EL KEBÎR c.c. EL MÜTEKEBBİR c.c.

  
  EL KEBÎRÜ                     EL MÜTEKEBBİRU

 

El Kebîrü : Kibriyâ ve celâlîyyet sahibi, saygın büyüklüğün tek sahibi olan (kibâr).
Kadri, kıymeti, önemi ve en yüce olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL.

El Mütekebbiru: Büyüklenmeye, ululanmaya, kibriyâya tek ve ortaksız sahib olan, Kibriyâsı bozulmayan ve izhâr eden.
Kibredene haddini bildiren.
Azamet sahibi…
En büyük olmaya mutlak hakk sahibi olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL (Küçültücü anlamdaki kibirden (büyüklenmek) değil de, azamet bildiren kibriyâ (büyük olmak)dan türer)…

        Zâtınınsıfatlarınınesmâlarınınfiillerinin ve eşyâlarının mâhiyyet ve sırları akılla bilinip anlaşılamaz olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL.
El Kebîru, kiber (büyük, iri, ulu, yüce ) kökünden türemiş bir sıfat isimdir.
 Kur’ân-ı Kerîm’de 51 âyette kebîr, 1 âyette mütekebbîr, 1 âyette kibriyâ, 5 âyette ekber ve 6 âyette kiber olarak geçmekte ve ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’e nisbet edilerek sıfatlarından biri olarak kullanılmıştır.
Elbette mânevî yücelikten bahsedilmekte ve yaratan ile yaratılanları kıyaslamaktan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’e sığınırız ve tenzih ederiz.
Mutlak azamet kemâli zâtına mahsus olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’e hamdolsun.
Maddî-mânâvî birrin ve bereketin mutlak sahibi ve mâhlukatı için asıl ve ana kaynak olan ALLAHÜEKBER söylenişi çok ince sırlar saklamaktadır.

       El Kebîrü isminin, Alî, Mütealî, Azîm ve Celîl isimleriyle anlam tamamlayıcılığı vardır.

Kebere : Diğerinden büyük olmak.
Kebure : Makam ve mevkide ulu olmak. Şerefli olmak.
Kebire : Yaşlılanmak, ihtiyarlamak.
Ekbere : (Çok, pek, en) büyük.
Tekebbere : Kibirlenmek, nefsini büyük görmek ve bilmek.
Kibr : Kibir, ululuk, şeref, şan.
Kibriyâ : Ululuk, azamet.

EL MÜTEKEBBİRU (celle celâluhu) ZEVKİ:

Kibriyâyı Zâtullah’a tahsis eder, sadece ALLAH (celle celâluhu)‘yu Ekber (en büyük) ve bereketin sahibi bilir ve gayrisinin kibirlenme ve böbürlenmesine boyun eğip müsamâha göstermez. Ve şeytânın kibir tuzağına düşmemeye çalışıp takvâ (ALLAH korkusu) ya sarılır.