ELİF (2)

Cevapla
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

ELİF (2)

Mesaj gönderen elifdostu »

ELİF = ALLAH(CC)
MİM = MUHAMMED(SAV)
KAF = KUR'AN-I KERİM
NUN = Biz (Nahnü)
DAD = Dost
DAL = Düşman
LAMELİF = Masiva (Allahtan başka her şey)

271
Duası da olmasa Nunun,
Kiymeti nesinde bunun,
Elif Dad bilmez diye,
Nun korkudan mecnun.
272
İki Hiç hesapla kaç,
Hep Elife muhtaç,
Elif Hiçe dost ise,
Yok başka ihtiyaç.
273
Nun Elife karşı mahcub,
Kalbde zikredilir mahbub,
Nun zikre ehil olamadı,
Hicab ehlidir ya Mahbub.
274
Gönül: nedir bu,
Hakka bağdır bu,
Elif aşkına düşene,
Sevimli ağdır bu.
275
Damla sayisi nasilsa denizde,
Elif aşkı öyledir bizde,
Tamamı değil belki,
O damlalardan biri şu aciz de.
276
Elif dost olunca,
Gönül gül olur,
Hal bu olunca,
Can bülbül olur,
Asi bir hayvan iken,
Nefis düldül olur.
277
Gönlümü Elife verdim,
Kendimi de HIÇe,
Elif dostluğu tek derdim,
Başka derteri say hiçe.
278
Elif "ene" dedi Kafta,
Nun demesin bunu lafta,
Bazen Elif "nahnü" der,
Nuna ders "ene"ye hilafta.
279
Nunda ümid gunne,
Korku dahi idgamdır,
Ümid Elif dostluğu,
Aksi, tek gamdır.
280
Gönül yangında,
Nefis nezle,
Her anında,
Elifi özle,
Sen canında,
Aşkını gizle,
O dost yaninda,
Daima bizle.
281
Kimlik sorma: hiç derim,
Suyu sorma: iç derim,
Dost sorma: Elif bilirim,
Hiç sorma: hiç değerim.
282
Nun aciz fakir kul,
Ara daha acizi bul,
Elifi Dad ister Nun,
Eder mi ki kabul?
283
Aklın sonu delilik,
Aşkın sonu velilik,
Elif icin varız biz,
Bunun sonu hiçlik.
284
Bilmelisin ki Dad'a,
Akıldadır tenhada,
Eliftir hep hatırda,
Yok ondan maada.
285
Derd derman imiş Nuna,
Artik cefa sefadir buna,
Elif gönülde olunca,
Can icinde Canan buluna.
286
nefis sanık,
şeytan tanık,
Elif askıyla,
bağrım yanık.
287
Elife karsı yoksa da yüzün,
Ey aciz, bundandır da hüzün,
Elif rddetse dostluktan,
Hali ne olur su yüzsüzün?
288
Gönül Elif der yanar,
Dost der serinler,
Mahrumiyet korkusuyla,
Şu aciz ağlar inler.
289
Nefsin arzuları yel oldu,
Göz yaşlarım sel oldu,
Elif askina düstü gönül,
Divane bir del'oldu.
290
BU ACIZ BIR KABTIR,
GONLÜNU ELIFE KAPTIR,
SEVGISININ BINASINI,
GÖNLÜNE YAPTIR.
291
Elif aşkı yakar içten,
Nun mesrur bu bilinçten,
Elif dost olmasaydı,
Mana çıkmazdı bu hiçten.
292
Gercek ilmi ögrettiler,
Kesbi ilmi bilmez oldum,
Mahbub-u ezeli ögrettiler,
Lamelifi sevmez oldum.
293
Hiçin sonu sanma hiçtir,
Belki sonu cok ilginçtir:
Bilmediğini bidirirler,
Elif dostluğu ile güldürürler.
294
Merak etmeyin siz,
Gönlü Elife ettik tahsis,
Böyle söyledi aciz,
Elif ayan Lamelif sis.
295
Damla denizden utandı,
Nun Eliften utandı,
Damlaya vatan deniz,
Gönül Elife vatandı.
296
Şekva etme sakın,
Bak Elif ne yakın,
O Dosta yok mesafe,
Şah damarin buna izafe,
Gönlüne bak gör Elifi,
Ünsiyetle sür keyfi.
297
Elif gönle yazar adını,
Gönülden oku kitabını,
Hiç boşuna yorulma,
Lamelifte arama sevgisinin tadını.
298
Eliften gayrini unut,
Amelde budur umut,
Elif sığmaz alemlere,
Gönlün olsun Ona konut.
299
Elif öyle yazildi ki gönlüme,
Artik ebediyyen silemem,
Silmeyi asla dileyemem,
Dad kabul etti mi bilemem.
300
Cennet ki hasen,
Elif dostlugu ahsen,
Korkum cehenem degil:
Gönül Elife degilse mesken.
301
Gayret bilmek içindi,
Bilmemeyi öğrettiler,
Bilmemek hiçindi,
Elifi bilmek içindi.
302
İlk yaratilan nur,
Ondan sonra su,
Elife Dad olunur,
Aksi tek korkusu.
303
Elif aşki dağladı beni,
Gönülden bağladı beni,
Elifi bilen sevdi beni,
Bilmeyen aşağiladı beni.
304
Ten yalniz kalır,
Can Elife gelir,
Gönül ile baglanır,
Rabıtası saglanır,
Haz husule gelir,
Göz yaşlı kalır,
Ruh sevdalanır,
Aslı ile kalır.
305
Uykusuz gözler,
Uykuyu özler,
Gafletsiz özler,
Elifi özler,
Ömür boyu sözler,
Bu özlemi özetleyemezler.
306
Harareti su eder teskin,
Elif aşkı bu daha keskin,
Vuslattan gayri yok caresi,
Sev, sevil, sevgiyle kes kin.
307
Su dediler, dedim nehir,
Ask dediler, dedim Elifte zahir,
Elif dediler, dedim dost bilinir,
Dost dediler, dedim gönül içindedir.
308
Elif öyle bir ki,
Gönülleri bir eder,
Şanı öyle kebir ki,
Alemler tekbir eder.
309
Dost arayan gönlüne baksın,
Düşmanı olmayan nefsine baksın,
Ya Elif sen dost olarak haksın,
Sana dost olamayan ne yapsın?
310
Her akan damla su mu,
Bilinmez ki Elifin,
Sevgisi mi korkusu mu,
Nun adli telifin,
Hali mi duygusu mu?
311
Savaş deme barış var,
Yatış deme yarış var,
Gafil nefis görsene,
Dost Elife varış var.
312
Buhar gelse buza,
Ikisi de su olur,
Kavuşmak Dostumuza,
Nunun arzusu olur.
313
Nun Elife varsa edeble,
Dönüs olur Dad ile,
Aksi halden sebeble,
Dönemez murad ile.
314
Elif ugratti derde,
Gayri dost nerde,
Dost bilmezse Elif,
Akıl kalmaz serde.
315
Derd Dost kabulü bilmemek,
Nunda bundandır gülmemek,
Elif dostluğunu bildirse,
Ömür boyu huzur ve üzülmemek.
316
Bülbül ötse dinletir,
Soguk su serinletir,
Her güzellik farkli,
Elif sevgisi inletir.
317
Elifin şu telifi,
Sevdi ya Elifi,
Eliften bekler,
Sevgisine telifi,
Elif değilmidir,
Sevginin müellifi,
Kendine ister,
Ahsen telifi,
Arif isen,
Elife ver telifi.
318
Gönülde Elif aşkı,
Gözlerimden taştı,
Hissiz nefis ki,
Her zaman taştı,
Gönülde yanış ki,
Taş nefsi aştı.
319
Bir gercek dost aradım,
Gerçekten dost Bir imiş,
Eliften yakın dost bulamadım,
Dostluğu ne kebir imiş.
320
Aramaktansa define,
Elifi dost tanıt nefsine,
Elif dahi dost bilse,
Vuslattır bu hedefine.
321
Gönlüm Elifin tahtı,
Elif gönlüme baktı,
Aşkı gönlümü yaktı,
Elif aşkından Nun bahtı.
322
Elif Dadına yoksa delil,
Şu aciz fakir olur zelil,
Elif Dad dese Nuna,
Ekber mukafattır buna.
323
Bir hiç çıktı karşıma,
Her soruya dedi "bilmem",
Elif aşkı düstü arşıma,
Bilmedikçe gözyaşımı silmem.
324
Elif Dosttur hakiki,
Echel nefis ne var ki,
Bilmedi Elife Dad kiymetini,
Hep Lamelif tuttu niyetini.
325
Sohbet gafletten pas siler,
Tevbe ile günahi nas siler,
Elif aşkı olsa mahzundur,
Elife dostluk gönülden yas siler.
326
Nuna nefis kelepce,
Göz yaşim Elife dilekce,
Elife dostluk dileriz,
Ne mümkün O dilemedikçe.
327
Nun Elife ilticada,
Bu naz degil,
Elife Dad ricada,
Bu az degil,
Elif dostlugu maada,
Gönle haz degil.
328
Gönül bahçemi suladim,
Gözden akan ile,
Elif sevgimi kuruladim,
Gönülden yakan ile.
329
Dost aradim gerçek:
Bana benden yakında,
Lamelifi geri çek,
Düsün, Elifi Dost hakkında.
330
Gönül Lamelifi sildi,
Elifi Dost bildi,
Elif de bilse öyle,
Lüzum maada değildi.
331
Bilirmisin nedir garib olan:
Bilmedigin Dosttur karib olan,
Müdrikeden yakın Eliften gaflet:
Bundan benim muzdarib olan.
332
Elif Dost ise derd yok,
Dost değilse derd cok,
Ne kanaat eden açtir,
Ne de haris olan tok.
333
Bizde dosta dünya feda,
Ahirete de ederiz veda,
Dostu Elif bildik biz,
Elif dostuna canlar şuheda.
334
Gönül Lameliften boşsa,
Elif sevgisinen hoşsa,
Fazla gelmez asla,
Elif aşkiyla coşsa.
335
Nun kabini ya Elif,
Sevginle doldur,
Gönül ham ya Elif,
Askinla oldur,
Nuna bağ Dad ya Elif,
Dostluğunu buldur.
336
En yakin Dostu bekliyorum,
Dost kabul etsin diye,
Baska şey istemiyorum,
Kabulü en büyük hediye.
337
Gülde bülbül ötmez mi,
Dost Elif olsa yetmez mi,
Bir tek Ondan mahrumiyet,
Her şeyi sıfır etmez mi?
338
Gönül der: Ya Elif Seni yaz bana,
Dostlugun gayri olan az bana,
Senden baskasi murad olmaz bana,
Senden gayri sevgi maraz bana.
339
Gönül ne hoş belde,
Elif aşki var gönülde,
Tam yokluk aksi halde,
Zikri kalb adlı mahalde.
340
Elif sevgisi gönlümün meali,
Ona dostluktur şu acizin hayali,
Elif kabul etmezse dostluğa,
Ne olur şu fakirin hali.
341
Gönülde Elif varken,
Sevgi biter mi hiç,
Sevgi gafilse Eliften,
Zaten baştan hiç.
342
Hem havfım hem recam,
Elife dostluktur ricam,
Gayeler gayesi budur,
Ona bundandır ilticam.
343
Bilirmisin nedir hüner,
Gafilken Elife döner,
Bildiğin varsa öner,
Dostlar bunu dener.
344
Dost ararsanız en yakın,
Evvela gönlünüze bakın,
Gönüldedir baki Dost,
Gönül yıkmayn sakın.
345
En yakıcı zehir,
Sorulsa nedir:
Elif Dostluğundan,
Mahrumiyettedir.
346
Gönül Elife bağlanır,
Aksi halde ağlanır,
Baki Dost firakından,
Bağrım nice dağlanır.
347
Aşkı düştü özüme,
Yaş getirdi gözüme,
Elif aşkıdır ki,
Tesir verdi sözüme.
348
Alemler sevgiden yaratıldı,
Sevgiyi Yaratan aratıldı,
Elif sevgisi dolsun diye,
Kalbler dünyadan arıtıldı.
349
Bak şu büyük derde,
Rab nerde, abd nerde,
Elif “Şah damarından yakın” der de,
Nedir bu 70000 perde?
350
Elif şah damarından yakında,
Nefis binler perde arkasında,
Akıl aczde bunu anlamasında,
Şu aciz n’etsin ağlamasında?
351
Ecelin gülmekte emeline,
Sakın güvenme ameline,
Takdiri, taksimi neyse Elifin,
Ancak o geçecek eline.
352
Madem dünya süslü bir gelin,
Sevgisini kalbden atın gelin,
Bunu yapmazsanız eğer,
Elif sevgisine budur engelin.
353
Şükreden şakir olur,
Zikreden zakir olur,
Elif Kadir ve Ganidir,
Dostu aciz fakir olur.
354
Kendime 'kul' diyemiyorum,
Eliften kabul, bilemiyorum,
Daha yakın Dost bulamıyorum,
Dostluğu gayrı dilemiyorum.
355
Varmak ki sevince,
Elifi Nun sevince,
Vuslatın hakikati,
Nunu Elif sevince.
356
Yaş dolu gözler,
Güzel Elifi özler,
Elif aşkı düşende,
Yanmakta tüm özler.
357
Eliften sevgisiz korku yarım
En habibden en çok korkarım
Korkusu siper, sevgisi kârım
Elife dost olmak için varım.
358
Gıybet etme,
Hased etme,
Haram yeme,
Eliften gayrıma bel bağlama,
Elife dost olamadım deme.
359
Boşuna yorulma hiç zikirle,
Elifle değilsen hep fikirle,
Elif sevgisi gelmez gönle,
Dolsa dünya sevgisi adlı kirle.
360
Ya Elif aşkınla harab olayım,
Ya Mim ayağına turab olayım,
Dost kabul etsen Ya Elif,
Sen ne dilersen YaRAB olayım.
361
Gönül Hakka bağ imiş,
Hak bilmeze dağ imiş,
Böyle gönül hasta,
Elifi bilen sağ imiş.
362
Aşk bir sefer,
Aşık bir nefer,
Gerçek aşıklar,
Bir Elife gider.
363
Koyun ölse: post,
Elif baki: Dost,
Şu aciz dost bilinmezse,
Ne dost olur, ne post.
364
Elif en yakın Dost ki inancım,
Aksini düşün, en acı sancım,
Kabul ettiğini bilmedikçe,
Asla bitmez benim utancım.
365
Nefis en kesif perde,
Cennet en latif perde,
Elife Settar olan,
70000 perde nerede?
366
Şimdi sadık kal sözüne,
Azizim dön sen özüne,
HU diye üfle gönülden,
Elif aşkından közüne.
En son elifdostu tarafından 18 Ağu 2007, 13:33 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen derunilale »

çok hoş sağolasın..

Elif olmak zordur
Çünkü elif olmak
Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
Dik ve önde
Belki acıyla
Ama vazgeçmeden durmanın
Dünya ne kadar dönerse dönsün
Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
Kaç silah varsa elife çevrilir
Elif hep olduğu yerdedir
Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
Zordur elif olmak
Elif olmak hep vurulmaktır
Elif olmak yalnızca elif olmaktır
Ne B, ne T, ne S
Elif
Yalnızca elif
Elif demeden hiçbir şey denilemez
Ben elif dedim
Artık her şeyi söyleyebilirim
Mevlana İdris
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

Mesaj gönderen elifdostu »

derunilale yazdı:çok hoş sağolasın..

Elif olmak zordur
Çünkü elif olmak
Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
Dik ve önde
Belki acıyla
Ama vazgeçmeden durmanın
Dünya ne kadar dönerse dönsün
Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
Kaç silah varsa elife çevrilir
Elif hep olduğu yerdedir
Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
Zordur elif olmak
Elif olmak hep vurulmaktır
Elif olmak yalnızca elif olmaktır
Ne B, ne T, ne S
Elif
Yalnızca elif
Elif demeden hiçbir şey denilemez
Ben elif dedim
Artık her şeyi söyleyebilirim
Mevlana İdris

siz de sağolun kardeş,
ancak üstte bahsedilen "elif" ile bahsettiğimiz Elif farklı manadadır. Biz Elif derken ALLAH(CC)'ı kastediyoruz, Mevlana İdris ise "ayakta dik durmak" metin olmak manasında kullanmış herhalde... Selam ve dua ile...
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: ELİF (2)

Mesaj gönderen Gariban »

Ezel - Ebed ELİF : 361-375



ELİF = ALLAH(CC)
MİM = MUHAMMED (SAV)
KAF = KUR'ÂN-I KERİM
NUN = Biz (Nahnü)
DAD = Dost
DAL = Düşman
LÂMELİF = Mâsivâ
.

.
Yâ Elif aşkınla harab olayım
Yâ Mim ayağına turab olayım
Dost kabul etsen Yâ Elif!
Sen ne dilersen Yâ RAB olayım.




Gönül Hakka bağ imiş
Hak bilmeze dağ imiş
Böyle gönül hasta
Elif’i bilen sağ imiş.




Aşk bir sefer
Aşık bir nefer
Gerçek aşıklar
Bir Elif’e gider.




Koyun ölse: post
Elif bâki: Dost
Şu âciz dost bilinmezse
Ne dost olur, ne post.




Elif en yakın Dost ki inancım
Aksini düşün, en acı sancım
Kabul ettiğini bilmedikçe
Asla bitmez benim utancım.




Nefis en kesif perde
Cennet en latif perde
Elif’e Settâr olan
70000 perde nerede?




Şimdi sadık kal sözüne
Azizim dön sen özüne
“HU!” diye üfle gönülden
Elif aşkından közüne.



Nun âcizdir had bilir,
Nun Elifi Dad bilir,
Elif Nunu Dad bilsin,
Bunu asıl maksad bilir.



Nun Elifin içinde,
Elif Nunun içinde,
Dışında Elif hem içinde,
Nun kayıp garip biçimde.



Buzu ısıtsan erir,
Eridikçe su verir,
Gönül yandıkça yanar,
Lâ mekan Elif yeridir.



Öyle Elif bilirim ki,
Mânâsı bin bir O’nun,
Elif içinde fâni ol ki,
Asla gelmesin sonun.



Elif Dost olsa Nun’a,
Artık ne gerek buna,
Canım kurban yoluna,
Dost Elif gerek bana.



Elif’e perdeler vardı,
Bilsen yolda neler vardı,
En yakın Dost Elif’tir,
Ne yazık ki şüpheler vardı.



Binbir renkli şuadır,
İsimleri Elif’in,
Nun’dakiler lemâdır,
Tecellîleri Elif’in.




Öyle bir gölgesin ki,
Senin aslın Elif’tir,
Öyle bir bölgesin ki,
Elif aşkına te’liftir.
.
Turab : Toprak, toz.
Kesif : Koyu. Çok sık ve sert. Şeffaf olmayan.
Latif : Mülâyim. Yumuşak. Nâzik. Mütenasip. * Güzel. Şirin. Küçük ve hoşa giden. * Cisimle alâkası olmayan. Göze görünmeyen. * Çok lutf edici. * Derin, gizli.
Settâr : Örten, kapayan gizleyen. En çok gizleyen ve örten Allah (cc).
Lâ mekan : Mekansızlık âlemi.
Şua’ : Bir ışık kaynağından uzanan ışık telleri.
Lem’a : (C.: Lemâat) Parlamak. Şimşek gibi çakmak. Güneş ve yıldız gibi parlamak.
Tecellî : Görünme. Bilinme. * Kader. * Allah'ın (C.C.) lütfuna uğrama. * İlâhi kudretin meydana çıkması, görünmesi. Hak nurunun te'siriyle kulun kalbinde hakikatın bilinmesi
Te’lif : Barıştırmak. Husumeti defetmek. Ülfet ve imtizac ettirmek. * Çeşitli şeyleri birleştirip karıştırmak. * Eser yazmak. * Noksan bir adedi bine çıkarmak.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: ELİF (2)

Mesaj gönderen Gariban »

ELİF : 376 - 390

Ezel - Ebed ELİF : 376 - 390

ELİF = ALLAH(CC)
MİM = MUHAMMED (SAV)
KAF = KUR'ÂN-I KERİM
NUN = Biz (Nahnü)
DAD = Dost
DAL = Düşman
LÂMELİF = Mâsivâ


Elif gayrısı el bana,
Çile Dosta bedel bana,
Elif Nun'u dost bilmezse,
Göz yaşlarım sel bana.



Elif’ten gelenler hoş,
Sabırsız kullar nahoş,
Elif’ten meded dilerim,
Hırsa kapılan sarhoş.



Nefse düşen hisse,
Tek kendine küsse,
Edeb etse Elif’e,
Dost yoluna düşse.



"Ekrabu min hablil verid" olmasaydı, (1)
Dost bilmezdim Elif’i,
"İnni zanni abdi bih" demeseydi, (2)
Dost ummazdım Elif’i.



Elif ten gelse belâ,
Bu dahi bize evlâ,
Hoş sefası hem cefâsı,
Elif ne güzel Mevlâ.



Gönül Elif’e mekan,
Arşı Elif’e lamekan,
Gönül bu, mekan değil,
Elif’i bulmaya imkan.



Elif Nun'u dost bilse,
Başka hacetim kalmaz,
Durum öyle değilse,
Hiç saadetim kalmaz.



Elif’i anar dururum,
Aşkıyla yanar dururum,
Yanılmam Elif dilerse,
Onu Dost sanar dururum.



Elif için ağlamasa,
Nun bu gözü neylesin,
Nun'u Elif’e bağlamasa,
Nun canı özü neylesin.



Binbir isimli Elif,
Binler derdi birledi,
Dostluk ettinse telif,
ElifDostunu belirledi.



Dost arayıp el edeyim,
Aklı verip del edeyim,
Dostum Elif olmazsa,
Göz yaşımı sel edeyim.



Derdim olmuş derman bana,
Elif aslım Rahman bana,
Hadis-i kudsi bürhan bana, (3)
Dardır artık iki cihan bana.



En iyi bilgin olsa Elif,
Bellidir ki oldun ârif,
Bu hoşluk ki olmaz târif,
Vehbî İlim ki çok zârif.



Settar görünür gece,
Elif'in adı tek hece,
Zâhir Bâtın Hakk nice,
Bu durum bir bilmece.



Elif'e sevdam kara,
Gönlümde geçmez yara,
Elifdost seçmezse,
Nundan daha mecnun ara!



(1) "Ekrabu min hablil verid" olmasaydı,…. (Kaf/16)
(2) Hadis-i Kudsî
(3) "Ben insanı kendi suretimde yarattım" ALLAH (CC)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: ELİF (2)

Mesaj gönderen Gariban »

ELİF : 391 - 405

Ezel - Ebed ELİF : 391 - 405


Tek harfin mânâsı ne,
Mânâ vardır hecelerde,
Elif Dostunsa âlâsı ne,
Bile olalım gecelerde.


Dil Dostun adını heceler,
Kim ister bitsin geceler,
Derin uykudadır niceler,
Uyutmayan Elife secdeler.

Gece ne güzel perde,
Örtü olur her derde,
Aşkı dahi var serde,
Elif Settar gecelerde.

Sırrı nedir gecenin,
Dostun adı hecenin,
Nurun rengidir gece,
Elif Rabbidir gecenin.

Göz dediğin hece,
Göremiyor gece,
Rüyada gözsüz gören,
Dostum Elif ne yüce.

Zifiri gecede nurlandım,
Dost Eliften sürurlandım,
Gönül aynama nazar ettim,
Aslımı görmekte zorlandım.

Geceyi anlatamam size,
Bunu sabahlayan bilir,
Elif aşkı gelmez söze,
Aşkından ah'layan bilir!

Seherde aşkla yanık ol,
Daim Hakkda ayık ol,
Dost Elife seferde,
Deryalarda kayık ol.

Seherde meltem eser,
Günahtan kalmaz eser,
Dost Elife bağlatır,
Lâm-eliften bağ keser.

Aşkın çeşmesi gözler,
Gönül Elifi özler,
Göz musluğu konuşsa,
Tükenmiş olur sözler.

Gönül aşkıyla kaynar,
Gözlerden taşar pınar,
Aşk közü daim yanar,
Elif Elif tüter Dost.

Gözünü yaş eden çok,
Dünya işi baş eden yok,
Elif içindir göz yaşı,
Böyle sırrı fâş eden yok.

Her suya kab gerekmez,
Her kaba gerekli su,
Elife ahbab gerekmez,
Her dosta gerekli bu.

Yaş bulunmayan göz,
Susuz çeşmeye benzer,
Elif aşkı yoksa öz,
Kuyu eşmeye benzer...

Göz yaşımı şebnem mi sandın,
Aşk yazanı kalem mi sandın,
Elif en şirin derdi verdi,
Sen derdimi elem mi sandın?
Resim
Kullanıcı avatarı
hamdolsun
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 496
Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00

Re: ELİF (2)

Mesaj gönderen hamdolsun »

Dost arayıp el edeyim,
Aklı verip del edeyim,
Dostum Elif olmazsa,
Göz yaşımı sel edeyim.
Kullanıcı avatarı
hamdolsun
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 496
Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00

Re: ELİF (2)

Mesaj gönderen hamdolsun »

Canda Elif Yok İse

“ Sana cân içre yer ettim elif gibi, benim cânım,
Güzeller padişahısın, senin taht-ı revanındır. ”


[Sen güzeller padişahına canımın içindeki elif gibi yer verdim.
(Bu yüzden) benim canım, senin yürüyen tahtındır.]



Yunus, “Dört kitabın manası bellidir bir elifte.” dedikten sonra döner, söylediklerinin künhüne vakıf olamayan zâhir ehline sorar: “Sen elif dersin hoca, manası ne demektir?”

Elif, harflerin evvelidir. Elif-bâ’daki bütün harflerin “asl”ı eliftir; çünkü diğer bütün harfler elifin farklı formlarından müteşekkildir. Elifin noktası yoktur; kesrete bulaşmamıştır, vahdet üzeredir. Sonraki harfle birleşmez; kayıtsız ve hürdür. Ebcet hesabında elifin sayı değeri 1’dir. Cenab-ı Hakk’ın has ismi olan “Allah” lafza-i celali elif harfiyle başlar.

İşte bütün bu sebeplerle elif vahdetin, Allahu Tealâ’nın vahdaniyetinin, kainattaki her şeyin aslında tek ve mutlak bir varlığın tecelliyatından ibaret olduğu inanışının remzidir (sembolüdür). Elifi bilmek, ne kadar farklı ve çeşitli görünürse görünsün, bütün mahlukatın O’ndan ve O’nunla olduğu hakikatini bilmektir.

16. asrın ortalarında vefat eden ve kıt tahsiline rağmen usta işi şiirler söyleyen meşhur divan şairi Zâtî, yukarıya aldığımız beytinde, Cemal-i Mutlak olmakla bütün güzellerin ve güzelliklerin padişahı şeklinde nitelenen Sevgili’ye, “Benim vücudum senin mülkün olmuştur; çünkü sen benim gönlümde, canımın ta içinde taht kurdun.” diyor.

Bu beyitte canın Allah’ın emaneti olduğu kabulünden, tam bir teslimiyet halinden ziyade, hakiki manada canlılığın Allah’a imanla ve O’nu aşk derecesinde sevmekle kazanılabileceği inanışı dile getirilmiştir. Birisinin gönlümüzde taht kurduğunu söylemek, onu can ü gönülden sevdiğimize delalet eder. Bu sevgi, canın içindeki elif gibi cana can katan bir sevgidir. Çünkü elif, yani Cenab-ı Hakk’ın varlığı ve birliği hakikati, aşığın gönlünde, canının içindedir. Bu hakikat yahut vahdeti idrak istidadı insana âdemiyetinin imtiyazı olarak yaradılıştan verilmiş, böyle bir imtiyazın imtihanını vermek üzere de insan canlı kılınarak dünyaya gönderilmiştir. Daha doğrusu “vahdet hakikati” ve bu hakikati idrak kabiliyeti ruhumuzda, ruhumuzun merkezi gönlümüzde mündemiçtir. Ruh ise ber-hayat oluşumuzun sebebidir; bedenimizi revan, yani hareketli, yürüyen, akan, canlı kılan bir lütf-i ilâhidir. Nitekim, ruh ayrıldığında beden ceset haline gelir.

Şüphesiz ki elifin temsil ettiği manaları içinde taşıyan bir canlılık, sadece maddi değil, manevi ve ebedi bir diriliktir. Ruhunun farkında olmadığı için gönlünü sahibine veremeyen, dolayısıyla vahdeti idrak kabiliyeti körelmiş, kalbi kararmış, canının içindeki elifi kaybetmiş bir beden, sûretâ canlı görünse de aslında ölüdür, ceset hükmündedir. Şair bu yoruma eski yazımızın imlasından faydalanarak imkan veriyor. “Can” kelimesi “cim”, “elif” ve “nun” harfleriyle yazılır. Elif harfi bu kelimenin ortasında yahut içindedir. Eğer “can”ın ortasında veya içinde elif olmasaydı, bu kelime, “gece karanlığıyla, örtüyle bir şeyin üzerinin kapatılması” manasına gelen “cenn”, ya da “çıldırmak” manasına da gelen “cinn” lafzına dönüşecekti. O takdirde gönülde yer eden şey ya küfür ya cinnet hali olacaktı
ki, bu iki hal de mutlak manada ölümdür, helak olmaktır. Şu halde canı can yapan içindeki eliftir. Elifle sembolize edilen hakikatlerin şuurunda olmayan insan, canlı gibi görünse de yaşayan bir ölüdür.

Elifin bu temsilini Zâtî’den bir asır sonra vefat eden, İstanbul’daki Olanlar Tekkesi Şeyhi İbrahim Efendi de “Cihânın aslı âdemdir / Elif yazılmasa demdir.” mısralarıyla bir daha hatırlatır.
“Âdem” kelimesi “uzun elif”, “dal” ve “mim” harflerinden mürekkeptir. Baştaki elifi kaldırırsanız, kelime,“kan” manasına gelen “dem” diye okunur.

Âdemoğlu “zübde-i âlem” olarak bu cihanın aslıdır; dünya onun için yaratılmıştır. Elifle ifade edilen inanç ve tasavvurlar âdemoğlunun başında durdukça, dünyada yaradılış gayesine uygun bir hayat sürdürülebilecektir. Ama âdemin başındaki elif kaldırılırsa, o zaman dünya kana bulanacak, cihanda kan olacak, insanlar birbirini yiyecektir.

Şeyhin mısralarını şöyle de anlamak mümkündür: Elif vahdete, dem (kan) kesrete işarettir. Âdem, yani insan, eliften, dolayısıyla vahdetten uzaklaşır, elifi yahut vahdeti kaybederse kesrete dalacak, maddeden
ibaret kalacaktır ki artık ona âdem değil “beşer” denir. Beşer, âlemin aslı da değildir, Allahu Tealâ’nın bütün sıfatlarının tecelligâhı da. Gönül yahut kalp, beşeriyetimizin değil, âdemiyetimizin uzvudur çünkü.

Cinnet geçirip dünyayı kana bulayan canavarlardan olmamak için elifi canımızda, hayatımızın merkezinde muhafaza etmemiz gerekiyor. Öbür türlüsü küfrân-ı nimettir ki neticede küfürdür.

Elif, harflerin evvelidir. Elif-bâ’daki bütün harflerin “asl”ı eliftir; çünkü diğer bütün harfler elifin farklı formlarından müteşekkildir.
Cevapla

“Kendi Şiirleriniz” sayfasına dön