RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

şİMDi ->şU ÂN ->Şe’ÂNuLLAH
hER ÂN YARAtmakta ->ALLAH
->BİZ BİR-İZ ----->İKİ ELimİZ
->RESÛLuLLAH ->KELÂMuLLAH
>NASRuLLAHi ve’L- FETHuLLAH!.


ZEVK 8324

şU ÂN ->Şe’ÂN ->HAKk’ın DİLi -->KÛN feyeKÛN KELÂMuLLAH
“YuSEBBiHu ->SEM”sında -->SUBNÂN SESi --->RESÛLuLLAH
EL MUHEYMîN Yâ HAYyu’L- HUu
kİ ---->LÂ İLÂHe ---->İLLâ HUu
EVVEL->ÂHiR->ZÂHiR->BÂTıN ->EL VÂHiDu’L- KAHHÂR ALLAH!.


07.08.17 14:22
brsbrsmm.. tktktrstkkmdylnzLıkk..


İnsÂN ÖMRü ->bÖLüm ->bÖLüm
hER NEFESte ->DOĞum<->ÖLüm
->“Mutu!. ->KABLe -->EN TeMUtu
ÖL ->DİRiL!. ÖL!. ->DİRiL!. GÜLüm
->KUR'ÂN ŞAKı -->AŞK BÜLBÜLüm!.

KuL İhvÂNim ->KUR'ÂN OKU!
->sENi OKUsun ->AŞKı dOKU!
CÂNda->“CÂNÂN CENNeti”nde
“AŞK” DEdiğim --->RÛHî kOKU!.


Resim

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!: “Mutu kable en temutu: ÖLmeden ÖNce ÖLünüz!” buyurmuştur. (Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)


Resim

->YUSeBBihu!. >SEMÂ-sında
->SıRR-ı SuBHÂN >SEFÂ-sında!.


YuSEBBihu.:

يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim ---Yusebbihu lillâhi mâ fî's-semâvâti ve mâ fî'l-ardı'l-meliki'l-kuddûsi'l-azîzi'l-hakîm(hakîmi) : Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sâhibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan ALLAH'ı tesbih eder.
(Cumâ 62/1)

SeBBeHa: tesbih eder. Yüzer. Döner durur. AKL-ı SiLm BİLir ki, ATOM yaratıldığı günden beri durmadan dönmektedir ve kıyâmete kadar da dönecektir. Enerjiyi nerden almakta ve alacak sorusunun cevâbının “KÛN feye KÛN-hER ÂN ŞE’ÂNULLAHta yENiden Yaratış” olduğunu materyalist fizik çok geç anlayacaktır sanırım..

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:" ما لي و للدنيا إنما مثلي و مثل الدنيا كمثل راكب قال – نام – في ظل شجرة في يوم صائف ثم راح و تركها": Dünya benim neyime!. Dünya ile benim misâlim şudur:Bir yaz günü ağacın gölgesinde kaylule yapan (uyuyan) ve sonra yoluna devam edip,orayı terkeden bir yolcu gibidir.” buyurdu.
(Tirmizî ve Ahmed b.Hanbel rivâyet etmiştir. Hadis Sahihdir).


كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ

Resim---"Kullu nefsin zâikatu’l- mevt (mevti), ve neblûkum bi’ş- şerri ve’l- hayri fitneten, ve ileynâ turceûn (turceûne).: Bütün nefsler, ölümü tadıcıdır. Sizi, hayır ve şer fitneleri ile imtihan ederiz. Ve Bize döndürüleceksiniz.” (Enbiyâ 21/35)

يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ

Resim---"Yes’eluhu men fî’s- semâvâti ve’l- ard (ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin.: Göklerde ve yerde olanlar, O’ndan isterler (dilerler). O hergün (her ÂN) bir şe’n/Şe’ÂN (ayrı bir tecellî, yeni bir OL!.uş) üzerindedir.” (Rahmân 55/29)

..Vahdet-i UHuD->Vahdet-i ŞüHÛD->Vahdet-i SüCÛD->Vahdet-i MevCÛD=> Vahdet-i VüCÛD<=kaHHÂRRiyyet=> Vahdet-i VüCÛD =>Vahdet-i MevCÛD->Vahdet-i ŞüHÛD->->Vahdet-i SüCÛD->Vahdet-i UHuD..

(LÂ diyen ->HerŞey/kes)..-> İLÂhe -> İLLâ => ALLAH <= TEVHÎD => ALLAH -> İLLÂ -> İLÂhe-> ..(LÂ diyen yok.. VAR OLan ->Vâhidu'l- Kahhâr ALLAH)

يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ

Resim---''Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li meni'l- mulku’l- yevm (yevme), lillâhi’l- vâhidi’l- kahhâr: O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Allah sorar:) "Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan Allah'ındır." (Mü’min 40/16)

ALLAH:
Resim

El Müheyminu:
Resim

El Evvelu:
Resim

EL Âhiru:
Resim

El Bâtinu:
Resim

Ez Zâhiru:
Resim

El Vâhidu:
Resim

El Kahhâru:
Resim


Resim


ResimKıtMÎRResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


KeLÂMuLLAH!
ReSÛLuLLAH!.


KUL İhvÂNim KULak-GÖZü
GÖRür-DUYar-UYar->SÖZü
ON SEKiZ BİN ÂLEM ->ÖZü
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

ZıTLar ZEVKin ->ZİKRuLLAHı
ARŞın FEVKi’n ->FİKRuLLAHı
ŞE’ÂN ŞEVKin ->ŞÜKRuLLAHı
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

MADDe<->MÂNÂnın->ARAsı
KALB KAZANı <-> KAFA TASı
İNKÂR<->İKRÂRın ->ORTAsı
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

ŞE’ÂN --->KÜLLî ŞEYy ŞÛuRu
KÜLLî ŞEYy>MuhaMMed NÛru
“SÛREt”in ->“SÎREt” SÜRÛRu
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

KÛN EMRin->CeLÂL-CemÂLi
feyeKÛN -->KULLuk KemÂLi
İFRAt<->TEFRit -->İ’TİDÂLi
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

"UMUt-KORKU"sun>YOLANı
GÖZden GÖNÜLe -->DOLANı
OLsun!. OLmasın!. -->OLANı
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

CÂN KUŞu - KANLı KAFeSi
ALıp<->VERdiği ->NEFESi
RABB’ımıızın ->SÖZü-SESi
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

NEŞE-SEVinç ->ÇİLLe-AĞRı
AŞK YUVAsı -->ÂŞIK BAĞRı
VÂHİDu’L- KAHHÂR’a ÇAĞRı
Resim KeLÂMuLLAH!

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

-->GÜNEŞ-Le --->IŞIK-ı Gibi
“BİZ BİR-İZ BİLE”si ->SEVgi
SEVen<->SEViLen ->SEVgiLi
Resim KeLÂMuLLAH!

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

HAKk KeLÂMı’n->DUYmak İÇin
HAKk ReSÛLüne ->UYmak İÇin
“AKIL ZANNı”-n->SOYmak İÇin
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

“ALLAH SİLASı”n ->ERiLmek
->SIRAt SIRtına ->SERiLmek
hER NEFes ÖL!üp-DİRİL!.mek
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

VAR’ın-YOK’un -->ORta TEK’i
Şu ÂN ->GEÇmiş->GELECEK’i
“TEKe TEK”in->TEK GERÇEK’i
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

GEÇmiş-GELECEK -->Şu ÂNda
YuSEBBihu ->SIRR->ŞE’ÂNda
>CEM’ EDen->CÂNÂN’ı CÂNda
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

TEK-BİR ALLAH>TEVHid TÂCı
->MuhaMMedî MEŞk>Mİ’RÂCı
->“İKİLİK”-in ---->AŞK İLÂCı
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

LÂ İLÂHe -->AŞK TARLAsı
İLLÂ ALLAH -->ÖZün HASı
DİNimiz->ÂHiRet-DÜNYÂsı
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

HiZBUşŞEYtÂN-HİZBULLAH’ın
->İMTİHÂNı --->ABDULLAH’ın
->ZÜLFiKÂRı ----->ÂLİ ŞÂH’ın
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

->ÂDEM ->SÖZün UNUttuğu
->HAVVA ŞEHVEtin>YUttuğu
->İKİ ELİmiz ------->TUttuğu
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

SEVmeyen ->FİtNE KAŞIğı
SEVenLer --->ALLAH ÂŞIğı
->İKİ GÖZümüz ---->IŞIğı
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

Resim

KUL İhvÂNim ->HAKk’ın KULu
MuhaMMedî MîM --->MEÇHULu
HAKk’tan HAKk’a HAKk’ın YOLu
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.

21.08.17 05:18
brsbrsm..tktktrstkkmdFfkrr..



Kur'ÂN Hak KeLÂM MEVLÂdır
ReSÛL ->NEFSimden EVLÂdır
->EZEL’e --->EBED SEVDÂdır
Resim KeLÂMuLLAH!.

Resim ReSÛLuLLAH!.
Resim Yâ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!..


Resim

وَمَا كَانَ هَذَا الْقُرْآنُ أَن يُفْتَرَى مِن دُونِ اللّهِ وَلَكِن تَصْدِيقَ الَّذِي بَيْنَ يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ الْكِتَابِ لاَ رَيْبَ فِيهِ مِن رَّبِّ الْعَالَمِينَ
َResim---"Ve mâ kâne hâzâ’l- KUR'ÂNu en yufterâ min dûnillâhi ve lâkin tasdîkallezî beyne yedeyhi ve tafsîle’l- kitâbi lâ raybe fîhi min RABBi’l- âlemin (âlemîne).: Ve bu KU’RÂN, ALLAH’tan başkası tarafından uydurulmuş değildir. Ve lâkin, onların ellerinde olanı tasdik eder ve KİTAB’ı tafsil eder (ayrıntılı olarak açıklar). O’nun hakkında şüphe yoktur, âlemlerin RABBindendir.”
(Yûnus 10/37)

النَّبِيُّ أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنفُسِهِمْ وَأَزْوَاجُهُ أُمَّهَاتُهُمْ وَأُوْلُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَى بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ إِلَّا أَن تَفْعَلُوا إِلَى أَوْلِيَائِكُم مَّعْرُوفًا كَانَ ذَلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا
Resim---"En nebiyyu evlâ bi’l- mu’minîne min enfusihim ve ezvâcuhu ummehâtuhum, ve ulû’l- erhâmi ba’duhum evlâ bi ba’dın fî kitâbillâhi mine’l- mu’minîne ve’l- muhâcirîne illâ en tef’alû ilâ evliyâikum ma’rûfâ (ma’rûfen), kâne zâlike fî’l- kitâbi mestûrâ (mestûran).: Nebî (Peygamber), mü’minler için kendi nefslerinden daha evlâdır (yakındır). Ve O’nun (Nebî’nin) zevceleri, onların anneleridir. Ve rahim sahipleri (akrabalar), onlar birbirlerine, ALLAH’ın KİTAB’ında, mü’minlere ve muhacirlere yakın olduklarından daha yakındır. Ancak dostlarınıza iyilik yapmanız hariç. İşte bunlar, KİTAB’ta satır satır yazılıdır.”
(Ahzâb 33/6)


ALLAH! ALLAH! ALLAH! ALLAH!
KÛN ->feyeKÛN>KeLÂMuLLAH!
RAHMEt NÛRu -->ReSÛLuLLAH!
->EHL-i BEYTi ->HAYy ALİ ŞÂH!.


Resim HÂL-i HayrÂNda ihvÂNim
Resim CÂN-ı CEVLÂNda ihvÂNim
Resim YuSEBBiHu HAYy DÖNeriz
Resim DEVR-i DevrÂNda ihvÂNim!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm…


MuhaMMedi MuHABBEtLerimLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

KÜTÜBÜ SİTTE’de SALÂT ü SELÂMın HÜKMü.:

Hemen şunu belirtelim ki, Resûlullah’a salât u selâm okumak bizzât Rabbülâlemîn’in emridir:


إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
Resim---“İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ(teslîmen) : Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selâm verin.” (Ahzâb 33/56)

Bu emir bir farz mıdır, yoksa vâcib veya müstehab mı ifâde eder?.

Bu sorunun cevâbında ulemâ 10 ayrı görüş beyân etmiştir:

1-) Taberî’ye göre “müstehabtır.”
2- İbnu’l-Kassâr’ın nakline göre “vâcibdir ve bu hükümde icmâ’ edilmiştir.”
3-) Ömürde bir kere salâvât okumak vâcibtir. Namazda da olsa, namaz dışında da olsa vâcib yerine gelir. Tıpkı kelime-i tevhid gibi. Hânefîlerden Ebû Bekr er-Râzî, İbnu Hazm bu görüştedir. Kurtubî de: “Ömürde bir kere de olsa salâvât okumanın vücûbunda ihtilâf yoktur. Ancak o, müekked sünnetler gibidir, onların vâcib olduğu zamanlarda o da vâcibtir” der.
4-) Namazda son oturuşta, teşehhüdle namazdan çıkış selâmı arasında vâcibtir. Şafiî ve kendisine tâbi olanlar bu görüştedir.
5-) Teşehhüdde vâcibtir. (Şa’bî ve İshak’ın görüşü). Teşehhüdde salât okunması, Şâfiî ve Ahmed İbnu Hanbel’e göre farz ise de, Hânefîlere, Mâlik ve Cumhûr’a göre sünnettir. Farz diyenlere göre, salâvât terkedilecek olsa, namaz iptal olur, yeniden kılınması gerekir. Bu görüşünden dolayı, Şâfiî tenkîd edilmiştir.
6-) Ebû Cafer el-Bâkır’ın: “Teşehhüd diye kayıtlanmaksızın namazın herhangi bir yerinde okunması vâcibtir” dediği nakledilmiştir.
7-) Ebû Bekr el-Mâlikî: “Sayı ile tahdît edilmeksizin çokça okunması vâcibtir” demiştir.
8-.) “Resûlullah aleyhissâlatu vesselâm’ın zikri geçtikçe, hatırlandıkça söylenmelidir” diye hükmedenler de olmuştur. Tahâvî, bir kısım Hânefîlerle, Halîmî ve bir kısım Şâfiîler gibi Zemâhşerî ve Mâlikîlerden İbnu’l-Ârabî: “Böyle yapmak ihtiyata uygun olanıdır” demiştir.
9-) Zemâhşerî’nin naklettiğine göre: “Bir mecliste Resûlullah aleyhissâlatu vesselâm’ın zikri bir çok kere geçse de bir kere salât u selâm okunması yeterlidir, her seferinde okumak müstehabtır.”
10-) Yine Zemâhşerî’nin nakline göre “her dua esnâsında” vâcibtir.
Şu halde ulemâ, salât u selâm okumanın vâcib olduğu husûsunda ihtilâf etmemiştir. Hangi şartlarda vâcib olduğunda ihtilâf varsa da, en uygunu Resûlullah’ın ismi zikredildikçe okumaktır. Hutbe dinlerken, Kur’ân okurken salâvât getirmek vâcib değildir.
(İbrahîm Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yâyinları:7/137-138.)

KÜTÜBÜ SİTTE’de SALÂTın EHEMMİYETi.:

İslam Dini, Resûlullah aleyhissâlatu vesselâm’a salât okumayı, kulluğun izharında mühim ve müessir bir vâsıta kılmıştır. Daha önceki hadislerde geçtiği üzere en makbul bir duadır, başkaca her çeşit dualarımızın makbul olma şartlarından biri salât kılınmıştır. Dualarımızın başında, esnasında (ortasında) ve sonunda salâvât okunmalıdır.
Resûlullah aleyhissâlatu vesselâm pek çok hadislerinde kendisine salâvât okumaya teşvîk buyurmuştur.

Birkaç tanesini kaydedeceğiz:

* “Dua eden bir kimse peygambere salât okumadığı müddetçe duası perdelidir (hedefine ulaşamaz).”

* “Her dua semâya çıkmaktan yasaklanmıştır. Bana salât getiren dua müstesna, o çıkabilir.”

* “Kim bana salât getirmeyi unutursa ona cennetin yolu unutturulur.”

* “Cebrâil (aleyhisselâm)’le karşılaştığımda bana şunu söyledi: “Sana müjdeler olsun. Allah diyor ki: “Kim sana selâm verirse ben ona selâm veririm. Kim sana salât getirirse ben de ona salât (rahmet) ederim.”

* “İbnu Ubey İbni Ka’b radıyallâhu anh, Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm)’e sordu: “Yâ Resûlullah! Ben sana çok salâvât getiriyorum, buna vaktimin ne kadarını ayırayım?”
“Dilediğin kadarını” cevâbını alınca tekrar sordu:
“Dörtte biri nasıl?”
“Dilediğin kadar yap, artırırsan senin için daha hayırlıdır.”
“Üçte biri olsa?”
“Dilediğin kadar yap. Artırırsan senin için daha hayırlıdır.”
“Yarı olsa?”
“Dilediğin kadar yap. Artırırsan senin için daha hayırlıdır.”
“Üçte ikisi nasıl?”
“Dilediğin kadar yap. Artırırsan senin için daha hayırlıdır.”
“Bütün vakitlerimde sana salât okusam?”
“Bu takdirde yeter, günahın mağrifet olunur.” buyurdu.
(İbrahîm Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yâyinları:7/142-143.)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimSAHABe-yi GÜZîN RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’e MUHATAB OLURLAR İKEN SALAVÂT ÇEKMİŞLER MİDİR?.:

1. (4661)- Muaz İbnu Cebel radiyallahu anh anlatıyor: “Bir seferde Resûlullah’la beraberdik. Bir gün yakınına tesadüf ettim ve beraber yürüdük.
“Yâ Resûlullah! Beni cehennemden uzaklaştırıp cennete sokacak bir amel söyle!” dedim.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Mühim bir şey sordun. Bu, Allah’ın kolaylık nasib ettiği kimseye kolaydır; Allah’a ibâdet eder, Ona hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namaz kılarsın, zekat verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Beytullah’a hacc yaparsın!” ve devâmla: “Sana hayır kapılarını göstereyim mi?” buyurdu.
“Evet Yâ Resûlullah” dedim.
“Oruç (cehenneme) perdedir; sadaka hataları yok eder, tıpkı suyun ateşi yok etmesi gibi. Kişinin geceleyin kıldığı namaz salihlerin şiârıdır” buyurdu ve şu âyeti okudular. (Mealen): “Onlar ibâdet etmek için gece vakti yataklarından kalkar, Rablerinin azabından korkarak ve rahmetini ümid ederek O’na dua ederler. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeyden de bağışta bulunurlar”

تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
"Tetecâfâ cunûbuhum ani’l- medâcıi yed’ûne rabbehum havfen ve tamaan ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne).: Yanlarını yataktan uzaklaştırırlar (yan üstü yatarken kalkarlar). Rab’lerine korku ve ümitle dua ederler. Ve onları rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (verirler).” (Secde 32/16)

Sonra sordu: “Bu (din) işinin başını, direğini ve zirvesini sana haber vereyim mi?”
“Evet, Yâ Resûlullah!” dedim. “Dinle öyleyse” buyurdu ve açıkladı:
“Bu dinin başı İslam’dır, direği namazdır, zirvesi cihaddır!”
Sonra şöyle devâm buyurdu: “Sana bütün bunları (tamamlayan) baş âmili haber vereyim mi?”
“Evet Yâ Resûlullah!” dedim.
“Şuna sahib ol!” dedi ve eliyle diline işaret etti.
Ben tekrar sordum: “Yâ Resûlullah! Biz konuştuklarımızdan sorumlu mu olacağız?” dedim.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Anasız kalasıca Muâz! İnsanları yüzlerinin üstüne -veya burunlarının üstüne dedi- ateşe atan, dilleriyle kazandıklarından başka bir şey midir?” buyurdu.” buyurdu.
(Tirmizî, İman 8, (2619)

Resim

29. (4689)- Hz. Ebu Zerr radiyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah’a soruldu: “Yâ Resûlullah! Kişi hayır yapsa halk da bu sebeble onu övse (bunun hükmü nedir?)”
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Bu mü’mine (Allah’ın razı olduğuna dair) peşin bir müjdedir” buyurdu.” buyurdu.
(Müslim, Birr 166, (2642))

Resim

4. (2321)- Hz. Enes radıyallâhu anh anlatıyor: “Ben Resûlullah aleyhissâlatu vesselâm’ın yanında idim. Bir adam huzuruna gelerek:
“Yâ Resûlullah, dedi, ben bir hadd (suçu) işledim, cezâsını tatbik et!”
Resûlullah aleyhissâlatu vesselâm adama (birşey) sormadı. Derken namaz vakti girdi. Resûlullah’la birlikte o da namaz kıldı. Aleyhissalâtu vesselâm namazını tamamlayınca, adam yanına geldi ve: “Yâ Resûlullah! dedi, ben hadd (çeşidine giren bir suç) işledim. Bana Allah’ın Kitabını tatbik et!” Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Sen bizimle birlikte namazını edâ etmedin mi?” diye sordu.
Adam: “Evet!” dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:“Öyleyse git. Zîra Allah, senin günahını affetti” veya -hadd’ini affetti-” buyurdu..”
(Buhârî, Hudud: 17; Müslim, Tevbe: 44, 45, (2764, 2765), Hudûd: 24)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

>NÛRuLLAH’ın->YEDi rENgi
>MuhaMMedî Meşk MihENgi

ÜZme-ÜZüLme ->SEV-SEViL
şU CihÂNda ->CÂNLar cENgi!.

->GÜNEŞ-Le <-> IŞIğı gibi

SEVen<->SEViLen>SEVgiLi
şİMdi>şU ÂN >Şe’ÂNuLLAH
>SEBBeHa SEYRinde SEVgi..


ZEVK 8035

AKLen-NAKLen KuL İhvÂNim ÂLeM SANaL>gERçek SANma!
->YÂR NÂRında İBRAHİMî OL!.->YÂD EL AT-EŞ-ine YANma!

Berden SeLÂMeni YAŞa!
ŞâHiDi OL ->KaLEM KAŞa!
NÛRuLLAH<->NÛR-u MuhaMMed.. SaLÂvâtsız ADIn ANma!.

celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..

12.03.17 22:24
brsbrsm..tktktrstKkmdsvdÂ..


Resim

YÂR NÂRında İBRAHİMî OL!.
“Berden SeLÂMen”i YAŞa..:


Resim

“HALÎL-in AŞK GÜLü”=>“KOR”da SuLtÂNım!..:

..aleyhisselâm…

HAKk’ı tercihle İbrahîm aleyhisselâm için, cehennem “berden selâmen” olmuştur..


“Berden seLÂM” et:


قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَى إِبْرَاهِيمَ
Resim---“Kulnâ yâ nâru kûnî berden ve selâmen alâ ibrahîm(ibrahîme): "Ey ateş! İbrâhim için serinlik ve esenlik ol!" dedik.”
(Enbiyâ 21/69)


Resim

NÛRuLLAH<->NÛR-u MuhaMMed..
->SaLÂvâtsız ADIn ANma!.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Yanında benim adım anıldığı halde bana salâvat getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün!. Üzerinden Ramazan gelip geçtiği halde günahları bağışlanmayan kişinin burnu yere sürtülsün!. Anne ve babası, yanında ihtiyarladığı halde onları razı ederek Cennete giremeyen kimsenin burnu yere sürtülsün!.” buyurmuştur.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu'dan; Tirmizî, Daavât: 100; İ. Ahmed, Müsned, 2:204)


28. SALÂVÂT-I ŞERÎFE:(Ebu'l-Hasen-eş-Şâzeli (kaddasallahu sırrehu)'ya âit Salâtu'n- Nuri'z- Zâtî)
İç sıkıntıları ve zorlukların aşılmasında şifâdır.


Resim

TÜRKÇESİ: Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ
ve Mevlânâ Muhammedin Nûri'z
-Zâti
Ve's- sirri's- sâriî fî cemi'i'l- âsâri
Ve'l- esmâi ve's- sıfâti ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim
Adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bikemâlihi
.


MÂNÂSI: "ALLAH'ım! Zâtın nûru,
Esmâ ve sıfatların bütün eserlerine
(mevcûdat) sârî (süren, süregen, sürücü, yayılan) sırrı olan
Efendimiz ve Sahibimiz MuhaMMed
salallahu aleyhi ve sellem'e,
Âilesine ve ashabına salât-ü-selâm ve bereketini ihsân eyle!
ALLAH'ın kemâli adedince ve O'nun kemâlinin lâzım ve lâyıkınca!"
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Yâ RASÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

“HuLukin A z î m ==>AHLâk”sın
HAKktan HAKkta HAKkLa HAKsın
=>MEDED EYyLe ==>ŞEFÂat KIL
=>KALBimİZe “NÛR”un =>AKsın!.


ZEVK 8599

NÛRu’ndan TECELLî Etti =>CÜMMLe ÂLEM =>ULUHiYyet!
“RAHMeten Li'L- ÂLEMîn”sÎn=>RUSÛLiYyet =>UBUDİYYet
“ALLAHu zü’L- CELÂL TEK”tir
TEK BİR MİLet>TEK GEÇEKtir
İ B R A H î M H A N i F MİLLeti ==>MuhaMedî UHUVviYyet!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..

14.12.17 17:17
brsbrsm..tktktrstkkkmddvrnsyrncvLnhyrÂNn..


Resim

ELESt BELÂ-Lın=>İhvÂNin
KARA SEVDÂLın=>İhvÂNin
Yüreği=>KÂR-ü-BELÂ ÇÖLü
MecNÛN-LEYyLÂLın İhvÂNin!.

Yâ HAYyu’L- HUuu ALLAH celle celâlihu..
AYak TOZunu ÖPERimmm Yâ Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem!.



Resim

ULUHiYyet.: ALLAHu zü’L- CeLÂL’in; Zâtı, Sıfatı, Esemâ ve KüLLîŞEyy’i İle mutlak EL İLÂH’Lığı.. celle celâlihu..
RUSÛLiYyet.: ALLAHu zü’L- CeLÂL’in; ZÂTî NÛRUndan Yaratığı NÛundan yaratığı ve CÜMMLe yarattıklarına GÖRevlendirip GÖNderdiği, KULLuk ÂLeMine GELiş ve DÖNüş GÖRevLisi SILÂ’ya İRSÂL RESÛLü.. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem..
UBUDİYYet.: Şimdi şU ÂNda Şe’ÂNuLLAHta her ÂN Yeniden Yaratanı ALLAHu zü’L- CeLÂL’e BİZ BİR-İZ BİLeLik KULLuğu..
UHUVviYyet.: Şimdi şU ÂNda Şe’ÂNuLLAHta her ÂN Yeniden Yaratanı ALLAHu zü’L- CeLÂL’e BİZ BİR-İZ BİLeLik KULLuğunda DENİZde DAMLa KARDEŞLiği..


Resim

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Resim---''İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn(turhamûne).: Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının; umulur ki esirgenirsiniz. (Hucurat, 49/10)



“HuLukin A z î m =>AHLâk”sın
=>“RAHMeten li'l- ÂLEMîn”sÎn.:


ALLAHu zü’L- CeLÂL Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem için buyuruyor ki;

Resim

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ
Resim---Vemâ erselnâke illâ rahmeten li'l-Âlemîn: Ve biz seni, ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. (Enbiyâ 21/107)

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ
Resim---"Ve inneke le alâ hulukın azîm (azîmin).: Ve muhakkak ki sen, mutlaka çok büyük bir ahlâk üzeresin.” (Kalem 68/4)



İ B R A H î M H A N i F MİLLeti
TEK BİR MİLet =>TEK GEÇEKtir.:


Resim

قُلْ صَدَقَ اللّهُ فَاتَّبِعُواْ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
Resim---"Kul sadakallâhu fettebiû millete ibrâhîme hanîfâ (hanîfen), ve mâ kâne mine’l- muşrikîn (muşrikîne).: De ki: "Allah doğru söyledi. Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi.” (Âl-i İmrân 3/95)



Resim


MuhaMMedî HAKk ÂŞIKLar onlardır ki, onlarda SADAKAT;
İLiMde, İRADEde, İDRAKta, İŞTiRAKta,
Her YER, Her ZamÂN, Her HÂL ve Her NEFESte, HAKk’a ve HALKına Karşı MuhaMMedî MEŞKLe, ŞE’ÂNuLLAHta YAŞAnarak, ALLAHu zü’L- CeLÂL’in Sâdık ŞâHiDi OLarak fiilen isbatLanır İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.



Resim
FATIMAtü’z- ZEHRÂ aleyhasselâm ANNEmizin SaLâvâtı

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


TÜRKÇESİ :
Allhümme salli alâ men ruhuhu mihrabü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni
Allahümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
Allahümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


MÂNÂSI :
Allahım!
Ruhu, kâinâtın, meleklerin ve ruhların Mihrabı olan O yüce Zâta sallallahu aleyhi ve sellem salât ü selâm et!
Allahım!
Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmamı olan O yüce Zâta sallallahu aleyhi ve sellem salât ü selâm et!
Allahım!
Cennet ehlinin ve Allahın mümin kullarının İmamı olan O yüce Zâta sallallahu aleyhi ve sellem salât ü selâm et!

(7 letâifimizin sallini-isalini-sılasını-ulaşımını sağla!)


Âmin!...Resim


Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!
Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!
Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu..

Resim RaSûLuLLaH MUHAMMED sallallahu aleyhi ve sellem’in KRONOLOJİK HAYATI


Miladdan sonra 571 Resim
Fil Olayı. Habeşistan'ın Yemen Valisi Ebrehe, Kâbe'ye saldırması.

20 Nisan 571Resim
İnsanlığın en büyük önderi ve ALLAH'ın Dini İSLÂM'ın Peygamberi Hz MuhaMMed sallallahu aleyhi ve sellem'in yeryüzünü şereflendirip doğması.

575 Resim
Dört sene süt annesi Hâlime'nin yanında kaldıktan sonra ailesine dönüşü.

576 Resim
Annesi Amine ve hizmetçileri Ümmü Eymen ile birlikte Medine'ye gidip babasının mezârını ziyaret etmesi ve dönüşte Ebvâ'da annesinin vefâtı.

578 Resim
Dedesi Abdulmuttalib'in vefatı ve amcası Ebû Talib'in himâyesine girmesi.

583 Resim
Amcası Ebû Talib'le Suriye'ye ticaret kervanıyla gitmesi ve Busra'da Bahîra'nın, bu genç çocuğun beklenen son Peygamber olabileceğini sezmesi.

588 Resim
Diğer amcası Zübeyr ile Yemen seyahati.

591 Resim
Kureyş-Hevâzîn arasında dört yıl süren Ficar Harbinde tarafsız kalması ve Hılf’û’l- Fudûl Cemiyeti'ne girmesi, bununla hep iftihar etmesi.

595 Resim
Hz. Hatice'nin kervanını Şam'a götürmesi, Meysere'nin Hz. MuhaMMed sallallahu aleyhi ve sellem'e hayranlığı.

596 Resim
Hz Hatice ile evlenmesi, Ebû Talib’in nikâh töreninde konuşması.

598 Resim
Oğlu Kasım'ın doğması. (Kendisine künyesi olarak Ebu’l- Kasım denilmesi).

599 Resim
Hz Ali kerremallahu vecheh’in doğması.

600 Resim
Kızı Zeyneb'in doğması.

604 Resim
Kızı Rukiye'in doğması.

608 Resim
Kızı Ümmügülsüm'ün doğması.

608 Resim
Kendisine “MuhaMMedü’l- Emîn” denilen Hz MuhaMMed sallallahu aleyhi ve sellem’in Kâbe hakemliği.

610 Resim
Hira mağarasında (Ramazan ayında Kadir Gecesi’nde) ilk vahyin gelişi, peygamber oluşu. En yakınlarını İslâm'a dâvet etmesi. Hz. Hatice aleyhasselâm ve Hz Ali kerremallahu vechehu müslüman olmaları. *Kızı Hz Fatma aleyhasselâm'ın doğumu. Hazret-i Ebû Bekir, azadlı kölelerden Hazret-i Zeyd bin Hârise müslüman olmaları.

613 Resim
Üç yıl gizli dâvetten sonra Safâ Tepesi’ne çıkıp açıktan dâvete başlaması.

615 Resim
Müşriklerin ağır baskıları üzerine 14 müslümanın Habeşistan'a hicreti Putperest müşriklerin zulüm ve işkencelerini iyice artırmaları üzerine müslümanların Dâr’ul Erkam’a sığınmaları.

616 Resim
Hz. Hamza ve Hz. Ömer'in müslüman olmaları.
- İran Hükümdârı Perviz’in, Suriye ve Mısır'ı zabt etmesi.

617 Resim
Hz. Ali'nin ağabeyi Cafer-i Tayyar liderliğindeki (13 kadın, 77 erkek) 90 müslümanın ikinci Habeşistan hicreti Müşriklerin muhacirleri geri istemesi.
- Habeş Necâşî’sinin, Hz Câfer’in okuduğu âyetlerden etkilenerek, bunu reddetmesi.
- Kureyş kabilesinin Haşimoğulları'yla münâsebeti keserek boykot ilânı.

619 Resim
Kureyş’in üç senelik ablukayı kaldırması. Hz. Hatice ve hemen peşinden Ebû Talib'in vefâtı Müslümanların sevinçle üzüntüyü bir arada tatması (Hüzün Yılı).

620 Resim
Peygamberimizin İslâm'a dâvet için Taif'e gitmesi. Ağır hakaretlere uğrayarak Mut’im bin Adiy himâyesinde geri Mekke'ye dönmesi.

- İsrâ ve Mi'rac Olayı Allâhu Zülcelâl’in Peygamberimizi onurlandırması.
- Peygamberimizin hac münâsebetiyle dışarıdan gelen yabancılarla görüşmesi.
- I. Akabe Biatı Medineli (Yesribli)12 kişinin müslüman olması Beş vakit namaz farz kılınması.

621 Resim
II. Akabe Biatı Peygamberimiz geçen yıl Medinelilere İslâm’ı ve Kur’ÂN’ı öğretmek için Mus’ab b Umeyr’i göndermişti Mus’ab’ın gayretiyle 75 kişilik Evs ve Hazreçli, Peygamberimizle gizlice buluşup, O’nu Medineye dâvet etmesi.

622 Resim
Hz. MuhaMMed sallallahu aleyhi ve sellem'in, dostu Hz Ebû Bekir’le Mekke'den Medine'ye hicreti Hicrî takvimin başlangıcı .
- Rasûlullah'ın Kuba Mescidi'ni yaptırması Ranuna vadisinde ilk Cuma namazını kıldırması ve ilk hutbeyi okuması. Neccâr oğullarının Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i Medineye götürmesi.
- Ebû Eyyûb el Ensârî’nin evinde 7 ay misafir kalması.
- Muhacirlerle Ensar arasında kardeşliğin kurulması.
- Mekke’de nişanlandığı, Hz Ebubekir’in kızı Hz. Aişe ile evlenmesi.
- Bizanslıların Suriye ve Mısır'ı İran’dan (Sâsânîler’den) geri alması.

623 Resim
Medine'de Mescid-i Nebevî'nin ve Hâne-i Saâdet’in yedi ayda inşâsı.
- Ezânın meşrû kılınması İlk nüfus sayımı.
- Mescidin önünde fakirleri barındırmak için Suffâ yapılması.
- Kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan, Mekke-i Mükerreme’deki Kâbe-i Muazzama'ya çevrilmesi.
- Müslümanlarla Yahudiler arasında vatandaşlık antlaşması.
- Medine İslam Şehir Devleti' nin ilk anayasasının hazırlanması.
- Medine Şehir (site) Devleti'nin kurulması Yönetimin başına Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin geçmesi (Müslümanlar hicretle; ezilen horlanan bir cemaatten devlete geçmişlerdi Hz MuhaMMed sallallahu aleyhi ve sellem Mekke’de yalnızca bir peygamberdi Şimdi ise hem peygamber, hem de bir devlet başkanı idi)
- Cihada izin verilmesi .

624 Resim
İslam'da ilk harb olan şanlı Bedir zaferi ve küfrün elebaşısı Ebû Cehil'in öldürülüşü (Yerine Ebû Süfyan’ın geçmesi)
- Ramazan orucunun ve zekâtın farz kılınışı İlk bayram namazı.
- Peygamberimizin kızı ve Hz Osman'ın hanımı Rukiye'nin vefâtı.
- Peygamberimizin kızı Hz Fatma ile Ebû Talib'in oğlu Hz Ali'nin evlenmesi.
- Yahudilerin müslümanlara karşı düşmanca harekete başlamaları, münâfıkların türemesi.

625 Resim
Uhud harbi, Hz. Hamza'nın şehid olması.
- Hz. Hasan’ın doğumu (Ramazan ayında)
- Peygamber Efendimizin Hz. Ömer’in kızı Hafsa ile evlenmesi.
- Reci’ vak’ası: İslâm’a dâvet için çevre kabilelere gönderilen muallimlerden dördünün şehid edilmesi.
- Zeyd ve Hubeyb’in Mekkeliler’e satılması ve şehid edilmesi.
- Bi’r-i Maûne Fâciası: Necid’e gönderilen 70 muallimin şehâdeti.
- Benî Nâdir Gazvesi: Şımaran Yahudilerin sürgün edilmesi.
- Hz Hüseyin’in doğumu (Şaban ayında).
- Tercüme işlerinde Yahudilere güven kalmadığından Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in Zeyd b. Sabit'e İbrânice öğrenmeyi emretmesi.

626 Resim
Dûmetü’l- Cendel Gazvesi. Suriye'de toplanan eşkıyâların dağıtılması.
- Peygamberimizin Ümmü Seleme ile evlenmesi.
- İçki ve kumarın haram kılınması.

627 Resim
Hendek (Ahzab) Harbi: Medine'yi kuşatan müşriklerin perişan olmaları.
- Hendek harbinde hainlik eden Benî Kureyza Yahudilerin cezâlandırılmaları.
- Peygamberimizin, halasının kızı Cahş kızı Zeyneb’le evlenmesi.
- Müreysî (Benî Mustalık) Gazâsı: Bu kabile Medine’ye saldırmak istediğinden susturuldu. Dönüşte ifk (Hz. Aişe’ye iftira) dedikodusu yayılması.
- Teyemmüm meşrû kılınması.

628 Resim
Hudeybiye Antlaşması Bazı şartları ağır görülen bu antlaşma müslümanlar için siyâsî bir zaferdi Çünkü, bu antlaşma ile Mekke müşrikleri İslam Devleti'ni resmen tanımış oluyorlardı. 10 yıllık ateşkes süresi içinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Kureyş tarafından emîn olarak tebliğ faaliyetlerini rahatça sürdürebilecekti. Bu sayede zamanın hükümdarlarını İslâma dâvet fırsatını buldu. Mektuplar göndererek onları İslâm’a çağırdı. (Bizans İmparatoru Heraklius’a, İran Kisrâsı Perviz’e, Mısır Azîzi Mukavkıs’a, Habeşistan Necâşîsi’ne, Yemen Vâlisi Bâzân’a, Bahreyn, Umman, Dımeşk (Şam) ve Yemâme emirlerine elçiler ve mektuplar gönderdi Yemen Vâlisi, Bahreyn ve Umman emîri, Habeş Necâşîsi (gizli) Müslüman oldu. Heraklius ile Mukavkıs elçilere iyi davrandı.)
- Hayber'in Fethedilmesi. Hz Ali'nin dillere destan kahramanlıklar göstermesi, Yahudilerin baş cengâveri (savaşçısı) Merhab'ı bir hamlede yere sermesi.
- Fedek Yahudileri’nin vergiye bağlanması.
- Bir Yahudi kadının Hz. MuhaMMed sallallahu aleyhi ve sellem 'i (zehirli etle) zehirleme girişimi.
- Peygamberimizin Hz. Safiyye ile evlenmesi.
- Mut’a nikâhının yasaklanması.
- Mekke'den Habeşistan'a göçmüş olan müslümanların Câfer-i Tayyar başkanlığında Medine'ye dönmeleri. Necâşi tarafından Peygamberimize gıyaben nikâhlanan Ümmü Habibe vâlidemiz de bu kafiledeydi.
- Bizans-İran savaşı İran’da müthiş veba salgını olması.
629 Resim
Hudeybiye Antlaşması hükümlerine göre müslümanların Kâbe'yi ziyaret etmeleri (Umretü'l- Kazâ)
- Halid bin Velid ve Amr İbnü’l As'ın müslüman olup Medine’de müslümanlara katılması.
- İran’ın Yemen Vâlisi Bazan’ın Müslüman oluşu.
- Mu’te Harbi. İslam sancaktarı Zeyd bin Hârise, Cafer-i Tayyar ve Abdullah bin Revâha'nın peşi peşine şehit olmaları Halid bin Velid’in askerî dirâyeti sayesinde üç bin kişilik İslam ordusunun, yüz bin kişilik Bizans ordusuna zor anlar yaşatması ve ordunun fazla zâyiat vermeden geri çekilmesi. Mu’te Savaşı, Suriye’de müslümanların Bizans'la ilk karşılaşması.
- Zâtu’s- Selâsil Olayı’nda Amr İbnü’l- As’ın kumandanlık etmesi.

630 Resim
Mekke'nin Fethi, Kâbenin putlardan temizlenmesi. Gâlibin mağlubları toptan affederek dünyada eşine rastlanmayan bir büyüklük göstermesi. İşte İslâm İnkılâbı!.
- Ebû Süfyan ve oğlu Muaviye’nin Müslüman oluşu.
- Huneyn Gazâsı ve Evtas Savaşı.
- Taif’in muhasarası, putlarının Ebû Süfyan ve Mugîre’nin eliyle yıkılması.
- Savaş esirleri arasında (Hâlime’nin kızı) süt kardeşi Şeymâ’yı görünce serbest bırakması ve Hevâzîn heyetine bütün esirlerin serbest bırakıldığını bildirmesi.
- Savaş ganimetlerinden müellefe-i kulûba (kalbleri islâma ısındırılacak olanlara) hisse verilmesi..
- Çevredeki bazı Arab emirliklerine elçiler göndermesi.
- Kasîde-i Bürde şâiri Kâ'b bin Züheyr'in Peygamberimizin huzuruna gelerek “Bânet Suâdü” diye başlayan meşhur kasîdesini okuması ve: "Peygamber etrafı aydınlatan bir meşâledir, her fenâlığı kökünden kazıyan ALLAH'ın kılıçlarından biridir" beytini söyleyince Efendimizin çok memnun olması ve Hırka-i Şerîf’ini hediye etmesi.
- Kızı Hz. Zeyneb'in vefâtı.
- Eşi Mâriye’den oğlu İbrahim’in doğumu.
- Mescid-i Nebevîde üç basamaklı bir minber yapılması.
- Tebük Seferi Peygamberimizin son gazâsı. Bir çatışma olmadı ama çok zor şartlar altında dünyanın en büyük devleti olan Bizans’a karşı 30 bin kişilik bir ordunun gönderilebilmesi askerî ve siyâsî bir zaferdir.
- Münafıkların Tebük Seferi'ne katılmaktan kaçınmaları ve toplandıkları fesat yuvası Mescid-i Dırar'ın yıktırılması.
- Sulh ve sükûn devresi Elçiler yılı (Senetü’l- Vüfûd) 70 kadar kabileye heyetler ve muâllimler gönderilmesi, bütün kabilelerden gelen heyetlerin Müslüman olduklarını arz etmeleri.
- Sevgili oğlu İbrahim'in vefâtı.
- Necâşî için gâib namazı kılması.

631 Resim
Hz. Ebubekir’in hac emirliği.

632 Resim
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem in (ilk ve son) Vedâ Haccı ve yüz bini aşkın hacıya yaptığı Vedâ Hutbesi. İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi’nden asırlarca önce insan haklarının ilânı.
- Müslümanlığın hemen hemen bütün Arabistan’a yayılması. (M. Hamîdullah’ın tahminine göre müslümanların sayısı bu sırada 400 000 idi.)
- Peygamberimizin Bakî Mezârlığı'na esrârengiz bir ziyâret yaparak âhirete göçmüş mü'minleri selâmlaması ve şehidlere duası.
- Vefâtından üç gün önce Hz. Ali ile Fahd’a dayanarak mescide gelip cemaata namaz kıldırması, ashâbına hayır temennîlerde ve son tavsiyelerde bulunması.
Fazîlet dolu nurlu bir hayattan sonra bu fânî âlemden ebedî âleme göç etmeleri ve ruhunun Refîk-i A’lâ’ya (Yüce Dost'a) yükselişi..


Mustafa TAŞÇI (Eğitimci-Yazar)
(Nesillerden Nesillere Armağan Sözler Hazinesi” adlı eserinden)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Yâ ReSûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


HAKk’ın GÖRen gÖZüm SENsin
GÖRen gÖZLe ->sÖZüm SENsin
ÖMRÜM-e ÖZet ->ÖZüm SENsin
NÂRım>NÛRu ->kÖZüm SENsin!.


ZEVK 8029

NÛRuLLAHın NÛRu >AŞKın ->feyeKÛN fASLını Edâ
ŞeHâDet ŞeReFi ->SENsin ->ŞeFâat ŞiFâna ->Fedâ
KervÂNInda İtin-Atın
>HiZMetinde Kâinâtın
Kırat-KıtMÎR KuL İhvÂNi>Meded EYyLe MuhaMMedâ!.


09.03.17 04:19
brsbrsm..tktktrstKkmdsvdÂ..


KÛN feyeKÛN Kasti bENem
AŞKta TOPrak Testi bENem
MEŞKte MiM-i Mesti bENem
=>SÂYende Yâ ResûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

Resim

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..


Resim

Ve en tusalliye aleyhi ve alâ âlihi adede men sebbehâke ve kaddeseke ve secede leke ve azzameke min yevme halakte’d- dünyâ ilâ yevmi’l- kıyâmeti fi külli yevmin elfe merretin.
Ve en tusalliye aleyhi ve alâ âlihi adede külli senetin halaktehüm fihâ min yevmi halakte’d- dünyâ ilâ yevmi’l- kıyâmeti fi külli yevmin elfe merretin.
Ve en tusalli aleyhi ve alâ âlihi adede’s- sehâbi’l- câriyeti.
Ve en tusalliye aleyhi ve alâ âlihi adede’r- riyahi’z- zâriyeti min yevmi halakte’d- dünyâ ilâ yevmi’l- kıyâmeti fi külli yevmin elfe merretin.
Ve en tusalliye aleyhi ve alâ âlihi adede mâ hebbeti’r- riyahu..
:


MÂNÂsı:

Yâ RABBenâ!.
Bu SALL-ü-SELL SALÂVÂtımız;
Dünyâyı halk ettiğin günden kıyâmet gününe kadar tüm günlerin İçinde binlerce kerre SENi ta’zimeden/yücelten, SANÂ secde eden, SENin Kudsîyyetini ve SENin her ÂN yENiden Yaratış SubhÂNlığını ikrar eden kulllarıyın sayısınca Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme ve ÂLine salât ve selâmımız Ulaşsın diye..
Ve Dünyâyı halkettiğin günden kıyâmet gününe kadar tüm senelerin içinde, binlerce kerre yarattıklarıyın adedince Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme ve ÂLine salât ve selâmımız Ulaşsın diye..
Ve o gündür bu gündür gökyüzünde savrularak akıp duran BULutların adedince Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme ve ÂLine salât ve selâmımız Ulaşsın diye..
Ve Dünyâyı halk ettiğin günden kıyâmet gününe kadar durmadan inleyip duran RüzGÂRların sayısınca Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme ve ÂLine salât ve selâmımız Ulaşsın diye..
Ve RüzGÂRların OLUŞ-Vuku’ BULuş sayısınca Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme ve ÂLine salât ve selâmımız Ulaşsın diye..


El HAYyu:

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Yâ RESÛLuLLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

GÖZümüz=>SENsin Efendim
SÖZümüz=>SENsin Efendim
Her HüCRemiz SENin NÛRun
ÖZümüz ==>SENsin Efendim..


ZEVK 7989

TeSLmiYyet =>İSTikÂmet =>VaSL-ı VuSLâtta VeFâsın
Sûret-Sîret =>ASLın ->fASLı =>EZEL-EBeD Pür SeFâsın
KÛN feyeKÛN KervÂNında =>KuL İhvÂNi>KıtMÎR>KıRat
RAHmetenLi’L- ÂLeMîNsin=>MuhaMMedü’L- MuSTAFasın..


09.02.17 17:30
brsbrsm tktktkkmdtkLk..


HAYY MuhaMMed HÂL-i AHMET
=>GÖNÜL ÇİÇEğimİZ=>SENsin
=>ÂLEM-Lere =>EBED RAHMET
=>EZEL GERÇEğimİZ =>SENsin!.


sallallahu aleyhi vesellem..


MuhaMMedi MuHABBEtLerimLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

İZi MuhaMMedî OLAN!.


AHLÂkı->HÂL-i HayrÂNda
ÂMELin İŞLer ->SeyrÂNda
KAVLini SÖYLer DevrÂNda
->ÖZü->MuhaMMedî OLAN!.


Resim

->NÛR-u MuhaMMedî AKar
Her ZERRenin ZEHRin YAKar
->KALBi ->BASîRetLe BAKar
->GÖZü->MuhaMMedî OLAN!.


Resim

AHAD”in->“AHMED” ADI-dır
-->ÂŞIKLarın -->MURADı-dır
->SOHBet SOFRAsın TADı-dır
->SÖZü ->MuhaMMedî OLAN!.


Resim

->“AKL”ı ->ORTAya GETİRir
->“AŞK” İLe -->İŞin BİTİRir
->ALır ->“ALLAH”a GÖTÜRür
-->İZi --->MuhaMMedî OLAN!.


Resim

“EL ->ELe”yiz ->MuHaMMED’e
->SALÂt –ü- SeLÂM ->EDe EDe
-->TANır BEBE --->TANır DEDE
-->BİZ-i --->MuhaMMedî OLAN!.


Resim

KuL İhvÂNim HAKk’a İNANır
KüLLî ŞEYy RABB NÛRu TANır
=>ARŞında =>FERŞinde SANır
-->SİZ-i --->MuhaMMedî OLAN!.


17.01.02 10:02
B O L U..


Resim

RASÛLuLLAH sallallahu aleyhi ve selleme SALÂVÂT:


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde ->Her ÂNda ->Her HÂLde->Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD->LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..



Resim
Resim
Resim

Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!
Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!
Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu..


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

RASÛLuLLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

=>ŞEFât Yâ ReSûLuLLaH
KELÂMuLLAH-La YEDuLLAH
MERHamet EYyLesin ALLAH
KALEMim HOKKAm AĞLıYOR!.

sallallahu aleyhi vesellem..
celle celalihu..


Resim

=>DİNini =>ÜMMetin YIKtı
BİZ BİR-İZ OL!.maktan BIKtı
=>HAKk’ın KULLuğundan ÇIKtı
HAku'L HAKkLa HAKka'm AĞLıYOR!.


Resim

SÜNNet PARamPARça OLdu
İÇİne ==>FİTNELer DOLdu
ÜMMet=>TEVHiD İPİn YOLdu
BİZ BİR-İZ BEKKE’m AĞLıYOR!.


Resim

IRKÇILIk Var TEMELinde
GÖZ YAŞım SAZın TELinde
==>DİNsiz KRALLar ELinde
MEDİNEm MEKKEm AĞLıYOR!.


Resim

SELÂMetin =>GÖZLüYORum
SÎNE SAZIm=>SÖZLüYORum
SAÂDEt ASRIn =>ÖZLüYORum
TEKe TEK TEKKEm =>AĞLıYOR!.


Resim

KUL İHVÂNİn YÜRek DAĞLar
KItMîR AĞLar!->KIRAt AĞLar
=>ŞEHÂDet ŞİFÂna->BAĞLar
ZİNCİRim =>ZİKKem AĞLıYOR!.


15.03.18 13:49
brsbrsm..tktktrstkkmdcvlÂNnn..


BEKke: Mekke-i Mükerreme'nin eski ismi.

Resim

RASÛLuLLAH sallallahu aleyhi ve selleme SALÂVÂT:


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde ->Her ÂNda ->Her HÂLde->Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD->LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..



Resim


Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!
Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!
Bî-RAHMetike yâ Erhame'r- Rahîmîn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu..


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Yâ RESûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

HAKk’ın CemÂLine BAKıp
HALk’ın>KemÂLine BAKıp
=>ÜMMetin HÂLine BAKıp
AĞLARım Yâ RESûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


Resim

SALÂVâtLa ==>SALÂt İLe
ELim BOŞta =>ÇÖKer ÇİLe
BİZ BİR-İZ İLÂCım =>BİLe
BAĞLARım Yâ RESûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


Resim

NÂZa=>NiYÂZ NEFesÎnde
Kur'ÂN OKUrum>SESÎnde
=>KEŞiŞ DAĞın TEPEsÎnde
ÇAĞLARım Yâ RESûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


Resim

EZELden SEVeLi GÖNLüm
ERDEMin EVVELi GÖNLüm
HASretinLe DELi GÖNLüm
DAĞLARım Yâ RESûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


Resim

AŞK’ın ÖLüp =>DİRİLeNi
KuL İhvÂNi =>İZLer SENi
Her NEFeste =>VERİLeNi
SAĞLARım Yâ RESûLuLLaH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


05.04.18 07:54
brsbrsm..aosönmezonklojihstÂNesi..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim Yâ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


GÖZümüz =>SENsin Efendim
SÖZümüz =>SENsin Efendim
Her HüCRemiz>SENin NÛRun
=>ÖZümüz=>SENsin Efendim..


ZEVK 7989


TeSLmiYyet İSTikÂmet =>VaSL-ı VuSLâtta VeFâsın
Sûret-Sîret ASLın=>fASLı =>EZEL-EBeD Pür SeFâsın
KÛN feyeKÛN KervÂNında =>KuL İhvÂNi-KıtMÎR-KıRat
RAHmetenLiLÂLeMîNsin =>MuhaMMedü’L- MuSTAFasın!.


09.02.17 17:30
brsbrsm tktktkkmdtkLk..


Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
Rasûlike ve
Nebîyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ÜMMetihi...


MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in;
MEDİNe-yi MÜNEVVERe'deki
MESCİD-i NEBEVî'deki Kabr-i Şerifi..



HASBî HİZMet SALÂH FELÂH
YEDuLLAHtır =>KELÂMuLLAH
ÖZÜn=>SÖZün=>NEFEs SESi
HAYyat NÛRu =>RESÛLuLLAH!.


ZEVK 8926

İMAM ALİ =>İLe =>BİLe =>TEVHiD tÂRİFin ÖZLedimm
EBDÂL EBRÂR AHYÂR AHRÂR AHMEDî ÂRİFin ÖZLedimm
HASta DÜŞtüm>YALNıZ KALdım
BiR DOSt İLe =>SELÂM SALdım
MEDİNE-yi MÜNEVVERE’n =>KABR-i ŞERÎFin ÖZLedimm!.

aleyhumusselâm..

04.07.18 03:21
brsbrsm..tktktrstkkmdsensizzz..


KÛN feyeKÛN->KELÂMîyİZ
SIRR-ı SUBHÂN SELÂMîyİZ
ÖZmüzden>DUYduk UYduk
=>MuhaMMedî MELÂMîyİZ!.



ResimKıtMÎRResim


SALÂVÂT-I ŞERÎFELERİMİZ

1. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İbni Hacer el Heytemî’nin, Salâvât-ı Şerîfe Câmi’asında,
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den vârid bütün salâvâtları kendisinde toplayan,
hadis-i Şerîf mesnedli ve en fâzilletli salâvât olduğunu belirttiği salâvât:


Resim

TÜRKÇESİ:Allahümme salli alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedîn Resim abdike ve nebîyyîke ve Resûlike ve'n nebîyyil-ümmiyyi Resimve alâ alî seyyidinâ Muhammedin ve ezvâcihi ümmühâtil-minîne ve zürriyetihi ve Ehl-i Beytihi ve sahbihi Resim Kemâ salleyte alâ seyyidinâ İbrâhîme ve alâ âli seyyidinâ İbrâhîme fil-âlemîn Resim İnneke Hamîdun Mecîd.

MÂNÂSI: ALLAHım! Kulun, Nebîn, Resûlün ve Nebîyyil-Ümmîn olan Efendimiz ve sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e ve Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ailesine ve müminlerin anneleri eşlerine ve zürriyetine ve ehl-i beytine ve sahabelerine salât ve selâm eyle! Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’a ve Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’ın ailesine âlemler içinde salât ve selâm ettiğin gibi salât ve selâm eyle! Çünkü Sen Hamîdsin-Mecîdsin!”

(bereketli kıl: meymenetli, uğurlu, hayırlı, faydalı, saâdetli, mutlu, kutlu, birr ehli, iyilikçi kıl...)


Resim

Resim

TÜRKÇESİ: Allahumme bârik alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve Rasûlike ve'n nebîyyil-ummiyyi Resim ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve ezvâcihi ummihâtil-mu’minîne ve zurriyetihi ve Ehl-i Beytihi ve sahbihi Resim Kemâ bârekte alâ seyyidinâ İbrâhîme ve alâ âli seyyidinâ İbrâhîme fil-âlemîn Resim İnneke Hamîdun Mecîd.

MÂNÂSI: ALLAHım! Kulun, Nebîn, Resûlün ve Nebîyyîl-Ümmîn olan Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e ve Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)’in ailesine ve müminlerin anneleri eşlerine ve zürriyetine ve ehl-i beytine ve sahabelerine; Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’a ve Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’ın ailesine âlemler içinde bereket ihsân eylediğin gibi bereket ihsân eyle! Şüphesiz ki Sen Hamîdsin-Mecîdsin

(bereketli kıl: meymenetli, uğurlu, hayırlı, faydalı, saâdetli, mutlu, kutlu, birr ehli, iyilikçi kıl...)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

RASÛLULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimizden
Şefâat DİLEyelim ve
“Huu DoST!” DİyeLiM:

HU DOST

Hamdini İlhâm Et Yüce ALLAH’ım
Naz-Niyâz Nûruna Hasret Sabahım
Meded Yâ MuhaMMed Meded Yâ Şâhım
=>Dert Diyârındayım Yâ RASÛLULLAH!.


*

Canım Rızâ Ravzan Toprağı OLsun
=>Şefâat Et!=>Şe’ÂN Şafağı OLsun
KaLbim İBRÂHİM’in GülLBağı OLsun
Nemrud Nârındayım Yâ RASÛLULLAH!.


*

ÇırıLçıpLak Girip Çıktığım “HAN”da
AkıL Aynası-nda Cim-u-Mîm CÂN-da
"MUHAMMED" ADInı ANdığım ÂN’da
“VAR”ın Vârındayım Yâ RASÛLULLAH


*

Lûtfu İhsânınla AŞK’a Düşmüşüm
Kendi Ateşimde Kendim =>Pişmişim
GÜL Yüzüne Hasret KaLmış Şaşmışım
Ah-u-Zârındayım =>Yâ RASÛLULLAH


*

Tevhid Tepesinde Hep BekLiyorum
“Ha Bugün Ha Yarın GELse” Dİyorum
KervAN Kıtmîri’nim>Çok SEV-iyorum
=>İNTİZÂRIN-dayım Yâ RASÛLULLAH
aleyhumusselâm..


Aziz kardeşlerim,
Bizim âcizâne izlediğimiz metodun ana mili (ekseni)
“MuHaMMeDî” kelimesidir.
Çünkü biz, bu kâinâtın bir
“KÛN!..” ile “Fe YEKUN!” oluşuna, bunca mahlûkatın, İnsan ve Aklının halkedilişine ve insan için bu muazzam imkân ve imtihana sebebi, hep TEVHİD olarak görüyoruz ve inanıyoruz. İşin aslı budur..

Emîru’l-Mu’minûn Alî kerremullâhi vecheye soruluyor:
“Hangi sözünden korkarsın?”
Cevâbı: “İlk sözüm sözdür, “Kalû Belâ” da... Ancak, son sözüm ne olacak diye korkuyorum!...” buyuruyor..

Mesele budur. Bunca ibâdetin, itâatin, yapılan herşeyin ve hayâtın son ucu tıpkı bir iğnenin EN UÇ NOKTA-sı gibi:
İLÂHE İLLÂ ALLAH MUHAMMEDu’r-RASÛLULLAHKelime-i Tayyibesidir İnşâe ALLAH.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e
TESLİM i BİL-elim ki ALLAHU ZU’L-CELÂL’e TESLİM OLaBİL-elim.
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e
ÎMÂN ı BUL-alım ki ALLAHU ZU’L-CELÂL’e ÎMÂNI BULaBİL-elim.
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e
TÂBİ OL-alım ki ALLAHU ZU’L-CELÂL’e TÂBİ OLaBİL-elim.
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e İTAATı YAŞA-yalım ki ALLAHU ZU’L-CELÂL’e İTAATI YAŞAyaBİL-elim.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


ŞEHÂDEt ŞEREFin =>YÜCe
ŞEFÂAt ŞİFÂn =>ÂLi-ndir!.
NÛRuLLAHsın GÜNdüz-GECe
CEMÂLuLLAH =>KEMÂLindir!.


ZEVK 9005

EHL-i BEYt ERDEM EDEBi ==>RESÛLuLLAH SÜNNEtinde
YATış>KALKış>YÜRÜyüşü>OTURuş>YEmek =>Bir GÜNü
SEVdiği=>MENNÂN Nİ’MEti =>SIRR SOFRASı CENNEtinde
BAŞtan<=>SONa TEMİZLiği =>TEKMiL-i TEVHİD DÜĞÜNü!.


18.09.18 15:01Resim 08.mHRRm.1440..
aksaray..hcerarmznirfÂNnn..

UNutma!. DAMLa =>DENİZLe
SEVen<->SEViLenLer=>BİZLe
=>KUL İhvÂNi KıtMÎR =>İZLe
NAHNU SIRRı =>BİZ BİR-İZLe!.



Resim

RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in GÜNLük HAYATı.:


ResimRESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in YATış SÜNNeti.:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem dâimâ sağ tarafına yatar, sağ elini yanağının altına koyardı. Yolculuk esnaâsında da sağ tarafı üzerine yatar, sağ kolunu da kendisine yastık yapardı. Eğer kısa süreli bir istirahat yapacaksa, sırt üstü uzanmayı tercih ederdi.

Resim---Abdullah ibni Mesud radıyallahu anh anlatıyor: “Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir hasırın üzerine yatıp uyumuştu. Uyandığında hasır, vücudunun yan tarafında iz bırakmıştı. O sırada Hazret-i Ömer geldi ve: "Yâ Resûlullah!. Daha yumuşak bir yatak üzerinde yatsan ne olur?." dedi.
Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem :"Benim dünya ile ne kadar alâkam var?. Ben, bu dünyada, çok sıcak bir günde yolculuk ederken bir ağacın altında azıcık dinlenen, sonra da oradan kalkıp giden bir yolcu gibiyim!."
buyurdu.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 301; Tirmîzî, Zühd, 44; İbn-i Mâce, Zühd, 3)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, yüzükoyun yatmaktan hoşlanmaz, ashâbını bundan men ederdi ve bu hususta:
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Bu yatış tarzı, ALLAH'ın sevmediği bir tarzdır." buyururdu.
(Ahmed İbn-i Hanbel, Müsned, IV, 388)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin yatakları, bâzen içi hurma yaprakları ile dolu bir deri, bâzen ikiye katlanmış bir örtü, bâzen hasır, bâzen de alalâde bir yataktı. Kupkuru toprağa yattıkları da olurdu..
(Buhârî, Rikak, 17; Müslim, Libâs, 37; Ebû Dâvud, Libas, 42)


Resim---Hazret-i Âişe radıyallahu anhâ: "Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem her gece, uyumak üzere yatağına girdiklerinde, İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini okur ve iki elini birleştirerek üfler, daha sonra da elleri ile vücûdlarından ulaşabildiği yerleri sıvazlardı. Böylece ellerini önce başına, sonra yüzüne ve daha sonra da göğüs, kol, diz gibi vücudunun ön tarafında bulunan uzuvlarına sürerdi. Ve bu hareketi, üç defa tekrar ederdi." buyurdu.
(Buhârî, Fezâilu'l- Kur'ân, 14; Ebû Dâvud, Edeb, 98; Tirmîzî, Deavât, 21)


ResimRESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem SABAH UYANINCA.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz sabah uyandığında Cenâb-ı HAKk'a niyazla güne başlar ve şöyle duâ ederdi: "ALLAH'ım, Sen'in yardımınla sabaha kavuştuk; Sen'in yardımınla akşama kavuştuk. Sen'inle yaşarız seninle ölürüz. Diriliş (varış), ancak Sana'dır." buyurmuştur.
(Buhârî, Deavât, 7, 8; Müslim, Zikr, 59; Ebû Dâvud, Edeb, 97,98)

Başka bir rivâyete göre, Rasûlullâh sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz sabaha ulaşan herkesin şu duâyı okumasını tavsiye buyurmuştur..

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim sabaha erdiği zaman: “Radıytü billâhi RABBen, ve bi'l-İslâmi dînen ve bi Muhammedin Rasûlen: RABB olarak ALLAH'a, din olarak İslâm'a, Rasûl olarak MuhaMMed sallallahu aleyhi vesellem 'e râzı oldum” derse, onu râzı etmek de ALLAH üzerine bir hak olmuştur." buyurmuştur.
(Ebû Dâvûd, no:1529; el-Hâkim, Müstedrek, I, 518)

Başka bir rivâyette de;
Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem sabahladığında: "Elhamdülillah sabaha erdik. Mülk de sabaha erdi." buyurmuş, sonra ellerini üç kere yıkamış ve sözlerine şöyle devam etmiştir: "Uykudan uyanınca sizden hiç kimse, üç sefer ellerini yıkamadıkça, elini bir kaba sokmasın. Çünkü o, ellerin geceyi vücudun neresinde geçirdiğini bilemez." buyurmuştur.
(Buhârî)

Bu rivâyeti nakledenlerden birisi de, sabah kalkınca "burnunu üç defa temizlediğini" eklemiş ve bu hususta;
Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz’in: "Biriniz uykudan uyandığı zaman üç kere sümkürsün. Zira şeytan burnunun içinde geceler." buyurduğunu haber vermiştir.
(Buhârî)


ResimRESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem'in TUVALET ÂDÂBı.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz tuvalete girerken: "ALLAH'ım!.. Pislikten ve habîs yaratıklardan Sana sığınırım." derdi. Sonra da tuvâletten: "Bana zarar veren şeyleri benden gideren ALLAH'a hamdolsun!.." diyerek çıkardı.
(Buhârî)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz tuvalete girerken mübarek başlarını örterek içeriye girerdi.
(Râmuzu'l- ehâdîs)

Tuvalet sırasında konuşmayı ve selâmlaşmayı men’ etmiştir..


Resim---Hazret-i Ömer radıyallahu anhu: "Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem tuvalette iken biri ona selâm verdi. Ancak, Rasûlullah, onun selâmını almadı. Sonra o adama: “Ben temiz değilken ALLAH'ı zikretmeyi uygun bulmadım!.” diyerek özür beyân etti." buyurmuştur.
(Müslim, Ebû Dâvud.)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Tuvalete gittiğiniz zaman, kıbleye ne önünüzü, ne de arkanızı dönün. Yüzünüzü doğuya ve batıya döndürün." buyurmuştur.
(Buhârî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Bir kimse tuvalette iken kıbleye önüne ve arkasını dönmezse, ona bir sevap yazılır ve bir günahı silinir." buyurmuştur.
(Taberânî)


ResimRESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem'in YÜRÜYÜŞ TARZI.:

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz yürürken ayaklarını sürümez, adımlarını atarken yerden sertçe kaldırırdı. Hareket hâlinde iken sağa sola bakmak, âdeti değildi. İnişli yokuşlu, engebeli bir arazide yürürcesine hafifçe önüne eğilirdi. Dimdik durup göğsünü kabartarak yürümediği gibi, koşar adımla da yürümezdi. Fakat ALLAH'ın lûtfu olarak, uzun mesafeleri kısa zamanda katederdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz yürüyüş tarzına ayrı bir ehemmiyet verir, yürüyüşün kıyafete, kıyafetin de insan karakteri üstündeki tesirine sık sık temas ederdi. Nitekim kocasının ok ve yay çantasını sırtına alıp erkek yürüyüşü ile yanından geçen bir kadını görünce:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kendisini erkeklere benzeten kadınla, kadınlara benzeyen erkekler bizden değildir." veya "(Böylelerine) Allah lânet etmiştir." buyurmuştur.
(Buhârî, Libâs, 61)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, erkek kılığına girerek mızrak kuşanmış bir kadını görünce: “Erkeklere benzeyen kadınlara ve kadınlara benzeyen erkeklere Allah lânet etsin!.” buyurmuştur.
(Taberânî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Erkeğe benzemeye çalışan kadın, kadına benzemeye çalışan erkek bizden değildir.” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, bu durumu hoş karşılamadığını göstermiştir.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh buyuruyor:
" Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz 'den daha hızlı yürüyen birisini görmedim. Yürürken, âdeta yeryüzü ayakları altında dürülürdü. Bizler, arkasından giderken, geri kalmamak için büyük çaba harcardık." buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resim---Ebu Atabe radiyallahu anhu: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem yürüken kuvvetli adımlarla yürürdü.” demişir.
(G. Ahmef ziyâuddin,Ramuzu El Hadis 2. Cilt,Gonca Yayınları.)

Hazret-i Ali kerremallahu vecheh: "Rasûlullah Efendimiz, yürürken âdeta yokuş aşağı inercesine, ayaklarını sertçe kaldırırdı." buyurmuştur.
Başka bir defasında, yine Hazret-i Ali kerremallahu vecheh: "Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem yolda, kibirli bir edâ ile göğüs kabartarak ve sağına soluna sallanarak değil, bir yokuştan iner gibi hafifçe önlerine eğilerek yürürdü." buyurmuştur.


ResimRESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem'in OTURUŞ TARZI.:

Resim---Kayle binti Mahreme radıyallahu anhâ Peygamber Efendimiz'i ilk görüşünü şöyle anlatır: "Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem 'i, sonsuz bir mahviyet ve tevâzû içerisinde otururken görünce, (O'nun mânevî) heybetinden vücudum titremeye başladı." buyurmuştur.
(Ebû Dâvûd, Edeb, 22)

Resim---Şerîd bin Süveyd radıyallâhu anhu şöyle anlatıyor: “Bir gün sol elimi arkaya atmış ve elimin ayasına dayanmış otururken, Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- yanıma geldi ve: “Allâh'ın gazabına uğramış olanlar gibi mi oturuyorsun?" buyurdu.
(Ebû Dâvûd, Edeb, 24)

Resim---Câbir b. Semüre radiyallahu anhu: "Ben Peygamber Efendimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'i, sol tarafına konmuş bir yastığa dayanmış vaziyette gördüm." demiştir.
(Et-Tirmizî İmam Ebu İ'sa Muhammed, Şemâil-i Şerife, 1. cilt)

Ebû Said el-Hudrî radıyallahu anh şöyle anlatmaktadır: " Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz Mescid-i Şerîf'te oturdukları zaman, iki eliyle "ihtibâ" ederdi."
İhtibâ; oturup dizlerini karnına çekmek demektir. Peygamber Efendimiz, dayanacak bir nesne olmadığı zaman veya bir şeye dayanma ihtiyacı duyduklarında bu şekilde dizlerini karnına çeker ve bellerinden doladıkları bir kemer veya kuşakla, dizlerinin altından bağlardı. Bu, onları düşmekten korur ve bir nevî duvar vazifesi görürdü..


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz bâzen de bağdaş kurarak otururdu. Şöyle rivâyet edilmiştir:
"Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz , sabah namazını kıldırdıktan sonra, güneş iyice doğuncaya kadar, bağdaş kurarak otururdu."
buyurmuştur.
(Ebû Dâvûd, VI, 363, nu: 4850)

MuhaMMedi MuHABBEtLerimLe!..

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimYâ RASÛLULLAH
sallallahu aleyhi ve sellem!..

ihvÂNi kıtmir-in SıRRın süRûRu
Şe
ÂNda şu AN-a Şâhid ŞuûRu
Ebû RaHîM gibi NâRında NûRu
ALsam
!.. “AL!” larında Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

TEŞHİDe gÖZlüğün GÖRen merceğin
Tebliğin
Tenzirin - Tebşir gERçeğin
Sekiz ceNNet => yedi BaĞın ÇiÇeğin
BaL
-sam.. BAL-larında Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

tAŞKınım AŞKınım COŞKunum =>DİNsem!
SıRR-ı SEN-liğinde =>Yâ-SîN-e Sîn-sem
ARŞ u Kürsî ÇiçEk =>KÖK
-lere İNsem
DALsam
!.. DAL-larında Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

SOYunsam SıRRımı =>ÜRyÂN GÖRünsem
-SİVÂsız KALsam.. =>SENi BÜRÜNsem
=>SıRR
-ı Sakaleyin KOKUn SÜRÜNsem
HÂLsem
.. HÂL-lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

KÖR-lere gÖZ NûRu.. =>IŞIĞI OLsam!
GÜL OLsam =>GÜBRenin ÂŞIĞI OLsam!
=>İSÂ - İSMÂİL-in =>BELŞİĞİ OLsam
SALLsam
.. SALL-arında Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

SESi Olsam =>Seherde YELleriyin DoST!
=>gÖZ Yaşı KerbeLÂ SELleriyin DoST!
=>EL ELe =>ERENler EL-leriyin DoST!
ELsem.. EL-lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

Dünyada HaFÎfsem!.. DosTTa AĞIRsam!
cAN BOĞazda haYY Dost!” diye BAĞIRsam!
=>-SİVÂ =>SİVÂ-sın =>SANA ÇAĞIRsam!
GELsem.. “GEL!” lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

BOYun BAĞLı Kumruların =>Ku!” su OLsam
LÂ HUve iLLÂ HUU!” HaYYın Hu!” su Olsam
Bir DAMLAnın SU
-SU-z Kalmış Su Su OLsam
SELsem.. SEL-lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

RüZiGÂR OLup YâD-la BAĞlarım KESSem
cAN VERirken cAN KUŞUna =>KAFeSSEm
NEFeSSiz kALana =>bir NEFes =>eSSEm
!
YELsem.. YEL-lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

=>SıRR-ı SıFıRımız =>SırATa SERseM
VARımı
YOKumu =>UĞRuna VERseM
İKRÂ!” OKU!”tsam SENi gösterseM
BİLsem
.. “BİL!” lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

ALTın OLuk OLsam.. =>NûR-un AKıtsaM
HaBLi
l- VERÎDinden =>RABB-a BAKıtsaM
OLsun!-OLmasın!” ı OL-ANı OKU!”tsam
DİLsem
.. DİL-lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

NeFSini BİL! RaBBini BİL!” BİL-dirseM
DEmeyen DİLLeri =>KıRKa DİL
-dirseM
RaBB u Rasûl RüŞDü n PASın SİL-dirseM
SİLsem.. “SİL!” lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

TohuMdan TohuMa =>UN-ca =>İNsÂNı
feyeKûN KeVNinde
=>KûN!”ca İNsÂNı
=>ÖL!” ümüne KOŞan BUnca İNsÂNı
OLsam
.. “OL!” larında Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

OLsun! OLmasın!” ın Törpüsü OLsam!
OL-AN ın ÖMÜRe ÖRTüsü =>OLsam!
ceheNNeme =>ceNNet Köprüsü OLsam!
YOLsam.. YOL-larında Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

SEVenlERi =>Ehl-i Beyt-e ERR ETseM!
HuZuRunda HaZıR =>BiRR ü BeRR ETseM!
Muti kalbe en temuti!”n =>CeRR ETseM!
ÖLsem.. “ÖL!” lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

ALİ ŞAH ŞAhBÂZı =>Kevn-i KITMİRse
GÖRünmeyen PîRi => GÖRünen KİRse
=>KervÂN Köpeğiyin KaLBine GİRse
ÇÖLsem
.. ÇÖL-lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

YEDİ m Uyandırsam!..=>KeHFime KAÇsam!
=>ÇİLE çÖLLerimde ÇiÇeğim => AÇsam
SıRR
-ı RUHun =>ReyhÂN KOKUsun SAÇsam!
ÖLsem.. “ÖL!” lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..

Resim

ihvÂNi KİM?” BİLmese U-YU-yanlar
=>iLLÂ SANA GELse sesiM DUYanlar
HAYR
ını ÖRTünse =>HAKKa UYanlar
TÜLsem
.. TÜL- lerinde Yâ Rasûlullah.. sallallahu aleyhi ve sellem!..


19.08.12.. 05:15..
brsbrs. tktktrstkkmz
rmznbyrmgcs-shrsyrnde tktk..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Yâ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem

=>İLM-ü-EDEBin BİLeyim
HABLi’L- VERîDim BULayım
DERYÂda =>DAMLa OLayım
BALından=>Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

HABÎBULLAHI-sın HAKk’ın
RAHMEt KAYNAğısın HALkın
İ’TiKad =>ÂMEL =>AHLÂKın
HÂLından=>Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

LÜTf-ü RAHMÂN SEN’i SEÇtim
KUL OLdum Kendinden GEÇtim
HAMd OLsun HAKk BÂDe İÇtim
=>ELinden =>Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

SIRR-ı SIFIR Es SELÂ’ya
KUL OLduk KÂLû BELÂ’ya
GÖZ YAŞImız KERBELÂ’ya
SELinden Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

NÂZ-NİYÂZda NAMAZımız
ARZ’dan->ARŞ’a ÂVÂZımız
SÂYENde =>SÎNE SAZımız
TELinden Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

DELi OLdum DERDim DERin
OCAĞIndayım =>MAHŞERin
=>SERİNLi-ğin SAL SEHERin
=>YELinden Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

“BENLik BELÂsı”nı SOYduk
“İMÂM-ı MUTLak”a->UYduk
VARı-YOKu SENden>DUYduk
=>DİLinden Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

=>RAHMEtenLi’L- ÂLEMîNsin
ÜMMü’L- ZamÂNsın-ZEMİNsin
=>“İZLEyenLer”e =>EMÎNsin
YOLundan=>Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

KÛN Kur'ÂN-ın>OKu!. GÖNder
NEFes NEFes DOKu =>GÖNder
GÖNLÜMÜZ-e KOKu =>GÖNder
GÜLÜNden =>Yâ RASÛLULLAH!.


Resim

KUL İHVÂNi’n YALNIZ KALdı
ÇIPLANdı =->ÇİLLEye DALdı
“KEMÂLÂt KEFENİ”-n =>ALdı
TÜLÜNden =>Yâ RASÛLULLAH!.

sallallahu aleyhi vesellem..

31.10.04 08:50.. çileçölü..antlya..



Resim

28. SALÂVÂT-I ŞERÎFE:(Ebu'l-Hasen-eş-Şâzeli (kaddasallahu sırrehu)'ya âit Salâtu'n- Nuri'z- Zâtî)
İç sıkıntıları ve zorlukların aşılmasında şifâdır.


Resim

TÜRKÇESİ: Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ
ve Mevlânâ Muhammedin Nûri'z
-Zâti
Ve's-sirri's-sâriî fî cemi'i'l-âsâri
Ve'l-esmâi ve's-sıfâti Ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim
Adede kemâl'illâhi ve kemâ yelîku bikemâlihi
.


MÂNÂSI: "ALLAH'ım! Zâtın nûru,
Esmâ ve sıfatların bütün eserlerine
(mevcûdat) sârî (süren, süregen, sürücü, yayılan) sırrı olan
Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed
(salallahu aleyhi ve sellem)'e,
ailesine ve ashabına salât-ü-selâm ve bereketini ihsân eyle!
ALLAH'ın kemâli adedince ve O'nun kemâlinin lâzım ve lâyıkınca!"
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim ARZUHÂL
ŞEFÂAt YÂ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

Resim


GURBet ELde GARiB KALdım
>HASRet ÇÖLLerine DALdım
ESEN YELden KOKUn ALdım..


ŞEFÂAt YÂ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

Resim

HAKk KERVÂNIn KITMİRİyim
“İZ”-in İZLEyen ==>BİRİyim
=>NÛRun OLURsa=>DİRİyim..


ŞEFÂAt YÂ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

Resim

SIRRımız SAZLa SÖZLerim
RÛH’un=>ÖZÜMde ÖZLerim
HeR NEFES YOLUn GÖZLerim..


ŞEFÂAt YÂ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

Resim

KULLuk KEMÂLÂt KUYU-nu
KEVSER HAVUZU’n SUYU-nu
YÜCE AHLÂKın =->HUYU-nu..


ŞEFÂAt YÂ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..

Resim

İNSÂNLar KAYBEtti İZ-i
DAĞILDILar=>DİZi DİZi
BENLikLer YOk Etti>BİZ-i..


ŞEFÂAt YÂ RESÛLULLAH!.
sallallahu aleyhi vesellem..


Resim

ALLAHümme saLLi ve seLLim ve bârik aLâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike, ve
RasûLûke ve
Nebîyyi’L-ÜMMîyyi ve aLâ âLihi, ehL-i beytihi vessahbihi ve ÜMMetihi...


Âmin yâ Latîf ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ Rahîm ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ VeDÛD ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ Vehhâb ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ Fettâh ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ Settâr ALLAH celle celâluhu
Âmin yâ ALLAH!. yâ ALLAH celle celâluhu!..

ÂMiNe Yâ MuÎn!.
Yâ RaBBu’l-Âlemîn!.
Yâ RAHMetenli’l- Âlemîn!.

Ve'l-HaMduliLLÂhiraBBu’l-ÂleMîNN!.


MuhaMMedî MuHABBEtLerimLe..

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

DİL-i EHL-i BEYt SÛRETin HAYy
EN İÇerden =->SÎRETin HAYy
SIRR-ı SIFIR SİYERin HAYy
BASARın BASÎRETin HAYy!.


ZEVK 9100

CihÂN->CÂN->CÂNÂN CUMÂ’sı=>CEMÂLin Yâ RASÛLuLLAH
=>KÛN feyeKÛN’un =>VEFÂsı =>KEMÂLin Yâ RASÛLuLLAH
Raûfu’r- Rahîm->NEBÎsin
=>ÂLEMLerin SEBEBİsin
=>ŞEHÂDEtin>ŞEREFİsin
=>AŞKın =>ŞEFÂAt ŞİFÂsı =>ŞEMÂLin =>Yâ RASÛLuLLAH!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..


10.12.18 02:36.
brsbrsm..tktktrstkkmdhmhmutkadriye..



KuL İhvÂNi’n =>YOL KıtMİRİ’n
>“SENi SEVenLer”den =>BİRİ’n
NÛRuLLAH =>NÛR-u MuhaMMed
=>hER NEFESte=>ÖLÜ=>DİRİ’in!.


Resim Yâ HAYyu’L- HUu ALLAH celle celâlihu..

لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
Resim---"Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz (azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bi’l- mu’minîne raûfun rahîm (rahîmun).: Andolsun ki; size, sizin içinizden azîz bir Resûl geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O'na ağır gelir (O'nu üzer). Size çok düşkün, mü’minlere şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe 9/128)


Resim

RASÛLuLLAH sallallahu aleyhi ve selleme SALÂVÂT:


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde ->Her ÂNda ->Her HÂLde->Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD->LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..



Resim


Er Rahîmu:
Resim

Er Raûfu:

Resim

Resim

Resim---İmam Ali kerremallahu vechehu: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem =>Ne son derece uzun ne de kısaydı; o, orta boyluydu. Saçları ne kıvırcık, ne de dümdüzdü; hafif dalgalı idi. Şişman olmadığı gibi, yüzü de yusyuvarlak değildi. Yüzünün rengi kırmızıya çalan beyazdı. Gözleri kara, kirpikleri uzundu. Kemiklerinin eklem yerleri iri ve omuzlarının arası genişti. Avuçları ve ayakları dolgundu. Yürüdüğünde yokuştan iner gibi sert adımlar atardı. Bir tarafa döndüğünde bütün vücûduyla dönerdi. İki omzu arasında Peygamberlik mührü vardı; zira O, peygamberlerin sonuncusuydu. İnsanların en cömerdi, gönlü en geniş olanı, en güzel ve düzgün konuşanıydı. Gayet yumuşak tabiatlı ve insanî ilişkilerde arkadaş canlısı idi. Ansızın O’nu gören kimse heybetinden ilk anda çekinir; fakat tanıdıkça O’nu çok severdi. Ondan bahseden bir kimse: “Ne O’ndan önce, ne de O’ndan sonra asla bir benzerini görmedim.” demekten kendini alamazdı.” buyurdu.
(Tirmizî, Menâkıb 8.)

Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in torunu Hasan aleyhisselâm’ın sorusu üzerine, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin üvey oğlu Hind b. Ebi Hâle Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemi: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi önüne doğru eğilir, vakar ve sükûnetle rahat yürürdü.
Bakmak istediği, bakacağı tarafa tamamıyla dönerek bakardı.
Etrafına gelişigüzel bakınmazdı.
Yeryüzüne bakışı, semâya bakışından uzundu.
Yeryüzüne bakışı da, gözucuyla idi.
Yürürken, sahabilerinin gerisinde yürürdü.
Birisiyle karşılaştığı zaman, önce kendisi selâm verirdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem daima düşünceli idi.
Kendisinin susması, konuşmasından uzun sürerdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem lüzumsuz yere konuşmazdı.
Söze başlarken de, sözü bitirirken de, Allah´ın ismini anardı.
Konuşurken kısa ve özlü kelimelerle konuşurdu.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin sözleri hep gerçek ve yerinde idi.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem konuşurken ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı.
Kimsenin gönlünü kırmaz, kimseyi hor görmezdi.
En ufak ni’mete bile saygı gösterir, hiçbir ni’meti yermezdi.
Bir ni’meti ne hoşuna gittiği için över, ne de hoşlanmadığı için yererdi.
Dünya için, dünya işleri için kızmazdı; fakat bir hak çiğnenmek istendiği zaman, onun öcünü almadıkça hiçbir şey kızgınlığının önüne geçemezdi.
Kendi şahsı için asla kızmaz ve öç almazdı.
Birşeye işâret edeceği zaman, parmağıyla değil, bütün eliyle işâret ederdi.
Hayret ve taaccüb ettiği zaman elinin duruşunu tersine çevirir, yani avucu göğe doğru ise onu yere doğru, yere doğru ise onu göğe doğru çevirirdi.
Konuşurken el hareketi yapar, sağ elinin avucunu sol elinin baş parmağının iç tarafına vurur dururdu.
Kızdığı zaman, kızgınlıktan hemen vazgeçer ve kızgınlığını belli etmezdi.
Neşelendiği, ferahlandığı zaman gözlerini yumardı.
En fazla gülmesi, gülümsemekti. Gülümserken de, ağzındaki dişleri inci taneleri gibi görünürdü."
buyurarak anlatmıştır.
(İbn Sa´d, Tabakât, c. 1 , s. 422-423, Tirmizî, Şemâil, s. 36-37, Kadı lyaz, Şitâ,c,1, s. 118-119.)

Resim

Resim---Âişe radiyallahu anha Annemiz: “Peygamberimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, insanların en güzel ahlâklısı idi. Hiçbir çirkin söz söylemez ve hiçbir çirkin harekete tenezzül etmezdi.
Çarşı ve pazarlarda bağırıp çağırmaz, kötülüğü kötülükle karşılamazdı.
Fakat, affeder ve bağışlardı.”
buyurmuştur.
(İbn Sa´d, Tabakât, c. 3, s. 365, Tirmizî, c. 4, s. 369.)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Yâ RESÛLULLAH!
sallallahu aleyhi vesellem..

URVEtü’L- VUSKÂ HASENsin
>HULUku’L- AZîM AHSENsin
HALKa NEBîYyü’L- ÜMMüsün
NÛRULLAH’ın NÛRu->SENsin!.


HÂL-i HAZRın =>HASLar HASı
AŞK ZeMZeMi=>MEŞK RAVZAsı
=>HANNÂN ALLAH =>RAHMeti
=>MENNÂN ALLAH>MUSTAFAsı!.


ResimZEVK 9125

vASL-ı VEFÂ =>AŞK İLEsi =>MîM MELÂMsın Yâ RESÛLULLAH!
fASL-ı SEFÂ =>MEŞK İLEsi => KÛN KELÂMsın Yâ RESÛLULLAH!
BİZ BİR-İZ NAHNU SIRRında
>SONSUZ ZANNın SIFIRı-nda
=>hASL-ı CEFÂ =>CÂN ÇİLEsi =>ES SELÂMsın Yâ RESÛLULLAH!.


19.01.19 00:19.
brsbrsm..tktktrstkkmdcevLÂNn..


Resim

TEK KÖKte YEDi GONCANdır
==>NEFSimin YEDi TOMURu
LETÂİFLer LÜTFun =>CÂNdır
NÛRundur=>BEDEN ÇAMURu!.


GÜL! GÜL! DErken>GÜLüm BULdum
=>ÖZÜM-de =>BÜLBÜLüm BULdum
VAKtim BİLdim!.=>RABB’im BİLdim
=>ATEŞ=>DUMAN-KÜLüm BULdum!.
=>KUL İHVÂNİ ==>TÜLüm BULdum!.


Resim

Resim URVEtü’L- VUSKÂ HASENsin.:

لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---“Lâ ikrâhe fî’d- dîni kad tebeyyener ruşdu mine’l- gayy (gayyi), fe men yekfur bi’t- tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bi’l- urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm (alîmun): Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.” (Bakara 2/256)

وَمَن يُسْلِمْ وَجْهَهُ إِلَى اللَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى وَإِلَى اللَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِResim---
"Ve men yuslim vechehu ilâllâhi ve huve muhsinun fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, ve ilâllâhi âkibetu’l- umûr
: Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Allah'a teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah'a varır.” (Lokmân 31/22)


Resim>HULUku’L- AZîM AHSENsin.:

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ
Resim---"Ve inneke le alâ hulukın azîm(azîmin).: Ve muhakkak ki sen, mutlaka çok büyük bir ahlâk üzeresin.” (Kalem 68/4)


HALKa NEBîYyü’L- ÜMMüsün.:

اَلَّذ۪ينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الْاُمِّيَّ الَّذ۪ي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِنْدَهُمْ فِي التَّوْرٰيةِ وَالْاِنْج۪يلِۘ يَأْمُرُهُمْ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهٰيهُمْ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَٓائِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ اِصْرَهُمْ وَالْاَغْلَالَ الَّت۪ي كَانَتْ عَلَيْهِمْۜ فَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِه۪ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُوا النُّورَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ مَعَهُٓۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ۟
Resim---“Elleżîne yettebi’ûne-rrasûle-nnebiyye-l-ummiyye-lleżî yecidûnehu mektûben ‘indehum fî-ttevrâti vel-incîli ye/muruhum bilma’rûfi veyenhâhum ‘ani-lmunkeri veyuhillu lehumu-ttayyibâti veyuharrimu ‘aleyhimu-lḣabâ-iśe veyeda’u ‘anhum israhum vel-aġlâle-lletî kânet ‘aleyhim(c) felleżîne âmenû bihi ve’azzerûhu venasarûhu vettebe’û-nnûra-lleżî unzile me’ahu(ﻻ) ulâ-ike humu-lmuflihûn(e).: Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.” (Nûr 24/35)

قُلْ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ جَم۪يعًاۨ الَّذ۪ي لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ يُحْي۪ وَيُم۪يتُۖ فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهِ النَّبِيِّ الْاُمِّيِّ الَّذ۪ي يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَكَلِمَاتِه۪ وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Resim---“Kul yâ eyyuhâ-nnâsu innî rasûlu(A)llâhi ileykum cemî’an(i)-lleżî lehu mulku-ssemâvâti vel-ard(i)(s) lâ ilâhe illâ huve yuhyî veyumît(u)(s) feâminû bi(A)llâhi verasûlihi-nnebiyyi-l-ummiyyi-lleżî yu/minu bi(A)llâhi vekelimâtihi vettebi’ûhu le’allekum tehtedûn(e).:De ki: “Ey insanlar! Muhakkak ki; ben, sizin hepinize (gönderilen) Allah’ın Resûl'üyüm. O ki; semaların ve arzın mülkü, O’nundur. O’ndan başka ilâh yoktur. O, hayat verir (yaşatır) ve öldürür. Öyleyse Allah’a ve O’nun ümmî, nebî, Resûl'üne îmân edin ki; O, Allah’a ve O’nun kelimelerine (sözlerine) inanır (îmân eder). Ve O’na tâbî olun ki; böylece siz, hidayete eresiniz." (Bakara 2/158)


Resim
NÛRULLAH’ın NÛRu->SENsin
BİZ BİR-İZ NAHNU SIRRında.:


اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Resim---“ALLÂHU NÛRU’s- SEMÂVÂTİ ve’l- ARD (ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâh (mısbâhun), el mısbâhu fî zucâceh (zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr (nârun), nûrun alâ nûr(nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs(nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun): ALLAH, GÖKLERİN ve YERİN NURUDUR. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.” (Nûr 24/35)

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim ---“Ve lekad halakne!l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu AKREBu ileyhi min HABLİ’L- VERÎDi :Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha YAKINız.” (Kaf 50/16)


Resim
=>HANNÂN ALLAH =>RAHMeti
=>MENNÂN ALLAH>MUSTAFAsı!.:


Resim

MuSTaFa sallallahu aleyhi ve sellem.:

Mustafa: (Safvet. den) Güzide. Istıfâ edilmiş. Selekte olmuş. Has ve seçilmişseçkin. Beğenilmiş-güzîde, Aynı cinsten olan nesneler arasından nitelik yüksekliğince iyi ve seçkin olan. Elenmiş de en üstte kalmış olan-üstün.

MuhaMMed MUSTAFA sallallahu aleyhi ve sellem:
Temizlenmiş, saf haline getirilmiş olan. Habbe-İlk-Ana-olarak Habibulllahtır-sevgilidir-seçilmiştir. “Rahmetenlil-Âlemin Sıfatıyla küllî şeye Rahmet MAZHARI Mustafa aleyhi's-selâm.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Oluşuyla Muradullahtan bildirilen seçilmişliğini elbette bilemeyiz bildirilen kadar biliriz.
ALLAH celle celâluhunun kulu Abdullah aleyhi's-selâm olarak;
İman, Amel, Ahlak ve Hâllerinde Tek, Eşsiz ve Örnekliğiyle ilgili seçilmişliği hakkında Kelâmullahta pek çok âyet-i celile vardır.


Safâ:Biriyle halis dostluk yapmak.
Safvet:Halis, hayırlı, iyi olan
Asfiya:Temiz, halis, samimi, seçilmiş dost.
Saffâ:Tasfiye etmek. Süzmek. Temizlemek. Saflaştırmak.
İstifa:Bir şeyin güzidesini seçmek, tercih etmek.
İstisfâ-İstesfâ:Bir şeyin güzidesini seçip almak.


Kur'ân-ı Kerimde geçen seçilmişlik örnekleri:

وَإِنَّهُمْ عِندَنَا لَمِنَ الْمُصْطَفَيْنَ الْأَخْيَارِ
Resim---"Ve innehum ındenâ le minel MUSTAFEynel ahyâr(ahyâri) : Çünkü onlar, gerçekten nezdimizde süzülüp SEÇİLMİŞ en hayırlı kimselerdendir.” (Sâd 38/47)

إِنَّ اللّهَ اصْطَفَى آدَمَ وَنُوحًا وَآلَ إِبْرَاهِيمَ وَآلَ عِمْرَانَ عَلَى الْعَالَمِينَ
Resim---"İnnallâhESTAFÂ âdeme ve nûhan ve âle ibrâhîme ve âle imrâne alel âlemîn(âlemîne) : Allah Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere üstün kıldı. (Âl-i İmrân 3/33)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin MUSTAFA sallallahu aleyhi ve sellem İsm-i Şerifi daha çok Türkler arasında yaygın-çokça kullanılmıştır…

MuhaMMed MUSTAFA sallallahu aleyhi ve sellem, aklı olan insanlar için MuhaMMedî Mihenktir, TEVHİD Eleğidir. Bir İnsan Nefsinin sonuçta HizbuşŞEYtÂN ya da Hizbullahlığı tercih ve amelinde örnek SEÇeceği Rasûlullah MuhaMMed MUSTAFA sallallahu aleyhi ve sellemi DUYuş ve UYuş vardır Emrullah ve Sünnetullahta..
Gerçekten Sadakat, Samimiyyet gösterip de Kendisine MuhaMMedî Şuurla BAĞlananları Tertemiz Musaffa eder de Muradına erdirir hamd olsun..


Resim

SaLât u SeLâm OLsun Yâ RasûLuLLah sallallahu aleyhi ve sellem..


Resim

"Allahumme bârik alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedin Resim abdike ve nebiyyike ve Rasûlike ve'n nebîyyi’l-ummiyyi Resim ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve ezvâcihi ummihâti’l-mu’minîne ve zurriyetihi ve Ehl-i Beytihi ve sahbihi Resim Kemâ bârekte alâ seyyidinâ İbrâhîm’e ve alâ seyyidinâ İbrâhîm’e fi’l-âlemînResim İnneke Hamîdun Mecîd."

MÂNÂSI:
ALLAH’ım!
Kulun, Nebîn, Rasûlun ve Nebiyyi’l-Ummî’n olan Efendimiz ve Sâhibimiz Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’e ve Efendimiz ve Sâhibimiz Muhammed salallâhu aleyhi ve sellem’in âilesine ve mü’minlerin anneleri eşlerine ve zürriyetine ve ehl-i beytine ve sahâbelerine;
Efendimiz İbrâhim aleyhi’s-selâm’a ve Efendimiz İbrâhim aleyhi’s-selâm’ın âilesine âlemler içinde bereket ihsân eylediğin gibi bereket ihsân eyle!
Şüphesiz ki Sen Hamîdsin-Mecîdsin

(bereketli kıl: meymenetli, uğurlu, hayırlı, faydalı, saadetli, mutlu, kutlu, birr ehli, iyilikçi kıl!..)


ALLAH celle celâlihu.:
Resim

El HannÂN celle celâlihu.:
Resim

El MennÂN celle celâlihu.:

Resim

Resim

TEK KÖKte YEDi GONCANdır
==>NEFSimin YEDi TOMURu!.:


مَثَلُ الَّذ۪ينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ اَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ ف۪ي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍۜ وَاللّٰهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَل۪يمٌ
Resim---“Meśelu-lleżîne yunfikûne emvâlehum fî sebîli(A)llâhi kemeśeli habbetin enbetet seb’a senâbile fî kulli sunbuletin mi-etu habbe(tin)(k) va(A)llâhu yudâ’ifu limen yeşâu va(A)llâhu vâsi’un ‘alîm(un).: Mallarını ALLAH yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. ALLAH, dilediğine kat kat arttırır. ALLAH (ihsanı) bol olandır, bilendir.” (Bakara 2/261)


ResimVAKtim BİLdim!..>RABB’im BİLdim!.:

Resim---Sevgili Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: “Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu: Kim ki NEFSini BİLdi/TANIdı, kesinlikle RABBını da BİLdi/TANIdı!.”” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l- Hâfâ II/343 (2532)



Resim


ÂMiN Yâ LaTîF ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ KeRîM ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ RaHîM ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ VeDûD ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ FeTTâH ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ GaFFâR ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ SeTTâR ALLAH celle celâluhu!..


Resim MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim ŞefÂat Yâ ReSûLULLAH!.
sallallahu aleyhi ve sellem


Resim


ResimYâ RaSûLULLAH Resim
sallallahu aleyhi ve sellem.. Resim

SeLLü <-> SaLLu ->es SeLÂMı
ALLAHumme ENTe’s- es SeLÂMı
Ve minKE’s- es SeLÂM >SENsÎn
->SENsÎn ->“feyeKÛNKeLÂMı!.


Resim

ResimŞeFÂat y Yâ RaSûLULLAH
..sallallahu aleyhi ve sellem…Resim

RüCÛ’ SENLe.. SENLe FiRRu
SıRR-ı SIFIR SeBBâH SiRRu
“VâCibu’L- VüCÛD”un NÛRu
“MevCÛD”u SEN RaSûLULLAH!.

..Yâ sallallahu aleyhi ve sellem…

Resim

HÂNNÂN-ü-MeNNÂN’dan MiNNet
cÂNda ->cÂNÂN ->SENde CeNNet
DOĞum<->ÖLüm >OL-ÂN SüNNet
->“ŞüHÛD”u ->SEN RaSûLULLAH!.

..Yâ sallallahu aleyhi ve sellem…

Resim

SENsÎn ->“VAR”Lığın tÂHiRi
->EVVeLi ->SENsÎn <- ÂHiRi
“NÛR”un ->BÂTINın ->zÂHiRi
“SüCÛD”u ->SEN RaSûLULLAH

..Yâ sallallahu aleyhi ve sellem…

Resim

“SıRR”a ->“es SeLÂ!.” Dİyen SENsÎn
“ELESt” ->“BeLÂ!.” Dİyen -> SENsÎn
“gAYR”a ->“ve LÂ!.” Dİyen ->SENsÎn
->“U H Û D”u ->S E N ->RaSûLULLAH!.

..Yâ sallallahu aleyhi ve sellem…

Resim

VÂLİD<-> VÂLİDesi ->SENsÎn
->“VeLâdet NEFesi” -> SENsÎn
“İLK’in ->İKRâ!.” SEsi >SENsÎn
“MevLÛD”u ->SEN RaSûLULLAH!.

..Yâ sallallahu aleyhi ve sellem…

Resim

ihvÂNi’n -> “SEVen BİRi”ndir!
->“HaSBî HiZMet KıtMÎRi”ndir!
->“hER NEFes ÖL!.en DİRi”ndir!
“TevLÛD”u ->SEN RaSûLULLAH

..Yâ sallallahu aleyhi ve sellem…


02.01.15 18:48
brsbrs..tktktrsınmksemcâmimİZzz..
Resim


وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ Resim


Resim---“Ve erselnâke illâ rahmeten li’l- âlemîn (âlemîne) : (Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ 21/107)

NAKLen TeŞRiFinle Resim AKLımıza HoŞ GELdin!..
Resim Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem


VeLûD: Nebiyyul- ÜMMî aleyhi's-selâm.. Kâinâtın İlk-Tek-Son İlahî Nurullah BİLElik Bağı
UhûD-AHDen,
SüCûD-NAKlen,
ŞüHûD-AKLen,
VüCûD-ŞEKLen
MîM-i Münteşir MüMKiNât: -SİVâ KEVNiyyetinin NEŞR Menbağı, Zâhir-Bâtın MuhaMMedî Hakikat Kemâli-Cemâli aleyhi's-selâm..


ESFELİN: AYNiyyet Ezâsı..
İLLİYÎN: ASLiyyet Fezâsı
“Lâ ilâhe” Diyârul- KeLâMından, “İllâ ALLAH” Diyârus- SeLâMına,
şu AN Şeenullahta Şehâdetullahta GEÇişin SıRRat Köprüsü MuhaMMed Rasûlullah GÜNEŞimiz,
Sonsuz-Sınırsız Salât u Selâm OLsun BİZ BİR-İZ RUHumuz-a inşae ALLAH!..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

=>KÜLLî ŞEYy’in KADîR ALLAH
KÜLLî ŞEYy HAYyda ABDuLLAH
=>EL ELe>EHL-i BEYti ALİ ŞAH
LEBBEyke!. =>Yâ RESÛLuLLAH!.


AŞK ÂHENKLi =>SADAKAtin
MEŞK MİHENKLi SADAKAtin
=>RESÛLuLLAHın GÜL YÜZü
TEVHiDuLLAH=>SIRR TAYFı
=>YEDi RENKLi->SADAKAtin..


ZEVK 8713

NEFSimin=>Hev HeveSin=>AĞYÂR BAĞın YOLdun RABBım!
HABLî’L- VERîD-imden ÖZde =>ÖZ AKRABAm OLdun RABBım!
KEFîl-VEKîL =>ALdın-SAttın
CÜMMLe CihÂNI->BOŞALttın
KÛN feyeKÛN KÜLLî ŞEYy’in=>CÜMMLe CihÂN DOLdun RABBım!


18.02.18 08:16
brsbrsm..tktktrstkkmdseherdeyhyylhuuu..


=>TEVHİDin ŞEREFi İLe
=>ŞEFÂAt ŞİFâsı=>BİLe
RESÛLuLLAH SÖZün ÖZü
CEFâsı =>SEFâsı =>ÇİLe!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..



Resim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâmet
İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet =>BİZi =>RASÛLuLLAH sallallahu aleyhi vesellem EFENDİmizin
ŞEHÂDEt ŞEREFinde CEM’ et İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..


Resim MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....

MuhaMMedî >HABLi’L- VERÎD
->BİZe BİZden de ->AKRABa celle celâluhu:


Bendeki “BEN”: Muhitte “ben” Merkezde “BEN”:
Âfak Akıl için, Ulaştıkça daha ilerisi OL-AN târifsiz Sonsuz UFUKlar, DIŞımız olup:
MUHiT-te O ALLAH celle celâluhu..


وَللّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطًا
Resim---“Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu bi kulli şey’in MUHÎTâ(muhîtan) : Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, her şeyi kuşatan-kapsayandır.” (Nisâ 4/126)

Enfüs ise dıştaki Kâinâttan Bedene Yöneldiğimizde ÖZ –İÇÂlemimizdir..
Beden-Sadr-Kalb-Fuad-LüB-LüBb’ül-LüB, habl’il-Verid ve de AKDES..
Ama Ulaşılamayan MERKEZ-de O RABBu’l-ÂLEMin celle celâluhu..


وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---“Ve lekad halaknel insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu AKREBu ileyhi min hablil verîdi : Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha YAKINız.” (Kaf 50/16)

KARîB.: Çok yakın. Yerce ve mekânca uzak olmayan. Yakın hısım..AKRABa..
GARîB.: Kimsesiz. Zavallı. Gurbette olan..


Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu: Nefsini
tanıyan kimse Rabbini tanımış olur.”
buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

Şe’ÂN: her ÂN YENiden TARATış SeBBehâsı..
Şu ÂN <-> Şe’ÂN -> ŞeHÂDeti..:
SeBBeHa.. TeSBih!. feSEBBih!.:


يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim---YUSEBBİHU lillâhi mâ fî's- semâvâti ve mâ fî'l- ardıl meliki'l- kuddûsi'l- azîzi'l- hakîm (hakîmi) : Göklerde ne var, yerde ne varsa (HEPSİ) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gaalib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet saahibi ALLÂHI TESBÎH (VE TENZÎH) ETMEKDEDİR.(Cumâ 62/1)

Yusebbihu: tesbih eder.
Sebbaha: yüzmek..

Yerdeki göklerdeki ZeRReler yani ATOMlar vede Kürreler-Galaksiler,
NeşRlerinden HaŞRlerine kadar döndüler, dönmekteler ve dönecekler.
Bu SeBBaHa yüzüş RAKSı hep sürecek her AN yeniden Yaratılan ŞE'ENULLAHta..
Ve ne zamAN AKILLarımız DEVR-ÂNı ANLarsa ve DEVRe İştirak ederse Yusebbuhu Zikr-i Dâimindeyiz inşâeALLAH..
İşte her ZeRReye bahşedilen bu Rüşd Raksı, Yeniden Yartış Hareketi Merkezin DENGE için ÇEKimine karşı Merkezkaç DÜZEN Kuvvetini doğurup VARlığı oluşturmaktadır her ÂN ŞeÂNullahta..



Resim

=>KÜLLî ŞEYy’in KADîR ALLAH
KÜLLî ŞEYy HAYyda ABDuLLAH
=>EL ELe>EHL-i BEYti ALİ ŞAH
LEBBEyke!. =>Yâ RESÛLuLLAH!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


LeBBeyk!
ALLAHümme LeBBeyk!.:

LeBBeyk, sözlükte “buyrunuz, ne emrettiniz efendim” anlamlarına gelir.
Hac veya umreye niyetlenen kimse ihrama girdiği zaman ve daha sonra hac veya umrenin bir takım vecibe/ yerine getirilmesi lâzım gelen şeylerini tamamlayıncaya kadar “Lebbeyk Zikri”ni okur.
Buna TeLBiye denir.
TeLBiye .: “LeBBeyk /Emredersiniz, ben emrinize hazırım!.” demek. İcâbet etmek..

TELBİYE NASIL GETİRİLİR?.:


Resim--- …Abdullah b. Ömer radiyallahu anhu: “Ben telbiyeyi Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in (mübârek ağzından) aldım (öğrendim). Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyuruyordu:

لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الْحَمْدَ، وَالنِّعْمَةَ، لَكَ وَالْمُلْكَ، لاَ شَرِيكَ لَكَ
“LeBBeyk!
ALLAHümme LeBBeyk!
LeBBeyke Lâ Şerike Leke LeBBeyk!
İnne’-l Hamde ve’n-ni’mete Leke ve’l- mülk, Lâ Şerike Leke!.:

Tekrar tekrar icâbet/rızanı dileme duâmın kabulü için gelişim SANA Yâ ALLAHım!. Tekrar icâbet SANA, tekrar icâbet SANA!. SENin ortağın yoktur. Her emrini ifâya hazırım!. Hiç şüphe yok ki, hamd ve ni’met SANA mahsustur!. Mülk (kâinâtın mutlak hükümrânlığı) SENindir. (Bunların hiç birinde) SENin ortağın (ve benzerin) yoktur.” buyurdu.” .”
demiştir.
(Müslim, Sahih, Kitabü’l- Hacc, 3; İbn Mâce, Sünen, Menâsik, 15; Ebû Dâvud, Menâsik, 26)

Telbiyede, ALLAH celle celâlihu’nun dâvetine icâbet edilmekten söz edilmektedir. Nitekim ihrama giren bir kimse ALLAH celle celâlihu’nun dâvetine icâbet etmiş olmaktadır.
Kadı İyaz’ın beyânına göre bu icâbet Hz. İbrahim aleyhisselâm’dan kalmıştır. İbn Abbas radiyallahu anhu’dan rivâyet olunan bir hadis-i şerifte buyrulur:


Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: İbrahîm aleyhisselâm, Kâbe’yi bina edip tamamladıktan sonra kendisine: “Hac için insanları dâvet et” emri verildi.
İbrahîm aleyhisselâm : “Benim sesim onlara ulaşmaz,!” dedi.
ALLAHu TeÂLÂ: “Sen dâvet et, sesini duyurmak bana aittir.” buyurdu.
Bunun üzerine İbrahîm aleyhisselâm: “Ey insanlar, Beyt-i Atik’i haccetmeniz size farz kılınmıştır!” diye nidâ etti. Bu sözü yerle gök arasında bulunanların hepsi işitti.. “Görmüyor musunuz? İnsanlar en uzak yerlerden icâbet edip geliyorlar.”.”

(İbn Hacer, Fethü’l- Bârî, 4/152)

وَاِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِلنَّاسِ وَاَمْنًاۜ وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ اِبْرٰه۪يمَ مُصَلًّىۜ وَعَهِدْنَٓا اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ اَنْ طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْعَاكِف۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ
Resim---“Ve-iż ce’alne-lbeyte meśâbeten linnâsi veemnen vetteḣiżû min mekâmi ibrâhîme musallâ(en)(s) ve’ahidnâ ilâ ibrâhîme ve-ismâ’île en tahhirâ beytiye littâ-ifîne vel’âkifîne ve-rrukke’i-ssucûd(i).: Hani Evi (Ka'be'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. “İbrahim'in makamını namaz yeri edinin”, İbrahim ve İsmail'e de: “Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin” diye ahid verdik.” (Bakara 2/125)

وَاِذْ بَوَّأْنَا لِاِبْرٰه۪يمَ مَكَانَ الْبَيْتِ اَنْ لَا تُشْرِكْ ب۪ي شَيْـًٔا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْقَٓائِم۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ
Resim---“Ve-iż bevve/nâ li-ibrâhîme mekâne-lbeyti en lâ tuşrik bî şey-en vetahhir beytiye littâ-ifîne velkâ-imîne ve-rrukke’i-ssucûd(i).: Hani biz İbrahim'e Evin (Kâbe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) “Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut.” (Hacc 22/26)

وَاَذِّنْ فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلٰى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْت۪ينَ مِنْ كُلِّ فَجٍّ عَم۪يقٍۙ
Resim---“Veeżżin fî-nnâsi bilhacci ye/tûke ricâlen ve’alâ kulli dâmirin ye/tîne min kulli feccin ‘amîk(in).: “İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerek uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.” (Hacc 22/27)

TELBİYENİN HİKMETİ.:

İnsanların Kâbe`ye misâfir olarak gelmelerinin ALLAH celle celâlihu’nun kendilerine büyük bir lütuf ve ihsanı olduğuna; zira buraya ancak ALLAH celle celâlihu’nun kendilerini dâvet etmesiyle gelebildiklerine dikkatlerini çekmektir.
(Ebû Dâvud, Sünen, terc. heyet, Kitabü`l-Menasik, 7/110)

Resim--- Zeyd b. Halid`ten rivâyet edildiğine göre; Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Cebrail aleyhisselâm bana geldi ve: "Yâ Muhammed, ashabına telbiyeyi yüksek sesle yapmalarını emret, çünkü telbiye haccın alâmetlerindendir." buyurdu.”
.”
buyurmuştur.
(İbn Mâce, Sünen, Menâsik, 16; Tirmizî, Sünen, Hac, 15; Mâlik, Muvatta, Hac, 34) (Abdurrahman el-Benna, el-Fethu`r-Rabbanî, XI, 180)

Resim--- İbn Ömer radiyallahu anhu’dan: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Telbiye esnasında kadınların seslerini yükseltmeleri gerekmez!" buyurdu.”.” demiştir..
(Beyhâkî, es-Sünenü`l-Kübra, V, 46)



ALLAH celle celâlihu.:

Resim

El Kâdiru celle celâlihu:

Resim

El Kadîru celle celâlihu.:
Resim

El Kefîlu celle celâlihu.:
Resim

El Vekîl celle celâlihu.:

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
çilekeş
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 154
Kayıt: 04 Ağu 2011, 18:34

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen çilekeş »

kulihvani yazdı:Resim

RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem!.

Bi'smi'llâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm

Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu
Yâ RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem
El Hamdu lillâhi RABBi'l-Âlemîn
Er-Rahmâni'r-Rahîm!.

RaBBu’l- Âlemin ALLAH celle celâluhu ..
Rahmeten li’l-Âlemin RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem..

El-KâDiRu ALLAH celle celâluhu : Kudretullah Sâhibi HAKk TeÂLÂ
El-KaDîRu ALLAH celle celâluhu: KUDRETULLAH’ını AZÂMETULLAH'ta sergileyen HAKk TeÂLÂ...


MüKeMMeL: MüKeMMeL KılınAN MüKeMMeL OL-AN RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem..
MüKeMMiL: MüKeMMeL OL-AN ve MüKeMMeL Yap-AN RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem ..

El-ÂLiMu ALLAH celle celâluhu : İLMuLLaHın/NAKLin Sâhibi HAKk TeÂLÂ
El-ALîMu ALLAH celle celâluhu : Şe’ÂNuLLaH'ın/AKLın Sâhibi ve İlmini Akıl İkliminde sergileyen HAKk TeÂLÂ...

ALLAH celle celâluhu'nun Murâdını, sÖZünü-Kur'ÂNını Duy-ÂN ve SESiyle DUYurÂN RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem!
ALLAH celle celâluhu EMRullahı HüKMüne Uy-ÂN RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem!


El-HâFiZu ALLAH celle celâluhu: Mutlak Muhafazanın Sâhibi HAKk TeÂLÂ..
El-HaFîZu ALLAH celle celâluhu: Mutlak Muhafaza Edici HAKk TeÂLÂ..

Hazz-Nazının Nüvesini HâLde Hâzır-ı Mutlak Hıfzeden RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem!
SöZ-Niyazın Neş’esini Zuhûr-u Huzûr-u HAKk hıfzeden RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem!


El-Vâli ALLAH celle celâluhu : Mutlak LUFULLAHın Sâhibi HAKk TeÂLÂ
El-Velî ALLAH celle celâluhu : Mutlak LUTFULLAHını vücuda getiren Dost kılan HAKk TeÂLÂ..

ALLAH celle celâluhu'dan Mâsiva'ya yansıyan LUTFULLAHın Mazharı-Masdarı-Menbağı-Menşe’i DOSTun DOSTu RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem!
Şehâdet Şehrinde Vahdet VâLisine VusLât Letâfetlerinin Kerem Kevseri Kapısı, her cANı DOSTa Dost kılma Melce’i ve Merci’i RaSûLuLLaH sallallâhu aleyhi ve sellem!


ResimSana İlmullah'ın özellik ve güzelliğince sonsuz ve sınırsız SALLat u SeLâM olsun!



MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....

Resim


Resim

1. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İbni Hacer el Heytemî’nin, Salâvât-ı Şerîfe Câmi’asında, RaSûLuLLaH (sallallahu aleyhi ve sellem)’den vârid bütün salâvâtları kendisinde toplayan, hadis-i Şerîf mesnedli ve en fâzilletli salâvât olduğunu belirttiği salâvât:

TÜRKÇESİ:Allahümme salli alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedîn Resim abdike ve nebîyyîke ve Resûlike ve'n nebîyyil-ümmiyyi Resimve alâ alî seyyidinâ Muhammedin ve ezvâcihi ümmühâtil-minîne ve zürriyetihi ve Ehl-i Beytihi ve sahbihi Resim Kemâ salleyte alâ seyyidinâ İbrâhîme ve alâ âli seyyidinâ İbrâhîme fil-âlemîn Resim İnneke Hamîdun Mecîd.

MÂNÂSI: ALLAHım! Kulun, Nebîn, Resûlün ve Nebîyyil-Ümmîn olan Efendimiz ve sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e ve Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ailesine ve müminlerin anneleri eşlerine ve zürriyetine ve ehl-i beytine ve sahabelerine salât ve selâm eyle! Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’a ve Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’ın ailesine âlemler içinde salât ve selâm ettiğin gibi salât ve selâm eyle! Çünkü Sen Hamîdsin-Mecîdsin!”

(bereketli kıl: meymenetli, uğurlu, hayırlı, faydalı, saâdetli, mutlu, kutlu, birr ehli, iyilikçi kıl...)



Resim

TÜRKÇESİ: Allahumme bârik alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve Rasûlike ve'n nebîyyil-ummiyyi Resim ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve ezvâcihi ummihâtil-mu’minîne ve zurriyetihi ve Ehl-i Beytihi ve sahbihi Resim Kemâ bârekte alâ seyyidinâ İbrâhîme ve alâ âli seyyidinâ İbrâhîme fil-âlemîn Resim İnneke Hamîdun Mecîd.

MÂNÂSI: ALLAHım! Kulun, Nebîn, Resûlün ve Nebîyyîl-Ümmîn olan Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e ve Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)’in ailesine ve müminlerin anneleri eşlerine ve zürriyetine ve ehl-i beytine ve sahabelerine; Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’a ve Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’ın ailesine âlemler içinde bereket ihsân eylediğin gibi bereket ihsân eyle! Şüphesiz ki Sen Hamîdsin-Mecîdsin

(bereketli kıl: meymenetli, uğurlu, hayırlı, faydalı, saâdetli, mutlu, kutlu, birr ehli, iyilikçi kıl...)
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

=>ÂDEMdeki==>ÂLEMdedir
=>Âlemdeki ==>ÂDEMdedir
BİLip-BULup=>YAŞA!.yanLar
=>MuhaMMedî MAHREMdedir!.


ZEVK 9370

HeR CÂNı =>CÂNÂNda BULmak.. =>ÂDEM’in ZAHRını BİLmek
HIZIRı =>HAZIRda =>BULmak.. =>MARECEL BAHRını BİLmek
MuHABBette MuhaMMed’i
MuhaMMedde MuHABBeti
PARMAĞIn İZ-nde=>BULmak.. =>NÜBÜVVet MÜHRünü BİLmek!.


24.08.19 11:54
brsbrsmm..tktktrstkkmdcvlÂNnn..


HÂL-i HAZIR->EL HAYy ALLAH
EL ÂN HAYydır=>RASÛLuLLAH
=>EDEB>İLİM>İRFÂN>ERKÂN
=>EHL-i BEYt ELİ ==>ALİ ŞÂH!.


celle celâlihu..
aleyhisselâm..


Resim

MAHREM.: Gizli. Dince ve şer'an müsaade olunmayan. Birisinin hususi hâllerine ait gizli sır. Haram-Hürmete lâyık olan..
ZAHR.: Sırt. Omurilik-omurga kemiği..


=>ÂDEM’in ZAHRını BİLmek.:

وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِن بَنِي آدَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَلَسْتَ بِرَبِّكُمْ قَالُواْ بَلَى شَهِدْنَا أَن تَقُولُواْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ
Resim---“Ve iz ehaze rabbüke mim beni âdeme min zuhurihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm ala enfüsihim e lestü bi rabbiküm kâlû belâ şehidnâ en tekulu yevme’l- kiyameti inna künna an haza ğafilin : Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhid olduk, dediler.” (A’raf 7/172)

الَّذِي أَنقَضَ ظَهْرَكَ
Resim---"Ellezî enkada zahrek(zahreke).: O senin sırtını ezen yükü." (İnşirah 94/3)


=>MARECE’L- BAHRını BİLmek.:

مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ
Resim---"Merece’l- bahrayni yeltekıyân (yeltekıyâni).: (Suları acı ve tatlı olan) İki denizi birbiri ile karşılaşacak (birbirine kavuşacak) şekilde akıttı/ salıverdi.” (RahmÂN 55/19)

بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ
Resim---"Beynehumâ berzehun lâ yebgıyân (yebgıyâni).: İkisi arasında berzah (engel) vardır, ikisi birbirinin sınırını geçemez (birbirinin özelliğini, düzenini bozamaz).” (RahmÂN 55/20)


PARMAĞIn İZ-nde =>BULmak.:

أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَلَّن نَجْمَعَ عِظَامَهُ
Resim---"E yahsebu’l- insânu ellen necmea ızâmehu.: İnsan (öldükten sonra) onun kemiklerini asla biraraya getiremeyeceğimizi mi sanıyor?” (Kıyâmet 75/3)

بَلَى قَادِرِينَ عَلَى أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُ
Resim---"Belâ kâdirîne alâ en nusevviye benânehu.: Hayır, Biz, onun parmak uçlarını bile yeniden düzenlemeye kaadiriz.” (Kıyâmet 75/4)


PARMAk UÇLarımızdaki KİMLik.:

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yaşadığı dönemin insanları için parmak uçları önemli bir şey ifade etmezdi..Ne zaman ki Kur'ÂN-ı Kerîm Kıyâmeti koparınca Parmak İMZAmız ortaya çıktı..
Batı Dünyası ancak, 1856 yılında Genn Ginsen adında bir İngiliz’in, parmak uçlarındaki çizgilerin her insanda farklı olduğunu keşfedinciye kadar insanlar parmak ucunun önemli özelliğinden haberdar değillerdi..
Tarih boyunca yaşamış tüm insanların parmak ucunun farklı olduğunun anlaşılmasıyla, parmak ucunun âdeta bir kimlik kartı olduğunun farkına varıldı.
Daha sonra bu bilgi polis örgütlerince suçluların yakalanmasında veya tanınmayacak duruma gelmiş ölülerin tespit edilmesinde kullanılmaya başlandı. Parmak ucu öyle bir kimlik kartıdır ki aynı yumurta ikizlerinde bile farklıdır. Bu kimlik kartı asla sahtekârlık kabul etmez. Elimizi değdirdiğimiz birçok eşyaya sahtekârlık kabul etmeyecek şekilde imzamızı atar. Hiç kimse de bu imzamızı taklid edemez. Bu mührümüzün ne taklidi, ne de inkârı söz konusudur. Ömür boyu bu mührü hiç kaybetmeden yanımızda taşırız.
Üst deri yanmalarından ve yaralanmalardan, yaşlanarak vücûdumuzun şekil değiştirmesine kadar tüm etkenler mührümüzün orijinalliğini bozmaz..
İki santimetrekarelik bir alanda milyarlarca değişik deseni, silinmez çizgiler halinde bir mühür gibi işleyen Yaratıcımız ALLAHu zü’L- CeLÂL ne kadar da büyük bir kudrete sahiptir..

Kur'ÂN-ı Kerîm’in indiği dönemde parmak ucu, önemsiz bir detay konumundaydı. Âhirette insanı yeniden yaratacak olan ALLAHu zü’L- CeLÂL’in, parmak ucunun rast gele bir nokta değil, insanda önemli bir detay olduğuna işÂret etmesi Kur'ÂN-ı Kerîm’in AKLen-NAKLen bir mu’cizesidir.
Bu âyetin temel işâretlerinden biri, parmak uçlarımızdaki İZLerin ÖZELLiğidir. Ve âyetin diğer bir işâreti de vücûdumuzun her yerinde olduğu gibi, parmak uçlarımızda da vücûdumuzun tüm ÖZELLiklerinin KODLu OLmasıdır..
Böylece vücûdumuzun parmak ucu gibi önemsiz gözüken bir noktasından tüm vücûdumuzun yeniden yaratılabileceğine de işâret edilmektedir..


ResimHÂTEMü’n-NEBÎYy.:

1-) HÂTEM.:
Hatem.: Çok cömert ve eli açık adam.
Hâtem.: EN SONuncu.
HÂTEMü’L-ENBiYâ.: Peygamberlerin en sonuncusu MuhaMMed Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem..
HÂTEMü’R-RÜSÛL.: ResûLLerin en sonuncusu MuhaMMed Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem..
HÂTEMü’L- HÂTEM.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Tevrattaki İsmi..


Resul, sözlük anlamı itibâriyle “risâlet” kökünden gelen bir kelimedir. Anlamı “elçi” demektir. çoğulu, “rüsûl” ve “mürselûn”dur. Buna karşılık “nebî” ise, “nebe’” kökünden gelir ve haberci/haber alan kimse anlamındadır. Çoğulu “nebîyyun” ve “enbiyâ”dır..

مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
Resim---"Mâ kâne MuhMMedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyine, ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ (alîmen).: MuhaMMed (aleyhisselâm), sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası olmamıştır (değildir). Fakat ALLAH’ın Resûl’ü ve Nebîler’in (Peygamberler’in) Hatemi’dir (Sonuncusudur). ALLAH, herşeyi en iyi bilendir.” (Ahzâb 33/40)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Şüphesiz benimle diğer peygamberlerin durumu şu misâle benzer: “Adamın biri bir saray yapmış, onu güzelleştirip mükemmel bir şekilde tamamlamış, fakat bir tuğla yeri boş kalmıştır. Herkes gelip bu saraya giriyor ve ona hayran kalıyor ve: ‘Şu boş kalan tuğla yeri olmasa, bu köşke diyecek yok!.” diyorlar. İşte ben o köşkü tamamlayan tuğlayım!.” buyurdu.
(Ebu Hüreyre radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Emsâl, 2)

RAÛFun RAHÎM ve RaHMeTenLi’L-ÂLEMîn OLan ReSûLuLLAH sallallahu aleyhi vesellem’in NÜBÜVVEti EVRENseLdir.:

Resim---“Ve erselnâke illâ rahmeten li’l- âlemîn (âlemîne) : (Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ 21/107)

لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
Resim---"Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz (azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bi’l- mu’minîne RAÛFun RAHÎM (rahîmun).: Andolsun ki; size, sizin içinizden azîz bir Resûl geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O'na ağır gelir (O'nu üzer). Size çok düşkün, mü’minlere şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe 9/128)

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا كَافَّةً لِّلنَّاسِ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
Resim---"Ve mâ erselnâke illâ kâffeten li’n- nâsi beşîran ve nezîran ve lâkinne ekseran nâsi lâ ya’lemûn (ya’lemûne).: Ve Biz, seni (kâinattaki) insanların hepsi için müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olmandan başka bir şey için göndermedik. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (Sebe’ 34/28)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ben altı şeyle diğer peygamberlerden üstün kılındım: Az sözle çok şey ifâde etme kabiliyeti bana verildi. Düşmanın kalbine korku salınarak zafere ulaşmam sağlandı. Savaştan alınan ganimetler bana helâl kılındı. Bütün yeryüzü benim için temiz bir mekân ve bir mescid kılındı. Ben bütün insanlara peygamber gönderildim. Peygamberler zinciri benimle son buldu.”!.” buyurdu.
(Ebu Hüreyre radiyallahu anhu’dan; Müslim, Mesacid, 5)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH’ın gönderdiği peygamberlerden her birine mutlaka insanların onun gibi bir şeyi görmekle imana geldiği bir mu’cize vermiştir. Ancak bana verilen mu’cize ise, onlardan farklı olarak ALLAH’ın bana gönderdiği bir vahiydir. Bu yüzden kıyâmet günü, onların hepsinden daha fazla tâbileri (uyanları) bulunan bir peygamber olacağımı ümid ediyorum!.”!.” buyurmuştur.
(Buharî, İtisâm, 1)

كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَلَوْ آمَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُم مِّنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ
Resim---"Kuntum hayra ummetin uhricet li’n- nâsi te’murûne bi’l- ma’rûfi ve tenhevne ani’l- munkeri ve tu’minûne billâh (billâhi), ve lev âmene ehlu’l- kitâbi le kâne hayran lehum, minhumu’l- mu’minûne ve ekseruhumu’l- fâsikûn (fâsikûne).: Siz, insanlar için çıkarılmış (seçilmiş) olan, ümmetin hayırlı kişileri oldunuz. Mâruf ile emredersiniz ve münkerden nehy edersiniz (men edersiniz). Ve siz, Allah'a îmân ediyorsunuz. Eğer kitap ehli de îmân etselerdi elbette onlar için hayırlı olurdu. Onlardan bir kısmı mü'mindir ve onların çoğu da fâsıklardır.” (Âl-i İmrân 3/110)


ReSûLuLLAH sallallahu aleyhi vesellem Makam-ı Mahmûd sahibi ve Sirac–ı Münirdir.:

وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَى أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا
Resim---"Ve mine’l- leyli fe tehecced bihî nâfileten lek (leke), asâ en yeb’aseke rabbuke makâmen mahmûdâ (mahmûden).: Gecenin bir kısmında uyan ve sana özel nafile (ilâve) olarak O’nunla (Kur’ân’la) teheccüd namazı kıl! RABBinin seni Makam-ı Mahmut’a beas etmesi (ulaştırması) yakındır.” (İsrâ 17/79)

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا
Resim---"Yâ eyyuhân nebiyyu innâ erselnâke şâhiden ve mubeşşiran ve nezîrâ (nezîran).: Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki BİZ, seni şâhid, müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olarak gönderdik.” (Ahzâb 33/45)

وَدَاعِيًا إِلَى اللَّهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُّنِيرًا
Resim---"Ve dâîyen ilâllâhi bi iznihî ve sirâcen munîrâ (munîran).: Ve O’nun (ALLAH’ın) izni ile ALLAH’a dâvet eden ve nurlandırıcı sirâc (kandil) olarak (gönderdik).” (Ahzâb 33/46)


ReSûLuLLAH sallallahu aleyhi vesellem, Ahmed aleyhisselâm olarak =>ALLAHu zü’L- CELÂL’i en çok tesbih ile hamd edişin simgesi Livâü’l- Hamd =>Hamd Sancağının Sahibidir.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ben kıyamet günü Âdem neslinin efendisiyim. Livaü’l-Hamd sancağı benim elimdedir. Fakat asla gururlanma olmaz. O Âdem ve ondan sonra gelen bütün peygamberler benim sancağım altındadır. Ve kabri ilk açılacak olan da benim. Fakat asla gururlanma yoktur!.” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned, III/2)


Resim 2-) HÂTEM.:
HÂTEM.: Mühür. Üzerinde yazı olan ve mühür yerine kullanılan yüzük..

RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in MüHR-ü ŞeRîF’i.:
Farsça’dan Türk diline intikal etmiş olan “MÜHÜR” kelimesinin lügât mânâsı şudur: Bir şahıs veya müessesenin adı, sifâtı ve alâmeti, hakkedilen/kazılan, yazılan, yazı veya evrak altına basılan damga. Ayrıca kıymetli taşlar gibi sert cisimler üzerine, kazınmış imza yerine geçen yazı, arma, simge veya bir varlığın şahsiyetini ifâde eden “iz” mânâsına da gelmektedir.
Arapça’sı “Hâtem” yani mühür, yüzük; Genelde yazıların altına basılıp sözü bitirdiğini ve son sözün söylendiği mektubları, belgeleri sahih ve geçerli olduğunu beyan eden ve bahis konusu meselenin sonuçlandığını bildiren “ALÂMET” demektir.
(Büyük Türkçe sözlük, D.İ.A MÜHÜR. İbn Manzûr, Lisânu’l-Arab. HTM.)
Hadis-i Şeriflerde bahsedilen “YÜZÜK” Lafzı: “Bir şeyi sona erdirmek, mühür, damga” anlamına gelen “HÂTEM” kelimesi ile ifâde edilmektedir. Bu kelimeye yüzük anlamının verilmesi ise Peygamberimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz’in ve Hulefâ-i Râşidîn Efendilerimizin mektub ve yazılarını mühürlemek üzere kullandıkları yüzüğün kaşındaki mühre nisbetledir. Zamanla bu kelime şöhret kazanmış ve mühürlü ya da mühürsüz bütün yüzüklere “hâtem” denilmiştir. “YÜZÜK” kelimesinin Arapça karşılığı “halka/halaka” veya “fetha/fetaha” dır. (İbnu’l-Esîr, en-Nihâye fî garîbi’l-hadîs, İbn Manzûr, Lisânu’l-Arab. HTM.)

Asr-ı Saadet döneminde Hicaz ehli yüzük kullanmaktaydı, fakat yüzüğün kaşına mühür nakşedilmesi mutat bir uygulama değildi. Hicretin altıncı veya yedinci senesinde Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz’in “Dine ve yeni kurulan İslam Devletini tanımaya dâvet mektublarını yazmışlar ve Kisra, Kayser ve Necaşi gibi acem krallarına göndermeyi murad etmişlerdir. Bu esnada ashâbdan bazıları: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e.: “Acem devlet reislerinin kendilerine gönderilen mühürsüz mektubları ve yazıları kabul etmeyeceklerini ve resmi muameleye tabi tutmayacaklarını” hatırlatmışlardır. Bu durum üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz halka şeklinde yuvarlak ve kaşlı, gümüşten bir mühür/yüzük yaptırmışlardır. Böylelikle Kureyş ve Hicaz ehli arasında ilk mektub mühürleyen kişi olarak da tarihe geçmişlerdir. (Mevahibu-l leduniyye fi şerhi-l şemaili muhammediyye. S. 193, Buhari libâs no.5661.-suyuti el-Vesa’il fi Müsamereti’l-eva’il, s. 114)

RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in MüHR-ü ŞeRîF’indeki İBÂRe.:

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem mühür vazifesini görmesi için gümüşten ve kaşlı bir yüzük yaptırmışlar ve bu yüzüğün kaşına, hem imza anlamına gelen hem de İslâm devletinin sembolü olacak “MuhaMMed RaSûLuLLAH” ibâresini nakşettirmişlerdir. Bu Mühr-ü şerîf’te nakşedilmiş ibâre üç satır halinde olup, alt kısmında “MuhaMMed” adı, ortasında “RaSûL” ve üst tarafında “ALLAH/Lafza-i Celâl” lafzı bulunacak şekilde istiflenmiştir. “ALLAH’ın ELÇisi MuhaMMed” mânâsını ifâde etmektedir.. (Buhârî, Libâs, No:566.)

MüHR-ü ŞeRîFin KAŞı.:

Güvenilir Hadis kaynaklarımızda Mühr-ü Şerîf hakkında nakledilen rivâyetler, farklılık arz etmektedir. Bize ulaşan bazı rivâyetlerde Mühr-ü Şerîfin kaşının Habeşistan’dan gelen siyah Akik taşından yapılmış olduğunu söylemektedir. Diğer rivâyetlerin ekserisinde ise Mühr-ü Şerîfin kaşı, kendisi gibi bizzat gümüşten imal edildiği ifâde edilmektedir. Hadis şârihlerinden bazıları bu rivâyetlerde çelişki olmadığını Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in iki tane mühr-ü şerîf yaptırdıklarını ve birisinin kaşının akik taşından, diğerinin ise gümüşten olduğunu söylemişlerse de asıl olan ve tercih edilen; Mühr-ü Şerîfin hem kendisinin hem de kaşının gümüşten olduğudur..
(Mevahibu’l- leduniyye fi şerhi-l Şemaili Muhammediyye. S. 192/193)


Mühr-ü Şerîf, Halifeye Mahsustu ve Resmi İşlerde Kullanılırdı.:
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in ismi zikredilen mühr-ü şerîf yüzüklerini yaptırıp mübarek parmaklarına takınca, ashab’tan bazıları da aynı ibâreyi taşıyan bir yüzük yaptırmak istemişledir. Bu durumdan haberdar olan Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem hemen müdahale ederek:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Hiç kimse, benim mührümün ibâresini taşıyan yüzük yaptırmasın!..” buyurmuştur..
(Buharî Libâs no:5666; İbni Hacer, Fethu’l- Bâri cilt.13 s. 369.)

Zirâ sözü edilen mühr-ü şerîf, İslâm Devletinin sembolü ve müslümanların devletlerarası siyasî ilişkilerinde kullanılan bir araç idi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bu yasaklamalarıyla, hem devlet olma hassasiyetini sağlamış hem de resmi ve özel eşyâyı birbirinden ayırmış bulunuyorlardı..


Mühr-ü Şerîf’in HuLefâ-i Râşîdin’e İntikâLi.:

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in vefâtından sonra mühr-ü şerîf, Hazreti Ebu Bekir radiyallahu anhu’e, ondan Hazreti Ömer radiyallahu anhu’e ondan da Hazreti Osman radiyallahu anhu’a intikal etmiştir. Fakat Hazreti Osman radiyallahu anhu, halifeliğinin altıncı yıllarında, Mescid-i Kubâ yakınlarında bulunan Eris adlı kuyunun etrafında toplanıp bir devlet işini müzâkere ediyorlar idi. Bu sırada bir evrakın mühürlenmesi gerekmişti. Hazreti Osman radiyallahu anhu’ın Muaykıb isminde bir hazinedârı var idi. Evraklar Muaykıb’da, mühür ise Hazreti Osman’da idi. İşte bu esnâda mühür elden ele intikal eder iken, Eris Kuyusu’na düşürülerek kaybolmuştur. Üç gün ısrarla aranmasına rağmen bulunamamıştır. Hazreti Osman radiyallahu anhu) aynı ibâreyi taşıyan yeni bir mühür yaptırmıştır. Bu sebepledir ki bazı rivâyetlerde Hazreti Osman’ın bazılarında ise Muaykıbın elinden düştüğü nakledilmektedir..
Hulefâ-i Raşidin Efendilerimiz, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem mührünü kullanmakla beraber kendileri de şahsî mühür yaptırmışlardır.:

Hazreti Ebu Bekir radiyallahu anhu’un mühründe.: “Ni’me’l- kadîru ALLAH.: ALLAH ne güzel kudret sahibidir..
Hazreti Ömer radiyallahu anhu’un mühründe.: “Kefâ bi’l- mevti vâizen,: Nasihatçı olarak ölüm yeter..
Hazreti Osman radiyallahu anhu’un mühründe.: “Amentü billahi’l- azîm,: Azîm olan ALLAH’a iman ettim,. “Amentü billahi muhlisân,: ALLAH’a halisâne şekilde iman ettim..
İmam Ali kerremallahu vecheh’in mühründe ise.: el Mülkü LiLLaHi.: Mülk ALLAHu TeÂLÂ’ya mahsustur,.
İbârelerinin yazılı olduğunu bildirilmektedir..

(Buharî Libâs no:5662; İbni Hacer Fethu’l- Bâri cilt.13 s.359, Mevahibu’l- leduniyye fi şerhi-l Şemaili Muhammediyye. S. 196, Mes’ûdî, et-Tenbih, s. 286, 289, 293, 297, 320.)


RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem Yüzüğünü Hangi ELine Takar İdi.:

Muteber hadis kaynaklarımızdan bize ulaşan sahih rivâyetlerde, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yüzüğünü hem sağ hem de sol ellerine taktıklarını ifâde etmektedir. Her iki ele de yüzük takılabileceğini ifâde eden başka sahîh rivâyetler de vardır. Ulemâ, rivâyetlerden hareketle yüzüğün her iki ele de takılabileceğine hükmetmişlerdir. Fakat hangi elin tercih edilmesi ve daha faziletli olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Ancak sağ elle ilgili rivâyetler, daha fazladır. Hadis şarihlerinden İbni Hacer bu konuyu şöyle izah etmektedir: “Tezeyyün bir (süs) eşysı olarak kullanan sağ, Mühür olarak kullanan ise sol eline takmalıdır” dedikten sonra sağ ele takmanın tercih edilmesinin sebebini şöyle beyân eder: “Çünkü sol el istincada kullanıldığı için, necâset’e değmekten korunmuş olur.” (Yani mühür sol elde olunca, sağ el yardımı ile kolayca çıkarılmış olur ve bu sebeple de necâsetten korunmuş olur.)
(İbni Hacer, Fethu’l- Bâri cilt. 13 s.372.)


HaNeFi MeZHeBinde YüzükLe İLgiLi HükümLer.:

ALtın Yüzük.:
Altından imal edilen yüzükler, Müslüman erkeklere yasaklanmıştır, bu sebeple takamazlar. Eğer takarlar ise haram işlemiş olurlar. Kadınlar için zînet/süs eşyâsı kılınmıştır, bu sebeple onlara takabilirler. Zirâ;
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, bir hadis- şerifinde; “İpek ve altın, ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına ise helâl edilmiştir” buyurmuştur.

(el-İhtiyar fi Ta’lili’l-Muhtar, 4 cilt, s.224: Merginani, el-Hidaye, 4cilt, s.82; İbn Abidin, Reddü’l- Muhtar, 5cilt, s.216; Tirmizî libâs no:1760.)

Gümüş Yüzük.:
Kadın ve erkeklerin gümüş yüzük takmaları câizdir. Kadı, sultan ve benzeri kimselerin, yüzük kullanmaya ihtiyacı var ise sünnettir. (Zirâ yüzüğü mühür olarak kullanıyorlardı.) İhtiyacı olmayanların takmaması daha faziletlidir. Sünnet olan, yüzüğün ağırlığının bir miskal veya daha az olmasıdır ve erkeklerin kaşını avuç içlerine çevirmeleridir. Kadınların ise avuç içlerine çevirmelerine gerek yoktur. Zirâ yüzük onlar için ziynettir; erkekler içinse süs değildir. Yüzüğün kaşını akik ve yakut gibi kıymetli taşlardan yapmak ve üzerine kendi adını veya ALLAH’ın ismini nakşetmek caizdir. Ancak ALLAH’ın ismi yazıldığı olduğunda, helâya girerken yüzüğün ya çıkarılması veya sağ ele takılması gerekir.

(el-İhtiyar,4cilt,s.159; Ahmet Davudoğlu, Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, 9.cilt, s.457.)

ALtın ve Gümüş Dışındaki YüzükLer.:
Demir, bakır, kurşun ve tunç gibi madenlerden yapılan yüzükler, hem erkeklere hem de kadınlara mekruhtur. Akik ve yeşim gibi kıymetli taşlardan yapılanlar ise kadın-erkek herkes için câizdir.

(el-İhtiyar fi Ta’lili’l-Muhtar cilt 4, s.224; Abidin, Reddü’l- Muhtar cilt5 s.315.)


Yüzüğün Kaşına Bir İbâre ya da Herhangi Bir İsim Yazdırmak.:

Yüzüğün kaşına ALLAH’ın, Peygamber’in ya da kişinin kendi adının nakşedilmesinde bir sakınca yoktur. Fakat insan ve hayvan gibi bir canlının resminin konulması günahtır. Kaşında ALLAH’ın ismi veya Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in adının yazılı olduğu bir yüzükle helâya giren kişi, yüzüğünü gizlemelidir. Eğer yüzük sol elinde ise taharetleneceğinde parmağından çıkarmalıdır..
(İbn Abidin, Reddü’l- Muhtar cilt5, s.317.)
Yüzük, her iki elin herhangi bir parmağına takılabilir. Ancak, küçük parmağa takılması sünnettir..
(İbn Abidin, Reddü’l- Muhtar cilt5, s.317.)
Muhaddis Tirmizî Şemail-i MuhaMMediyye adlı eserinde konumuzla ilgili on yedi hadis-i şerif nakletmişlerdir..

Resim---Enes ibni Mâlik radiyallahu anhu anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Mühr-ü Şerîfleri gümüşten yapılmış idi. Kaşı ise Habeşi taşından idi.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:82.)

Resim---Abdullah ibni Ömer radiyallahu anhum anlatıyor: “Muhakkak Nebi (aleyhisselâm) gümüşten bir mühr-ü şerif edindiler. Bunun ile (yazdırdığı mektubları) mühürler idi. O’nu (süs amaçlı olarak) takınmazlardı.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:83.)

Resim---Enes ibni Mâlik naklediyor: “Peygamber Efendimiz aleyhisselâm’ın hem halkası hem de kaşı gümüşten yapılmış bir mühr-ü şerîfleri var idi.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:84.)

Resim---Enes ibni Mâlik anlatıyor: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, acem kralları (yabancı devlet başkanları)’na “İslam’a dâvet için” mektub yazmayı murad edince, kendilerine: “Hiç şüphesiz acem hükümdarları mühürsüz mektubları kabul etmezler” denildi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemmühür-yüzük yapmalarını taleb etti." buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:85.)

Resim---Enes ibni Mâlik sözüne şöyle devam eder: “Peygamber Efendimiz’in (aleyhisselâm) parmağındaki yüzüğün parıltısını görür gibiyim.” buyurmuştur..(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:86)

Resim---Enes ibni Mâlik anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in mühr-ü şerîflerinin kaşında, ilk satırda “MuhaMMed” ikinci satırda “RaSûL” üçüncü satırda ise “ALLAH” kelimeleri nakşedilmiş idi.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:87)

Resim---Enes ibni Mâlik anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem (İran hükümdarı) Kisra’ya, (Bizans hükümdarı) Kayser’e ve (Habeş hükümdarı) Necaşi’ye “İslam’a dâvet etmek için” mektublar yazmıştı. Bunun akabinde Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e denildi ki: “Şüphesiz O hükümdarlar, mühürsüz mektubları kabul etmezler.” Bu durum üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem halkası gümüşten bir mühür-yüzük yaptırdı. Kaşına ise.: “MuhaMMed RaSûLuLLAH” yazdırdı." buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:87)

Resim---Enes ibni Mâlik naklediyor: “Muhakkak Nebî (aleyhisselâm), helâya girecekleri vakit, mühr-ü şerîflerini (kaşında “MuhaMMed Rasûlullah” yazan yüzüğünü) mübârek parmaklarından çıkarırlar idi.” buyurmuştur..
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:88)

Resim---Abdullah ibni Ömer naklediyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem gümüşten yüzük edindi, onu rûh-u şerîfleri kabzedilinceye kadar mübârek parmaklarına taktılar. Bu yüzük, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in vefâtından sonra Hazreti Ebu Bekr’e, ondan sonra Hazreti Ömer’e, ondan da Hazreti Osman’a intikal etti. Nihâyet bu yüzük Hazreti Osman’ın elinden Eris Kuyusuna (Eris adı verilen su kuyusu) düşüp kayboldu. Bu yüzüğün kaşında “MuhaMMed Rasulullah” cümlesi var idi.." buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:89)


RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in Yüzük TAKış ŞeKLi.:

Resim---Ali ibni Ebi Talib kerremallahu vechehu naklediyor: “Muhakak Nebî (aleyhisselâm) yüzüklerini sağ ellerine takarlar idi.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:90.)

Resim---Hammad ibni Seleme anlatıyor: Ebu Rafi radiyallahu anhu’n oğlu Ubeydullah’ın yüzüğü sağ eline taktığını gördüm ve kendilerine: “Neden sağ elinize taktınız” diye sordum. Şöyle cevab verdi: “Abdullah ibni Câfer’in yüzüğü sağ eline taktığını gördüm ve bunu hikmetini kendilerine sorduğumda O, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in, yüzüklerini sağ ellerine taktıklarını gördüğünü ifâde etti.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:91.)

Resim---Abdulla ibni Cafer rivâyet ediyor: “Şüphesiz ki Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yüzüklerini sağ ellerine takarlar idi.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:92.)

Resim---Câbir ibni Abdullah anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yüzüklerini sağ ellerine takarlar idi.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:93.)

Resim---Said ibni Abdullah rivâyet ediyor: İbni Abbas radıyallâhu Anhumâ yüzüğünü sağ eline takar idi. Onun sağ eline takışının sebebi -öyle zannediyorum ki- Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e ittibâ’ içindi. Zirâ o: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem yüzüklerini sağ ellerine takarlar idi” buyurmuştu.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:94.)

Resim---Abdullah ibni Ömer naklediyor: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem gümüşten yüzük edinmişler ve Onun kaşını avuç içlerine gelecek şekilde yaptırmışlar, “MuhaMMed Rasulullah” ibâresini nakşettirmişler idi. Başkalarının şahsî yüzüklerine bu ibâreyi yazdırmalarını yasakladı. Bu mühür, Muaykıb’ın Eris Kuyusu’na düşürdüğü Mühr-ü Şerîftir.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:95.)

Resim---Muhammed el-Bakır rivâyet ediyor: "Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin, yüzüklerini sol ellerine takarlar idi.." buyurmuştur..
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:96.)

Resim---Enes ibni Mâlik anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yüzüklerini sağ ellerine takarlar idi.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:97.)

Resim---Abdullah ibni Ömer rivâyet ediyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem altın yüzük edinmiş ve sağ ellerine takmışlar idi. Ashab da, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e ittibâ’ etmek için altın yüzük edindiler. Bu manzarayı gören Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, onu parmağından çıkarıp attılar ve söyle buyurdular: “Ebediyyen onu takmayacağım.” Ashab’ı Kiram da Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e ittibâ’ ederek yüzüklerini çıkarıp attılar.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Şemâil, 11.bâb no:98)


BAKınız. => http://muhammedinur.com/forum/viewtopic.php?f=40&t=9585

Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâmet
İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet =>BİZi =>RASÛLuLLAH sallallahu aleyhi vesellem EFENDİmizin
NÜBÜVVetinde-VELÂYetinde ŞEHÂDEt ŞEREFinde CEM’ et İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..


Resim MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: RASULULLAH sallallâhu aleyhi ve sellem

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim YÂ RASÛLuLLAH!.

->YUSeBBihu!. >SEMÂ-sında
->SıRR-ı SuBHÂN >SEFÂ-sında!.


YAŞAmak=>KULLuk SEFERi,
=>EBEDîYyen ==>EZELberi!.
HAKkı DUYan =>AYRa UYan,
==>MuhaMMedî MEydÂN ERi!.


ZEVK 8691


MURADuLLAHtan =>EMRuLLAH =>ALLAH’ın ELi YEDuLLAH!
KONUŞTURAN <-> KONUŞANa =>ALLAH’ın DİLi YEDuLLAH!
KÜLLî ŞEYy=>NÛR-u MuhaMMed,
=>ŞE’ÂN ŞÛURu ==>MuhaMMed,
SEVen<->SEViLENLer=>DAMLa=>AŞK DERyÂsı RESÛLuLLAH!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..


02.02.18 06:41
brsbrsm..tktktrstkkmdyhyylhuuu..



Resim


ResimKıtMÎRResim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön