AYNA

[Hakan]

İnsanlarda da, böyle edebe girdiğini, Allah’ın rızasına kavuştuğunu belli eder bir şey vardı İslamda.
Ona gözyaşı derler gözyaşı. Gözyaşı.
Şimdi gözyaşını herkes bilir.
Böyle buradan damlar.
Bazısı elinnen siler, bazısı mendilnen siler. Siler oğlu siler ama neyi siler farkında değil.
Ben size şimdi gözyaşını bir anlatayım da bakın neleri siliyor. Akıl ve fennin inanma vasıtası labaratuvar vardır. Fenni bir adama profosör yahut üniversite diye bir şey var mıdır. Evet efendim. Labaratuarda ispat edin bunu bana dedim. Sanki laboratuarında iki tane şişe üç tane cam. Dört tane milyar var. Sanki dünya otuz sayfa fiziknen, kırk sayfa kimya kitabının içindedir. Ama bunlar fen. Gayet tabi. Bunlar Allah’ın şiyleri.
Akıl ve fennin inanma vasıtası olan labaratuvar muayenesinde, gözyaşında; su vardır içinde. Tuz vardır. Üre vardır. Şeker vardır. Dört tane madde vardır bunda. Labratuvarda tahlil ederken gözyaşını içinde üre denilen, idrarda çıkan hani çoğalırsa kanda üremi yapar. Üre vardır. Tuz vardır. Şeker vardır. Su vardır. Bu gözyaşıdır.
Bu kimya labaratuvarının cevabı.
Bi de maneviyat labaratuvarının cevabı raporunda insanda Hay Esması vardır biliyorsunuz. Canlılık demektir Hay Allah’ın Hayyı. Hayy’ın devamına yani insandaki canlılık hayatın devamına kaderle bahşedilen El Rezzak esması ile. El Rezzak esması ne? Yiyoruz yemek değil mi. El Rezzak esması ile yıkanan içinde aklın alamadığı değişmeyen madde ve cevherler bulunan kandan süzülen bir nesnedir gözyaşı. İnsanın kanından süzülüyor.
O halde Hay esmasının Rahman çeşmesinden gelen inci tanelerine şiy derler gözyaşı.
Gözyaşı birde atta ve köpekte vardır. Onlarda ağlarlar. Atnan köpek ağlar. Onun için Kur’an’da atdan da bahseder köpekten de bahseder. İnsan Allah ile en samimi irtibat zamanı gözünden yaş geldiği zamandır. Ağlayan insan güzelleşir efendim. Çirkin bile ağlarken muhakkak güzelleşir. Çünkü Allah’nan irtibata geçiyor. Çirkin bile ağlarken güzelleşiyor. İnsan ağlarken muhakkak güzelleşir. Çok gülme esnasında gözden gelen yaş; insandaki yaradılış edebini kendi kendine utanarak nefsinin bu ne yaptığını bilmiyor, Ya Rabbi Affet demektir.

MÜNİR DERMAN HAZRETLERİ....

[elifdostu]

ZORum!

Hele şöyle sor bana,
Nedir öyle zor bana,
En yakıcı kor bana,
EN YAKIN'a uzaklık.

İki cihan dar bana,
Daha zoru var bana,
En şiddetli nar bana,
EN YAKIN'a uzaklık.

En ezici çark bana,
En korkunç gark bana,
En azim fark bana,
EN YAKIN'a uzaklık.

Kolay işler çok bana,
Daha zoru yok bana,
En zehirli ok bana,
EN YAKIN'a uzaklık.

Gözde daim yaş bana,
İçimde hep taş bana,
Verdirecek baş bana,
EN YAKIN'a uzaklık.

Derde gerek izah bana,
Bundan gayrı mizah bana,
Daim çektirir ah bana,
EN YAKIN'au uzaklık.

Azizin aklı sonu,
Beyninin harı donu,
Çekilmez sonlar sonu,
EN YAKIN'a uzaklık.

