fatıma aleyhasselâm iştahsız olmuştu.
ALİ kerremallahu vechehu Fatıma aleyhasselâm’ın hane-i şeriflerine teşrif edip.: “Yâ Fatıma! Dünya tatlılarından gönlün ne istiyor?” diye sordu.
Fatıma aleyhasselâm.: “Yâ Ali, NAR istiyorum” buyurdu.
ALİ kerremallahu vechehu yanında hiç para yoktu. Uzun uzun düşündü.
Sonra kalkıp çarşıya gitti. Biraz borç para aldı ve onunla bir NAR satın aldı. Eve giderken yol kenarına bırakılmış bir ihtiyar hasta gördü.
ALİ kerremallahu vechehu o ihtiyara yaklaşıp.: “Gönlün ne istiyor?” diye sual buyurdu.
O da.: “Yâ Ali! Beş gündür buraya atılmış duruyorum. İnsanlar geçip giderler. Kimse bana iltifât etmez. Benim canım NAR istiyor.” dedi.
ALİ kerremallahu vechehu düşündü.: “Eğer bu elimdeki NARı bu ihtiyara verirsem, Fatıma NARsız kalacak.
Eğer buna vermezsem Cenâbı HAKk’ın âyeti.:


وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ
Resim---“Ve emmes sâile fe lâ tenher.: Ve amma sâili (bir şey isteyeni) bundan sonra azarlama.” (Duhâ 93/10)

ve Resulüllah Efendimizin.: Lâ teruddü’s- sâile velev kâne ale fersin.. emirlerine muhalefet etmiş olurum”
diye düşündü ve NARı ihtiyara verdi. İhtiyar şifâ buldu..

ALİ kerremallahu vechehu, Fatıma aleyhasselâm Vâlidemiz’den hayâ ederek hane-i sâdetine geldi.
Fatıma aleyhasselâm, ALİ kerremallahu vechehu’yu görünce O’nu ayakta karşıladı.
NARın hadisesini öğrenince.: “Yâ Ali! Sen üzülme; ALLAHu TeÂLÂ’nın izzet ve celâline yemin ederim ki sen o ihtiyara o NARı verdiğinde gönlümde, NARa karşı olan iştah gitti!.” dedi.
ALİ kerremallahu vechehu O’nun bu sözleri ile ferahladı. O anda bir kimse gelip Fatıma aleyhasselâm’nın kapısını çaldı.
ALİ kerremallahu vechehu.: “Kimsin?” diye sual buyurduklarında.: “Aç kapıyı ben Selmân-ı Farisî’yim” diye ses geldi.
ALİ kerremallahu vechehu, kalkıp kapıyı açtı ve Selmân radiyallahu anhu içeri girdi. Elinde üzeri mendille örtülü bir tabak vardı.
O tabağı ALİ kerremallahu vechehu’nun önüne koydu. ALİ kerremallahu vechehu.: “Bunu kim gönderdi?” dedi.
Selmân radiyallahu anhu.: “Bunu ALLAHu TeÂLÂ, RESûLuLLAH’a gönderdi. Nebî Aleyhisselâm da zât-ı şerifinize gönderdi.” buyurdu.
ALİ kerremallahu vechehu tabağın örtüsünü açtı. Baktı ki, tabakta dokuz tane NAR var.
İmam-ıALİ kerremallahu vechehu.: “Yâ Selman! Bu getirdiğin bana olsa on olurdu. Çünkü HAKk TeÂLÂ.: “Kim bir iyilik ile gelirse onun için on misli vardır.” buyuruyor.. Bu ise ona uymuyor.” buyurdu.
Selmân radiyallahu anhu tebessüm ederek, sakladığı bir NARı da çıkarıp tabağa koydu.
Ve.: “Yâ Ali! ALLAH’a yemin ederim ki bu NARlar on idi. Fakat ben seni tecrübe için bir tanesini saklamıştım!.” buyurdu.


مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَلاَ يُجْزَى إِلاَّ مِثْلَهَا وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
Resim---“Men câe bil haseneti fe lehu aşru emsâlihâ, ve men câe bi’s- seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûn (yuzlemûne).: Kim (Allah'ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur.Ve kim bir seyyie ile gelirse, o zaman onun mislinden başkası ile cezalandırılmaz. Ve onlar zulmolunmazlar.” (En’âm 6/160)


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ZEHRÂ
Resim
Cevapla

“Ehl-i Beyt (A.S.)” sayfasına dön