Seven insan neylesin...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Seven insan neylesin...

Mesaj gönderen gullale »

Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim Han, Şam yakınına otağını kurdurarak burada üç ay kadar kalmış. Bir Türkmen kızı da, zaman zaman padişahın çadırına gelerek, otağın temizlik işlerini yapar, hünkâr çadırını tertibe ve düzene sokarak sıradan gündelik işlerle meşgul olurmuş… Yine bir sabah temizlik için geldiğinde, Sultan Selim Han'ı görmüs. Türkmen güzelinin gönlü sultana, su gibi anîden akıvermiş gönlünü kaptırmış ona. Zamanla kalbinin içini, ince bir sızı sarmış genç kızın ve başlamış kalbi için için yanmaya...
Bir gün, Hünkâr çadırının direğine şöyle bir satır yazma cesaretini bulmuş:


“Seven insan neylesin”


Yavuz Sultan Selim, otağına yatmaya gelince, birden direkteki yazıyı fark etmiş,

” Bu da ne ola ki”

diyerek muhakemeden sonra almış eline kalemi şöyle bir satır da o düşmüş dizenin altına. “


“Hemen derdin söylesin.”

Türkmen kızı, ertesi gün gelip baktığında otağın direğine, sevincinden ağlamış, o küçücük kalbi heyecandan göğsüne sığmaz olmuş, yer de onun olmuş âdeta, gök de… Fakat koskoca cihan sultanına ilân-ı aşkta bulunmanın, ateşle oynamak, ateş girdabına bilerek atlamak gibi ölümcül bir tehlikesi de varmış.

“Varsın olsun bu aşk, buna değer diye düşünmüş.”

Aldığı mesajı heyecanla hemen cevaplandırmaktan kendini alamamış


“Ya korkarsa neylesin”

Yavuz Sultan Selim Han, çadıra döndüğünde, direğe bakmış ve okumuş ki aşkın heyecanın ve korkunun karıştığı satırlar, bir mızrak gibi durmakta karşısında. Hemen o satırın altına bir mısra daha eklemiş, koca padişah:

“Hiç korkmasın söylesin.”

Bir aşkın buluşan, karmaşık ve bulanık duyguları şöyle dizilmis direğin üzerine:

” Seven insan neylesin
Hemen derdin söylesin
Ya korkarsa neylesin
Hiç korkmasın söylesin”


Sabahın olmasını sabırla beklemiş padişah. Seher vakti sırdaşı Hasancan'ı çağırtmış, derhâl bir emir vererek:

” Biz dahi merak edip onu görmek isteriz tîz elden bu kızı huzura getirin."

Emir derhâl yerine getirilmis ki ahu gözlü, endamı hoş, alımlı, nazenin, ceylân gibi bir Türkmen güzeli… Hünkârın emriyle derhâl bir düğün alayı tertip edilmiş. Eğlenceler, yemeler içmeler… Düğünün son gecesi, ahu gözlü Türkmen dilberin “Selim” diye çarpan saf ve küçük yüreği, bu büyük cihan sultanının aşkındaki sırrı kaldıramamış ve birden duruvermiş. O çadırın direği, bu olayın canlı fakat ketum şahidi olmuş asırlardır. Bu hazin gönül çarpılmasının ve gönül yangınının sonunda derler ki:



Koca hünkâr, ağlamış ve Türkmen kızına yaptırdığı mezarın mermer taşına, şu dörtlüğü kazdırmış...

Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek
Giryemi kıldı hûn eksimi füzûn etti felek
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek.”



"Bilmem, göz bebeklerime felek nasil bir büyü yapti ki
Göz yaşımı kan içinde bıraktı, aşkımı artırdı
Benim pençemin ( gücümün) korkusundan arslanlar (bile) titrerken
Felek beni bir ahu gözlüye esir etti.."
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Ol dost içün âğûları
Şeker gibi yutmak gerek.



Resim
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Ellerine sağlık güllale can,
sağ olasın bir anısı vardır bende bu şiirin,

Romanın ismi Hürrem Sultandı sanıyorum,
Bu şiiri orada okumuş ezberlemiştim.
Çok duygulanmıştım ve İstanbul dragosta kamptaydım,
Sahile yürüyüp kayalıkların burnunda zevketmiştim:


ZEVK 326

Yara sızlar yüreğimde, yanarım ey! Yara sızlar!
Yarmasınlar yaramızı, yâd ellerde yarasızlar.
Can derdine düştüm Dost Dost! Cânân elinden Yâr Yâr ey!
Derdim deli, bin bir değil! Yaralıyım yara sızlar!...


26.08.1988 16:31


Ve gözüm boşanmıştı...
Ve bir şarkı tutturmuştum içimden denizin üstüne üstüne..


ŞARKI

Belki bir gün kim bilir, kısmet dönersin yine
Düşürürsün gönlümü gözleriyin rengine
Hıçkıran dalgalarla, uğuldayan rüzgârla
Ben ıssız sahillerde beklerim böyle yine!...
Resim
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen habibi »

Resim
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

Güllale Kardeşimiz;

Ellerine ve güzel yüreğine sağlık. Paylaşımın gerçekten yüreklerimize meltem esintisi verdi.

Biz acizane deriz ki; Sevdiklerimize sevdiğimizi her daim söyleyelim. Söylemesek de belli edelim. Hayatın ne zaman biteceği ; ecel şerbetinin ne zaman içileceği belli değil. Bakarsın yarın çok geç olabilir. Bizim için de sevdiklerimiz içinde...


Es Selam
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

kul kardeşim ne güzel söylemiş güzell gönlüyle...
sevgiyle geçecek bir ömür duası ile BİZCE...

Bir anlık düştür hayat. Ve bir ağacın altında gölgelenmek kadar kısa. Nice güzellikler vardır, nice hasretler vardır henüz başlayan, nice sevdalar vardır kâinat kadar azametli. Hepsi; ama hepsi bir kaşık hüzünle noktalanmaya mahkûmdur. Bu dünya; gurûbların yarıştığı bir dünya. Tulûların gurûblarla tamamlandığı bir dünya. Her doğuş batışı, her batış bir doğuşu barındırır koynunda.
Hayat, hisseden gönüllere bir seraptır. Acıların tortulaştığı ömür için, günler salise olur, mevsimler saniye, seneler dakika. Yaşanan her güzellik, başlayan her sevdâ, ışık hızıyla geçer ömrün kenarından. İnsana yalnızca geçirdikleri arkasından buruk bakışlar kalır.

Bir anlık düştür hayat.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Muhammedinur sitesinin değerli üyesi hem kendisi hem eşi candan arkadaşım, Kul kardeşim, yazının sonuna eklenebilecek en doğru tavsiye bu yazınız olmalı;

"Biz acizane deriz ki; Sevdiklerimize sevdiğimizi her daim söyleyelim. Söylemesek de belli edelim. Hayatın ne zaman biteceği ; ecel şerbetinin ne zaman içileceği belli değil. Bakarsın yarın çok geç olabilir. Bizim için de sevdiklerimiz içinde... "

Hissiyatımızı anlamak için Kulihvanımızın dediği gibi bileşik kaplar misali olabilmeli... Seviyenin eşitlenmesi için... Ancak yine de kimselerle pay edemediğimiz seviyemizi eşitleyemeyeceğimiz bir akışkan var ki çifte kavrulmuş bir kalp dumansız bir alev amansız bir sızı... Aşk... Taşımakta zorlansak ta pay edip azaltamadığımız, sınırsız ateş kaynağı... Kur'an-ı Kerim'de cehennemden bahseden ayetlerde cildin yanacağı soyulacağı yeniden oluşup yeniden yanarak acının sürekliliği ifade edilmekte. Aşk denilen bu müthiş hazz ki ;

"sönmeyen sonsuz bir ateş... mekan insan kalbi ... ateş yakar kalp yanar amma ve lakin ne ateş söner ne kalp pişer ne de hissiyatından eksilir... sanki ateş üstünde alev gibi..."

İnsan hayatının en özel muhteşem unsuru HAKKTAN İhsan olan... Aşk HAKKtan... "Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım " dediği canımız sevgilimiz Resulullah aşkın kendisi olan, aşk o... Aşkın taşıyıcısı, sunanı, vereni... Sallallahu aleyhi ve sellemden aldık biz aşkı. O verdi bize. Aldık kabul ettik. Herşeyiyle. Sabrını da verdiyse "aşk ehli" olduk çok şükür.

Aşıklar zümresi ile haşroluruz inşallah.


Sevdiğini görmeye can veren bu aşk şehidine Yavuz Sultan Selim hanımız türbe yaptırmıştır. Nasip olursa bu türbeyi ziyaret etmek isterim.

Yorumları ile katkıda bulunan, yazıyı aşk ile okuyan her kardeşime dua ederim insan iki kere yanmaz!, yanmanız aşk ile ola... Hem bu öyle bir yanış ki cennete yan gözle baktırmaz yanana...
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

"sönmeyen sonsuz bir ateş... mekan insan kalbi ... ateş yakar kalp yanar amma ve lakin ne ateş söner ne kalp pişer ne de hissiyatından eksilir... sanki ateş üstünde alev gibi..."
GÜLLALEM sene 2001 ağustos arzu ve heveslerimi kurumaya bıraktığım sıralarda sıyrılmak istediğim yaban otlarım öyle alev aldı ki söndürmek imkansız yanıyorum ne yapmalı ne etmeli? - nereye gitmeli? uyumalı mı? uyanmalı mı? gel-gitlerini yaşarken, öyle yangınlar sardıki BEDEN kabımızı!. Dilsiz dudaksız okunuşlara söz yetmez!......
Yanıyorum ama ne yanmak İÇ ateş bambaşka bir şey dıştaki ateşe HİÇ benzemiyor. bene ben söz geçiremediğim ne, neden, nasıl,niye ve niçin diye kafamı neredeyse ha patlattım, patlatacağım yıllarda!
Ateş tüm sistemimi sarmış bir vaziyette alev alevim.....
YANIYORUM-YANIYORUM YANDIĞIMA diye şiir yazmıştım

Ve yangınımızın o şiirle başlıyan ARZdan ARŞa yükselen avaz-avaz alevleriyle ÇİLE ÇÖLünde seyrimiz hız kazandı.
MURAD edenin, MURAD edilişiyle!

YANLIZlıkla imtihanımız şiiri yazdıktan çok kısa süre sonra başladı. Bu yangını ve iç sesin seslenişini algılamamız ise yıllarımızı aldı.
Üşüdük - ıslandık-donduk-yandık öldük-öldük dirildik o geçitlerden geçerken bir çile bitmeden diğeri, diğeri, diğeri ve diğeri derken baş etmemiz imkansız çilelerde derken Tuttuğumuz EREN ELİn sıcaklığıyla baktık ki düzlüğe çıkı vermişiz. YÜREKlerindeyken!....


Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

nur-ye yazdı:Ve yangınımızın o şiirle başlıyan ARZdan ARŞa yükselen avaz-avaz alevleriyle ÇİLE ÇÖLünde seyrimiz hız kazandı.
MURAD edenin, MURAD edilişiyle!

YANLIZlıkla imtihanımız şiiri yazdıktan çok kısa süre sonra başladı. Bu yangını ve iç sesin seslenişini algılamamız ise yıllarımızı aldı.
Üşüdük - ıslandık-donduk-yandık öldük-öldük dirildik o geçitlerden geçerken bir çile bitmeden diğeri, diğeri, diğeri ve diğeri derken baş etmemiz imkansız çilelerde derken Tuttuğumuz EREN ELİn sıcaklığıyla baktık ki düzlüğe çıkı vermişiz. YÜREKlerindeyken!....



gönülden kopup gelen dizelerin anlatılmaz ancak yaşanır Yüreği güzell nur-ye canımm...

MURAD edenin, MURAD edilişiyle!

bu ne içtenbir ifadedir...taa içe götürür yaratılanı..



Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakkın rızasını esas maksat yapmak gerektir." diyor BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ..

ÖYLE İSE, SİZ EN DOĞRU OLANI YAPIYORSUNUZ.. HİÇ MAHZUN OLMAYINIZ; ÇÜNKÜ "ÖMÜR SERMAYESİ AZDIR, LÜZUMLU İŞLER PEK ÇOKTUR"..

RABBİM; HEPİMİZE BU ÇOK DEĞERLİ OLAN SERMAYEYİ EN GÜZEL ŞEKİLDE KULLANMAYI ve BU FANİ VE KISA OLANI VERİP; BAKİ VE EBEDİ OLANI ALABİLMEYİ İKRAM EYLESİN İNŞALLAH..

sevgiyle......
En son MINA tarafından 21 Tem 2009, 06:27 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

gullale yazdı:
Sevdiğini görmeye can veren bu aşk şehidine Yavuz Sultan Selim hanımız türbe yaptırmıştır. Nasip olursa bu türbeyi ziyaret etmek isterim.

ZEVK 3433

AŞKın Kabri..

Kâlû Belâ-Kara Sevdâ! Elestü, Mahşere perde!
Tûr-i Sîna Sahrasında, Seven-Sevilen Seferde!
Kum Fırtınasın esen Sâmı, Buluttaki göz yaşıydım
Bir Tepede TEK Başına, biliyorum kabri nerde!..


27.11.08 13:39
L a r a… otbs..
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

''Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakkın rızasını esas maksat yapmak gerektir." diyor BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ..


CAN kardeşim MİNA güzel gönlünüzden akan sözlerinizi RESULULLAH sav Efendimizin adına hesabına ve şifalı şerefine alıyoruz bende bir şey yoktur BİZliğimiz her daim daima var olsun. Sonsuz YÜREĞİNde!....

Mubarek Bediiüzzaman hazretleri Ya BEDİİ c.c'udan ne kadar güzel ifade etmiş bizlerin gönüllerinden geçenlere tercuman olmuş.



Kâlû Belâ-Kara Sevdâ! Elestü, Mahşere perde!
Tûr-i Sîna Sahrasında, Seven-Sevilen Seferde!
Kâlû Belâ'sında KARA SEVDAM dedittirene sonsuz hamdü senalar olsun
Elestü'sünde, Mahşerimize perde olan kirlerimizi HABİBULLAH hamamında temizleme gayreti ile, Tûr-i Sîna Sahrasında, Seven-Sevilenin Seferinde! NUR-yiyelim İNŞAALLAH!....

MUHAMMEDİ MuHABBetlerimİZle!....
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim



SEVgi ertelenmez!...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön