SIRR ZEVKLERİm..

Konu başlıkları sadece Kul İhvani'ye aittir.
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

.
gİTmek-gELmek ve ARAmak
->hAMm AKLın İŞİ ihvÂNim
cÂNda CÂNÂN’a >YARAmak
“RABBın ->BİL!.”iŞi ihvÂNim!.


ZEVK 6671 Resim

dÖRT ÂLemin dÖRT DİReği.. AHyÂR<-AHrÂR<-EBrÂR<-EBdÂL!.
İMkÂNLa İMtihÂN KULLuk.. KÛN feyeKÛN -> OL-ÂN ->KEmÂL!.
->İ B R A H î M î HÂNiFLere -> ceheNNem ÇİÇEĞi -> ce NN et
->“ZITLarın ZEVKi”dir ->TEVHİD!. ->CELÂLin İKrÂMı ->CEMÂL!.


Resim11.02.15 15:29
brsbrsbzrı..tkktktrstkkmdknrylrmnssndecnnt..


cEMMü’L- “CÎM”dir ->kuLihvÂNim
“NÛN”da>“MÎM”dir ->kuLihvÂNim
BedeL->Kıyass ->Şart ->SEBeBsiz
->“EBdÂL” -> KİMdir kuLihvÂNim?.


ResimAHyÂR<->AHrÂR<->EBrÂR<->EBdÂL!.:

Şimdi şu ÂNda, Şe’ÂNULLahta nice bedelsiz EBdÂLLar, kıyassız EBrÂRLar, şartsız-mutlak hürrLer AHrÂRLar, sebebsiz AHyÂRLar vardır bu ŞeHÂdet ÂLEMinde..

Ve onlar;
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Size cennet ehlini haber vereyim mi? Her zayıf ve güçsüz olan kimsedir. Öyle bir kimsedir ki, bir konuda Allah’a yemin etse, Allah onun yeminini boşa çıkarmaz, yerine getirir. Size cehennem ehlini de haber vereyim mi? Her katı yürekli, şımarık, kibirli olan kimsedir.” (Buharî, tefsir, 68; Müslim, cennet, 46-47).

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Nice saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış, paçavra gibi iki parça eski/yırtık elbiseliler vardır ki: Kendilerine iltifat edilmez/kimse onları adam yerine koymaz. Fakat eğer bunlar Allah’a yemin etseler Allah onları yeminlerinde yalancı çıkarmaz. Berâ b. Mâlik de onlardandır.”
(Tirmizi, Menakıb, 55; İbn Mace, Zühd, 4)

Bu dÖRTLünün BİZLere eN YaKÎN OL-Ânı Elbette EBdÂLLardır.. Ebdâl, "bedel" kelimesinin ÇOKuludur.. aMMa cÜMMLesi BİZ BİR-İZdir TEKiL giBidirLermiŞş..
EBDâLLar.. Bedel OL-ANLar.. ASLının vasfını fASLen kendi kapasitesince taşıyanlar..

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ümmetimde Ebdâllar 30 tanedir. ARZ onlar sebebiyle ayaktadır. Onlar sebebiyle yağmura mazharsınız/yağar. onlar sebebiyle yardıma mazharsınız” buyurdu.
(Ubade İbnu’s- Samid radiyallahu anhu’dan İ: Ahmed İbni Hanbel)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Ümmetimde ebdâllar otuz tanedir. Arz onlar sebebiyle ayaktadır, onlar sebebiyle yağmura mazharsınız, onlar sebebiyle yardıma mazharsınız." buyurmuştur.
(Ahmet İbnu Hanbel, Müsnedinde, Ubade İbnu's-Samit'ten merfu’ olarak başka bir rivâyette naklediyor.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Ebdâllar Şam ehli arasındadır. Onlar sebebiyle yardım görürler, onlar sebebiyle rızka mazhar olurlar." buyurmuştur.
(Taberanî, Avf İbnu Malik'ten naklediyor.)

Resim---Ahmed İbnü Hanbel, el-Müsned’inde İbnü ‘Ubeyd’den rivâyet ediyor: “Irâk’dayken İmam Ali kerremullahi veche'nin yanında Şamlılardan söz edildi ve “onlara lâ’net et ey Mü’minlerin Emîri” dediler. Bunun üzerine O, şöyle dedi: “Hayır dedi. Çünki ben kesinlikle Resûlüllâh sallallâhu aleyhi ve sellem’in şöyle demekte olduğunu işittim: “(Büdelâ) Başka bir lafızda da, “Ebdâl Şam’da olacaklar. Onlar kırk adamdır. Her ne zaman bir adam ölürse Allah celle celâlühû onun yerine bir adam getirir. Onlarla yağmur yağdırılır. Onlarla düşmanlara karşı yardım edilir. Onlarla Şam halkından azâb defedilir.”
(Bu hadîs’in râvîleri -Şüreyh hâric- Sahîh’in râvîleridir. O da sikadır/sağlamdır. Bunu, onu aşan yoldan Taberânî ve Hâkim de rivâyet etmişlerdir..)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Her nesilde ümmetimin en hayırlıları 500 kişidir. Ebdâllar da kırk kişidir. Ne 500'ler için ne de 40'lar için eksilme vardır. Bunlardan bir kimse ölünce Allah yerine 50'den birini alır, kırklara koyar." Yanındakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Bize onların amellerini söyle!" dediler. Buyurdu ki: "Onlar kendilerine zulmedenleri affederler. Kendilerine kötülük yapanlara iyilik yaparlar. Allah'ın kendilerine verdiği şeylerde başkalarına pek cömert davranırlar." buyurmuştur.
(Ebu Nuaym, Hilyetü'l- Evliyâ, İbnu Ömer radiyallahu anhu rivâyeti)

Yukarıda kaydedilen hadislerde Ebdâlların miktarı hakkında bazan otuz bazan kırk sayısı zikredilmiştir. Şarihler arada bir tenakuz belirtirler ve: "Çünkü derler, hadisin birinde "kırk erkek"denirken, diğerinde "Hz. İbrahim'in kalbi üzerine otuz" denmiştir. Şu halde otuzu Hz. İbrahim'in kalbi üzerinedir, on adedi öyle değildir."
Münâvî, arzın Ebdâllah sayesinde ayakta kalması, yağmur ve nusretin onlar vasıtasıyla gelmesi hususunda şu açıklamayı kaydeder: "Peygamberler arzın direkleri idi. Peygamberlik kesilince, Allah onların yerine bunları koydu. Bunların bir kısmı arz ehline yardım eder, feyzin gelmesini artırır.

Bazı eserlerde gelmiştir ki: "Arz, peygamberlerin gidişinden Allah'a şikayette bulunur. Allah Teala: "Senin sırtına otuz tane sıddîk koyacağım"cevabını verir. Arz da sükunete erer." Ubade hadisinde geçen: "..Onlar sebebiyle arz ayaktadır..." ibâresi, yine Hilye'nin bir başka rivâyetinde:"Onlar sebebiyle ihya edilir ve öldürülür, yağmur yağar, nebat biter, belâlar def’edilir."Râvi der ki: "Haberi rivâyet eden İbnu Mes'ud'a denildi ki: "Nasıl, onlar sebebiyle ihyâ ve öldürme olur, yağmur yağar...?" Şu cevabı verdi: "Çünkü onlar, Allah'tan ümmetlerin çoğalmasını taleb ederler ve çoğalırlar, cebbarlara beddua ederler, onlar azalır. Yağmur taleb ederler, yağmur yağar. Onlar dilerler, onlar için arz nebat verir, dua ederler, bu dua sebebiyle nice belâlar defolur."

Hakimu't-Tirmizî, şu rivâyeti kaydeder: "Arz Allah'a nübüvvetin kesilmesinden şikayette bulundu. Allah Teala: "Senin sırtına kırk tane sıddîk koyacağım. Onlardan biri ölünce, yerine bir başkasını bedel kılacağım.”

Bu sebeple onlara bedel dediler. Allah onların ahlaklarını tebdil etti. Onlar arzın direkleridir, onlar sebebiyle arz ayaktadır, onlar sebebiyle yağmur yağar.
"Bu ümmette ebdâllar otuz kişidir. Hepsinin kalbi Hz. İbrahim Halilu'r-Rahman'ın kalbi üzerinedir. İçlerinden biri ölünce, Allah onun yerine bir başkasını bedel kılar"
Hadisini açıklayan Münâvî şu bilgileri kaydeder: "Bunların kalbine, Allah'a gitmede, Hz. İbrahim aleyhisselâm'ın yolu açılır. Bir rivâyette: "Kalbleri bir kişinin kalbi üzeredir" ibaresi gelmiştir.

el-Hakim (et-Tirmizî) der ki:"Onlar böyle tek bir kalb gibi oldular. Çünkü kalbleri Allah'tan başka herşeyle meşguliyeti terkeder, hepsinin tek meşguliyeti Allah olunca kalblerde tam bir birlik hasıl olur."

Futuhat-ı Mekkiyye'de İbnu Arabî der ki: "Hadisteki "Hz. İbrahim'in kalbi üzeredirler"sözü; bir başka hadiste geçen "Hz. Âdem'in kalbi üzeredirler" şeklindeki, beşer büyüklerinden birinin veya bir meleğin kalbine izafe eden ifadelerin mânası şudur: Onlar İlahî marifetleri kazanmada bu şahsın kalbiyle tekallüb eder (haşir neşir olur). Çünkü İlahî ilimlerin vâridatı, kalblere vârid olur. Her bir ilim, melek ve peygamberden bir büyüğün kalbine vârid olur. O da bunu, kalbi kendi kalbi üzere olan bu kalblere ifaza eder. Bu sebeple, bazı büyükler der ki: "Falan kimse falan kimsenin izi üzeredir." Bunun mânası zikrettiğimiz şekildedir."

el-Kayserî er-Rumî, el-Arif İbnu Arabî'den naklen der ki: "Hadiste: "İbrahim aleyhisselâm'ın kalbi üzeredir" denmiştir. Çünkü velâyet ikidir: Mutlak velâyet, Mukayyed velâyet. Mutlak olan, küllî olan Velâyettir, bütün cüz'î velâyetler onun fertleridir. Mukayyed olan ise, hadiste geçen (Hz. İbrahim'in yolu, Hz. Âdem'in yolu... gibi) münferid velâyetlerdir.
Küllî olsun, cüz'î olsun bu velâyetlerden her biri marifetin zuhurunu taleb eder. Bu ümmet içerisinde, veraset yoluyla bütün peygamberlerin velâyetleri zuhur etmiştir. Bu sebeple bu hadiste "İbrahim aleyhisselâm'ın kalbi üzere" denmiştir; bir başka hadiste"Musâ aleyhisselâm'ın kalbi üzere" denmiştir. Değişik hadislerde başka isimler de sayılmıştır. Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhissalâtu vesselâm, velâyet-i külliye dâiresinin sahibi olması haysiyetiyle Velâyet-i Külliye sahibidir. Çünkü, bu Küllî Nübüvvetin bâtını Küllî Velâyet-i Mutlakadır. Bu ümmet içerisinde, peygamberlerden herbirinin velâyetinin bir mazharı olunca, bu ümmette büyük peygamberlerden herbirinin kalbi üzere olan kimseler bulunacaktır."

Münâvî ebdâl diye tesmiye edilişlerine: "Çünkü onlar kötü huylarını tebdil ettiler, nefislerini buna razı ettiler, böylece güzel ahlak amellerinin zîneti oldu" şeklinde bir yorum getirir.
Münâvî, otuz rakamıyla ilgili olarak şu açıklamayı yapar: "Ehl-i Hakikatın sözlerinin zahirine göre "otuz, onların muhtelif mertebeleridir."

el-Arif el-Mürsî der ki: "Melekût âleminde dolaştım. Ebu Medyen'i, arşın tavanında muallak gördüm. Kızıl tenli, mâvi gözlü birisiydi. Kendisine: "İlimlerin ve makamın nedir?" dedim. "Yetmiş bir ilim biliyorum. Makamım da halifelerin dördüncüsü, yedi ebdâlin başıdır" dedi. "Ya Şazelî'nin durumu?"dedim. "O bir denizdir, onu ihata etmek mümkün değildir!" dedi."
el-Arif el-Mürsî der ki: "Üstadım Şazelî'nin önünde oturuyordum. Yanına bir cemaat girdi. Bana: "Bunlar ebdâldır" dedi. Ben de basîretimle baktım. Onları ebdâl olarak görmedim ve hayrette kaldım. Şeyhim dedi ki: "Kim günahlarını hasenâta tebdil ederse, o kimse bedeldir."


إِلَّا مَن تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلًا صَالِحًا فَأُوْلَئِكَ يُبَدِّلُ اللَّهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا
Resim---İllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât (hasenâtin), ve kânallâhu gafûran rahîmâ (rahîmen).: Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunup davranan başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir- tebdil eder. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.(Furkân 25/70)

Böylece anladım ki ebdâllığın ilk mertebesi günahların sevaba tebdilidir."

İbnu Asakir'in tahricine göre, İbnu'l-Müsennâ, Ahmed İbnu Hanbel'e: “Bişru'l-Hafi İbni'l-Haris hakkında sorunca: Ahmed İbnu Hanbel "Yedi Ebdâl'in dördüncüsüdür"diye cevap vermiştir.

Münâvî, İbnu Arabî'nin Hilyetu'l-Ebdâl kitabından şunu kaydeder: "Bir arkadaşımız anlattı ki; "Bir gece ben o günkü virdimi tamamlamış olarak seccâdemde oturuyordum. Başım dizlerimin arasında Allah'ı zikrediyordum. Derken bir şahsın altımdaki seccademi çekip, ona bedel bir hasır yaydığını hissettim. "Bunun üzerinde namaz kıl" dedi. Halbuki odamın kapısı üzerime örtülü idi. Bu durum bana bir korku verdi. Ama adam: "Allah'a dost olan korku hissetmez" dedi ve arkadan ilâve etti: "Her hâlinde Allah'tan kork!" Sonra içimden bir ses geldi ve: "Ey Efendim! Ebdâllar ne ile ebdâl oluyorlar?" diye sordum. "Dört şeyle, dedi ki, bunları Ebu Talib, el-Kut'da zikretmiştir:
Samt (konuşmamak), Uzlet, Açlık, Geceleyin uyumamak."
Adam sonra çekilip gitti. Odama nasıl girdi, nasıl çıktı bilemiyorum. Çünkü kapım kapalıydı."


el-Arif İbnu Arabî der ki: "Bu ebdâllardan biridir, ismi, Muaz İbnu Eşres'dir. Mezkur olan dört şey de bu yüce yolun temelleri ve esaslarıdır. Kimin bu yolda ayağı ve sebatı yoksa, o kimse Allah'ın yolundan sapmış demektir." İbnu Arabî devamla der ki: "Bir ebdâl, bir yeri terketti mi, yerine oraya ruhanî bir hakikati koyar. Bu velinin göç ettiği bu yer ahalisinin ervahı onun etrafında toplanır. Bu yerdeki insanlardan birinde, bu şahsa karşı şiddetli bir şevk ve arzu zuhur etse, o şahsın yerine, bedel kıldığı bu ruhanî hakikat cesed giyer ve onlarla konuşur. Onlar da kendilerine gaib olduğu halde buna konuşurlar. Bu hal, bazan ebdâldan olmayan kimse hakkında da cereyan eder. Ancak bu ikisi arasında fark vardır: Ebdâl olan gitmiştir ve yerine başkasını bıraktığını bilir. Ebdâl olmayan ise, onu bıraksa da bunu bilmez. Çünkü bu dört şeye onun hakkında hükmedilemez."

Bazı rivâyetlerde ebdâlların evsafıyla muttasıf olmanın yolu çok namaz, çok oruçtan ziyade, ahlâkî kemÂLden geçtiği belirtilir.
Hakimu't-Tirmizî, Ebu'd-Derda'dan kaydettiği bir rivâyette şunu ziyade etmiştir:"Onlar insanları ne çok namaz kılarak, ne çok oruç tutarak, ne de çok tesbih çekerek geçmiş değillerdir. Fakat onları öne geçiren husus güzel ahlak, vera ve takvada sıdk, halis niyet, iç temizliği gibi ahlakî düsturlardır. (Bunlara uyanlar) Hizbullahtır. Hizbullah olanlar kurtuluşa erecek olanlardır)"

لَا تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ يُوَادُّونَ مَنْ حَادَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَوْ كَانُوا آبَاءهُمْ أَوْ أَبْنَاءهُمْ أَوْ إِخْوَانَهُمْ أَوْ عَشِيرَتَهُمْ أُوْلَئِكَ كَتَبَ فِي قُلُوبِهِمُ الْإِيمَانَ وَأَيَّدَهُم بِرُوحٍ مِّنْهُ وَيُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ أُوْلَئِكَ حِزْبُ اللَّهِ أَلَا إِنَّ حِزْبَ اللَّهِ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Resim---Lâ tecidu kavmen yu’minûne billâhi ve’l- yevmil âhiri yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîratehum, ulâike ketebe fî kulûbihimu’l- îmâne ve eyyedehum bi rûhin minhu, ve yudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâ’-l enhâru hâlidîne fîhâ, radıyallâhu anhum ve radû anhu, ulâike hizbullâh (hizbullâhi), e lâ inne hizballâhi humu’l- muflihûn (muflihûne).: Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orada süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah'ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir.” (Mücâdile 58/22).

İşte bunlara EbdâL kaddesallahu sırruhu denmiştir..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

GÖK YÜZÜnde YÜZen BULut!
->gÖZ YAŞInLa AGLa ->BENi!
-> YÜReğimi ->SÜZen BULut!
BAĞsız BAĞLa >bAGLa ->BENi!..


ZEVK 5632

İÇ>İÇe -> İÇ!.. cÂNda ->cÂNÂN!. >Devr-ÂN-ın dİŞ AĞRIsıyız!
Seyr-ÂN-ın -> SıRR-ı SıFıRrı!.. ->SÎNe-SADRın -> BAĞRI-sıyız!
“dOKsÂN dOKUz DELİ” mİZi ->“ALLAH!” sÖZüyle ->“YÜZ”lerİZ!
->cEVR-i cihÂN ->çARK-ı çİLE!.. ->"Ç İ L E Ç A Ğ In ÇAĞRIsı"yız!..


18.10.13.. 18:06
istNbl.. ayAZağa.. içmdkçlgnçck…

BAĞRı: bağır, göğsü..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim Kâtib ARZ-ı HÂLim..

bENdeki >BENim İÇin >ÇALL!
->HÂL >İÇİnde -> Nİce HÂLL!
->SÖZü SÖYLemek ->kOLAY da
->ANLA!.ması ->BiNBiR maSALL!.




ZEVK 6947

-> “DivÂNÂ ÂŞıK” giBi de -> dOLaşır!.ım -> GuRbette!
İĞNEnin UCUnda AŞKım..->ÇEKiLmez ÇİLLe >bİN DeRtte!
“BİZ BİR-İZ” DE!.mesi ->kOLAYy!.
->İnsÂN ->EŞy ->bir de ->OLAYy!.

->zamÂN İÇİnde ->cÂN<->cÂNÂN.. YÂRimi SEVdim ELbette!.

07.08.15 119:36
brsbrs.tktktrstKkmdyNEsszvdISsızımmm..


bU ÇiLLe ->BİZim ÇİLEmİZ
->cÂN<->cÂNÂN İLe BİLEmİZ
ÇEKen<->ÇEKtiren -> ÇEKiLen
->“ET-TıRNak” gibi ->“İLE”mİZ!.


Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimGÖÇ YOLu..

GÖZ AYNası SıRRın SİLmek
ÇİLLE ÇEKmeden >boŞ LaFtır!
İmkÂNLa İmtihÂN >BİLmek
YAŞAnmazsa ->LaF-ı GüzaFtır!.

“ELLi YıL ÖNcesi” ->giBi
AÇLık-TOKLuk Nefret-SEVgi
AYNı NOKta ->TEPE-DİBi
->ARAKESit ->SıRR SEVgiLi..

ZEVK 7253

Bir GÖÇmen KIZın GÜLdürdüm ->İÇİMde ÇiÇekLer AÇtı!
->BUrcu BUrcu GÜLüşLeri... ->KOKUsun GÖKLere SAÇtı!
YARım Nefes.. YOKLuk-ÇOKluk!
YARım LOKma.. ->AÇLık-TOKLuk!

EŞKürke!. DEdi ->GÖZLeri.. ->KİRPİKLeri ->ALtın TÂÇtı!.


27.11.15 14:16
brsbrsm..inegöLişhanıönü..


LaF-ı GüzaF: f. Boş, bîhude. Lüzumsuz söz.

Resim

Cumâ Namazı dönüşü İnegöL İşhanından alacaklarım aldım ve acelece “Nalbantoğlu Câmisine” ikindiyi hedefledim.. otobüs durakları kaldırımı tıklım tıklım dolu aşk olsun geçebilene.. derken caddeye açık tavuk dönercisinin 7-8 yaşlarındaki bir kıza: “yallah!. yallah!.” dediğini duydum eliyle de kovduğunu gördüm.. menekşe gözlü kız, sırıtarak işâret parmağını gösterdi.. kızıl suratlı şişkoca adam parmak kadar bir parça döneri uzattı.. kız hemence aldı ve “ümmîii!” diye bağırınca, anladım ki göçmen Araplardan.. ve Annesine Arapça elindeki lokmayı gösterip “bunu sen ye ben yine isteyeceğim!.” Dedi.. arkasından söylenen “Lâ!. Lâ!.”lara aldırmadı bile.. ama önüne atladığım için kucaklaştık sanki.. otobüs bekliyorlardı kenar mahallelere belli ki.. beynim karıncalandı.. pantolunumun yan ceplerinde akrepler dolaşmakta hissettim.. yıllar öncesi Adana öğrencilik günlerimi yaşadım ve dönerciye: “Acele iki ekmek arası yap, bol olsun!.” dedim.. kızcağız anlamadı.. “bekle!.” dedim. İki eline dönerleri alınca candan yürekten gülerek annesine: “İŞte bunlar BİZim!.” dedi.. Çilenin kararttığı hafif terli yüzünde gülümsemeyle duâ etti seslice annesi “..berâkALLAH!.” la bitirdi.. “Uhti eyne memleket?” soruma otobüse binerken döndü de: “Haleb!.. Orada çoktu!.. Burada yok!. din-can kardeşim!.” dedi..

Benden habersiz SÎNemin acı SUyunu sızdıran gözlerim, belediye otobüsünün yan camlarından el sallayan menekşe gözlü göçmen kıza takılı kaldı.. varlık içindeki şükrümden-şikâyetimden utanarak ardı sıra…

ResimnOt:
yıllar öncesi Adana öğrencilik günlerim mi?. Elli yıl öncesiydi.. Adana erkek Lisesini, "Leyl-i MeççÂNe-Gece parasız yatılı” kazanmıştım.. lise başıydı daha.. okulda yemek çıkardı 3 öğün.. ama Pazar günü herkes şehre giderdi.. ben de ilk kez indim Kuru Köprüye.. dolaştım durdum ve çok acıktım.. dumanı göklere çıkan tükrük köftecisine yanaştım.. cebimde tam 100 kuruşum var.. “amca köfte şalgam” derken o: “ula kör müsün yazmışık ALLaHına gurban 150 kuruş” dedi..
gönlüme sordum, şalgamsız köfte, köftesiz şalgama “hayır!.” dedi..
cesaretimi toplayıp: “amca sen bana köfteyi az koy şalgam da olsun 100 kuruş olur mu?” dedim.
O sert suratlı adam birden melekleşti ve: “Ula oğlum adam gibi disen ya talebeyim!. diye.. size yarı fiyat, hepsi 75 guruş yavvv!.” dedi.. ve ben, hâlâ o kadar lezzetli bir köfte yemedim şalgam içmedim hayatımda!. meğer ki, numaraymış son sözü..
Mardinli Köfteci Ökkeş Emmiyle candost olmuştuk sonrasında yıllarca..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

EYy!. ÇÂREsizLer ÇÂREsi
CÂNda CÂNÂNın ->YÂResi
KEŞİş dAĞda GarîBin VARr
SEVDÂnın ->SEVGi YÂResi!.

“SÖZ”ü ->KâBE.. “SES”i ->KâBE
“MEKKE <-> MEDİNE”si ->KâBE
->ihvÂNim ->K â B E K ı t M Î Ri
->SubhÂN-ın ->SÎNE-si ->KâBE!.

..celle celâlihu…

Resim celle celâluhu


->AÇıLdıkça ->A Ş K KitÂBı
“ALLAHu!. ALLAH!.” OKUnur!.
->HAKk’ın ->HALKına HitÂBı
“gAYBî GÜLLer”i ->kOKUnur!.

GÖNLüm ->Şe’EN NEŞ’esÎnde
RıZÂM ->RaHMÂN NEF’esÎNde
->y GÜL VARdır ->Yâ kOKUsu
“BİZ BİR-İZ!.” BÜLBÜL SesÎNde!..


ZEVK 6680

->“İsmÂiL GÖZÜ”n -> ZeMZeMi.. -> HâceR’in -> ÇİLe ÇiÇeği!
YOKLuk-ÇOKLuğun>“TEK”Liği.. “OLsun!. OLmasın!.”>gERÇeği!
“Lebbeyk ALLaHümme Lebbeyke!. >Lebbeyke Lâ Şerîke Leke->
Lebbeyk!.”>MoSMoRum-KaPKaRam>“vUSLât VÂVım”ın>YÜReği!..


17.02.15 14:36
brsbrs..tktktrstkkmdvsltkrkşmmda.
.


ResimLebbeyk!.


HÂL İÇİnde HÂLde
HÂL-i HAZIR HaCCı’nda
CEM’ÂN TEVHİD TELbiyeSi
HAKk NEFesi.. HALKın SESi..


ALLaHümme Lebbeyk!.
Lebbeyke Lâ Şerîke Leke Lebbeyk!.
İnnel- HaMde ven- Nimete Leke vel- Mülk -> Lâ Şerîke Lek!.


ALLaHümme Lebbeyk!.
Lebbeyke Lâ Şerîke Leke Lebbeyk!.
İnnel- HaMde ven- Nimete Leke vel- Mülk -> Lâ Şerîke Lek!.


ALLAHım Emret! Dâvetine uyarak Sana geldim!
Emret!. ENin eşin ve ortağın yoktur emret!.
Mülk ve Ni’met SENindir. Hamd SANAdır.. Şerikin yoktur!.”



Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme, Âline-EHLine-ASHabına ve ÜMMetine es SeLÂM OLsun!..

37. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : Gavsu'l-Azam Abdülkadîr Geylânî (kaddasallahu sırrehu)'nun salâvâtı (2)

Resim

TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ behcetil kemâli Resim Ve tâcil celâli ve behâil cemâli Resim Ve Şemsil visâli Resim Ve ubukil vucûdi Resim Ve hayâti küllü mevcûdin Resim İzzi celâli saltanâtike Resim Ve celâli izzi memleketike Resim Ve meliki sun'i kudretike Resim Ve tirâzi safvetissafveti min ehli safvetike Resim Ve hulâsatil hâssâti min ehli kurbike sirrullahil a'zami Resim Ve Habibullahil ekremi Resim Ve Halilullahil mükerremi Resim Seyyidunâ ve Mevlânâ Muhammedun sallallahu Tealâ aleyhi ve sellem.

MÂNÂSI: Güzel ALLAH'ım! Kemâl behçeti (kemâlâtın yüz akı, cem' in hak oluş sevinci, hayrın şe'en şirinliği), celâl tacı (celâl tecellîsinin câmi' tacı), cemâl behâsı (cemâl tecellîsinin övünç ve bilelik kaynağı), visâl şemsi (ulaşımın kavuşum güneşi), el vücûdun ubuki (VAR (celle celâlehu)'nun, mevcûdu var kıldığı müştak merkez, gerçek vücûdun varlık kokusunu neşredip duran Muhammedî mevcûd) ve küllü mevcûdların hayat kaynağı (iyelik iksiri), Subhanî saltanatıyın celâl izzeti (değeri, kıymeti, şerefi, hürmeti), Mâsivâ (ALLAH'tan başkası) Memleketiyin celâl izzeti (celâl tecellîyin tek tecellî odağı), sonsuz kudretini sergileyip icrâ' eyleyişine ilk sahib olan (Muhammedî Melik), Senin saffet (en hâlis, en hayırlı, en saf ve en iyi) ehlinden saflarıyın saflık (mâsivâdan arınmış, duru, saf, sırf, hak ve hayr üzere oluş) tırazı (arınmışlıkda en akdesi, aşk nakışı); EL AZÎM ALLAH (celle celâlehu) sırrında Sana yakın ehliyin (olanlardan) seçkinleriyin hülâsâsı (özünün özü, zuhûrat zübdesi), ALLAH (celle celâlehu)'nun Kerîm Habibi (Sır Sevgilisi, Habbe Habibi), ALLAH (celle celâlehu)'nun Mükerrem Hâlili (ikrâma, hürmete, ta'zime ermiş ve saygı değer dosdu) Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)'e salât-ü-selâm eyle! (teslimiyet ve istikamet ulaşım arzumuza izin, inâyet ve hidâyet eyle! Şefâatını şifâmız et!)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

dÖRT NALa KOŞup DURsunLar
BİTme BİLmez “İŞ”i OLanLar!.
->SIRAT’a ÇADIR >KURsunLar
->“BİZ BİR-İZ” BİLişi OLanLar!.


ZEVK 6572


NE DüzENbÂz NE HiLebÂZ.. >NE DE KURnÂzım ÂLEMde
NE SiMSÂRım NE TüCcÂrım.. ANcak SıRR SAZım ÂLEMde
bENi AHhmak SANma SAKın!. “cÂNda cÂNÂNa KARÎB”im
NAZLı YÂRim İŞim GÜCüm.. ->NÂZ’a ->NiYÂzım ÂLEMde!.


07.01.15 19:26
brsbrs..tktrstkkmdçlçlnortsndaypylnzzlktkmnn..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimDOstDOğruYÜRü!.

SıRR-ı SıFıR YÂR SARığın
SAR YÜRü ÇiLLe ÇÖLüne!.
ÇiLLe ÇÖLün CÂN ÇARığın
GİY YÜRü ->ÇiLLe ÇÖLüne!.

İhvÂNim ->AKLın GüvENme
HAKk-ın HALkı Haksız SANma
TEKe TEK>YÜRü ->HAk YOLda
“YÂRin YOLU”ndan ->USANma!.


ZEVK 7776

ERENLer HAk SÖZÜn DİNLe!. ->HÂL İÇİnde HALL-OLur HÂL
HABiBuLLAH’a HiZMet EYyLe!. ->HiZMet İLe ->DESt-i KemÂL
MeLÂnetten ->MeLÂMete
MeLÂMetten ->SeLÂMete
EL ->ELe ->EL ->YEDuLLAH-a ->HiMMet İLe ->SEYR-i CemÂL!.


O9.08.16 11:19
voiciistnbL..dervişalimahllkaragümrük..



ReSûLuLLAH GÜLün kOKUr
DUYup ->UYup->HİTÂBInı!.
CÂNÂN YAZar>CÂNım OKUr
“YALNIZLIK”-ın ->KİTÂBInı!.


Resim

YÂRin YOLU: Sırat-ı Mustakîmm..
HiMMet: Kalbin bütün kuvveti ile Cenâb-ı Hakk'a ve sâir mukaddesata yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret. Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi. Tabiî şevk ve meyil ve heves. Lütuf, yardım.
DESt-i KemÂL: HAKk’a ERginlik ELde EDiş..
MeLÂnet: (La'n. dan) Lânete sebeb olan. Lânete müstehak iş. Yol ayrımı ve insanın tercih menzili esfelin durağı.

MeLÂnetten ->MeLÂMete
MeLÂMetten ->SeLÂMete.:

GÜbreden >GÜL.. Gülden >GÜL kOKUsu.. BOktan >Bostan.. Bostanda >HAYy Gıdası..


YEDuLLAH.: ALLAH’ın ELi..:

إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَى نَفْسِهِ وَمَنْ أَوْفَى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللَّهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا
Resim---“İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh (yubâyiûnallâhe), YEDULLÂHi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih (nefsihî), ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ (azîmen) : Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. ALLAH'ın ELİ onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.”
(Fetih 48/10)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim AYy DeDemm..

EğiL KuL İhvÂNim EğiL
O ÂLeM Bu ÂLeM DEğiL
>NAKLine ERişmek İÇin
>AKIL AYNAn SıRRını SiL!.


AKLen-NAKLen HUuu!. celle celâlihu..

ZEVK 5813

DENGE – DÜZEN ÇABA-larım!. -> devrÂN DEviriyor bENi!.
->çARK-ı çİLE ->ELde VAR-ım!. ->çevLÂN ÇEviriyor bENi!.
sON NEfes ÇALıp-OYNAyım! kONkAV-koNVEks-DÜZ AYNAyım!
NÂSİYEmden TUT-AN TEK-EL!.. -> ELLere -> VERiyor -> bENi!.


15.01.14. 23.14
brsbrs..İçmdkayışğMmda..


kONkAV: İç bükey çukur AYNa.
konveks: Dış bükey tümsek AYNa..
DÜZ AYNa: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem gÖZüyle bakılan kînât..


كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ
Resim---"Kellâ le in lem yentehi le nesfean bin nâsıyeti.: Hayır, eğer o gerçekten vazgeçmezse, mutlaka Biz, onu perçeminden (alnından) yakalarız (sürükleriz).”
(Alak 96/15)

نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ
Resim---"Nâsiyetin kâzibetin hâtıetin.: Yalancı günahkâr alın perçemi.”
(Alak 96/15)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim İkİ yÜzÜm.. NÂRım-NÛRum..


İLİM ->İRADe ->İDRAK-La
-->MuhaMMedî İŞTİRAK-La
Her ÂN>HAKkta>HAKKtan>HAKka
->İSLÂM ->YAŞAmaktır->HAKk-La!.

ZEVK 8147

->RAZiYyeten <-> MERZİYyeten ->“ReSÛLuLLAH SÜNNeti”nde
MuHTÂC-MaHCÛB OLmak YOKtur >“EL MeNNÂN’ın MİNNeti”nde
RABB’ın Kur'ÂN SÖZÜn DUY!.mak
KUL TERCiHi ->“RESÛL’e UY!.”mak
HİZBu’ş- ŞEYtÂN ->KEFERE-sin.. ->“HİZBuLLAH’ın CENNeti”nde!.


15.05.17 19:25
brsbrsm.. tktktrstkkmdhyydstt..hakanârifcnmmm..



TAHKiK TEVHiD TÂRİFi OL!
-->MuhaMMedî MÂRİFi OL!
Zevk-i ZÂRİF KUL İhvÂNim
---->MuhaMMedî ÂRİFi OL!.

KÜFFÂRısın ->GüBRe >NEFSin
CENNet GÜLü KOKsun NEFeSin
“ÖZünde ->RABBısı” ->HAYydır
->KÜLLî ŞEYy’in ve->HERKESin!.


Resim

El MeNNâN:
Resim

MiNNet: İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. * Birisine iyilik etmek. * Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak.

CeNNet: ALLAH’a celle celâlihu inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve İslâmiyyet'e ihlâs ve sadâkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-ül Kur'ân olarak mücâhidâne bir sûrette hizmetkâr olan mücâhidlerin, cihâd-ı diniyye erlerinin âhirette fazl-i İlâhi ile gidip ebediyyen içinde kalacakları mekân ve mesken.

SüNNet: Kanun, yol, âdet. Sîret-i hasene. Ist: Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sözü, emri, hal ve takriri. Müslümanların ittibâında ve dinlemesinde maddî ve manevî pek çok fazilet bulunan, tatbikinde mühim sevablar, terkinde mühim zararlar bulunan İslâmî emirler. Sünnet'e Farz-ı Nebevî de denir..

KüFFâr: Rençber.. Çiftçi..


ResimResim

->RAZiYyeten<->MERZİYyeten.:


يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
Resim---“Yâ eyyetuhân nefsul mutmainnetu: Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis,”
(Fecr 89/27)

ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim---“İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeten: Razı olmuş ve kendisinden razı olunmuş bir halde Rabbine dön.”
(Fecr 89/28)

فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
Resim---“Fedhulî fî ibâdî: Gir kullarımın içine!”
(Fecr 89/29)

وَادْخُلِي جَنَّتِي
Resim---“Vedhulî cennetî: Ve cennetime gir!”
(Fecr 89/30)

ResimResimResim


HİZBu’ş- ŞEYtÂN ->KEFERE-sin..
-->“HİZBuLLAH’ın CENNeti”nde!.:


CENNe: AFÂKtaki ->CÂNda ->CÂNÂN ->CEM’ ÖRTüsü..
KEFERE: ENFÜSdeki/ÖZündeki ->RuBuBiYYet-RüSûLuYyet KEVNiYyet ÖRTüsü..

ResimResim

Arapça’da “ ج -ن- ن /“Ce-Ne-Ne” kökünden türemiş birçok kelime vardır. Bunlar Cenin, Cennet, Cin, Mecnun gibi kelimelerdir. Bu kelimelerde ortak payda olarak ortaya çıkan anlam diğer ifâdeyle odak kelime “örtmek”tir.
“Ce-Ne-Ne” kökü sözlüklerde “ /ﺳﱰ Setr”, yani örtmek, gizlemek gibi anlamlara gelmektedir. “ ج - ن- ن /Ce-Ne-Ne” kökü “ ﺳﱰ /Se-Te-Ra” kökünün semantik/anlam bilimi alanına girmektedir.(Gezgin, 2002).
“Ce-Ne-Ne” kökündeki “ÖRTü” anlamında “güzel-iyi şeyleri ÖRTmek” vardır..
Dolayısıyla “ ﺳﱰ /Setr(örtmek)” kelimesi burada “odak kelime” dir. “ /ﺳﱰ setr/örtmek, “odak kelime” olduğuna göre, “Ce-Ne-Ne” kökünden, üreyenk kelimelerin anlam tanımları şöyledir:
1-) CeNNet:
a-) İçindeki ağaçların sıklığı ve dallarının birbirine girmesi, yaprakların çok olmasından dolayı toprağı yeşilliklerle ÖRTÜLÜ olan bahçe,
b-) Dünyada iken insanlardan gizlenerek ÖRTÜLÜ olan, âhirette mü’minlerin gireceği yer.
2-) CeNiN: Ana rahminde ÖRTÜLÜ, gözlerden gizlenmiş çocuk
2-) CiNN: Bütün duyu organlarına karşı ÖRTÜLÜ varlık
3-) eCeNNe: Ölüyü kefenle ÖRTMEK.
4-) CeNaN: Her şeyi karanlığıyla ÖRTEN gece.
5-) CüNNe:
a-) Kadınların başlarına ÖRTTÜKLERİ örtü.
b-) Düşmânâ karşı kişiyi koruyan ve ÖRTEN kalkan..
c-) Aklı yitmek, delirmek, mecnun olmak..

Resim

“Ke-Fe-Re” kökü de, sözlüklerde bir şeyi örtmek bürümek anlamındadır.
Ancak, “Ke-Fe-Re” kökündeki “ÖRTü” anlamında “çirkin-kötü şeyleri ÖRTmek” vardır..
Kâfir: ASLında-ÖZünde “HAKka İmÂN” ediş melekesi olduğu hâlde, KULLUK İmtihÂNı gereği, Nefsinin/Ham AKLının Dünyaya olan Hevâ ve Hevesiyle, “HAKka İMÂN ve HAYr AmeL EDiş Özelleğini” örten kişidir..
Küffâr: Karanlık gece. Büyük deniz, nehir, vâdi. Çiftçi..
Kâfur: Bir bitki. Cennette bir pınar..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SİNE TÛRUn SÛRu->BİZ-İZ
RESÛLün ->REFREF-BURağı
ENÂ ALLAH->NÛRu->BİZ-İZ
BİZ BİR-İZ->NAHNU DURağı!.

ZEVK 8273

ŞEY-t-ÂN’ım MüsLümÂN OLdu->Hizbu’ş- ŞEY-t-ÂN’ı NİDerİM!
“DÂRü’s- SELÂM DiYÂRI”-ndan ->HERKESe ->SeLÂM İDerİM!
“HUZURda HASBî ->HABiBî HİZMETi-->HİZBULLAH!.” DerİM!
->CihÂNı ->CeheNNeM YÂRin!. ->CeNNeti ->CÂNÂN CÂNEVİ
->MuHaMMedî HAKk ÂŞIK-ım ->SÂHİBim-->HATEMi’n- NEBÎ
->Mİ’RÂCımız --->CEMÂLuLLAH --->ARAF’tan ÇEKer GİderİM!.

celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem…

12.07.17 21:29
brsbrsmm..tktktrstkkmdeOLÂNnn..


KIRATımİZ NALLa GÜLüm!
KITMÎRimİZ YALLa GÜLüm!
“KÛN feyeKÛN KERVÂNI”na
SıRR-ı SIFIR>SALLa GÜLüm!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BiR ÖMüR AKıL YÜRÜttük
SAATLerdeki “Tik!.TAK!.”ta
NE YAZık->ÖMÜR ÇÜRÜttük
HAYyat YOLUnda “Zik!.ZAK!.”ta


SINIRa SIĞmayAN =>DELi
=>FIRÇAdaki =>RENgin ELi
sEN AŞKa BOYa>bEN KALem
=>ZIRR DELi SEVdim SEVELi..


AKLımızda ===>AKAN ZamÂN
BİZe BİZdEN =>BAKAN ZamÂN
ATAŞ DONar=>SU YAKarmIıŞş
GÖKte ŞİMŞEk>ÇAKAN ZamÂN!.


yiNE AKŞaM VAKti İhvÂNim
yiNE=>GaM VAKti İhvÂNim
ŞARABA VURr
İŞREtinn KURr
İŞte =>TaM VAKti İhvÂNim..


ZEVK 8758

KORku =>ELEStin TOHumu.. UMUt =>MAŞERin MEYVEsi
==>“İKİSİ-nin ARAsı”nda.. =>OYNANAN OYUN da NEsi
HİBu’ş- ŞEYtÂN-La HİZBuLLAH
=>ÂDEM’in OĞLu=>ABDuLLAH
KULLukta CÂNLarın CENgi.. =>İŞte =>PAZARLık PERDEsi!.


10.03.18 03:14
brsbrsm..tktktkkmddtkLkkk..


=>AŞK OKUnu ATAN BELLi
AŞKta DOĞaN BAtAN BELLi
=>KÜLLî ŞEYye KADîR OLÂN
OYNAYAN=>OYNATAN BELLi!.


=>bEN>SEVDÂLarın ŞÂHını
AŞKın Kevser TASın SEVdim

ÂDEMin =>“TÖVBE AH!.ı”-nı
HAVVa’nın ELMA-sın SEVdim!.



Resim SaLVaDoR DaLi

HaYaTı.:
Salvador Dali 11 Mayıs 1904’de Figueras’ın (İspanya’nın Kuzeyinde Pirienelere yakın bir kasaba) bir köyünde doğdu. 6 yaşındayken menenjitten ölen erkek kardeşinden 3 sene sonra dünyaya gelmişti. 1973 de şöyle yazacaktı:
“Doğar doğmaz tapınılan bir ölünün ayak izlerinden yürümeye başladım. Beni severken hâlâ onu seviyorlardı aslında. Belki de benden çok onu.. Babamın sevgisinin bu sınırları yaşamımın ilk günlerinde itibaren çok büyük bir yara oldu benim için..”
Ona koydukları isim; ölmüş kardeşinin ismiyle aynıydı: “Salvador.”

Ressam bu kardeşine ikiz kadar benziyordu. Anne babasının yatak odasında Velazquez’in “Çarmıhta İsâ” resmiyle birlikte asılı olan kardeşinin resminin yaşayan bir aynasıydı. Böylece Salvador Dali bir küçük despota dönüştü. Ailesinin dikkatini çekmek için yaptığı histeri krizleri, teatral hareketler alışılagelmiş şeylerdi. Uzun süre, onu fetheden kızkardeşi Ana Maria’nın doğumu bile onu düzeltmeye yetmedi. Aksine zaman geçtikçe farklılığını ifade etme isteği daha dayanılmaz hale geliyordu.
"Hasta çocuk" onun 10 yaşında yaptığı ilk self-portresinin ismiydi. Bir süre sonra ilk resim kursuna başladı. Öğretmeni Juan Núñez iyi bir ressamdı; ondan karakalem çalışmayı öğrendi. Daha sonra Catalan (İspanyanın Kuzey doğusunda yaşayan Catalanca adında farklı bir dil konuşan insanlara verilen isim) empresyonist ve realistlerini tanıdı. Daha sonra Kübizm ve Juan Gris‘i keşfetti.
20’li yılların başında Madrid San Fernando Akademisine başladı. Ancak anarşist hareketleri nedeniyle okuldan atıldı ve bir süre Girona’da tutuklu kaldı. (1923) Daha sonra tekrar okula kabul edilse bile 1926’da tamamen atıldı. Bunu takip eden yıl Paris’te Picasso’yla tanıştı. 10 yıl sonra Londra’da Stefan Zweig onu, Sigmund Freud’a tanıttı. 1923’te Madrid’de Luis Bunuel ve Garcia Lorca ile tanıştı.
Dali böylece değişti. Görünümüyle de. Başlangıçta ki uzun saçları; ağzından hiç düşmeyen piposu daha sonra kısacık biryantinli saçlı spor kıyafetli asık suratlı birine dönüştü. Günlük yaşamı; entelektüel bir söylemin ve lüks bir yaşamın çevresinde dönüyordu. Bunuel’le “Bir Endülüs Köpeği” filmini sahneye konmasına yardımcı oldu. Ama Bunuel’i dinsizlikle suçlayarak ikinci bir filmden uzak durdu. Buna karşın Garcia Lorca’yla çok yakın bir arkadaşlığı oldu. 1925-36 yılları arasında uyumlu bir dostlukları oldu. Kadınlar pek ilgisini çekmiyordu. Onlar sadece erotik fantezileri için gerekliydiler.

Dali’nin fikrini değiştiren olay 1926’da “Gala”yla tanışmasıyla gerçekleşti. Gala; bir Rus avukatın kızı ve sürrealist şair Paul Eduard’ın eşiydi. Onu ilk defa Cadaquez’de Akdeniz’in Catalan kıyısında Hotel Miramar’ın karşı terasında gördüğünde eşiyle beraberdi. Ertesi gün saat 11’de plajda buluşmak üzere sözleştiler. Dali bu olayı tamamen sembolik bir biçimde hazırlamaya karar verdi.
Soyundu. Elbiselerini, göğüs uçlarını, kıllarını, göbek deliğini ve esmerleşen tenini gösterecek şekilde kesti, katladı. Boynuna inci bir kolye, kulağına bir kırmızı bir sardunya taktı. Traş olurken yaralanmasından esinlenerek kendi kanını süründü. Bunu balık kuyruğu, keçi gübresi ve yağla karıştırdı. Ama pencereden Gala’yı, özellikle de çıplak bronzlaşmış sırtını görünce, bu ölümcül ritüele son vererek üzerindeki partallığı ve bu vebâlı tutkuyu soyunmaya karar verdi. Birkaç ay sonra tamamen âşık olarak birlikte yaşamaya başlayacaklardı. Ve o andan itibâren Gala; Dali için bir âşık, bir arkadaş, esin perisi ve model (ilk defa profilden Gran Mastrubador’da gözükür), danışman ve herşeyin ilersinde varlığının yöneticisi olacaktır. Port Lligat’de, hayatlarının evlerini kurdular.
İlk önce İspanya İç Savaşı’ndan daha sonra Dünya Savaşından kaçmak için tüm dünyayı gezdiler. Dali şöyle açıklar düşüncesini:

“Her zaman anarşist ve aynı zamanda da monarşisttim. Her zaman burjuvaziye karşıydım ve hâlâ da öyleyim. Gerçek kültürel devrim, monarşist prensiplerin restoresiyle mümkündür.”

Ama 1934’te beş yıllık aktif bir işbirliğinden sonra artık eski sürrealist arkadaşlarından ayrılmış ve küçük burjuvaya dönüşmekle suçlanır olmuştu. Çünkü politikadan kaçıyordu:
“Beni ne marksizm bir parça bile ilgilendirmiyordu. Politika bir kansere benziyordu.”
Newyork’a yerleşti, ama arada sırada geri dönüyordu. Örneğin faşistler arkadaşı Garcia Lorca’yı öldürdükten ya da Nazilerin istilasından sonra. Mamafi, Kuzey Amerikalılar tarafından aranılan, sevilen, iyi ücret ödenen biriydi..

1966’da, Newyork modern sanatlar müzesinde ona bir retrospektif adadılar. Beuborg’daki bir diğer sergi için 1979’a kadar beklemesi gerekti. 3 sene sonra 1982’de Gala öldü. O zamandan sonra nerdeyse resim yapmayı bıraktı. Dali, Gala’nın mezarının olduğu Pubol’e yerleşti ve son eserlerini verdi.
Bütün akımları tanıyıp; olası bütün etkilerden geçtikten, tüm çılgınlığıyla o devasa eseri ‘Babil Kulesi’ni oluşturduktan sonra; Salvador Dali sanatı boyunca uzayıp giden bir ipi farketti. Bu ip görünmez bir şekilde daha Breton’la bile değilken gerçekleştirdiği ilk sürrealist eseriyle, gerçek anlamdaki sürrealist eserlerini birbirine bağlıyordu..

Freud’un içten ve ve fanatik olarak tanımladığı, Dali’nin gözleri; hep büyüleyici bir dünyayı keşfediyordu. Dali hiçbir zaman taptığı esin perisi Gala’dan ayrılmadı, ve kendine duyduğu ihtiyaçtan daha fazla bir ihtiyaçla ona bağlıydı..

Pubol Şatosundaki yangından kurtulduktan sonra; 23 Şubat 1989’da Figueras hastanesinde, 84 yaşında öldü. Cesedi ilaçlandı; ve Figueras’daki müzesine hakim olan dev kubbenin altına gömüldü…


Resim nOt-1: Ve hâlâ bir daha, bu SEVgiden yoksun Dünyaya;
ne DALİ GELdi ne de GALA!..


Resim DALİ ve GALA..



Resim nOt-2: Ve "BabiL KuLesi".. YIKıLan KULELer gibi..

Resim



Resim nOt-3: Ve BAŞARInın ARDındaki SEVgi SIRRI =>GALA!.

Resim


Resim sOn nOt: SEVgi =>nE kAdAr da bEnzErmiŞş =>AŞKk giBi..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SIRR-ı SIFIR SERüSERi-yim
=>MuhaMMedÎ AŞK ERi-yim
GEÇmiş-GELecek=>Şu ÂNda
=>EBEDim =>EZELBERi-yim!.


KUL İhvÂNim =>AŞKı YAŞA
HAKk AŞKın YAZ DAğa TAŞa
YÂRım NEFES ASLın =>fASLı
AŞK>ALLAH-tır>BAŞtan BAŞa!.

celle celâlihu..

ELESt>Şu ÂN=>AKLın KANma
=>ÂLEM=>MAHŞER MÂSİVAsı
ELe=>AVUCa=>SIĞAR SANma
AKar =>CEMMÜ’L- CEM’ CİVAsı!.


ZEVK 9040

=>AHMAKLar ANLAmaz =>BİZi!. =>YEDi TELLi SAZ =>HARAMdır!
HARAM=HÖRMEt’i BİLmezLer =>NAHNU =>NİYAZ-NAZ HARAMdır!
“BELhum e DALLÛN EHLi”-ne
=>BATmışsa CÂHİL CEHLi-ne
=>SAHteKÂR=>YALANCILara =>SÖZ-SOHbet-ZEVk-HAZ HARAMdır!.


14.10.18 12:56.
brsbrsm..tktkterastekkemizzdeezÂNnn..


MîM MELÂMEt YOLUn>YÜRü!
=>BAŞına=>“BEL”nı BÜRü!
SÖK ZİKKEni=>ZİNCİRin KIR!
HAK ÂŞIK=>HAKk’ın ÖZGÜRü!.


Resim

KuL İhvÂNim Şu YERYÜZü
ÂŞIK - AHMAK =>ARAZİsi!.
=>İNİŞİ=>ÇIKIŞı=>DÜZü
>TEKMİL TEVHiD TERAZİsi!.


Resim


SER.: f. Baş. Tepe. Uç. Nihayet. Zirve. Gaye. * Baş, başkan, reis.
SERüSERi.: f. Ötede beride gezen, başı boş. İşi gücü olmayıp boşta dolaşan, haylaz, derbeder, avare. Bu Âleme BAŞını SIRat SIRtına SERen MuhaMMedî HAKk ÂŞIKLar..
MÂSİVA.: O’ndan/ALLAH celle celâlihu’dan gAYRısı. (Allah'tan) KÜLLî ŞEYy hakkında kullanılan tâbirdir. Dünya ile alâkalı şeyler..
CİVA.: Gümüş renginde bir madendir. Normal sıcaklıkta sıvı/akıcı toz halinde bulun TEK metaldir. Simgesi “Hg”, özgül ağırlığı 13,59'dur. Kaynama noktası 357°, donma noktası -39°, atom numarası 80, atom ağırlığı da 200,61'dir..


ResimELESt>Şu ÂN=>AKLın KANma
=>ÂLEM=>MAHŞER MÂSİVAsı.:


ELESt.: Cenâb-ı HAKk TeÂLÂ, NEFsLeri yarattığında: "Ben Rabbiniz değil miyim?” diye sorduğunda, Nefslerin/Ruhların: "Bilâkis, evet Rabbimizsin" diye cevap vermeleri "ÂN"ına "ELest MecLisi" veya "BEZm-i ELest" tâbir edilir..

وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِن بَنِي آدَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَلَسْتَ بِرَبِّكُمْ قَالُواْ بَلَى شَهِدْنَا أَن تَقُولُواْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ
Resim---"Ve iz ehaze rabbüke mim beni ademe min zuhurihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm ala enfüsihim elestü bi rabbiküm kalu belâ şehîdna en tekulu yevmel kiyameti inna künna an haza ğafilin : Kıyâmet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şâhid tuttu ve dedi ki: Ben sizin RABBiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhid olduk, dediler.(A’raf 7/172)

Resim“BELhum e DALLÛN EHLi”-ne
=>BATmışsa CÂHİL CEHLi-ne.:


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Dünya bir leştir. Onu elde etmek isteyenler de köpeklerdir.” buyurdu.
(Aclûnî, Keşfü’l- Hâfâ, I, 409.)

صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ
Resim---“Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn (yerciûne).: SAĞIRdırlar, DİLsizdirler, KÖRdürler. Bundan dolayı dönmezler.” (Bakara 2/18)

وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِّنَ الْجِنِّ وَالإِنسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لاَّ يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لاَّ يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لاَّ يَسْمَعُونَ بِهَا أُوْلَئِكَ كَالأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ أُوْلَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ
Resim--- “Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîran minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi BELHUM eDALLUn ulâike humul gâfilûn(gâfilûne):Ve andolsun ki; cehennemi, insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık (yarattık). Onların kalbleri vardır, onunla fıkıh (idrak) etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler. ONLAR HAYVANLAR GİBİDİR. HATTA DAHA ÇOK DALÂLETTE-dirler-Sapıktırlar.. İşte onlar, onlar gâfillerdir.” (A’râf 7/179)

وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِّنَ الْجِنِّ وَالإِنسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لاَّ يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لاَّ يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لاَّ يَسْمَعُونَ بِهَا أُوْلَئِكَ كَالأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ أُوْلَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ
Resim--- “Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîran mine’l- cinni ve’l- insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike ke’l- en’âmi BELHUM eDALLUn ulâike humu’l- gâfilûn (gâfilûne):Ve andolsun ki; cehennemi, insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık (yarattık). Onların kalbleri vardır, onunla fıkıh (idrak) etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler. ONLAR HAYVANLAR GİBİDİR. HATTA DAHA ÇOK DALÂLETTE-dirler-Sapıktırlar.. İşte onlar, onlar gâfillerdir.” (A’râf 7/179)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


BEDEN-NEFiS-KALB-RÛH SIRRım
=>SEYRÂNda=>SIRR-ı SIFIRRım
MERKEZ de RABBIMa =>AKREB-a
MUHİT-te=>ALLAH’ıma=>FIRRım!.

Resim

AŞKsızLar=>YETİMdir SIRRda
SEVgisiz =>ÖKSÜZdür BURRda
=>“İKİ ANNE”si=>EMZİRENLer
KUR'ÂN ve RASÛLün =>NÛRRda!.

Resim
AYy GÜLüm!.
HAYy GÜLüm!.



KEŞiŞ DAĞın YELi GÖNLüm
HAKk ERENLer ELi GÖNLüm
DÜŞermiydi=>DELi GÖNLüm
SEN DÜŞürdün AŞKa GÜLüm!.


Resim

YÂRım LOKma =>AÇLıkLa-TOKk
AŞKtan Boş Laf EDENLer=>ÇOKk
=>Bu ÂLEMde=>KİMSELer YOKk
GÜLüm =>SENden bAŞKa GÜLüm!.


Resim

=>KİMin VAR=>YÂRi CÂNında
ŞİMdi =>Şu ÂN==>ŞE’ÂNı-nda
BİZ=>BİR-İZ=>VAKTin ÂNı-nda
=>MuhaMMEdî MEŞKe=>GÜLüm!.


Resim

BiR=>“ISsIZ ADA”=>BULSAydık
CÂN-CÂNÂN =>CEM’de OLSAydık
=>EL-ÂLEM’den =>KURTULSAydık
KEŞKe=>GÜLüm! KEŞKe=>GÜLüm!.


Resim

=>KUL İHVÂNim=>CEM’de CÂNsın
=>BÂTIN CÂN =>ZÂHİR CÂNÂNsın
=>EZEL<->EBED=>SEN SULTÂNsın
=>“GÖNLÜMdeki KÖŞK”e=>GÜLüm!


29.04.19 14:49.
brsbrsm..tktkttrstkkmdeşuÂNnn..


Resim

HAKk’ın HAMMALı İHVÂNim
=>ALLAH’ın MALı>İHVÂNim
SEVgi SIRRı =>AŞKı ANLA!.t
=>AŞKIn MaSALı=>İHVÂNim!.


Resim

BİZ TUZuz-BiBER-ŞEKERiz
=->LİMONî SÖZLer EKERiz
TEKe TEKk TErAS TEKKemde
BİZ=>HASBUNALLAH ÇEKeriz!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..



Resim RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’den;
MüBÂRek, MUHteşem, MUAZzam ve MUStafa Bir İSTİÂZe DUÂSı.:

HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- VEKÎL
HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- KEFÎL
HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- NASÎR
HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- MEVLÂ!.
GUFRÂNeke RABBeNÂ!.
Ve İLEykE’L- MASîR!.
Ve HUVe ALâ KÜLLî ŞEYy’in KADÎR!.


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman: "HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- VEKÎL: ALLAH bize yeter O ne güzel VEKÎLdir" Zikr-i CemîLine devam ediniz!." buyurmuştur.
(Ebû Dâvud, Vitr, 25; Tirmizî Kıyâme, 8; İbn Hanbel, Müsned, I/336)



Resim


RABB celle celâlihu’ya RÜCU’ ediniz.:

ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim---"İRCİÎ ilâ RABBiki râdıyeten mardıyyeh (mardıyyeten).: dön Rabbine, sen O'ndan O senden hoşnut olarak!"(Fecr 89/28)


وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---“Ve lekad halakne’l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve NaHNu AKREBu ileyhi min HABLİ’L- VERÎDi.: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şahdamarından daha yakınız.”(Kaf 50/16)


ALLAHu zü’L- CeLÂL’e FİRAR ediniz, FIRRLAyınız!.:

فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Resim---"Fe FİRRû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun).: (Ey Rasûlüm, de ki: ) O halde hemen ALLAH’a kaçın, (küfrü bırakıb hemen imana gelin). Gerçekten ben, size, ALLAH tarafından (azab ile) korkutan açık bir peygamberim."(Zâriyât 51/50)



Resim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...



Resim


bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!.


Resim




ALLAH celle celâlihu.:
Resim

Er RABB celle celâlihu.:
Resim
El VekîL celle celâlihu.:
Resim
El KefîL celle celâlihu.:
Resim

En Nasîr celle celâlihu.: Resim

El MevLâ celle celâlihu.:
Resim

El Gaffâr celle celâlihu.:
Resim

El Gâfir celle celâlihu.:
Resim

El Gâfur celle celâlihu.:

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

İLÂHî NİZÂM’dır==>DÜZeN,
İNSÂN mı==>ÜZüLen-ÜZeN,
DENGe->ÖZün MUVÂZENEsi,
>SEBBEHA SIRRI’nda yÜZeN!.

BEYTü’r-RÂBB GÖNüLden->BAKkmak,
=>GÖZ BAKıp=->GÖNüLden GÖRmek!.
=>GÖRdüğünden=>HAKk’a=->AKkmak,
===>ÖMRÜNü==>HAKk İLe==->ÖRmek!.


ZEVK 9936

==>İLİM==>İRADe==>İDRAKLa==>İŞTİRAKta====->KÂİNÂt’ı,
NAKiL=>ARŞ’a AKıL YOLu ====>KAHHÂR ALLAH SALTANÂt’ı,
ZERRE<->KÜRRE =>KÛN feyeKÛN=>SUBHÂNî SIRRın SANÂt’ı,
=>ŞE’ÂNULLAH ŞÂHh ESERi===>ATA-YURDun TÜRKMEN AT’ı!.


26.04.2021..04:27
brsbrsm...tktktrstkkmizdeseyrÂN14ramazÂNn....


KÖŞe<->BUCAKk ARAR BULur,
AŞKk->FIRTINa=>TUTAR BENi!.
KURDa<->KUŞa>SORAR BULur,
YAVAŞş YAVAŞş=>YUTAR BENi!.
==>DİYÂR DİYÂR=>ATAR BENi!.
KUL İHVÂNİ’m ==>SATAR BENi!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..
kaddesallahu sırrahum..


Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...


ResimResimResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: SIRR ZEVKLERİm..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

İHVÂNİm BAk! GÖR OLANı,
SONuçLar=>SEBEB’in TANı,
“EZEL EDEBi”==*>OLAN’ın,
=>“KORUYAN”ı>YARADANı!.

AŞk DENiLen BiR HECEdir,
->ÇEKENLer BİLir NİCEdir,
İBRAHîM ELİnde==>BIÇak,
=>ÂŞIKk==>İSMÂİLî-cedir!.


ZEVK 9938

HAM AKLın BİLmesi GERek.. Bu ÂLEMde=>HeR ŞEYy OYUN,
İĞNEnin UCUnda=>“OL!”uş.. Hemen OLuR=>KÛN feyeKÛN,
İŞte==->İSLÂMîyyeti BİLiş,
HAKk’a TESLİMîyyette OLuş,
ZİKiR==>FİKiR==>ŞÜKüR İÇin.. UÇURUM BAŞI’nda=>SüKÛN!.


02.05.2021..02:05
brsbrsm...tktktrstkkmizdekaranlıkk20ramazÂNn..


>AKLen BİLmek,
NAKLen BULmak,
=>NAHNU SIRRı,
HAKk'La OLMak!.


YÜReğimde->YÂR YALAsı,
ÇİLLe ÇÖLümün>LEYLAsı,
MUTMÂİNse->ÂŞık KALBi,
HAY BÂDEsi-KEVSER TASı!.

HABîBuLLAH==>HASLARHASı,
YÂD BAĞIn YOLan GÖNüLLer!.
=>Lâ HUVe İLLe’L- MEVLÂ!.sı,
HAKk AŞkLa DOLan GÖNüLLer!.
İHVÂNİ’m==->AŞKk SEFERTASı!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..
kaddesallahu sırrahum..


Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...


ResimResimResim
Resim
Cevapla

“►Kul ihvâni ZEVKleri◄” sayfasına dön