HAKK DİLERİM
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5157
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
HAKK DİLERİM
TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim alâ tâmmeti'l-hakâiki'l-kübra Sırrı'l-halveti'l-ilâhiyyeti leylete'l-isrâ Tâci'l-memleketi'l-ilahiyyeti Yenbui'l-hakâeiki'l-vücûdiyyeti Basari'l-vücûdi Ve sırrı basirati'ş-şuhudi Hakkı'l-hakkîkati'l-ayniyeti Ve hüviyyeti'l-müşâhidi'l-ğaybiyyeti Tafsili'l-icmâli'l-külliyi El-âyeti'l-Kübrâ fi't-tecellî ve't-tedellî Nefesi'l-enfasi'r-rûhiyyeti Külliyeti'l-ecsâmi's-surriyeti Arşi'l-urûşi'z-zâtiyyeti Sureti kemâlâti'r-rahmaniyyeti Levh-i mahfuzi ilmike'l-mahsun Ve sırri kitâbike'l-meknun Ellezi lâ yemessuhu ille'l-mutahharun Yâ fâtihate'l-mevcudât Yâ camiâ bahreyi'l-hakâiki'l-ezeliyyâti ve'l-ebediyyât Ya ayne cemâli'l-ihteraâti ve'l-infiâlâti Ya noktate merkezi cemi't-tecelliyât Ya ayne hayâti'l-husnillezi târat minhu reşâşat Feeksemetha bihukmi'l-meşieti'l-ilâhiyyeti cemiu'l-mübdeât Yâ ma'na kitâbi'l-husni'l-mutlaki Ellezi i'tekefet fi hadratihi cemi'u'l-mehâsini li tekraa hurufe husnihi el-mübde'at Yâ men erakte hakâiku'l-kemâli külluha bürkua'l-hicâbi dûne'l-halki ve'ctemeât en lâ tenzure li ğayrihi illâ bihi min cemi'i'l-mükevvenât Yâ mesabe yenâbi'i seccâci'l-envâri's-süccâriyyâti eş-şa'şaâniyyâti Yâ men teaşşakat bi kemâlihi cemi'u'l-mehâsini'l-ilâhiyyâti Yâ yâkutete'l ezeli yâ mığnâtisi'l-kemâlât Kad-êyiseti'l-ukulu ve fuhumu ve'l-elsinu ve cemiu'l-idrâkât En tekra'a rukume mesturi künhiyyâtike'l-Muhammediyyeti Evtesile ilâ hakikati meknunâti ulumike el-leddüniyyâti Ve keyfe la yâ Rasûlallah Ve men levh-i mahfuzi künhike karae'l-mukarribune küllühum hakikati'l-tecelliyat Sallallâhu selleme aleyke yâ Zeyne'l-berâyâ Yâ men levhâ huve lem tezhar li'l-âlemi aynun mine'l-hafiyyât.
MÂNÂSI: Ey Rabbim, o büyük hakîkatleri doldurup taşırana, isrâ gecesi ilâhî halvet sırrına erişene, ilâhi ülkenin, memleketin tâcı, varlığın hakikatlerinin pınarı olana, gaybın manzaralarının izleyicisi, tüm her şeyin tafsiline ulaşan, tecelli ve yakınlıkta en büyük ayet, ruhun nefeslerinin nefesi, suretli cisimlerin bütünü olana, zati arşların arşı, ruhâni kemâllerin sureti, hazinelere saklanmış olan ilminin levh-i mahfûzu olana, ancak temizlenenlerin dokunacağı gizli kitabının sırrı olana, ona salât ve selâm ediver. Ey mevcûdatı açıp fetheden! Ey hakikatlerin ezeli ve ebedi iki denizini kendinde toplayıp düren! Ey yaratılışların ve infiallerin cemâl pınarı! Ey bütün tecellilerin merkezi! Ey reşşâşelerin kendisinden uçuştuğu ve böylece ilahi iradenin hükmüyle, bütün harikulade varlıkların kendisinden dağıldığı, güzelliğin hayat pınarı! Ey, güzelliğinin harikulade harflerini okumak için, bütün güzelliklerin kendi önünde bir hizmetkar edasıyla ayrılmadan durduğu mutlak güzellik kitâbının anlamı! Ey hicâbın perdesi açılıp kemâlin hakikatlerinin, mahlukattan yalnızca kendisine döküldüğü, bütün varlıkta bakma şerefi yalnızca kendisine bahşedilen! Ey, hafîf hafîf yayılan süccani nurların şırıl şırıl akmakta olduğu pınarların dökülüş yeri! Ey kemâline, bütün ilâhi güzelliklerin aşık olduğu! Ey ezelin yakutu! Ey kemalleri çeken mıknatıs! Akıllar, anlayışlar, diller ve bütün idrakler, Muhammedî künhünün satırlara dizilmiş nişânlarını, alâmetlerini okumada veya ledûnî ilimlerinin sırlarının hakikatine ulaşmada ümidini kaybetmiş olan. Nasıl kaybetmesin ki ey Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), bütün mukarrebün meleklerin, kendi künhünün levh-i mahfûzundan tecellilerin hakikatini okuduğu kimse! Ey insanların süsü, ziyneti; olmasaydı şayet, alemde de hiçbir gizlinin açığa çıkmamış olacağı kimse, Allah'ın salât ve selâmı senin üzerine olsun!.
(Ahmedî İdrisî Hazretlerine ait çok kıymetli ve faziletli bir salâvâttır)
Dünden beri içim kıpır kıpır..
Ve gönlümden hep HAKK dilemek geçiyor.
Hani bir hata yapar özür dileriz yaa,
işte bende özür yerine neden hakk dilemiyoruz diye sorup duruyorum kendime...
Gönüllere HAKK dilerim...
ALLAH AŞKına; Musa aleyhi's selâma gönülden BİR GÜL...
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ KÂİDİ’L-MÜRSELÎN
ALLAH Teâlâ’ nın salâtı ve selâmı sana olsun!
Ey Peygamberlerin baş çekeni Yâ Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!
Hakk dilerim
HAkk dilerim
HAKk dilerim
HAKK dilerim
HAKK Dilerim
HAKK Dİlerim
HAKK DİLerim
HAKK DİLErim
HAKK DİLERim
HAKK DİLERİm
HAKK DİLERİM
وَإِذِ اسْتَسْقَى مُوسَى لِقَوْمِهِ فَقُلْنَا اضْرِب بِّعَصَاكَ الْحَجَرَ فَانفَجَرَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْناً قَدْ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٍ مَّشْرَبَهُمْ كُلُواْ وَاشْرَبُواْ مِن رِّزْقِ اللَّهِ وَلاَ تَعْثَوْاْ فِي الأَرْضِ مُفْسِدِينَ
---Ve izisteskâ mûsâ li kavmihî fe kulnâdrib bi asâkel hacer(hacere) fenfeceret minhusnetâ aşrete aynâ(aynen), kad alime kullu unâsin meşrebehum kulû veşrebû min rızkıllâhi ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne): (Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için su aramıştı, o zaman biz ona: "Asanı taşa vur" demiştik de ondan oniki pınar fışkırmıştı, böylece herkes içeceği yeri bilmişti. Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.(Bakara 2/60)