soru

Sorularınızı Ayet ve Hadisler ışığında cevaplamaya çalışacağız.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
fahrunnisa
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 11
Kayıt: 20 Tem 2007, 02:00

soru

Mesaj gönderen fahrunnisa »

Ya Muhdi ismi şerifi hakkında ayrıntılı bilgi bulamadım,hakkında bilgi sahibi olan yazarsa çok sevinirim.
Güzel söz dalları gökyüzüne uzanan bir ağaca benzer,her dem meyve veren..
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Hadi kelime olarak; hidayet üzere giden, hidayete ermiş kimse demektir. Mühdi ise, kendi hidayet üzere olmakla beraber, başkalarının hidayete gelmesine sebep ve vesile olan kimseye denir. Her hidayet üzere olan kimse, başkalarının da hidayetine vesile olur, demek yanlış olur. Zira bazı zatlar vardır ki, kendi hidayet üzeredir ama bir başkasına hidayeti aktaracak salahiyet ve kapasite kendinde olmayabilir.

Bir yapı ustası düşünelim, kendisi mükemmel bir ustadır, mahareti pek fazladır ama o ustalığı bir başkasına aktaracak rhitabete/belagate sahip değildir. İş öğretme ve bir başkasını terbiye etmeye gelince, aynı maharet ve ustalığı gösteremiyor. Biz bu kişi için "iyi bir usta, ama kötü bir öğretici" desek yanlış olmaz. İşte her hadi, mühdi olamaz önermesi bu hakikatin veciz bir ifadesidir.

İbn-i Arabi gibi harika zatlar çok hususi ve yüksek makamlara çıkmış, Allah’ın rızasını kazanmış, hidayet üzere giden hadi zatlardır. Ama bazı makamların vermiş olduğu geçici manevi sarhoşluk halinde söylediği söz ve davranışlar, hidayet üzere olmayabiliyor. Kendisi, manevi sarhoşluktan dolayı özür sahibi olabilir, ama söz ve davranışların yansıdığı eserleri ne mazurdur ne de hidayete vesile olacak kabiliyettedir. Bu yüzden İslam büyükleri bu gibi harika zatları tekfir etmemişler, ama eserlerini de okumaktan ve istifade etmekten men etmişlerdir.

Yani bu zatlar kendi şahısları itibari ile hadi, yani hidayet üzeridirler; ama bir başkasına mühdi olacak, yani hidayetine vesile olacak durumda ve kabiliyette değildirler. Her hadi, mühdi olamaz sözü bu manaya işaret için söylenmiştir.

İbn-i Arabi gibi zatlar çok özel ve gidilmesi herkese müyesser olmayan yollar keşfetmişlerdir. Bu yollarda giderken çok acip ve tavrı aklın haricinde makamlara girmişlerdir. O hallerin ve makamların incelik ve letafetlerini ifade de aciz kaldıkları için bazı şatahat ve teşbihlere müracaat etmişler. Ya da lafız alemi o nurani makamları ifade etmekte aciz kalmışlardır. Üstat ,bu manayı dıyk-ı elfaz, yani üslup ve lafız darlığı diye tarif ediyor. Genelde kalbin derinliklerindeki ince ve latif bir manayı ifade etmekte, lafız ve ağız aciz kalıyor. İşte İbn-i Arabi’nin söz ve eserlerinin mühdi olamamasının sebeplerinden birisi de, bu lafız darlığından kaynaklanan ifade zorluğudur.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

EL HÂDÎYYÜ

Hüdâ, hedy, hidâyet (doğru yolu bulmak, yol göstermek, rehberlik etmek) kökünden türeyen sıfat isimdir.

El Hâdî : İnsan sûretinde halkedilip, aklı olup, hür olup da özgür iradesini kullanma rüşdüne (bedenîaklî,, nefsî, kalbî ve de ruhî) eren kullarına nebîler gönderip, nakli sunup, açıklatıp ve uygulatıp, salahı ve felahı emredip, sapıklıktan sakındırıp, hakkı ve hayrı ilham edip, inanmayı tercih edenler için hidâyetini halkeden ve ömür boyunca hakta ve hayırda kılavuzluk eden ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL …

El Hâdî ismi, Kur'ân-ı Kerîm'de 10 âyette geçmekte olup 2 âyette ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiş (Hacc 22/54; Furkan 27/31bkz.), 2 âyette de Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e nisbet edilmiştir. El Hâdî isminin El Latîfü, El Veliyyü, Er Reşîdü, El Berru ve El Fettâhu isimleri arasında anlam örtüşmesi vardır.

Resim---- Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "ALLAH'ım! Senin saptırdığını hidâyete erdirecek hiç bir kimse yoktur." buyurmuştur.
(Müslim, Cum'a, 45-46)

El Hâdî : Hidâyet yolunu gösteren ve hidâyete doğruluğa eriştiren. Kullarını; Emrullahla Muradullaha ulaştıran. Kullarına kulluk imtihanında gerekli, lâzım ve lâyık olan maddî-mânevî imkanlar bahşedip sıla yollarını da gösteren, dalaletten uzaklaştırıp hidâyette kılıcı olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
Hâde : Dalaletten uzaklaşmak ve hidâyete gelmek.
Tehevvede : Hidâyete gelip salih amel işlemek

El Muhdî: Hediye veren. Hediye gönderen. İhda eden. Hidayete getiren. Hidayete vesile olan. (Bak: Mehdi) Mürşid, muvaffak. Risalet ve nübüvveti bütün âlemlere rahmet ve saadet sebebi olduğundan, Cenab-ı Hakk'ın bütün âlemlere hediye ve atiyyesi mânasında Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) mübarek bir ismine Mühdi diye buyurulmuştur,

Resim---- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ene'd- delilun ve'l-hadi ALLAH" Ben delilim, hidâyet ALLAH'dandır!" buyurur.
Resim
Kullanıcı avatarı
fahrunnisa
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 11
Kayıt: 20 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen fahrunnisa »

Allah emeğinizi katında en güzel şekilde kabul etsin.benim de bulabildiklerim ve düşünebildiklerim bu kadardı.teşekkür ederim.
Güzel söz dalları gökyüzüne uzanan bir ağaca benzer,her dem meyve veren..
Kullanıcı avatarı
camuro
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 4
Kayıt: 17 Ara 2011, 09:02

Re: soru

Mesaj gönderen camuro »

zirve duası -kapı duası da denilir.



Sırrı çözülmemiş dua dediğimiz okunuş nefsi mutmainle sonrasındaki makamların okuyacağı iki terkiptir. Bunları birine öğretebilmek için talip olanı birebir tanımak, yaşantısına, takvasına ve haline tanık olmak gerekir. Nefsi Levvame üstündekilerin okuyacağı şekli de herkesle paylaşabilmemiz mümkün değil. Çünkü o da en az zirvesi kadar etkilidir ve iki tarafı da keskin kılıç gibidir. Herkese öğretilmemesinin sebebi biraz da okuyanı korumaktır. Bundan başka anlamlar çıkarılmasın.okumaya devam edenler, bakın kısa bir zaman diliminden bahsetmiyorum, bu şekilde okumaya devam edenler önlerinde kapıların açıldığını, olmazların olduğunu göreceklerdir. Bu nedenle bu okunuşa KAPI DUASI denilir.
7 usuldedir ilk usul /(Ayeti kerimeyi taşıyabileceğine inandığınız herkese öğretebilirsiniz: yusuf suresi 100i ayetten

Beş vakit namazın ardından 129 kere: İnne rabbi ledifun lima yeşa'u. İnnehu huvel alimul hakim.
Gün içinde sayı tutmadan ve dilimiz döndüğünce, okuyabildiğimiz kadar: İnne rabbi ledifun lima yeşa'u.

Delailül Hayrat Kitabının eski baskılarını arayın. Ortada selatuselamlar, etrafında ise farklı alimlerce okunmuş, öğretilmiş dualar bulunan eski baskılardan bahsediyorum. Hafızam beni yanıltmıyorsa Salah Yayınevinden çıkmış olan Delailül Hayrat kitapları böyledir. (Yayınevinin adını yanlış hatırlayabilirim.) O kitaptaki kenar dualarından biri Yusuf Suresi'ndeki bahsekonu ayeti barındırır ve İsm-i Azam duası olarak bilinir. Hani bulduğunuz kitapta burası İsm-i Azam duasıdır diye yazmayabilir -ki genelde yazmaz- biraz daha yakın adres tarif edeyim. Pazartesi dersinin kenar duaları arasındadır. Önce orayı kontrol edersiniz sonra diğer bölümlere bakarsınız. "İnne rabbi ledifun lima yeşa'u" ayetini gördüğünüzde duayı buldunuz demektir. Kıymet bileni var, bilmeyeni var. Ağzı dualı olan var beddualı olan var. Bu nedenle sadece nasibi olan bulup okusun diye açıkça yazmak yerine adres tarif ediyorum. Bu da KAPI DUASI'dır.


İkinci Okunuş: "İnne rabbi ledifun lima yeşa'u." bu ayetle okunan zirve duasını bilen var mı?
Kullanıcı avatarı
camuro
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 4
Kayıt: 17 Ara 2011, 09:02

Re: soru

Mesaj gönderen camuro »

16641 Ya Latif Hatmi Yapılacağı Zaman (Bütün Dilekler için)

7 Okuma Şekli Var

1-Rızık için okunuyorsa her 129 da bir kere:"İnne rabbi ledifun lima yeşa'u Allâhu latîfun bi ibâdihî yerzuku men yeşâu, ve huvel kavîyyul azîz(azîzu). Şûrâ 19.ayet:

2-herhangi bir muradın husulu için okunuyorsa her 129 da bir kere:"İnne rabbi ledifun lima yeşa'u Ela yalemu men haleka ve hüvel letıyfül habir(mülk suresi ayet 14) " okunur.


