HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

Resim

HZ.ALİ'YE GÖRE BÜYÜK SAVAŞ


Ali dedi ki: “Ben kılıcı Allah için vuruyorum. Allahın kuluyum ten memuru değil! Allah aslanıyım heva heves aslanı değil... İşim, dinime şahittir. Ben “Attığın zaman sen atmadın, Allah attı” sırrına mazharım. Ben kılıç gibiyim, vuran o güneştir.
Ben; pılımı pırtımı yoldan kaldırdım; Allahdan gayrısını yok bildim. Bir gölgeyim sahibim güneş... Ona hacibim hicap değil. Kılıç gibi vuslat incileriyle doluyum; savaşta diriltirim, öldürmem. Kılıcımın gevherini kan örtmez. Rüzgar nasıl olur da bulutumu yerinden teprendirebilir? Saman çöpü değil; hilim, sabır ve adalet dağıyım. Kasırga dağı kımıldatabilir mi? Bir rüzgarla yerinden kımıldanıp kopan bir çöpten ibarettir. Çünkü muhalif esen nice rüzgarlar var!

Hışım, şehvet ve hırs rüzgarı, namaz ehli olmayan kişiyi silip süpürür. Ben dağım; varlığım, onun binasıdır. Hatta saman çöpüne benzesem bile rüzgarım, onun rüzgarıdır. Benim hareketim, ancak onun rüzgarıyladır.

Askerimin başbuğu, ancak tek Allahın aşkıdır. Hiddet, padişahlara bile padişahlık eder, fakat bize köledir. Ben hiddete gem vurmuş, üstüne binmişimdir. Hilim kılıcım, kızgınlığımın boynunu vurmuştur. Allah hışmıysa bence rahmettir. Tavanım, damım yıkıldı ama nura gark oldum.

Toprak atası ( Ebu Turab) oldumsa da bahçe kesildim. Savaşırken içime bir vesvese, bir benlik geldi; kılıcı gizlemeyi münasip gördüm. Bu suretle “Sevgisi Allah içindir” denmesini diledim; ancakAllah için birisine düşmanlık etmeli.

Cömertliğimin Allah yolunda olmasını, varımı yine Allah için sakınmamı istedim. Benim sakınmamam da ancak Allah içindir. Vermem de... Tamamı ile Allahımın, başkasının değil. Allahı için ne yapıyorsam bu yapışım, taklit değildir; hayale kapılarak, şüpheye düşerek de değil.




Yaptığımı, işlediğimi, ancak görerek yapıyor, görerek işliyorum. Hüküm çıkarmadan arayıp taramadan kurtuldum. Elimle Allahın eteğine yapıştım. Uçarsam uçtuğum yeri görmekteyim, dönersem döndüğüm yeri. Bir yük taşıyorsam nereye götüreceğimi biliyorum.

Ben ayım, önümde güneş, kılavuzuyum. Halka bundan fazla söylemeye imkan yok; denizin ırmağa sığması mümkün değildir. Akılların alacağı kadar aşağı mertebeden söylemekteyim. Bu, ayıp değil, Peygamberin işidir. Garezden hürüm ben; hür olan kişinin şahadetini duy Kul, köle olanların şahadetleri iki arpa tanesine bil değmez!

Şeriatte dava ve hükümde kulum şahitliğinin kıymeti yoktur. Senin aleyhinde binlerce köle şahadet etse şeriat onların şahadetlerini bir saman çöpüne bile almaz. Şehvete kul olan, Allah indinde köleden, esir olmuş kullardan beterdir.

Çünkü köle bir sözle sahibinin kulluğundan çıkar,hür olur. Şehvete kul olansa tatlı dirilir, acı ölür. Şehvet kulu, Allahın rahmeti, hususi bir lutuf ve nimeti olmadıkça kulluktan kurtulamaz. Öyle bir kuyuya düşmüştür ki bu kuyu, onun kendi suçudur. Ona cebir değildir, cevir de değil!

Kendisini kendisi, öyle bir kuyuya atmıştır ki ben o kuyunun dibine varacak ip bulamıyorum. Artık yeter... Eğer bu sözü uzatırsam ciğer ne oluyor? Mermer bile kan kesilir. Bu ciğerlerin kan olmaması katılıktan, şaşkınlıktan, dünya ile uğraşmadan ve talihsizliktendir.

Bir gün kan kesilir ama bu kan kesilmesinin o gün faydası yok. Kan kesilme işe yararken kan kesil!

Mademki kulların kölelerin, şahadeti makbul değildir, tam adalet sahibi, o kişiye derler ki gulyabani kölesi olmasın. Kuran’da peygambere “Biz seni şahit olarak gönderdik” denmiştir. Çünkü o, varlıktan hür oğlu hürdür.

Ben, mademki hürüm; hiddet beni nasıl bağlar, kendisine nasıl kul eder? Burada Allah sıfatlarından başka sıfat yoktur, beri gel! Beri gel ki Allahın ihsanı seni azat etsin. Çünkü onun rahmeti gazabından üstün ve arıktır.

Beri gel ki şimdi tehlikeden kurtuldun, kaçtın kimya seni cevher haline soktu. Küfürden ve dikenliğimden kurtuldun, artık Allah bahçesinde bir gül gibi açıl! Ey ulu kişi, sen bensin, ben de senim. Sen Ali’ydin, Ali’yi nasıl öldürürüm?

Öyle bir suç işledin ki her türlü ibadetten iyi bir anda gökleri bir baştan bir başa aştın. O adamın işlediği suç ne kutlu suç! Gül yaprakları dikenden bitmez mi? Ömer'in Peygambere kastedişi suçu, onu ta kabul kapısına kadar çekip götürmedi mi?

Firavun; büyücüleri, büyüleri yüzünden çağırmadı mı? Onlara da bu yüzden ikbal yardım etmedi mi, bu yüzden devlete erişmediler mi? Onların büyüsü, onların inkarı olmasaydı inatçı Firavun, onları huzuruna alır mıydı?Onlar da asayı ve mucizeleri nereden göreceklerdi?

Ey isyan eden kavim! Suç, ibadet oldu. Allah ümitsizliğin boynunu vurmuştur. Çünkü günah ve suç ibadet olmuştur. Çünkü Allah şeytanların rahmine suçları ibadete, sevaba tebdil eder. Bundan dolayı Şeytan, taşlanır; hasedinden çatlar, iki parça olur
.


Şeytan bir günah meydana getirmek ve onunla bizi bir kuyuya düşürmek ister. “ O günahın ibadet olduğunu gördü mü?” işte o an, Şeytan’a yomsuz bir andır. Beri gel; ben, sana kapı açtım; sen benim yüzüme tükürdün, bense sana armağan sundum.

Cefa edene bile böyle muamelede bulunur, aleyhime ayak atanların ayağına bile bu çeşit baş korsam, vefa edene ne bağışlarım? Anla! Cennetlerde ebedi mülkler ihsan ederim

Ben öyle bir erim ki kanlıma, katilime bile lutuf şerbetim, kahır zehri olmadı. Peygamber, hizmetkarımın kulağına, bu başımı boynumdan onun ayıracağını söyledi. Peygamber, sevgilinin vahyiyle nihayet ölümümün onun eliyle olacağını haber verdi.

O, daima “ Beni önce öldür de benden bu kötü ve yanlış iş zuhur etmesin” demekte; Ben de “Mademki ölümüm senden olacak, ben kaza ve kadere karşı nasıl hile edebilirim?” demekteyim.

O, daima önümde yerlere kapanarak “Ey Kerem sahibi, beni Allah hakkı için ikiye böl, ki bu kötü akıbete uğramayayım. Bu yüzden canım yanmasın” der; Ben de daima “Yürü, git. Kader kalemi, bunu yazdı, yazının mürekkebi de kurudu. Olan oldu. Kader kaleminden nice bayraklar, baş aşağı olur.

Gönlümde, sana hiçbir düşmanlık yok. Çünkü bunu, ben senden bilmiyorum ki. Sen Allah aletisin; yapan, Allahın eli. Hakkın aletini nasıl kınayayım, Hakkın aletine nasıl itiraz edeyim?” derim

O, “Öyle ise kısas niçin?” dedi. Ali cevap verdi: “ O da Hak’tan, o da gizli bir sır. Eğer Allah kendi yaptığı işe itiraz ederse bu itiraz yüzünden bağlar, bahçeler yeşertir. Kendi yaptığı işe itiraz, ancak onun karıdır. Çünkü kahırda da tektir, lutufta da.

Bu hadiseler şehrinde bey odur, memleketlerde tedbir onundur, Aletini kırarsa kırılanı tekrar iyileştirebilir.” Ulu kişi, “ hiçbir ayeti değiştirmedik ki ardından daha hayırlısını getirmeyelim” remzini bil.

Allah hangi şeriatın hükmünü kaldırdıysa otu yoldu, yerine gül bitirdi demektir. Gece, gündüz meşguliyetini giderir, bitirir. Akıl ermeyen şu uykuya bak! Sonra tekrar gündüzün nuruyla gece ortadan kalkar, bu suretle de o yalımlı ateş yüzünden donukluk, uyku yanar, gider.

O uyku, o duygusuzluk zulmettir ama abıhayat, zulmette değil mi? Akıllar, o zulmetle tazelenmiyor mu? Hanendenin bestedeki duraklaması sese kuvvet vermiyor mu?

Zıtlar, zıtlardan zuhur etmekte... Allah, kalpte ki süveydada daimi bir nur yarattı.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

....DEVAMI

Peygamberin savaşı sulha sebep oldu. Bu ahir zamandaki sulh o savaş yüzündendir. O gönüller alan sevgili ( Peygamber), alemdekilerin başları aman bulsun diye yüz binlerce baş kesti. Bahçıvan, fidan yücelsin, meyve versin diye muzır dalları budar.

Sanatını bilen bahçıvan, bahçe ve meyve gelişsin diye bahçedeki otları yolar. Sevgilinin ağrıdan, hastalıktan kurtulması için hekim, çürük dişi çekip çıkarır. Noksanlarda nice fazlalıklar var. Şehitlere hayat yokluktadır. Rızk yiyen boğaz kesildi mi “Onlar Rablerinden rızıklanır, ferahlarlar” nimeti hazmedilir. Hayvanın boğazı kesilince insanın boğazı gelişir. O hayvan, insan vücuduna girer, insan olur, fazileti artar.

İnsanın boğazı kesilirse ne olur, fazileti ne dereceye varır? Artık agah ol da onu bununla mukayese et. Öyle bir üçüncü boğaz doğar ki o, Allah şerbetiyle, Allahın nurlarıyla beslenir, gelişir. Kesilen boğaz, bu şerbeti içer ama “La” dan kurtulmuş “Bela” da ölmüş boğaz!

Ey kısa parmaklı, himmeti kesik kişi! Ne vakte dek canının hayatı ekmek olacak? Beyaz ekmek için yüzsuyu döktüğünden dolayı söğüt ağacı gibi meyven yok! Duygu canı, bu ekmeğe sabredemiyorsa kimyayı elde et de bakırı altın yap!

Elbiseyi yıkamak istiyorsan bez yıkayanların mahallesinden yüz çevirme! Ekmek orucunu bozduysa kırıkçıya yapış, yücel! Onun eli, mademki kırıkları sarar, iyileştirir... Şu halde onun kırması şüphe yok ki yapmaktır. Fakat sen kırarsan der ki: “Gel yap bakalım.” Elin ayağın yok ki yapamazsın.

Şu halde kırmak, kırığı sarıp iyileştiren adamın hakkıdır. Dikmeyi bilen yırtmayı da bilir. Neyi satarsa yerine daha iyisini alır. Evi yıkar, hak ile yeksan eder; fakat bir anda da daha mamur bir hale getirir.

Bir bedenden baş kesti mi yerine derhal yüz binlerce baş izhar eder. Canilere kısas emretmese, yahut “Kısasta hayat var” demeseydi, Kimin haddi vardı ki kendiliğinden, Allah hükmüne esir olmuş bir kişiye kılıç vurabilsin!

Çünkü Allah kimin gözünü açmışsa o adam bilir ki katil, takdirin esiridir. O takdir kimin boynuna geçmişse kendi oğlunun başına bile kılıç vurmuştur. Yürü, kork ve kötüleri az kına; takdirin hüküm tuzağına karşı aczini bil!

Adem Peygamber, ansızın esasen şaki olan İblise hor baktı. Kendisini beğenip, kendisini ulu görüp melun şeytanın yaptığı işe güldü. Allah gayreti bağırdı: Ey tertemiz adam! Sen gizli sırları bilmiyorsun. Eğer tanrı kürkü ters giyerse dağı bile ta kökünden temelinden söker.

O zaman, yüzlerce Adem’in perdesini yırtar, yüzlerce yeni müslüman olmuş suçsuz, günahsız iblis yaratır! Adem “Bu hor görüşten tövbe ettim. Bir daha böyle küstahça düşünceye düşmem” dedi.

Ey yardım dileyenlerin yardımcısı, bize hidayet ver. Bilgilerle, zenginlikle öğünmeye imkan yok. Kerem ederek hidayet ettiğin kalbi azdırma; takdir ettiğin kötülükleri bizden defet; kötü kazaları üstümüzden esirge; bizi Allaha razı olan kardeşlerden ayırma!

Senin ayrılığından daha acı bir şey yok... Sana sığınmazsak sen esirgemezsen işimiz, gücümüz ancak kargaşalıktır. Zaten malımız mülkümüz; malımızın, mülkümüzün yolunu kesmekte... Zaten cismimizi soyup çırçıplak bırakmakta!

Elimiz, ayağımıza kastettikten sonra artık kim, senin lutfun olmadıkça canını kurtarabilir ki? Bu pek büyük tehlikelerden canını kurtarsa bile kurtardığı şey ancak idbar ve tehlike sermayesi kesilir.

Çünkü can, canana ulaşmadıkça ebediyen kördür... ebediyen yaslıdır. Esasen senin inayetin olmazsa can, adeta bir tutsaktır; seninle diri olmayan canı ölü farz et. Sen kullara darılır,kulları kınarsan, Ey Allahın hakkındır, yaparsın.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

Resim
DEVAM....II

Aya, güneşe kusurlu, nursuz... Servinin boyuna iki büklüm; Feleğe, arşa hor ve aşağı... madene, denize yoksul dersen, Kemaline nispetle yaraşır. Çünkü yokluklara kemal verip onlara eriştirme kudreti ancak senindir. Çünkü sende yokluk ve ihtiyaç yoktur; yokları icat eden, onları ihtiyaçtan kurtaran sensin.

Yetiştiren, yakmayı da bilir; çünkü yırtık söken, dikmeyi de bilir. Her güz; bağı bahçeyi yakıp yandırmakta. Sonra yeniden bahçeleri renklere boyayan kırmızı güllere boyayan kırmızı gülleri yetiştirmektedir.

“ Ey yanıp yakılan, zuhur et, yenilen; tekrar güzelleş, güzel sesli bir hale gel” diye hepsini yeniden yaratır. Nergisin gözü körleşir, o, tekrar açar... Kamışın boğazını keser, sonra yine kendisi tekrar okşar, ondan nağmeler çıkarır. Biz mademki masnu’uz, sani değiliz... Şu halde ancak zebunuz, ancak kanaatkarız.

Hepimiz “Nefsim, nefsim” deyip durmakta, hepimiz yalnız kendimizi düşünmekteyiz. Sen buna lutufta bulunmazsan şeytanız. Sen bizim canımızı körlükten kurtardığından, gözümüzü açtığından dolayı Şeytandan kurtulduk.

Kim hayattaysa değnekçisi, yol gösteren sensin. Değneğin, değnekçisi olmadıkça kör nedir ki, ne yapabilir ki? Senden gayrı hoş olsun, hoş olmasın... Her şey, insanı yakar, ateşin aynıdır.

Kim ateşe dayanır, ateşe arka verirse hem Mecusidir, hem zerdüşt! Allahdan başka her şey batıldır, asılsızdır. Allahın ihsanı, yağmuru kesilmeyen bir buluttur.

Tekrar Ali ve katilinin hikayesine dön; katiline fazlasıyla gösterdiği kerem ve mürüvveti anlat. Ali dedi ki: “Ben düşmanımı gözümle görmekte, gece gündüz ona bakıp durmaktayım. Böyle olduğu halde hiç kızmıyorum. Çünkü ölümüm, bana can gibi hoş geliyor; dirilmemle adeta bir.

Ölümsüzlük ölümü bize helal olmuştur; azıksızlık azığı, bize rızk ve nimettir. Ölümün görünüşü ölüm, iç yüzü diriliktir; ölümün görünüşte sonu yoktur, hakikatte ise ebediliktir. Çocuğun rahimden, doğması bir göçmedir; fakatta cihanda ona yeni baştan bir hayat var.

Ecele doğru meylimiz, ecele aşkımız olduğundan “Nefislerinizi elinizle tehlikeye atmayın” nehyi asıl bizedir. Çünkü nehiy, tatlı şeyden olur, acı için nehye zaten hacet yok ki.

Bir şeyin içi de acı olur dışı da acı olursa onun acılığı kötülüğü esasen nehiydir. Bana da ölüm tatlıdır. “Onlar ölmemişlerdir, Rablerinin huzurunda diridirler” ayeti benim içindir. Ey inandığım, itimat ettiğim kişiler! Beni kınayın ve öldürün. Şüphe yok, benim ebedi hayatım öldürülmemdedir.

Ey yiğit! Hayatım, mutlaka ölümdedir. Ne zamana kadar yurdumdan ayrı kalacağım? Bu alemde durmaklığım, ayrılık olmasaydı (öldüğümüz zaman) “Biz, şüphe yok, Allaha dönenleriz” denmezdi. Dönen kişi; ayrıldığı şehre tekrar gelen kişidir; zamanın ayırışından kurtulup birliğe erişendir.

Seyis tekrar gelerek “Ya Ali, beni tez öldür ki o kötü vakti, o fena zamanı görmeyeyim. Sana helal ediyorum, kanımı dök ki gözüm o kıyameti görmesin” dedi. Dedim ki: Eğer her zerre bir kanlı, bir katil olsa da elinde hançer olarak senin kastına yürüse. Yine senin bir tek kılını kesemez. Çünkü kader kalemi böyle yazmıştır; sen beni öldüreceksin.

Fakat tasalanma, senin şefaatçin benim. Ben ruhun eri ve sultanıyım, ten kulu değil! Yanımda bu tenin kıymeti yok; ten kaydına düşmeyen bir er oğlu erim. Hançer ve kılıç, benim çiçeğim; ölüm meclisim... bağım, bahçemdir.”

Tenini bu derece öldürüp ayaklar altına alan kişi, nasıl olur da beylik ve halifelik hırsına düşer? O, ancak emirlere yol göstermek, emirliği belletmek için zahiren makam işleriyle ve hükümle uğraşır; Emirlik makamına yeni bir can vermek, hilafet fidanını meyvelendirmek için bu işle meşgul olur.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen anlamak »

" Her meyve ve her yaprak, tomurcuğun diliyle ALLAH'IN ŞÜKRÜNÜ terennüm eder."

]*** HZ. MEVLANA ***
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen anlamak »

" Dosttur, çöp değildir, onu kırma. "

*** HZ. MEVLANA ***
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen anlamak »

" Henüz kanadı çıkmayan kuş uçmaya kalkarsa, her yırtıcı kedinin lokması olur. "

*** HZ. MEVLANA ***
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

Resim

Ey nurlar saçan sabahımız!Gamlı ve kederli olduğumuz zamanlarda gönlümüzdeki gam dumanlarını dağıt, bize şevk ver, neşe lutfet. Tali'imizin karanlık gecesinde; bir gündüz, görülmemiş, işitilmemiş, şaşılacak bir gündüz meydana getir...
Hz.Pir Mevlânâ Rumi(k.s)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen anlamak »

" Kötü dostla birliktelik bir belaya bulaşmaktır n her zaman. Hele bilgisiz olursa dost dediğin yılandan kaçar gibi kaç ondan. "

*** HZ. MEVLANA ***
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen anlamak »

" Keskin kılıç, yumuşak ipeği kesmez."

*** HZ. MEVLANA ***
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen anlamak »

" Ne kadar söylesen de boşuna .Duymaz açgözlünün kulağı hiçbir öğüdü. Oysa en zor zamanda bile açıktır her zaman lütuf kapısı. "

*** HZ MEVLANA ***
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen anlamak »

" Sabretmek canın tesbihidir.
& & &
Yürek yanmayınca göz yaşarmaz. "

*** HZ. MEVLANA ***
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen meryemnur »

Candan, gönülden söylenen güzel sözler, dualar, niyâzlar, yakarışlar, Hakk'a doğru yükselir. Hakk'tan başka kimsenin bilmediği, bir yere kadar varır, ulaşır. Temizlenmiş ve arınmış olan nefeslerimiz, hoş sözlerimiz, yücelir, yücelir, bizden armağan olarak ölümsüzlük, sonsuzluk âlemine varır. Sonra sözlerimizin, niyâzlarımızın sevabı, Allah'ın rahmeti eseri olarak kat kat çoğalarak bize gelir.


Hz. Mevlâna Muhammed Celaleddin-i Rûmî (k.s.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..…

Ahzâb Sûresi, 6
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

Resim


“Benim aşktan başka bir arkadaşım yoktu ve olmadı.

Ne dünyaya gelmeden önce, ne de daha sonra aşksız yaşadım.

Canım içimden bana şöyle sesleniyor:

Ey aşk yolunun olgun yolcusu, bana kapıyı aç!”


Mevlânâ Celâleddin Rûmî
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

Resim


“Benim aşktan başka bir arkadaşım yoktu ve olmadı.

Ne dünyaya gelmeden önce, ne de daha sonra aşksız yaşadım.

Canım içimden bana şöyle sesleniyor:

Ey aşk yolunun olgun yolcusu, bana kapıyı aç!”


Mevlânâ Celâleddin Rûmî
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
garani
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 11
Kayıt: 21 May 2011, 14:09

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen garani »

söylemek güzel yazmak güzel dinlemek güzel ama anlamak işte bunları anlamayı bilmek gerek
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

Gönle gamdan bir peygamber gelince, ötelerden Cebrail gönle iner. Düşünce Meryem gibi yüzlerce İsa'ya gebe kalır. ...

HZ. MEVLÂNA
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »

Hz.Mevlana'ya birgün arkadaşı sitemkar bir şekilde gelir ve ;
-"Ben seninle bütün sırrımı paylaştığım halde,sen neden benimle hiçbir sırrını paylaşmıyorsun ,"deyince;
Hz.Mevlana şöyle cevap verir :
"Sen daha kendi sırrını tutamıyorsun,benimkini nasıl tutacaksın?"


MUHAMMEDİ muHABBEtlerimle......
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
nursel
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Kayıt: 26 Şub 2012, 21:16

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen nursel »

Mananın kelimelerle söylenmesinde ve ona ait hususta yüz binlerce fayda var.

Celaleddin-i Rumi
nursel
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Kayıt: 26 Şub 2012, 21:16

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen nursel »

"Gerçi duvarın gölgesi kendinden uzun olsa da neticede gölge yine aslına döner."

Celaleddin-i Rumi
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen kulihvani »

Değerli nursel kardeşimiz,
Gönül
BİZ BİR-İZ BİLEliğimize, nur bahçemize güzellikler seli olarak hoş geldiniz.
Her insan düşüncesi kadardır.. ve hayat, ÖZümüzün ÖZetidir..
Kendi İçlerimizde dindirmeye çalıştığımız nur_sellerimizi insanlık bahçesine yağan yağmurlar gibi karşılıksız döktüğümüz zaman BİZ olmanın neşesini BİRlikte yaşamaktayız..
Sizler gibi genç yüreklerin kendine mahsus özellik ve güzelliklerini hiç çekinmeden ve düşünmeden çalakalem yazmaları farklılıklarımızda TAMMlanmamıza hizmet olacaktır inşaallah..

Parmak İZİniz gibi özel-güzel gönül zevklerinizi yağdıracağınıza yürek duacısıyım..

MîM MuhaBBetlerimle…


ZEVK 4822

üç boyutun TeK NoKTası..

iNs ü cÂNn CeMi CiMlenmiş.. Eşya - Olay.. bu ZamAN N?
AKLın Resim ASLı - ASTarı N?. İKİ ŞEY-likteki Resim zANn N?.
MuHiTin GÖRdüğü MeRKeZ.. MuHiTi GÖZleyen Resim TeK gÖZ!
haBLil- VeRiD VâRiDaTı.. Resim bu TeK boyut Resim Resim TeK mekÂN N?


24.12.12 23:20
Brsbsrmı.. tktkmtkln…


Resim
Resim
nursel
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Kayıt: 26 Şub 2012, 21:16

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen nursel »

Değerli Hocam,
Öncelikle zevkiniz ve karşılamanız için çok teşekkür ediyorum.
Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin dediği gibi mananın kelimelerle söylenmesinde nice faydalar olduğu gibi gölgenin kendi aslına dönmesinde de nice faydalar vardır. Birlik, mananın kelimelerle söylenmesinden ve gölgenin kendi aslına dönmesinden doğduğu için her insan düşüncesi kadardır. BİZ olmanın neşesi, Özümüzün Özeti kendine mahsus özellik ve güzelliklerini parmak izi gibi yağdırdığı sürece baki kalacaktır. Eşya, olay ve zaman ile aklın aslı astarı iki şeylikteki zanla değil muhitin gördüğü merkezle mümkündür. Muhitin gördüğü merkezden kasıt muhiti gözleyen tek gözdür. Bu tek boyut, tek mekan üç boyutun tek noktasıdır; bu tek nokta ise duadır ki dua her insanın düşüncesi kadardır.
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: HZ. MEVLANA'DAN ÖĞÜTLER

Mesaj gönderen habibi »




Hayat bu, bir bakarsın herşey bir anda son bulur .
Hayat bu, son dediğin an herşey yeniden can bulur ...

| Şems-i Tebrizi |


Kalbinin en mahcup yerine gitmek, yürüyüşlerin en güzelidir.
[/size]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Cevapla

“►Celaleddin-i Rumi◄” sayfasına dön