KUR'AN-I KERİM DEYİZ

[Hakan]

قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا

Kumilleyle illa kaliylen.

Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl.

MÜZEMMİL SÛRESİ 2. ÂYET

[Hakan]

نِصْفَهُ أَوِ انقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا

Nisfehu evinkus minhu kaliylen.

(Gecenin) yarısını (kıl). Yahut bunu biraz azalt.

MÜZEMMİL SÛRESİ 3. ÂYET

[Hakan]

أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا

Ev zid 'aleyhi ve rettililkur'ane tertiylen.

Ya da bunu çoğalt ve Kur'an'ı tane tane oku.

MÜZEMMİL SÛRESİ 4. ÂYET

[Hakan]

إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا

İnna senulkiy 'aleyke kavlen sekiylen.

Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz.

MÜZEMMİL SÛRESİ 5. ÂYET

[Hakan]

إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْءًا وَأَقْوَمُ قِيلًا

İnne naşietelleyli hiye eşeddu vat'en ve akvemu kiylen.

Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kıraata daha elverişlidir.

MÜZEMMİL SÛRESİ 6. ÂYET

[Hakan]

إِنَّ لَكَ فِي اَلنَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا

İnne leke fiynnehari sebhan taviylen. İnne leke fiynnehari sebhan taviylen.

Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var.

MÜZEMMİL SÛRESİ 7. ÂYET

[mustafa]

Allah (cc) razı olsun Hakan kardeşim..
Gece ibadetleri ile ilgili biraz daha bilgi alalım senden..

[Hakan]

CÜmlemizden Allah razı olsun. Rasulullah sav. razı olsun kardeşim. Gece namazı hususunda aşadaki linkte gerekli bilgileri sunduk. Muhammedi Muhabbetle...

http://www.muhammedinur.com/modules.php ... 5194#15194

[Hakan]

وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا

Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylen.

Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O'na yönel.

MÜZEMMİL SÛRESİ 8. ÂYET

[Hakan]

رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا

Rabbulmeşriki velmağribi la ilahe illa huve fettehizhu vekiylen.

O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın.

MÜZEMMİL SÛRESİ 9. ÂYET

[Hakan]

وَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا

Vasbir 'ala ma yekulune vehcurhum hecren cemiylen.

Onların (müşriklerin) söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl.

MÜZEMMİL SÛRESİ 10. ÂYET

[Hakan]

وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا

Ve zerniy velmukezzibiyne uliynna'meti ve mehhilhum kaliylen.

Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.

MÜZEMMİL SÛRESİ 11. ÂYET

[Hakan]

إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالًا وَجَحِيمًا

İnne ledeyna enkalen ve cahiymen.

Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, var.

MÜZEMMİL SÛRESİ 12. ÂYET

[Hakan]

وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا

Ve ta'amen za ğussatin ve 'azaben eliymen.

Boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap var.

MÜZEMMİL SÛRESİ 13. ÂYET

[Hakan]

يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا

Yevme tercuful'ardu velcibalu ve kanetilcibalu kesiyben mehiylen.

O gün (kıyamet günü) yeryüzü ve dağlar sarsılır; dağlar çöküntü ile akıp giden kum yığınına döner.

MÜZEMMİL SÛRESİ 14. ÂYET

[Hakan]

إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَى فِرْعَوْنَ رَسُولًا

İnna erselna ileykum resulen şahiden 'aleykum kema erselna ila fir'avne resulen.

Nasıl Firavun'a bir elçi göndermiş idiysek doğrusu size de, hakkınızda şahitlik edecek bir peygamber gönderdik.

MÜZEMMİL SÛRESİ 15. ÂYET

[Hakan]

فَعَصَى فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا

Fe'asa fir'avnurresule feehaznahu ahzen vebiylen.

Ama Firavun o peygambere karşı gelmiş, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde muaheze etmiştik.

MÜZEMMİL SÛRESİ 16. ÂYET

[Hakan]

فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا

Fekeyfe tettekune in kefertum yevmen yec'alulvildane şiyben.

Peki inkâr ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek o günden kendinizi nasıl koruyabileceksiniz?

MÜZEMMİL SÛRESİ 17. ÂYET

[Hakan]

السَّمَاء مُنفَطِرٌ بِهِ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا

Essemau munfetirun bihi kane va'duhu mef'ulen.

Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır. Allah'ın vâdi mutlaka yerine gelir.

MÜZEMMİL SÛRESİ 18. ÂYET

[Hakan]

إِنَّ هَذِهِ تَذْكِرَةٌ فَمَن شَاء اتَّخَذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلًا

İnne hazihi tezkiretun femen şaettehaze ila rabbihi sebiylen.

İşte bu (anlatılanlar), şüphesiz bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine (varan) bir yol tutar.

MÜZEMMİL SÛRESİ 19. ÂYET

[Hakan]

إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَى مِن ثُلُثَيِ اللَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِّنَ الَّذِينَ مَعَكَ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَى وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ اللَّهِ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

İnne rabbeke ya'lemu enneke tekumu edna min suluseyilleyli ve nisfehu ve sulusehu ve taifetun minelleziyne me'ake vallahu yukaddirulleyle vennehare 'alime en len tuhsuhu fetabe 'aleykum fakreu ma teyessere minelkur'ani 'alime en seyekunu minkum merda ve aharune yadribune fiyl'ardi yebteğune min fadlillahi ve aharune yukatilune fiy sebiylillahi fakreu ma teyessere minhu ve ekiymussalate ve atuzzekate ve akridullahe kardan hasenen ve ma tukaddimu lienfusikum min hayrin teciduhu 'indallahi huve hayren ve a'zame ecren vestağfirullahe innallahe ğafurun rahiymun.

(Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.

MÜZEMMİL SÛRESİ 20. ÂYET

[Hakan]

يَا أَيُّهَا الْمُدَّثِّرُ

Ya eyyuhelmuddessiru.

Ey bürünüp sarınan (Resûlüm)!

MÜDDESİR SÛRESİ 1. ÂYET

[Hakan]

قُمْ فَأَنذِرْ

Kum feenzir.

Kalk, ve (insanları) uyar.

MÜDDESİR SÛRESİ 2. ÂYET

[Hakan]

وَرَبَّكَ فَكَبِّرْ

Ve rabbeke fekebbir.

Sadece Rabbini büyük tanı.

MÜDDESİR SÛRESİ 3. ÂYET

[Hakan]

وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ

Ve siyabeke fetahhir.

Elbiseni tertemiz tut.


MÜDDESİR SÛRESİ 4. ÂYET