XLV- GÜLDÜR GÜL

Seyrimde bir şehre vardım
Gördüm Sarayı gül’dür gül
Sultanının tacı tahtı
Bağı duvarı gül’dür gül…
 
               
Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazarı gül’dür gül… 
 
                                                  
Gülden değirmen döndürür
Anın ile gül öğütür
Akar suyu döner çarkı
Bendi pınarı gül’dür gül…
 
                                                  
Gülden kurulmuş bir çadır
İçinde nimeti hazır
Kapısında İlyas Hızır
Nan u şarabı gül’dür gül…
 
                                                  
Toprağı gül dür taşı gül
Kurusu gül’dür yaşı gül
Has bahçesinin içinde
Selvi çınarı gül’dür gül… 
 
                                                 
Ak gül ile kırmızı gül
Çift yetişmiş bir bahçede
Bakışırlar hare karşı
Harı ezharı gül’dür gül…
 
                                                  
Ümmi Sinan gel vasfeyle
Gül ile bülbül derdini 
Meğer bu garip bülbülün
Ahı figanı gül’dür gül…
Nan : f. Ekmek.
 
Hâr : f. Diken.
 
Ezhar : (Zehre. C.) Çiçekler. Zehreler. şukufeler.
 
Vasf : Sıfat. Bir kimsenin veya şeyin taşıdığı hâl. Bir kimsenin veya şeyin durumunu anlatarak tarif etmek.