HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Benim HAVZIMın bir kenarı bir aylık yoldur (havzım çok geniştir). SUyu sütten daha beyaz, kokusu miskten daha güzel, kadehleri de gökteki yıldızlardan daha çoktur. Ondan bir kere içen, bir daha ebediyyen susamaz!.” buyurmuştur.
(Tirmizi, Kıyâmet, 14-15.)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kim şu birkaç kelimeyi benden alarak onlarla amel eder? Veya onları amel ederek bir kimseye öğretir?” buyurunca,
“Ben Yâ Resûlullah!” dedim.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem elimi tuttu ve beş konu sayarak.:
“1-) Haram şeylerin her çeşidinden sakın ki =>İnsanların ençok ibâdet edeni olasın,
2-) ALLAH’ın sana ayırdığına razı ol ki =>İnsanların en zengini olasın,
3-) Komşuna iyilik et ki =>Gerçek Mü’min olasın.
4-) Kendin için sevdiğini insanlar içinde sev ki =>Gerçek Mü’min olasın.
5-) Gülmeyi çoğaltma çünkü =>Gülmenin çokluğu kalbi öldürür.” buyurdu.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’den; İ. Ahmed, Müsned: 7748)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Yedi şey gelmezden önce hayırlı amelleri işlemeye devam edin, neyi bekliyorsunuz?
1-) Her şeyi unutturacak =>Yoksulluğu mu?
2-) azdırıp saptıran =>Zenginliği mi?,
3-) Bedeni tüm güçleri bozan =>Hastalığı mı?
4-) Bunaklık meydana getiren =>İhtiyarlığı mı?,
5-) Ansızın geliveren =>ÖLümü mü?
6-) Yoksa =>Gelmesi beklenen Deccâl Fitnesini mi?
7-) Yoksa =>Kıyamet Saatini mi bekliyorsunuz?
=>Ki onun gelmesi daha dehşetli ve daha acıdır!.” buyurmuştur.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’den; İ. Ahmed, Müsned: 7952.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Tüm lezzetleri kesip koparanı çok hatırlayın yani ÖLümü.” buyurmuştur.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’den; İbn Mâce, Zühd: 31.)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Benim HAVZIMın bir kenarı bir aylık yoldur (havzım çok geniştir). SUyu sütten daha beyaz, kokusu miskten daha güzel, kadehleri de gökteki yıldızlardan daha çoktur. Ondan bir kere içen, bir daha ebediyyen susamaz!.” buyurmuştur.
(Tirmizi, Kıyâmet, 14-15.)
İbn Abbâs radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “İki ni’metle pekçok insan aldanmıştır =>Sağlık ve Boş Zaman.” buyurdu.” buyurmuştur.
(Buhârî, Rıkak: 1)
Osman radiyallahu anhu’ın azâdlı kölesi Hanî radiyallahu anhu’den rivâyete göre.: “Osman radiyallahu anhu, bir KABRin başında durduğu zaman sakalını ıslatıncaya kadar ağlardı kendisine şöyle denildi.: “CeNNet ve CeheNNem hatırlatılınca ağlamıyorsun bu kabirden mi ağlıyorsun?”
Osman radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “KABİR âhiretin konaklamalarının ilkidir. Kişi ondan kurtulursa gerisi ondan kolaydır. Eğer kurtulmazsa ondan sonrası daha ağırdır!.” buyurdu.
Osman radiyallahu anhu şöyle devam etti.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Her ne korkunç bir manzara gördümse, KABİR; hepsinden daha korkunçtur.” buyurdu.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, Zühd: 32)
Ubâde b. Sâmid radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kim ALLAH’a kavuşmak isterse =>ALLAH da o kimseyle kavuşmak ister. Kimde ALLAH’a kavuşmak istemezse =>ALLAH da o kimseye kavuşmaktan hoşlanmaz!.” buyurdu.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, Zühd: 32)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Âişe radiyallahu anha.: “Yakın akrabalarını uyar” âyeti nâzil olunca. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ey Abdulmuttalib’in Kızı Safiyye, Ey MuhaMMed’in Kızı Fatıma, Ey Abdulmuttalib Oğulları ALLAH’ın vereceği cezâlara karşı sizi koruyabilecek hiçbir gücüm yok, malımdan isterseniz onu verebilirim sadece…” buyurdu.
(Müslim, İman: 34; Nesâî, Vesâyâ: 88.)
Ebû Zerr radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ben sizin görmediklerinizi görüyor işitmediklerinizi işitiyorum. Gökyüzü çatırdadı ve çatırdamakta da haklı idi çünkü gökyüzünde dört parmaklık bir yer kalmamıştı ki secde eder vaziyette melekler orayı doldurmamış olsun! VALLAHi benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız az güler ve çok ağlardınız. Yataklar üzerinde kadınlardan zevk almaz sokaklara dökülür ve ALLAH’a yalvarır yakarırdınız. Bu yüzden ben bile kesilip yok edilen bir ağaç olmayı istedim.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 19; Buhârî, Rikak: 27.)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bir kimse bir söz söyler ve söylediği sözde bir sakınca görmez fakat o sözü yüzünden CeheNNem’de yetmiş yıl dibe doğru düşer gider.” buyurdu.
(Müslim, Zühd: 7.)
Enes radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in ashabından bir kişi vefât etti bu arada bir adam o kimse için.: “CeNNetle SEVin bakalım!” dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Biliyor musun? Belki de bu kimse kendisini ilgilendirmeyen bir konuda lüzumsuz sözler sarfetmiş veya kendisine faydası olacak konularda harcamamış ve cimrilik etmiştir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Fiten: 21; Tirmizî: Bu hadis garibtir..)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bir kimsenin lüzumsuz ve boş şeyleri terk etmesi iyi bir Müslüman oluşundandır.” buyurdu.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’den; İbn Mâce, Fiten: 21.)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Ali b. Hüseyin radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kişinin lüzumsuz ve boş şeyleri terk etmesi Müslümanlığının iyiliklerindendir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Fiten: 21; Muvatta, Cami: 2)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in ashabından Harîs el Müzenî radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’den işittim.: “Sizden biriniz ALLAH’ın RIZASInı kazanacak bir söz söyler de bu sözün ALLAH’ın RIZASInı kazanma yolunda neler kazandıracağını bilemez fakat ALLAH bu sözü yüzünden kendisine kavuşuncaya kadar RIZASInı ona gerekli kılıverir. Yine sizden biriniz bir söz söylerde bu sözüyle ALLAH’ın GAZÂBInı elde etmiş olur ve bu söylediği sözle ALLAH’ın GAZÂBIndan ne kazanacğını bilemez. Fakat ALLAH bu sözü yüzünden kendisine kavuşacağı güne kadar ona GAZÂBInı gerekli kılabilir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Fiten: 17; Muvatta, Cami: 3)
Sehl b. Sa’d radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH Katında dünya bir sivrisineğin kanadına denk olsaydı (yani tüm dünya ve içindekilerin değeri bu kadar olsaydı) Kâfire dünyada bir yudum SU içirmezdi.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 3)
Müstevrid b. Şeddâd radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile birlikte bir ölü oğlağın başında duran toplulukla beraberdim Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Şu ölü oğlağın sâhibleri tarafından atıldığı zaman değerini yitirdiğinden dolayı atıldığı görüşünde misiniz?"
Ashab.: “Evet Yâ Resûlullah! onu değersiz oluşundan dolayı atmışlardır.”
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Dünya ALLAH Katında şu ölü oğlağın değersiz oluşundan daha değersizdir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 3)
Ebû Vâil radiyallahu anhu.: “Muaviye hasta olan Ebû Haşim b. Utbe’nin yanına ziyârete gelmişti ve şöyle demişti: “Ey Dayım! Seni ağlatan nedir? Seni rahatsız eden bir sancı mı? Yoksa dünya hırsı mı?” Ebû Haşim şu cevabı verdi.: “Hiçbiri değil fakat Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, bana bir şeyler buyurmuştu ki onu tutamadım; şöyle buyurmuştu.: “Mal varlığı olarak sana yetecek bir şey bir hizmetçi ve ALLAH YoLunda kullanacağın bir binit, fakat ben bugün kendimi pek çok mal biriktirmiş olarak görüyorum!.” demiştir.
(Nesâî, Ziyne: 120; İbn Mâce, Zühd: 17)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Abdullah b. Büsr radiyallahu anhu.: “Bir Bedevî.: “Yâ Resûlullah! İnsanların en hayırlısı kimdir?” dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ömrü uzun olup ameli güzel olandır.” buyurdu.
(İ. Ahmed, Müsned: 17030)
Ebû Bekre radiyallahu anhu.: “Bir Adam.: “Yâ Resûlullah! İnsanların en hayırlısı kimdir?" dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Ömrü uzun olup ameli güzel olandır”.
Adam yine sordu.: “İnsanların en kötüsü hangisidir?”
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ömrü uzun ve ameli kötü olan kimsedir.” buyurdu.
(Dârimî, Rikak: 21)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ümmetimin ortalama ömrü altmış ila yetmiş arasındadır.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 7)
Enes b. Mâlik radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Zaman bereketsizleşip seneler aylar kadar, aylar haftalar kadar, haftalar günler kadar, günler saatler kadar saat de =>ateşte kuru otun yanması kadar kısalmadıkça Kıyamet kopmayacaktır.” buyurdu.
(Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “İhtiyarın kalbi uzun ömür ve fazla mal elde etmeye karşı gençtir.” buyurdu.
(Müslim, Zekat: 38; İbn Mâce, Zühd: 27)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Enes b. Mâlik radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Âdemoğlu ihtiyarladıkça iki yönü gençleşir =>uzun ömürlü olmak ve çok mal elde etmek.” buyurdu.
(Müslim, Zekat: 38; İbn Mâce, Zühd: 27)
Ebû Zerr radiyallahu anhu’den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Dünyâdan yüz çevirmek ve Dünyâ SEVgisini terk etmek demek kişinin helal olan şeyleri kendisine haram kılması veya malı bırakıp atmak demek değildir. Fakat gerçek zâhidlik ve Dünyâ SEVgisini terk etmek demek; elinde bulunan şeylere ALLAH Katı’nda bulunan imkan ve ni’metlerden fazla ümid besler olmamandır. Veya başına gelen bir belâ ve sıkıntıdan dolayı elde edeceğin SEVâb, senin yanında o belâ ve sıkıntıdan dolayı kaybettiğin maldan üstün ve hayırlı olmalıdır. İşte gerçek zâhidlik ve Dünyâ SEVgisi bu olmalıdır.”buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 1)
Osman b. Afvân radiyallahu anhu’den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Âdemoğlunun şunlardan başka şeylerde hakkı yoktur.: Oturacağı bir ev, Vücûdunu örtecek bir elbise, Ekmek ve SU.” buyurdu.
(Dârimî, Rıkak: 10)
Mutrıf radiyallahu anhu’ın Babasından rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in sohbetine vardığında; Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Tekasür Sûresini yorumlar durumda şöyle diyordu.: “Mal biriktirip çoğaltma işi sizi oyalıyor, Âdemoğlu.: “Malım! Malım!.” der oysa senin malından senin olan, sadaka vererek âhirete gönderdiğin, yiyip tükettiğin ve giyip eskittiğin şeydir.” buyurdu.
(Müslim, Zühd: 1)
Ebû Umâme radiyallahu anhu’den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ey Âdemoğlu sen ihtiyaçtan fazlasını infak edip dağıtırsan senin için bu hayırlıdır. Eğer biriktirir ve elinde tutarsan senin için bu zararlıdır. Geçinecek kadarını biriktirmenden dolayı kınanmazsın sen harcamaya önce geçimini üzerine aldığın kimselerden başla!. Veren eL =>ALan eLden daimâ üstündür…” buyurdu.
(Müslim, Zekat: 32)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Ömer b. Hattâb radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Siz, ALLAH’a gerçek biçimde tevekkül edip güvenip dayansaydınız =>Kuşların rızıklandıkları gibi siz de rızıklandırılırdınız. Çünkü o kuşlar sabahleyin aç olarak çıkarlar =>Akşam kursakları dolu olarak dönerler.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 14)
Enes b. Mâlik radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, zamanında iki kardeş vardı. Bunlardan biri Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanına gelir bir şeyler öğrenmeye çalışır diğeri de sanatkâr olup geçimlerini temin etmek için çalışırdı. Çalışan kardeş Peygamber aleyhisselâm’a diğer kardeşini, çalışmayıp bedavâdan yediğini şikâyet etti de bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Belki de sen o kardeşinin yüzünden rızıklandırılıyorsun.”buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 14)
Ubeydullah b. Mıhsan el Hatmî radiyallahu anhu’den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sizden her kim rûhen ve bedenen sağlıklı olup günlük yiyeceği de yanında olursa tüm Dünyâ Ni’metleri ona toplanmış gibidir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd; 9)
Ubeydullah b. Mıhsan el Hatmî radiyallahu anhu'den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "“Sizden her kim rûhen ve bedenen sağlıklı olup günlük yiyeceği de yanında olursa tüm Dünyâ Ni’metleri ona toplanmış gibidir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd; 9)
Ebû Umâme radiyallahu anhu’den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “En beğendiğim Dostum =>Malı ve insanlara yükü az olan namazında devamlı ve duyarlı olup RABBi’ne olan kulluğunu en güzel biçimde yapan gizli açık her durumda ALLAH’a itaat eden durumu bilinmediği için halk arasında şöhrete ulaşmayıp parmakla gösterilmeyen yaşayacak kadar rızkı olup rızkına ve her şeyine sabreden mümindir.”
Sonra elini birbirine vurup dinleyicilerin dikkatini çekti ve şöyle devam etti.: “Ölümü çabuk =>Ağlayanı ve mirası az olandır.”
Aynı sened ile Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyurduğu da rivâyet edilmiştir.: “RABBim, Mekke Vâdisini benim için altına çevirme teklifinde bulundu da =>Ben.: “Hayır ya RABBî!.” dedim, “Bir gün doyup birgün aç kalayım (üç gün veya buna benzer bir tâbir kullandı) Aç kaldığımda =>SANA yalvarır yakarır ve SENİ hatırlarım, doyduğum zamanda =>SANA şükreder ve SANA hamdederim!.” buyurdu.
(Buhârî, Rıkak: 16)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Abdullah b. Amr radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ALLAH’ın Emirleri'ne boyun eğip tüm iradesiyle ALLAH’a teslim olarak Müslüman olan kimse gerçekten kurtulmuştur. Ne mutlu rızkı kendisine yetecek kadar olan kanaat eden kimseye.” buyurdu.
(Müslim, Zekat: 43.)
Fedâle b. Ubeyd radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "İslam’a hidâyet edilip geçimi kendine yeterli ve kanaat eden kimseye ne mutlu!”buyurdu.
(İ. Ahmed, Müsned: 22818)
Abdullah b. Muğaffel radiyallahu anhu.: “Bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e.: "Yâ Resûlullah! ben seni gerçekten SEViyorum" dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "O söylediğin söze dikkat et!" buyurdu. Adam tekrar .: "Seni ben gerçekten SEViyorum!" deyince; Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Söylediğin söze iyi dikkat et ciddi misin?" buyurdu. Adam da.: "VALLAHi seni gerçekten SEViyorum!" diyerek üçüncü sefer aynı sözü tekrar etti. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Eğer beni SEViyorsan fakirliğe karşı bir kalkan hazırla çünkü fakirliğin beni SEVen kimseye gelmesi; selin, durak yerine akması gibi hızlıdır.” buyurdu.
(Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Ebû Saîd radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Muhâcirlerin fâkirleri CeNNete zenginlerden beşyüz yıl önce gireceklerdir!”buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 6)
Ubeydullah b. Mıhsan el Hatmî radiyallahu anhu'den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Sizden her kim rûhen ve bedenen sağlıklı olup günlük yiyeceği de yanında olursa tüm Dünyâ Ni’metleri ona toplanmış gibidir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd; 9)
Enes radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH’ın beni yoksul olarak yaşat ve yoksul olarak canımı al ve kıyamet gününde de yoksullar arasında haşret!. Âişe (radiyallahu anha).: "Niçin Yâ Resûlullah?" diye sordu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem de.: "Çünkü onlar zenginlerinden kırk yıl önce CeNNete gireceklerdir. Ey Âişe! Yoksulu yarım hurmayla da olsa boş çevirme bir şeyler ver. Ey Âişe! Yoksulları SEV onlara yakın ol ALLAH’ta seni kıyamet günü CeNNetine yakın eder.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 6)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Abdullah b. Amr radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ALLAH’ın Emirleri'ne boyun eğip tüm iradesiyle ALLAH’a teslim olarak Müslüman olan kimse gerçekten kurtulmuştur. Ne mutlu rızkı kendisine yetecek kadar olan kanaat eden kimseye.” buyurdu.
(Müslim, Zekat: 43.)
Fedâle b. Ubeyd radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "İslam’a hidâyet edilip geçimi kendine yeterli ve kanaat eden kimseye ne mutlu!”buyurdu.
(İ. Ahmed, Müsned: 22818)
Abdullah b. Muğaffel radiyallahu anhu.: “Bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e.: "Yâ Resûlullah! ben seni gerçekten SEViyorum" dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "O söylediğin söze dikkat et!" buyurdu. Adam tekrar .: "Seni ben gerçekten SEViyorum!" deyince; Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Söylediğin söze iyi dikkat et ciddi misin?" buyurdu. Adam da.: "VALLAHi seni gerçekten SEViyorum!" diyerek üçüncü sefer aynı sözü tekrar etti. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Eğer beni SEViyorsan fakirliğe karşı bir kalkan hazırla çünkü fakirliğin beni SEVen kimseye gelmesi; selin, durak yerine akması gibi hızlıdır.” buyurdu.
(Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Ebû Saîd radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Muhâcirlerin fâkirleri CeNNete zenginlerden beşyüz yıl önce gireceklerdir!”buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 6)
Ubeydullah b. Mıhsan el Hatmî radiyallahu anhu'den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Sizden her kim rûhen ve bedenen sağlıklı olup günlük yiyeceği de yanında olursa tüm Dünyâ Ni’metleri ona toplanmış gibidir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd; 9)
Enes radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH’ın beni yoksul olarak yaşat ve yoksul olarak canımı al ve kıyamet gününde de yoksullar arasında haşret!. Âişe (radiyallahu anha).: "Niçin Yâ Resûlullah?" diye sordu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem de.: "Çünkü onlar zenginlerinden kırk yıl önce CeNNete gireceklerdir. Ey Âişe! Yoksulu yarım hurmayla da olsa boş çevirme bir şeyler ver. Ey Âişe! Yoksulları SEV onlara yakın ol ALLAH’ta seni kıyamet günü CeNNetine yakın eder.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 6)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Fâkirler CeNNete zenginlerden beşyüz yıl yani yarım gün önce gireceklerdir.” buyurdu.
(Müslim, Zekat: 43.)
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَن يُخْلِفَ اللَّهُ وَعْدَهُ وَإِنَّ يَوْمًا عِندَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِّمَّا تَعُدُّونَ
“Ve yesta’cilûneke bi’l- azâbi ve len yuhlifallâhu va’deh (va’dehu), ve inne yevmen inde RABBike ke elfi senetin mimmâ teuddûn (teuddûne).: Ve azâbı senden acele istiyorlar. Ve ALLAH, asla vaadinden dönmez. Ve RABBinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir.” (Hac 22/47)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Müslümanların fakirleri zenginlerinden yarım gün önce CeNNete gireceklerdir ki o da beş yüzyıl eder.”buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 6)
Câbir b. Abdullah radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Müslümanların fakirleri CeNNete zenginlerden kırk yıl önce gireceklerdir.” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd: 6.)
Mesrûk radiyallahu anhu.: "Âişe’nin yanına girdim bana yemek getirtti ve şöyle dedi.: “Bir yemekten doyduğum zaman ağlamak isterim ve ağlarım!.” Ben de.: "Neden?" diye sordum, dedi ki.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Dünyâdan ayrılıp gittiği anı hatırlarım vALLAHi et ve ekmekten günde iki defa karnını doyurmamıştı." buyurdu.
(Müslim, Zühd: 1.)
Âişe radiyallahu anha.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, vefât edinceye kadar iki gün arka arkaya arpa ekmeğinden doymamıştır.” buyurdu.
(İbn Mâce, Etıme: 49.)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Fâkirler CeNNete zenginlerden beşyüz yıl yani yarım gün önce gireceklerdir.” buyurdu.
(Müslim, Zekat: 43.)
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَن يُخْلِفَ اللَّهُ وَعْدَهُ وَإِنَّ يَوْمًا عِندَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِّمَّا تَعُدُّونَ
“Ve yesta’cilûneke bi’l- azâbi ve len yuhlifallâhu va’deh (va’dehu), ve inne yevmen inde RABBike ke elfi senetin mimmâ teuddûn (teuddûne).: Ve azâbı senden acele istiyorlar. Ve ALLAH, asla vaadinden dönmez. Ve RABBinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir.” (Hac 22/47)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.:Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Dünyâdan ayrılıncaya kadar ne kendisi nede aile halkı üç gün peşpeşe buğday ekmeğinden doymadılar.” buyurdu.
(İbn Mâce, Etıme: 48)
Selim b. Âmir radiyallahu anhu.: "Ebû Ümâme’den işittim.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in ev halkından çok olmadığı için arpa ekmeği bile artmazdı.” buyurdu.
(İbn Mâce, Etıme: 48)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem peşpeşe birkaç geceyi aç olarak geçirir âilesi de akşam yemeği bile bulamadıkları olurdu. Ekmekleri ise çoğunlukla arpa ekmeği idi." buyurdu.
(İbn Mâce, Etıme: 48.)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.:Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle DUÂ ederdi.: “ALLAH’ım MuhaMMed Âilesinin rızkını yetecek kadar kıl!.” buyurdu.
(Müslim, Zühd: 1)
Enes radiyallahu anhu radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yarın için bir şey saklamazdı." buyurdu.
(Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Enes radiyallahu anhu.: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ömrünün sonuna kadar yüksek masa ve benzeri şeyler üzerinde yemek yememiştir. Elenmiş saf undan da ekmek yememiştir." buyurdu.
(İbn Mâce, Etıme: 44.)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Sehl b. Sa’d radiyallahu anhu’den rivâyete göre, kendisine şöyle soruldu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, elenmiş has undan yapılmış ekmek yedi mi?” Sehl dedi ki.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, ALLAH’a kavuşuncaya kadar has undan yapılmış ekmeği görmedi!.” Yine Sehl’e şöyle denildi: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem zamanında un elemek için elek var mıydı?” Buna cevaben.: “Eleğimiz yoktu!” diye cevap verdi. “O halde arpayı nasıl yapıyordunuz?” diye soruldu; Sehl b. Sa’d radiyallahu anhu.: “Üfürürdük kepeğinden uçan uçardı sonra onu ıslatır hamur yapardık!.” dedi.
(İbn Mâce, Etıme: 44)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Kays b. Ebû Hâzim radiyallahu anhu’den rivâyete göre, şöyle demiştir.: “Sa’d b. ebî Vakkâs’tan işittim şöyle diyordu.:. ALLAH YoLunda kan akıtan ilk kişi benim, ALLAH YoLunda ilk ok atan da benim. Bir seferinde MuhaMMed (aleyhisselâm’in Ashabından bir gurupla birlikte savaşıyordum ki, o savaşta ağaç yaprakları ve asma çubuğu yiyorduk. Bundan dolayı da her birimizin dışkısı koyun ve deve dışkısı gibi oluyordu. Şimdi ise Esedoğulları; din konusunda beni beğenmemeye başladılar. Eğer bunların dediği gibi ise zarardayım ve tüm amellerim boşa gitti demektir!."
(Müslim, Zühd: 1)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Kays b. Ebû Hâzim radiyallahu anhu’den rivâyete göre, şöyle demiştir.: “ALLAH YoLunda ok atan Arapların ilki benim bir seferinde Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile birlikte savaşıyorduk bu savaşta yiyecek olarak sadece asam çubuğu vardı bundan dolayı da her birimizin dışkısı davar dışkısı gibiydi. Şimdi Esedoğulları din konusunda beni beğenmeye başladılar. Eğer onların dediği gibiyse zarardayım ve tüm amellerim boşa gitti demektir!."
(Müslim, Zühd: 1)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Muhammed b. Sirîn radiyallahu anhu’den rivâyete göre, şöyle demiştir.: “Ebû Hüreyre’nin yanındaydık üzerinde iki keten elbise vardı; birine burnunu sildi ve.: “Vay vay Ebû Hüreyre keten elbiseye burnunu siliyor. Oysa bir zamanlar Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in minberiyle Âişe’nin odası arasında açlıktan sendeleyip bayıldığımı görmüştüm. Bu arada gelip giden bende delilik var zannederek ayağını boynuma basardı. Halbuki ben deli değildim. Sadece aç idim.” dedi.
(Buhârî, İtisam: 9.)
- rüzgargülü
- Aktif Üye
- Mesajlar: 193
- Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51
Re: HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
HABîBuLLAH =>HAVZ-ı KEVSER’i..
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
“İnnâ a’taynâke’l- KEVSER (kevsere).: Muhakkak ki BİZ =>Sana KEVSER'i verdik.” (Kevser 108/1)
Fedâle b. Ubeyd radiyallahu anhu’den rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, cemaatle namaz kılarken bazı kişiler açlıktan dolayı bayılıp düşerlerdi bunlar Ashab-ı Suffe denilen mescidi, bir bölümünde günlerini geçiren kimselerdi. Bedevîler bunları görünce bunlar delidirler demişlerdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, namazını kılıp bitirince onların yanına vardı ve.: “ALLAH Katı'nda nelere sâhib olduğunuzu bir bilmiş olsaydınız ihtiyaç ve sıkıntınızın daha da artmasını isterdiniz.” buyurdu.
Fedâle diyor ki.: "Ben o gün Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile beraberdim."
(İ. Ahmed, Müsned: 22813)