3-Bir davayı kazanmak veya hapisten kurtulmak için her 129 da bir kere:

"İnne rabbi ledifun lima yeşa'u innehühüvel alimül hakim (yusuf suresi ayet 100) okunur.

4-düşmanların gözünden gizli kalmak ve şerlerinden emin olmak için129 da bir kere:
"İnne rabbi ledifun lima yeşa'u La tüdrikühül ebsaru ve hüve yüdrikül ebsara ve hüvel latıyfül habir (en'am suresi ayet 103) okunur.

5-129 da bir kere:"İnne rabbi ledifun lima yeşa'u
"E lem tere ennallâhe enzele mines semâi mâen fe tusbihul ardu muhdarreh(muhdarreten), innallâhe latîfun habîr(habîrun). Hacc 63.ayet:

6- 129 da bir kere:"İnne rabbi ledifun lima yeşa'u
Yâ buneyye innehâ in teku miskâle habbetin min hardalin fe tekun fî sahretin ev fîs semâvâti ev fîl ardı ye’ti bihâllâh(bihâllâhu), innellâhe latîfun habîr(habîrun)."Lokman 16.ayet:


7-129 da bir kere:"İnne rabbi ledifun lima yeşa'u
Vezkurne mâ yutlâ fî buyûtikunne min âyâtillâhi vel hikmeh(hikmeti), innallâhe kâne latîfen habîrâ(habîren)."Ahzâb 34.ayet:"



16641 defa Ya Latif ismi şerifini geceleyin veya gündüzde olabilir öncelikle Allah rızası için 2 rekat namaz kılıyorsunuz sonra 10 salavat,10 istiğfar,10 kelime-i tevhid,10 tekbir ve tekrar 10 salavat ve 1 Fatiha-ı şerif okuduktan sonra kıbleye dönük olarak Ya Latif ismi şerifini okuyup tamamlayan ve buna haftada 1 defa olmak üzere üç hafta devam eden kimseye Cenab-ı Hakk mutlak suretle muradını ihsan eder.Bu tertibi yapan kimse muradı oluncaya kadar hergün sabah ve akşam 1000 er ya Latif ve günde 100 salavat okursa daha çabuk ve etkili olur.
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: soru

Mesaj gönderen nur-ye »

Değerli kardeşimiz camuro öncelikle hoşgeldiniz


Daha önceki paylaşımlarınızda da mesnedlerinizi yazmamaktaydınız. 16 bin çek, ve akşam 1000 er ya Latif ve günde 100 salavat okursa daha çabuk ve etkili olur.
v.s kim demekte.

Malumunuz bu şekilde mesnedi yazılmadan satılan pek çok HAVAS ilmi ile ilgili kitaplar bulunmaktadır. Biz bu tür kaynak gösterilmeyen paylaşımlara itibar etmemekteyiz.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e ulaşmayan dua v.s ile de asla ilgilenmemekteyiz.

AKLın;
İNSANî İLİM
Ehl-i Beytî EDEB
Muhammedî İRFÂN
İlahî ERKÂNla öğretim ve eğitimi şarttır..


MUHAMMEDİNUR ailesi olarak Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in İLM, EDEB, İRFÂNı ve ERKÂNı ile YOLunda
İlerlemeye çalışanlardanız.

Enfâl 8/64 âyetinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَسْبُكَ اللّهُ وَمَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
’Yâ eyyuhennebiyyu hasbukallâhu ve menittebeake minel mu'minîn(mu'minîne).: Ey Habibi Edibim, Nebîm!... Sana ve sana uyanlara ALLAH yeter!...’’”

Enfâl 8/24 âyetinde ise: “ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
’Yâ eyyuhellezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va'lemû ennallâhe yehûlu beynel mer'i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).:Ey inananlar! Size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, ALLAH ve Resûlüne uyun... Ve bilin ki ALLAH kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız...’’” buyurmaktadır.

SÖZün ÖZü ise çok açıktır:
BİZim için DUYulacak ve UYulacak tek Merci’-Merkez, Kur'ân-ı Kerim ve dolasıyla Muhammed Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ dir..



Değerli kardeşim, ''Bu Kapı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in HASBİ HİZMET Kapısı..''
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e yakışan HASBİ HİZMETte hep BİRlikte yarışalım إِن شَاء اللَّهُ



MuhaMMedî SAYgılarımızla...
Resim
Cevapla

“►Soru - Cevap◄” sayfasına dön