2010 Mayıs Haber Arşivi; ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

2010 Mayıs Haber Arşivi; ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ...

Mesaj gönderen sev-guzel »

ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ...
Tarih: 27.05.2010 Saat: 22:56 Gönderen: kulihvani



Resim


ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ...


Mukarreb

Geçen gün akşam yemeğinde, yaşadığım olaylardan etkilenmiş olacağım ki:
“Dünya kötülerin dünyası olmuş, kötüler kıymetli olmuş, şerlerinden korkulup başlara taç edilmiş, ne olacak bu iyilerin hali? “ deyip düşüncelere daldım.
O sırada oğlum meyve suyu paketini gayri ihtiyari önüme hafif sertçe bıraktı.
Meyve suyu paketinin masaya vuruş sesiyle irkildim ve gözlerim ilk olarak paketin üzerindeki yazıya ilişti: “İyi olanı korur!”
Bir Hak Dostunun sözleri geldi aklıma: “Kelamı Hak’tan alın!”
Ne olacak bu iyilerin hali? Diye sızlanırken, cevap geliverdi işte.
“İyi olanı korur!”
“Kim?”
Tabii ki gizli ve aşikâr her şeyi bilen ve her şeye kadir olan Yüceler Yücesi ALLAH celle celâlihu!!!
O ne güzel koruyucu ve ne güzel yardımcıdır.
Ama bunu görebilecek İbrahimî bir bakış gerek…
O, ateşe atıldığında yardımına gelen Cebrail’e: "Allah bana yeter, o ne güzel yardımcıdır.” demişti.
Bizse kendimize Allah’tan gayri vekiller, dostlar bulmuşuz, şimdi de o sahte dostların yaptığı eziyetlere ahlanıp vahlanıyoruz.
Şükrü unutup, ha bire şikayet ediyoruz…



Mevlana: “Şikayetçi kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.” der.
Ben de herkese sabrı ve şükrü tavsiye ederdim.
Derdim ki: “Sabır ve şükür, insanı Allah’a uçuran bir çift kanat gibidir.”
Gel gör ki kendi kanatlarım kırık…
Ey Zavallı Ben!!
Kendine nasihat edememişken, başkalarına hangi yüzle nasihate kalkışırsın.
Uyan artık gafletten ey nefs!!
Seni kâmil bir insan, kendine yakışır bir dost yapabilmek için sıkıntıya müptela eden SEVGİLİ’den şikayet edipte O’nu incitme artık!!!
İnsanlardan korkma!!
Onlardan Hiçbir şey de bekleme!!
Âlemlerin Rabbı olan Allah dilemedikçe, onların sana ne bir iyiliği, ne de kötülüğü dokunabilir.
Her işte, dilediği gibi iş gören Rahman’a tevekkül et!
Gönlünü NAS’ la meşgul etme!
Allah de ve ötesini bırak!!
Bilesin ki, ALLAH sana yeter!…

Şu şikayet halinden geçemeyen benliğime öyle kızıyorum ki, Kendime diyorum:
“Hem Allah’ı talep eder, sarp bir yola çıkarsın, hem de bu yolda ayağıma diken battı diye sürekli yakınırsın.
Ya sen hakkıyla O’na varmayı istemezsin, ya da aşkında sadık değilsin.
Hakiki Aşık, Mâşukunu öyle özlemiştir ki, O’nun yolunda ne batan diken canını yakar, ne de kavuran güneş.
Her yerde ve her şeyde maşukun yüzü vardır, diken onun cilvesidir, güneş onun neş’esi!”

İşte ben, bu yolda ayağıma diken battı diyen nasipsizlerdenim.
Sıkıntı halinde sabrediyor fakat, bir insan gördüğümde halden şikayeti fırsat biliyorum. Ey Ahmak!!
Padişah köleye şikayet edilir mi??
Hakiki Dosttan düşmana yakınılır mı??
Sonrasında yaptığım hatanın farkına varıyor ve nedamet içinde kıvranıyorum.
Geçen gün, yine bu nedametle yanarken, düşündüm ve dedim ki ben bu hale tahammül edemez oldum.
Gusül alıp, tevbe ederek, hacet namazı kılmaya ve Rabbimden bir şey dilemeye karar verdim.
Gönlümden söyleyeceklerimi tek tek geçirdim.
Diyecektim ki:
“ Ey Yüceler Yücesi Allahım, seni çok seviyor fakat bir türlü sana layık kul olamıyorum.
İlmimle âmil değilim, her şeyim kusurlu ve eksik, Günahlarım, uslanmayan emmare nefsim, beni senden alıkoyan her şey ruhumu acıtıyor Yâ Rabbi!!!
Eskiden böyle değildi.
Ama , artık sana karşı işlediğim her bir cürüm bana dayanılmaz eza veriyor.
Bu öyle bir acı, öyle bir eza ki dünyevi acılara hiç benzemiyor.
Gaflet içinde bir ömürdense, senin nur cemâlinle müşerref olacağım ölüm daha sevgilidir bana.
Eğer bu kalb senin aşkın için atmayacaksa, varsın bu beden için de atmasın…
Yâ İlahi !!!
Aşktan yana nasibim yoksa, benim de bu dünyada gözüm yok.
Ya aşkınla yaşat, ya da başım eşiğindeyken emânetini al!.”


Bu namazı herkes uyuduktan sonra kılacaktım, öyle bir ihlas içindeydim ki duamın reddedilmeyeceğini tüm kalbimle hissediyordum.
Öyle inanıyordum ki, eğer aşktan nasibim yoksa, yarın sabah seccadede soğuk bedenimi bulacaklar diye içimden geçirdim.
Ama bende hiç bir korku, endişe yoktu. Dostlardan, deli olduğumu düşünenler olabilir, insan hiç ölümü talep eder mi diye…
Ama aşksız hayat, zaten ruhun beden hapishânesinde can çekişmesinden başka nedir ki…
Hiçbir ibadet, aşksız tam ihlasa kavuşmuyor.
Aşksız her şey kusurlu, kulluk bile eksik..
Yunus’un şimdi anlıyorum:
“Aşk gelicek cümle eksikler biter!” sözünü…

Her kesin uyumasını beklerken, Ahmed Rufai’nin “Onların Âlemi” kitabından biraz okuyayım dedim.
Rasgele bir sayfa çevirdim.
Gözümün takıldığı bir paragrafta şöyle diyordu;

Bir gün Abdülvahid bin Zeyd’e şöyle sordular:

"Bir kişi var, Allah’a kulluk etmek için dünyada kalmak istiyor. Bir başkası da Hakka olan iştiyakı için, ölmek bu alemden çıkmak istiyor. Bunların hangisi daha hayırlı ve iyidir?"

Şu cevabı verdi:

"Bunlardan hiçbiri de değildir. Asıl iyi olan: Bütün işleri ona bırakır, dünyada bırakırsa pekala, öbür aleme götürürse, yine öyle… Devamlı doğrulukla kulluk eder."

İşte razı olmak budur.
Rabbim bir kez daha hata etmekten beni kurtardı. Her ne olursa olsun, Rabbimin hükmüne razı olmam gerekirken, onu tehdid eder gibi:
“Ya aşkını ver, ya da beni yaşatma!” diyecektim.
Diler aşkı ihsan eder, diler günahkârları arasında haşreder, sen kimsin??
Ne sin ki? Böyle bir hakkı kendinde buluyorsun?
Kendine Mukarreb demiş zavallı!!
Tövbe et ki, Allah sana bu ukalalığın sebebiyle azap etmesin…

Artık duam Rasûlullah sallallahu aleyhi veselleminki gibi: "Allahım, bize sevgini, Seni sevenlerin sevgisini ve Senin sevgine götürecek ameli nasip et!.” Âmin!..

“Aşk, beklemektir.” derler ya, ben de artık son nefesime kadar bekleyişteyim!
Dilerim vuslat nasib olur, o zaman ölümüm de Şeb-i Arusum olur inşâallah...

En kalbî sevgi, saygı ve selâmlarımla…


Mukarreb




Re: ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ... (Puan: 1)
Gönderen: MINA Tarih: 31.05.2010 Saat: 12:02
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Ve o Hak yolcuları bilir ki, Allah ancak kendi dilediğini yapar, kulların dilediğini değil… Ve o, her an bir şan alır. Hemen yapar, sonraya bırakır. Yücelere çıkarır ve düşürür. Aziz kılar, zelil eder. İstediğine velayet verir ve dilediğini azleder. O hem öldürür, hem de diriltir. Zenginlik ve fakirlik O’nun elinde bulunur. Vermeyi ve almayı O yapar.

Allah yolcularının kalbi için karar yoktur. Hepsi Yaratan’ın kudretindedir. O dilerse değiştirir tebdil eder. Yakınlık verir ve uzaklara atar. Ayağa kaldırır ve oturtur. İzzet sahibi kılar ve zillete düşürür. Aniden bütün feyzini keser ve birden yine verebilir.

Allah yolcularının hâli daima şekil değiştirir. Ama hâl ne olursa olsun onlar ibadet ayağını hakikati takipten geri almazlar; edepli ve başları eğik olurlar.

Allah’ım Zât’ında iyi edepli olmayı bize nasip eyle. Hele seçme kullarına karşı edebimizi hiç bozma. Sebeplerle ilgilenmek ve onlara dayanmak hâlini bizden uzak kıl. Tevhid hâlimizi senin için sabit eyle. Sana tevekkülümüz tam olsun. Seninle zengin olalım. Her derdimizi sana açma duygusunu bize nasip eyle. Sözümüzle, işimizle bizi belaya atma onlar için bizi sorguya çekme. Bize kereminle muamele et. Hatalarımızdan geç ve müsamaha ile karşıla.

Âmin!

Hz. Abdulkadir Geylani (k.s.)

Re: ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ... (Puan: 1)
Gönderen: fikirbaba Tarih: 05.06.2010 Saat: 17:59
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Okurken HAL’den HAL’e gecisiniz gozumun onune geliverdi ve Rufai Hz.lerinin kitabini okudugunuz AN’a kadar - “ne GUZEL INSAN!” dedim- kendi kendime ve ekledim – “Gonlu ASK ile dolup tasan ve HAKK’a bir an evvel kavusmayi arzulayan kisinin HAL’i baska oluyor, keske oyle OLabilsek!”- diyerek OZEL’inizin devamini okurken bir cosku seli bosaliverdi kendiliginden gunahkar gozlerimden... GONLumun gafletten tozlanmis caddelerini yikayan RAHMAN cesmesinden akan inci taneleri!.. Ne vardi bu yazida ki boylesine bir IZ birakti?..
Benzer durumlar yasamis ve unutmus olanlara ve HAKK ile oldugunu zannedipte HAKK dan GAFIL olan gunahkar BENDElerine cok manidar bir hatirlatma olmus bu yaziniz. Muhammedi TESLIMIYET’in nasil olmasi gerektigini yasanmis bir OZELinizle, cok hos bir dilde, paylasiminizdan dolayi Allah (C.C) sizden razi olsun DILEDIGINI GONLunuze gore versin.
Allah (C.C) OL-AN’a karsi SABIR ve RIZA gosteren KUL’larina dahil etsin biz ACZ’lerini.. Selam ve Dua ile…

(harflerdeki farkliligi mazur gorun klavyem Turkce deyil)

fikirbaba
Re: ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ... (Puan: 1)
Gönderen: mukarreb Tarih: 06.06.2010 Saat: 16:57
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Değerli Fikirbaba Kardeşim, nezih duygularınız ve o güzel dualarınız için size müteşekkirim.Allah sizden de razı olsun ve sevdiği kullar zümresine dahil etsin, inşallah...
Yorumunuzda "Ne vardi bu yazida ki boylesine bir IZ birakti?.."demişsiniz.Sizi bir Arap atasözüyle cevaplamak isterim. " Sözler kalpten gelirse, kalplere tesir eder, ama dilden gelirse kulaktan öteye geçmez. Benimde yazdıklarım, ta ki Rufai Hz'lerinin kitabını okuyuncaya kadar kalbimden gelenlerdi. Gözyaşlarımın, yüreğimdeki hıçkırıkların cümlelere dönmüş haliydi. Siz bunu hissettiniz ve ağladınız...Ne güzel hissedebilen yüreklere ulaşmak...

Bu yazı, Rabbimle aramızda özel kalmalıydı belki de hiç satırlara dökülmemeliydi ama Yunus'un "Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni "dediği gibi yazmadan edemedim.

Allah cümlemizi kendine layık hakiki kullarından eylesin inşallah...




Re: ANLADIM Kİ, AŞK BEKLEMEKMİŞ... (Puan: 1)
Gönderen: anlamak Tarih: 14.06.2010 Saat: 03:01
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Gecenin bu vaktinde öyle bir hale geldim ki dinlediğim ney taksimi bu yola sürükledi beni ALlahın izniyle. Şimdi de bu yazılanları okumak. Hayy ALlah...içim nasıl bir hoş nasıl bir tuhaf...İfade edemiyorum...Şaşkınım...HAYY ALLAH...


Resim
Cevapla

“MAYIS” sayfasına dön