67. VASİYET

 
Muhiddin-i Arabî buyuruyor:

Sadaka vermeğe gayret et!
Sadaka ALLAH’ın gazabını söndürür.
Kıyamette gölgelik olur.
Meleklerin duasına mazhar kılar.

Hadis-i şerif te :
“Her sabah iki melek iner, biri:
“Yâ Rabb sadaka verenlere sen ikram et. Verdiği gibisini de sen ona ver!”.
Diğeri de:
“Yâ Rabb cimrilerin elindekiler telef olsun!” diye dua ederler.”
 
Tabiî meleklerin duaları makbuldür.
Bu Hadis-i şerif in ikinci şıkkı olan:
“Yâ Rabb cimrilere telef ver!” demek;
“Onlar da mallarını hayra sarf edebilsinler, onları Câhillikten kurtar da sehi olsunlar diye dua ederler”, diye hüsnü te’vil-de bulunanlar da vardır.
Çünkü, melekler daima insanların hayrına dua ederler.
Cehennem ateşinden kendini koru velevki yarım hurma vermek sûretiyle olsun.
 
Şeyh Muhiddin burada derki:
Endülüs’te şeyhlerimizden birisi hakkında zındık diye şikâyet ettiler.
Halk hep birden aleyhine kıyam ettiler.
O zamanın Sultanı emir verdi.
“Memleketin ileri gelenlerini toplayın sorun eğer, zındıklığında müttefikan şahadet ederlerse, öldürün!” diye Valiye emir verdi.
Vali de düşmanlarının başında gelenlerden idi.
Bu Zat meydan-ı siyasete gelirken ekmekçiye uğradı, yarım ekmek aldı ve sadaka etti.
Vali halka sorunca :
“Hepsi, iyi adamdır” dediler.
Vali şaşırdı:
“Hep müttefikan bu adam hakkında zındık diyorduk hepinizin kanaati bir anda değişti. Bu, mutlaka bir emri Semâvî ile oldu.” Derken o zât gülmeğe başladı:
“Ne gülüyorsun?” dediler.
“Hadis-i şerifin sıdkına ve tecellîsine gülüyorum.
Biliyorum ki bu cemaat bu şahidliğin aksine mutekid idiler.
Vali de aynı kanaatte idi.
Hepiniz de de benim aleyhimde idiniz.
Ben bu ateşi görünce yarım ekmek sadaka verdim.
Yarım ekmek yarım hurmadan çoktur.
Hepinizin ateşini yarım ekmekle söndürdüm!” dedi.
 
 
 
 
Zındık : Kâfirlik, dinsizlik. (Zendeka sâhibine zındık denir. Bazılarınca zındık; hem dinsiz, hem emvâl ve ezvacın iştirakine ve dehrin bekasına kail olan kimsedir.)
 
Mutekid : itikada, inançta olan.
 
Sıdkına : Doğruluğuna.