GÜLLÂLE DERLEMELER...

Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

AMELİYAT:
Bir yakınımız ameliyat olmuş, Allah şifa versin. Sordum kendime bu ameliyat nedir ki diye. Bir müddet kişinin amel işleyecek duruma gelebilecek sağlığına kavuşması icin AMEL'inin operasyon masasına YATırılmasıdır diye düşündüm.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim
kÖR-eBEde!
kÖR-eBEyi,
kÖR-eBEledik.

Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Bismillâhirrahmanirrahim
يس
Yasîn.


SÎN - diririz inşallah...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

MÜRSEL ;

MÎM 'in İRSÂL' idir..

MÎM' e taşıyan İÇ'imizdeki (R) EL'dir

Çünkü İRSÂL ; İç' (R) imizdeki SÂLL bağıdır...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Bismillâhirrahmânirrahîm

(Dudakta başlayıp dudakta biten rahmet anahtarım)

SAValım şerr ve batılı, YA-SİNimizin şerefine SİNdirelim İNŞAALLAH!....
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

İMAM-in MUBİYN ;

(YÂSÎN suresi 12. ayet)

Bismillâhirrahmanirrahim

إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ


İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fi imamim mübiyn

Hakıkat biz biziz, ölüleri diriltiriz ve takdim ettikleri şeyleri ve bıraktıkları eserleri kitaba geçiririz ve zaten her şey'i açık bir kütükte bir «İmamı Mübîn» de ihsa etmişizdir.



BATIN’ındaki BEYAN’ı (Beyanın ASL’ını) Yüreğinde OKU-yan… duyan ve ZAHİR’e çıkaran… duyuran BEYAN eden,

TEBLİĞ edicilerin İMAM’ıdır…

O Allah’ın Resulü… Muhammed Mustafa SAV Efendimizdir…



(MÂİDE suresi 67. ayet)

يَا أَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ وَإِن لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ وَاللّهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ


Ya eyyüher rasulü belliğ ma ünzile ileyke mir rabbik ve il lem tef'al fe ma bellağte risaleteh vallahü ya'simüke minen nas innellahe la yehdil kavmel kafirun

Ey şanlı Resul SANA RABBİNDEN HER İNDİRİLENİ TEBLİĞ ET, etmezsen onun risaletini eda etmiş olmazsın, Allah seni insanlardan koruyacak, emin ol Allah kâfirleri muradlarına erdirmiyecek


ZAHİR’de BEYAN… BATIN’da BİYN’dir…

BİYN , GECE’ye ilişkindir… GECE BATIN’dır… GÜNDÜZ ZAHİR…




O BEYAN, BATIN’ındaki tarafından kendisine OKU-nmuştur…



(A'LÂ suresi 6. ayet)

سَنُقْرِؤُكَ فَلَا تَنسَى


Senukriüke fela tensa.

Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın.

Allah CC. BEYYİNE'sini BEYAN ettirmiştir ki ;

(BEYYİNE suresi 1. ayet)
لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ


Lem yekünillezine keferu min ehlil kitabi velmüşrikine münfekkiyne hatta te'tiye hümülbeyyineh

Ehli kitab ve müşriklerden o küfredenler: infilâk edecek değildi gelinciye kadar kendilerine beyyine


İmam; Öne geçmek. * Önde ve ileride olan. Delil ve rehber. * Cemaate namaz kıldıran. * İçtihad sahibi zat. Mezheb sahibi olan. * Bir mahallenin lüzumlu işlerine ve içtimaî vazifelerine nezaret eden. * Müslümanların imamı olan halife ve askerlerin başı. Sultan. Hâkim. Reis. * Ümmetin reisi. İslâm hükümetlerinde Devlet Reisi. * Hz. Ali (R.A.) neslinden gelen zât. * Dershanede günlük talim ve dersler için talebelerin önlerine konan tahtalar. * Kıble tarafı.

