2010 Haziran Haber Arşivi;ÂYETlerle Yahudiler

Cevapla
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

2010 Haziran Haber Arşivi;ÂYETlerle Yahudiler

Mesaj gönderen sev-guzel »

ÂYETlerle Yahudiler
Tarih: 02.06.2010 Saat: 12:57 Gönderen: kulihvani


Resim


ÂYET-lerle Yahudiler
.
Hacıbaba
.
Umutlarımızı ilk başta karartan katliamlardan; çocukların, kadınların, erkeklerin acımasızca katledildiği; ülkelerinin, hiçbir haklı gerekçesi olmadan işgal edildiği, kaynaklarının 60 yıl boyunca sömürülmek için kayıt altına alınan, Irak ve Afganistan acıları bitmeden, Muharrem Ayı - ki bu yasak aydır, bunda savaş olmazdı inancımıza göre- inancımıza saygısızlığı bırakın,yaratılan bir kulun en kudsal hakkı olan “yaşama hakkı” bile çağın acımasız savaş âletleriyle, şimdi Filistin Halkı üzerinde ve hiçbir haklı sebebi yokken; Müslüman kanı oluk oluk akıtılmağa, - yaşlı, çocuk ve kadın ayırımı yapmadan - katledilmeye başlanıldı.
Bitecek mi? Asla bitmeyecek… Daha fazla Müslüman kanı dökülecek…Ve daha fazla dökülecek…



Doymayacaklar, doymayacaklar müslümanların kanını dökmeye…
Bunun adına Halklara barış getirme diyorlar…Misilleme diyorlar…
Hayır, bin kere hayır … Bunun adı savaş…
Ama ne savaş… Adını usa bşk.nı koydu “ HAÇLI SAVAŞI”
Müslüman kanı dökmek; çocuk, kadın ve yaşı demeden öldürülmeleri bu savaşın içinde yer alanlara göre, en kudsal hakları… Böyle düşünüyor ve bunu uyguluyorlar ve uygulamaya devam edecekler…
Bu onların kararı…
Ne mi yapalım?
Ne mi yapalım?
Dünyayı ayağa kaldıracak mitingler, toplantılar tertip edelim; vahşete seyirci olmadığımızı, susmayacağımızı dünyaya demokratik bir dille, kararlı duruşumuzla, ayağa kaldıralım… Her yerde ve her zamanda bu vahşetin durdurulmasını dünya kamu oyunda yer alacak şekilde gösterelim…
Önce, bu vahşet karşısında bizler “AYAĞA KALKALIM!” …
Sonra da dünyayı ayağa kaldıralım …
Demokrasiyi ve bunun getirdiklerini kullanalım…
Dünyada yaşayan her insan katil ruhlu değil ki…
Olmadı mı? Olmayacak mı? Evet olmayacak… Vahşet durmayacak…

Kur’ân daki “Fil Sûresi” yeniden yaşatılacak…

“Bismillahirrahmanirrahim

*Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine
*Tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
*Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı
*Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı
*Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi*
***Fil Sûresinin Meali***

Çoookk güçlüydü fil sahipleri, bugünde öyle gözüküyorlar… Kabe’yi, ALLAH celle celâlihu’nun Kudsal Saydığı Evini,yıkmaya geliyorlardı.Bugün de değişen bir şey yok…
Güçlü olmayan Müslüman Ülkeler işgal altında ve devamı gelecek…savaşlar durmayacak, devam edecek…
Ama hiç ummadıkları oldu… Hiç umulmayanlar geldi… Kuşlar geldi… EBABİLLER GELDİ… ALLAH celle celâlihu’ın izni ile, o güçlü orduyu helak ettiler…
Dün Kabe’yi savunmasız sandılar, bugün ise Müslümanları savunmasız zan ediyorlar… ALLAH celle celâlihu’ın da bu katliama seyirci kalacağını zan ediyorlar. Bu onların zannı…
Akıl varsa onlarda, Kur’ân ı okusunlar…

Ebabiller, Yahudi askerlerine taş atarak mücadeleyi sürdüren çocuklardır.

Ebabiller, Irak’ta ekmek bulmak için evden çıkıp, bir daha dönemeyen babalarını bekleyen çocuklar ve eşlerdir.

Ebabiller, “Kudsal Kitabını” makinalı tüfeklerle delik-deşik oluşunu yaşlı gözlerle seyretmek zorunda kalanlardır.

Ebabiller, Müslümanlar üzerinde “Kan” ile oynan, çirkin oyunu bozacak olanlardır.

Ebabiller, İslamı “hak ettiği” güzelliklere ulaştırmak için, canları ve malları ile mücadele edecek olanlardır.

Bedir’de, Uhud’da ve Hendekte O’nlar vardı.

Çanakkale’de onlar vardı, Kurtuluş Savaşında da…

Kore’de de onlar vardı, Kıbrıs’ta da…


Ebabiler dün kuştu… veya öyle biliyorduk…
Bugün ise, Ebabiller sizler olacaksınız ve öyle yazıldı alın yazılarınıza…
Musul-Kerkükteki Müslümanlar ile Filistin Halkı katledilecek … Yurtlarından sürgüne gönderilecekler, gitmeyenler yok edilecekler…

İşte o zaman “EBABİLLER GELECEK” … Hem de kuşlar misali…. Evliyalarla, şehidlerle gelecekler… Hem de üç koldan… Ve hiç kimsenin ummadıkları anda, gelecekler.
Bugünkü, Fil Sürüsünü ve “sahiplerini” yok edecekler…
“O Âlemin bir emri var”…
Çocuklara, kadınlara ve yaşlılara asla, ama asla dokunulmayacak…
Onların, çocuk katillerinin yaptıklarını “Ebabiller” yapmayacaklar.
Şimdi N.Fazıl Kısakürek ‘in dediği gibi: “AYAĞA KALK SAKARYA” zamanı…
Ayağa kalksın Ebabiller, uyuyanları uyandırsınlar…
Dünyayı bu alçakça işlenen vahşete seyirci kalmaması için; demokrasi içinde neler yapılması gerekiyorsa onları yapsınlar…
“ Ebabiller” adını, size “O Âlem” verdi. Adınıza lâyık olanı yapınız ve atalarınıza, Evliyalara ve Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem ümüze lâyık bir nesil olduğunuzu ispat ediniz.
Ayağa kalkın … Dünyayı ayağa kaldırın –demokratik yönden- Bu acıyı üç gün sonra unutamazsınız … devam edecek katliamlar…
Ama zulüm bitecek bir gün, ama “mutlaka bitecek zulüm”…
Az kaldı…
Zafer ALLAH celle celâlihu’ya inananların olacak… Merak etmeyin…
ALLAH celle celâlihu’nun, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in selâm ve bereketi üstünüze olsun Ey ! Ebabiller…
El Kahhar ismi de, İslam’ı yok etmek isteyenlerin üstüne olsun… ÂMİN…
Sadece bununla yetinmeyin… Tepkilerinizi ortaya koyarken, dünyayı ayağa kaldırırken; sizlerin yapacağı daha çok şeyler var…

Bismillahirrahmannirrahim

İSRÂ SÛRESİ - 4 ÂYET :
"Biz İsrailoğullarına Kitap’ta şu hükmü verdik; Muhakkak siz yeryüzünde İKİ DEFA FESAD ÇIKARACAKSINIZ ve büyük bir yükselişle yükseleceksiniz."

İSRÂ SÛRESİ - 5 ÂYET :
"BİRİNCİSİNİN VAKTİ GELİNCE, üzerinize milkimiz güçlü, savaşçı bir takım kullar göndereceğiz; onlar evlerin aralarına girip, araştıracaklar; ve bu gerçekleşmiş bir va’d oldu"

