gÖZYAŞı ZeVKLeriMm..

Konu başlıkları sadece Kul İhvani'ye aittir.
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

gÖZYAŞı ZeVKLeriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

ıSSız >SeSSiz -> “SENle OLmak!
ben İÇimde -> “BEN le OLmak!
ben”>“SENde..“SEN”>“bende giBi
İ k İ” -m-İZ -> “TEK TEN de OLmak!..

ZEVK 5479

cevR-i cihÂN çARK-ı ÇİLE!.. -> EĞİLir KALEM KAŞlarım!
GURBET KÂRİBi gÖNlümde.. İÇim SÖKkmeye BAŞlarım!
Mutü kable en temutü!.” gASLım>gUSLumTEK dAMmlada
YÜZüm YÂR ÂB
-dESTim Alır!.. SÜZÜLdükçe gÖZ YAŞlarım!..


06.07.13 12:46
brsbrs..syr-i âlemm…tktktrstkks…



Demem O kiResim

gASLım: ÖLümün YIKanışı..
gUSLum: DİRİminYIKanışı..
ÂB-D-dEST: ÂB: SU..dEST: ALmak.. ERen ELi ALmak.. mışş..mişşş..mâSALLı...

Resim

GURBET GÂRİBi: EşYÂ BAZarında: yapayalnız YâdELLerde kalmış MuhaMMedî miSskîn bencileyin..
KURBET KÂRİBi: ->

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---Ve lekad halakne'l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu AKREBu ileyhi min habli'l- verîdi: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha YAKINız!.
(Kaf 50/16)

Resim

“ben!. ben!..” DEdiğim: ufacık-MİNicik “ben”> KırATın Üstünde kul ihvÂNi >ÖNünde KıtmîR..
Resimkul ihvÂNi.. Küllî ŞEYen ve de men FÂNi..

كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ
Resim---"Kullu men aleyhâ fân (fânin): Bütün kişiler (insanlar ve cinler) fânidir (yok olucudur).”
(RahmÂN 55/26)

Resim

“SEN”:
İLÂHE İLLÂ ENTE: Senden başka ilâh yoktur :
Ulûhiyyet Tevhidi: (Muhattâbî - Sıfatî) Yâkînî bir tevhid dir.
İyi anla
Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem buyuruyor ki: “ İLÂHE İLL ENTE: Senden başka ilâh yoktur.”
Kur'’ÂN-ı Kerîm’ de Enbiyâ 21/87 âyeti celîlesinde 1 defa geçmektedir.

وَذَا النُّونِ إِذ ذَّهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَن لَّن نَّقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَن لَّا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
Resim---“''Ve ze'n- nuni i'z- zehebe müğadiben fe zanne el len nakdira aleyhi fe nada fiz zulümati el lâ ilâhe illâ ente sübhâneke inni küntü mine'z- zâlimin :Zünnûn'u da (Yunus'u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: «Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!» diye niyaz etti.”''
(Enbiyâ 21/87)

Resim

“BEN”:
İLÂHE İLL ENÂ!: BEN’den başka ilâh yoktur :
Ulûhiyyet Tevhidi: (Mütekellimi - Zâtî) EL AHADܒS- SAMEDܒl-VÂHİD olan ALLAHu ZÜ'’L-CELÂL bizzâtihi Ulûhiyyetini kendisi ilân ediyor:
“ İLÂHE İLL ENÂ!: BEN’den başka ilâh yoktur.” buyuruyor...

إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي
Resim--- “"İnneni enallahü lâ ilâhe illâ ene fa'büdni ve ekimi's- salate li zikrî : "Muhakkak ki BEN, yalnızca BEN Allah'ım. BENden başka ilâh yoktur. BANA kulluk et; BENi anmak için namaz kıl.” ''
(Tâ H⠑0/14)

يُنَزِّلُ الْمَلآئِكَةَ بِالْرُّوحِ مِنْ أَمْرِهِ عَلَى مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ أَنْ أَنذِرُواْ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَاْ فَاتَّقُونِ
Resim---Yunezzilu'l- melâikete bir rûhi min emrihî alâ men yeşâu min ibâdihî en enzirû ennehu lâ ilâhe illâ ene fettekûn!: “ALLAH kendi emriyle melekleri, kullarından dilediği kimseye vahy ile, "“L İLÂHE İLL ENÂ: BEN den başka ilâh olmadığına dair (kullarımı) uyarın ve BENden korkun!"” diye gönderir...”''
’ (Nahl 16/2)

وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ مِن رَّسُولٍ إِلَّا نُوحِي إِلَيْهِ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدُونِ
Resim---Ve mâ erselnâ min kablike min resûlin illâ nûhî ileyhi ennehu lâ ilâhe illâ ene fa’budûn!: “Biz senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki onu şöyle vahy etmiş olmayalım: “Ennehu Lâ İlâhe İllâ enâ....: gerçek şu ki BEN den başka ilâh yoktur; Onun için hep BANAibâdet edin.''”
(Enbiyâ 21/25)

Resim

“Mutü kable en temutü!.”:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!: “Mutü kable en temutü: ÖLmeden önce ÖLünüz!” buyurmuştur. (Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)

Resim

“İ k İ”mİZ “TEK TEN” de Olmak:

HAKKçada.. KUR'ÂNcada...

Şey: tek şey .. TEKil..
Şey-t-ÂN: "İ k i" lik.. iki şey.. İKİl..
Şey’un..: Çok şey.. eşYÂ... ÇOĞul..

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: "Sizden her birinizin bir şeytanı vardır. Evet, benim de şeytanım var, fakat ALLAHu Teâlâ bana yardım etti ve şeytanım müslüman oldu, bana yalnız iyiliği emr eder!" buyurdu.
(İbn-i Mes'ud’dan; Müslim)

Resim

AŞKı dUYan bir kUYu
-> UYarır bin kUYUYu
Şeker Şerbet
Bal keser
Bin
BİR kUYunun SUyu..

-haYy doSt!..-

NûR-u MîM -> CîM-i >SEVe
NûR
-u NûN-> MîM-e >NÜVe
ASLın
-> fASLında -> hASLı
ki
..: >Hüve ->iLL >Hüve!..”…

O'’nda, O'’ndan, O'’na, O'’nunla, O'’nun AYNasında O'’nu seyrÂNda..

Kul ihvÂNi -> SeSin kESs!
cÂN Dediğin ->TEK NeFeSs
-> TEK NeFeSslik >NâSiBin
GÜNn GELir BULur herKESs
!..

sÖZün ÖZet ÖZü O ki:

عَيْنَانِ لاَ تَمَسُّهُمَا النَّارُ: عَيْنٌ بَـكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَعَيْنٌ
بَاتَتْ تَحْرُسُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İki gÖZ vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan gÖZ, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren gÖZ!.” buyurdu

(Ali kerremullahi veche’den; Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 1; Mecmau’z-zevaid, 5/288).

aYN: gÖZ...


M…uhaMMedî MuhaBBetleriMle…

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ZEVK 5416

BeBek KOK-SU-nda ->KeVSeR!.. gÖZ YAŞImda GÜLüşleriMm!.
HaYyaLLeriMm!. >HAKikatıMm!. güpeGÜNdüzün DÜŞ-leriMm!.
-> SEK-İZ DELİ -> divÂNında!.. KIyaMdayıMm! >kûN feyeKûN!.
ASLı -> fASLı!.. AŞKı -> mEŞKi!. cÂNda CÂNÂN cüMMbüşleriMm!..


18.05.13.. 15:22
brsbrs..tktktrstkks..snksbhnsrrss…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ihe iLLÂ > BAŞı SEVgi
BeŞiK-MeZÂR TAŞı ->SEVgi
SEVen SEViLen -> SEVgili
BiRR dAMMla gÖZ YAŞı SEVgi!..


*

AN İÇİnde AN OLur
YAŞAnır zamAN OLur
Kul ihvÂNi KITMÎRim
UTANır İnsÂN OLur!..


*

zen Oturur larım
AKLımı nAKLe BAĞlarım
->ÇİLE ÇAĞImın ÇIĞlığın
TEKe TEK Teras ÇAĞlarım!..


*

DİRİm-ÖLüme gÖZ YAŞIm
ÇİLE çÖLüme gÖZ YAŞIm
>ResÛL-ü zîŞAN u ŞeReF
Gönül GÖLüme gÖZ YAŞIm..


*

ÖLüm değil DELİ Derdim
DERDimi Zevk ETsem Derdim
SıRRRSıFıRım SıRRladım
-> SIRATın SıRTına Serdim!..


*

İstisnâsız İştir ÖLüm!
GELişe GİDiştir ÖLüm!
Yarım NEFeslik ÖMÜRde
KENDİni BİLiştir ÖLüm!
ÖLüp ->DİRİliştir ÖLüm!..



ZEVK 5489

BEDELsiz KIYASSız ŞARTsız SEBEBsiz SEVgi MuhaBbet!
MuhaMMedî DUYuş UYuş >BİZ BİR-İZ SEVgi MuhaBbet!
RASÛLULLAHın GÖZünden -> SÜZülen SıRR-ı SüVeYdÂ
HaBLi
l VERÎD KEVSERinden Dost DENİZ SEVgi MuhaBbet!..


28.07.13 04:30
brsbrs..tktktrstkmz…



MuHaBBet çİLEsi.. gÖZ YAŞlarım:

Resim---Abdullah İbni Şıhhîr radıyallahu anh şöyle demiştir: “Bir keresinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gitmiştim. Namaz kılıyor ve ağlamaktan dolayı göğsünden kaynayan kazan sesi gibi sesler geliyordu.”

(Ebû Dâvûd, Salât 158. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 18)

BEDELsiz KIYASSız ŞARTsız SEBEBsiz SEVgi MuhaBbet-i MuhaMMed aleyhi's-selâm:

Resim---Abdullah b. Muğaffel radıyallahu anh: “Bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme “Yâ Rasûlullah! Ben seni gerçekten seviyorum” dedi. Resûlullah: “O söylediğin söze dikkat et” buyurdu. Adam tekrar: “Ben seni gerçekten seviyorum!” deyince Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Söylediğin söze iyi dikkat et, ciddi misin?” buyurdu. Adam da: “Vallahi seni gerçekten seviyorum” diyerek üçüncü sefer aynı sözü tekrar etti. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Eğer beni seviyorsan fakirliğe karşı bir kalkan hazırla!. Çünkü fakirliğin beni seven kimseye gelmesi, selin durak yerine akması gibi hızlıdır.” buyurdu..
(Tirmizî, Zühd, 36)

M…uhaMMedî MuhaBBetleriMle…

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

YÂR YANaĞında ÇİĞ giBi
GüL MeMesin SıRRı SEVgi
cÂNa
>cÂNÂN bir DaMla SU
SEVen
-> SEVilen -> SEVgili!..

HaLKıyız HaKKın TÜLüyüz
HaBîBuLLAH BüLBüLü
-yüz!
YeDi ReNGin >SEKiz SıRRı
-> dOKUz dEİLik GÜL-üyüz!..

İLK-i -> SON-u İLE GELir!
BİZ BİR-İZ-le bİLE GELir!
SÖYLE-me-ye >UTAN-ırıM
gÖZ YAŞlarım
>dİLE GELir!..

ZEVK 5520

kARAKIŞta -> KAR TANEsi… -> KeŞiŞ DAĞInda gÖZ YAŞIm!.
BUrcu BUrcu HaSsret KOKar.. >Gurbet BAĞInda gÖZ YAŞIm!.
ÖYle ıSSız!.. -> ÖYle SeSSiz!.. -> SEVgi SıRRında >nEFeSSiz!
->çİLE ÇAĞıma ÇİĞ Düşmüş!.. -> YÂR YANaĞında gÖZ YAŞIm!..


01.09.13. 15:18
mğl-mls-örenköy..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

YAĞan GÜLLer gÖZ YAŞlarım
-> AVuç AVuç TOPla YÂRim!..
-> BİTerse -> yiNe BAŞlarım
ARTTıkça YÂR -> AH u ZÂRim!..

*

İÇimdeki ÇıLgın ÇoCUK
>AĞlıyor KaLem UCUnda
GÖZ YAŞları Boncuk Boncuk
SeBeBlerin -> SON-UCUnda!..

*

GÖZ YAŞımın ARKı Kayıp
EKsik - fAZla fARKı Kayıp
O GECEler -> YUTTu yiNe
tÜRKü Kayıp!. şARKı Kayıp!.

ZEVK 5541

SEN-siZ YAPaYALnızlık.. -> gurBeti BİLir misin?
ISSlıklara SARdığıMm -> hasReti YuduM YuduM!
SON NEFeste ÇAĞIRsam ->SON Defa GELir misin?
GÜL YÜZünü GÖRmeye!. ->Tükenmeden UMUDuM!..


06.09.13. 00:19
brsbrs..tktktrstkkmd…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim pencERemdeNn...

İNiş-ÇIKış -> DELİ DÜZü
Gönlüm ÖZümün ÖKsüZü
DOĞuş
-> BATışı BİRlikte
YüReĞim giBi
->GÖK YÜZü...

*

KüLLî ŞEYin şeÂN ŞeVKi
TeCELLîsi
-> tAHTı FeVKi
YAŞAnmayan YaLAn
>OL-AN
ACI
- TaTlı -> ZIT-lar ZeVKi!..

*

KiM ANLAr BİZ-i SEVgili!
İLKin -> SON İZi SEVgili!
GÖZ YAŞlarım >İNCİ giBi
->YÜZümde DİZİ SEVgili!..

*

DERvİŞin -> ORUCundaki
-> İĞNElerin -> UCUndaki
TEK DAMmla GÖZ YAŞı SEVgi
SEBEB
-in -> SON-UCUndaki!..


ZEVK 5591

SENde >SENden >SaNa >SENle.. -> inAN SENindir YüreğiMm!
-> ÂDEM BaBAmızdan -> YAŞlı!.. ->cANlı CENİNdir YüreğiMm!
SıRR-ı SıFıR SEVgi -> SON-suz!. >HAYyat VAR Olamaz Onsuz!
->PENCEREmde KANAT ÇIRPan.. ->AK GÜVERCİNdir YüreğiMm!..


25-26.09.13. 00:00
brsbrs..tktktrstkkmİZ..



Resim pencERemDEe...

insÂNlardan velı dOSTt!
yiNE Duman Duman BAŞım!
>SıRRSEVgi selı dOSTt!
AK kANatlı -> cAN YOLdaşım!..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KULluk BeLÂMm
gÖZz kAŞlarıMm

>AŞK es SeLÂMm
YiNe YeNiden BAŞlarıMm
...


ResimGÖK dOLusu GÖZ YAŞlarıMm!..

dİZiMm dİZiMm -> gÖZ YAŞlarıMm
BUrası
-> BUrsa -> BeLÂ BÂzarıMm!..


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "İki göz var ki ateş onlara dokunmaz: Geceleri Allah korkusundan ağlayan göz ve geceleri Allah yolunda nöbet tutan göz.”
(Mecmau’z-zevaid, 5/288).

Mecmau’z-Zevâid ve Menbau'l-Fevâid
Nûreddin Ebu'l-Hasan Ali b.Ebî Bekir b. Süleymân el-Heysemî el-Kâhirî eş-Şâfiî (735-807 H.)

Zevâid türü hadis kitaplarının en büyüğü olan bu eserde 18776 hadis-i şerif konu başlıklarına göredir.
Meşhur Altı Hadis Kitabı'nda (Kutub-u Sitte'de) olmayan oldukça nadir hadis-i şerifler ihtiva eden bu muhteşem klasik kaynak eser, sınıfındaki en büyük hadis koleksiyonudur.


Kaynakları:
Müsned, İmam Ahmed b. Hanbel
Müsned= el-Bahru'z-zahhâr, Bezzâr
Müsned, Ebû Ya'lâ el-Mevsılî
Mu'cem şüyûhihî, Ebû Ya'lâ el-Mevsılî
el-Mu'cemu'l-kebîr, Taberânî
el-Mu'cemu'l-evsat, Taberânî
el-Mu'cemu's-sağîr, Taberânî
Müsnedu Ebî Saîd, Taberânî
Müsnedu Âişe, Taberânî..


*

Resim---Abdullah İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Bana Kur’ân oku!" buyurdu. Ben: “Ey Allah'ın Resûlü, Kur’ân sana indirilmişken ben mi sana Kur’ân okuyayım?” dedim. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Kur’ân'ı başkasından dinlemekten pek hoşlanırım" buyurdu. Bunun üzerine ben kendilerine Nisâ Sûresini okumaya başladım."

فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِن كُلِّ أمَّةٍ بِشَهِيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هَؤُلاء شَهِيدًا
Resim--- Fe keyfe izâ ci’nâ min kulli ummetin bi şehîdin ve ci’nâ bike alâ hâulâi şehîdâ(şehîden): Artık her ümmetten bir şâhid (resûl) getirdiğimiz zaman ve seni de onların üzerine şâhid olarak getirdiğimiz zaman (halleri) nasıl olacak?”
(Nisâ 4/41)
Âyete geldiğimde: "Şimdilik yeter!" buyurdu. Bir de baktım Resûlullah, iki gözü iki çeşme ağlıyordu.

(Abdullah İbni Mes'ûd radıyallahu anh’dan; Buhârî, Tefsîru sûre (4), 9, Fezâilü'l- Kur'ân 33, 34; Müslim, Müsâfirîn 247; Ebû Dâvûd, İlim 13; Tirmizî, Tefsir 5)

*

ANLAtAN AŞK > BİZ BİR-İZ-i
B o N c u K g i Bi >dİZi >dİZi
SILA
-ya -> SALÂT >HaSsReTi
K A V u r AN K O R İÇim
-İZ i!..

ZEVK 5593

nAKLen HAKKı DUYup UYmaz!. -> AKIL ŞEY-t-ÂN-ım TAŞLarıMm!
Y A K Î N-e ER!” inceye Kadar.. ->Y e N i den Y i N e BAŞLarıMm!
ÖZümden ->“GÖZ üme AKıyor!. ->KOR ATEŞ YÜZüm YAKıyor!..
DÜN YARın - şu ÂN -> şeÂNda!.. DÜŞÜNcemde GÖZ YAŞlarıMm!..


30.09.13 08:18
brsbrsbzr..aklmnnklmzÂRı..


sÖZün ÖZet ÖZü:

وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
Resim---“Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn (yakînu).: Ve sana “yakîn” gelinceye (son yakîne, Hakk'ul yakîne, Allah'a köle olmaya ulaşıncaya) kadar Rabbine kul ol!”
(Hicr 15/99)

DUYup-UYamadığıma GÖZ YAŞlarıMm!..:

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teâlâ, yedi sınıf insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır:
1-
Âdil devlet başkanı,
2- Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,
3- Kalbi mescidlere sevgi ile bağlı müslüman,
4- Birbirlerini Allah için sevip birliktelikleri ve ayrılıkları Allah için olan iki insan,
5- Güzel ve mevki sahibi bir kadının gayr-i meşru davetine "Ben Allah'tan korkarım" diye yaklaşmayan yiğit,
6- Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,
7- Tenhâda Allah'ı anıp göz yaşı döken kişi." Buyurdu.
(Buhârî, Ezân 36, Zekât 16, Rikak 24, Hudûd 19; Müslim, Zekât 91; Tirmizî, Zühd 53; Nesâî, Kudât 2)

*

Resim---Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Allah korkusuyla gözyaşı döken kişi, sağılmış süt memeye dönmedikce cehenneme girmez. Cihad tozu ile cehennem dumanı asla bir araya gelmez." Buyurdu.
(Tirmizî, Fezâilu'l-cihâd 8; Zühd 9. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 8; İbni Mâce, Cihâd 9)

*

Abdullah İbni Şıhhîr radıyallahu anh şöyle demiştir: “Bir keresinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gitmiştim. Namaz kılıyor ve ağlamaktan dolayı göğsünden kaynayan kazan sesi gibi sesler geliyordu.”
(Ebû Dâvûd, Salât 158. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 18)

*

عَيْنَانِ لاَ تَمَسُّهُمَا النَّارُ: عَيْنٌ بَـكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَعَيْنٌ
بَاتَتْ تَحْرُسُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.” buyurdu

(Ali kerremullahi veche’den; Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 1; Mecmau’z-zevaid, 5/288).
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

GÖZ Resim larıMm!..

DOĞarken Ağlayan BeBeKk
-> İnsÂNoğlunun gÖZ YAŞı!.
->BeLÂ BÂzarında DEmeKk
->KULLuk İŞİn SONu BAŞı!..

Abdullah b. Muğaffel radıyallahu anh: “Bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme “Yâ Rasûlullah! Ben seni gerçekten seviyorum” dedi. Resûlullah: “O söylediğin söze dikkat et” buyurdu. Adam tekrar: “Ben seni gerçekten seviyorum!” deyince Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Söylediğin söze iyi dikkat et, ciddi misin?” buyurdu. Adam da: “Vallahi seni gerçekten seviyorum” diyerek üçüncü sefer aynı sözü tekrar etti. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Eğer beni seviyorsan fakirliğe karşı bir kalkan hazırla!. Çünkü fakirliğin beni seven kimseye gelmesi, selin durak yerine akması gibi hızlıdır.” buyurdu..

(Tirmizi, Zühd, 36)

FaKRi YOKsulluk ANlayanlar YOKlukta/ ÇOKlukta KALanlarlardır ki,
TEKliğe TeSLiM OLanlar için Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in FAHR-i FAKRi vardır:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Fakrım benim fahrımdır. Ben onunla iftihar ederim.” buyurmuştur.

(Aclunî, Keşf-ül Hafâ, 2-87)

MMM MuhaBBetlerimle..

*

ve LÂ?” ya KULak VERenler!
SeLÂ?” ya KULak VERenler!
-> beLÂ-ya HaZıR OLsunlar!
beLÂ?” ya KULak VERenler!.


ZEVK 5480

DeRDlerimi ZeVK EYyledim.. BİLen BULunmaz çÂRemi!
bAĞlar ise >YÂRim bAĞlar!. -> kÂNı DİNnmeyen yÂRemi!
TeSSlimiYY-ET! İSTikÂM-ET!. ReHBeR-i MuTLAK MuhaMMed!
Kul ih vÂNi -> DâRüs- seLÂM! -> KûN feyeKûN kul KeReMi..

06.07.13 03:07
brsbrs..syr-iâlemm…tktktrstkks…

“ve LÂ?” ya KULak VERenler!:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sübhanekallahümme vebihamdik vetebarekesmük veteaala ceddük ve LÂ iLÂhe ğayrük: Allah'ım, seni noksan sıfatlardan tenzih eder ve sana hamd ederim. Adın mübarektir. Şanın yücedir. Senden başka ilah yoktur.” Buyurdu.

(Ebu Davud, Salât, 776)

“SeLÂ?” ya KULak VERenler!:

DİRimde CUMMa CeMMinde.. ÖLÜmde HaSSret DeMMinde.. MüeZZinlerin MiNÂRden ÜNnlediği Uyanık CANların DİNlediği ve de DAĞın TAŞın İNnlediği SaLLâvat SÂLLımız..

es seLÂ!..
Es Salâtu Ve's-Selâmu Aleyke Yâ RasûLaLLAH!
Es Salâ tu Ve's-Selâmu Aleyke Yâ HabîbaLLAH!
Es Salâtu Ve's-Selâmu Aleyke Yâ Nûru ArşiLLAH!
Es Salâtu Ve's-Selâmu Aleyke Yâ Hayra HalkiLLAH!
Es Salâtu Ve's-Selâmu Aleyke Yâ Seyyide'l- Evveline Ve'l- Âhirîn!
Ve'l- Hamdü Lillâhi Rabbi'l- Âlemîn!

Ey ALLAH'ın Resûlu Salât-u Selâm Senin üzerine olsun!
Ey ALLAH'ın Habibi Salât-u Selâm Senin üzerine olsun!
Ey ALLAH'ın Arşının Nuru Salât-u Selâm Senin üzerine olsun!
Ey ALLAH'ın Mahlukatının Hayırlısı Salât-u Selâm Senin üzerine olsun!
Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi Salât-u Selâm Senin üzerine olsun!
Hamd Âlemlerin Rabbi Olan ALLAH İçindir!..


-> beLÂ-ya HaZıR OLsunlar!:

beLÂ: AKıL İKLiminde "OLsun!. OLmasın!." kAVvgası.. Âfet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Musibet. Mücazât. kuLLuk İmtihÂNı…

“beLÂ?” ya KULak VERenler!.:

وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِن بَنِي آدَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَلَسْتَ بِرَبِّكُمْ قَالُواْ بَلَى شَهِدْنَا أَن تَقُولُواْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ
Resim---“Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû BELÂ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne): Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu. (Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz şahit olduk.”
(A’raf 7/172)

DâRü’s- seLÂM:

لَهُمْ دَارُ السَّلاَمِ عِندَ رَبِّهِمْ وَهُوَ وَلِيُّهُمْ بِمَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Resim---“Lehum DÂRu's- seLÂMi inde RaBBihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).: Rablerini katında «Selam yurdu» onlarındır. Bütün yapacakları işlerde kendilerinin velisi de O'dur.”
(En’âm 6/127)


Ve DE.. MuHaBBet çİLEsi…

Resim---Abdullah b. Muğaffel radıyallahu anh: “Bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme “Yâ Rasûlullah! Ben seni gerçekten seviyorum” dedi. Resûlullah: “O söylediğin söze dikkat et” buyurdu. Adam tekrar: “Ben seni gerçekten seviyorum!” deyince Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Söylediğin söze iyi dikkat et, ciddi misin?” buyurdu. Adam da: “Vallahi seni gerçekten seviyorum” diyerek üçüncü sefer aynı sözü tekrar etti. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Eğer beni seviyorsan fakirliğe karşı bir kalkan hazırla!. Çünkü fakirliğin beni seven kimseye gelmesi, selin durak yerine akması gibi hızlıdır.” buyurdu..
(Tirmizi, Zühd, 36)

*

Resim---Sa’d radıyallahu anh’dan rivayete göre o, şöyle demiştir: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme, “insanların hangisinin belâsının/yıpratıcı imtihanının daha ağır olduğunu” sordum. Buyurdular ki: “Önce Peygamberler, sonra onların peşinden yaşantı olarak Peygambere yakın olanlar, sonra onlara yakın olanlar… Kişi dindarlığı oranında yıpratıcı imtihana uğratılır. Dininde sağlam ise imtihanı ağırlaştırılır. Dininde gevşek ise dindarlığı oranında imtihana uğratılır. İmtihan, kulun peşini bırakmaz; sonunda kul uğradığı imtihanlarla üzerinde günah kalmayıncaya kadar günahlarından temizlenmiş olur.”
(Tirmizi, Zühd, 56)

*

Âişe radıyallahu anhâ: “Ağrı ve sancıların Resûlullah’a şiddetli olduğu kadar kimseye şiddetli olduğunu görmedim.” buyurdu.
(Tirmizi, Zühd, 56)

*

Resim---Enes radıyallahu anh’dan: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Mükâfatın büyüklüğü, yıpratıcı imtihanın büyüklüğüne bağlıdır. Allah bir toplumu sevdiğinde onları değişik şekillerde imtihana tabi tutar. Kim razı olursa Allah’ın rızasını kazanır. Kim de kızar, kırgınlık gösterirse Allah da o kimseye kızar.” buyurdu.
(Tirmizi, Zühd, 56)

***

Neydi BeLÂmız bir de Kur'ân-ı Kerim’imize BAKlaıMm:

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ
Resim---“Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn(sâbirîne).: Ve sizi mutlaka korku ve açlıktan ve mal, can ve ürün eksikliğinden imtihan ederiz. Ve sabredenleri müjdele.”

(Bakara 2/155)

Nebluvennekum: BİZ sizi BeLÂya Tâbi kılarız..

Rabbu’l-ÂLEMîn SÖZü Rahmetenli’l- ÂLEMîn SESi olan Kur'ân-ı Kerimimizi DUYup UYanlar:

İLLiYYinden -> ESfelin-e
->İmkÂN > İmtihÂN İline
URUC-RüCU >MiRaCında
-> TEVHİDin dOLa DİLine!..


الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
Resim---“Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne).: Onlar ki, kendilerine bir musîbet isabet ettiği zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O'na ulaşmak ve teslim olmak için yaratıldık) ve muhakkak O'na döneceğiz (ulaşacağız).” derler.”

(Bakara 2/156)

İşte Onlar hidâyete “EREN” ler:

أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ
Resim---“Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humul muhtedûn(muhtedûne).: İşte onlar (dünya hayatında Allah'a mutlaka döneceklerinden emin olanlar) ki Rab'lerinden salâvât ve rahmet onların üzerinedir. İşte onlar, onlar hidayete ermiş olanlardır.”

(Bakara 2/157)

Yoksa bu Sanal, İzafî, İğreti, Gel-Geç Dünyasını ebedî mi SANmış NAKİLsiz AKLıMm:

أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُم مَّثَلُ الَّذِينَ خَلَوْاْ مِن قَبْلِكُم مَّسَّتْهُمُ الْبَأْسَاء وَالضَّرَّاء وَزُلْزِلُواْ حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللّهِ أَلا إِنَّ نَصْرَ اللّهِ قَرِيبٌ
Resim---“Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ye’tikum meselullezîne halev min kablikum messethumul be’sâu ved darrâu ve zulzilû hattâ yekûler resûlu vellezîne âmenû meahu metâ nasrullâh(nasrullâhi), e lâ inne nasrallâhi karîb(karîbun).: Yoksa siz, kendinizden önce yaşayanların başına gelenlerin, sizin de başınıza gelmedikçe, cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara (öyle) şiddetli belâ ve sıkıntılar (felâketler) dokundu ki, resûl ve onun yanındaki âmenû olanlar: “Allah'ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar sarsıldılar. Allah'ın yardımı gerçekten yakın değil mi?”

(Bakara, 2/214)

الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ
Resim---“Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru).: Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağını” imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Ve O; Aziz'dir, Gafûr'dur.

(Mülk, 67/2)

*

HAYR ü ŞERRini -> gİZleme!
Irak SANma SAKın RaBBıMm
-> HeVÂ - HeVeSin >İZleme!
ŞaH DaMaRdan YAKın RaBBıMm!..


Oysa EBEDîyyet el VÂHİDu’l- KaHHar ALLAH celle celâluhunundur:

كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
Resim---“Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve neblûkum biş şerri vel hayri fitneh(fitneten), ve ileynâ turceûn(turceûne).: Bütün nefsler, ölümü tadıcıdır. Sizi, hayır ve şerr fitneleri ile imtihan ederiz. Ve Bize döndürüleceksiniz.”

(Enbiyâ, 21/35)

يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---“Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li menil mulkul yevm(yevme), lillâhil vâhidil kahhâr(kahhâri).: Onların bariz olduğu (ortaya çıktığı) gün onlardan (hiç)bir şey Allah'a gizli kalmaz. O gün mülk kimindir? Tek ve Kahhar olan Allah'ındır.”

(Mü’min 40/16)

Oysa bu esfeli Safilin-en aşağı, alçaltılmış DÜNYA Hayatına SeBeB ve SONuÇ olarak Ubudiyyet-Kulluk için Gelmiştik:

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ
Resim---“Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûni.: Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.”

(Zariyat, 51/56 )

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ حَتَّى نَعْلَمَ الْمُجَاهِدِينَ مِنكُمْ وَالصَّابِرِينَ وَنَبْلُوَ أَخْبَارَكُمْ
Resim---“Ve le nebluvennekum hattâ na’lemel mucâhidîne minkum ves sâbirîne ve nebluve ahbârekum.: Ve sizin aranızdan mücahidler ve sabredenler Bize belli oluncaya kadar sizi mutlaka imtihan ederiz. Ve haberlerinizi de imtihan edeceğiz.”

(MuhaMMed, 47/31)

(İmtihan sayesinde) “Elbette Allah, sadakat gösterenleri ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.”

*

TEVHiDi tERcihtir KULLuk
>tERcih-in İSbatı HAYYat!.
AKIL KÂRı mı >Meçhulluk
GELdi-GEÇti ÖMRüMm HeYyhat!..


أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ
Resim---“E hasiben nâsu en yutrekû en yekûlû âmennâ ve hum lâ yuftenûn(yuftenûne).: İnsanlar, "amenna (îmân ettik)" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?”
(Ankebut, 29/2)

وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ
Resim---“Ve lekad fetennellezîne min kablihim fe le ya’lemennellâhullezîne sadakû ve le ya’lemenel kâzibîn(kâzibîne).: Ve andolsun ki onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah sadıkları da (doğru söyleyenleri de) tekzip edenleri de (yalancıları da) mutlaka bilir.”

(Ankebut, 29/3)

*

ÇALIŞalıMm VaKiT VAR-ken!
zamAN kısa VaKiT DAR-ken!
BiL-BuL-OL-YAŞA TeVHiDin
VaKiT o ki -> EL-de KâR-ken!


وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى
Resim---“Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.: Ve insan için, ÇALIŞmasından başka bir şey yoktur.”

(Necm 53/39)

*

YAŞAtanı ->YAZANı Hakk!
BeŞ VaKiTte EZÂNı <Hakk!
KûN feyeKûN ->her NEFeste
SEBeB-SoN-UÇ MiZÂNI Hakk!..


وَأَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرَى
Resim---“Ve enne sa’yehu sevfe yurâ.: Ve onun yaptığı çalışma (amel), yakında görülecektir.”

(Necm 53/-40)

*

MaL-MüLK >İblis Elbisesi
Çoluk->Çocuk FiTNE Sesi
>Kur'ân-ı Kerimin DİNle
ReSulur- RABBın NEFesi!..


وَاعْلَمُواْ أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ
Resim---“Va'lemû ennemâ emvâlukum ve evlâdukum fitnetun ve ennallâhe indehû ecrun azîm(azîmun).: Ve biliniz ki; çocuklarınız ve mallarınız, sizin için sadece bir fitne fitnedir (imtihandır). Ve Allah ki; O'nun katında, (muhakkak) azîm bir ecir (bedel, ücret) vardır.”

(Enfal 8/28)

*

El Kur'ân-ın -> FÂTiHası
SeBeBlerin SON-UÇ-ta-sı
Rasûlullahı DUY ki ->UY!.
HaKK KeLÂMI SÖZün HASı


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenustainû bis sabri ves salât(salâti), innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne).: Ey îmân edenler! Sabır ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.”

(Bakara 2/153)

Sadakatla, Samimiyyetle DUYalım Sabırla Uyalım ve SeLÂMetULLAHa ULAŞalım İnşae ALLAHu TeâLâ..

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Resim---“Bismillâhir rahmânir rahîm.: Rahmân ve rahîm olan Allah'ın ismi ile.”
(Fâtiha 1/1)

الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır.”
(Fâtiha 1/2)

الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
Resim---“Er rahmânir rahîm(rahîmi).: Rahmân'dır, Rahîm'dir.”
(Fâtiha 1/3)

مَلِكِ يَوْمِ الدِّينِ
Resim---“Mâliki yevmid dîn(dîne).: Dîn gününün mâlikidir.”
(Fâtiha 1/4)

إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
Resim---“İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu).: (Allah'ım!) Yalnız Sana kul oluruz ve yalnız Senden İSTİANE (mürşidimizi) isteriz.”
(Fâtiha 1/5)

اهدِنَا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ
Resim---“İhdinas sırâtel mustakîm(mustakîme).: (Bu istiane'n ile) bizi, SIRATI MUSTAKÎM'e hidayet et (ulaştır).”
(Fâtiha 1/6)

صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ
Resim---“Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd dâllîn(dâllîne).: O yol (SIRATI MUSTAKÎM) ki; üzerlerine nimet verdiklerinin yoludur. Üzerlerine gadap duyulmuşların ve dalâlette kalmışların (Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin) yolu değil.”
(Fâtiha 1/7)

ÂMiNn!.. Yâ Muîn ALLAH celle celâluhu..

SeBeBin SON-UÇ-u AZîZ EfendimİZ RASÛLULLAH sallallahu aleyhi ve sellem TüMm SeBeBlerin SON-UÇ-unu BUYurup DUYurmakta ki;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Lâ rahate fi’d- dünya: Dünyada rahat yoktur.. Mü’mine, RaBBine kavuşuncaya kadar rahat yoktur!” buyurmuştur.
(Hatib, İbni Nasr)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimSEVgiYE!..

SEVinçlerim >ACılarım
>SıRR-ı Sıfır SANcılarım
Boncuk BONcuk dİZi dİZi
DÖKüldükçe gÖZ YAŞlarım
!..

ZEVK 5677

hER NEFes DOĞar->ÖLürüm! ->BEŞikte -> meZÂR TAŞlarım!
GÜN-AHhlarım! SEVinçlerim! ->YUHh! ÇEKerim-ALkıŞşlarım!.
çİSiL çİSiL YAĞan RAHMet!.. ->SÎNe SUyuMm.. GÖZ YAŞlarım!..
>ELEST-e ->mAHhşerim KuRar!.. -> YENİden -> YİNE BAŞlarım!...


04.11.13 06:28
brsbrss..tktktrstkksissszlğnssszss…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

gÖZ YAŞlarım!..

BismiLÂhi -> BAŞı Kur'ÂN
Tevhid Temel Taşı Kur
'ÂN
El HaYYU
l- HaYY HAKikatı
RESÛL
ün GÖZ YAŞI Kur'ÂN

*

SÖZün SONu BAŞI SEVdâ
Beşik
Mezâr TAŞI SEVdâ
RASÛLULLAH
ın ->GÖZünde
Bir DAMMla GÖZ YAŞI SEVdâ


*

ŞeRRden HaYRa SapaBİLsem
HaYYu
l- HaKKa TapaBİLsem
RESÛLÜmü DUYsam
->Uysam
-> AĞlar gibi -> YAPaBİLsem!..

*

DÜNya Derdlerine DALdım
ELde VARım
>SELe SALdım
KaLBim KaTı
-> TAŞlar GiBi
GÖZ YAŞIma Hasret KALdım
!..

*

-> MîM-i MuhaMMed İSMinde
CeMmu
l-CiM CANla-CiSMinde
Bir DaMMla GÖZ YAŞImız var

-> BESMELEmİZin BİSMinde!..

*

Kul ihvÂNi -> gÖZ YAŞIn SaLL
Tek DaMMlaya
>TEKe TEK DaLL
Göbek BAĞı
->Beşik –>MeZÂR!.
>YARım NEFESlik MîM MaSALL!..


sallallahu aleyhi ve sellem..


28.07.13 06:20
brsbrs..tktktrstkmz…


ÖZ -GÖZ YAŞImız ve,
->AĞlar gibi ->YAPaBİLsem!.:


Resim---Abdullah İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Bana Kur’ân oku!" buyurdu.
Ben: “Ey Allah'ın Resûlü, Kur’ân sana indirilmişken ben mi sana Kur’ân okuyayım?” dedim.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Kur’ân'ı başkasından dinlemekten pek hoşlanırım" buyurdu.
Bunun üzerine ben kendilerine Nisâ Sûresini okumaya başladım."


فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِن كُلِّ أمَّةٍ بِشَهِيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هَؤُلاء شَهِيدًا
Resim---Fe keyfe izâ ci’nâ min kulli ummetin bi şehîdin ve ci’nâ bike alâ hâulâi şehîdâ(şehîden): Artık her ümmetten bir şâhid (resûl) getirdiğimiz zaman ve seni de onların üzerine şâhid olarak getirdiğimiz zaman (halleri) nasıl olacak?” (Nisâ 4/41)
Âyete geldiğimde: "Şimdilik yeter!" buyurdu.
Bir de baktım Resûlullah, iki gözü iki çeşme ağlıyordu.

(Abdullah İbni Mes'ûd radıyallahu anh’dan; Buhârî, Tefsîru sûre (4), 9, Fezâilü'l- Kur'ân 33, 34; Müslim, Müsâfirîn 247. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, İlim 13; Tirmizî, Tefsir 5)

Resim---Abdurrahman İbnu's-Sâib anlatıyor: "Sa'd İbnu Ebi Vakkas yanımıza geldi. Gözü kapanmış idi. Kendisine selam verdim. "Sen kimsin?" dedi. Kendimi tanıttım. Bunun üzerine dedi ki: "Kardeşim oğluna merhaba! Duydum ki senin Kur'ân okumaya güzel sesin varmış. Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı dinledim. Demişti ki:
"Şu Kur'ân hüzünlü olarak nazil oldu, öyleyse onu okuyunca ağlayın. Eğer ağlayamazsanız ağlamaya çalışın ve onu güzel okuyun. Onu güzel okumaya gayret etmeyen bizden değildir."

(İbn Mâce, İkametüssala, 176)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

her gece gibi yine gece
kapkaranlığın örtüsü
..
ıpıssız-sepserin-serseriydi sokaklarım..
gâh gökte gâh yerde dolaştı..
hırsız ıslıklarım başıboş..
ne bir rüzgar ne de gök gürültüsü
neden ıslandı şakaklarım

yüzüme acı bulaştı..
gece-rüzgâr-yağmur zerhoş..
hoş geldin sîne suyum-yüzümün süsü
artık ağlarımmm


22.01.14 14:50
brsbrs.. tktktrstyğmrrr..



paramparçacık bir daMmlacık yağmurun yağdığı yerde

Kimi sev diyordu kimi sevme / Kimi yaşa diyordu kimi öl /Kimi sevmeden yaşa diyordu kimi severek öl….diyorlardı diyorlardı…..ve hepsi de bilmiyordu sevmeyi, yaşamayı, ölmeyi ve bilmiyorlardı beni, seni, onu.
Bağlıyorlardı hepsi de akıllarını birbirine çözümsüz bir kör düğüm haline getirerek ve bağlıyorlardı seni, istemeden parçalarını kimi elinden kimi ayaklarından kimi saçından kimi de yüreğinden bağlandıkça acıyordu her parçam acıdıkça kaçmak istiyordum ve kaçtıkça acıtıyordum her parçamıparamparça olmak istiyordum o vakit paramparça olmuş aynalar gibi her birinde sen olan ben ellerimdi ağzımı bağlayan, dilimdi konuşan kalbim, anlatan gözlerimdi ve duymak istemeyen ise kulaklarım yoktu hiçbir parçamın düzeni, baştan başa düzensiz bir bendim düzeni sevmeyen paramparça olsa da hepsi ben gibi davranıyordu ve bir tek biri sen gibi davranıyordu oda gönlüm
………………

y.s. 22.01.14 02.05
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SıRR SabAHına Ağlarım
>ŞeEN ŞÂHına Ağlarım
Bir ÖMRü BOŞa HARCayan
AHhmak
AHh!”ına Ağlarım!..

ZEVK 5606

CeNNet ceheNNeM ARAyAN ->ARAnAN >BUrda OLmasın?.
KÛN feyeKÛN SıRR-ı SIFIR.. -> ÜFflenen SÛRda OLmasın?.
->YÂRım NEFeSîN KULLarı -> benlik - senlik OYUNu nda!
İNkÂR İkrÂR TuVÂ-sında -> TeVHiDi ->TÛR-da OLmasın?.


12.10.13.. 08:28
brsbrsbzr..aklmnnklmzÂRı..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimdAMmlaMm!.

lamak ve gÖZ YAŞı!.

Dışta dUYumların-İÇte UYumların gÖZden hıçkırıkla dökülüşüdür lamak..
Huzurun ve Hüzünün coşkusu her insanın doğuştan getirdiği bir davranış duygusu, mutluluğun göz bebeklerinde gülüşüdür ağlamak..


Ağlamak;
Bazen sıkıntılardan arınmak, sevgiliye sitem ya da naz, bazen de pişmanlığın göz yaşları..
Bazen kaybedilene hasret türküsü, bazen de buluşmanın göz yaşları..
Bazen umuda koşuş, bazen de korkudan kaçış göz yaşları..
Bazen içerden güceniş, bazen de aff dileyiş göz yaşları..
Bazen acının gözden dökülüşü, bazen sevincin gülüşü göz yaşları..
Bazen dışarıdaki sessizliğin sızıntısı bazen de içerdeki fırtınanın göz yaşları..
Bazen sözlere sığmayan duyguların, bazen de duygulara sığmayan sırların göz yaşları..
Bazen Yakub aleyhi's-selâm’ın gurbet hasreti, bazen de Yusuf aleyhi's-selâmın sıla özleminin göz yaşları..
Bazen ıssız-sessiz seherlerin rahmeti, bazen de kalabalık içinde yalnızlığın zahmeti göz yaşları..


Ağlamak;
ANne-ÇoCuk, SEVen-SEVilen, MecNÛN-LeyLÂ -> İÇ bAĞı gÖZ yaŞşları..

Ve
İÇimdeki çılgın çocuk; Bedelsiz-Kıyassız-Şartsız ve de Sebebsiz ANA SEVgisine hasret gurbet ellerin ıssız sessiz seherlerinde içli içli hıçkırır da, göz yaşı döker İÇime.. ilkkez herkes gibi doğarken ağlamıştır.. kar gibi ağaran saçlarımın altında 7 aylık KARDELenim yiNE AĞlıyor.. GÖZ YAŞları İÇİMde ÇAĞLıyor ve gözlerimden tomur tomur GÜLüyor!.


MuhaMMedî MuHABBette
BİR UÇtan UCa gÖZ YAŞIm
!
GuRBette bir de >HaSsrette
SeBeB
>SON-Uca gÖZ YAŞIm!..

ZEVK 5905

HAKktan>HAKka>HAKkta>HAKkla.. >YÂR YOLU-nun YOLdaŞşları!
-> KÂR-ü-BeLÂ ÇÖLÜ -> HAYyat!.. -> KOLtuk ALTında -> BaŞşları!.
->KeŞiŞş dAĞında -> çAĞlarım!.. -> yAĞan yAĞmurla -> AĞlarım!..
-> T E K -e T E K tERas-ta -> TEVHİD.. ->YÜREĞİM-in gÖZ YAŞşları!.


27.02.14 02:46
brsbrs..tktktrstyndrmdmndlyrkk..


bükâ: ağlamak
bükâ-yi sürûr: sevinçten dolayı akan gözyaşı.

Hayvanlar asla gülemez ama gün gelir göz yaşı dökerler.. fillerin ağladığı bir gerçektir.. timsah gözyaşları da meşhurdur.. itlerin ağlayışına şahid olmuştum..

Çocukken Hasan Dağımda Çolakların kancık iti 9 doğurmuştu da kambur felek dedikleri çoban Durmuş Emmi bel küreğiyle 7 sini gözümüzün önünde doğramıştı ve her birisinin öldürülüşünde ana it koşarak geliyor ve gökleri dolduran ulumasıyla dağları çınlatıyordu.. içimdeki çığlığı hiç bitmedi o itin.. o it benim dostumdu..

Kozalakların kör Hasan Emminin ömrü koyun peşinde geçerdi.. oğlu Gözüala benim okul arkadaşımdı ilk okulda.. Anası İrebiye Hala habirem koşturur dururdu davar peşinde.. ben orta okula başlamıştım Aksaray'da.. bir Pazar günü ikindisinde Gözüala Rasimi koşarak hastaneye gider gördüm ben de koştum.. annesi İrebiye Halanın köyde apandisti patlamıştı da, at arabasıyla getirmişler di hastaneye amma ölmüştü.. Hasan Emmi de geldi az sonra ve:
vah kınalı gelinim vah! Bizi kimlere koydun da gittin! diyerek hastane dolusu ulurcasına haykırmıştı.. ve içimdeki çığlığı hiç bitmedi Hasan Emmim'in!..

Kıtırcı'nın karısı Sultan Bacı çocuk üstüne/doğururken ölmüştü.. sanırım 10 yaşındaydım.. oğlu Oruç da 5-6 yaşındaydı öksüzdü ve kimsesizdi.. Oruc’u çoğu kez caminin önünde ağlarken hatırlarım.. Anam çağırtır bir sahan dolusu pekmez koyar doyururdu.. Şimdiyse o BİZim Oruç, Almancı olmuş apartmanı varmış Aksarayda.. ama içimdeki o çocuk çığlığı hiç bitmedi gitti..

AKLen nAKLen bir gÖZ atmak diledi deli gönlüm AĞLAmakla/gÖZ YAŞIyla ilgili NEdense BİLemedim DERdi Ne ki HaYy doSt?..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimdAMmlaMm!.

lamak ve gÖZ YAŞı!.

Kur’ân-ı Kerim’de Ağlamakla ilgili “bükâ-ağlamak” kelimesi olarak 7 yerde geçmektedir::

أُوْلَئِكَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ مِن ذُرِّيَّةِ آدَمَ وَمِمَّنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ وَمِن ذُرِّيَّةِ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْرَائِيلَ وَمِمَّنْ هَدَيْنَا وَاجْتَبَيْنَا إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُ الرَّحْمَن خَرُّوا سُجَّدًا وَبُكِيًّا*
Resim---“Ulâikellezîne en’amallâhu aleyhim minen nebiyyîne min zurriyyeti âdeme ve mimmen hamelnâ mea nûhin ve min zurriyyeti ibrâhîme ve isrâîle ve mimmen hedeynâ vectebeynâ, izâ tutlâ aleyhim âyâtur rahmâni harrû succeden ve BUKİYYÂ (bukiyyen). (secde âyeti): İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda, AĞLAyarak secdeye kapanırlar.” (Meryem 19/58)

وَيَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا*
Resim---
“Ve yahırrûne li’l- ezkâni yEBKûne ve yezîduhum huşûâ (huşûan).: Çeneleri üstüne kapanıp AĞLIYORlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.” (İsrâ 17/109)

وَأَنَّهُ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَى
Resim---
Ve ennehu huve adhake ve EBKâ.: Doğrusu, güldüren ve AĞLAtan O'dur.” (Necm 53/43)

وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ
Resim---
“Ve tedhakûne ve lâ tEBKûn (tebkûne).: (Alayla) Gülüyorsunuz ve AĞLAmıyorsunuz.” (Necm 53/60)

وَجَاؤُواْ أَبَاهُمْ عِشَاء يَبْكُونَ
Resim---
Ve câû ebâhum işâen yEBKûn (yebkûne).: Akşam üstü babalarına AĞLAr vaziyette geldiler.” (Yûsuf 12/16)

فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاء وَالْأَرْضُ وَمَا كَانُوا مُنظَرِينَ
Resim---
Fe mâ BEKET aleyhimus semâu vel ardu ve mâ kânû munzarîn(munzarîne): Onlar için ne gök, ne yer AĞLAmadı ve onlar(ın azabı) ertelenmedi.” (Duhan 44/29)

فَلْيَضْحَكُواْ قَلِيلاً وَلْيَبْكُواْ كَثِيرًا جَزَاء بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ
Resim---
“Fel yadhakû kalîlen vel yEBKû kesîrâ (kesîran), cezâen bi mâ kânû yeksibûn (yeksibûne).: Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok AĞLAsınlar.” (Tevbe 9/82)

Gözleri haşyet/korku ve dehşetle yere eğilmesi de bir çeşit ağlamak gibidir ki;

خُشَّعًا أَبْصَارُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ كَأَنَّهُمْ جَرَادٌ مُّنتَشِرٌ
Resim---
Huşşe’an ebsâruhum yahrucûne minel ecdâsi keennehum cerâdun munteşir (munteşirun).: Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.” (Kamer 54/7)

خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ
Resim---
Hâşiaten ebsâruhum terhekuhum zilleh(zilletun), ve kad kânû yud’avne iles sucûdi ve hum sâlimûn(sâlimûne).: Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi.” (Kalem 68/43)

خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ذَلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ
Resim---
Hâşi’aten ebsâruhum terhekuhum zilleh (zilletun), zâlikel yevmullezî kânû yûadûn (yûadûne).: Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük' yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür.” (Meâric 70/44)

أَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌ
Resim---
Ebsâruhâ hâşiah (hâşiatun).: Gözler zillet içinde düşecek.” (Nâziât 79/9)

Dem: Göz yaşı. Sürurdan-sevinçten veya kederden-gam sebebiyle ağlama neticesi gelen göz yaşı.

Kanlı Gözyaşı anlamına gelen “dem” olarak da Kur’ân-ı Kerim’de 2 yerde geçmektedir:

وَإِذَا سَمِعُواْ مَا أُنزِلَ إِلَى الرَّسُولِ تَرَى أَعْيُنَهُمْ تَفِيضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُواْ مِنَ الْحَقِّ يَقُولُونَ رَبَّنَا آمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ
Resim---
“Ve izâ semiû mâ unzile ilerresûli terâ a’yunehum tefîdu mined dem’ı mimmâ arefû minel hakk(hakkı), yekûlûne rabbenâ âmennâ fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne): Elçiye/ Peygambere indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz inandık; öyleyse bizi şahidlerle birlikte yaz." (Mâide 5/83)

وَلاَ عَلَى الَّذِينَ إِذَا مَا أَتَوْكَ لِتَحْمِلَهُمْ قُلْتَ لاَ أَجِدُ مَا أَحْمِلُكُمْ عَلَيْهِ تَوَلَّواْ وَّأَعْيُنُهُمْ تَفِيضُ مِنَ الدَّمْعِ حَزَنًا أَلاَّ يَجِدُواْ مَا يُنفِقُونَ
Resim---
“Ve lâ alâllezîne izâ mâ etevke li tahmilehum kulte lâ ecidu mâ ahmilukum aleyhi tevellev ve a'yunuhum tefîdu mined dem'i hazenen ellâ yecidû mâ yunfikûn(yunfikûne).: Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.” (Tevbe 9/92)

Yine çokça ağlayan anlamında “evvâh” kelimesi de Kur’ân-ı Kerim’de 2 yerde geçmektedir:

وَمَا كَانَ اسْتِغْفَارُ إِبْرَاهِيمَ لِأَبِيهِ إِلاَّ عَن مَّوْعِدَةٍ وَعَدَهَا إِيَّاهُ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُ أَنَّهُ عَدُوٌّ لِلّهِ تَبَرَّأَ مِنْهُ إِنَّ إِبْرَاهِيمَ لأوَّاهٌ حَلِيمٌ
Resim---
“Ve mâ kânestigfâru ibrâhîme li ebîhi illâ an mev’ıdetin vaadehâ iyyâhu, fe lemmâ tebeyyene lehû ennehu aduvvun lillâhi teberree minhu, inne ibrâhîme le evvâhun halîm (halîmun).: İbrahim’in, babası için mağfiret dilemesi ise, ancak ona önceden vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Fakat babasının Allah’a bir düşman olduğu, kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı (istiğfar etmedi). Gerçekten İbrahim (aleyhisselâm), çok ah çeken (ince duygulu), merhametli ve yumuşak ahlâklıydı.” (Tevbe 9/114)

إِنَّ إِبْرَاهِيمَ لَحَلِيمٌ أَوَّاهٌ مُّنِيبٌ
Resim---
“İnne ibrâhîme le halîmun evvâhun munîb (munîbun).: Çünkü İbrahîm, hakikaten yumuşak huylu, bağrı yanık ve kendisini tamamen Allah’a teslim etmiş bir kimse idi.” (Hûd 11/75).

Evvâh: Kusurunu bilerek, ah, vâh ederek yalvarmak. Çok âh edip duâ edip, keder ve acıma gösteren hıçkırık seslerini çokça çıkaran, başkalarının acılarını benliğinde duyan, onlara duyduğu merhametten dolayı “ah!” edip ağlayan, muhakkak, gerçekten çok üzülen, yüreği çok sızlayan, çok yalvaran. Merhametli. Sağlam imanlı. Yakin ilim sahibi. Dinde çok âlim olan. Hz. İbrahim aleyhisselâmın bir sıfatı olarak kullanılır.


**

İÇim SUSskûN
hİÇim SUSskûN
BİLmiyorum..NE
bİÇim SUSskûN!..


ZEVK 5988

KıRk BOĞum GıRtlak.. HIÇkırık.. SÎNeme SÎNer gÖZ YAŞIm!.
 y e t  y e t gÖZLermden.. -> DÖKÜLür >İNer gÖZ YAŞIm!.
KeLÂMuLLAH ->ReSÛLuLLAH.. -> EHL-i BeyYT-i HABîBuLLAH!.
BİZ BİR-İZ ->HaYy TEK-BİR!”-inde!. o zamÂN >dİNer gÖZ YAŞIm!.

aleyhumu's-selâm

12.03.14 14:11
brsbrs..tktktrstkkmdssszıssz..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimdAMmlaMm!.

Kur’ÂN-ı KeriM’de AĞLaMak ve gÖZ YAŞlarıMm..

ALLAH celle celâluhu;
Bu ÂLEMde Batıl ve Şerri tercih etmeyip, Hakkı ve Hayrı tercih eden, en içten DUYuş/UYuşla yürekleri buharlaşan BULut BULut gözlerinden NÛR YAĞan, sadakat, samimiyet ve cAN yürekli akıl SAHİBi merhametli MuhaMMedî Mü’minleri övüp cennetle müjdelemektedir..

Kur'ân-ı Kerimde Bakara 2/82; Nisâ 4/13; Tevbe 9/72, 100, 111; Hicr 36/45..

تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Resim---
“Tilke hudûdullâh(hudûdullâhi). Ve men yutııllâhe ve resûlehu yudhılhu cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ. Ve zâlikel fevzul azîm (azîmu).: Yetim ve varisler hakkındaki bütün bu hükümler, Allah’ın şeriatı ve çizdiği sınırlarıdır. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah, onu ağaçları altından ırmaklar akar cennetlere koyar ki, orada ebedî olarak kalıcıdırlar. İşte bu, en büyük kurtuluş ve saadettir.” (Nisâ 4/13)

Kur'ân-ı Kerimde Cennette müminlerin SeLÂMla karşılanışı: Ra'd 13/23-24; İbrahim 14/23; Nahl 16/32; Furkan 25/75; Zümmer 39/73..

الَّذِينَ تَتَوَفَّاهُمُ الْمَلآئِكَةُ طَيِّبِينَ يَقُولُونَ سَلامٌ عَلَيْكُمُ ادْخُلُواْ الْجَنَّةَ بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Resim---
Ellezîne teteveffâhumul melâiketu tayyibîne yekûlûne selâmun aleykumudhulûl cennete bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).:Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin." (Nahl 16/32)

Bu ÂLEMde Hakkı ve Hayrı tercih etmeyip Batıl ve şerri tercih eden, yiyip-içip-tepinip-geberen taş yürekli ve göz yaşına hasret, akıl sahibleri Kâfir ve münâfıkların da el AN içinde oldukları cehenneme gideceğini/kalacağını haber vermiştir..

فَلْيَضْحَكُواْ قَلِيلاً وَلْيَبْكُواْ كَثِيرًا جَزَاء بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ
Resim---
Fel yadhakû kalîlen vel yebkû kesîrâ(kesîran), cezâen bi mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).: Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.” (Tevbe 9/82)

ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُم مِّن بَعْدِ ذَلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ أَوْ أَشَدُّ قَسْوَةً وَإِنَّ مِنَ الْحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ الأَنْهَارُ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخْرُجُ مِنْهُ الْمَاء وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَهْبِطُ مِنْ خَشْيَةِ اللّهِ وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Resim---
Summe kaset kulûbukum min ba’di zâlike fe hiye kel hıcâreti ev eşeddu kasveh (kasveten), ve inne minel hıcâreti lemâ yetefecceru minhul enhâr (enhâru), ve inne minhâ lemâ yeşşakkaku fe yahrucu minhul mâu, ve inne minhâ lemâyehbitu min haşyetillâh (haşyetillâhi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn (ta’melûne).: Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil (habersiz) değildir.(Bakara 2/74)

“kasvet”; katılık, sertlik, kuruluk demektir. Kalblerin Allah’a yönelmekten, Allah’ın âyetlerine boyun eğip itaat etmekten uzak kalması, bundan bir eser taşımaması demektir.

أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الْأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ
Resim---
E lem ye’ni lillezîne âmenû en tahşea kulûbuhum li zikrillâhi ve mâ nezele minel hakkı ve lâ yekûnû kellezîne ûtûl kitâbe min kablu fe tâle aleyhimul emedu fe kaset kulûbuhum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).: İman edenlere, vakti gelmedi mi ki, kalbleri Allah’ın zikrine ve inen Kur’an’a saygı ile yumuşasın; ve bundan önce kendilerine kitab verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçib de kalbleri katılaşmış ve çoğu fıska dalmış bulunanlar gibi olmasınlar.” (Hadîd 57/16)

الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Resim---
Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ esâbehum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).: Bunlar, o kimselerdir ki, Allah anılınca kableri titrer, kendilerine isabet eden musibetlere karşı da sabırlıdırlar, namaza devamlıdırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan bir kısmını (hayır için) harcarlar.” (Hacc 22/35)

(Vahdet-i VüCÛD)->Vahdet-i ŞüHÛD->Vahdet-i SüCÛD->Vahdet-i UHÛD!.. SıRR-ına,
SERVer-i Kâinât Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem SİNEsÎnde ERENlerin cAN YOLDAŞı Kur'ân-ı KerimimİZi daha detaylı inceleyelim inşae ALLAHu Teâlâ..


قُلْ آمِنُواْ بِهِ أَوْ لاَ تُؤْمِنُواْ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُواْ الْعِلْمَ مِن قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ سُجَّدًا
Resim---
“Kul âminû bihî ev lâ tu’minû, innellezîne ûtul ilme min kablihî izâ yutlâ aleyhim yahırrûne lil ezkâni succedâ(succeden).: De ki: "İster ona inanın, ister inanmayın: O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler."” (secde âyeti)(İsrâ 17/107)

وَيَقُولُونَ سُبْحَانَ رَبِّنَا إِن كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولاً
Resim---
Ve yekûlûne subhâne rabbinâ in kâne va’du rabbinâ le mef’ûlâ(mef’ûlen).: Ve derler ki: "Rabbimiz yücedir, Rabbimizin va'di gerçekten gerçekleşmiş bulunuyor." (İsrâ 17/108)

وَيَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا*
Resim---
Ve yahırrûne lil ezkâni yebkûne ve yezîduhum huşûâ(huşûan).: Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.” (İsrâ 17/109)

Aşk ü Cezbe -> Zühd ü Takva ->Sıdk ü Huşû ->Havf ü Recâ...

Resim---Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler. Hz. Âdem aleyhisselam'a gelip: "Evladlarına şefaat et!" diye talepte bulunacaklar. O ise: "Benim şefaat yetkim yok. Siz İbrahim aleyhisselam'a gidin! Çünkü o Halilullah'tır" diyecek. İnsanlar Hz. İbrahim'e gidecekler. Ancak o da: "Ben yetkili değilim! Ancak Hz. İsa'ya gidin. Çünkü o Ruhullah'tır ve O'nun kelâmıdır!" diyecek. Bunun üzerine O'na gidecekler. O da: "Ben buna yetkili değilim. Lâkin Muhammed aleyhissalatü vesselam'a gidin!" diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara: "Ben şefaate yetkiliyim!" diyeceğim. Gidip Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Onunde durup, Allah'ın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamdlerle Allah'a medh u senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım. Rabb Teala: "Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini soyle, soylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine getirilecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir!" buyuracak. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum!" diyeceğim.Rabb Teala: "(Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa danesi kadar iman varsa onlari ateşten çıkar!" diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım! Sonra Rabbime dönüp, önceki hamd ü senalarla hamd ve senalarda bulunacağım, secdeye kapanacağım. Bana, öncekinin aynısı söylenecek. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kimlerin kalbinde hardal danesi kadar iman varsa onları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben derhal gidip bunu da yapacak ve Rabbimin yanına döneceğim. Önceki yaptığım gibi yapacağım. Bana, evvelki gibi: "Başını kaldır!" denilecek. Ben de kaldırıp:
"Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kalbinde hardal danesinden daha az miktarda imanı olanları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben gidip bunu da yapacağım. Sonra dördüncü sefer Rabbime dönecek, o hamdlerle hamd ü senada bulunacağım, sonra secdeye kapanacağım. Bana: "Ey Muhammed! Başını kaldır ve (dilediğini) söyle, sana kulak verilecektir! Dile, talebin verilecektir! Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir!" denilecek. Ben de: "Ey Rabbim! bana Lailahe illallah diyenlere Şefaat etmem için izin ver!" diyeceğim. Rabb Teala: "Bu hususta yetkin yok! -veya: "Bu hususta sana izin yok!- Lâkin izzetim, celalim, kibriyam ve AZAMETim hakkı için lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım!" buyuracak."

(Buhari, Tevhid 36, 19, 37, Tefsir, Bakara 1, Rikak 51; Muslim, İman 322, (193)

İbadetin ve Tasavvufun temelinde Huşû-Azametullah ve Hudu-Kudretullah vardır:

Tasavvuf; AKLa Azametullah’ı İLİMle arzedip, DEVRÂNda hüşû’ya ulaştırır. Sükûna kavuşturur.
Hüşû: ALLAHU ZÜ’L-CELÂL’in Zâhirî Azametini görüp haşyet duymak.
Gözünün gördüğü zâhirî sanattan-ESERden, olduğu hâlde (gaib) gözükmeyen USTA SANATKÂRı
SEYRÂNda EDEBle seyrettirir. Râziyyeten Ravzasına sallallahu aleyhi ve sellem’e SALLâvat MuHaMMeDî TeSLiM ettirir.
Kudretullahı;
CEVLÂNda İRFÂNla arz edip huzû’ya ulaştırır.
Sükûta kavuşturur.
Bâtınî ve kalbî tefekkürle sonsuz sükûta SILA edip,
HAYRÂNda Rıza ERKÂNına Razı kılar, Rıza umar ve Merzîyyeten Rızasında SALLât ettirir ve MuHaMMeDî İstikâmet buldurur...
Azametullahı ilim ve edeble anlatıp, dış ve içini sükûn ve huşû'ya kavuşturup, zâhiri sanatın sanatkârıyla tanıştırmak; halka HAKK rızası için muhabbet ve merhametle işlenen Muhammedî metoddur ki Muhammedî Tasavvufun zâhiri budur.

Bâtını ise; Kudretullahı irfân ve erkânla arz edip ,âfâk ve enfüsünü sükût ve huzû'ya ulaştırıp zikir-fikir-şükür-sabır tevhidini yaşamasına hasbî hizmet etmektir!...
Muhammedî Tasavvufun bâtını budur.

Zâhir ve bâtın birleşince ise İhsânullah'tan ikrâm olan sekînet-i Muhammedîyedir.
Haşyet ise: ALLAHÜ ZÜLCELÂL'in; evvelde Rübûbiyyeti âhirde Ulûhiyyeti , zâhirde Azameti ve bâtında Kudreti karşısında insan nefsinin acziyet, fakriyet, zillet ve illetini, ilim,irade,idrak edip iştirake geçerek sonsuz bir huşû' ve huzû' ile teslim olup istikamete azmedip, sevgi, korku, hürmet ve saygı duygularına gark olmasıdır...
Mesele de budur zâten...
Gerisi kuru lâf...

Azametullah ve Kudretullah tecellîlerinin temâşâ tepesidir...
Kulun, Azametullahı ve Kudretullahı ilim, irade ve idraki sonucunda acziyet, fakriyet, zillet ve illet özelliklerini bilip, Muhammedî mahviyet (yokoluş) güzelliğini bulduğu kemâl kavşağı ve iştirake kavuşum makamıdır...
"ASL"a sıla sırrıdır...
ALLAH celle celâluhu ya KULLuğun Fazilet ölçüsü TAKVÂnın da temeli Azametullah ve Kudretullaha dayanır:
Takvâ, islâm dininin her yerindedir.
Azametullah ve Kudretullahın celâlîyeti karşısında duyulan derunî bir sakınmadır

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Eğer benim bildiklerimi bilseniz, az güler çok ağlardınız." buyurmuştur.

(Enes (radiyallahu anhu)'dan; Buhârî, Müslim, Tirmizî)


Resim

BİZ BİR-İZ bAYramım KUTLar
KORKum ÇoCuğu
-> UMUTLar
bANa
>bENden ->dAHa YAKın
GÖNÜL GÖĞÜmde
>BULUTLar!.


EYy HaYyat çÖLü!.

GÖNLümün ÖZ YAŞLarı dOSTt!
GÖNLümün sÖZ YAŞLarı dOSTt!
GÖZümden -> DİLime DÜŞ-ERr!
GÖNLümün kÖZ YAŞLarı dOSTt!..


SadeCe -> “Tuz Kurdu” Yaşar!
bEN TUZ muyum-gÖLü müyüm?
AŞK ki -> ARZdan ->ARŞa ar!
->D İ R İ miyim?. >Ö L Ü müyüm?.


ZEVK 6019

İnsÂN NEFSi ->HeVâ-HeVes.. RüzGÂRe BEL BAĞLamak NE?
GELen ÖLüm.. GEÇen DOĞum!. ÇaRK-ı ÇİLE ÇAĞLamak NE?
cÂN-NEFSini >BİLmek-BULmak.. RABB EMRi OLup-YAŞAmak!
ReSûLULLAH-ın ->SüNNeTi -> AZ GÜLüp ->ÇOK AĞLamak NE?..


25.03.14 11:19
brsbrsbzr..tktktrstkkmdsszısszvkmssiz..


nOt: Rahmetli Hacı Osman BaBam kaddesallahu sırrahu: “40 yıl 60 koç katımı davar güttüm Tuz Gölünün Yazısında.. Tilkilerle dost oldum.. Bir de Tuz gölü bataklığında tuz içinde yaşayabilen TUZ KURTlarıyla..” demişti.. Ruhu ŞÂD-RAHMet olsun inşae ALLAH..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimdAMmlaMm!.

Kur’ân-ı Kerim’de ALLAH celle celâluhu;
Bu ÂLEMde Batıl ve Şerri tercih etmeyip, Hakkı ve Hayrı tercih eden, en içten DUYuş/UYuşla yürekleri buharlaşan BULut BULut gözlerinden NÛR YAĞan, sadakat, samimiyet ve cAN yürekli akıl SAHİBi merhametli MuhaMMedî Mü’minleri övüp cennetle müjdelemektedir..
Kur'ân-ı Kerimde Bakara 2/82; Nisâ 4/13; Tevbe 9/72, 100, 111; Hicr 36/45..


تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Resim---
“Tilke hudûdullâh(hudûdullâhi). Ve men yutııllâhe ve resûlehu yudhılhu cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ. Ve zâlikel fevzul azîm (azîmu).: Yetim ve varisler hakkındaki bütün bu hükümler, Allah’ın şeriatı ve çizdiği sınırlarıdır. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah, onu ağaçları altından ırmaklar akar cennetlere koyar ki, orada ebedî olarak kalıcıdırlar. İşte bu, en büyük kurtuluş ve saadettir.” (Nisâ 4/13)

Kur'ân-ı Kerimde Cennette müminlerin SeLÂMla karşılanışı: Ra'd 13/23-24; İbrahim 14/23; Nahl 16/32; Furkan 25/75; Zümmer 39/73..

الَّذِينَ تَتَوَفَّاهُمُ الْمَلآئِكَةُ طَيِّبِينَ يَقُولُونَ سَلامٌ عَلَيْكُمُ ادْخُلُواْ الْجَنَّةَ بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Resim---
Ellezîne teteveffâhumul melâiketu tayyibîne yekûlûne selâmun aleykumudhulûl cennete bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).: Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin." (Nahl 16/32)

Bu ÂLEMde Hakkı ve Hayrı tercih etmeyip Batıl ve şerri tercih eden, yiyip-içip-tepinip-geberen taş yürekli ve göz yaşına hasret, akıl sahibleri Kâfir ve münâfıkların da el AN içinde oldukları cehenneme gideceğini/kalacağını haber vermiştir..

فَلْيَضْحَكُواْ قَلِيلاً وَلْيَبْكُواْ كَثِيرًا جَزَاء بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ
Resim---
Fel yadhakû kalîlen vel yebkû kesîrâ(kesîran), cezâen bi mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).: Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.” (Tevbe 9/82)

ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُم مِّن بَعْدِ ذَلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ أَوْ أَشَدُّ قَسْوَةً وَإِنَّ مِنَ الْحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ الأَنْهَارُ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخْرُجُ مِنْهُ الْمَاء وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَهْبِطُ مِنْ خَشْيَةِ اللّهِ وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Resim---
Summe kaset kulûbukum min ba’di zâlike fe hiye kel hıcâreti ev eşeddu kasveh (kasveten), ve inne minel hıcâreti lemâ yetefecceru minhul enhâr (enhâru), ve inne minhâ lemâ yeşşakkaku fe yahrucu minhul mâu, ve inne minhâ lemâyehbitu min haşyetillâh (haşyetillâhi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn (ta’melûne).: (Bakara 2/74)

“kasvet”; katılık, sertlik, kuruluk demektir. Kalblerin Allah’a yönelmekten, Allah’ın âyetlerine boyun eğip itaat etmekten uzak kalması, bundan bir eser taşımaması demektir.

أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الْأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ
Resim---
E lem ye’ni lillezîne âmenû en tahşea kulûbuhum li zikrillâhi ve mâ nezele minel hakkı ve lâ yekûnû kellezîne ûtûl kitâbe min kablu fe tâle aleyhimul emedu fe kaset kulûbuhum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).: İman edenlere, vakti gelmedi mi ki, kalbleri Allah’ın zikrine ve inen Kur’an’a saygı ile yumuşasın; ve bundan önce kendilerine kitab verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçib de kalbleri katılaşmış ve çoğu fıska dalmış bulunanlar gibi olmasınlar.” (Hadîd 57/16)

الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Resim---
Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ esâbehum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).: Bunlar, o kimselerdir ki, Allah anılınca kableri titrer, kendilerine isabet eden musibetlere karşı da sabırlıdırlar, namaza devamlıdırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan bir kısmını (hayır için) harcarlar.” (Hacc 22/35)

AĞLar giBi
bAĞLar giBi
çAĞLar giBi
dAĞLar giBi..
gÖZ YAŞLarıMm..


sÖZün ÖRTüSü gÖZ YAŞım
ÖZün BüRSü gÖZ YAŞım
gÖZümün SüSü gÖZ YAŞım
kÖZün TÜRKüSü gÖZ YAŞım..


ZEVK 6035

AŞK u CeZBe BİLişLerim.. -> MîM-in ŞÛuRu gÖZ YAŞım!.
ZüHD ü TaKVâ BULuşLarım >MuhaMed NÛRu gÖZ YAŞım!.
SıDK u HÛŞu OLuşLarım -> SîN-in SÛRuRu -> gÖZ YAŞım!.
HaVF ü ReCÂ YAŞAyışım ->O-NûN >O NÛRu ->gÖZ YAŞım!.


04.04.14 23:36
brsbrsbzr..tktktrsttkrlmrlrmm..

(Vahdet-i VüCÛD)->Vahdet-i ŞüHÛD->Vahdet-i SüCÛD->Vahdet-i UHÛD!.. SıRR-ına,
SERVer-i Kâinât Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem SİNEsÎnde ERENlerin cAN YOLDAŞı Kur'ân-ı KerimimİZi daha detaylı inceleyelim inşae ALLAHu Teâlâ..


قُلْ آمِنُواْ بِهِ أَوْ لاَ تُؤْمِنُواْ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُواْ الْعِلْمَ مِن قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ سُجَّدًا
Resim---
“Kul âminû bihî ev lâ tu’minû, innellezîne ûtul ilme min kablihî izâ yutlâ aleyhim yahırrûne lil ezkâni succedâ(succeden).: De ki: "İster ona inanın, ister inanmayın: O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler."” (secde âyeti) (İsrâ 17/107)

وَيَقُولُونَ سُبْحَانَ رَبِّنَا إِن كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولاً
Resim---Ve yekûlûne subhâne rabbinâ in kâne va’du rabbinâ le mef’ûlâ(mef’ûlen).: Ve derler ki: "Rabbimiz yücedir, Rabbimizin va'di gerçekten gerçekleşmiş bulunuyor." (İsrâ 17/108)

وَيَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا*
Resim---Ve yahırrûne lil ezkâni yebkûne ve yezîduhum huşûâ(huşûan).: Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.” (İsrâ 17/109)

Aşk ü Cezbe -> Zühd ü Takva ->Sıdk ü Huşû ->Havf ü Recâ ->mâSALLımız..

Resim---Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler. Hz. Âdem aleyhisselam'a gelip: "Evladlarına şefaat et!" diye talepte bulunacaklar. O ise: "Benim şefaat yetkim yok. Siz İbrahim aleyhisselam'a gidin! Çünkü o Halilullah'tır" diyecek. İnsanlar Hz. İbrahim'e gidecekler. Ancak o da: "Ben yetkili değilim! Ancak Hz. İsa'ya gidin. Çünkü o Ruhullah'tır ve O'nun kelâmıdır!" diyecek. Bunun üzerine O'na gidecekler. O da: "Ben buna yetkili değilim. Lâkin Muhammed aleyhissalatü vesselam'a gidin!" diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara: "Ben şefaate yetkiliyim!" diyeceğim. Gidip Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Onunde durup, Allah'ın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamdlerle Allah'a medh u senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım. Rabb Teala: "Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini soyle, soylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine getirilecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir!" buyuracak. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum!" diyeceğim.Rabb Teala: "(Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa danesi kadar iman varsa onlari ateşten çıkar!" diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım! Sonra Rabbime dönüp, önceki hamd ü senalarla hamd ve senalarda bulunacağım, secdeye kapanacağım. Bana, öncekinin aynısı söylenecek. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kimlerin kalbinde hardal danesi kadar iman varsa onları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben derhal gidip bunu da yapacak ve Rabbimin yanına döneceğim. Önceki yaptığım gibi yapacağım. Bana, evvelki gibi: "Başını kaldır!" denilecek. Ben de kaldırıp:
"Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kalbinde hardal danesinden daha az miktarda imanı olanları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben gidip bunu da yapacağım. Sonra dördüncü sefer Rabbime dönecek, o hamdlerle hamd ü senada bulunacağım, sonra secdeye kapanacağım. Bana: "Ey Muhammed! Başını kaldır ve (dilediğini) söyle, sana kulak verilecektir! Dile, talebin verilecektir! Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir!" denilecek. Ben de: "Ey Rabbim! bana Lailahe illallah diyenlere Şefaat etmem için izin ver!" diyeceğim. Rabb Teala: "Bu hususta yetkin yok! -veya: "Bu hususta sana izin yok!- Lâkin izzetim, celalim, kibriyam ve AZAMETim hakkı için lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım!" buyuracak."

(Buhari, Tevhid 36, 19, 37, Tefsir, Bakara 1, Rikak 51; Muslim, İman 322, (193)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimdAMmlaMm!.

İbadetin ve Tasavvufun temelinde Huşû-Azametullah ve Hudu-Kudretullah vardır:

Tasavvuf; AKLa Azametullah’ı İLİMle arzedip, DEVRÂNda hüşû’ya ulaştırır. Sükûna kavuşturur.
Hüşû: ALLAHU ZÜ’L-CELÂL’in Zâhirî Azametini görüp haşyet duymak.
Gözünün gördüğü zâhirî sanattan-ESERden, olduğu hâlde (gaib) gözükmeyen USTA SANATKÂRı
SEYRÂNda EDEBle seyrettirir. Râziyyeten Ravzasına sallallahu aleyhi ve sellem’e SALLâvat MuHaMMeDî TeSLiM ettirir.
Kudretullahı;
CEVLÂNda İRFÂNla arz edip huzû’ya ulaştırır.
Sükûta kavuşturur.
Bâtınî ve kalbî tefekkürle sonsuz sükûta SILA edip,
HAYRÂNda Rıza ERKÂNına Razı kılar, Rıza umar ve Merzîyyeten Rızasında SALLât ettirir ve MuHaMMeDî İstikâmet buldurur...
Azametullahı ilim ve edeble anlatıp, dış ve içini sükûn ve huşû'ya kavuşturup, zâhiri sanatın sanatkârıyla tanıştırmak; halka HAKK rızası için muhabbet ve merhametle işlenen Muhammedî metoddur ki Muhammedî Tasavvufun zâhiri budur.

Bâtını ise; Kudretullahı irfân ve erkânla arz edip ,âfâk ve enfüsünü sükût ve huzû'ya ulaştırıp zikir-fikir-şükür-sabır tevhidini yaşamasına hasbî hizmet etmektir!...
Muhammedî Tasavvufun bâtını budur.

Zâhir ve bâtın birleşince ise İhsânullah'tan ikrâm olan sekînet-i Muhammedîyedir.
Haşyet ise: ALLAHÜ ZÜLCELÂL'in; evvelde Rübûbiyyeti âhirde Ulûhiyyeti , zâhirde Azameti ve bâtında Kudreti karşısında insan nefsinin acziyet, fakriyet, zillet ve illetini, ilim,irade,idrak edip iştirake geçerek sonsuz bir huşû' ve huzû' ile teslim olup istikamete azmedip, sevgi, korku, hürmet ve saygı duygularına gark olmasıdır...
Mesele de budur zâten...
Gerisi kuru lâf...


Azametullah ve Kudretullah tecellîlerinin temâşâ tepesidir...
Kulun, Azametullahı ve Kudretullahı ilim, irade ve idraki sonucunda acziyet, fakriyet, zillet ve illet özelliklerini bilip, Muhammedî mahviyet (yokoluş) güzelliğini bulduğu kemâl kavşağı ve iştirake kavuşum makamıdır...
"ASL"a sıla sırrıdır...
ALLAH celle celâluhu ya KULLuğun Fazilet ölçüsü TAKVÂnın da temeli Azametullah ve Kudretullaha dayanır:
Takvâ, islâm dininin her yerindedir.
Azametullah ve Kudretullahın celâlîyeti karşısında duyulan derunî bir sakınmadır

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Eğer benim bildiklerimi bilseniz, az güler çok ağlardınız." buyurmuştur.
(Enes (radiyallahu anhu)'dan; Buhârî, Müslim, Tirmizî)

EYy HaYyat çÖLü!.

Sadece -> “Tuz Kurdu” Yaşar!
bEN TUZ muyum-gÖLü müyüm?
AŞK ki -> ARZdan ->ARŞa AŞar!
->D İ R İ miyim?. >Ö L Ü müyüm?.



ZEVK 6019 Resim

İnsÂN NEFSi ->HeVâ-HeVes.. RüzGÂRe BEL BAĞLamak NE?
GELen ÖLüm.. GEÇen DOĞum!. >ÇaRK-ı ÇİLE ÇAĞLamak NE?
cÂN-NEFSini >BİLmek-BULmak.. RABB EMRi OLup-YAŞAmak!
ReSûLULLAH-ın ->SüNNeTi -> AZ GÜLüp ->ÇOK AĞLamak NE?..


24.03.14 20:02
brsbrsbzr..tktktrstkkmdsszısszvkmssiz..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

MORda AĞLAmak
ZORda AĞLAmak
İ B R A H İ M -ce
KORda AĞLAmak
..aleyhi's-selâm

AKLı >N-AKLe bAĞLamaLı
SU-Lar giBi -> çAĞLamaLı
BUZdaki BULut gÖZ YAŞım
->DOYa DOYa AĞLa!.-maLı!.

OL-ÂN >Hükm-ü HAKk kOKUtmak!
->OLsun!. >OLmasın!. dOKUtmak!
OL-ÂN ->Şe’ÂN!. hER ÂN ->Kur'ÂN
->G Ö Z Y A Ş -Larına ->OKUtmak!.


ZEVK 6096

Mi’RÂCın RUCÛ’ ->URUCu.. -> insÂNın SeBeB ->SON-UCu
HAKk’ı DUYup >HAYR’a UYup YAŞA!mak >ÖLmekten GÜzEL!
ESFEL-ine DÜŞtü >BeDeN.. -> İ L L i Y y i n -de ->UMUT UCU
RaHMÂN NEFESİnde RÛHum!.. AĞLAmak ->GÜLMEKten GüZEL!.


30.05.14 09:09
..istnbl..kozyatağı..


أُوْلَئِكَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ مِن ذُرِّيَّةِ آدَمَ وَمِمَّنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ وَمِن ذُرِّيَّةِ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْرَائِيلَ وَمِمَّنْ هَدَيْنَا وَاجْتَبَيْنَا إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُ الرَّحْمَن خَرُّوا سُجَّدًا وَبُكِيًّا*
Resim---“Ulâikellezîne en’amallâhu aleyhim minen nebiyyîne min zurriyyeti âdeme ve mimmen hamelnâ mea nûhin ve min zurriyyeti ibrâhîme ve isrâîle ve mimmen hedeynâ vectebeynâ, izâ tutlâ aleyhim âyâtu’r- rahmâni harrû succeden ve bukiyyâ(bukiyyen). (SECDE ÂYETİ): İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar.” (Meryem 19/58)

فَخَلَفَ مِن بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلَاةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّا
Resim---
“Fe halefe min ba’dihim halfun edâu’s- salâte vettebeû’ş- şehevâti fe sevfe yelkavne gayyâ(gayyen).: Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.” (Meryem 19/59)

إِلَّا مَن تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَأُوْلَئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ وَلَا يُظْلَمُونَ شَيْئًا
Resim---“İllâ men tâbe ve âmene ve amile sâlihan fe ulâike yedhulûne’l- cennete ve lâ yuzlemûne şey’â(şey’en).:Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar, cennete girecekler ve hiç bir şeyle zulme uğratılmayacaklar.” (Meryem 19/60)

جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدَ الرَّحْمَنُ عِبَادَهُ بِالْغَيْبِ إِنَّهُ كَانَ وَعْدُهُ مَأْتِيًّا
Resim---
“Cennâti adninilletî vaade’r- rahmânu ibâdehu bi’l- gayb(gaybi), innehu kâne va’duhu me’tiyyâ(me’tiyyen).: Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.” (Meryem 19/61)

لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا إِلَّا سَلَامًا وَلَهُمْ رِزْقُهُمْ فِيهَا بُكْرَةً وَعَشِيًّا
Resim---
“Lâ yesmeûne fîhâ lagven illâ selâmâ(selâmen), ve lehum rızkuhum fîhâ bukreten ve aşiyyâ(aşiyyen).: Onda 'boş bir söz' işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.” (Meryem 19/62)

أَفَمِنْ هَذَا الْحَدِيثِ تَعْجَبُونَ
Resim---
“E fe min hâze’l- hadîsi ta’cebûn(ta’cebûne).: Şimdi siz, bu sözden mi şaşkınlığa düşüyorsunuz?” (Necm 53/59)

وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ
Resim---
“Ve tedhakûne ve lâ tebkûn(tebkûne).: (Alayla) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.” (Necm 53/60)

وَأَنتُمْ سَامِدُونَ
Resim---
“Ve entum sâmidûn(sâmidûne).: Ve şuursuzca baş kaldırıyorsunuz.” (Necm 53/61)

فَاسْجُدُوا لِلَّهِ وَاعْبُدُوا*
Resim---
“Fescudû lillâhi va’budû.: Hemen, Allah'a secde edin ve (yalnızca O'na) kulluk edin.” (Necm 53/62) (secde âyeti)

إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُواْ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ
Resim---
“İnnellezîne ecremû kânû minellezîne âmenû yadhakûn(yadhakûne).: Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp geçerlerdi.” (Mutaffifîn83/29)

وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
Resim---
“Ve iza merrû bihim yetegâmezûne.: Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş göz ederlerdi.” (Mutaffifîn83/30)

وَإِذَا انقَلَبُواْ إِلَى أَهْلِهِمُ انقَلَبُواْ فَكِهِينَ
Resim---
“Ve izenkalebû ilâ ehlihimunkalebû fekihîn(fekihîne).: Kendi yakınlarına döndükleri zaman neşeyle dönerlerdi.” (Mutaffifîn83/31)

وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَؤُلَاء لَضَالُّونَ
Resim---
“Ve izâ reevhum kâlû inne hâulâi ledâllûn(ledâllûne).: Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın sapıklardır" derlerdi.” (Mutaffifîn83/32)

وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ
Resim---
“Ve mâ ursilû aleyhim hâfızîn(hâfızîne).: Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.” (Mutaffifîn83/33)

فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُواْ مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
Resim---
“Felyevmellezîne âmenû minel kuffârı yadhakûn(yadhakûne).: Artık bugün, iman edenler, kafir olanlara gülmektedirler.” (Mutaffifîn83/34)

عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ
Resim---
“Ale’l- erâiki yanzurûn(yanzurûne).: Tahtlar üzerinde bakıp seyretmek suretiyle.” (Mutaffifîn83/35)

هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ
Resim---
“Hel suvvibe’l- kuffâru mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).: Nasıl, kafir olanlar, işlediklerinin 'feci karşılığını' gördüler mi?” (Mutaffifîn83/36)

لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ
Resim---
“Li kullimriin minhum yevmeizin şe’nun yugnîh (yugnîhi).: O gün, onlardan her birisinin kendine yetecek bir işi vardır.” (Abese 80/37)

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ
Resim---
“Vucûhun yevmeizin musfirah (musfiratun).: O gün, öyle yüzler vardır ki apaydınlıktır;” (Abese 80/38)

ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ
Resim---
“Dâhıketun mustebşirah (mustebşiratun).: Güler ve sevinç içindedir.” (Abese 80/39)

وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ
Resim---
“Ve vucûhun yevmeizin aleyhâ gaberah (gaberatun).: Ve o gün, öyle yüzler de vardır ki üzerini toz bürümüştür.” (Abese 80/40)

تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ
Resim---
“Terhekuhâ katerah (kateratun).: Bir karartı sarıp kaplamıştır.” (Abese 80/41)

أُوْلَئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ
Resim---
“Ulâike humu’l- keferetu’l- fecerah (feceratu).: İşte onlar da, kafir, facir olanlardır.” (Abese 80/42)

قُلْ آمِنُواْ بِهِ أَوْ لاَ تُؤْمِنُواْ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُواْ الْعِلْمَ مِن قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ سُجَّدًا
Resim---
“Kul âminû bihî ev lâ tu’minû, innellezîne ûtu’l- ilme min kablihî izâ yutlâ aleyhim yahırrûne li’l- ezkâni succedâ (succeden).: De ki: "İster ona inanın, ister inanmayın: O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler." (İsrâ 17/107) (secde âyeti)

وَيَقُولُونَ سُبْحَانَ رَبِّنَا إِن كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولاً
Resim---
“Ve yekûlûne subhâne rabbinâ in kâne va’du rabbinâ le mef’ûlâ (mef’ûlen).: Ve derler ki: "Rabbimiz yücedir, Rabbimizin va'di gerçekten gerçekleşmiş bulunuyor." (İsrâ 17/108)

وَيَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا*
Resim---
“Ve yahırrûne li’l- ezkâni yebkûne ve yezîduhum huşûâ (huşûan).: Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.” (İsrâ 17/109)

وَإِذَا سَمِعُواْ مَا أُنزِلَ إِلَى الرَّسُولِ تَرَى أَعْيُنَهُمْ تَفِيضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُواْ مِنَ الْحَقِّ يَقُولُونَ رَبَّنَا آمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ
Resim---
“Ve izâ semiû mâ unzile ilerresûli terâ a’yunehum tefîdu mine’d- dem’ı mimmâ arefû mine’l- hakk (hakkı), yekûlûne rabbenâ âmennâ fektubnâ mea’ş- şâhidîn (şâhidîne).: Elçiye indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz inandık; öyleyse bizi şahidlerle birlikte yaz." (Mâide 5/83)

لَوْ أَنزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى جَبَلٍ لَّرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُّتَصَدِّعًا مِّنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Resim---
“Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin le reeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh (haşyetillâhi), ve tilke’l- emsâlu nadribuhâ li’n- nâsi leallehum yetefekkerûn (yetefekkerûne).: Şayet biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. İşte Biz, belki düşünürler diye, insanlara böyle örnekler veririz.” (Haşr 59/21)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

yiNE ZıRr DELi GeCeLer
>EBED -> EZELi GeCeLer
HeCe HeCe ->BİLMEceLer
LeYLi LEYLi LeYLü’n- NehÂR
->GÖNÜL GÜZELİ ->GeCeLer!.


OYUN >HAKK’ın OYNAttığı
>AŞK AŞIn >TUZun Kattığı
KeDERden değil gÖZ YAŞım
->G Ö Z -Lerimin ANLATtığı!.


kİM YAŞAdı bENim giBi
ÂLEMde kARA SEVdÂ-yı
SıRR-ı SIFIR >SAFî SEVgi
MecNÛN MîMinde LeYyLÂyı!.


ANA RAHMin–MeZÂR TAŞIn
AŞKa BEL BAĞLıyor musun?
NE o GÖZüm -> NE o YAŞın?
SESsİZce ->AĞLıyor musun?.



ZEVK 6156

GÖKYÜZÜnde
-> Buhar ->BULut.. BUZ DAĞInda SU-SUz ->SU-Lar!
“T E K -e T E K”-te İÇİM giBi..
-> DURGUN ve DUYguSUz ->SU-Lar!
->G Ö K Ç e DEREmde İNLeyEN ->ÇİLE ÇIĞLığım ->D İ N L e!.-yEN!.
>KORKU-dan KAÇış -> GÖZ YAŞImm!. ->UMUDa UYkuSUz ->SU-Lar!.


03.07.14 ->03:33
brsbrs..tktktrstkkmİZdesntmİZz..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

İLLiYyin’den ->ESFeLine
BUnun İÇin ->ATıLmışım!?.
AŞKı YAZardım bEN ->yiNE
bEN AŞKLa YARATıLmışım!!.

BEDELsiz KIYASsız ŞARTsız
SEBEB nİÇİn >gÖZ YAŞLarım?
YEDi yÖNLü ->ÖNsüz ->ARTsız
“HEP”in “HİÇ”in.. gÖZ YAŞLarım?

NÛR-u MÎM ->YAĞ-AN YAĞmurda
->S U M i S Â L İ d i r -> ÇaMÛRda
H A K k ’ın H Â L İ -dir-> HaMÛRda
“RAHMETt İÇ!-in!.” >gÖZ YAŞLarım?.


ZEVK 6201 Resim

TUTuştu KORKu AT-EŞiMm!. -> UMUTLarım yANdı yiNE!
ALev >ALevLendi AKLım!. -> “KIYÂMET”-tir sANdı yiNE!
SENsizLik SıRRın SÜRüdüMm.. BAŞIMa SEVgin BÜRüdüMm..
TEKe TEKte TEK YÜRüdüm! YÜRüdüm! >YÂRiMm YÜRüdüm!.
->DOĞmadı Ş a F a K Y I L D I Z ı.. -> GECELer KATRANdı yiNE!..


05.08.14 >03:24
brsbrs..tktktrstkkmdcmCEM’i..


aMa SEN BİLmiyorsun
"GECELer bir hece!" Dİyorsun
Ve gECELerde bEN.. 7 BOYutta ki sEN!.:


Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ÖLüm NE ki?!.

BedeLsiz Kıyassız Şartsız ve de Sebebsiz
Sırf ve de Sırr-ı Sıfır SEVgi..
UÇacağım!. UÇacağım!.
Hasan DAĞIn YaLımLarında bir seher seSsiz
AÇacağımm!.
-UÇurumun en UÇunda açan NAVruz çİÇeğim..-
RÛhumun cÂN RayiHası..
DOĞmamış BeBekLere AÇmamış çiÇEKLere İZz!.
-ve bENim gERçeğim..-
bEN, sEN,o ve bİZz!
Tıpkı bENim giBi..
-YÂRaLı SEVgi..-
AĞLayacağım,
Ve de beLki de GÜLeceğim..
ELimde gÖZ YAŞı TASımİZz..
İÇinde HASLar HASımİZz..
Ve.. BİZz!.
DARmaDUManım hASta ki,
DERDi YOkun gÖZ YAŞı TAStaki..
TEKe TEKte,
TEK gerÇEKte,
-Şu ÂN-GEÇmiŞş-GELecekte-
HEPimİZz!. hİÇimİZz!.
Ve.. BİZ BİR-İZz!..


16.08.14 >11:33
brsbrs..tktktrstkkdsszısszz…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
ANLAtan AŞK BİZ BİR-İZi
>BONcuk giBi -> dİZi dİZi
-> SILAya SALÂT HASsreti
-> kAVuran KOR ->İÇİMİZi



ZEVK 5695

HaKlen HaKk’a DUYup UYmak.. AKIL ŞEY-t-ÂN-ım TAŞlarım!
-> YaKîNe ERinceye Kadar -> YENiden -> YİNE -> BAŞlarım!
GÖZümden -> ÖZüm AKıyor!. ->KOR ATEŞ >YÜZüm YAKıyor!
Dün – Yarın - Şu ÂN -> Şe’ÂNı… DÜŞÜNcemde GÖZ YAŞlarım!.


13.11.13.. 13:41
brsbrsbzrm.. tktktrstkkmd..



HaKlen HaKk’a DUYup UYmak..:

أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ
Resim---Elhâkumut tekâsur(tekâsuru).: Çoklukla (mal, mülk, evlât ile) övünmeniz sizi oyaladı.(Tekâsür 102/1)

حَتَّى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ
Resim---Hattâ zurtumul mekâbir(mekâbire).: Hatta kabirleri ziyaret ettiniz (ölülerinizi bile sayarak çoklukla övündünüz).(Tekâsür 102/2)

كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
Resim---Kellâ sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).: Hayır! Siz yakında bileceksiniz.” (Tekâsür 102/3)

ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
Resim---Summe kellâ sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).: Sonra, hayır! (Öyle olmadığını) Siz yakında bileceksiniz.(Tekâsür 102/4)

كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ
Resim---Kellâ lev ta’lemûne ilmel yakîn(yakîni).: Hayır, keşke siz, İlm'el Yakîn (kesin bilgi) ile bilseydiniz.” (Tekâsür 102/5)

لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ
Resim---Le terevunnel cahîm(cahîme).Mutlaka cahîmi (alevli ateşi) göreceksiniz.” (Tekâsür 102/6)

ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ
Resim---Summe le terevunnehâ aynel yakîn(yakîni).: Sonra mutlaka onu Ayn'el Yakîn ile (gözünüzle) göreceksiniz.” (Tekâsür 102/7)

ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ
Resim---Summe le tus’elunne yevmeizin anin naîm(naîmi).: Sonra izin günü mutlaka ni'metlerden sorgulanacaksınız.” (Tekâsür 102/8)

YaKîNe ERinceye Kadar:

وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
Resim---Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn(yakînu).: Ve sana “yakîn” gelinceye (son yakîne, Hakk'ul yakîne, Allah'a köle olmaya ulaşıncaya) kadar Rabbine kul ol!(Hicr 15/99)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim "be"nin noktası gÖZ yaşımm!..


GÖZün-sem -> GÖZüm YAŞIsın
ANA RAHmim<>SALL TAŞImsın!.
"
BİZ BİR-İZ" YÂR EzEL <-> EbED
->KeVSER TASIysam -> AŞImsın!.


ZEVK 6474

"YÂRiyin ->YÂRi" OL ->GÖNLüm ->OLamaz İSen de AĞLa!
"YÂRin GÖNLü"ne dOL GÖNLüm -> dOLamaz İSen de AĞLa!
->İŞte GuRBet!. >İŞte HaSSret!. ->UZLEtte ÇİLE DİZ BOYu
GÖZ YAŞIma SeBeb bUL GÖNLüm -> bULamaz İSen de AĞLa!.



24.11.14. 12:34
2.SafeRr.1436..
brsbrsmm.. tktktrstkkmdzmÂNszlkk..

şAŞkın-tAŞKın-AŞKın ->"BİR"i binBİR DALLı NEFSim,
->Muhtaç-Mecbur-Me’mur-Mahkum ki->zAVallı NEFSim,
RaHAtın-RIZAnın RAVZAsı,
Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in DOST DUÂsına gÖZ YAŞLarınLa SARıL ve ASLa Bırakma!..


Resim


Es SeLâm, RasûLuLLah saLLaLLahu aLeyhi ve seLLeme,
ÂiLesine, EhL-i Beyt aLeyhumu's-selâma ve Biz O'nu DUYan ve UYanLara OLsun!

GeceLerimiz >NûR-u MîM'Le >gönüL gündüzLerimiz ve de bereket bağLarımız OLsun!.
Tez VAKitte ->İsLÂM ÂLemine BİZLik DİRLiği ve DİRİLiği GETİRsin İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..


Resim

''Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedîn abdike (Muhammedîyyeti) ve nebîyyike (Mahmudîyyeti) ve Resûlike (Ahmedîyyeti) ve Nebîyyûl-ümmîyyi (Habibîyyeti) ve alâ âlihi ves-sahbihi ve Ehl-i Beytihi ve ümmetihi.''

İnşallahurahman

Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.



MMM MuhaBBetlerimle…Resim


37. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : Gavsu'l-Azam Abdülkadîr Geylânî (kaddasallahu sırrehu)'nun salâvâtı (2)

Resim

TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ behcetil kemâli Resim Ve tâcil celâli ve behâil cemâli Resim Ve Şemsil visâli Resim Ve ubukil vucûdi Resim Ve hayâti küllü mevcûdin Resim İzzi celâli saltanâtike Resim Ve celâli izzi memleketike Resim Ve meliki sun'i kudretike Resim Ve tirâzi safvetissafveti min ehli safvetike Resim Ve hulâsatil hâssâti min ehli kurbike sirrullahil a'zami Resim Ve Habibullahil ekremi Resim Ve Halilullahil mükerremi Resim Seyyidunâ ve Mevlânâ Muhammedun sallallahu Tealâ aleyhi ve sellem.

MÂNÂSI: Güzel ALLAH'ım! Kemâl behçeti (kemâlâtın yüz akı, cem' in hak oluş sevinci, hayrın şe'en şirinliği), celâl tacı (celâl tecellîsinin câmi' tacı), cemâl behâsı (cemâl tecellîsinin övünç ve bilelik kaynağı), visâl şemsi (ulaşımın kavuşum güneşi), el vücûdun ubuki (VAR (celle celâlehu)'nun, mevcûdu var kıldığı müştak merkez, gerçek vücûdun varlık kokusunu neşredip duran Muhammedî mevcûd) ve küllü mevcûdların hayat kaynağı (iyelik iksiri), Subhanî saltanatıyın celâl izzeti (değeri, kıymeti, şerefi, hürmeti), Mâsivâ (ALLAH'tan başkası) Memleketiyin celâl izzeti (celâl tecellîyin tek tecellî odağı), sonsuz kudretini sergileyip icrâ' eyleyişine ilk sahib olan (Muhammedî Melik), Senin saffet (en halis, en hayırlı, en saf ve en iyi) ehlinden saflarıyın saflık (mâsivâdan arınmış, duru, saf, sırf, hak ve hayr üzere oluş) tırazı (arınmışlıkda en akdesi, aşk nakışı); EL AZÎM ALLAH (celle celâlehu) sırrında Sana yakın ehliyin (olanlardan) seçkinleriyin hülâsâsı (özünün özü, zuhûrat zübdesi), ALLAH (celle celâlehu)'nun Kerîm Habibi (Sır Sevgilisi, Habbe Habibi), ALLAH (celle celâlehu)'nun Mükerrem Halili (ikrâma, hürmete, ta'zime ermiş ve saygı değer dosdu) Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)'e salât-ü-selâm eyle! (teslimiyet ve istikamet ulaşım arzumuza izin, inâyet ve hidâyet eyle! Şefâatını şifâmız et!)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

AĞLAmak NE ki?
-> Hâdi -> DE ki!
“YAŞA!.”nmadan?!.
Peki.. DE ki.. Peki.?!?.


AĞLAmak ÖZden AĞLAmak!
“İÇİN”i -> “DIŞ”a bAĞLAmak!
AĞLAmak GuRBette HASsret!
GÖKÇE DEREmLe ÇAĞLAmak!..


ZEVK6529

AĞLAmak gÖZ YAŞı.. AĞLAmak Acı.. AĞLAmakmış -> tümm dertLerin İLÂCı
AĞLAmak ->DÜŞmek <-> KaLkmakmış.. -> AĞLAmaktır MuHABBetin Mi’rÂCı
->E R K E K -Ler <-> AĞLamaz İMiŞş.. ->DOĞarken ->AĞLamıŞş ->hERkESs!
->Ö Y L e İÇLi ->Ö Y L e cÂNdan.. ->AĞLAmak ->DİŞ dEĞİL.. ->DİŞteki SANCı!.


18.12.14 14:57
brsbrs.. tktktrstkkmdglmkybttmmm..



Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem GÖZünde/GÖZüyLe GÖZ YAŞı!. ve de:


GÖZ Resim larıMm!..

SÎNEmin ->ACI SUYUnu
HİÇkırarak KUSan GÖZüm
OYNAnan >KULLuk OYUNu
BİLdiğinden SUSAN GÖZüm..


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Eğer benim bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız.” Buyurdu.
(Buhârî, Küsûf 2; Müslim, Küsûf 1)

Resim
YÂR YÂREsiymiş ÇÂRamız
NeFese NEFes EKLiYORum!
YÂRım NEFesLik ->ARAMız
YÂR YOLUnu bEKLiYORum!.


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İki göze ateş dokunmaz. Allah korkusundan dolayı ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyen göz.”
(Dârimî, Cihad 15; Nesâî, Cihad 11)

Resim
GÖZ YAŞım ->İÇİMi YAKan
GÖZümden YÜZüme bAKan
İÇ İÇeyiZz KoRKu<->UMUTt
HAK’ta>HAK’tan>HAK’a AKan!.


Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Yedi sınıf insan vardır ki, Allah Teâlâ onları, Arş’ının gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı kıyâmet gününde kendi ilâhî gölgesi altında barındıracaktır. Bunlar:
1. Âdil devlet başkanı,
2. Allah’a ibâdet ederek gelişip büyüyen genç,
3. Kalbi mescidlere bağlı adam,
4. Allah için seven, Allah yolunda birleşen ve Allah yolunda ayrılan iki kişi, 5. Asil-saygın ve güzel bir kadının fuhuş için dâvetine karşı ‘ben Allah’tan korkarım’ diyerek bu dâveti reddeden adam,
6. Sadaka veren ve fakat sağ elinin verdiği sadakayı sol eli bilmeyecek şekilde gizleyen kimse,
7. Yalnız olarak Allah’ı zikredip de gözyaşı döken kimse.”

(Buhârî, Zekât 17; Müslim, Zekât 30)

Resim
ŞAHdamardan daha KARÎB
-> Şu ÂN ŞeHÂDet ŞUÛRu
ASLından AYRıLan >GARîB
İbrahîm’in NÂRı <-> NÛRu!.


Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Sinek başı kadar bile olsa, gözünden Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı yanağına değecek kadar akan hiçbir mü'min kul yoktur ki, Allah onu (ebedî) ateşe haram etmesin!" buyurdu.
(Kütüb-i Sitte, hadis no: 7283, c. 17 s. 585).

Resim
KÖLe AĞLar.. ŞÂH da AĞLıyor!
->ReSÛLALLAH da ->AĞLıyor!
AĞLamak >“ASLın ->fASLı”ysa
->BeL ki.. ALLAH da ->AĞLıyor!.

celle celâluhu.
sallallahu aleyhi ve sellem..
kerremullahi veche…


Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ufacık oğlu İbrahim aleyhi's-selâmı elleriyle kabre indirdiğinde yanaklarından süzülen gÖZ YAŞLarını gören Ebû BEKR radiyallahu anhu: “Kabirlerde ağlamayı sen bize yasaklamıştın yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!” dediğinde;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kalbimizde acı, gözümüzde yaş var; ama dilimiz Allah’ın rızâsına aykırı bir söz söylemez.” buyurdu.
(Buhârî, Cenâiz 43; Müslim, Fezâil, 62)

Resim

GÖZ YAŞLarım
BONcuk BONcuk
DiBi DERin OKYONUSLar
İÇİmdeki ÇILgın ÇOCUK
giBi ÇIRPINAN YUNUSLar!.


aYN: gÖZ...
aYNen: İÇ<->DIŞ BİReBİRr..


M…uhaMMedî MuhaBBetleriMle…

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: gÖZ YAŞı ZeVKleriMm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


ResimhER dAMMLa biRr ÂYet
ResimhER dAMMLa biRr HaDis..


NEdEN AĞLar ki BeBELer
EN YAKın ANNELer NEdEN..
HAKka BİZ BİR-İZ GEBELer
“GÖZ ve YAŞI”nda BİR BEdEN!..


ZEVK 6573ResimResimResim

NÛR DAĞInın YÜREĞİnde.. çARK-ı ÇİLE ÇAĞı Kur'ÂN
ÖNü-ARKası >ALTı-ÜStü >soLu Kur'ÂN >SAĞı Kur'ÂN
ŞaHdamARdAN YaKîN-KARÎB
gÖNLü GURbet-HaSsret GARÎB
RABBın SÖZü RaSÛL SeSi ->ÖZün >SÖZe BAĞı Kur'ÂN!.


08.01.15 14:22
brsbrs..tktrstkkmdçlçlnortsndaypylnzzlktkmnn..



dAMMLa dAMMLa ÂYet ÂYet
gÖZ YAŞIm >sÖZüme Kur'ÂN!.
HAKK’tan ->HiDÂYet >İnÂYet
ÖZümden ->gÖZüme >Kur'ÂN!.

BiL->Bul->OLmak->
->YAŞAmak His!.
MutMÂin Olmuşsa -> NEFis
->HAKikat-i MuhAMMedim
BİZ BİR-İZ dAMMLası HaDis..

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kur’ÂN hüzünle nâzil oldu; onu okurken veya dinlerken de hüzünlenip ağlayın veya ağlamaklı olun.” buyurdu.
(İbn Mâce, İkame 176)

Abdullah İbn Mes’ud radiyallahu anhu: Nisâ Sûresini Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e okuyordum. Şu âyete gelince;

فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِن كُلِّ أمَّةٍ بِشَهِيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هَؤُلاء شَهِيدًا
ResimFe keyfe izâ ci’nâ min kulli ummetin bi şehîdin ve ci’nâ bike alâ hâulâi şehîdâ (şehîden).: Her ümmetten bir şâhid getirdiğimiz ve onların üzerine seni şâhid olarak getirdiğimiz zaman nasıl olacak?.” (Nisâ 4/41)
gelince;
ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Şimdilik yeter!” dedi, bir de baktım gözlerinden yaşlar boşanıyordu!” buyurmuştur.
(Buhârî, Fezâilu’l Kur’ÂN 35; Müslim, Salâtu’l Müsâfirîn 247-248).

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Kur’ÂN okurken, müslümanları çok acıklı durumlarında, sevdiklerinin ölümünde sessizce ağlar, yanaklarından yaşlar süzülürdü. Kızı Zeyneb’in çocuğu hastayken kucağına almış, ağlamış ve: “...Bu Allah’ın merhametli kullarının gönüllerine koyduğu rahmettir. Cenâb-ı Hak bu rahmeti, kullarından şefkatli olanlara ihsan eder.” buyurmuştur.
(Buhârî, Cenâiz 23; Müslim, Cenâiz, 11; Ebû Dâvud, Cenâiz 24)

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kur’ÂN hüzünle nâzil oldu; onu okurken veya dinlerken de hüzünlenip ağlayın veya ağlamaklı olun.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, İkame 176)
Resim
Cevapla

“►Kul ihvâni ZEVKleri◄” sayfasına dön