EĞER (KEŞKE) DEMEK!...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4965
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

EĞER (KEŞKE) DEMEK!...

Mesaj gönderen Hakan »

Ebû Hureyre (r.a) Rasûlullah’ın şöyle buyurduğunu haber vermiştir.
“Kuvvetli mü’min, Allah katında zayıf mü’minden daha hayırlı, (daha üstün) ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, “Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!” diye hayıflanıp durma. “Allah’ın takdiri bu. O, ne dilerse yapar.” De. Çünkü “eğer (keşke)” kelimesi şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar.”Müslim. Kader 34 )

Dâvûd aleyhisselâm’a şöyle vahiy geldi :
Ey Dâvûd! Sen istersin, ben de isterim. Ancak benim istediğim olur. Benim istediğimi kabul edersen, isteğinde sana yetişirim. Elbette benim istediğimden başkası olamaz.

Ömer bin abdulaziz buyurdu ki:

Takdir edilene sevinirim.
Acaba takdir nedir? Ne istersin dediklerinde
- Allahu Teâlâ’nın alnıma yazdığını isterim, buyurdu.


İbni Mes’ud radıyallahu anhu buyurdu ki :

- Olan bir şeye keşke olmasa idi veya olmayan bir şeye keşke olsaydı demekten ise ateş yemeği tercih ederim.

Peygamberlerden biri yirmi sene açlığı ve çıplaklığa ve çok sıkıntılara mübtelâ oldu. Duâ etdi. Kabul olmadı. Vahy geldi ki:

Gökleri veyeri, yaratmadan önce, senin kısmet ve takdirinden nasibin bu idi. Yaratmış olduğum gökleri, yeri ve mülkümdeki düzeni senin için bozayım mı? Benim istediğim olmasında, senin istediğinin olmasına mı hükmeyedeyim. Benim istediğim değilde, senin istediğin mi olsun? İzzetime yemin ederek söylüyorum. Eğer Kalbinden bu geçer ise, ismini peygamberler defterinden silerim.Hayır, Allah’ın dilediğindedir.

İbrahim Ethem duasında tereddüt etmişdi. Bu sırada gözlerine uyku bastı. O esnada hafiften gelin bir sesle kendisine şöyle denildi.

Ey İbrahim de ki:
Allahım,beni senin takdir ve hükmüne razı olanlardan eyle! Senin belâlarına sahbetme gücü ver. Senin himmetlerine şükretmek nasip eyle!. Senden, nimetlerinin tamamını, vereceğin afiyetin devamını ve senin sevginde sebatımı isterim.


Abdulkadir Geylanı ks. Buyurur:
Allah’dan onun rızasından gayrı bir şey isteme. Onun rızası dahilinde, helal kazanç iste, helal yiyecek, giyecek ve içecek iste. Alın terinin ve helal kazancının haricinde şeylere talip olma. Allah’ın emirlerinden kaçma. Ona kendisinden dünyalık talebinde bulunmak gayesiyle ibâdet etme. Yalnız onun rızası için ibâdet et.

Musa aleyhisselâm :
-Ya İlâhi! Sen âdemi kudret elinde yarattın. Ona türlü türlü keramet verdin. Sana nasıl şükreyledi? Diye sordu.
Hak Teâlâ ;
- Âdem, o kerametlerinin hepsini benden bildi, dedi. Mûsâ aleyhisselâm :
- Ya Rabbi! Beni bir amele kılavuz kıl ki, onu işlediğim zaman benden razı olasın!
Hak celle ve alâ hazretleri :
- Ya Mûsâ! Benim rızam, senin rızandadır. Yani benim kazama sen razı olursan, bende senden razı olurum” buyurdu.


Diğer bir hususuyla keşke, sözünü günahlarımıza pişmanlık manasında teleffuz edersek bu anlamda kullandığımız keşke sözü Allah cc' nun rahmetini celbedeceği gibi insandan muhasebe ve mürakebe hissiyatlarını artırması açısından da önemlidir. Nitekim. Rasulullah sav. keşkenin bu yönüyle ilgili şöyle bir temennisi olmuştur.

"Muhammed'in nefsi yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, ne kadar isterdim; keşke, Allah yolunda savaşsam ve öldürülsem. Sonra bana bir kere daha can nimeti bahşedilse ve yine cihadın hakkını versem, yine O'nun uğruna öldürülsem. Sonra yine savaşsam ve öldürülsem." (Müslim, "İmare," 103)


Acizane düşüncem; Kullanıldığı niyete göre değişir. Keşke-eğer kelimeleri; kullanım ve mana yönünden akıl sahiplerinin istek ve tercihlerine göre yaratılmış fiil ve amellerin neticesinden tam manasıyla hoşnut olunmayan sonuçların ortaya çıkmasıyla birlikte, başka bir alternatifle karşılaştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmasıyla oluşan güvensizlik düşüncesi diye tanımlıyorum. Bu nedenle sohbetlerde de geçen güvenin ne denli önemli olduğu yanında sözlerimizdeki güvensizlik atfedilen kelimelerden uzak kalınması gerektiğine inanıyorum.

Bu husustaki düşüncelerinizi paylaşmanızı bekliyorum...

Muhammedi muhabbetle...
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Bazen bir mesele üzerinde görüş alışverişi yaparken farklı düşünce ve inançları görünce insan daha iyi anlıyor dinimizde neden bu kadar mezhep vardır... farklı uygulamalar vardır...

Köyün öğretmeni çocuğa babasını örnek göstererek diyor ki;
Çalış baban gibi... eşek olma....

Çocuk diyor ki babasına;Öğretmen bana çalış dedi... baban gibi eşek olma...

Biri bir söz söyler ama o sözden kim ne anlar...
Herkes anladığına göre der ki; Falanca şöyle dedi....
Bu da elbette ki sınavımızın bir parçasıdır Allah CC'un takdiri olarak...

Ve bu hayat sınavında konu başlığı ile ilgili olarak benim inancım şudur ki; İslam'da illâ şu şudur demek insanı yanlışa götürür...
Mesela domuz eti haram mıdır? Evet haramdır...
Peki kişi açlıktan ölmek üzereyse... o zaman da haram mıdır domuz eti?

Cana kıymak yasaktır... büyük günahtır...
Peki Allah için savaşırken...?

Duruma, şartlara niyetlere göredir doğru-yanlış, haram helâl... vs.

Ben şimdi yürekten imrenerek desem ki; Keşke SAV Efendimiz gibi güzel bir ahlâka sahip olabilseydim... Keşke O'nu görebilseydim... vs.

Burada ki keşke sözünün şeytandan olduğunu kim söylerse söylesin benim gönlüm kabul etmez... Elbette ki herkes kendi tercihlerinden sorumludur... En doğrusunu Allah cc. bilir...

Asıl mesele Allah'ın takdirine razı mıyız değil miyiz...
Razılık ise bir hâldir... söze bağlı değildir...
Ben gönlüm razı değilken keşke desem ne olur demesem ne olur...
Sadece içim başka dışım başka olur... Eğer ben gönülden razı isem Allah CC'un her hükmüne... o zaman da KEŞKE diyor iken niyetimin yanlış olduğunu söylemek şekilcilikten ibaret olur diye düşünüyorum...
Benim gönül müftüm böyle söylüyor Hakan Kardeşim....
Allah bizleri bağışlasın, eksiklerimizi kusurlarımızı affeylesin, mağfiret eylesin... Elbetteki herşeyin en doğrusunu bilen O 'dur...

Selamlar sevgiler..
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

SEVGİLİ HAKAN-HALİM kardeşlerimiz ne güzel açılımlar getirdiler.
Resûlullah sav in tehlikeli gördüğü keşke; KUL, Hakk cc dan ümidini kesip de Şeytana iş çıkaran keşkedir.
Hakkta ve hayrdaki keşke ise gıbta olup ümitle koşmak azmini ifadedir.
Münir Hocam da ilk hadise göre yasak yaptığından ve hatta kaderinden şikayet içeren keşkeyi yasaklamaktadır.

Nitekim Resûlullah sav de buyurmakta ki ".. keşke Şehid olsaydım.."

Önemli olan bu konu ne güzel irdelendi sayelerinizde Allah cc razı olsun.
Resim
786

Mesaj gönderen 786 »

SEVGİLİ HAKAN KARDESİM, ALLAH CC SİZLERDEN FAZLASIYLA RAZI OLSUN.
GÜZEL YAZINIZI VE CEVAPLARINI DAHA YENİ OKUDUM.
ASLINDA BÖYLE BASLIKLA BİR KONU AÇMAGI DUSUNUYORDUM AMA SİZLER YAPTINIZ VE EMEGİNİZE SAGLIK.
EVET HERSEYİN DOGRUSUNU HER ZAMAN ALLAH CC BİLİR.
ACİZANE BİZLER GIPTA OLARAK KULLANILACAK OLSA DA KESKE KELİMESİNİ KULLANMAKTAN KAÇINIYORUZ.
ÇÜNKÜ KESKE SÖYLE OLSAYDI YADA OLMASAYDI DEMEKTENSE YANİ KESKE ÖGRETİM GÖREVLİSİ YERİNE İLKOKUL ÖGRETMENİ OLSAYDIM DİYENE KADAR İLKOKUL ÖGRETMENİ OLSAYDIM DAHA İYİ OLURDU SEKİLİNDE DİYEBİLİYORUZ YANİ.
NETİCEDE TAKDİRİ İLAHİDE NE YAZILDI İSE O OLUYOR ZATEN.
LAF LAFI AÇIPTA UZAMADAN BURADA KISA KESELİM DİYORUZ.
ÇÜNKÜ DÜN YAZACAGIM BİR GÜZEL KONUYA GEÇMEK İSTİYORUM İNSAALLAH MUSAADENİZLE.
HEPİMİZDEN ALLAH CC RAZI OLSUN İNSAALLAH..786


En son 786 tarafından 02 Eyl 2008, 12:09 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4965
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

cümlemizden Allah cc. razı olsun.

Muhammedi muhabbetle;
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

İbn-u Atâullah İskenderî'den naklen Ebu Muhammed Eş-Şa'ranî:
"Tüm insanlar dört kelime ile aldanmıştır:


EĞER
Birisi, eğer zengin olsaydım ibadet ederdim der,
Diğeri, eğer fakir olsaydım ibadet ederdim der,
Öbürü, eğer genç olsaydım ibadet ederdim der,
Başkası, eğer ihtiyar olsam ibadet edeceğim der.
İşte dilin bir fenalığı budur.


NEDEN
İlim oku! Neden okuyayım?
Sus! Neden susayım?
Konuş! Neden konuşayım?
Nedenle beden tembel olur, nedeni bırak!


NASIL
İbadet et! Nasıl edeceğim?
Çalış! Nasıl çalışacağım?.


KEŞKE
Keşke ben zengin olsaydım, hacca giderdim..
Keşke ölseydim, suç işlemeseydim..
Bunlar hep dil illetidir.. İstikamet yolundan insanı çeviren sebeplerdir.


Bunların tedavisi iki edepledir:
1-Ahireti dünyadan daha fazla tercih etmekle, tembellik zincirlerini koparmak ve kalbî zikretmek,
2-İşi zamanında yapmak, ertelememektir.
Resim
Kullanıcı avatarı
nisa77
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 133
Kayıt: 01 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nisa77 »

" Keşke" demek ALLAH(c.c.) yaratttığına ve bizlere uygun bulduğundan şikayet etmektir ki O gizlidekileri bilendir....
hepimizin bir kaderi var ve bizim için en hayırlısını o kadere yazan ALLAH(c.c) asla ve asla kulu için kötü birşey istemeyeceğini Kur'an-ı Kerimde de bir çok âyette bildirmiştir....

ALLAH(C.C.) hepimizi nankörlükten korusun....
ÂMİN!.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/berivan.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
Su
Üye
Üye
Mesajlar: 49
Kayıt: 10 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen Su »

"Lâ havle ve lâ kuvvete illa billah...!"

Masiyetten kurtulmak ve itaate güç yetirmek ancak ALLAH'ın cc yardımı iledir...
Bu mübarek cümlenin ruhunu ve ifade ettigi büyük hakikatleri, imanı ve irfanı ile kavrayan kişi bir hayli üstün bir dereceye yükseltilir ve yüksek bir makama sahip olur bi-iznillah!..
Bu mübarek cümlenin önemi, asıl mahiyeti kusurdan ve acizlikten ibaret olan insana haddini bildirmesi degil midir?...
Insanı, fikir ve kanaat yönü ile kulluga davet eder..
Dergah-i Ilahi'de bir taraftan kendi zaafini ve ihtiyacını, diger taraftan da ALLAH'in cc sonsuz kuvvet ve kudretini itiraf etmeye sevkeder...
Bu cümle sayesinde insan, kendi nefsinde,şuuru derecesinde, hakiki müessiri gördügünden, etrafında veya hayatında olup, biten olay ve icraatlerde kabiliyeti nisbetinde hakiki faili görür,olayların daglar şeklindeki husulü ve hucumuna karşı kendini gayet emin,gayet emniyette hisseder...
Kalbindeki huzuru korur, hatta en dehşet verici olaylarda bile, gönül inşirahı içinde:

HAKK şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Arif anı seyreyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler

Deme,"Bu niçin böyle?"
Yerincedir ol öyle
Bak sonuna sabreyle
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler...

der ve olayları bu cerceveden ibret bakışı ile seyreder...
Içlerine ne tenkid gözü ile, ne de hayiflanma ile girmez,böylece rahat olur, rahat yaşar...

Ziya Paşa nasil demiş:

Sabret siteme, ister isen hüsn-ü mükafat
Fikreyle ne zülm eylediler Yusuf'a ihvan
Zalimlere birgün dedirtir Kudret-i Mevlâ
"Tallahi'lekad asereke'llahu aleynâ"

Yaşanan keşkeler, olumsuzluklar, rencide edilmeler sadece mükafatımız için diye düşünmeli, vardır bir hayrı elbet deyip üzerinde durmamalı, sabretmeli, sadece sükut etmeli insan!
Yaşama iman nuru ile bakan, kulluk başarısına gayret sarfedenlerden olabilmek duası ile inşaAllah...

Allahu Teala razı olsun!

Kullanıcı avatarı
nisa77
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 133
Kayıt: 01 Ağu 2007, 02:00

insanlar dört kelime ile aldanmış.....

Mesaj gönderen nisa77 »

EĞER
Birisi, eğer zengin olsaydım ibadet ederdim der,
Diğeri, eğer fakir olsaydım ibadet ederdim der,
Öbürü, eğer genç olsaydım ibadet ederdim der,
Başkası, eğer ihtiyar olsam ibadet edeceğim der.
İşte dilin bir fenalığı budur.


NEDEN
İlim oku! Neden okuyayım?
Sus! Neden susayım?
Konuş! Neden konuşayım?
Nedenle beden tembel olur, nedeni bırak!


NASIL
İbadet et! Nasıl edeceğim?
Çalış! Nasıl çalışacağım?.


KEŞKE
Keşke ben zengin olsaydım, hacca giderdim..
Keşke ölseydim, suç işlemeseydim..
Bunlar hep dil illetidir.. İstikamet yolundan insanı çeviren sebeplerdir.


Bunların tedavisi iki edebledir:
1-Ahireti dünyadan daha fazla tercih etmekle,
tembellik zincirlerini koparmak ve kalbî zikretmek,
2-İşi zamanında yapmak, ertelememektir..
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/berivan.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

" KEŞKE " LERİNİZ :( " İYİ Kİ " LERDEN ÇOKSA

TELAFİ İÇİN ELİNİZİ ÇABUK TUTUN


TUTUN Kİ,YOLUNUZU GÖZLERKEN TERK ETTİĞİNİZLE BİR GÜN YENİDEN KARŞILAŞTIĞINIZDA SİZ SUSARKEN,FERİ SÖNEN GÖZLERİNİZ " KEŞKE " DİYE NEMLENMESİN
Resim
Kullanıcı avatarı
sdemir
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 487
Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sdemir »

1- Asla demeyiniz (asla asla demeyiniz)

2- ''ama'' ve ''fakat'' demeyiniz!

3- ''farketmez'' derseniz yalan söylemiş olursunuz, her şey fark eder.

4- Hiç bir cümlenizin fiili '' mış,miş ''veya ''lar, ler ''veya ''mişler,mışlar''veya ''larmış,lermiş'' le bitmesin,
bunlar sizin bilmediğiniz ve görmediğiniz ,başkasının anlattığı eylemledir ve bunlara göre hareket hem size hem karşınızdakine zarar verir.


5- Başkasının yerine düşünmeyin !!

6- Başkasının yerine karar vermeyin !!

7- Bencilce yaşayın,zaten insan bencildir ve kendisi için yaşar,aksini söyleyip veya düşünüp kendinizi kandırmayın,böylece kim olduğunuzu ve nerede olduğunuzu bilirsiniz. Başkalarına daha az zarar vermiş olursunuz.

8- Pozitif düşünce ile yaklaşın konulara (yapacağım,başaracağım gibi), ama bu Pollyanna'cılık olmasın

9- Asla vazgeçmeyin

10- Geçmişi yargılamayın, bir şey kazanamazsınız sadece tecrübe olarak faydalanın ve mutsuzsanız tekrar etmeyin !

11- Mutlu olmak ve ilerlemek için yaşanan şeyleri tekrar yaşamayın,yaşanmışlardan faydalanın (ateşin el yaktığını öğrenmek için elinizi ateşe sokmaya gerek yok,etrafınıza bakmak ve okumak yeterlidir)

12- Kendinize ve etrafınızdakilere - insanlara güvenin onları sevin!

13- Genelleme yapmayınız! (bütün erkeler veya kadınlar gibi)

14- Siz hissetiğinizi yaşayın ,varsın dünya beğenmesin siz beğeniyorsanız yeterlidir.

15- Bir anı yaşamak için yıllar harcamak başarısızlıktır, başarı bir anda yılları yaşayabilmektir.

16- Ben hep veriyorum, almıyorum demeyin,sadece verirseniz,vermeyi bilmediğinizden o hiç bir yere gitmez.
Almasını bilmeyen veremez, vermesini bilmeyen alamaz, ağlamasını bilmeyen gerçekten gülemez, üzülmesini bilmeyen sevinemez.Her şeyin dengesi vardır.


17- Ve karar verin, şu an sizinde yeni bir hayata başlama anınız olsun !!

Çok mu zor bunları uygulamak,bakın bunları yazın ve uygulayın hayatınızın hemen değiştiğini göreceksiniz.

Alıntı
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön