KULİHVANİ VIII DEFTER

Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

DOST…

Şu âlem cemâat, İnsan= Cem’ Evi
Cihanın cenneti Cânân= Can Evi
Sardı dört âlemim aşkın alevi
Ahımla Ruhumu arıtıyor Dost…

*

Cevr-i Cihan, Çark-ı Çile nedeni
Çekene çekilmez işler edeni
Bir derde düşürdü sevgilim beni
Ak saçlarım gibi eritiyor Dost…

*

Sevdâ Sırrı ayna gözün camında
Görmez bir işaret olgun-hamında
Divane gönlümü Aşk hamamında
Yuyuyor – yıkıyor – durutuyor Dost…

*

Bir haber beklerim Yâr’in sesinden
Çatlayacak kalbim endişesinden
Gâhi gam-kederi gâh neşesinden
Çilelerle ömrüm çürütüyor Dost…

*

Sevilen-Sevene “Sır” yaratıyor
Tevhid Tarağıyla aşk taratıyor
Sîne sahrasında “Tûr” aratıyor
Çile çöllerinde yürütüyor Dost…

*

Yâ Muhammed! Meded buldur pîrini
Yıkasın yürekten benlik kirini
Yâr takmış boynuma Aşk Zincirini
İhvâni sefile sürütüyor Dost…


06.10.1995 16:32 dr..


Gâh : Gâhî. (Gehî) Arasıra, zaman zaman.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1145

Yıllar yılı hapsedip sînemde sakladığım
Korku kalelerimin umut penceresinde
Küllenmiş korlarımın ahını adadığım
Bir haber bir selâmın yok mu sevdâ sesine…


22.10.1995 15:25
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1146

Anlatsam da anlamazlar, aşkımın ahını eller
Görmediler – bilemezler, sevdâ sabahını eller
Buz yerde – Bulut semâda, “Yâ Huu!” de yürü İhvâni!
Bin Ali’den biri sanır, Ehl-i Beyt Şahı’nı eller…


23.09.1995 09:06
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1147

Sanki dondu kafa tasım, bir rahmet bulsa erise
Damla damla Dost’a davet, gönül çölüme yürüse
Çilelerim çiçek açsa, yeşilde Yâr’i yaşasam
Yedilerin cünbüşünde ömrümü bahar yürüse…


23.09.1995 13:03
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

BU GÜN…

Hasretim diz boyu mor ala dağlar
Yüzüm şen-şâdüman özüm kan ağlar
Yâr’den ne bir selâm ne bir haber var
Biçâre kalmışım şaşmışım Bu gün…

*

Gönlüm bulut bulut sevdâ ağıyor
Çile memesinden hasret sağıyor
Rıza Bazarına rahmet yağıyor
Elâ gözlerimden taşmışım Bu gün…

*

Yetiş Pîr Geylanî, Şeyhim Arabî
Yıkıldım gurbette oldum harabî
El aman Ehl-i Beyt, Şah-ı Tûrabî
Bilmeden haddimi aşmışım Bu gün…

*

Subhân selsebili sevdâ saçarken
Arı yüreğinde çiçek açarken
Umut ufkun uçtan uca uçarken
Tevhid tuzağına düşmüşüm Bu gün…

*

İhvâni’yem Yâr’in adın anarım
Tatlı canım acılara banarım
Yanar dağlar gibi gizli yanarım
Kendi ateşimde pişmişim Bu gün…


23.10.1995 08:55

Arabî : Meşrebî Pîrim Muhiddin-i Arabî ve de Melâmi Pîrim Muhammed Nuru’l- Arabî.

Harabî : Benliği harab olmuş. Viran. Issız. Yıkık. Perişan.

Tûrabî : Benliği toprakla bir olmuş.

Hadd : Hudut. Çizgi. Sınır. * Cürüm. * Salahiyyet. * Şeriatça verilen ceza. * Derece. Son derece. Münteha.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

GÖZLERİM…

Geçti bahar-yazım-kışım
Gurbette garib kalmışım
Donmuş içim donmuş dışım
Ağlamaz oldu gözlerim…

*

Bahtımı rahmet bürüse
Buz dağı kalbim erise
Sel olsa sînem bürüse
Çağlamaz oldu gözlerim…

*

Her yöne bakıp gönlümü
Su gibi akıp gönlümü
Her seher yakıp gönlümü
Dağlamaz oldu gözlerim…

*

Aşka uyanan bir kuyu
Şeker-şerbet keser suyu
Başım belâsı uykuyu
Bağlamaz oldu gözlerim…

*

Gece-gündüz Yâr’in gözler
Adın anar – Özden özler
Kul İhvâni’m sazlar – sözler
Eğlemez oldu gözlerim…


23.10.1995 15:25
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

YÂR EY!..

Gönül Yâr’in Yolun tuttu
Bildiği korku-umuttu
Göz yedi rengi unuttu
Aşkın alından alından…

*

Yâr’in yanı yerim-yurdum
Rüzgâr gibi gezdim durdum
Çiçeğin çilesin sordum
Oğul balından balından…

*

Bir yol ki Dost giden gelmez
Ayrılanlar ağlar gülmez
Bilen demez-diyen bilmez
Aşkın hâlından hâlından…

*

Aşkımı Arşa ekmişim
“Seven-Sevilen” “Tek”mişim
Yâr için neler çekmişim
Ağyâr elinden elinden…

*

Olur! Olmaz! Ölüm! Doğum!
Söz boğazda bin bir boğum
Harab oldu varım-yoğum
Sevdâ selinden selinden…

*

Aşkın kırk çile dokusu
Hıra’da “İkra!” okusu
Yâ Yâr var ya da kokusu
Seher yelinden yelinden…

*

Âşığım ahım anlayın
Sevdâya seven ünleyin
Ömrüm inliyor dinleyin
Sazın telinden telinden…

*

Hisset HAKK’ın nefesini
Duy-Uy! Dinle! Dost sesini
Bezm-i Belâ Bestesini
Derviş dilinden dilinden…

*

Bazar buldum “BİR”in seçtim
Birlik Bâdesini içtim
Sarhoş oldum geldim-geçtim
Yâr’in yolundan yolundan…

*

Tevhid, tebliğ-gelin uyun!
Tevbe edip ҅Zӟ yuyun
Kulak verin sesim duyun
Çile çölünden çölünden…

*

Gör sırrımız seyre serdim
Gelene – geçene verdim
Demet-demet derdim derdim
Gönül gülünden gülünden…

*

Seni Sefil Kul İhvâni
ALLAH Bâki her şey fâni
Yok eder bin bir Cihanı
Geçmez Kulundan kulundan…


29.10.1995 16:51
Cmhryt Byrm..


İkra! : Oku!

Bezm-i Belâ Bestesi : Ruhların, Nefis âlemine çıkmadan önceki meşhur Meclisteki Rübubiyyet Tevhidini Kabul ettikleri sözleri…

وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِن بَنِي آدَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَلَسْتَ بِرَبِّكُمْ قَالُواْ بَلَى شَهِدْنَا أَن تَقُولُواْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ
“Ve iz ehaze rabbüke mim beni ademe min zuhurihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm ala enfüsihim elestü bi rabbiküm kalu bela şehidna en tekulu yevmel kiyameti inna künna an haza ğafilin : Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhit olduk, dediler.” ( A’raf 7/172)

Fâni : Muvakkat, kaybolan, gelip geçici, devamlı olmayan, misâfir. (İnsan hangi bir şeye teveccüh ederse, onunla bağlanır ve onda fâni olur. İ.İ.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

DOST’UN DOSTU
DOST ARKADAŞ!..


Âşık olunur mu HAKK’a mihenksiz
Heplik hayret hâli – Hiçlik âhenksiz
Yedi renge batıp kalmışız renksiz
Âşıkların ahı “Al” da Efendim…

*

“Parmak-Yüzük” gibi “İle” siyim Ben
“Et-Tırnak” sevgili “Bile” siyim Ben
Arının çektiği çilesiyim Ben
Bin bir bahar bahtım “Bal” da Efendim…

*

Sünnetullah, HAKK’ın tavır-tarzıdır
Sevgi sevenlerin gönül farzıdır
Almak – satmak değil.. Hâlin arzıdır
Sefil sîne sazım “çal” da Efendim…

*

Elim-Dilim-Belim= Edeb adabı
“SU” testisi “BUZ”dan kalbimin kabı
HAKK’ta HAKK’tan HAKK’a hayat serabı
Tohumun oyunu “Dal” da Efendim…

*

Şeriat : BUZ Adam, tebliğ duyarsa
Tarikat: SU kılar HAKK’a uyarsa
Mârifet: BUHAR’ı “gayr”ın soyarsa
Hakikat: BULUT’u “Hâl” da Efendim…

*

Sevdâ Sahrasının Selâm Sabahı
Hikmet Sahnesinin Kemâlât Şahı
İbret Aynasında câhil ilâhı
Kimin para kimin “Mal” da Efendim…

*

Buz ResimSu Resim Buhar Resim Bulut Resim “Ayn”ı gözüm var
Yanar Dağlar gibi “Öz”de közüm var
“Bilen demez – diyen bilmez!” sözüm var
“Sır-At”ın dört mıhı “Nal” da Efendim…

*

Kurtulur Kur’ân’a aklını atan
Buz gibi eriyen deryada batan
Nice dedeler var beşikte yatan
Nice bebe gördüm “Sal” da Efendim…

*

Seyrettim bu seher gönül güzelim
“Lâ hüve illâ Hu” ebed-ezelim
Ben Dostun omzuna düşen gazelim
Bin bir desen işli “Şal” da Efendim…

*

Devranında devr eyledim, bir hoşum
Seyrangâhın seyr eyledim serhoşum
Cevlan cennet, cevl eyledim can kuşum
Hayran hayrı gurbet “El”de Efendim…

*

Bir güneş ararım Gönül Buzuma
Kurt yavrusu yoldaş olmuş kuzuma
Tevhid Tepesinden oğlum-kızıma
Yüreğim elimde “Gel!” de Efendim…

*

Sînem dağlar!.. Karlı dağlar Hüseyin
Dinmeyen yaramı bağlar Hüseyin
Patladı gözlerim ağlar Hüseyin
Kerbelâ’m kaybettim “Sel”de Efendim…

*

Dağlardadır ırmak adı Âşıklar
Deryadır “Damla”nın tadı Âşıklar
“kendin bilmek” Dost Muradı Âşıklar
Emri Tevhid, Tevhid “Tel”de Efendim…

*

Muhammed=Muhabbet daimi diri
Ali Şe’en Şahı Velâyet biri
Gavsım Abdülkadir Geylanî Pîri
Tevhid “Subbuh Subbuh! yel”de Efendim…

*

Salyangozlar gibi kabuğundan çık
Benlik İlâhı’nın köşkün-tahtın yık!
Ecel Devesi ol-dizin üstü ık!
“Secdesiz namazın kıl!” da Efendim…

*

Benlik Buz dağların aşar Âşıklar
Heplikten Hiçliğe taşar Âşıklar
Bir anda bin bahar yaşar Âşıklar
Muhabbet her mevsim “Yıl”da Efendim…

*
Gül naz eder, Bülbül niyaz diledir
Seven sevilenle daim biledir
Bilirsin ki vüsul, usul iledir
“RABB’ dan önce kendin bil!” de Efendim…

*
Ben Benim kralım “BEN” Konağında
HAKK’tan başkası yok Aşk Çanağında
“BEN”i de bir “Ben” bil! Yâr Yanağında
Çilemi çilerim “Çil”de Efendim…

*

Sekiz köşe altı yüzlü Zara bak!
Kâbe’miz bilyeye döndürdü Dost HAKK
El-ayaksız böyle başsız yaşamak
Tevhidin türküsü “Dil”de Efendim…

*

Umudum uçurdum hem korkusuzum
Uyuttum uykumu Dost! Hem korkusuzum
Sînem su kaynağı suya susuzum
Çile Çölün gönlü “Nil”de Efendim…

*

Tomur-gonca- gülüm Gülşende gibi
Yâr sanki ikimiz bir tende gibi
Ben sende gibiyim sen bende gibi
Dönmeyene Nokta var “Mil”de Efendim…

*

Kalb erisin gözden âyet süzülsün
Yetmiş iki dilden Hikmet dizilsin
Ruh-u Muhammed’den Kur’ân yazılsın
“Aklı Aynasını sil!” de Efendim…

*

Serildik Sırat’a özler göynüyor
Yürekler eriyor gözler kaynıyor
“Kün! Fe yekun”unda Âlem oynuyor
Sesin duyuyoruz “Zil”de Efendim…

*

AHAD’ın Ahmed’i “M”i pak Dost Dost!
Tevhid=Hava-Ateş-Su-Torak Dost Dost!
Akıl hamd ederse Hükm-ü HAKK Dost Dost!
“Olur!-Olmaz!” olmaz, “OL!” da Efendim…

*

Halk bilemez “Öz”de zehir-zemzemi
HAKK’ın Ehlullahı hâl-i hem-demi
Arzundur zuhurat fazl ü keremi
Boşalıp Dost ile “Dol!” da Efendim…

*


Bencileyin Kıtmir havlar Âşıklar
Ahmakları aşka tavlar Âşıklar
Avdır avcısını avlar Âşıklar
Şahımın Şahbazı kolda Efendim…

*

Zü’l- Celâl’den ikram Cana Cemâl çok
Tevhid= HAKK’tan HAKK’a HAKK yayında ok
HAKK Esmâsın zuhurunda zıtlar yok
HAKK’a kıble Kalbim “Sol”da Efendim…

*

Her yerde olanı aramaz Âşık
Tevhidle ikilik taramaz Âşık
Vüsul hasıl oldu… varamaz Âşık
Yolcuyu yitirdi “Yol”da Efendim…

*

Benden Resim Sana değil, Senden Resim Sanadır
Aşkın bahası yok söz bahanadır
Halk= Akıl, Hak= Tebliğ, Cennet Canadır
“Diri git! Ölmeden Öl!” de Efendim…

*

Yarıldı yüreğim yaram yaladım
Arzı aşka Tevhid ile uladım
Âşıkların göz yaşıyla suladım
Çilem çiçek açtı “Çöl”de Efendim…

*

Sözüm hoş gör! Gözüm, beğler ağası
Açıldı kapanmaz gönül gagası
Erenler Ülkesin ala kargası
Deme : “Ne geziyor gölde?” Efendim…

*

Uyarınca, aşkı duyan bir kuyu
Şeker-şerbet keser bin kuyu suyu
Varını vermektir Ehl-i Beyt huyu
Bize de haber sal- bul! da Efendim…

*

“Bok Evi – Hak Evi” dört parmak ara
Tevhid= Terazidir, tartılmak dara
Sözünde dört dörtlük “Öz”de maskara
Gözü benim gibi “Çul”da Efendim…

*

Hâklen bilen, ma’zur gelip-geçecek
Aklen bilen, ektiğini biçecek
Naklen bilen, Haklen HAKK’ı içecek
Cümlesi CEM’ olmuş “KUL”da Efendim…

*

HAKK gurbette garib hâlim hoşuyor
Rüzgâr deli derya dalga coşuyor
Leş peşinde nice kuşlar koşuyor
Bülbül Âşık, gönlü “Gül”de Efendim…

*

Âşığım diyenler Yârini ansın
Tatlı canın çile nârına bansın
Vah odun kalanlar derdine yansın
Ateşin derdi yok “Kül”de Efendim…

*

Akıldır RABB’ına aşk muhatabı
“Semiğna-Ateğna!” HAKK’ın Hitabı
Sendeki Kâinât Kur’ân Kitabı
Sözün özü gizli “Tül”de Efendim…

*

Hüd⒠dan habersiz gâfil İhvâni
Hüdâ Âşıklara kefil İhvâni
Hâlsiz söz söyleme Sefil İhvâni
“Yazık Âşıklara Zül!” de Efendim…


31.10.1995 13:10
DSİ..


Mihenk : (Mihek) Altının ayarını anlamaya mahsus bir taş. Ölçü. İyiyi kötüyü ayıran, ayar âleti. * Mc: Bir insanın kıymetini, ahlâkını anlamaya yarayan vasıta.

Âhenk : f. Seslerin arasındaki uygunluk. Düzgün tarz ve gidiş.

Ayn : (C.: A'yan-A'yun-Uyûn) Göz. * Pınar, kaynak. Çeşme. * Tıpkısı, tâ kendisi. * Zât. * Eşyanın hakikatı. * Kavmin şereflisi. * Diz. * Altın. * Nazar değme. * Casus. * Her şeyin en iyisi. * Muayene etmek.

Lâ hüve illâ Hu : O’ndan başka O yoktur.

Subbuhun Kuddûsun : "Allah (C.C.) subbûhtur, kuddûstür. Zâtına ve sıfatına fena, noksan ve kusur yanaşamaz. Her zaman ve her dilde, her mahluk onu tesbih ve takdis eder." gibi mânâları ifade eder.

Vüsul : Ulaşma, erişme, varma, yetişme.

Ehlullah : Allah'a itaat edip, O'nun sevgisi ile O'na yaklaşmış olan Veli. Allah'ın sevgisine mazhar olan Evliya.

Zuhurat : Meydana çıkmak. * Ansızın meydana gelmek. * Baş göstermek. Görünmek. * Hulul. * Galip olmak. * Âlîkadr.

Tebliğ : Ulaştırmak. Götürmek. * Bildirmek. * Eriştirmek.

Ma’zur : Özürlü. Özrü olan.

Hoşuyor : Hoş ediyor.

Muhatab : Söyleyeni dinleyen. Kendisine hitab edilen. * Gr: İkinci şahıs.

Gâfil : Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah'ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan. (Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere,Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber. (Niyazi-i Mısrî)

Züll : Hakir olma, alçalma. Zillette oluş. Horluk.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

BAKIN!..

Şakşakçısı olmuş Nefsi şenliğin
Kavgasına girmiş Benlik-Senliğin
Kalbin kıblesine koymuş Benliğin
“Âşığım!” diyormuş aşkına bakın!..

*

Bağrını döğüyor döşüne yazık
Darı anbarında düşüne yazık
Zincirin geviyor dişine yazık
Anadan azgına taşkına bakın!..

*

“Zât”tan “sıfat” “Esmâ”sının cem’ isi
İki ata binmiş aşk acemisi
Lafla yürür mü hiç Peynir Gemisi
Öter dilli düdük coşkuna bakın!..

*

HAKK’ın halifesi Mevlâ Mir’atı
Hayr ü Şerr sınırı Subhân Sıratı
Sevdâ yollarının yaşlı kır atı
Yularsız-kuskunu düşküne bakın!..

*

Çöp sepeti sanma Kalbin İhvâni
Aldığın doldurma aklın yok , hani?
Kirlettin-kokuttun cümle Cihanı
Yüzü kızarmıyor pişkine bakın!..


31.10.1995 14:09


Mir’at : Ayine. Ayna. * Meşhur bir cins lâle.

Kuskun : Eşek sırtındaki palanı bedenine bağlayan kolanın kuyruk altı kısmı.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

BULUT BABA…

İnsan-ı Kâmil

Buz Adam : Şeriat İnsanı..
Su Adam: Tarikat İnsanı..
Buhar Adam : Mârifet İnsanı..
Bulut Adam : Hakikat İnsanı..

BUZ’ san eri çarka gel!
Su ol yürü farka gel!
Buharlaşıp terke gel!
Garka kanat aç Bulut…

*

Can evimden gördüğüm
Ne doğum var ne ölüm
Çatladı Çile Çölüm
Rahmetini saç Bulut…

*

Dervişim, Âşığım yok
Salım yok – beşiğim yok
Evim yok eşiğim yok
Gel kapımdan geç Bulut…

*

Erdi HAKK’ın nazarı
Âşık yazdı yazarı
Bura rıza bazarı
Sevdiğini seç Bulut…

*

Bulut-Buhar-Su-buzun
“ASL”ı birdir söz uzun
Susuzun - uykusuzun
“Dua”sını iç Bulut…

*

Gürle gel, Tevhid dil’e
Bin bir damlalar bile
Tevhidden, makas ile
Kefenini biç Bulut…

*

Cennet=Aşk Cihanıdır
Fenâ - Bekâ canıdır
Heplik HAKK’ın şanıdır
Kul İhvâni’m Hiç Bulut…

*

El iken kucak oldu
Soyundu sıcak oldu
İbrahim bıçak oldu
İsmail’im koç Bulut…

*

Buz Adam – Su Adamı
Buhar Adamın gamı
Tevhid olduran hamı
Ne söylersem suç Bulut…

*

Nakşî ol nakışın vur
Göz-gönül bakışın vur
Kalb, kalbe akışın nûr
Sıfır –sonsuz uç Bulut…

*

kadirî kadrin bilip
RABB’a rüku’ eğilip
Su gibi secde gelip
Bencileyin güç Bulut…

*

İhvâni’m izle Pîri
Ölür, kalkarsın diri
Burada buldur “Bir”i
Başım, iki-üç Bulut…


31.10.1995 14:49
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

SİTEM…

Nice geceler var bile ağladık
Aşk olsun Ak Deniz coştuk çağladık
HAKK’a bağsız bağla başı ağladık
Bahasına aşkı aldık sahilde…

*

Sarmaş-dolaş kumlarında yürüdük
Zıtların zevk ettik Sırrın sürüdük
Yedi sesi yedi tele bürüdük
Çile cünbüşümüz çaldık sahilde…

*

Sevdâ sürüsüne çoban kim firar
Lâ İlâhe=inkâr, İllallah= ikrâr
Düşmüşüm peşine işim ah ü zâr
“Bezm-i Belâ!”sına daldık sahilde…

*

“Ak Deniz dilinden bilmem!” demişsin
Dost! “gayrı sahile gelmem!” demişsin
Ben hayâ perdemi delmem demişsin
Kevgire çevirdi!.. kaldık sahilde…

*

Zikir-Fikir-Şükür-Sabr’a sarıldık
Kul İhvâni Kıtmir, sanma darıldık
“Huu!..” çekti kumrular.. düştük yarıldık
Damlamız Deryaya saldık sahilde…


31.10.1995 15:26


Kevgir : Makarna vs süzgeci.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1148

Ekecik dağında bir sarı çiğdem
Hasan Dağın yaylaları pek yüce
Bu gurbet… Bu hasret.. Bilmem ki nidem?
Denizi bir damla… dağları cüce…


01.11.1995 09:03
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1149

Sâlih Babasının sırrı, Koç Dölü
Bilindi mi kim imiş diriyle - ölü
Derbentli Hasan Baba, kalaycı Yahya
Âşıkların kalbi Kerbelâ Çölü…


01.11.1995 09:10
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

EY ŞEMS (ks)!..

Uçan kuşla - açan çiçek
Düşen yaprak-ağlayan göz
Sende senden sana gerçek
Ehl-i hâlin hâlidir söz…

*

Sen söyleme sus gönlüm
Can gözü olanlar ağlar
Doğumla-ölüm düğünüm
Sûret sîretimi bağlar…

*

Aşk ü cezbe meczubuyuz
Aşktır Mezheb ü Dinimiz
Şehr-i Şam’ın Şems’usuyuz
“Bir”ini buldu binimiz…

*

Aşkın kokusun süründük
Can verdik gönül bağladık
“Ayn”ıyız “Gayr”ı göründük
Damlada coştuk çağladık…

*

Hızır ile Musa gibisi
Leylâ’da Mecnun sevgisi
Göz yaşlarımız kavuşsun
Tükensin hasret türküsü

*

Dönüşsüz davetin duyduk
Yerde bir kaç kan lekesi
Son nârân:”ALLAH!...” mış uyduk
Bu ses “Ben”de “Sen”in sesi…

*

Duman renkli bir sarık sar
Başına bulutlar ağsın
Ne huzur kalsın ne karar
Yüreğine esrâr yağsın…

*

Mâşuğun aşk kemerinden
Âşığın tevhid Tasması
Külhan külahı serinden
Çıkmaz… İhvâni yosması…


07.11.1995 10:15

Hazreti Şems (ks) :

1244 : Ekiminde Konya’ya geldi
1246 : Martında ilk ayrılışı Şam’a gidişi
1247 : Konya’ya dönüşü
1247 : İkinci ayrılışı Şam’a gidişi
1247 : İkinci dönüşü Sultan Veled’le
1247 : Kimya hatunla evlenmesi.
1247 : Aralık ayı şehâdeti. 7 kişiydiler…

Ehl-i hâl : Hâl Ehli olanar.

Sîret : Bir kimsenin içi, hâli, hareketi, ahlâkı. * İnsanın tutmuş olduğu mânevi yol.

Cezbe : Tas: Meczubiyet, istiğrak. Allah'ı hatırlayıp Allah sevgisi ile kendinden geçer bir hale gelme.

Meczub : Başkasının te'siri ile hareket hâlinde olan. Cezbedilmiş. Aklı gitmiş olan. Aşk-ı İlahî ile kendinden geçmiş. * Deli. Divane. Mecnun

Mezheb : Yol. Gidilen yol. Tutulan çığır. * Dinin esaslarında ve esas temel mes'elelerde bir olmakla beraber, teferruatta bazı muhtelif mes'eleler olması sebebiyle birbirinden az farklı müctehidlerin yolları. Müctehidlerden, kendilerine tâbi olunanların seçtikleri meslekleri. Füruatta Hanefi ve Şâfii; ve Akaidde Mâturidi ve Eş'ari gibi.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ÖZ ve ZÂR…

Öz tatlıdır zârı acı
Özle –zâr Tevhidde hacı
Zârın özdeki mi’racı
Kün! Fe yekun.. Kün! Fe yekun..

*

Âşık Benlik bağın yolan
Aşk ile boşalan-dolan
Olmuş-Olacakla-Olan
Kaf ile Nun.. Kaf ile Nun..

*

Her zerrenin hâli Hayran
Cevlanında seyr-i Seyran
Ezel-ebed dönen Devran
Kimde-Kimden-Kime-Niçun?..

*

Gözüm yaşı mermeri oydu
Kuvvetin kolundan soydu
Ne umut-ne korku koydu
Hakikat hâlinde sükun…

*

Kul İhvâni ko davayı
Derdine derd bil devâyı
Tevhidle yıka hevâyı
Hızır hazır hâlini sun!..


04.11.1995 17:12

Mi’rac : Merdiven, süllem. * Yükselecek yer. * En yüksek makam. * Huzur-u İlâhî. Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimizin, Receb ayının 27. gecesinde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu'cizesi ki; en büyük mu'cizelerinden birisidir.

Hevâ : İstek. Nefsin isteği. Düşkünlük. Gelip geçici olan heves. Nefsin zararlı ve günah olan arzuları.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1150

Elinle tut eteğini, bunca baha bahanedir
RABB’ın Rıza Bazarında benlik nedir? baha nedir?
İlim – İrade – İdrakla – İştirak et aşka Âşık!
Batmayan şems’e şükr eyle, şe’en şanı şahanedir…


06.11.1995 10:45
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1151

Başın-Aşın-Eşin-İşin, bu evler barklar çocuklar
Ne işin var Aşk Dağında? “Hep”lik Bâki - “Hiç”lik fâni
Atsız eğere binmişsin, bu oyunlar.. Bu boncuklar?..
Keklik misin? Doğan mısın? Av mı? Avcı mı İhvâni?..


06.11.1995 11:02
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1152

Yâr’im yitirdim Erenler, Bende-Benden-Bana kayıp!
Yâr bilenler yalvarırım, izin tozunu getirin!
Korkum umutta uyuttum,nasıl yazık - nasıl ayıp!
Takın Tevhid tasmasını!.. Kıtmirliğim geri verin!..


06.11.1995 11:11
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1153

Beden –Nefis – Gönülle – Ruh, mezar başka – makam başka
Aklî bilmez – Naklî bilmez, İnsan düşmeyince aşka
Aşk ü Cezbe – Zühd ü Takva – sıdk ü Huşû Havf ü Recâ
Kesbî – Keşfî ilim şarttır, HAKK’ta - HAKK’tan - HAKK’a meşke…


06.11.1995 11:19
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1154

Aklımı başımdan aldı, bu İlâhi Aşk oyunu
Cihanında Can Cünbüşü, “Ayn”ı nokta başı-sonu
El Kuddûs - Es Subbûh’sun Sen!.. “Ben!” deme daha İhvâni!
“Lâ hüve illâ Hüve” gör! O’nda – O’ndan – O’na – O’nu…


06.11.1995 11:33
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1155

Bırak artık artistliği, sıyır maskara maskeni
Said misin - sahtekâr mı? Halk, hâlince bilsin seni
“Gözlüye gizli yok!” deme görene var… Köre ne var?
Sîretin sırrına erdinse, soyun sûret elbiseni..


06.11.1995 12:19
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1156

Yol nerede yolcu nerde? Buzun buza aşk sözü çok
Nefs içindir nefesleri, dirilikten bir eser yok
Azığa bağlı binitler, nerede mânâ Dervişi?
Havanda SU döğen gafil, hâlsiz Kâle karnımız tok…


06.11.1995 13:54
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1157

Gel! Gel! Hasret Yakub’a gel! Gel! Gel! Yusuf yanaklı Yâr!
Aşkın kemâl kılavuzu… Gel aşk! Gel! Aşk ayaklı Yâr!
Naklî Niyaz, Naz ile gel! Nûr-u Muhammed Kevseri
Rıza Bazarında yittim; bırakmadı aşk, aklı Yâr!..


06.11.1995 14:28
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1158

Bahçelere haber verin, bin bir bahar gül geliyor!
İhramın bürünsün dallar, mah cemâli ak ü pak
Sarhoşluk içinde bir hoş, sahneye bülbül geliyor!
Ayağın başım üstüne: Din dilencine bir infak!..


06.11.1995 15:39
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

ZEVK 1159

Çiçek çiçek Yâr’le diri, dua dolu zevk zenbilim
Yolum yokuş-yüküm yorgun, dönüşsüz davetin duydum
Bulut renkli sarık sardım, “Ben” dediğim “Ben” değilim!
Sevdâ Sahrası Seyyahı: “Lebbeyke yâ lebbeyk!..” uydum…


06.11.1995 15:53
Resim
Cevapla

“Kul İhvâni ŞİİR ve ZEVKleri” sayfasına dön