İsrâ Sûresi : 4. ÂYETinde; Kur’ân, Yahudilerin yeryüzünde iki büyük "Fesad " çıkaracaklarını ve ardından da çok güçlü olarak büyüyüp - yükseleceklerini 1400 yıl öncesinden haber vermekte...
Adı geçen fesadlardan ilkinde;
1. Dünya Savaşı öncesinde Avrupa Ülkelerinde ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında ülkelerin "Ticaretini -Ekonomisini" ele geçirip, faizle ve karaborsacılık ve her türlü oyunlarla; ülke insanlarını aç - çaresiz; ülkeleri de, içinden çıkılamayacak belâlarla baş başa bıraktığında; doğal olarak, ülke insanlarında ve devlet içinde, Yahudilere karşı tepkiler başladı.
Yıllardır, filmlerde ezilen, yakılan, imha edilen "Zavallı Yahudileri " seyrediyoruz... Hep Almanlar, İtalyanlar mı suçlu... Yahudiler sütten çıkmış ak kaşık mı? Olur mu öyle şey!.. Ülkelerin kanını em, onları açlıkla - ölümle baş başa bırak, günahsızım de... Olmaz ... Koskoca Osmanlı İmparatorluğunu da faizin içine çektiler, savaşların içine çektiler... Sonuçta İmparatorluk yıkılsın, devlet - ülke sahipsiz kalsın... İstedikleri gibi kendileri hayat sürsünler... Devlet kursunlar. Unutmayın, Koskoca İmparatorluğunun Halifesi Abdülhamid’i bile tahttan indirenlerin içinde kim vardı? Elbette, Yahudi - Rum – Ermeni ve dönmeler vardı... Osmanlının çöküşünün tamamını Yahudilere yükleyemeyiz, ama önemli sebeplerden biri Yahudilerdi...

Yeryüzünde tek gayeleri; "Kur’ân-da " bildirildiği gibi, "Fesad çıkarmak" olan Yahudilere Avrupa Ülkelerinde ve halklarında kin başladı ve sonunda yine Kur’ân- ın; İsrâ Sûresi’nin 5. ÂYETi gerçekleşti…

II. Dünya Savaşında Almanlar, ev ev; sokak sokak dolaşarak, Yahudileri topladıkları gibi, yok ettiler...
Kurunun yanında, yaş da gitti... Sakın ha sakın, Yahudi düşmanı olarak; Yahudilerin ölümünden zevk alan insan olarak görmeyin... Ama akıbet mukadder, insan ettiğini çeker; demiş atalarımız.
Sonuç olarak, 2. Dünya savaşından mağlup çıkan, parasının hiç bir değeri olmayan Almanya ve İtalya; içinde Yahudiler kalmayınca 30-40 yılda Avrupa devleri, dünya devleri oldular...
Biz II. Dünya Savaşına girmedik, ne haldeyiz? Düşün!..

İsrail Filistin’lilerden para ile topraklarını satın aldı ve Devlet kurdu. Yine yükselişe geçti. Hem de ne yükselişe... Bütün İslam Âlemine kafa tutuyor, ve Arap ülkelerinin petrolünü; tek zenginlik kaynağını istediği gibi kullanıyor. Sadece petrolünü mü? Arap zenginlerinin parasını da kullandığını herkes söylüyor...

Gelelim ikinci " FESAD’a" :
O fesadda başladı... Yaşanıyor... Yanı başımızda; Irak’da... Ardından da Orta Doğu yanacak, yıkılacak ... Yıllar önceleri hazırladıkları alçak planlarını ve yirmiden fazla ülkenin toprak yapısını değiştirecekler; sözde haritalarla bunu uygulamaya sokmayı düşünüyorlar. Bu onların düşünceleri …
Bakın Yüce Kitabımız ÂYETlerle ne diyor :

BAKARA SÛRESİ -84. ÂYET :
" Yine bir vakit kesin sözünüzü almıştık;" Bir birinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi YURTLARINDAN ÇIKARMAYACAKSINIZ" Sonra siz, bunu ikrar da ettiniz ve ikrarınıza şahit de oldunuz."

BAKARA SÛRESİ -85. ÂYET :
"Sonra sizler yine şöyle kimselersiniz ki; kendi kendinizi öldürüyorsunuz ve içinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz... Oysa, çıkarılmaları size haram kılınmıştı"

BAKARA SÛRESİ -205. ÂYET:
"İş başına geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, EKİNİ ve NESLİ YOK ETMEK İÇİN DİDİNİR... ALLAH celle celâlihu da bozguncuları sevmez."

BAKARA SÛRESİ -206. ÂYET :
"Ona; Allah’tan kork ! denildiği zaman da gururu kendisini daha çok günaha iter. Cehennem de onun hakkından gelir. O (Cehennem) ne kötü yataktır."

Her şeyin doğrusunu ALLAH celle celâlihu bilir.
Bize düşen 1400 yıldan daha fazla zaman öncesinden verilen Kur’ân ÂYETlerini okumak ve anlamağa çalışmak... Yardım ALLAH celle celâlihu’tan gelir...
Yukarıdaki (85.) ÂYET bizlere son aylarda öldürülen Hariri ve gazetecinin öldürülmesi olayını, anlatmıyor mu? Bu yüzden Lübnan ve Suriye’nin arası açılmadı mı? Bu ölümler, adı geçen iki devlete ne kazandırır? Hiç bir şey... Kim kazançlı çıkar bu ölümler sonrası çıkan kargaşadan? Bu ülkelerde ve komşu ülkelerin kargaşa içinde bulunmasından ancak, buralarda üstün konumda olan ve karışıklıktan kazanç sağlayacakların, karlı çıkacakları aşikar. Kim bunlar? Elbette Amerika ve İsrail...
Babası geldi savaş tazminatı dedi : Irak’ın Petrolüne 30 yıl el koydu... Oğlu geldi, 30 yıl Irak Petrolüne el koydu. Etti mi 60. yıl ... Bu petroller İsrail’in Liman kenti Hayfa’dan "bedavaya" akıyor ve İsrail ile Amerika zenginleşiyor. Biter mi tek yerden akıtma ile petrol ... Bitmez. O zaman Akdenizde sahili olan başka bir zayıf ülke bulunmalıydı. Bulundu da Suriye ve Lübnan... Aç aralarını, çekil aradan seyret, ondan sonra tavşan kaç, tazı tut oyna... Bir ona yardım, bir buna yardım ediyormuş gibi davran, petrolü az zamanda tamamen tüket...
Düşünceleri bu, yaptıkları ve yapmak istedikleri bu... Kur’ân bu konuda biz Müslümanları 1400 yıl önceden uyarıyor; Kur’ân-ı Okuyup, anlayan mı var.? ALLAH celle celâlihu’ımızın "ilk" emrini yapma- okuma ondan sonra salına salına gez, ahkam kes... Neyse konuyu dağıtmayalım...
Şimdi sırada Suriye var... Olmayan dertler ve komplolarla adı geçen ülkelere saldırmak için bahaneler bul, (Irak’ta Nükleer Bombalar var, insanlığı tehdit ediyor ) de, Irak’a saldır, ele geçir... Sonrada aaa! Nükleer Bomba yokmuş" de... Nerede Birleşmiş Milletler. Nerede İnsan Hakları... Hikaye bunlar, hikaye... Simdi de Suriye’yi yapmadıkları suçla suçlayıp, ülkeyi işgal etmek, petrolü Akdenize akıtmak amaçları… Halbuki, bunu ücret ödeyerek de yapabilirler ama, yapmazlar. İlla ki savaş çıksın, silah üreten ülkeler (Başta kendileri ) silahlarını satsınlar, zenginleşsinler... Müslüman nesli yok edemeyecek olsalar bile, öldürerek azaltmak… Düşündükleri ve uygulamaya koydukları bu… Bu onların düşünceleri… Peki, Kur’ân ne diyor? Biraz sonra ÂYETlerle cevap verecek…
Ardından hangi ülke gelecek? Kahin olmaya gerek yok... İran... Dikkat edin, hep Müslüman Ülkeler ve Petrol üreten ülkeler... Bütün bunlar yıllar öncesinin senaryoları idi ve fırsat bulununca uygulamaya konuldu... ÂYETin açılışına devam edelim...
“Birbirinizi yurtlarından çıkarmayacaksınız" bölümüne gelelim...Bu aynı zamanda da, Bakara Sûresi 85. ÂYETinin de içidir. Dikkat ediniz, ard arda gelen iki âyette ( çok önemli olduğu için) ALLAH celle celâlihu’ımız bizim dikkatimizi çekiyor uyarıyor...
Yurtlarından çıkarılacaklar Musul – Kerkük’teki Türkmen ve Araplar ile, Filistinliler…
Yurtlarından sürgün edilme anına kadar Rabb’imiz bekleyecek; bu gerçekleşmeye başladığında ALLAH celle celâlihu’ın kurduğu tuzak başlayacak ve hiç akıla gelmeyenler gerçekleşecek… Bugünün kahraman çocuk katilleri, yarının helak olanları olacaklar.Yaşayanlar mutlaka görecek!

Yukarıda yazılanlar, yaşandı ve yaşanıyor... İtiraz edebilirmisiniz?
Kur’ân-a edemezsiniz; asla ... Bu açıklamalara da akıl sahibi bir kulun itiraz edebileceğini de zan etmem... Etseniz de bir şey değişmeyecek, her şey Kur’ân-da bildirildiği gibi devam edecek...
Aman ha aman ümitsizliğe düşmeyin, güzel olanlar daha sonrada...
Bugün Irak’ta, Petrol üretilen bölge olan Musul ve Kerkük’te Müslüman Türk’ler var... Irak işgal edildiğinde nüfus daireleri ve tapu daireleri yakılarak, Petrol Bölgelerinde ki; gerçek iskan sahiplerinin oturma belgeleri yok edildi... Saddam zamanında bu bölgeden sürgüne gönderilen azınlık, buraya hızla yerleştirilerek, hem de çok fazlası yerleştirilerek, Amerika ve İsrail’in desteğini alarak; petrol kaynaklarının sorunsuz olarak, yok etme- tüketme düşüncesindeler. Bütün bu çalışmalar hep petrol için olmaktadır. Dikkat; ileride ( çok az kaldı) buranın gerçek sahipleri olan Müslüman Türkler; Musul ve Kerkük bölgesinden çıkarılacaklar; çıkmayanlar ise öldürülecekler... Dünya bu katliama - vahşete seyirci kalacak... Efendimizin Hadisinden alınmıştır.
" Horasan hacıları hac yolunda öldürülecektir.”
Horasan diye ismi geçen bölge : Hazar Gölü ve çevresidir. Bu bölgede Türkler yaşamış ve yaşamaktadır; dolayısıyla Horasan denince Türkler akla geliyor. Bu Hadis söylendiğinde Türkler daha Müslüman olmamışlardı. Horasan hacıları demekle de bir anlamda Türklerin Müslüman olacaklarının müjdesini vermiş Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem ullah…
Bugün ise Irak’taki Müslüman Türkleri, diğer deyişle Türkmenleri nlatmakta… Açılımı bu... Yani Türkmenler yurtlarından mutlaka çıkarılacaklardır ve katliam gerçekleşecektir. Üzülmemek elde değil, ama üzülmeyiniz... ALLAH celle celâlihu bir kavmi helak etmek (yok etmek ) istediğinde, o kavmi azgınlaştırır ve sonra da belâlarını mutlaka verir...
ALLAH celle celâlihu’ımız, tehdinin gerçekleşeceği zamanı kesin olarak; Irak’taki Türkmenlerin ve Filistin’deki Müslümanların göçe mecbur bırakılacakaları zamana kadar mühlet vermekte… Ne olacaksa, ne takdir etti ise o, olacaktır…
Bununla ilgili ÂYETleri aşağıda vereceğiz...
Devâminda ÂYETte " Aleyhlerinde günah ve düşmanlıkla birleşip, yardımlaşıyorsunuz...
"Amerika ve İsrail’in yardımcıları da kim? demeyin ... Biliyorsunuz... Irak’taki Kürtler... Onlar da helak olacaklar, mutlaka... Kur’ân-ı Kerim ’de Rabbimiz böyle buyuruyor...

BAKARA SÛRESİ -205. ÂYET’te :
"İş başına geçtiğinde (Irak ele geçtiğinde ) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini yok etmek(Irak’ın ekini Petrol) ve nesli yok etmek; yani müslüman nesli yok etmek için didinir...
" Neler oluyor, Irak’ta; Bir sünnilerin camii ve türbeleri - kudsal yerleri; bir şiilerin camii ve türbeleri bombalanmakta, yani iki müslüman gurup, birbirlerini yok etmek - öldürmek için silaha sarılmakta ve oyuna gelmekte… Eylemler sonunda suç müslümanların üstüne atılır. Yok öyle şey...Artık uyanın kardeşlerim,uyanın ... Gazete ve dergilerin yazdığı - söylediği gibi değil olanlar, Kur’ân -ın anlattığı gibidir. Aç, gözünü... O yüzden Kur’ân-ı Kerim’i çok okuyup, çok düşünmeliyiz... Düşmanların tuzaklarını öğrenir ve tedbir alırsan; düşmanlarını kahreder, dostlarını sevindirirsin...
Bütün bu olup bittiler karşısında nerede "aydın din alimleri " olduğunu iddia edenler, nerede Ümmet olamamış cemaatler? Nerede, Kur’ân-ı öğrenmek için okumayan ve öğretmeyenler?
Unutmayalım ki; yarın Rabb’imizin huzurunda sadece yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumlu olacağız...
Dünyanın gözü önünde, işlenen bu vahşet karşısında, Kur’ân-ın ÂYETleri ortada iken; nedir bu suskunluğumuz? Neden demokratik itiraz hakkımızı kullanmıyoruz… Müslümanlar öldürülürken, her türlü insanlık dışı davranışa sessiz kalınırken, çocuklar aç ve en önemlisi yarınsız bırakılırken, nasıl rahat uyuyabiliyorsun? Bir baş örtüsüne gösterdiğiniz tepkinizi, Müslüman kardeşlerinize zulüm yapılırken niye göstermiyorsunuz? Başınızdaki örtünüz kadar, müslümanın canının, namusunun değeri yok mu?
Unutmayınız ki; Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz “ Hakikat karşısında susan dilsiz şeytandır” demekte... Sonucu mu merak ediyorsunuz, bunun cevabını da bırakalım, yorum yapmadan Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerim versin:

FATIR SÛRESİ -43. ÂYET :
" Bu yeryüzünde bir büyüklük taslamak ve suikast düzenlemek
istediklerindendir. Oysa kötü tuzak, yanlızca sahibinin başına geçer..."

FATIR SÛRESİ -44. ÂYET :
"Ya yeryüzünde gezip, bir bakmadılar mı? Kendilerinden öncekilerin
"SONU" nasıl olmuş?..."

TARIK SÛRESİ -15. ÂYET :
" Haberin olsun ki; onlar hep hile kuruyorlar..."

TARIK SÛRESİ -16. ÂYET :
" Ben de hilelerine karşı hile kurarım..."

TARIK SÛRESİ -17. ÂYET :
" Onun için, o kafirlere mühlet ver, biraz daha süre tanı onlara..."

RUM SÛRESİ - 32. ÂYET :
"Onlardan ( olmayın) ki, dinlerini ayırıp, öbek öbek olmuşlardır. Her gurup kendilerindekine güvenmektedirler."

RUM SÛRESİ - 32. ÂYET :
"Onlardan ( olmayın) ki, dinlerini ayırıp, öbek öbek olmuşlardır. Her gurup kendilerindekine güvenmektedirler."

MÜ’MİNÜN SÛRESİ -52. ÂYET :
"Ve işte bu sizin ümmetiniz bir tek ümmet ve Rabbinizde benim; artık hep Benden korkun.!"

MÜ’MİNÜM SÛRESİ -53.ÂYET :
"Derken kumandanlarını aralarında kitap, kitap parçalaştılar, her gurup kendilerinkine güveniyor."

MÜ’MİNÜN SÛRESİ -63. ÂYET :
" Fakat onların kalpleri bu konuda dalgınlık içindedir ve onların bundan başka işleri vardır ki; hep onlar için çalışırlar."

Sevgi ile ihlas ile yola çıkın Rabb’inin ve Resulü ’ nün yardımı gelir.
ALLAH celle celâlihu, kendisine varmak isteyen kuluna " mutlaka " yardım eder.

İbrahim Peygamber, ateşe atılma anında Cebrail (a.s.) yanına gelerek : “Bir isteğin var mı” diye sorduğunda : Sen çık aradan, Rabb’im benim için ne murad etti ise o olacaktır” diyerek; ALLAH celle celâlihu’tan başkasından yardımı kabul etmedi. Yani, Fatihanın 4. ÂYETini yaşadı. Biz niye yaşamayalım…
Yaşayacağımızı, her namazda söz veriyoruz, ama yaşamıyoruz…Aşağıdaki ÂYET ve duayı yaşayan kullarından eylesin bizleri Rabb’imiz olan, ALLAH celle celâlihu’muz…

Sevgi ile ihlas ile yola çıkın Rabbülâleminin ve Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yardımı gelir.
ALLAH celle celâlihu, kendisine varmak isteyen kuluna "mutlaka" yardım eder.

İbrahim Peygamber, ateşe atılma anında Cebrail (a.s.) yanına gelerek : “Bir isteğin var mı” diye sorduğunda : Sen çık aradan, Rabb’im benim için ne murad etti ise o olacaktır” diyerek; ALLAH celle celâlihu’tan başkasından yardımı kabul etmedi. Yani, Fatihanın 4. ÂYETini yaşadı. Biz niye yaşamayalım…
Yaşayacağımızı, her namazda söz veriyoruz, ama yaşamıyoruz…Aşağıdaki ÂYET ve duayı yaşayan kullarından eylesin bizleri Rabb’imiz olan, ALLAH celle celâlihu’ımız…

"YANLIZ SANA İBADET EDER VE YANLIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ."
YALNIZ SANA İBADET EDEN VE YALNIZ SENDEN YARDIM DİLEYEN KULLARINDAN EYLE BİZLERİ; RABB’İMİZ OLAN YÜCE ALLAH’IMIZ. ÂMİN!.
Resim
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

Re: 2010 Haziran Haber Arşivi;ÂYETlerle Yahudiler

Mesaj gönderen sev-guzel »

Re: ÂYETlerle Yahudiler (Puan: 1)
Gönderen: MINA Tarih: 02.06.2010 Saat: 17:24
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)


YANLIZ SANA İBADET EDER VE YANLIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ."
YALNIZ SANA İBADET EDEN VE YALNIZ SENDEN YARDIM DİLEYEN KULLARINDAN EYLE BİZLERİ; RABB’İMİZ OLAN YÜCE ALLAH’IMIZ. ÂMİN!.

**

YOK SENden başkası YAKIN,
AZığımız SEVgin,
Doğrulukta AYIRma
BİRlikten UZAKlaştırma,
Hâlim-İZ sana AYAN,
bizİ de, Kulluğunda DAİMMM ET!
EY GÜZELL YARADAN!...

KİMseSİZlerin KİM-sesi SEN
Avuç avuç gözyaşının hürmetine
Minicik yavruların, ateş düşer yüreğine
NE OLUR YARAB..NE OLURRR
SEN YARDIM EYLE!...
Resim
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

Re: 2010 Haziran Haber Arşivi;ÂYETlerle Yahudiler

Mesaj gönderen sev-guzel »

Re: ÂYETlerle Yahudiler (Puan: 1)
Gönderen: koraysenneyli Tarih: 08.06.2010 Saat: 15:58
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)

şimdi benim aklıma takılan birşey var...ama daha öncesinde şunu belirteyim...orada göğsünde mermi deliği olan çocuğu gördüğümde içimdeki üzüntü yanardağını tarif edemem...
ama yazı da herkes seyirci kalacak yazıyor...daha sonra ise neden seyirci kalıyorsunuz yazıyor...yani olacak olan şey zaten olacak ise biz seyirci kalacak isek (sakın öyle kalmak istediğimi zannetmesin kimse) neden o zaman...? anladınız mı? zaten bu soruyu herkes soruyor ama daha cevap bulamadım.
Resim
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

Re: 2010 Haziran Haber Arşivi;ÂYETlerle Yahudiler

Mesaj gönderen sev-guzel »

Re: ÂYETlerle Yahudiler (Puan: 1)
Gönderen: koraysenneyli Tarih: 08.06.2010 Saat: 17:07
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)

örnek olarak : " Horasan hacıları hac yolunda öldürülecektir.” ve Ne olacaksa, ne takdir etti ise o, olacaktır…

daha sonra ise;

Neden demokratik itiraz hakkımızı kullanmıyoruz… Müslümanlar öldürülürken, her türlü insanlık dışı davranışa sessiz kalınırken, çocuklar aç ve en önemlisi yarınsız bırakılırken, nasıl rahat uyuyabiliyorsun? Bir baş örtüsüne gösterdiğiniz tepkinizi, Müslüman kardeşlerinize zulüm yapılırken niye göstermiyorsunuz? Başınızdaki örtünüz kadar, müslümanın canının, namusunun değeri yok mu?
Unutmayınız ki; Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz “ Hakikat karşısında susan dilsiz şeytandır” demekte...

ben anlayamıyorum...muhakkak benim anlayamadığım birşey var...düşünen başka bir arkadaşımla zaten cevap bulamadığımız iki büyük sorudan biri...cevap verebilen olursa çok sevinirim...
Resim
Cevapla

“HAZİRAN” sayfasına dön