ZEVKin ZEVKi…

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12889
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

ZEVKin ZEVKi…

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ZEVKin ZEVK

Üç Âlemde fakir_fakir_fakir kardeşim:

“Hoş görünüze sığınıp zevkinizle zevk bulmaya çalıştım acizâne”

Buyurduğunuz zevkinizi bendeniz de zât-ı âlinizin izniyle tüm kardeşlerimizin zevkine sundum.
Bilirsiniz ki Muhammedi Hasbi Hizmette BİZ-BİR-İZ ve önemli olan sadece ve sadece,
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz adına, hesabına ve şerefine Habibi Hizmettir.
Bu Aşk Şiirlerim için daima derim ki:
“Bunlar benim çeşmemden akan SU gibidir, benim değiller ve kim içerse onundur!”
Sizin çok değerli Zevkinizden çok Hazz duydum,
Allah celle celâlihu Razı olsun
“fakir_fakir_fakir” kardeşimiz…


“fakir_fakir_fakir” :

Esselâ dervişan HU avazına
Meclis-i sehere gelenler gelsin
Yüreğim tel edip aşkın sazına
Tevhid mızrabıyla çalanlar gelsin...


İnsan, kendisini bu âlemde tertemiz pâkin pâk olarak zanneder bu zanla ve aklıyla ve anlayışıyla kendisine varlık giydirip varlığını da ispata çalışır.
Gerçek temizliğe ulaşıp varlığını Hakk’ın varlığında yok edip Hakk’ın varlığıyla var olan Hak Dostu gerçek temizliğin ne olduğunu muhabbet ederek karanlıklar içerisinde olan aklımıza ışık tutar, tutulan ışıkla bir bakarız ki temizlik şöyle dursun şirk batağı üzerimize sinmiş!
Bu anlayışı insanı Mürşid-i Kâmile bende olup onun nezaretinde onun öğretileri ile hamamda keselenip yıkanmak misali kendi var ettiği nispetlerinden arınmaya başlar.
Bu arınma aşamasında yıllardır besleyip büyüttüğü nefis zorlanmaya ve bu temizliği reddetmeye çalışır.
İşte bu halde nefsini varlığından arındırma yolundaki diğer canlar, ihvanlar, Salikler HU’ya nispet bilişlerinden nispet anlayışından nispet görmekten duymaktan kısacası; varlığından arınıp Hakk’ın varlığında olma zevkine erenlerin erdiği yere varma yolunda, zikriyle zevkiyle aşkıyla muhabbetiğiyle yardımcımız olsun.
Kirli olduğunun fark ettirilenler arınma yoluna gelsin ve bu yolda sabırla sebaatle kanaatle şevkle aşkla bulunsun.
Aşk, Allah gerçeğinin idraklara yüz gösterdiği mahaldir.
Allahın Hakk İsmiyle yüz gösterdiği mahalde Allah’tan gayrisi kalmaz. Varlığım Musa aleysselamın dağının parça parça olduğu gibi parça parça olup yok olur, Meydana ve Efendime olan aşkım zevkim şevkim muhabbetim tevhid ilmiyle birleşsin de ilim hale dönüşüp irfaniyeti doğursun!


Seyrine doymayıp ah ile vahın
Sevdâsında yanıp Resûlullah’ın
Nûşedip bâdesin aşk-ı ALLAH’ın
Candan geçip Cânân bulanlar gelsin...


Cenâb-ı Allah Şahadet Âlemini yaratmışlığıyla her zerre Allah’ı zikirdedir. Allah’ın her an şa’n alışıdır.
Allah Âşıkları, zikrettiğinin farkına vardırılanlar Allah’ın zikriyle varlığını yakanlardır.
Onların her anı Mâşuklarına kavuşma isteğiyle dolup taşmaktadır.
Mürşid-i Kâmiline olan aşkıyla sadakatiyle sevdasıyla teslimiyetiyle verileni akıl terazisinde tartmayı bırakmıştır, aklını anlayışını Efendisine teslim etmiştir.
Bu irfaniyete ulaşanlar gönül zevki sunmaya, zevk alışverişi yapmaya aşkın pazarına gelsin.



Mevlâ’nın rızasın fikreden canlar
Aşk olsun nimete şükreden canlar
Gece gündüz dâim zikreden canlar
Halk içinde Hakk’la olanlar gelsin...


Cenâb-ı Allah kendi bilinmeklik muradı için Âdemi Efendini halk etti ve kendiside Efendinden Yüz göstermekte salik sunulan Maya-yı Muhammed’le bu meydana efendisinden doğmuştur ve yine efendisiyle bu meydanda idrak sahibi olmaktadır.
Zikir, ilim, meratib, makam, hal, zevk hepsi her ne var ise Efendindendir .
Şükretmek her zerrede efendini müşâhade etmekle olur.
Salik Efendisini doğurmayı başarmalıdır.
Geldiği zevk boyutunda nazarında ne kendisi ne Efendisi vardır.
Hiçliğini tatmıştır artık hiçliğin zevkine varmıştır.
O zevkten Halkiyete çıkanda artık kendisi olmaz Efendisi olur kâinâtın her zerresi Efendisinin varlığıdır.
Efendisini gördüğü zevk ettiği muhabbet ettiği Âşığın Mâşukuyla vuslat ettiği mahaldir.
Nazarında Mâşuk olanlar gelsin.


Hak’ka boynun büküp elin bağlayan
Tevbe edip yüreğini dağlayan
Seherde göz yaşın salıp ağlayan
Aşkın dünyasına dalanlar gelsin...


Salik geldiği boyutta efendisinin haline ahlakına edebine bürünmeye başlar Mülk, Mâşukundur!
Mâşuk, Âşıkına mülkünde dilediği gibi tasarruf etme selayeti verir de Âşık yinede tamah etmez ona Mâşukunun cemâlinden daha büyük güzellik olmaz.
Her haliyle numune-yi misal olur.
Görürüm Hakk dahi Hakk işitirim Hakk dahi Hakk zikrederim Hakk dahi Hakk zevkiye bulunur.
Mâşukuna varmış olmanın zevkiyle şevkiyle göz yaşlarını tutamaz akan her damlası Mâşuk için gonca güldür.
Aşk bahçesinin gülüdür ve Âşık o bahçede bülbüldür artık!



Hüdâya dönmüştür yüzümüz şükür
Mustafa’ya âşık özümüz şükür
Nefsimize canlar sözümüz şükür
Şefaat nurunu bilenler gelsin...


Halimiz yaşantımız anlayışımız Efendimizin haline dönmüştür bizden görünen Efendimizin güzelliği olmuştur.
Bu hal bizi daha da Âşık kılmaya başlar aşk boyutunda son yoktur.
Nefsimiz aşkın hizmetine girmiş saf suyun içildiği tertemiz kap olmuştur.
Gönlümüz Mâşukun konakladığı saray olmuştur.
İrfaniyetimiz kâinâtı yerinde görüp ona göre davranmaktadır.
Âşıkların Mâşuklarını seyran ettiği perde olmuştur.



Hacegân nakleder sözün hasını
Derviş olan tutar hesap yasını
Boşaltıp yüreğin kirin pasını
ALLAH ALLAH ile dolanlar gelsin...


Sözümüz muhebbetimiz kendiliğimizden değildir.
Hiç lamba elektirik olmadan yanar mı misali cüzz’i irademiz külli iradeye bağlamıştır sahip O’dur, O kunuşur.
Âşıklık yolunda olan yolda yürürken başkalarına değil kendine bak!
Sağda solda değil dost doğru ol kendini sorguya çek!
Kendini kına, kendinle hesaplaş!
Bildirilenleri zayi etme!
Kâl ehli olma hal ehli olmaya çalış!
Dâimi zikir olmadan, aşk ateşini zikirle körüklemeden avamlığından çıkamayacaksın!
Uyarılara kulak ver!
İşit!..