29.04.2008 23:47
Aziz KURTULUŞ
BURSA

[gullale]

öyle uzak vardır ki YAKINDIR!
öyle yakın vardır ki UZAKTIR!
öyle çok vardır ki AZDIR!
öyle az vardır ki ÇOKTUR!
öyle gül vardır ki HARDIR!
öyle har vardır ki GÜLDÜR!

HAKK teala öyle var eylemiş ki herşey birbirinin içindedir. kim dışarıda kim içeride? kim kimi ister kim kimi sever? kim kime ah eyler?
MUAMMA!!!

[elifdostu]

Yine gönlüm yaslı,
Gözüm dahi yaşlı,
Dostum bildim ASLI,
Asıl O beni bildi mi?

Neylerim gamı yası,
Çileye gusül tası,
Gözyaşı ile pası,
Yudum ama sildi mi?

Eller açtım yalvardım,
Niyaz ile yakardım,
Göz yaşlı secdeye vardım,
Bilmem kabul geldi mi?

Gönle AŞKı geldi,
Gözler dolu seldi,
HAKK DOST gayrı eldi,
Bunu kimse bildi mi?

Dil yetmez DOSTu anmaya,
Gönülde aşkla yanmaya,
Gözyaşı ile yıkanmaya,
Kimse kapı çaldı mı?

Aklım bu sırra erdi,
Gafilken bulmak hünerdi,
Şükür göz yaşı verdi,
Dünya için hiç kaldı mı?

Aziz sen şimdi ağla,
Gönlünü DOSTa bağla,
Gözyaşım sen de çağla,
Aşıktan ibret aldı mı?

16.05.2008 Saat: 03:00
Aziz KURTULUŞ
BURSA

[elifdostu]

DİYEMEM

Aşkın olmayan cana can diyemem,
Aşkını verdin bana yalan diyemem,
Aşk elinden gayrına canan diyemem,
En şirin derde düştüm aman diyemem.

Ya İlahi bu ne hoş çile,
Gece ukumu kaçırsa bile,
Aşk sustursa getirmem dile,
Yandırsa dahi halime yaman diyemem.

Gönlü DOSTa ettim yayla,
Mümküm olmaz öyle say'la,
Masivayı candan atmayla,
Edebe girene olmaz asan(1) diyemem.

İNSAN isen kendini tanı,
Unutma sakın seni YARATANı,
Gözde yaşını, içini kurutanı,
Böyle haline asla ihsan diyemem.

Abdestli İNSAN nas(2) değil,
Hiç bir ameli hannas(3) değil,
Hakkdan gayrı RABBinnas değil,
RABBi bilmemeye irfan diyemem.

Derdime devran diyememn,
Çileme cevlan diyemem,
Halime seyran diyemem,
DOSTa kavuşmadan hayran diyemem.

Aziz huzura dur, DOSTtur bekletilmez,
Nefse yük doğrudur, fazla yükletilmez,
Aşk çileli yoldur, yolda tekletilmez,
Aksi yöne gidene yaran diyemem.

(1) asan: kolay
(2) nas: Abdestsiz insan (kaynak: M.DERMAN K.S.)
(3) hannas: Şeytan ameli (kaynak: M.DERMAN K.S.)



LA İLAHE İLLA ALLAH

DEVRAN SEYRAN CEVLAN HAYRAN



06.06.2008 00:33
Aziz KURTULUŞ
BURSA

[elifdostu]

Geldim aynaya baktım,
Ayna içinde AYNA gördüm,
Akla meşale yaktım:
Demek bundan önce kördüm!

Ayna gösterir ama,
Bakmayan nasıl görsün,
AYNA gözlere yama,
Görmezsen bakar körsün.

Sırrını söker isen,
Ayna hemen cam olur,
AYNA sırrı döker isen,
Böyle insan ham olur.

Ayna bir nesne,
Hüner GÖRENi görmektir,
AYNA bir cisme,
Hüner SIRRını bilmektir.

Aynayı atma yabana,
Zira onun sırrı vardır,
AYNAyı bilmek çabana,
Değer olsa yıllardır.

Akla ayna tuttuk,
AYNA nedir bilesiniz,
Biz ayanyı unuttuk,
Asıl AYNAyı silesiniz.

Aziz der AYNAm temiz mi,
Yoksa toz pas ile sis mi,
Ney DOST, başka gayemiz mi,
Aslın ilk harlerde tesis mi?

25.06.2008 saat 3:30
Aziz KURTULUŞ
BURSA

[halimkok]

Ayna diyoruz ya Aziz Can... sonradan öğrendim ne demek olduğunu...
Mü'min Mü'min Aynasıdır... buyurulmuş. Bu anlamını sonradan öğrendim yani. Ben çok geç yürümeye başlamışım... iki yaşını geçmişim halen yürümüyorum diye bizimkilerin canı sıkılmış tabi.. bir şey mi var çocukta acaba diyerek... Sonra bir gün abim ayna tutmuş bana tesadüfen... O zaman kalkıp yürümeye başlamışım... İnşallah hayattaki yürüyüşüm de öyle olsun...

AYNA... AY ve NA hecelerinden oluşmakta...

AY; Dünya'nın uydusu

NA ; Arabçada "Biz" mânasına gelen zamirdir. Meselâ: Kitabünâ : "Kitabımız" misalinde olduğu gibi, kelimenin veya fiilin sonuna eklenen bitişik zamirdir.

Aynı zamanda NA; Farsçada nefy edatıdır. Müsbet mânâyı menfi yapar. Kelimenin başına getirilir. Meselâ: Nâ-ehil : Ehliyetsiz, ehil olmayan.
(olumsuzluk belirtir)

Yani AY'a baktığında gördüğün ışık AY'a mı ait... desen; NA dense doğru olur... Çünkü O Güneş'ten aldığını yansıtmaktadır.

Bu şekilde de AYNA'nın başka bir yüzüne kısa bir bakış yapmış olalım inşallah...

Yüreğine bereket Aziz Kardeşim...

[elifdostu]

Eyvallah Halim can DOSTun dostu...

Bizlere yine farklı bir bakış kapısı araladın gönlünden, O (CC) ve SAV rıza ve huzurunda kalmamız dua ve dileklerimle...

[nur_umim]

Aşk olsun dostcanlara!
Şu Regaib gece-gündüzümüzde,
Belâ Batağındaki "BEN"lerimiz;
Güneş gibi Nurullahtan,
Ay gibi NUR aktaran Nur-u Mîm Aynamızda ASL OL AN ı görsün de
BİZi BİLsin BULsun OLsun da BİR i YAŞAsın!..
İnşâallah..
Sizlerle BİZ olmak karanlık kalbimi aydınlatmakta çok şükürler olsun RABBımıza..

Muhammedi Muhabbetlerimle canlar...

[halimkok]

Nur-u Mim Dostumuza... Canımıza selam olsun.
Allah razı olsun güzel sözleri için.

AYNA'nın NA hecesinin; Hem "BİZ" hem de olumsuzluk anlamına gelmesi ne ilginç değil mi! BİZ YOK'uz der gibi... ya da SİZ YOK'sunuz der gibi

AY zaten kendi başına AYNA'lık yapmaktadır... AY, GÜNEŞ' e AYNA'dır..
AY'a BİZ (NA) eklenmesi nedendir... BİZ de AY gibi olduğumuzdan mıdır acaba...

Aynadaki görüntü gerçek varlık mıdır... Görüntü NA'dır yani BİZ'dir... ve kendi içinde cevabı da hazırdır... "NA" ... yani BİZ... değiliz... "AN" dır var olan...

Hiç bir kelime rastgele seçilmemiş gibi... biraz düşününce hepsinden bir şeyler çıkıyor...

Anlama' nın... AN' la başlaması
Bilme' nin... B ile başlaması
OKU' manın... O ile başlaması...
...

Selamlar, sevgiler...

[elifdostu]

Halim can kardeşim,

Duyarak bilerek veya bilmeden doğrular dökülmüş dilinden...
"BİZ" der Kur'anda Allah(CC). Halbuki tektir... BİZ'den maksad, en çok göründüğü insandaki esma tecellileri, güç ve kudretleridir. DERMAN hocamızın dediği gibi: "Kimin aynası olduğunu bil". Şükürler olsun BİLİNEN ve BİLDİRENe. Kardeşimiz nur_umim'e de teşekkür ederim katkılarından dolayı. BİZlik ve BİRliğimiz daim olsun, kandiliniz tekrardan mubarek bol salavatlı ve bol dualı olsun inşaallah.

[elifdostu]

DOSTa GİDER

EY BAKİ DOST şu aciz kulun,
Aşkınla yandı, yana gider,
Sonu gelmez çileli yolun,
Her yolun sonu SANA gider.

Şikayete varmaz dilim,
Lakin SANA boştur elim,
DOSTtan gurbet daha elim,
Aşik canlar CANANa gider.

Aşkın suyun yudumladı,
Kana geldi, kana gider,
Cile yolunu adımladı,
Dönülemez hana gider.

Gece yolcusu uyku bilmez,
Aşık gözün yaşın silmez,
DOSTa giden geri gelmez,
Seher yolu DEYYANa gider.(*)

KÜN dedin de OLdurdun,
FEYEKÜN emriyle SOLdurdun,
Aşkını içime doldurdun,
Nimetler şükrana gider.

Gözyaşımın seli coştu,
Aka geldi, aka gider,
Cümle yaratılmış koştu,
SENden geldi, SANA gider.

Aziz der DOSTu buldum,
KUSURSUZa kusurlu kuldum,
Aşkının derdiyle soldum,
VEDUD-U RAHMAN'a gider...

(*)DEYYAN: kulların hiçbir amelini zayi etmeden karşılığını veren Allah.

Aziz KURTULUŞ
23.04.2009 02:27
ESKİŞEHİR

[nur-ye]

elifdostu aziz kardeşim Gönlüne bereket özlemiştik güzelliklerini!...

[elifdostu]

Allah razı , SAV memnun olsun Nuriye ablam, EL LATİF lütf ettikçe BİZ de BİR olarak paylaşırız güzellikleri...

[elifdostu]

Doldu taştı gönül közü,
Yaş doldurdu iki gözü,
BİZden olan anlar sözü,
Derdim ne, devası ne?

Çile çekmek derde buzdur,
Sanki aşın için tuzdur,
Her gece sonrası ruzdur,(1)
Derdim ne, devası ne?

Bunca derde terazi yok,
Gönül dışı arazi yok,
Sancısı var marazı yok,
Derdim ne, devası ne?

Dertsiz kimse varmıdır,
Dertsiz olmak kârmıdır,
Dertsiz olan yârmıdır,
Derdim ne, devası ne?

Her derdin sebebi var,
Sebeblerin sebebi YÂR,(2)
DOSTum YÂRsa büyük kâr,
Derdim ne, devası ne?

Duman köze delil olur,
Yanmaz gönül zelil olur,
Aşka yanan halil olur,
Derdim ne, devası ne?

Aziz der ki derdim şirin,
Göz yıkadı gönül kirin,
DOSTa yakın olsa yerin,
Derdim ne, devası ne?

(1) ruz: gün, gündüz.
(2) EL MÜSEBBİB-ÜL ESBAB = Butün sebeblerin sebebi ALLAH(CC)


10:47 05.07.2009
Aziz KURTULUŞ
ESKİŞEHİR

[elifdostu]

EY DOST

Madem; söylettin bunca sözü,
Yaşla doldurdun iki gözü,
Aşkınla yaktın gönül közü,
Bir işaret versen EY DOST!

SANA bağlattın beni,
Aşka dağlattın beni,
Nice ağlattın beni,
Artık güldürsen EY DOST!

Bilemedim netmek gerek,
Ne tarafa gitmek gerek,
Kül olup bitmek gerek,
Çare bildirsen EY DOST!

Ben halimi bilemem,
Bildirmezsen gülemem,
Yolsuz SANA gelemem,
Yolu göstersen EY DOST!

Haram kokusun aldır,
Zerrece varsa kaldır,
Bizi helale daldır,
Arzum gidersen EY DOST!

Aşık edip söylettin,
Bize gizli meylettin,
Şu acize veylettin,(*)
Bir ümit versen EY DOST!

Dilek SENden geldi bana,
Görünüşte benden SANA,
SENsiz gerek yok bu cana,
Gerekse öldürsen EY DOST!

(*) veylettin = yazık ettin
Aziz KURTULUŞ
10.08.2009 21:27
ESKİŞEHİR

[MINA]

EY DOST!..
Zerre-i AŞK-ın cihAN'a değer,
HAYran OLurum Sana bAŞım döner
Garip Halim, söyleyecek sözde biter
Tohumu SEVgi OLanın, elbet yolu AŞK'tan geçer...

[elifdostu]

SEHER

Estiğinde seher yeli,
Gözden akıt kesret seli,
Uykuyu bilmez veli,
DOSTa hasret bitmeli...

Seher vakti ne hoştur,
AŞK ateşin tutuştur,
Nefse kendin biliştir,
AHAD ile vahdet etmeli...

Lezzetin hası seherde,
Yoktur balda ve şekerde,
Gönül eridir seferde,
DEYYANla sohbet etmeli...

Seher yıldızı kıpraşır,
Zikrinden haber taşır,
Aşıkla MAŞUK hallaşır,
HAKKtan servet etmeli...

Şebnem seherden eser,
Seher geceyi keser,
Secdede aşık ise ser,
MABUDa ibadet etmeli...

Seherde kullar niyazda,
Cümle mahluk namazda,
AŞIK daim bir hazda,
HABİBin şehadet etmeli...

Aziz söyledi sözünü,
Seherde açtı gözünü,
DOSTa döndürdü özünü,
VEDUDa selamet etmeli...

Aziz KURTULUŞ
16.10.2009 03:07
ESKİŞEHİR

[elifdostu]

(bu şiirimi her okyan kardeşime ithaf ediyorum!)

İNSANsın!

Bırak kim ne sanırsa sansın,
Sen EL HAYYa misal CANsın,
İki cihana namzet sultansın,
Bilesin ki sen İNSANsın!

"Velekad kerremna beni adem" (1),
Dedi kitapta YARATAN madem,
Yetmez mi sana bunca kıdem,
Bilesin ki sen İNSANsın!

"Ahsen-i Takvim"(2) yarattı,
Gizlenip kendini arattı,
Bilmek, bilinmek murattı,
Bilesin ki sen İNSANsın!

Kendi esmasıyla donattı,
En büyük ROLde oynattı,
Yaratılman bir sanattı,
Bilesin ki sen İNSANsın!

Bunca kıymete baha ne,
İlahi arzu bir bahane,
Halifesi oldun daha ne,
Bilesin ki sen İNSANsın!

LAMEKANı havi mekansın,
Okunmaya dahi imkansın,
Sözlerime ahi inansın,
Bilesin ki sen İNSANsın!

Azizin yetmez kelimesi,
İNSAN ALLAHın hazinesi,
Küçük kainat numunesi,
Bilesin ki sen İNSANsın!

NOT: (her insan vücudunda en az kimyasal elementler kadar (99) ALLAHın ismi vardır)

EL HAYY = Hayat sahibi olan Allah(CC)
(1) Biz ademoğluna kerem verdik (ayet)
(2) En güzel surette (ayet)

Aziz KURTULUŞ
16.10.2009 05:27
ESKİŞEHİR

[elifdostu]

AYN, ŞİN, KAF

AYN ŞİN KAF,
SAN-MA LAF,
KAL-BİN SAF,
AŞK, İN-SAF!

AYN ŞİN KAF,
HOŞ TA-VAF,
YOK BOŞ LAF,
AŞK, Zİ-FAF!

AYN ŞİN KAF,
İH-Tİ-LAF,
BE-ŞER GAF,
HAK-TAN AF!

AYN ŞİN KAF,
BUL SAR-RAF,
BUL-UR RAF,
KAL-IR SAF!

AYN ŞİN KAF,
ÇOK TU-HAF,
BİR-DEN AF,
İN-Kİ-ŞAF!

AYN ŞİN KAF,
KİM BU SAF,
Yİ-NE GAF,
PEK TU-HAF!

AYN ŞİN KAF,
YE-TER LAF,
AR-TIK AF,
Dİ-LE SAF!

aziz kurtuluş
16.10.2009 06:30
ESKİŞEHİR

[elifdostu]

GÖNÜL

Yine coştu deli gönül,
DOSTa uzattı eli gönül,
Neden olmaz veli gönül,
Kendisine kurban olana.

Durmaz gözün seli gönül,
Halin hep şüpheli gönül,
Aşkın var bedeli gönül,
Derdi çile derman olana.

Hakka bağdır telin gönül,
Aşık tutar elin gönül,
Kimler büker belin gönül,
Bağrı bağı Rahman olana.

DOSTtan mıdır ye'sin gönül,
Aşk elinden kesin gönül,
Nedir bunca sesin gönül,
Sözü sana ferman olana.

Kimseyi üzme gönül,
Sakın üzülme gönül,
Bilmeden gülme gönül,
DOSTtan eman olana.

Sevgini saç gönül,
Sevgiye aç gönül,
Herkes muhtaç gönül,
Sevdiği Sultan olana.

Aziz der durma gönül,
Hayaller kurma gönül,
DOSTa yüz burma gönül,
VEDUD KARİBan olana.

08.10.2009 05:50
Aziz KURTULUŞ
ESKİŞEHİR

[canan]

Geldi geçti ömrüm benim
şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi
şol göz yumup açmış gibi

İşbu söze hak tanıktır
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide
Kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin adem oğlanını
Benzetmişler ekinciye
Kimi biter kimi yeter
Yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim göynür özüm
Yiğid iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise
Bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele
Hak şarabın içmiş gibi

Bir miskini gördün ise
Bir eskice verdin ise
Yarın anda sana gele
Hak libasın biçmiş gibi

Yunus emre bu dünyada
İki kişi kalır derler
Meğer hızır İlyas ola
Abı hayat içmiş gibi

[halimkok]

Gönül ki O’ nun mekânı,
Yapar ne isterse CAN’ ı,
YER’ e GÖK’ e sordu hani,
Hiç biri kabullenmedi ya…

AŞK... GÖNLÜne göre...

OLur mu?.... Olmaz mı?...

[elifdostu]

ŞÜKÜR

Nice şükürler RABBe,
Aşkını verdi kalbe,
Gönlüm aşkıyla kal be,
Şükrüne yetmez dilin.

Şükredenler şakir olur,
Zikredenler zakir olur,
Hakkın dostu fakir olur,
Şükrünü bitmez bilin.

Derdi bile şükürlük,
Bunu görmemek körlük,
Aksi haller nankörlük,
Nankörü özden silin.

Şükretmek de bir nimet,
Buna dahi sen şükret,
Şükür büyük ganimet,
Şükürdür kulluk milin.

Kardeşim şükre sarıl,
Nankörlükten sen arıl,
Öyle şükret ki yarıl,
Bitmeden ömür pilin.

Sükür edilmez ki sözle,
Minnetin olmalı özle,
Şükür dolu yaşlı gözle,
Erisin gönül kilin.

Daha ne desin ki aziz,
Şükrünü izahtan aciz,
Şükürsüzlük bana taciz,
Allah dostun ve sevgilin.

Aziz KURTULUŞ
18.11.2009 04:00
ESKİŞEHİR

[sessizdua]

harika