KURBAN BAYRAMImız Mübârek OLsun..

Mübarek Günlerimizde birbirimizi hatırlayalım.
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: KURBAN BAYRAMImız Mübârek OLsun..

Mesaj gönderen Hakan »

– Cundub b. Sufyan radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Kurban bayramı günü Hz. Peygamber aleyhisselam ile beraber hazır bulundum. Namazı kıldı, namazı bitirip de selam verince, namaz bitmeden önce kesilmiş olan bazı kurban etleri ile karşılaştı. Bunun üzerine: “Kim namazdan önce kurbanını kestiyse onun yerine bir kurban daha kessin. Kim kesmemiş ise besmele ile kessin” buyurdu. (Müslim)

– Berâe radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Dayım Ebu Bürde kurbanını namazdan evvel kesti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.): “Senin bu koyunun yalnız et içindir” buyurdu. Ebu Burde: “Ey Allah’ın Resulü! Bende bir keçi oğlağı var” dedi. Hz. Peygamber: “Onu kurban et. Fakat senden başkasına yaramaz” buyurdu. Sonra da şunları ilâve etti: “Her kim namazdan evvel keserse ancak kendi nefsi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurbanı tamam olmuş ve müslümanların sünnetine uymuş olur.” (Müslim)

– Enes radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber aleyhisselam kurbanın birinci günü: “Her kim namazdan evvel kurbanını kesmiş ise iade etsin” buyurdu. Bunun üzerine birisi kalkıp: “Ey Allah’ın Resulü! Bu, et yeme arzu edilen bir gündür” dedi de komşularının ihtiyacından bahsetti. Bunun üzerine Hz. Peygamber kendisini tasdik eder gibi oldu. O kişi: “Bende bir oğlak vardır ki bence et için kesilen iki koyundan daha iyidir. Onu (kurban olarak) keseyim mi?” diye sordu. Hz. Peygamber da ona müsaade etti. Ben onun aldığı bu müsaadenin başkasına ulaşıp ulaşmadığını bilmiyorum. Hz. Peygamber iki koç kesti. Ardından insanlar küçük bir koyun sürüsüne doğru gidip sürüyü aralarında taksim ettiler yahut parçalara ayırdılar. (Müslim)


– Ukbe b. Âmir’in radiallahu anh haber verdiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.), ona sahabelere vekaleten taksim etmek üzere bir koyun sürüsü vermişti. (Ukbe de bunları taksim ettikten sonra) geriye bir oğlak kalmıştı. Ukbe bunu Hz. Peygamber’e söylediğinde: “Onu da sen (Ravi Kuteybe arkadaşlarına dağıtmak üzere) kurban et” buyurmuştur. (Müslim)

– Enes (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber aleyhisselam aklı karalı alaca ve boynuzlu iki koç kurban etti ve bunları kendi eliyle kesti. Keserken de ayağını onların yanlarına basıp besmele çekti ve tekbir getirdi. (Müslim)

– Rafi’ b. Hadîc radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Ben: Ey Allah’ın Resulü! Yarın düşmanla karşılaşacağız. Halbuki yanımızda bıçak yok! diye sordum. “Hayvanın kendi kendine ölmemesi için acele davran. Kesim bol kan akıtan bir şeyle yapılır ve üzerine Allah’ın adı anılırsa onu ye. Yalnız dişle tırnak müstesna. Bunun sebebini anlatayım: Diş bir kemiktir (kesmez), tırnak ise Habeş halkının bıçağıdır” buyurdu. Rafi’ dedi ki: Biz bol deve ve koyun ganimetine nail olduk. Bu sırada develerden birisi kaçmıştı. Derken mücahitlerden bir kimse onu ok atıp vurdu da bu suretle hayvanı durdurdu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.): “Bu hayvanlar vahşi hayvanlar gibi kaçıyorlar. Bunlardan herhangi biri kaçarsa işte böyle muamele ediniz” buyurdu. (Müslim)

– Hz. Aişe’nin radiallahu anha rivayetinde Abdullah b. Vakıd şöyle anlatır: Hz. Peygamber (a.s.) kurbanların etlerini üç günden sonraya (bırakıp) yemeyi yasaklamıştır. Abdullah b. Ebu Bekr de: Bu hususu Amre’ye andım o da bana Abdullah b. Vakıd doğru söylemiştir. Ben Hz. Aişe’yi şöyle derken duydum: Resulüllah zamanında bedeviden birçok kişi Kurban bayramına yakın Medine’ye doğru yavaş yavaş yürüyüp geldiler. Bunu gören Resulüllah “kurban etlerini üç gün tutabilirsiniz sonra kalanı dağıtınız” buyurdu. Bu yılı takip eden yılda sahabeler “ey Allah’ın Resulü birtakım insanlar kurbanlarından kaplar dolusu erzak ediniyorlar, kurban etlerinden yağ eritip biriktiriyorlar” dediler. Resulüllah: “İyi de bunu bana niçin söylüyorsunuz?” buyurdu. Sahabeler geçen sene kurban etlerinin üç günden sonra yenilmesini yasaklamıştın da ondan soruyoruz dediler. Resulüllah: “Ben o zaman ancak kütleler halinde yavaş yavaş akın edip gelen fakir bedeviden dolayı yasaklamıştım, şimdi kurban etlerinizi yeyiniz, birikiriniz ve tasadduk ediniz” buyurdu. (Müslim)

– Seleme b. Ekva’nın (r.a.) naklettiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim kurban keserse bayramın üçüncü gecesinden sonra evinde kurban etinden bir şey bulunduğu halde sabahlamasın” buyurdu. Ertesi seneye girdiğimiz zaman sahabeler: “Ey Allah’ın Resulü! Kurban etlerini geçen sene yaptığımız gibi mi yapacağız (yani dağıtacak mıyız)?” diye sordular. Hz. Peygamber: “Hayır (bu yıl yiyin, yedirin, azık da edinin) çünkü geçen sene halk arasında geçim zorluğu vardı. Bu sebeple kurban etlerinin halk arasında dağıtılmasını arzu ettim” buyurdu.(Müslim)

– Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatmaktadır:Hz. Peygamber (a.s.): “İslâm’da fera ve atira yoktur” buyurdu.
Ravi İbn Rafi’ kendi rivayetinde: Fera, hayvanın ilk doğurduğu yavrularıdır. (Cahiliyede müşrikler bu ilk yavruları putlarına) kurban ederlerdi, izahını ilâve etmiştir. (Müslim)

– Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kimin kesecek kurbanı varsa, zilhicce ayı (nın hilâli) girince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından hiç bir şey kesmesin.” (Müslim, Edâhî 42. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Dahâyâ 3.)

– İbni Abbâs radıyallahu anhümâ‘dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Başka günlerin hiçbirinde, –zilhiccenin ilk on gününü kastederek– şu günlerde işlenecek amel–i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur.”
– Allah uğrunda yapılacak cihad da mı üstün değildir, Yâ Resûlallah? dediler.
– “(Evet) Allah yolunda yapılacak cihad da. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihâdı başka. (O, bundan üstündür), “ buyurdu. (Buhârî, Îdeyn 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 61; Tirmizî, Savm 52; İbni Mâce, Sıyâm 39.)

– Ebû Katâde radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem‘e arefe günü tutulan orucun fazileti soruldu; o da: “Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefâret olur” buyurdu. (Müslim, Sıyâm 196, 197. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 54; Tirmizî, Savm 48; İbni Mâce, Sıyâm 40.)

– İbni Abbâs radıyallahu anhümâ‘dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem aşûre gününde oruç tuttu ve oruç tutmayı tavsiye etti.” (Buhârî, Savm 69; Müslim, Sıyâm 127, 128.)

– İbni Abbâs radıyallahu anhümâ‘dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Gelecek seneye kadar yaşayacak olursam, muharrem ayının dokuzuncu günü oruç tutarım.” (Müslim, Sıyâm 134. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 41.)

– Âişe radiallahu anha’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. O kurban kıyamet günü boynuzları kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlardan dolayı sıkıntı değil gönlünüz hoş olsun.” (İbn Mâce, Edaha: 3)

– Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) boynuzlu alaca renkli iki koçu kendi eliyle keserek kurban etti. Besmele çekti, tekbir aldı ve keserken ayağını koçların sağ yanı üzerine koydu.” (Buhârî, Edâhî: 7; Müslim, Edâhî: 3)

– Berâ b. Âzib (r.a.)’den merfu olarak rivâyet ettiği hadisinde şöyle diyor: “Topal hayvan, tek gözlü hayvan, hastalığı belli olan hayvan zayıf, ve cılız hayvanlar kurban edilmez.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Edahî: 8)

– Ali b. ebî Tâlib radiallahu anh’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bize kurbanlık hayvan alırken göz ve kulağına dikkat etmemizi, kulağı, burnu kesik, boynuzu kırılmış hayvanlardan kurban kesmemeyi bize emretti.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Dahaya: 8)

– Ukbe b. Âmir radiallahu anh’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kendi keseceği kurbanlık hayvanları ashabı arasında dağıttı geriye bir oğlak kalmıştı ki Ukbe bunu Rasûlullah (s.a.v.)’e hatırlatmıştı. Rasûlullah (s.a.v.) de onu da sen kendin için kurban et buyurdular.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Dahaya: 7)

– Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Hudeybiye’de, Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber deveyi de sığırı da yedi kişi için boğazlayıp kurban etmiştik. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 6; İbn Mâce: Dahaya: 5)

– Adiyy (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sığır; yedi kişi için kurban olur.” Dedim ki: “Şayet karnından yavrusu çıkarsa?” “Onunla beraber yavrusunu da kes” dedi. “Ya topal hayvan ne olacak?” dedim. Dedi ki: “Kurban edileceği yere gidebiliyorsa kurban olur.” Dedim ki: “Ya boynuzu kırık hayvan ne olacak?” “Zararı yok dedi ve biz emrolunduk veya Rasûlullah (s.a.v.), bize emretti ki: Kurban edilecek hayvanların göz ve kulaklarını dikkatle inceleyip alın.” (Ebû Dâvûd, Dehaya: 5; İbn Mâce, Dehaya: 8)

– Umâra b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: A’ta b. Yesâr’dan işittim şöyle diyordu: Ebû Eyyûb el Ensârî’ye sordum; Rasûlullah (s.a.v.)’in zamanında kurbanlar nasıldı diye şöyle cevap verdi: “Kişi kendisi ve çoluk çocuğu için tek bir kurban keserdi de onun etinden kendileri de yer başkalarına da yedirirlerdi. Neticede Müslümanlar birbirleriyle övüneceğiz diye gördüğün gibi birkaç kurban kesmek durumuna geldiler.” (İbn Mâce, Dahaya: 10; Muvatta, Dahaya: 5)

– Cebele b. Suhaym (r.a.)’den rivâyete göre, adamın biri İbn Ömer (r.a.)’e kurban kesmek vâcib midir? diye sordu. O da; Rasûlullah (s.a.v.) ve Müslümanlar kurban kestiler dedi. Adam aynı soruyu tekrar edince aklını kullanıp ne dediğimi, anlamıyor musun? Rasûlullah (s.a.v.), ondan sonrada Müslümanlar kurban kestiler. (İbn Mâce, Dahaya: 2)

– Süleyman b. Büreyde (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç günden fazla kurban etinden yemeyiniz diye size yasaklama getirmiştim kurban kesenlerle kesmeyenler et yemekte denk olsunlar diye… Ama bu andan itibaren kurban kesen sayısı arttığı için dilediğiniz kadar yeyin yedirin ve saklayın.” (Buhârî, Edâhî: 16; Müslim, Edâhî: 5)

– Âbis b. Rebia’ (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Müminlerin anası Âişe (r.anha)’ya: “Rasûlullah (s.a.v.), kurban etlerinin üç günden fazla yemeyi yasaklarmıydı? Diye sordum. Buyurdular ki:“Hayır, fakat insanlardan kurban kesen kimse az olduğu için kesmeyen kimselere yedirmek istediğinden dolayı böyle bir kısıtlama getirmişti. Bugün için biz, hayvanların paçalarını saklayıp on gün sonra yiyoruz.” (Buhârî, Edahî: 16; Müslim, Edahî: 5)

– Ebû Bekre (r.a.)’in babasından rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), hutbe okudu minberden indi iki koç getirtti ve onları kesti.” |Nesâî, Dahaya: 14; İbn Mâce, Dahaya: 1 Sahabe-i kiramdan Hazreti Zeyd b. Erkam (radiyallahü anh)’ın anlattığına göre; “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın ashabı: Ey Allah’ın Rasulü dediler, bayram günü kesilen kurban ne manaya gelmektedir?” Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem): “Bu, babanız İbrahim aleyhisselâm’ın sünnetidir.” buyurdular. Ashab: “Pekiyi, kurban kesmede bize ne gibi bir sevap var ey Allah’ın Resûlü!” dediler. “Kurbanın her bir kılı için bir sevap.” buyurdular. Ashab tekrar: “(Kesilen kurban koyun, kuzu gibi) yünlü ise ey Allah’ın Resûlü (sevabı nasıl olur)?” diye sordular. Aleyhissalâtu vesselam: “Yünün her bir kılı için de bir sevap var!” buyurdular.” (İbn-i Mâce, Sünen; Ahmed b. Hanbel, Müsned; Hâkim, Müstedrek)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KURBAN BAYRAMImız Mübârek OLsun..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimÂRİF..
KADER=>KADERuLLAH HAYy DOSt,
==>gÂH NEŞELi ===>gÂHi ÜZGün!.
KALBim->KÂBETuLLAH HAYy DOSt,
DENGe<->DÜZENdeyse=>DÜZGün!.


ZEVK 9704

ÜMMet-i MuhaMMed=>ŞAŞkın ==>MeDeD Yâ LATîFu’L- HABîR!
=>RABBunâ =>ALLLAH=>Ve Hüve=>aLâ KÜLLî ŞEYy’in KADîR!
DEVRÂN SERHoŞş SEYRÂN BiRHoŞş,
HÂL-i HAZıR =>CEVLÂN-sız=>COŞş,
HAREM ISsIZ!.=>KÂBE BOMBoŞş!.HACCu’L- EKBER IYdu’L-KEBîR!.


30.07.2020 14:44
brsbrsmm..tktrstkkmkrbÂNbyrmmarfesi..


GÜNümüz>ÂRİFe GÜLüm,
NE GERek>tÂRİFe GÜLüm,
HeR CÂN=>
CÂNÂN’ına KURBÂN,
ERince =>mÂRİFe GÜLüm!.


KUL İHVÂNİ’m=>BAKk SEMÂ’ya,
MecNÛN>KURBÂNdır>LEYLÂ’ya,
====->“İBRAHÎM’in BIÇAĞI”nda,
İSMÂİL =>KURBÂN==>MEVLÂ’ya!.
==>DÜŞÜNce==>KARA SEVDÂ’ya!.

ceLLe ceLâLuhu..
aleyhumusselâm..


IYd.:Îd.: Bayram..
IYdu’L-KEBîR..
HACCu’L- EKBER..:


وَأَذَانٌ مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ إِلَى النَّاسِ يَوْمَ الْحَجِّ الأَكْبَرِ أَنَّ اللّهَ بَرِيءٌ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولُهُ فَإِن تُبْتُمْ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُواْ أَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِي اللّهِ وَبَشِّرِ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Resim---“Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilâ’n- nâsi yevme’l- haccı’l- ekberi ennallâhe berîun mine’l -muşrikîne ve resûluhu, fe in tubtum fe huve hayrun lekum, ve in tevelleytum fa'lemû ennekum gayru mu'cizîllâh (mu'cizîllâhi), ve beşşirillezîne keferû bi azâbin elîm (elîmin).: Ve büyük hac (HACC'UL EKBER) günü, ALLAH'tan ve O'nun RESÛLÜnden insanlara bir bildiridir (ilândır). Muhakkak ki; ALLAH ve O'nun RESÛLÜ, müşriklerden berîdir (uzaktır). Bundan sonra eğer tövbe ederseniz, artık o (tövbe etmeniz) sizin için daha hayırlıdır ve eğer yüz çevirirseniz, siz ALLAH'ı aciz bırakamayacağınızı biliniz. Ve kâfir kimseleri elîm bir azâb ile uyar (ikaz et).” (Tevbe 9/3)

Resim---İmam Ali kerremallahu vechehu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e.: “el-haccü’l-ekber hangi gündür?” diye sordum;
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
“Bayramın ilk günüdür.” buyurdu.” buyurmuştur.

(Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ÂN, 10).

Halk arasında ve bazı kaynaklarda Ârefe Günü veyâ Kurban Bayramının birinci gününün cumâya rastladığı dönemde yapılan Hacca, “HACC-ı EKBER” denildiği bilinmektedir..


Resim ÂRİFe..

Yâ RABBENÂ!.
"BEN" Lik "BeLÂ!.." mız, EVveL AhdimİZ,
"BİZ" Lik "MİM" inde "BiLe"Lik BuLsun,
"BİR" Lik "Be" sÎnde TeVHiD NoKTamız OLsun,
“YaKîNî KuRB” ŞaH damARımızdan da YAKın OLsun!..
Tevbe - Rıza - Duâ - ŞeHÂdet BİZ Liğimiz,
ReSûLuLLaH sallallahu aleyhi ve sellem de BULuşsun!.

ALLAH ceLLe ceLâLuhu; cÂNLarımızı ve KuRB-ÂNLarımızı ANLAmak İÇin,
RasûLuLLah saLLaLLâhu aLeyhi ve seLLem'i DUYmayı ve UYmayı BİZ BİR-İZLikte,
İNâyet Etsin, HiDâyet Etsin, SeLâMet Etsin İnşâe ALLAHu Teâlâ!.

ALLAH celle celâluhu'muza HaMD OLsun!.
CÂN KurbÂN-ımız kaBUL ve BeReKetLi OLsun İnşâe ALLAHu TeâLâ!...


Resim

Es SaLâtu ve's- SeLâmu aleyke Yâ RaSûLALLAH sallallahu aleyhi vesellem istecartu..
Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin;
Abdike (MuhaMMedîyyeti) ve
Nebîyyike (MahMudîyyeti) , ve
RasûLike (AhMedîyyeti) ve
Nebîyyi'’l- ÜMMîyyi (HaBîBîyyeti) ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve sahbihi ve üMMetihi...''



MuhaMMedi MuHABBEtle..

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: KURBAN BAYRAMImız Mübârek OLsun..

Mesaj gönderen Hakan »

Dosd Muhammedilerin Kurban Bayramını yürekten kutlarım. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin gönlünde bayram sevincini yaşamak dileğiyle iyi BAYRAMlar...
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KURBAN BAYRAMImız Mübârek OLsun..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Yâ HAYyy celle celâlihu..

KURBÂN==>ARAFAt=->ÂRiFe,
CÂN CEM’i=->SIĞmaz TÂRiFe,
HeR NEFEs=>ÖLüp<>DİRİLen,
=>YAŞA!.yan=>ZEVk-i ZÂRiFe!.


sÖZ’ün==>ÖZde=>BİZ BİR-İZ’i,
=>BİZ=>BİZe ANLAttık=->BİZ’i,
BEdEN-NEfiS-KALb-RûH-SIR’da,
=>ÂLEM->TEKk DAMLA DENİZ’i!.


ZEVK 10.000

TAHKik TEVHid TERCihiyLe====>SUBHÂNALLAH SEVkimiz HAYy,
==>RASûL==>ALLAH ŞEHÂDEti===->ŞE’ÂNuLLAH ŞEVkimiz HAYy,
BEYtü’R-RABB’ın dÖRt YÜZÜyLe>TAHtımız HAYy! FEVkimiz HAYy,
==>Bî-İZNiLLAH=>Lî-VECHiLLAH==>“ON BİN”inci ZEVkimiz HAYy,
==>MUHAMMEDî MELÂMîYyİZ=====->KUL İHVÂNi MEVkimiz HAYy!


19.07.2021.. 07:19
brsbrsm...tktktrstkkmizdekaribÂNârefemizzveBİZzz..


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..


Resim

HAKk’tan HAKk’ta
HAKk İLe=>HAKk!.
HAKk’ın KuL=>SULTÂNı OLmak,
ÇİLLe ÇÖLüm==->SAÇLarım Ak,
=>AKk ALeVde YANdı->SOLmak,
BOŞALmak=>HAKk İLe DOLmak!.
Resim
HeR ZEVkim HATıRA DEFTERim,
=>ÂN’ında==->SEYR-ü-SEFERim,
“ÜZme!.ÜZÜLme CÂN!.” DERim,
=>ÇABALar=>“SEViL!.”mek İÇin,
HALk’ı=->HAKk İÇiN=> SEVERim!.
KIRAt<->KITMiR->HEPin<->HİÇin,
=>İHVÂNİ’m==>HİZMEt NEFERim!.


Resim ÂRİFe..

Yâ RABBENÂ!.
"BEN" Lik "BeLÂ!.." mız, EVveL AhdimİZ,
"BİZ" Lik "MİM" inde "BiLe"Lik BuLsun,
"BİR" Lik "Be" sÎnde TeVHiD NoKTamız OLsun,
“YaKîNî KuRB” ŞaH damARımızdan da YAKın OLsun!..
Tevbe - Rıza - Duâ - ŞeHÂdet BİZ Liğimiz,
ReSûLuLLaH sallallahu aleyhi ve sellem de BULuşsun!.

ALLAH ceLLe ceLâLuhu; cÂNLarımızı ve KuRB-ÂNLarımızı ANLAmak İÇin,
RasûLuLLah saLLaLLâhu aLeyhi ve seLLem'i DUYmayı ve UYmayı BİZ BİR-İZLikte,
İNâyet Etsin, HiDâyet Etsin, SeLâMet Etsin İnşâe ALLAHu Teâlâ!.

ALLAH celle celâluhu'muza HaMD OLsun!.
CÂN KurbÂN-ımız kaBUL ve BeReKetLi OLsun İnşâe ALLAHu TeâLâ!...


Resim

Es SaLâtu ve's- SeLâmu aleyke Yâ RaSûLALLAH sallallahu aleyhi vesellem istecartu..
Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin;
Abdike (MuhaMMedîyyeti) ve
Nebîyyike (MahMudîyyeti) , ve
RasûLike (AhMedîyyeti) ve
Nebîyyi'l- ÜMMîyyi (HaBîBîyyeti) ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve sahbihi ve üMMetihi...''



MuhaMMedi MuHABBEtle..

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KURBAN BAYRAMImız Mübârek OLsun..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: " ............... عن أبي هريرة ؛ قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:
بدأ الإسلام غريبا وسيعود كما بدأ غريبا. فطوبى للغرباء "
İslam garib olarak başladı ve yine başladığı gibi garibliğe dönecektir. Fe TûBâ li’l- GureBâ.: Ne mutlu o gariblere!.” buyurdu.

(Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan; Müslim, 1. Cilt 145. No ; İbni Mâce. 10.3987.No)

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---"Ve lekad halakne’l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu AKREBU ileyhi min HaBLi’L- VeRîDi.: Andolsun, insÂNı BİZ yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. BİZ o’na ŞAHDAMARIndan daha YAKINız/AKRABAyız.”
(Kaf 50/16)

Resim

Teşrik TedbirLeri.: Zilhiccenin dokuzuncu günü, yani Kurban Bayramının arefe günü, sabah namazından başlayarak, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar olan, her farz namazın selâmından sonraki alınan tekbirler. ALLAHu zü’L- CeLÂL’i ortak ve Şirkten beri-uzak kılmak..
TeKBiR.: " ALLAHu EKBER!." demek. ALLAHu zü’L- CeLÂL’i her hususta en yüksek ve en büyük olduğu ifâde etmek..


ARAPÇASI.:


اَللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ لاا اِلهَ اِلاَّ اللّه وَاللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ وَلِلّهِ الْحَمْدُ

Resim TÜRKÇESİ.:

ALLAHu EKBER!. ALLAHu EKBER!. Lâ İLâHe İLLâ ALLAHu vALLAHu EKBER!. ALLAHu EKBER ve LiLLAHi’L-HaMd.:

Resim MÂNÂSI.:

ALLAH herşeyden YÜCEdir! ALLAH herşeyden YÜCEdir! ALLAH’tan başka İLÂH yoktur. O ALLAH herşeyden YÜCEdir, ALLAH herşeyden YÜCEdir! HaMd ALLAH’a Mahsustur!.


ALLAH celle celâlihu.:
Resim
er RABB celle celâlihu.:
Resim
El Latîfü celle celâlihu.:
Resim
El Habîru celle celâlihu.:
Resim
El Kebîrü celle celâlihu.:

Resim
Resim
Cevapla

“Bayram ve Kandil Mesajları” sayfasına dön