Beyan ; İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. * Öğretme. * Fesahat ve belâgat. * Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat) * Söz olsun, iş olsun; vukû' bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alâkası ve münâsebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır.

Biyan: Gece.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Değerli kardeşim Halimcan, Güllale derlemelere baktım göremedim, inşallah tekrar olmuyordur, aklıma düşeni yazmak, pay etmek istedim.

SIRR kelimesini, gizli olan, herkese ayan olmayan, az ile paylaşılan öz olan, saklanması gereken, herkese açılmayan, canda can olanla olan anlamlarında kullanırız genellikle.


SIRRmak, SIRRlamak, SIRRlanmak

SIRRmak, bir şeyi iyice pekiştirme, sağlamlaştırma işi anlamında kullanılır Anadolu'da.

SIRRlamak sağlamlaştırmak, pekiştirmek,

SIRRlanmak, parlamak, pürüzsüzleşmek, sağlamlaşmak, kir tutmamak...

SIRRımız SIRR ola, SIRRlanmak nasip ola HAKK'ın bağ u bustanında...
En son gullale tarafından 27 Ara 2008, 20:18 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Niye kendini yordun Değerli GÜLLÂLE-miz...

TEKRAR olursa
TEK'in RA' rı olur...

Ve elbet O'nun HİKMET'siz işi yoktur...

ZİKİR tekrar değil midir...

GÜL Yüreğine sağlık...


Bismillâhirrahmanirrahim.

TİN SURESİ 2.AYET

وَطُورِ سِينِينَ


Ve turi siyniyne

Ve o Turi sînîne

Yani;

TU: SEN' demektir...

TURİ ise SEN'in demektir...

SÎN'i ise

Hani O;


يس

Yâ SÎN...


buyurduğu SÎN var ya... işte O SÎN ki... SENİN SÎN'ine buyuruyor Allah CC...

SEN'deki SÎN... ÖZ'ündeki ;İNSAN...İNSAN-I KÂMİL


SEN'deki BEN'deki SÎN ise NURULLAH'tan HÂLK edilen NUR-U MÎM'dir...




RA : f. İsim veya zamirin sonuna ilâve edilirse, Türkçedeki i, im, in, a, e eklerinin yerine kullanılır. Meselâ:Hâne: Ev. Hâne-râ: Evi, evin, eve.
Tû: Sen. Tû-râ: Seni, senin, sana.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen MBurak »

MU HARREM

Hürmet eden<=>Hürmet edilen
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

MİSÂL;

MÎM'in SÂLL'i İÇ'indir...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Mâ-sall suyun salli olabilir mi?

Bu Canan'ın sözü, ondan kiraladım, benim değil...
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Hem CANAN CAN'ın hem de senin yüreğine sağlık Güllâle Can...

Bence de MÂ-SALL BİZ'e BİZ'i anlatan MASAL'dır ki ASL'ımız HAYY iken MASAL olup gitmeyelim...

Çünkü O; BİZ her ŞEY'i SU'dan yarattık buyurur" da BUZ olan bunu anlamaz masal sanır.

MASAL değil de MÂ ( SU) yun SÂLL'inin anlatıldığını anlarsa... inşallah anlayanlardan olalım...

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Resim
SUFİ:

Sufi kelimesi ile ilgili bir ton şey söylenmiştir. BİZde bu kervana bir şeyler ekleyelim bari.
Kimileri sufi kelimesi için suf:yün'dür. Sufiler yünlü kıyafetler giydikleri için onlara sufi denmiştir der ve hatta taa İsa a.s zamanına gidip o devirde İsa a.s'ın yünden yapılmış bir kıyafet giydiğinden ve Resuli Ekrem'inde yer yer Suf'tan yapılmış kıyafet giydiklerini ve Ehl'i-Suffa'nında bu kıyafetleri giydiğinden dahi söz ederler.
Bazıları safadan gelip saflaşmak ile ilgili olduğunu söylerler ve bu açıklamayıda çok hoş bulmuşumdur. Kimi kaynaklar bunun saf-sıra kelimesinden geldiğini söylerler, Süleyman Ateş'in islam tasavvufu eserinde bunlar güzelce işlenmiştir bakmakta yarar var. Süleyman Ateş'ce bu Saf kelimesi Saffi yapar sufi yapmaz demektedir. Halbuki biz zevk ederken yapar deriz.
BİZ saffi yapar SAF-SAF diziliriz. Sonra SUFİ yaparız niye olmasın ki.

Resul'i Ekremin eğitiminde olan Ehl-i Suffa daki kelimesinden gelir diyenler vardır denmiş ve arabca Suffi ayrıdır denmekte, peki niye Sufi suffi iken değişmiş olmasın yumuşamış olmasın ki? Bunada sıcak bakmaktayım çünki kelimeyi yerine bağlamakta dilden dile gecerken yumuşama ve değişmeler niye olmasın. İngilizcede Yoghurt kelimesi mesela türkçeden Yoğurt'tan gelmekte, her ne kadar Yunanlılar bu kelime yunanca diye iddia etselerde sözlükte bu. Simdi ordaki "ğh" farklı diye bu bizim yoğurt değil demek gibi bir şey olur. Sufi kelimesi de su gibi kanımca dilden dile güzel mana kalıplarına gire bilmekte.

Sufi bazen Sofi diyede söylenir. Sofos kelimesi vardır Yunanca bu kelimeyi S.Ateş zeki hekim manasında acıklayıp bu olamaz buna islami ulemanın uygun bakmadığını söylemiş. Niye olmasın ki ingilizce kaynaklardan bakınca Sofi kelimesi için "wisdom:irfan" tabiri kullanılır Sufi'lere irfanı yakıştıramıyormuyuz yahut onlar için zeki kalp hekimleridir demek niye uygun olmasın. Hep bundan kafası çalışan tıp hekimleri diyemi mana çıkartmamız lazım. Niye kelimelerin hep zahirlerine bakılıyor zevk edilemiyor buna bir türlü mana verememekteyim. Garibanca bu da uygundur.


Peki GARibANca yani BİZce SUFİ ne demek?
BİZe hepsi uygun gelmekte sanki ama BİZ yinede deriz ki SU+
Fi : içinde demektir. Derc manası vardır.
SUFİ içindeki SUrete FATİHA SURETİ'ne sahib çıkandır. Allah Ademi kendi suretinde yarattı diye bir hadisi serif vardır buna istinaden Senin Fi'ndeki SUretinde ne var ki sana SUFİ denmekte?
Can kardeşim sendeki potansiyel Esma-i İlahi'ne Sa+Habbe olmalısın sahib çıkmalısın o zaman SUFİ kelimesi manasıni bulur. Fi'n deki SUhufları okursan. Fi'ndeki SUretin SU'yunu bilirsen bulur er OLur ve O'nu Fi'illere dökerek yaşarsan o zaman SUFİ OLursun. ANladıysan eğer, o zaman özündeki hakikata sahip çık. SUFİ, SİNin Fi'sindeki yani ''SİN''dekini bilendir.
Ya SİN'deki nedir ?

Bunu da SaNa YaSin söylesin!.

O'KUR-s-AN YaSİN'i ve BİL'ERsen Ne+Fi+SİN'i anlarsın SUFİ gerçekten kimdir.

Selam Sevgi ve Muhammedi Kardeşlikle
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

halimkok yazdı:Resim

HER ŞEY SU’dan yaratılmış, SU-ÂL düşmüş bu ATEŞ’e,
YÂR CEMÂL’ini gizlemiş, GÖNLܒmüzü yakan ’e,
Her ZERRE’de hüküm sürer, herkes KADER’ini yaşar,
LEYL yerinde bekler de MECNÛN niye ÇÖL’e düşe.

06.01.2009 - 13:20
SUÂL ;

DOĞRU Cevabı BİLEN-BULAN-OL-AN-YAŞAYAN
HER ŞEY'in YÂRATILDIĞI SU'ya döner ve HERŞEY olur...
Ya da ÂL'da ATEŞ'te kalır...

SORU ; SÎN - O ve R (İÇ'in) dir...

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Allah razı olsun uzun bir süredir kardeşlerimiz bu sayfaya bir çok kelimeleri zevk ederek harika manalar çıkardılar.
Fakat 11 sayfaya ulaşan bu kelimelerin sayısının maşaallah ziyade olması ile sayfaların kontrolünü elimizden yitirmekte ve ayni zamanda kelime araştıran dostların aradıkları kelimeyi bulmak için kendilerine yardımcı olmak maksadıyla aşağıdaki kelime indeksini ekliyoruz.
Bu sâyede buraya yazı yazan kardeşlerimiz olur ya aynı kelimeleri tekrar edip zaman kaybetme durumunada düşmesinler diye ve neyin nerde oldugunu bilsinler ve şöyle bir 11 sayfanın genel krokisine bir bakıversinler diye bu indeksi eklemeyi uygun gördük.
Bu liste bu sayfanın sonunda böyle dursun ve yeni eklemeleri aynı bölümde GÜLLÂLE DERLEMELER- 2 .KISIM isimli foruma yapalım inşâallah.

2.KISIM için link:
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... 4838#24838



Selam Sevgi ve Muhammedi Kardeşlikle
Gariban



KELİME İNDEKSİ

A
AAH
AAHHHHH= YED İNCİ
ABDEST
ABDEST ALMAK
ADIM
AĞLAMAK
AMELİYAT
AYNA

B
BAB'AZİZ
BAHTİYAR
BAKARA SÛRESI
BAKARSAN BAĞ, BAKMAZSAN DAĞ OLUR...
BEYHUDE
BİLirsin ki BİLmezsin
BİLMEK
BİN BİLSEN DE BİR BİLENE DANIŞ
BİN ÖLÇÜP BİR BİÇMELİ
BİR = ONE
BİR AŞKA DÜŞ"ENE" BAŞKA’sı YOK’tur…
BÜYÜK ZEKÂLAR BİRLİKTE DÜŞÜNÜRLER.

C
CÂMİİ
CAN CERYANI
CENİN-CENNET-CEHENNEM-HANNES

Ç
ÇARŞIDAN ALDIM BİR TANE, EVE GELDİM BİN TANE
ÇEKİÇ-ÖRS-ÜZENGİ

D
DAMLA
DeLALEt
DERMAN
DERR-DİNİ SÖYLEMEYEN, DERRMAN BULAMAZ
DESTAR
DİLEMEK
DİNLEYEN DİNLENİR
DİN NASİHATTİR
DOĞRU
DOĞU-BATI
DÖRT DÖRT’luk İNSAN
DÜNYAYA BİR DAHA MI GELİCEM, YAŞAMIN TADINI ÇIKARAYIM
DÜŞÜNCE

E
EMÂNET
EYVALLAH

F

G
GOOD AFTERNOON
GÖNÜL
GÖRÜNEN DAĞ-KÖY KLAVUZ İSTEMEZ

H
HABBE
HAKLISINIZ
HÂLKEDİLEN
HASTA OLMAK
HASTALIK
HAYDAN GELEN HUYA GİDER
HERŞEY BİRDEN OLDU
HİMMET
HOŞÇA KAL

I
ISsız ADAM – AŞK
ISsız ANANLAR!!!!!!!
ISsız ÂŞIK!!!!
ISsız HAYYYY
ISsız HAYYYY-at
ISsız CÂNÂN!!!!

İ
İBLİS-LİBAS-BALAS
İFTAR
İKİ DE BİR BİR ŞEY İSTİYORSUN
İKRAM
İKRAR
İMAN
İMAM-İN MUBİYN
İNKÂR
İNŞÂALLAH
İRFAN-ÂRİF

J

K
KOLAY
KÖR-EBE
KUL-LUK
KUR'ÂN-I KERÎM

L
LALE

M
MAAŞALLAH
MÂ-SALL
MİRAC
MİSL
MUHABBET
MUHARREM
MÜMKÜN
MÜRSEL

N
NAMAZ
NASİHAT
NASİB
NİHAYET

O
OKYANUS

Ö
ÖZLEMEK

P

R
RÂCİ’
RAHMET
RAMAZAN
REGAİB
RESûL
RIZIK
RUH
RÜKUN


S
SADR
SAVM
SARHOŞ’LUK
SARIK
SARMAŞIK
SELÂMET
SEMBOL
SEN ÂDEM... SENDEN BAŞKASI EL-ÂLEM
SENİ SANA EMÂNET EDİYORUM
SIRAT KÖPRÜSÜ
SIRR
SÎN-DİRMEK
SORU
SUÂL
SUFİ
SUSAM


Ş
ŞERİAT
ŞÂHİD

T
TÂHÂ
TEKRAR
TESBİH
TESETTUR
TOHUM
TÛRİ SİNÎN

U
ULAŞMAK

Ü

V

Y
Y ve X ÂDEM VE HAVVA
YALAN
YARAN
YAŞAMAK
YAY
YEDİSİNDE NEYSE YETMİŞİNDE ODUR
YUNUS

Z
ZAMAN
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Gariban yazdı:Resim
SUFİ:

Sufi kelimesi ile ilgili bir ton şey söylenmiştir. BİZde bu kervana bir şeyler ekleyelim bari.
Kimileri sufi kelimesi için suf:yün'dür. Sufiler yünlü kıyafetler giydikleri için onlara sufi denmiştir der ve hatta taa İsa a.s zamanına gidip o devirde İsa a.s'ın yünden yapılmış bir kıyafet giydiğinden ve Resuli Ekrem'inde yer yer Suf'tan yapılmış kıyafet giydiklerini ve Ehl'i-Suffa'nında bu kıyafetleri giydiğinden dahi söz ederler.
Bazıları safadan gelip saflaşmak ile ilgili olduğunu söylerler ve bu açıklamayıda çok hoş bulmuşumdur. Kimi kaynaklar bunun saf-sıra kelimesinden geldiğini söylerler, Süleyman Ateş'in islam tasavvufu eserinde bunlar güzelce işlenmiştir bakmakta yarar var. Süleyman Ateş'ce bu Saf kelimesi Saffi yapar sufi yapmaz demektedir. Halbuki biz zevk ederken yapar deriz.
BİZ saffi yapar SAF-SAF diziliriz. Sonra SUFİ yaparız niye olmasın ki.

Resul'i Ekremin eğitiminde olan Ehl-i Suffa daki kelimesinden gelir diyenler vardır denmiş ve arabca Suffi ayrıdır denmekte, peki niye Sufi suffi iken değişmiş olmasın yumuşamış olmasın ki? Bunada sıcak bakmaktayım çünki kelimeyi yerine bağlamakta dilden dile gecerken yumuşama ve değişmeler niye olmasın. İngilizcede Yoghurt kelimesi mesela türkçeden Yoğurt'tan gelmekte, her ne kadar Yunanlılar bu kelime yunanca diye iddia etselerde sözlükte bu. Simdi ordaki "ğh" farklı diye bu bizim yoğurt değil demek gibi bir şey olur. Sufi kelimesi de su gibi kanımca dilden dile güzel mana kalıplarına gire bilmekte.

Sufi bazen Sofi diyede söylenir. Sofos kelimesi vardır Yunanca bu kelimeyi S.Ateş zeki hekim manasında acıklayıp bu olamaz buna islami ulemanın uygun bakmadığını söylemiş. Niye olmasın ki ingilizce kaynaklardan bakınca Sofi kelimesi için "wisdom:irfan" tabiri kullanılır Sufi'lere irfanı yakıştıramıyormuyuz yahut onlar için zeki kalp hekimleridir demek niye uygun olmasın. Hep bundan kafası çalışan tıp hekimleri diyemi mana çıkartmamız lazım. Niye kelimelerin hep zahirlerine bakılıyor zevk edilemiyor buna bir türlü mana verememekteyim. Garibanca bu da uygundur.


Peki GARibANca yani BİZce SUFİ ne demek?
BİZe hepsi uygun gelmekte sanki ama BİZ yinede deriz ki SU+
Fi : içinde demektir. Derc manası vardır.
SUFİ içindeki SUrete FATİHA SURETİ'ne sahib çıkandır. Allah Ademi kendi suretinde yarattı diye bir hadisi serif vardır buna istinaden Senin Fi'ndeki SUretinde ne var ki sana SUFİ denmekte?
Can kardeşim sendeki potansiyel Esma-i İlahi'ne Sa+Habbe olmalısın sahib çıkmalısın o zaman SUFİ kelimesi manasıni bulur. Fi'n deki SUhufları okursan. Fi'ndeki SUretin SU'yunu bilirsen bulur er OLur ve O'nu Fi'illere dökerek yaşarsan o zaman SUFİ OLursun. ANladıysan eğer, o zaman özündeki hakikata sahip çık. SUFİ, SİNin Fi'sindeki yani ''SİN''dekini bilendir.
Ya SİN'deki nedir ?

Bunu da SaNa YaSin söylesin!.

O'KUR-s-AN YaSİN'i ve BİL'ERsen Ne+Fi+SİN'i anlarsın SUFİ gerçekten kimdir.

Selam Sevgi ve Muhammedi Kardeşlikle
Gariban
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=966

Azîz kardeşim; sûfî o ki sabır, sadakat, safiyet, sahabet (sahib çıkıp koruma) ve sahavette (ayıklık) "SAD" gibi. Vefâsında ve va'dinde "VAV" gibi. Fakr (ihtiyaçsızlık) ve fera'ında (boşalmışlık) "FE" gibi. Yümnünde (kuvvetli uğur ve bereketinde) ise Sûfî kelimesinin sonundaki "YE" gibi olmalı ki alnına "Subhanî ve Muhammedî bir Sûfîdir" yazalım...



ZEVK - 1610

"Âlem" de "Âdem"i gör ki âdemde "Esmâ"yı seyret
Kalbin semâ'sında esmâ, aks-i müsammâyı seyret
Sıfat-ı ahyâr ki ruhî, sıfat-ı eşrâr nefsî bil
İ'tikad-niyyet; amelle, gel şu muammâyı seyret...

ZEVK - 1668

"Olsun! Olmasın!" derdiyle, uykusuz geçen geceler
Çark-ı çile çenberinde, sır çözümlü bilmeceler
Kûn-fe-yekûn'suz krallık, işte hayat bu İHVÂNÎ
Hâl-i Hazır huzur "HAYY! HU!" yarım nefeslik heceler...

ZEVK - 1672

Dört işlem ustası Sensin, KUL İHVÂNÎ gülüyorsun
Toplayıp - çıkarıp - çarpıp, biri bine bölüyorsun
Dağlardan dursuz duraksız, denize koşar ırmakla
Her zaman, her yer, her hâlde, hazır ol ki; ÖLüyorsun...


Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9091
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Resim



ZEVK - 1672

DÖRT işlem ustası Sensin, KUL İHVÂNÎ gülüyorsun
TOPLAyıp - ÇIKARıp - ÇARPıp, BİRi bine bÖLüyorsun
dlardan dursuz duraksız, denize koşar ırmakla
Her zamAN, her yer, her HALde, hazır OL ki; ÖLüyorsun...



Gariban CANım dün gece sen DÖRT İŞLEM ile meşguldun dinlenmen için kulihvanimİZden ZEVK BİZe!
Resim
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön