"BEN" "DEĞİL"

Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen habibi »

ALLAH dostu (DR.MÜNİR DERMAN)derki...

Gül tohumu vardır aziz cemaat.
Gül tohumu.
Bunu bir tahlil edelim.
Gül tohumunun içinde renk vardır.
Çok dikkat edin!
Koku vardır.
Görünmez bu.
Gül tohumunu yar!
Kimya laboratuarına gönder!
Ne koku vardır içinde ne renk vardır.
Ancak içinde amidon vardır.
Birazda fosfat vardır.
Yani nişasta ile fosfat vardır.
Başka bişey yoktur…

Gül toprağa girip EL REZZAK esmasıyla beslenmeye başladığı zaman, gülün bu zâhiri kısmı kaybolur.
Bâtını çıkar içeriden.
Bâtınında o halde zâhirini kaybetti.
Bâtınını ortaya çıkarmak için Allah ona bir mükâfat verir.
Nedir o mükâfat?
El ile tutan tohumda bir bâtın var bir gizli bir şey var.
Zâhir olmak için yani içinde tahlille bulunmayan kokuyu, rengi, yeşilliği çıkarmak için ne yapması lazım.
Toprak altına konur bu.
Çünkü, yaratma unsunu topraktan başlar.
HAYY, EL REZZAK, EL BEDİ’ topraktan çıkar.
EL BEDİ’ renkler güzellikler.
HAY canlılık.
EL REZZAK yemek.
Hep topraktan. Toprak altından…
Su verilir buna.
Mâdem ki bâtınını dışarı çıkarmaya savaşıyor.
Su gelir.
Ve minel mayi külli şeyin hay.
Es seyhanu vec ceyhanu. El fıratü vel mim. Küllin min emharı cenne.
Seyhan ve Ceyhan. Fırat ve Dicle, Nil nehri cennet nehirleridir buyurmuştur Cenâb-ı Allah.
Cennetin altında ırmaklar akar.
O halde su dünyada elle tutulan, gözlü görülen yegâne cennet taamı sudur.
Onun için su pislik tutmaz!
Onun için insanlar huzur-u ilâhiye ye giderken cennet taamı su ile yıkanırlar.
Su pislik tutmaz.
Dünyanın milyarlarca suyu akar çeşmeler bitmez.
Akar dereler bitmez.
Cennet taamıdır.
Cennetten bu bâtınını zâhire çıkardığı için cennet taamı su verilir gülün tohumuna.
Güneşten hararet gelir.
Böyle kendini Allah yoluna verdin.
Sakın affedileceğini yahutta tamamiyle azap göreceğini, ikisi de şüphelidir.
Allah’a bırak onun için cehennemden hararet verilir buna.
Onu da unutma demektir.
O halde güneş, merhamet, rahimden başlıyor olgunluk geliyor güle.
Aha bunların hepsi nefistir oğlum.
Bu nefisi ortadan kaldırdığın zaman geride SABÛR esması kalır. Allah’ın Es SABÛR esması kalır.
Gül açar, toprağa çıkar.
Klorafili gelir de güneş var yemyeşil olur.
Tomurcuk gelir.
Olgunluk haline gelmiştir.
O zaman güle bir mükâfat verilir.
Nedir o?
Koku…
Koku içinde değil.
O kırmızılık haline geldiği zaman, nasıl ki ziya aynaya akseder de ondan aksederse, koku sonradan verilir güle.
Eğer gülen kendisinden olaydı.
Cenâb-ı Allah herkesi kıskanç ve hâsid yaratmıştır.
Gül etrafa kokusunu vermezdi.
Yani gülün bâtını zâhiri bâtın olduğu için bütün esmalar çıkarır. Sende bâtını zâhirini yok et, içinden güzel kokular çıkar ağzından. Bütün dünyadaki çiçekler iki çiçeğin sırrını kapamak içindir.
Onları örtmek için yaratmıştır Cenâb-ı Allah bütün çiçekleri...

Biri manolya biri de güldür.
Dikkat edin dikkat edin daha lakırtı bitmedi.
O halde senin içindeki kalbine gelen Nur-u Rasûlullah’ı aksettirip onun kokularını onun güzelliklerini onun menevişlerini ortaya çıkarmak için kalbini hazırlamak lazım.
Bunların hepsine nedendir?
Gülün bize kokusunu göstermek içindir oğlum.
Hanı eski şairlerden birinin bir sözü vardır “ne güzel lakırtıdır” diye edebiyat muallimleri tahlil ederler.
Bide evinizde manevî gözle tahlil edin bunu.
Gel gül dedi. Gel gül dedi. Bülbül güle.
Bülbül orda. Gel bana dedi gel.
Gel gül dedi bülbül güle.
Gül gelmedi gitti.
Gül bülbüle, bülbül güle yar olmadı gitti.

Bu insanın kendi şeklini anlatır.
Birbirimize kendi kendimize tekme atıyoruz farkında değiliz.
Yoksa koku çıkarmak için mi?
Tohum iken gülün kokusu nerede idi?
Nefsinin altında, nefsinin altında!
Çay! Çay! çay!..
Al çayı kokula!
Koku yok.
Çayı suya koyacaksın.
Sıcak edebine girecek.
Sıcaklıklan haşr edecek.
Koku veren o zaman kendisine verilir.
Kendisi çıkarmıyor.
Zâhirin bâtın ve bâtının zâhir oluşun.
Bunların yarısı irade-i cüzi ye tabidir diğeri de küllî iradeye.
Sen kendini.
Huve’l- Bâtını ve’z- Zâhir.
O halde gül toprağa giriyor çıkıyor koku haline intikal ediyor.
Huve’l- Bâtını ve’z- Zâhiri tesbih ediyor.
Her tesbihinde de EL BEDİ’ esması tecellî ediyor gülün güzel rengi. Koku bu tesbihin titreşiminden ibarettir.
O halde sen Allah Allah içinden dersen o gülün kokusu gibi çıkmaya başlar koku.
Bu güzel tecellîden dolayı gülün kokusu hoşumuza gider oğlum!

Gülün bu sırrı, insanlar bile sırrını çıkarmasın ortaya diye isim değiştirmiştir.
“Nasıl isim değiştirdi Hoca Efendi?”
Biraz sonra söyleyeceğim nasıl değiştirdi.
Gül yağı deriz. Gül yağı.
Gülü alır, asidi sıfır zeytinyağında kaynatırlar muamele ederler. Gül kokusunu yağa verir.
O bile bizi yine şaşırtmak için insanlar dili dolanmıştır ismi başka vermiştir.
O gül yağı değildir oğlum.
Gül yağı, gülden yağ çıksaydı.
Şimdi o linkolin bilmem efendim pamuk yağı, fındık yağı, bilmem efendim kabak çekirdeği yağı diye milletler ondan yağ çıkarırdı yerdi.
O gül yağı değildir.
Güllü yağdır. Güllü yağ.
Bu bile yanlış.
Bu sırrı gizlemek için Cenâb-ı Allah bütün çiçekleri yaratmıştır. Güllerin de seksen türlü rengi vardır.

Bi de manolya çiçeği vardır dokundunuz mu solar şöyle büyük açar o, bembeyazdır.
Büyük ağaçları vardır.
Yaprakları kışın dökülmez onun.
Bu kauçuk ağaçları gibidir yaprakları.
Yaprağın ismindendir.
Niye solar?
Manolya da oğlum tanen vardır tanen denilen mazıdan çıkan birşey.
Elmada da vardır.
Ayvada da vardır.
Ayvayı elmayı ısırırsın biraz sonra havanın oksijeni ile birleşti mi tanen açığa çıkar kararır o.
Haa onun gibi.
Sen elini vurduğun zaman manolya solar.
Dokunmak bir nevi manolyanın temizliğine mekruh sürmektir.

Şaibelerden kurtulmuş temizlenmiş bir insana da küçük bir mekruh aynı böyle manolya gibi yapar.
Cenâb-ı Allah vücuttaki esmalarının menevişlerini toplar biter o zaman.
O zaman araya perde misüllü şeytan girer Havva ile Âdem .
Havva ile Âdem arasına nasıl şeytan girdi onları kandırdı.
Âdem ile Havva hikayesi aynen devam etmektedir.
Son nefesimize kadar devam edecektir.
Âdem bütün insanların, Havva bütün kadınların…
Bu hikaye hâlâ devam etmektir.
Manolya ya şöyle bir emir çıkar.
“Bu kul senin temizliğinin kıymetini bilmedi sana el sürdü.
Bende bütün mevcudatımı kulumun emrine musahhar kıldım.
En efdal kulumu yarattım.
O senin kıymetini bilmedi.
Ben onu senden yüksek yarattığım için verdiğim rütbeyi geri almak şanıma yaraşmaz.
Sen benim basit bir çiçeğimsin, onlar senin kıymetini bilmedi.
“Dön Bana! Bana dön!” emridir.
Bunun için manolya solar oğlum.
“Senin kıymetini bilmiyorlar Bana dön Manolya!” emridir bu.
Onun için manolyaya dokundun mu soluverir…

Onun için islamlar içinde manolya gibi insanlar vardır.
Zaten Secde-i Rahmana kapanan da bir gün muhakkak gül kokusu ortaya çıkacaktır.
Rasûlullah efendimiz gül gibi kokar.
İnsanlar kendi kokusunu aziz cemaat alamazlar.
Nasıl ki şu kağıda bakarsan yüzünü göremezsin, aynada görürsün.
İnsanlar kendi kokularını alsaydı Cenâb-ı Peygamber buyuruyor hepsi çıldırırdı.
Çünkü tefahur gelir adama ben ne kokuyorum diye.
Onun için herkesin kendine mahsus bir kokusu vardır.
Gidersiniz bir memlekete bakarsınız bir yere yanaşırsınız bir koku gelmeye başlar.
O koku oranın kokusu değil azizim.
O adam ve yahut o muhit senin aynan oldu.
O koku kendi kokundur.
Ancak o temiz insanda sana intikal ediyor o koku.
O adamın kokusu değildir.
Bağırsaklarımız ne dolu biliyorsunuz değil mi kokusunu almıyorsunuz.
Siz bir insanın karnının yarıldığını görseniz.
Ameliyat esnasında, ben operatörüm.
Midesini açtım felan.
Bir koku gelir karından imkanı yok duramaz insan.
Ama ben senelerce alışmışım koku almam.
Koyunu kestiğiniz zaman karnından bir sıcak koku gelir.
Ondan daha fenadır o koku.
Onun için Allah bunu gizlemiştir.

“Efendim felan bir Şeyh Efendiye gittim sarıldım ona aman ne güzel kokuyor!”
Ulan Şeyh Efendide, Şeyh Efendinin kokusu değil o.
Senin kokun.
Senin kokunu ayna gibi sana aksettiriyor.
Herkes o kokuyu başka türlü şey eder kimi menekşe duyar, kimi gül duyar.
Kimi bilmem ne kokusu duyar.
Kendi kokundur o.
O adam kokusunu almaz.
Onun için o hale gelenler.
Hepimiz inşallah geleceğiz o hale.
Sen ne zannettin 40 sene 50 sene namaz kıl da sonunda hüsrana mı uğrayacağını zannediyorsun?
Bu dünyanın sapık ve âhir zamanında namazını kılıp orucunu tutabilen her babayiğide kâr değildir.
Her babayiğidin kârı değildir.
Bu şükür makamıdır.
Şükür makamı Allah’ın izni olmadan olmaz.
Şükür makamını Allah az çok sevdiklerine ikram eder.
Şuraya sizi birisi mi zorladı geldiniz.
Muhakkak Allah’ın sizin haberiniz olmadan aldığınız bir telgrafla geldiniz.
Onun için aziz cemaat bahane arayın bahane.
Baha değil.

İstanbul da bir Zeynep Kamil Hastanesi vardır bilirsiniz. Haydarpaşa da.
Zeynep Sultan tarafından yapılmıştır.
Zeynep Sultan aynı zamanda Şehzâdebaşı’ndaki Zeynep Hatun binası vardır.
Fen Fakültesidir orası.
Şimdi başka türlü yapıldı.
Üniversitenin idi orası.
Orayı yaptıran mübârek padişahın vâlide-yi muhteremeleri.
Bu kadıncağız, hacca gitmiş bir iki defa.
Küçüklüğünden beri namazını bırakmamıştır bu mübârek kadın.
Zeynep Hatun.
Nur yüzlü bir kadın.
Padişahın anası.
Bir gün Şeyhü’l İslamı saraya davet etmiş.
Gelmiş Şeyhü’l İslam : “Buyurun Sultanım!” demiş.
“Hoca efendi sana bişey soracağım.” Demiş.
“Buyurun Sultanım” demiş.
Aha Zeynep Kamil Hastanesi.
Başhekimi şimdi Belediye Reisi oldu orda.
İstanbul da.
“Ben demiş hacca gittim hiç namazımı bırakmadım.
Borcum yok. Orucum yok. İyilik yapıyorum demiş.
Dünya gözüyle bana bir anahtar usulü öğrette demiş.
Rasûlullah’ı rüyamda göreyim” demiş.
Şeyhü’l İslam demiş : “Sultanım! Üsküdar kısmında bir hastane yok demiş. Oraya emredin de bir hastane yaptırsınlar” demiş.
Emrediyor, Zeynep Kamil Hastanesi yapılıyor.
Bir doğum hastanesi. Hastane yapılıyor.
İçinin çanakları, çatallar matallar Viyana’dan geliyor.
Şişli Çocuk Hastanesini de Abdulhamid yaptırmıştı.
Ordaydı onlar.
Şimdi hep kayboldu.
Herkes çaldı evine götürdü.
Her şey yapılmış.
Aradan bir iki ay geçmiş.
Hastane işliyor.
Binlerce kadın gelip doğurup gidiyorlar.
Doktorlar, moktorlor bakılıyor.
Şeyhü’l İslam’a haber göndermiş demişki : “Dediğinizi yaptım göremiyorum!” demiş.
“Sultanım demiş bir defa ziyaret buyurun hastaneye.” demiş.
Kalkmış saraydan.
Eskiden kırk kişi çekerdi kayıkları.
Haydarpaşa’ya gitmiş.
Doğru hastaneye.
Hastane hekimleri : “Buyurum sultanım” demiş.
Paşalar falan. İşte.
Gezmiş hastaları.
Girmiş bir koğuşa : “Nasılsınız” hepisi Sultanı tanıyor.
Hep kadınlar.
“İyiyiz Sultanım Allah ömür versin” demiş.
“Bir arzunuz var mı?” demiş.
“Yok Sultanım çok iyi bakıyorlar” demiş.
“Başka bir arzunuz var mı” demiş.
“Söyleyin yiyeceklerinizden, içeceklerinizden şundan bundan.”
“Yok Sultanım demiş Allah senden razı olsun! Hepimize bakıyorlar” demiş.
Orayı, burayı bütün hastaneyi gezmiş.
Doğumhâneye gelmiş ki bir kadın bağırıyor orda.
Doğum sancıları çekiyor.
“Niye bağırıyor orda” demiş.
“Sultanım demişler bir ermeni kadıncağızı var genç kadın o doğuruyor” demiş.
“Görebilir miyim?” demiş.
“Eee biraz sonra doğuracak” demiş.
Kadının sesi kesilivermiş o anda.
Demişler ki “Doğurdu. Buyurun” demişler.
Girmiş ki güzel bir ermeni kızcağızı.
Yeni doğurmuş.
Çocuğunu da ebe yıkıyor.
“Nasılsın kızım” demiş.
Teri yüzüne vurmuş.
“İyiyim Sultanım” demiş.
“Geçmiş olsun” demiş.
“Allah bir evlat verdi sana” demiş.
“Bir arzun var mı yavrum yapıyım?” demiş. “Arzun isteğin.”
“Yok Sultanım” demiş. “Allah razı olsun senden.”
“Söyle yavrum demiş bişeyin.”
Yok demiş Sultanım.
Bitmiş hastanedeki ziyareti.
Binmiş kayığa saraya gelmiş.
O gece Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem rüyasına giriyor.
“Ya Zeynep!” diyor. “Hastaneyi yaptırdın diye senin rüyana girmedim!” diyor.
“ O doğuran ermeni kadınının yüzünü okşadın, onu ziyaret ettin. Onun için rüyana girdim!” diyor.
Aha bu bahane ağaamm.
Bahane arayım aziz müslümanlar.
Bahane de Allah’ın rahmeti, Rasûlullah’ın şefaat-i uzması gizlidir.
Hiç kimseyi hor görmeyin!
Dua edelim efendim!
Haa söyleriz.
Amin.
Elhamdülillahi Rabbilâlemin.
Errahmanirrahim.
Allahümme salli muhammedin ve ali Muhammed.
Subhaneke ya allam ta aleyte ya Selami cinna minna ve affike ya mücir.
Ya Gani Ya Allah Ya Hay Ya Allah Ya Kayyum Ya Cebbar Ya Allah
!

"DEĞERE DEĞER KATAN DEĞERLİDİR".EDEP YA HUU.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Resim

Cahillik BENcillikten DOĞdu, BÜYÜdü de N OLdu
UYUsunda BÜYÜsün niniydi, UYANamadı Firavun OLdu
KÖR'e nASIL DErim, bAK BEN'i DE GÖR diye,
KÖR DEmez mi, KÖRmüsün, YOKsa gÖZlerin GÖRmez mi OLdu..


mina..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen habibi »

Resim
Resim
ALLAHu Zü'l-Celâl'imizin İZni ve İNAYETi ile RABB'ül Âleminimiz SÖZünü, RESÛLALLAH SALLallahu aleyhi ve sellem efendimizin SESinden buyuruyor:

"Euzu billâhi’s-semî'il-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîmi min hemzihi ve nefhihi ve nefsih.:Kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve kötü nefesinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım."

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم




"Kulillah sümme zerhum" (6 En'am-91)

Allah de, ötesini bırak.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen habibi »

Resim

Resim
ALLAHu Zü'l-Celâl'imizin İZni ve İNAYETi ile RABB'ül Âleminimiz SÖZünü, RESÛLALLAH SALLallahu aleyhi ve sellem efendimizin SESinden buyuruyor:

"Euzu billâhi’s-semî'il-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîmi min hemzihi ve nefhihi ve nefsih.:Kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve kötü nefesinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım."

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم


“Gerçek şu ki; GözLer kÖr oLmaz, ancak sineLerdeki KALP-Ler kÖr oLur.”(Hacc : 46)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

Resim

ASLI-Ma KeReM olayım,
KÂLB-i N GiReM olayım,
NeM VaRsa VeReM olayım,
HAYY-âli VAR “YOK” un YÂRiM.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

NuR-un Âlâ NUR da CiHaN,
BeDeN ZaHiR- N-eDeN NiHaN,
İNŞİRAH’ın Ve VeDDuHa’ N
YeTiM-öKSüZ KoKu-N YÂRiM.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

BİL-en AKIL BİL-mez KENDİ’ iN,
KUL-sun KUL-lanan EFENDİ’ N,
SETReder NEFS-i BEN BENDiN,
NEFS peşinde ÇOK’ un YÂRiM.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

SURET-iMi BEN-im sandım,
BEN-im CAN BEN TEN-iM sandım.
US-lanmaz BEN-den US-AN-dım,
YEDİ Rengim AK’ ın YÂRiM.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

BEN “BİR", DEĞİL, DÖRT UNSUR-um,
ZaHiR NAR’ ım-BaTıN NUR-um,
Benim HEP BEN-imle ZOR-um,
Beni BEN-den sakın YÂRiM.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

“BEN” KABUK ta SeDeF ÂDEM,
HeM AVCI-HeM HeDeF ÂDEM,
VuRuL-AN, VUR-AN’ dır MaDeM,
Çek YAY-ın at OK’ un YÂRiM

HÂLimce…
20.11.2010 -14:30
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

ÂLEM “DEĞİL” BEN-im GuRBeT,
CÂNÂN’ ı CAN TEN-im GuRBeT,
ÖZ’ ümde-SÎN “SEN-im” GuRBeT
Bana BEN-den YaKıN YÂRim.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

N-dir HÂLimce’ nin HÂL-li,
BİR İÇ’ inde BİN HAYYÂL-li,
NUR’ una NuR-u MÎM SÂLL-i
OKU-NaMAZ OKU-N YÂRiM
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

M-ÂDEM ki GÜL SON’ u BAŞ’ ı,
BİR başıma BİN gözyaşı,
İncitmez EL-lerin TAŞ’ ı
GÜL at KÂLB’ e dOKUn YÂRiM.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

BEN-im DEĞİL, KÎM’ in MüMKûN,
KÛN-la OL-AN MÎM’ in MüMKûN,
Lâ-MeKâN’ ın N-ER’ de MüLKûN,
İLLÂ OL-AN “TEK” in YÂRiM

HÂLimce…
20.11.2010 – 19:59
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Ne sırdır ki, iki kimse nazar eyler bu ekvâna.
Biri ancak görür dârı, biri deyyâr olur peydâ.

Niyaz-i Mısrî
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Resim

BİR AN-lam bütünlüğü VAR BEN'de
SEN'i DUYdukça COŞu-YORUM
HAY'di BULuşalım DİLEdiğin yerde
SEN'i BULdukça gayb-OLu-YORUM...


mina..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Toprak OLsam da, SUya k-ANSAM
S-AN-a GELen YOL-da, HAS-tayım
B-AŞK-alarının il-ACInı N yapsam
SEN GÜL-dükçe, ben AĞLA-yayım...


mina..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Kendime HAK'sızlık etsem
Gönlüm de SEN üzülürsün
Merha-METİN ZAT-en, annemden fazla
B-ANa SEÇtiğimi yaşatırsın...


mina..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Musa’nın asası yılanı yutar

Beklediğim semavî defter nihayet geldi... Kağıtların en incesi... Kalemim ruhumun inceliklerine göre yol alacak üzerinde... İhtiras, şeytana uymak, günah yok... Yoksa yırtılır yaprak... Harfler düşer... Düşürülür yeryüzüne...

Cennet’te kağıt inceliğine eş bahçelerde yaşanacak... Bu bahçelerin altından ırmaklar akacak... Ruhumuz her an tenha, itinalı, iyilikler içinde yol alacak Cennet’te...

Biz iki sevgili olacağız... Ağaçlarla, rüzgarla, uçan kuşlarla... Hem onlarla birlikte, hem hepsinden münezzeh... Ne zaman bir yaprak inceliğine indirebileceğiz bizdeki maddenin karanlığını, o zaman, bizimle konuşulacak Cennet’te... Nur içinde birbirimizi göreceğiz... Aramızda sır olmadan, ilk defa, eşyanın karanlığından çok uzakta, Cennet’te, o yaprak inceliğindeki tül de kalkacak aramızdan... Ve...

Susmalıyım burada... Sidretül Münteha’nın sınırında meleklerin kalması gibi harfler de duraklıyor burada... Biz de devam edebilmek için yolumuza burada bırakıyoruz kelimeleri... Sen devam et diyor bir melek... Devam et yoluna... O en uzun yolculuğun sonu burası...

Yolculuk aslında hiç olmadı... Sen hep buradaydın... Bu sınırda... Huzurda... Melekler yoksa sana secde etmezlerdi... Ama melekler sana secde ederek bu sınırda kalmayı kabul ettiler... Şeytanın sana secde etmemesinin sebebi seninle bu sınırı geçmek istemesiydi... Günah burada işlendi... Şeytan sınırı ihlal etti... İnsanla birlikte, meleklerin kaldığı yerden, daha ileriye gitmek, yeniden huzura kavuşmak istedi... Belki insana bu yüzden secde etmedi...

İhtiraslı bir aşık gibi... İnsanı kıskandığı için... Allah’a en yakın olabilmek için...

Allah’a en yakın olabilmek için insan olmak gerekiyorsa o da ateşten bir insan olmak istedi!

Meleklerin masum teslimiyetinin yanında şeytanın kavurucu ateşi... Ve insanın hakikatinde şeytanın ateşi ile meleklerin bu teslimiyetinden oluşan birliğin Allah’a secdesi... Bunu anlayamadı şeytan... İnsanın kendi hakikatinin içinde narla birlikte nuru birleyeceğini ve Allah’a teslim olacağını bilemedi...

Bunu bilse, kendi ateşinin, insanla birlikte Allah’a yakın olabileceğini bilse, o zaman insana secde eder miydi?

İblis, Allah’ın insanı yaratmasının gayesini anlayabilseydi secde eder miydi insana? İnsana secde etmesinin Allah’a secde etmek olduğu ondan gizlenmeseydi insana secde eder miydi hemen?

Bu sırrın asıl sebebini şimdi anlasa, insanı her yönden kuşatma gayretlerini bırakıp, insanla birlikte, her namazda, Allah’a hemen, şimdi, secde eder miydi?

İblisin insanı ateşe dönüştürme çabalarının bu dünyada sonuçsuz kalacağını, ama takvaya sarılırsa insanın kendi şeytanını secde ettirebileceğini biliyoruz artık... Bazı insanlar ölünce cehennemin yakıtı olabilecekler ama bu dünyada elhamdülillah ateş olmayacaklar...

Bu dünya hayatı aynadaki sırdır... Bu dünyayı, ölmeden önce öldürebilirsek kalbimizde, aynada sır kalmaz ve görebiliriz her şeyi... Her şeyde gizlenen şeytanı... Onu alnındaki perçeminden tutup secde ettirebiliriz hemen Allah’a...


Takva sahibi bir insanın üzerinde gücü yoktur şeytanın... Size kendini güçlü olarak göstermeye çalışır yalnızca... Dünyayı kuşatan elekromanyetik bir ağın içinde sizi bekler... Hiç uyumaz...

Yüzünüzü görmez ama frekansınızı algılar... Ancak sürekli zikir ile kurtulursunuz onun sizi tanımasından... Bütün zerrelerinizle yapılan zikrin, her an her boyutta kainatın birliğine uyumu sağlanır o zaman... İşte o an şeytan yenilir... Siz korunanlardan olursunuz... Onun ise yaşama alanı kalmaz artık ve insana secde eder...

Musa’nın asası yılanı yutar...

İnsanın kalbi o sınır tanımayan şeytanı, Allah’a secde ettirir...

İnsanın kendinden bile gizlenen sır, kalbin sırrı, nihayet aradan çekilir... Ve insan, kelimeleri de bırakır o sınırda, Sidretül Münteha’nın ötesine geçer...


alıntı..

*********


YOLumuzun ESası, halk içinde HAK'la OLmak
YOK öyle BİR DAĞ başında, yalnız başına YAŞAmak
DEğil mi ki bu BİR kalp YOLculuğu, O zamAN BİZİM DE İŞimizdir,
Musa (as)'nın ASası gibi, yalAN-ı yılAN, BİLip SUSturmak..


mina..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen habibi »

MINA yazdı: YOLumuzun ESası, halk içinde HAK'la OLmak
YOK öyle BİR DAĞ başında, yalnız başına YAŞAmak
DEğil mi ki bu BİR kalp YOLculuğu, O zamAN BİZİM DE İŞimizdir,
Musa (as)'nın ASası gibi, yalAN-ı yılAN, BİLip SUSturmak..


mina..

Geride Kalsamda Doğru Yönde Olsam Yeter

[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Doğru yolda olanlara ve Muhammed Mustafânın izinde gidenlere selâm olsun..
(aleyhi ve alâ âlihissalevâtü etemmühâ ve ekmelühâ)
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

Resim

AHZÂB suresi 56. ayet
Bismillahirrahmanirrahim
اِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِىِّ يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلٖيمًا

İnnellahe ve melaiketehu yusallune alen nebiyy, ya eyyuhellezine amenu sallu aleyhi ve sellimu teslima.
Muhakkak ki Allah ve Melâikesi Peygambere hep salât ile tekrim ederler, ey o bütün iyman edenler! Haydin ona teslimiyyetle salât-ü selâm getirin.

Bu Ayet-i Kerime ile ilgili olarak Değerli Hocam Kulihvani bir sohbette demişti ki;

“ Allah (cc) salât ediyor… Kime? Resulullah Sav’e… Melekler de O’ na salât ediyor..
Biz de O’ na salât edersek N-ER’ ede buluşacağımız bellidir…"


Fırat ve Dicle iki ayrı NeHiR’ dir…

İKİ’ sinin de DeBi’ si farklıdır… SU-yu farklıdır…

Ama İKİ’ si de BaSRa Körfezi’ ne akarlar…
BaSRa Körfezi’ nin SU-YUN da İKİ’ si BİR’ dir.

Kimse Fırat’ ı Dicle’ den ayıramaz…

Öyleyse BU YOL’ da N GERİ var N İLERİ…
AKILAN ve BAKILAN BİR ise… ÖNCE-si de O… SONRA-sı da…

N GeRi VaR, N iLeRi, BİR DENİZ’ in NeHiR-leri,
KİM’ i HıZLı, KiM’ i NaZlı, ayrı ayrı DeBi-leri,
YoLCuNÛN Ayak Altında, YÂR’ e DoĞRu giden YOL-lar,
CeNNeT NeHiR-leri HAKK’ ın, ReSuLLeri, NeBİLeRi,

HÂLimce...
23.11.2010 - 14:20
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen MINA »

Resim

Rivayet olunur ki, Bağdat halifesi mecnun haline acıyıp, onları birleştirmek için Leyla ile Mecnunu huzuruma getirin diye emreder. Ve Leyla ile mecnun gelir.

Halife: ey mecnun nasılsın dediğinde,

Mecnun: “ben ol da bil” der.

Halife: “işte Leyla’yı sana vereyim sen Leyla’yı al, bu hasret sona ersin de kendine gel” dedi.

Mecnun ise: “Leyla benim, beni bana nasıl verirsin” der.

Halife: Leyla’ya sen söyle diye emreder.

Leyla: Ey Mecnun ben Leyla’yım. Dediğinde

Mecnun:”Eğer sen Leyla isen ben kimim? Leyla iki midir ki, deyip Leyla'ya bakmadan, Leyla Leyla diyerek oradan gider.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »

Resim

HüZüN NEY-le-SÎN ki BaNa, DoĞuR-AN RaHiM KÂLB-iM-de,
YÂR’ i GÜL’ dür, KeNDi BüLBüL, HüZüN HAZZ OL-ursa KİM-de,
O ki; “HüZNüN PeYGaMBeR’i” YeTiM-öKSüZ GÜL-üm YÂR-iM,
SEN-siz OL-mak ÖLÜM YÂR-iM, BİR uMuDuM HAYY HeKiM-de.

HÂLimce…
23.11.2010 – 16:40
En son halimkok tarafından 24 Kas 2010, 14:38 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: "BEN" "DEĞİL"

Mesaj gönderen halimkok »




Azeriler "BEN" demek yerine "MEN" derler...
Azeri Tv Kanallarını izlediğimden biliyorum.
Onlar da bir çok kelime henüz ÖZ' ü korumakta şükür...

MEN: BEN demektir...
MEN ETMEK te;

BEN' den MEN etmek ve BEN' in HaKiKaTi' ne yöneltmektir ki
MEN; MuHaMMeDî NUR' dur...

Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu

KİM ki NEFS' ini BİLdi... RaBBiNi BİLdi...

Muhammedi Muhabbetle...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön