YAYLADAN GEL YAYLADAN
Gönderilme zamanı: 21 Haz 2008, 00:17
YAYLADAN GEL YAYLADAN
İHVÂNİ
Âşıklar Mâşuğun anar
Aşk acısın canın banar
Alev alev yalnız yanar
Aşkın alında İhvâni
*
Sevilen, seven sözüdür
Gördüğü gönül gözüdür
Bin bir çiçeğin özüdür
Oğul balında İhvâni
*
Balın yatağı petektir
Arı sırrında gerçektir
Açan bir garib çiçektir
Çalı dalında İhvâni
*
Aramayan bulmaz-bilmez
Boş laf gönül pasın silmez
Söyleyemez-söze gelmez
Kendi hâlında İhvâni
*
Çoluk-çocuk çileler çok
Sabra şükür gönlümüz tok
Gelir-geçer gözümüz tok
Dünya malında İhvâni
*
Buz üstünde yazımız var
Çile çalar sazımız var
Niyazımız nazımız var
Sır-At nalında İhvâni
*
Aşk, akılın tekemmülü
Yok oluşun kalan külü
Sanma Aslı-Kerem külü
Sevdâ salında İhvâni
*
Akıl için aşkın ağı
Avlak yeri Tevhid Dağı
Boynumuzun bağsız bağı
Eren elinde İhvâni
*
HAKK, benlik Zincirin yolsun
Boşalt için HAKKla dolsun
Bir damla göz yaşın olsun
Aşkın selinde İhvâni
*
Beden de Rahmân Nefesi
Benliğin Şeen Neşesi
Akıl mızrabın aşk sesi
Sazın telinde İhvâni
*
Kalbî Kurâna uyalım
Gönül kirini yuyalım
İnle sesini duyalım
Seher yelinde İhvâni
*
Her tohumun ekeni olur
Çektirenin çekeni olur
Dostun çile dikeni olur
Gönül Gülünde İhvâni
*
Âşıklara eş bulunmaz
Bir daha güneş bulunmaz
Arama ateş bulunmaz
Aklın külünde İhvâni
*
Aşk örtüsün bürünürüz
Sular gibi sürünürüz
Türlü türlü görünürüz
Tevhid Tülünde İhvâni
*
Soyunmak sırrın kemâli
Üryân olmak gönül hâli
Taşa tutmayın sahili
Çile Çölünde İhvâni
14.07.1995 01:17
Lârâ Shl..
Mâşuk : Maşuk. Aşk ile sevilen, sevgili.
Hâl : Durum, vaziyet. Görünüş. Tavır. Suret. Keyfiyet. * Cezbe. * Dert, keder, elem. * Mecâl. Kuvvet.
Tekemmül : Olgunlaşmak. Kemâle doğru gitmek.
Sal : Mezara ölü taşınan salaca.
Mızrab : (C.: Medârib) Saz zahmesi. (Onunla saz çalarlar).
Üryân : Uryan. Çıplak.
İHVÂNİ
Âşıklar Mâşuğun anar
Aşk acısın canın banar
Alev alev yalnız yanar
Aşkın alında İhvâni
*
Sevilen, seven sözüdür
Gördüğü gönül gözüdür
Bin bir çiçeğin özüdür
Oğul balında İhvâni
*
Balın yatağı petektir
Arı sırrında gerçektir
Açan bir garib çiçektir
Çalı dalında İhvâni
*
Aramayan bulmaz-bilmez
Boş laf gönül pasın silmez
Söyleyemez-söze gelmez
Kendi hâlında İhvâni
*
Çoluk-çocuk çileler çok
Sabra şükür gönlümüz tok
Gelir-geçer gözümüz tok
Dünya malında İhvâni
*
Buz üstünde yazımız var
Çile çalar sazımız var
Niyazımız nazımız var
Sır-At nalında İhvâni
*
Aşk, akılın tekemmülü
Yok oluşun kalan külü
Sanma Aslı-Kerem külü
Sevdâ salında İhvâni
*
Akıl için aşkın ağı
Avlak yeri Tevhid Dağı
Boynumuzun bağsız bağı
Eren elinde İhvâni
*
HAKK, benlik Zincirin yolsun
Boşalt için HAKKla dolsun
Bir damla göz yaşın olsun
Aşkın selinde İhvâni
*
Beden de Rahmân Nefesi
Benliğin Şeen Neşesi
Akıl mızrabın aşk sesi
Sazın telinde İhvâni
*
Kalbî Kurâna uyalım
Gönül kirini yuyalım
İnle sesini duyalım
Seher yelinde İhvâni
*
Her tohumun ekeni olur
Çektirenin çekeni olur
Dostun çile dikeni olur
Gönül Gülünde İhvâni
*
Âşıklara eş bulunmaz
Bir daha güneş bulunmaz
Arama ateş bulunmaz
Aklın külünde İhvâni
*
Aşk örtüsün bürünürüz
Sular gibi sürünürüz
Türlü türlü görünürüz
Tevhid Tülünde İhvâni
*
Soyunmak sırrın kemâli
Üryân olmak gönül hâli
Taşa tutmayın sahili
Çile Çölünde İhvâni
14.07.1995 01:17
Lârâ Shl..
Mâşuk : Maşuk. Aşk ile sevilen, sevgili.
Hâl : Durum, vaziyet. Görünüş. Tavır. Suret. Keyfiyet. * Cezbe. * Dert, keder, elem. * Mecâl. Kuvvet.
Tekemmül : Olgunlaşmak. Kemâle doğru gitmek.
Sal : Mezara ölü taşınan salaca.
Mızrab : (C.: Medârib) Saz zahmesi. (Onunla saz çalarlar).
Üryân : Uryan. Çıplak.