Ahmedî İdrisî Hazretlerine ait çok kıymetli ve faziletli bir salâvâttır.
TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim alâ tâmmetil hakâikilkübra Sirril halvetil ilahiyyeti leyletel isra Tâcil memleketil ilahiyyeti Yenbuil hakâeikil vücudiyyeti Basaril vücudi Ve sırrı basiratişşuhudi Hakkil hakkikatil ayniyeti Ve hüviyyetil müşahidil ğaybiyyeti Tafsilil icmâlil külliyi El âyetil Kübrâ fittecellî vettedellî Nefesil enfasirruhiyyeti Külliyetil ecsâmissurriyeti Arşil uruşizzâtiyyeti Sureti kemâlâtir-rahmaniyyeti Levh-i mahfuzi ilmikel mahsun Ve sırri kitâbikel meknun Ellezi la yemessuhu illel mutahharun Yâ fâtihatel mevcudât Yâ camiâ bahreyil hakâikil ezeliyyâti vel ebediyyât Ya ayne cemalil ihteraâti vel infiâlâti Ya noktate merkezi cemittecelliyât Ya ayne hayatil husnillezi târat minhu reşâşat Feeksemetha bihukmil meşietil ilahiyyeti cemiul mübdeât Yâ ma’na kitabil husnil mutlaki Ellezi i’tekefet fi hadratihi cemi’ul mehâsini li tekraa hurufe husnihi el mübde’at Yâ men erakte hakâikul kemâli külluha bürkualhicâbi dunel halki Vectemeât enla tenzure li ğayrihi illa bihi min cem i’il mükevvenât Yâ mesabe yenâbi’i seccâcil envarissüccâriyyâti eşşa’şaâniyyâti Yâ men teaşşakat bi kemâlihi cemi”ul mehâsinil ilâhiyyâti Yâ yâkutetel ezeli ya mığnâtisil kemâlât Kad-êyisetil ukulu ve fuhumu vel elsinu ve cemiul idrâkât En tekra’a rukume mesturi künhiyyâtikel Muhammediyyeti Evtesile ilâ hakikati meknunâti ulumike elleddüniyyâti Vekeyfe la yâ Rasûlallah Ve men levh-i mahfuzi künhike karael mukarribune küllühum hakikatil tecelliyat Sallallahu selleme aleyke yâ Zeynel berâyâ Yâ men levhâhuve lem tezharlil âlemi aynun minel hafiyyât.
MÂNÂSI: Ey Rabbim, o büyük hakîkatleri doldurup taşırana, isrâ gecesi ilâhî halvet sırrına erişene, ilâhi ülkenin, memleketin tâcı, varlığın hakikatlerinin pınarı olana, gaybın manzaralarının izleyicisi, tüm her şeyin tafsiline ulaşan, tecelli ve yakınlıkta en büyük ayet, ruhun nefeslerinin nefesi, suretli cisimlerin bütünü olana, zati arşların arşı, ruhâni kemâllerin sureti, hazinelere saklanmış olan ilminin levh-i mahfûzu olana, ancak temizlenenlerin dokunacağı gizli kitabının sırrı olana, ona salât ve selâm ediver. Ey mevcûdatı açıp fetheden! Ey hakikatlerin ezeli ve ebedi iki denizini kendinde toplayıp düren! Ey yaratılışların ve infiallerin cemâl pınarı! Ey bütün tecellilerin merkezi! Ey reşşâşelerin kendisinden uçuştuğu ve böylece ilahi iradenin hükmüyle, bütün harikulade varlıkların kendisinden dağıldığı, güzelliğin hayat pınarı! Ey, güzelliğinin harikulade harflerini okumak için, bütün güzelliklerin kendi önünde bir hizmetkar edasıyla ayrılmadan durduğu mutlak güzellik kitâbının anlamı! Ey hicâbın perdesi açılıp kemâlin hakikatlerinin, mahlukattan yalnızca kendisine döküldüğü, bütün varlıkta bakma şerefi yalnızca kendisine bahşedilen! Ey, hafîf hafîf yayılan süccani nurların şırıl şırıl akmakta olduğu pınarların dökülüş yeri! Ey kemâline, bütün ilâhi güzelliklerin aşık olduğu! Ey ezelin yakutu! Ey kemalleri çeken mıknatıs! Akıllar, anlayışlar, diller ve bütün idrakler, Muhammedî künhünün satırlara dizilmiş nişânlarını, alâmetlerini okumada veya ledûnî ilimlerinin sırlarının hakikatine ulaşmada ümidini kaybetmiş olan. Nasıl kaybetmesin ki ey Allah Resûlü (salallahu aleyhi ve sellem), bütün mukarrebün meleklerin, kendi künhünün levh-i mahfûzundan tecellilerin hakikatini okuduğu kimse! Ey insanların süsü, ziyneti; olmasaydı şayet, alemde de hiçbir gizlinin açığa çıkmamış olacağı kimse, Allah’ın salât ve selâmı senin üzerine olsun!.