HİÇ DÜŞÜNDÜK MÜ... NEDENİ NE ?

İslamiyet'de yaşanan tartışmalara açıklamalar
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: HİÇ DÜŞÜNDÜK MÜ... NEDENİ NE ?

Mesaj gönderen halimkok »

Estağfurullah Değerli Kardeşim… Kusursuzluk Allah’ a (cc.) mahsustur…
Benim de bizim de herkesin de şöyle veya böyle kusurları vardır elbette.

Kendini güvencede hissetme hususuna gelince bu hepimiz için böyledir.
O’ nun VAR ettiği VAR’ lığın EN GÜZEL’ i dahi;
“Nefsim Kudret Elinde tutan Allah’ a yemin ederim ki, yarın bana ne yapacak bilemem”
Buyurmakta…
Bizler O’ nun ümmetiyiz Elhamdülillah… O böyle buyurmakta iken bizler neyimize güvenerek kendimizi
güvende hissedebiliriz ki!

Ayrıca başka bir Hadis-i Şerif’ te
“Hiç kimse amelleriyle Cennet’ e giremez.” Buyurduğunda ashabtan biri
“Sen de mi Ya Resulallah?” Buyurunca Sav Efendimiz;
“Evet ben de… Rabbim Fazlı ve Rahmetine nail eylemese ben de giremem”

Buyurmakta…

Bizim tek güvencemiz Allah’ ın (cc) sınırsız Rahmeti,
Ve EN SEVGİLİ’ sinin Şefaati’ dir…

Çünkü Rabbimiz Rahmeti KENDİ’ ne farz kılmıştır.

“De ki: «Göklerde ve yerde olanlar kimindir?» De ki: «Allah'ındır.» O, rahmeti kendi üzerine yazdı.” (En’am Suresi 12.Ayet)
Biliyoruz ki Allah’ ın Rahmeti Gazabını geçmiştir.

O bizlere Sırat-ı Mûstakim üzere bir hayat yaşamayı ve son nefesimizde
Kelimeyi Şahadet getirerek emanetini vermeyi nasip eylesin inşallah.

Muhammedi Muhabbetlerimle…
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: HİÇ DÜŞÜNDÜK MÜ... NEDENİ NE ?

Mesaj gönderen halimkok »

Değerli Simurg Kardeşim...Münir Derman Hocamızın (Allah cc. Ondan razı olsun) yazısını okurken aklıma geldiniz.
Korku ve üzüntünüze karşı içinize su serpecek sözler diye düşündüğüm bir kısmını aktarıyorum...
Tamamını ana sayfada bulabilirsiniz.

Muhammedi Muhabbetlerimle...


http://www.muhammedinur.com/modules.php ... le&sid=469

Cebrâil Aleyhisselâm ALLAH’ın matbaasında basılmış murassa’ altın bir mektup, bir zarfa konmuş, bütün peygamberlere getirirler.

Âdem’e getirdiler, Nûh’a getirdiler, hepisine.
Hepisi çok sıkıştığı zaman, Nuh çıkardı cebinden.
O bir satırı okudu: “Yâ RABBi bu dua hürmetine tûfanı ver!””
dedi. “
“Kün!”” emri çıktı, bitti. Tufan oldu.

Hz. Mûsa, Bahr-i ahmer''i yardı.
Îsâ şöyle.
Lût mahvetti ortalığı.
''ÂD Semûd kavimleri hepisi mahvoldular.
Rasûl, hepisi duâsını kullandı.
Sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz duâsını içini açmadan mübârek sağ cebine koymuştur.

Ceyb-i Rasûlu eymen ''e koymuştur.
Ceyb, cep demektir. Rasûl, Rasûl.
Eymen sağ cebine koymuştur.
Onnan âhirete teşrif etmiştirler.
“Unuttu mu Rasûlullah bunu?””
Hâşââa!.
“Kendisine unutturuldu mu?””
Sümme sümme hâşâaa.
“Niye götürdü?.””
Rahmetenli’l- âlemîn!..

Mûsa Rahmetenli’l- âlemîn değil, Îsâ Rahmetenli’l- âlemîn değil Nuh Rahmetenli’l- âlemîn değil, İbrahîm Rahmetenli’l- âlemîn değil, Âdem Rahmetenli’l- âlemîn değil.
Bütün peygamberler Rahmetenli’l- âlemîn değil Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Rahmetenli’l- Âlemîndir.
Yarın orada, bütün milletler perîşan milletler.
Dinsizler, îmansızlar, günahkârlar hepisi, o alevler içinde Rasûlullah’ın mübârek kalbi hiç hiddet eder, hiç kin arar mı.

Mübârek gözlerinden, iki âlemi gören gözlerinden yaş gelip de “Yâ RABBi Sen bana şöyle bir mektup vermiştin. Bunu şimdi duâ edeceğim. Bütün insanları affeyle, mağfiret eyle.
Cehennemi kurut!” demeyeceğini kim iddia edebilir.
Öyle bir Peygamberin ümmetisin ne korkuyorsun.

Abdulkadir Geylanî Hazretleri buyurmuş demiş ki.
Abdulkadir Geylanî, Rasûlullah’ın karşısında halının üstündeki bir toz olmaz.
Biz de Abdulkadir Geylanî Hazretlerinin yanında öyle olamayız.

Vaazında diyor ki: “Lev şefaatu ceddu Muhammedun letefeyte bi''n-nâri cehennemi tefleti: Benim ceddim Rasûlullah’ın şefaatı olmasa, ona kıymet vermesem, ben şöyle “letefeyte bi''n-nari cehennemi tefleti” şöyle dilinmen parmağımı ıslatır cehennemi söndürürüm!” diyor.

Evet. Ahaaa ümmetiz. Ne korkuyorsun azîzim!
Ağla, başını secdeye koy. Sen büyüksün.
“Görünmede hüner yok!” demişler haaa.
“Görünmeyeni görmeden evvel görmede hüner vardır.””
Aha “yu’minûne bil gaybi” bu.
“Cehenneme inanıyor mu?””
İnanıyoruz yaa!.
“Cennete?””
Ona da!.
Bitti oğlum!..
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: HİÇ DÜŞÜNDÜK MÜ... NEDENİ NE ?

Mesaj gönderen halimkok »

halimkok yazdı:لَا يَمَسُّهُ اِلَّا الْمُطَهَّرُونَ

La yemessuhu illelmutahherûn.

Ona tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez
VÂKIA suresi 79. ayet


Allah cc. bu Ayet-i Kerimede Kuran’ ı Kerim’ e kimlerin

“EL SÜREBİLECEĞİNİ “

DEĞİL DE…

Kimlerin
“EL SÜREMEYECEĞİNİ” beyan ediyor.

Buradaki “EL SÜRMEK” ten maksat fiziksel dokunuş değildir elbette.
(MÂNÂ' sına nüfuz edebilmek... AN-layabilmek... HÂL edinebilmek diyebiliriz)

Gerçek neden ve hikmetini ancak kendisi bilir elbette…
Ama neden;

“Şu kimseler el sürebilir “
Buyurmuyor da…

“Şu kimseler el süremez”

Buyuruyor diye düşünmekteyim.

Kuran açılmışsa BİL ki TAHİR-SÎN,
Benden içre BATIN, “BEN” le ZAHİR-SÎN,
İLİM’ de EVVEL-SÎN, AN’ da AHİR’ sin,
Zamansız-Mekân’ sız VAR-mak “N” MüMKûN ! "

HÂLimce…
21.09.2010 – 22:45


Tahir OL-uş Kur-AN' a EL sürebilmenin...

Yani manâsına nüfuz edebilmenin ta kendisidir zaten.

"Tahir olmayanlar el süremez" demek aynen;

"Çocuk doğurmayan ANA olamaz" demek gibidir gönlümce...

ANA olan ise zaten ÇOCUK doğurmuştur.

Yani Kuran' a el sürebilen zaten TAHİR' dir...

Muhammedi Muhabbetle
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Cevapla

“►Tartışmalı Konular◄” sayfasına dön