GİZLİ ŞİRK

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12889
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

GİZLİ ŞİRK

Şüphesiz şirk azim bir zulümdür.
Gizli Şirki ise İnsanoğlunun kendisine yapabileceği en büyük kötülüktür.
Katran bulaşığı gibi zor silinen bu illetten: ALLAH celle celâluhu nun lutfen inâyeti-hidâyeti, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in şifâ şefâti, ALLAH Dostlarının hayr himmeti ve nefislerimizin MuhaMMedî Gayretiyle kurtuluruz inşae ALLAH!
Âmin!
Yâ MuîN ALLAH celle celâluhu!..

وَإِذْ قَالَ لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ
Resim---"Ve iz kâle lukmânu libnihî ve huve yaızuhu yâ buneyye lâ tuşrik billâh(billâhi), inneş şirke le zulmun azîm(azîmun) : Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür."
(Lokmân 31/13)

Gizli şirke karşı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin meşhur duası:

Resim---"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem: “Allahumme inni eûzu bike min en uşrike bike şey'en ve ene a'lemu ve estağfiruke limâ lâ a'lemu inneke ente allamulğuyubi." buyurdu.
(Et-Terğıb ve et-Terhib: 1/76)

Anlamı: "ALLAHım! Şüphesiz ben bilerek herhangi bir şeyi şirk koşmak (eş ve ortak tanımak) tan sana sığınırım. Bilmeyerek işlemiş olduğum (şirk ve hatalarım) ın senden bağışlanmasını dilerim. Şüphesiz ki bütün gaybları (gizli şeyleri) ancak Sen bilirsin.
Şirkten korunmak için sabah-akşam sıkça okunmalıdır...

Resim---"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem: "Allah'ım! Herhangi bir şeyi şirk koşmaktan sana sığınırım. Bilmeden işlediğim günahtan dolayı da senden mağfiret dilerim."
(Ahmet Müsned': 4/403 Taberani "Kebir" ve "Evsat", Ebu Ya'la, Mecmeu'z-zevaid: 10/223,224, Terğib ve't-Terhib:1/76, Elbani Sahihu'l-Cami: 3625)

Gizli Şirk insan NEFSinin kendisinden olduğu için kendisi idarkini idrak edip de çâre bulamaz ve bu nedenle Bir Kâmil MuhaMMedî Hasbî Hizmetçi tâlim ve Terbiyesi gerekmektedir.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem: "Ümmetim içinde şirk, karanlık bir gecede kaya üzerindeki karıncanın hareketinden çok daha gizlidir."
(Abdullah b. Abbas'tan, Tirmizî)

Peygamberimiz (sav), özellikle gizli şirkin, insanlar için ne kadar önemli bir tehlike olduğunu ise şu sözleriyle açıklamıştır:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem: "Bana göre, sizin için deccalden daha ziyade korktuğum şeyi haber vereyim mi? O, gizli şirktir ki, kişinin kalkıp adamın makamına gösteriş için amel etmesidir."
(G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 163/6)
Resim
Kullanıcı avatarı
hamdolsun
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 496
Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00

Re: GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen hamdolsun »

bu hususta yardımlarınıza muhtacım hocam
ALLAH bizi korusun inş...şirkten...
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen Gariban »

Hocam bu güzel yazı ile bize Gizli Şirk hakkında hatırlattığınız için ALLAH razı olsun.

Bugün bir söz gördüm sürekli kendi bildiğiniz ve inandığınız şeyleri başkalarına empoze etmeye çalışıp dışarıdan gelen fikir ve düşüncelere kendinizi kilitlemek ile ilgili idi, hoşuma gitti ve oldukça düşündürdü beni. Bunda sanki gizli şirk kokusu var dedim kendi içimden. Ben merkezcillik yani ihtiyaçsızlık kendi bilgisinin mutlak olduğunu düşünmek, kendi kendine yeter sanmak ve etrafına sürekli dağıtmak. İhtiyaçsızlık ve ilimde mutlakiyetlik Hakk'a mahsustur. Bu durumda kişi sanki gizliden böyle olduğu iddiasında bulunmakta ve sadece verici rolü üstlenmekte. Kendini bilgide eksiklikten münezzeh görmekte. Halbuki başkalarında da El-Alîm isminden gelen ilim tecellilerine karşı kulak vermek ve nakle uygun olanı süzüp almak gerekir.
Allah en doğrusunu bilir.

Es-Selam ve Sevgiyle
GaribAN
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen Gariban »

Dr.Munir Derman Hocamızın Şirk ile ilgili olarak yaptığı bazı açıklamalara da göz atalım inşaALLAH:

Âyetlerde ALLAH'a şirk koşmayın diye birçok defalar tekrar edilmiştir.
Bu da cem’i olarak “Koşmayınız” buyrulmamıştır.
Müfred olarak “koşmayın” denildiğine göre teker teker yani gurur ve kibire varmayın mânâsı gizlidir.
Bu, ahadı unutmayınız!
ALLAH Ahaddır…
Şirk bir nev’î ALLAH'ın Ahad olduğunu bilmeden tasdiktir.
Var olmayan birşeye şirk koşulmaz.
ALLAH'ın var olduğunun âdetâ açık delilidir.
[Allah Dostu Der ki 1.cilt]

ALLAH insanların şirk bataklığında kalmalarına razı değildir.
Peygamberler bu şirkin sapıklığını kaldırmak için gönderilmiştir.
[Allah Dostu Der ki 2.cilt]

İlim ve akıl da, “kibir” in büyük bir şirk olduğunu bildirmektedir. [Allah Dostu Der ki 2.cilt]

Nazarda da şirk gizlidir.
Nazar yani hased duygusundan doğar.

Hased : Bilerek bilmeyerek Hakk’ın takdirinden uzaklaşmak duygusudur.
Burda da şirk gizlidir.
[Allah Dostu Der ki 2.cilt]

Saili boş çevirme. (Âyet).
Dileneni şirkten, ALLAH’tan başkasından istemekten kurtarmaktır.
[Allah Dostu Der ki 2.cilt]

Kendine güvenmek ALLAH’a güvenmek demektir.
Miskin olup şirke girme!..
Böyle yaparsan dost olursun...
Kendini bırak ona!..
Amma kolay değildir.
ALLAH ne lütfettiyse “Sen” o’sun...
[Allah Dostu Der ki 3.cilt]

Şirk koşmakla ALLAH’a birşey yapamazsın.
Emirlerini yapmazsın ALLAH’a üzüntü vermiş olursun.
Halbuki Cenab-ı HAKK sana nimet, rızık, sıhhat, mal, mülk veriyor, akıl veriyor.
Bu hâlinle bunlara hıyanet etmiş olursun.
Evlâdın sana hücum etse, iyilik ve hayır yolundaki dileklerini yapmazsa büyük bir üzüntüye düşersin.
HAKK’ın üzüntüsünün milyarlarda bir nebzesidir.
[Allah Dostu Der ki 3.cilt]

Gurur ve kibirden katiyetle uzak olmak birinci şartdır.
Zira gurur ve kibir bağışlanmaz bir günahdır ve şirkdir.
Bunu unutmamak lâzımdır.
Zira ALLAH kelâmında; daima ve her yerde Kur’ân-ı Kerimde:
“Şirk koşmayın!” lâfzı celilinîn mânâsı budur.
“Koşmayınız!” cemi olarak değil de müfred olarak zikredilmesi, teker teker “koşmayın!” emridir ki bu da gurur ve kibiri ifade etmektedir.
[Allah Dostu Der ki 3.cilt]

“Ümmetimin arasında şirk, karıncanın düz beyaz mermerdeki ayak sesinden daha gizlidir.”
Bu hadîsi söylerken Resûlü Ekrem’in iki âlemi gören gözlerinden yaşlar geliyordu.
Bizler odun gibi duruyoruz.
Ve hem de bu yetmiyormuş gibi yek diğerimize saldırıyoruz.
Cenab-ı HAKK kendine karşı işlenen kusurları (suçlar değil) affeder.
“Lâkin gayrın hakkını asla” afvetmez.
[Allah Dostu Der ki 3.cilt]

ALLAH büyüktür cümlesi, kelime yetersizliğinden tamamıyle yanlıştır.
Hatta bilmeyerek küçültme vardır.
Küfre kadar gider.
Şirk olur.
ALLAH...
O...
Büyük, Ekber...
[Allah Dostu Der ki 4.cilt]

Miskin olup başkasından yardım isteme!
ALLAH'ı unutup şirke girme!
Kendini bırak O'na!
O ne yaparsa güzel yapar. Böylelikle asıl dostun ile dost olursun. Bu hareketinle de her şeyi ALLAH'dan istemiş olursun.

[Allah Dostu Der ki 4.cilt]

Modern putperestler vardır.
Firavunlar. Nemrutlar. Mecusiler.
Hayvana tapanlar. Ateşe tapanlar. Fallopistler.
Bunların hiçbiri putperest değildir.
Zira bunlar yine müteal bir varlığı kabul ediyorlar.
Ona tapıyorlar.
Ona şekil veriyorlar...

Bunlar şirktedir diyecekler!
Şirkin kendisi, ALLAH’ın büyüklüğünün sembolüdür.
İlâhî kemalden bir parçadır.
ALLAH’ın varlığının en büyük delilidir.
ALLAH olmasaydı böyle şey söylenmezdi.
Mesele : ALLAH’ı şekillendirdiğinden şirktir.
[Allah Dostu Der ki 4.cilt]

Ne kadar küçülürsen o kadar büyürsün.
Ama bu ne demektir?
Hiç olduğunu anlamağa doğru gidiyorsun.
Budala.
Şirkten kurtuluyorsun.
Şirk nedir bilmemek de bir şirktir.
Vah zavallı vah...
Rahmeti yerde ara!..
[Allah Dostu Der ki 4.cilt]

Kibir, Ekber olan ALLAH’a bir nevi isyandır.
ALLAH’ın “EL MÜTEKEBBİR” esmasına bilmeden karşı gelmektir.
Gizli şirktir.
Küfürdür…

Gizli şirk; cehâletin, bilgisizliğin altında gizli olan küfürdür…
[Allah Dostu Der ki 5.cilt]


Her varlık, canlı, cansız, nebat, hayvan, haşere ve insan...
Yaşlanır...
Mevsimler değişir.
Tekrardan tazelenir.
Bu hâl, HAKK Tealâ’ nın “EL BÂKİ” olduğuna, diğerlerinin fâni olduğuna işarettir.
Bunları, Cenab-ı ALLAH şirk olmasın diye “BÂKİ” ismiyle; doğuşu, yaşayışı ve ölümü bir hikmet üzere tertip ve irade buyurmuştur.
[Su cilt 1.]

Gıybet eden, dedikodu yapan, hased eden kimse, zâhiren nasıl görünürse görünsün. Sözlerinde hikmet bile olsa şirkdedir. Kendisi bile bu hâlvinin farkında değildir. Bu gibilere hâlvet haramdır.
Bunlara inceliklerin, küçük sırların kapıları daima kapalıdır. Ve daima kapalı kalacaktır. Bu huylar hak katında insanı er geç mahcup yapar. Hakk’ı gücendirir, zelil düşürür.
[Kopyası yazılmamış sırlar]

Hadisin doğru olup olmadığını, büyük velîler bu nuru görerek anlarlar. Onun için Resûlü Ekrem “benden bir hadis rivâyet ederlerse, aklınıza vurun kabul ederse bendendir. Etmezse benden değildir.” buyurmuştur.
Herkes bu nuru göremez, akıl idrak eder. Ona danış demektir. Akıl zâten insanlara doğru ve yanlış terazisi için verilmiştir.
Fiziki bir kanun icabı terazi icat edilmiştir ki:
Hakk’ın adil olduğunun, fizik kanunu şeklinde görünmesidir. Terazilerini doğru tartınız demek, Allah’ın adil esmâsına hürmet edin. Hak terazide tecellî ediyor demektir. Hile sokarsanız şirk içinde olur¬sunuz. Adil esmâsına fiilen hakaret olur. Aman dikkat edin...
[kopyası yazılmamış sırlar]

Şirk içinde hayır, hayrın içinde şirk gizlidir. [kopyası yazılmamış sırlar]
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen MINA »

Lokman oğluna öğüt vererek: yavrucuğum! Allaha ortak koşma! Doğrusu şirk büyük bir zulümdür. Demişti.”

Bu şekilde Allahın şeriatı onun bir olduğunu ikrar etmiş, ve onun haricinde Rabb arayanların gerici ve bağnaz olduklarını özgür olmaktan uzak olduklarını beyan etmiştir.

“gördünüz mü lat ve uzzayı; ve üçüncüleri olan ötekini Menat’ı, Demek erkek size, dişi ona öyle mi? O zaman bu insafsızca bir taksim. Bunlar sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiç bir delil indirmemiştir.”

Ve yine buyuruyor ki;

“Musa şöyle dedi: Rabbim, kendi katından kimin hidayet getirdiğini ve hayırlı akibetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zalimler iflah olmazlar"

Firavun: Ey gelenler! Size benden başka ilah tanımıyorum. Ey Haman! Haydi benim için çamur üzerine ateş yak, bana bir kule yapki musanın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, O mutlaka yalan söyleyenlerdendir dedi.

O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Bizde onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bak işte, zalimlerin sonu nice oldu.!


Zahiri olan şirkten başka bir başka şirk şekli vardır ki onda bir çok ameller ve hasenatlar yok olup gider. İşte o da gizli şirktir. Yani riyadır.



Şeddad b. Evs diyorki: bir gün Rasulullahı ağlarken gördüm ve sordum; seni ağlatan nedir Ya Rasulullah: Dedi ki; ümmetimin üzerinde var olacak şirkten korkuyorum. O zaman onlar putlara güneşe aya tapmayacaklar, ancak işlerini başkaları görsün diye yapacaklar.

Muaz b. Cebelinde rivayet ettiği gibi Efendimiz buyurdularki Riyanın en aşağı tabakası şirktir.” Ve yine imamı gazali diyor ki Riya insanların kalplerinde kendisi hakkında iyi şeyler geçirmelerini istemesi içindir.

Tıpkı yırtık bir relbise giyip insanların kendisi için zahit insandır demelerini istemesi gibi. Kimki yürüyüşüyle sesiyle ve hareketleriyle gösteriş yapar ve iyiliği emredip kötülükten men ederken sadece insanların kendisi için davetçi desinler diye yapıyorsa veya insanların kendisini övmesi için secdelerini uzatıyorsa, veya sadakalarını herkesin göreceği bir şekilde verip hayır ve hasenat sahibidir demeleri için yapıyorsa işte bunların herbirisi müşriktirler ancak kendileri hissetmezler. Onlara Rabblerinin katında hiç hiç bir mükafat yoktur. Onlar için yüce Allahın şu ifadesi yeterlidir.

“Ey iman edenler: Allaha ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki sağnak bir yağmur isabet etmişte onu çıplak ve pürüzsüz hale getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbirşeye sahip olmazlar. Allah kafirleri doğru yola iletmez.


Hz Mesih buyuruyor ki; Eğer sizden biriniz oruçlu ise başını ve sakalını silsin ve dudaklarını temizlesin ki insanlar onun oruç olduğunu bilmesinler. Sağ elinin verdiğini sol eli bilmesin. Şayet namaz kılarsa evinin kapısını örtsün çünkü Allah rızkı paylaştırdığı gibi ona olan yakarışlarıda paylaştırır.

Hz Ömer namazda başını öne doğru eğik olarak namaz kılan bir adamın yanından geçerken ona şöyle seslenir. Huşulu namaz kılmak boyun bükmekle değil gerçek huşu kalple bağlanmakta olur.

Buradan şu sonucu çıkarabiliriz. Yapılan her işin ve amelin arkasından Allahın rızasını aramalı ve o kasıtla hareket etmeliyiz. Allahtan başka bir şeyle yaptıklarını mukarene etmek isterlerse açık bir şirk içerisinde olurlar.


“Halbu ki onlara ancak Dini yalnız O’na has kılarak ve hanifler olarak Allaha kulluk etmeleri emrolunmuştu.”

“Dikkat et! Halis din yalnız Allahındır.”

İlim çekirdek, amel ekim, ihlas ise sudur. Eğer yapılan işler övgü ve senaya mazhar olmak için yapılmışsa o zaman o işte Allahın rızası aranmaz.

Yakup El Mekfuf buyuruyorki; İhlaslı olan tıpkı günahlarını gizlediği gibi sevaplarınıda gizli tutar. O nedenle gerçek ihlas sahipleri kendi nefsine bakıpta aldanmaz ve insanların hoşlanmasını ve övmesini dikkate almaz.

Susi derki: gerçek ihlas kişinin kendinde ihlası görmemesidir. Eğer kişi kendinde ihlas görüyorsa o zaman onun ihlası da ihlası gerektirmektedir.

Sevgili dostlar:

İhlas sıfatı çok yüce bir sıfattır. Şayet ilim ve amelden sonra bir Müslümanda ihlas olursa onda çok hayırlar oluşur. Efendimiz s.a.v. bu konuya işaret ederekten şöyle buyuruyor. Kimki İhlaslı olarak Allaha kırk gün ibadet etse onun kalbindeki hikmet, diline akseder.

Ve son olarak: Ona ulaşmak istiyorsanız. Bunun ilk şartı Allaha halis bir şekilde kul olmaktır. Ve ona ortak koşmamaktır. Yaptığın her işte söylediğin her sözde her ahlakında Allaha karşı halis olmak durumundasın.

Ve böyle yaparsan bilki kıyamet günü tıpkı şu ayeti kerimenin hitabı etttiği kişilerden olursun.


"İşte onlar iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar"


Hamd Alemlerin Rabbı olan Allahadır.


islamiyet.gen.tr/
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen MINA »

Kimki yürüyüşüyle sesiyle ve hareketleriyle gösteriş yapar ve iyiliği emredip kötülükten men ederken sadece insanların kendisi için davetçi desinler diye yapıyorsa veya insanların kendisini övmesi için secdelerini uzatıyorsa, veya sadakalarını herkesin göreceği bir şekilde verip hayır ve hasenat sahibidir demeleri için yapıyorsa işte bunların herbirisi müşriktirler ancak kendileri hissetmezler. Onlara Rabblerinin katında hiç hiç bir mükafat yoktur. .


Kâfirûn sûresinin fazîleti


Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

“Kim herhangi bir gecede Kâfirûn sûresini okursa, çok güzel ve hayırlı bir iş yapmış olur.”



“Kim kafirun sûresini okursa, ona Kur'ân-ı kerîmin dörtte birini okumuş gibi sevâb verilir. Ondan şeytanlar uzaklaşır, şirkten berî olur ve kıyâmetin şiddetinden emin olur.”

“Yatarken Kafirun sûresini okumak, ALLAHa şirk koşmaktan alıkoyar.”

Peygamber efendimiz Kafirun sûresi okuyan birine rastladığında buyurdu ki:

“Bu kişi şirkten uzak ve berî oldu.”

Peygamber efendimiz buyurdu ki:


“ Kafirun sûresini okuduktan sonra uyu! Zira bu sûreyi okumak şirkten kurtuluştur.”

Kâfirûn sûresini, İhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri ile birlikte okuyanın rızkı artar, hali düzelir.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

"Her türlü şerden korunmak için ve sıkıntılı zamanlarda dört kul'ü çok okuyunuz."

[Dört kul, Kafirun, ihlas, Felâk ve Nâs sûreleridir.]
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
hamdolsun
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 496
Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00

Re: GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen hamdolsun »

bu konu beni çooooooook tedirğin etmekte yazılardan ve derman hocam yine bizi doyurdu elhamdülillah yedirdi yine muhammedi mutfaktan...

“Ümmetimin arasında şirk, karıncanın düz beyaz mermerdeki ayak sesinden daha gizlidir.”

bu maalesef böyle , ne yapalım hocam, gerçekten yardımlarınıza muhtacım hocam ....

Şirkten kurtuluyorsun.
Şirk nedir bilmemek de bir şirktir.
Vah zavallı vah...
Rahmeti yerde ara!.. [Allah Dostu Der ki 4.cilt]

Kibir, Ekber olan ALLAH’a bir nevi isyandır.
ALLAH’ın “EL MÜTEKEBBİR” esmasına bilmeden karşı gelmektir.
Gizli şirktir.
Küfürdür…

Gizli şirk; cehâletin, bilgisizliğin altında gizli olan küfürdür… [Allah Dostu Der ki 5.cilt]


subhanellah
allahuekber
elhamdülillah
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1119
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Re: GİZLİ ŞİRK

Mesaj gönderen nur_umim »

Gizli ŞİRKin temeli NEFSin-HEVÂsının GİZLİ İLÂH edinmesidir.

أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا
“E raeyte menittehaze ilâhehu hevâh(hevâhu), e fe ente tekûnu aleyhi vekîlâ(vekîlen) : (Ey Rasûlüm) gördün mü, o nefis arzusunu-hevâsını ilâh edineni? Artık ona, sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?)” (Furkân 25/43)

Gizli Şirkle ilgili güzel bir yazıyı paylaşmak isterim:

وَإِذْ قَالَ لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ
“Ve iz kâle lukmânu libnihî ve huve yaızuhu yâ buneyye lâ tuşrik billâh(billâhi), inneş şirke le zulmun azîm(azîmun) : Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür." (Lokmân 31/13)

Gördün mü İlâh olarak hevâ ve hevesini kabul eden kimseyi?
Hevâ ve hevesini İlâhlaştırıp Allah’ın önüne geçiren kimseyi gördün mü?
Hevâsını İlâh edinip, arzu ve tutkularının kulu kölesi olan kişiyi gördün mü? Allah’ı, Allah’ın dinini, Allah’ın kitabını, Allah’tan gelen hayat programını bir kenara bırakarak kendi hevâ ve heveslerini, ya da kendisi gibi âciz insanların hevâ ve heveslerini, istek ve arzularını din kabul edip onların peşi sıra giden kimseleri gördün mü peygamberim?
Sizler de gördünüz mü böyle kimseleri?
Peki kimdir bunlar?
İşte şu anda Allah’ın kitabı, Allah’ın yasaları yerine kendi hevâsını heveslerini putlaştırıp tanrı edinen ve kitapsız, peygambersiz hevâsı istikâmetinde bir hayat yaşayan insanlardır

Allah’ı unutmuş, Allah’tan gelen basiretlerle ilgi kurarak kendisini arındırmaya çalışmamış, Allah’ın kitabından ve peygamberin Sünnetinden habersiz olduğu için, Allah’ın kendisi adına belirlediği kulluk programına teslim olmak yerine kendi bilgisine, kendi hevâ ve heveslerine teslim olmuş, ya da başkalarının hevâlarına teslim olmuş, başkaları için yaşamayı, tâğutlar için yaşamayı, moda için, çevre için, âdetler için yaşamayı, başkalarına kulluk etmeyi alışkanlık edinmiş, kendi kendisini pisliğin, günâhların, isyanların içine düşürmüş, hem dünyada hem de âhirette ziyana uğramış, kendi kendisini kötüye harcamış insandır

Allah’tan gelen hayat programını bırakmış, kendisine sunulan kulluk örneği olan peygamberle diyalog kurmamış, ben bana yeterim
Ben benim hayatımı düzenlemesini bilirim
Evimi ben de düzenleyebilirim
Nereden kazanıp nerede harcamam gerektiğini ben de bilirim
Çocuklarımı nasıl eğiteceğimi, ne yiyeceğimi, nasıl giyineceğimi ben de bilirim Benim aklım var, benim fikrim var
Benim Allah’a da, O’nun kitabına da, O’nun hayat programına da Onun elçisinin örnekliğine de ihtiyacım yoktur demiş ve kendi hayatına kendisi program yapmaya kalkışmıştır
Kendi hevâsını, kendi heveslerini ve arzularını putlaştırmış, boynundaki kulluk ipinin ucunu kendi elinde tutmayı tercih etmiş insanlar

Şimdi ey peygamberim, sen böyle adamlar üzerine vekil mi olacaksın?
Kendini böylelerinden sorumlu mu tutacaksın?
Bunlar için çalışıp çırpınıp kendi kendini helâk mi edeceksin?
Bırak ne halleri varsa görsünler?
Ne yapacaklarsa yapsınlar
Bilmiyorlar mı bu adamlar Allah’ı?
Bilmiyorlar mı Allah karşısında hiçbir güçlerinin olmadığını?
Bilmiyorlar mı kendileri gibi âciz insanların güçlerinin kuvvetlerinin, bilgilerinin ne olduğunu da Allah’ı bırakıp onların hevâ ve hevesleri istikâmetinde bir hayat yaşamaya, Allah yasalarını bırakıp onların yasalarını uygulamaya çalışıyorlar?
Allah’a ve Resûlüne samimiyetle bağlansalar gerçekten hayatları güzel olacak, ama yine de yan çizen bu adamları bırakıver peygamberim

Kendileri nasıl tanrı olabilir bu insanlar?
Ne hakla, hangi güçle tanrılık iddiasında bulunabiliyorlar?
Nasıl oluyor da kendileri gibi âciz insanları tanrılık makamına oturtabiliyorlar?
Nerden almışlar bu yetkiyi?
Hevâ ve heveslerini nasıl Allah yasalarının önüne geçirebiliyorlar?
Yarattıkları bir şey var mı bu insanların? Yaratıcılık özellikleri var mı?
Kendilerini yaratabilmişler mi? Bir güçleri kuvvetleri var mı?
Rızık verebiliyorlar mı? Doyurdukları birileri filân var mı?
Göklerde ve yerde bir ortaklıkları filân var mı?
Niye böyle kendilerini Allah yerine koymaya çalışıyorlar bu adamlar?

(Ali Küçük Tefsiri)
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön