EL BÂSİT c.c.

 
EL BÂSİTU

        Bast (yaymak, genişletmek, uzatmak) kökünden sıfat isim (sıfat kuruluşunda isim) Kur’ân-ı Kerîm’de on beş âyette bast kökünden fiil kalıpları şeklinde ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’e nisbet edilmiştir.
11 âyette rızkı genişletip yaymanın karşıtı olan “daraltıp kısma, belli bir ölçü ve miktarda tutma” anlamındaki “kabz” ve “kad” kelimelerinin türevleriyle birlikte buyurulmuştur.
Kulluk imtihanının bir cilvesi olarak maddî-manevî; kabz (sıkan) ile bast (genişleten), hafd (alçaltan) ile râf’ (yükselten) yaşanır gider.

        Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ALLAH’ım! Senin bol bol verdiğini kısacak, kıstığını bollaştıracak, saptırdığını hidâyete erdirecek, verdiğine engel olacak, rahmetinden uzaklaştırdığını rahmetine yaklaştıracak, yaklaştırdığını uzaklaştıracak hiç bir kimse yoktur. Bereketinden, rahmetinden, lûtfünden ve rızkından bize bol bol yayıp ihsan et ALLAH’ım!” buyurmuştur. (İ.Ahmed, Müsned, III-424)

        “….Darlık veren de bolluk veren de ALLAH’tır. Sadece O’na döndürüleceksiniz.” (Bakara 2/245)

        Netce-yi kelâm o ki “can” ı “bast” eden de O’dur, “kabz” edecek olan da O’dur…

El Bâsitu : Dilediği kullarına lûfünü keremini esirgemeyen, rızkı, keşfi, ilmi vs. açan, genişleten ve ruhları bedenlere yayan, basteden, veren, bırakan, genişleten, genişlik ve bolluk veren (rızk ve kalb) ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL.

Besata : Yaymak. Neşretmek.