EL ALÎMÜ c.c.

       
 EL ALÎMÜ                              EL ÂLİMÜ

 

El Alîm : Hakkıyla mutlak bilen. İlmi; evvel-âhir-zâhir-bâtın olan. Mutlak bilici olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL.

El Âlim : Çok bilgin, ilminin gereği herşeyi bilici olan.İlmin mutlak sahibi. İlmin mutlak sahibi olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL.

        El Alîm (mutlak bilen), ilm kökünden mübâlâğa sıfat olup hakkıyla bilendir. Kur’ân-ı Kerîm’de 153 yerde geçmekte ve daha çok Hakîm, Semî’, Vâsi’, Azîz, Habîr, Kadîr, Halîm, Şâkir ve Fettâh isimleriyle birlikte kullanılmıştır.

        El Âlim (bilen) gayb kelimesine muzaf (tamlayan) olarak, El Allâm (çok bilen, yegâne bilen) ise guyûb kelimesine tamlayan ve baglı olarak kullanılıp tek başlarına birer isim olarak ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’e nisbet edilerek kullanılmamışlardır.

Alime : Bilmek. Hakikatını idrak etmek. Anlamak. Tanımak.
E’leme : Öğretmek. Bildimek.
Tealleme : Öğrenmek. Kültürlü olmak.
Âlem : Âlem.Yaratık katmanları.
Alîm : Âlim, çok bilen kişi.
Ülâmâ : Ülemâ, çok âlim kişi.
İlm : İlim, cehâletin zıttı. Bir şey’in hakikatını anlama, bilme. Mârifet. Yakîn.