İhvan ol İhvânîm yüzün sür yere
Kapan secdesine binlerce kere
Meşk-i Mevlâ zikri ile sehere
Teheccüd namazın kılanlar gelsin...


Sadık ol samimi ol teslim ol!
Toptan iman edenlerden ol!
Ey İhvanî vücut sarayındaki hizmetkarları nefse değil gönle hizmet eder hale getir!
Bildirileni hale çevirmek için gayretin azmin olsun!
Lütuf Hakk’tan, lâyık ol!
Zikrettiğin olana dek zikretmeye devam et!
Göreceksin ki sen Hakk’ı zikretmeden öncede Hakk seni zikrediyordu.
Gönlünü-aşkını ortaya koyup, Dinini-imanını terk edenler gelsin beri!

HU!... ACİZÂNE HALİSÂNE ZEVKİNİZDEN ZEVK ALMAYA ÇALIŞTIM.
AŞK-I NİYAZ EDERİM…
En son kulihvani tarafından 09 Ara 2009, 18:03 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

bu yol BİR'LİĞİN BİZ'liğin yolu....

YOL'da OL'anlara selam..SELAMet OL'sunn...........

sevgiyle.......
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12889
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SİZden SİZ

Üç Âlemde fakir_fakir_fakir kardeşim:

“Hoş görünüze sığınıp bu güzelliğinizi de foruma taşıdım ”

SİZden SİZe

gülün feryadımı bülbülün yakarışı
yaprağındaki çiğ damlasını gözünün yaşı
gülün arzusu değil mi bülbülün yanması
gül ayrı bülbül ayrı mı
yoksa aşk mı vuslat makamı.
bülbülün neşesi güle değil mi
gül olmasa bülbül zevke ere mi
ayrı görenlerin kendi nispeti
gül dediğin bülbül
bülbül gülün kendisi
aşk dediğin vuslat bineği.

girdiğim gül bahçesidir
burada bülbül öter
o gülün misk kokusu üstüme siner
gül bülbül bir olmuş
muhabbet eder
gül ben miyim
ben mi bülbül
gül kendini seyreder...



İMZA:

Girdiğim gül bahçesidir burada bülbül öter
Ol gülün mis kokusu üstüme siner
Gül bülbül bir olmuş muhabbet eder
Gül ben miyim ben mi bülbül
Gül kendini seyreder.


FAKİR
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12889
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


Üç Âlemde fakir_fakir_fakir kardeşimiz gönderdi ki:

ZEVKin ZEVK

Ey gönül gel gayriden geç aşka eyle iktidâ
Zümre-i ehl-i hakîkat aşkı kılmış muktedâ
Ey gönül gel başkalardan geç aşka tâbi ol
Ehli hakîkatte olanlar aşkı rehber edinmiş.


Ey (her türlü istek ve duygularım kaynağı olan içimdeki ben) Dünyâya, gelip geçici olanlara heves etme ALLAH 'la arana perde olanları terketALLAH aşkıyla yanan ve bu yolda gayreti azmi olanlarla bu yolda samîmi olanlarla birlikte bulun onların hâliyle hallen.
Bu hakîkatın sâhibi, bulunduğun anda, seni âşıklar meydanına lâyık hâle getirecek olan irfâniyeti sana muhabbet eden bildiren Kendi varlığını
HAKKta ifna edip HAKKın varlığıyla bulunan Mürşid-i Kâmilinden yüz göstermekte.
Ona teslim ol.


Cümle mevcûdât u mâlûmâta aşk akdemdürür
Zîrâ aşkın evveline bulmadılar ibtidâ
Bilinen bütün varlıklardan evveldir aşk.
Çünkü aşkın evveline başlangıç bulmadılar.


Meydanda var edilen her can ALLAHın bilinmeklik murâdı doğrultusunda ALLAHın zikretmesiyle sevmesiyle aşkıyla yaratılmış olup yaratılmışlığıyla sîretinde bu aşkı taşımaktadır.
Ve aşk --- Mevlâna hz., adına
ALLAH denilmeseydi ben sana Aşk derdim--- kelâmında belirtildiği gibi,

HAKKın varlığının açığa çıkmasıdır.

Aşkın bir başlangıcı yoktur.
Ancak belirli bir mertebe ve makamdan sonra oluşur zannında bulunma.


Hem dâhi cümle fenâ buldukta aşk bâki kalır
Bu sebebden dediler kim aşka yoktur intihâ
Her şey fâni bulur aşk bâki kalır
Bu sebebden dediler aşka yoktur son.


Bu aşk herkimde oluşur açığa çıkarsa o kişin ALLAHtan başka neyi var neyi yoksa hepsini yakar kül eder gayrısını bırakmaz yalnız aşk ve aşkın zikri kalır.
Buraya Mısrı Niyâzî hz.Vücut vücudullah olunca dilimizde ancak esmâ yâd olur demektedir.
Bu sebeble kişi
HAKKın varlığında yok olur bu buzun suda eriyip o suya dâhil olmasıdır.Burada dikkat edilmesi gereken husus buzun da aslı su olduğu için (görünüşü ve ismi farklı olduğundan bizi sudan ayrı zannına düşürmekteydi) özü itibârıyla ayrılma ve birleşme olmadığıdır.
Aslına dönüş gerçekleşmektedir.


Dilerim senden Hudâya eyle tevfîkin refîk
Bir nefes gönlüm senin aşkından etme gel cüdâ
Dilerim senden Hudâya uygun yoldaş ol
Bir nefes gönlüm senin aşkından etme gel uzak.


Mürşidi kâmilin bildirdiğini muhabbetini kendi anlayışında akıl terâzisinde tartma değerlendirme Mürşidi kâmile teslim ol verdiğin ikrarda samîmi ol sâdık ol kendi anlayışını aklını efendine teslim et efendinin hâliyle hallen ve bu sâyede dâimi huzûru HAKKta bulunanlardan olmayı gerçekleştir.
Çünkü bunları başardığında aşk oluşacaktır aksi halde oluşan sâdece ilim benliği olur.
Efendi Babam burada aşıkları yarım bırakmazlar buyuyor.


Mâsivâ-ya aşkının sevdâsını gönlümden al
Aşkını eyle iki âlemde bana âşinâ
ALLAHtan gayrılara olan aşkının sevdâsını gönlümden al
Aşkını eyle iki âlemde bana tanıdık kıl.


Gelip geçici fâni olan nesnelere duyduğum isteklerden heveslerden arınmamda yardımcı ol gönlümde ALLAH aşkından gayrısı kalmasın azmimi aşkımı arttır ya RABB beni bana bırakma.
Varlığımı aşkınla donat senin aşkının ve bu aşk doğrultusunda cemâlinin seyranıdır istediğim.
Yunus emre hz. buyurduğu gibi cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle bir kaç hûri isteyenlere ver onları bana seni gerek seni.
Çünkü gerçek rızâlık menfaatsiz beklentisiz sevmekten geçer.


Aşk ile tamuda olmak cennetidir aşkın
Lik cennette olursun tamudur aşksız ana
Aşk ile cehennemde olmak cennetidir aşığa
Ancak cennette olursa cehennemdir aşksız ona


Âşığın nazarında ikilik farklılık kalkar âşığın nazarında yalnız cemal vardır o cemal cennetindedir cehennem onsuz olmaktır.
Aşk zaman ve mekandan münezzehtir.
Âşığa huzurda olmamak cehennemdir.
Beşerin cenneti bile ona cehennem gelir.


Ey Niyâzi mürşit istersen bu yolda aşka uy
Enbiya vü evliyâya aşk olubdur rehnumâ.
Ey Niyâzi mürşit istersen bu yolda aşka uy
Enbiya vu evliyaya aşk olubdur yol gösteren.


Mürşidi kâmil aşkın ispatıdır.
Kendi aşkından gerçeğinden zevkinden muhabbet eder.
Kişi kendinde aşkı uyandıramaz sadece bu tevhidin ilminde kalırsa onun için öğretmen öğrenci ilişkisi olur bana bilmediğimi bildirdi der.
Bu sebeble mürşidi kâmildeki aşk senin aşkınla vuslat edince birlenince kalb çocuğu doğar.
İlim öğrenme peşinde değil aşkı uyandırma derdiyle yan çapala gayret et.
Bu aşk tır evliya ve erenlerin makâmı.
Mürşidi kâmilin hâlidir aşk.
İlme değil aşka tâbi ol.

HU sultanım.
Resim
Kullanıcı avatarı
fakir_fakir_fakir
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: 17 Mar 2009, 02:00

Mesaj gönderen fakir_fakir_fakir »

Resim

Aşkı niyaz ederim Efendim!
Gönül pınarınızdan fakir'ede bir damla sununuz.
Yağmurun toprağa düşüp o topraktan gül olarak çıkması gibi,
gönül pınarınızdan gönlümüze düşen 1 damlada gönlümüzden zevk olarak aşıklara yüz göstersin!


AŞK-I NİYAZLARIMI İLETİRİM.

Senin cemâlin ne güzel
Gözlerin sözlerin ne güzel
Güzelliğini serpmişsin tüm âleme
Âlem seni zikreder Zâtın ne güzel.

Cümle fillerde fâil hep sensin
Her an bir şe'ndesin şânın ne güzel
Şu kesret denilen senin eserin
Eser de Sensin Zâtın ne güzel.

Ey hak bakışlım mevsuf olanım
Dilimden söyleyen hemde duyanım
Cümle sıfatlarda sıfatlananım
Gönlümde Sultansın Zâtın ne güzel.

Sen varlığım sen aşkım sen cânânım
Ben diye bir şey yok Sen var olansın
Cümle vücudlarda mevcût olansın.
Zâtını ispattasın Zâtın ne güzel.

Lutfetmişsin kendini Fakir’e
Göstermişsin Muhammed de Ali de
Muhammed Ali cem' Halil’de
Halil esman ile Zâtın ne güzel!..
[img][/img]
Kullanıcı avatarı
fakir_fakir_fakir
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: 17 Mar 2009, 02:00

Mesaj gönderen fakir_fakir_fakir »

Resim

âcizâne zevkinizle zevk almaya çalıştım...

DOST!..

Aşkı olan tapmaya paraya pula
Boşalta içini doluyu bula
Kim ki ister bu uykudan kurtula
Subhân’a secdede sesim duysun Dost…


Aşk aşkın narında benliğini nispetlerini aklını anlayışını kısaca kendini var ettiğin herşeyi yakmaktır.
Aşk yanıp kül olmak külünden doğup maşuk olmaktır.
Burda Yunus Emre Hz.Musaya didâr olmuşum lenterani neylerem buyurmaktadır.
Aşk, kendini mâşuka teslim etmek her yüzde maşuku görmektir.
Aşk, kâinatın her zerresini sevmek her oluşuma secde etmektir.
Mecnun yoldan geçen Kitmiri sevmeye öpüp okşamaya başladığında “tamam deli olduğunu anladık da bu kadar ummuyorduk!” demişler onlara sormuş: “Ne oldu?”
“Artık köpekleride okşar öper oldun!.”
“Ah ah ah!. O benim Leylâ’mın sokağının köpeği!” demiş.
“Eğer âşık isen yare sakın aldanma ağ yâre!” diyor Niyazi Sultan.
Gerçekten aşığım sevdalıyım diyorsan dünya ya olan ilgi ve alakanı çek sana meydan lutfedilmeden önce birlikte olduğun kişilerden ortamlardan uzaklaş!.
Hakk âşıklarıyla birlikte ol ki sana da aşk kokusu bulaşsın meydanın edebiyle ahlakıyla bildirilen zikri tâlim ile birlikte yıllarca gayrılarla doldurduğun puthâne yaptığın gönlünü temizle boşlat ki gerçek sahibi olan SULTAN doldursun!
Anla artık sen gaflet uykusunda idin şirk batağında kendi ilâhlığını ispatta idin Hakk la aranda kilometreler vardı sen ayrı Hakk ayrı idi esfelde hatta daha aşağıda idin!
Oysa cenâb-ı Allah seni insan sıfatında âdem mazhariyetinde halk etti Allah celle celâlihu ya verdiğin sözü unutmuş idin yine lutfundan rahmeti gazabını aştığı için sana dostlarının bulunduğu meydan gösterildi. Yaratıcının kendisi olduğu halk denilenin Hakk ın varlığıyla var olabileceği bildirildi.
Kendini değil Hakkı yücelt: “Ben yokum sen varsın!” de ama kâ’l ile değil hâl ile de bunu!
Özüne dön ve bu uğurda her daim niyaz ve gayret içerisinde ol!.


İki ata binmesin insin yürüsün
Arınsın durunsun kirin kürüsün
Sırr-ı Süveydâda sevdâ sürüsün
Âşık Aşk Namazı… Aşka uysun Dost…


Bu Meydan, kendi varlığından arınasın Tevhid Hamamında yıkanıp paklanasın diyedir.
Buradan aldığın ilmi ezberleyip: “Bende biliyorum bende anlatıyorum banada değer verilsin!” diye değil!
Bu Meydanın sana verdiklerini kullanıp kendini ispat edesin diye değil.
Zâten üzerinde şirk olan nispet elbisesi vardır birde bu elbise üzerine ilim elbisesi giyme bulunduğun meydanın güzelliklerini sahiplenmeden o güzelliklerle zevk bul!
Zikrin dâim olsun zikir aşkı doğursun aşk narında yanmak nasibin olsun! Allah celle celâlihu nun varlığını, kudretini her zerrede var olan mevcudiyetini kavra!
Bu kavrayış seni secdeye götürecek:
“Yâ Rabbî! Ben hiçim senin varlığın karşısında ne gibi bir varlığım olabilir var olan Sensin! Seninle Seni bilir Seninle Seni zikreder Seninle Sana secde derim!” dersin.
“Yâ Rabbî! Sana yokluğumu sunuyorum!” dersin.
Yok olduğun yerde yok olduğun Hakk’ın güzellikleriyle seyrana başlarsın.


Anlatsak anlamaz ahmak nâfile
Cennet ister canı kuru laf ile
Seherde dökülen göz yaşı çile
Gönlün mermer perdelerin oysun Dost…


“Bu lisan aşk lisanıdır!
Bu lisandan ancak aşkı tatmış aşk tezgahından geçmiş olanlar anlar! Hakk’ın Sırlarıdır bu sözler âşığa tesir ederler.
Zâhid bizi nice bilsin sırrımıza nice ersin!” denir bu Meydanlarda!
Sen bu sırrı kendine anlat: “Anladım!” deme!
ANlamak noksanlıktır bir daha kendine anlat ki anlattığını kalb gözüyle görenedek.
Bu aşka yolu uğramamış olanlar her nazarda kendilerini görenlerin sevdasıda nispetli olur!
Onlar beklentisiz ve çıkarsız sevmeyi bilmezler!
Onlar özünde sana seni bildirmek içindir hor görme hakir görme sakın!
Onlar aslında senin benim yapamayacağımız yapmak istemeyeceğimiz görevi en güzel şekilde yapabilenlerdir!
Bu pencereden bak!
Sakın kendini onlardan üstün görme tevhid “kâinattaki her zerreyi yerinde sevmektir”
Senden aşağıda hiç bir zerreyi görmemektir unutma!.
Oralarda bırakmadığı için yalvar Allah celle celâlihu ya!
Oralara düşmemek için yalvar Allah celle celâlihu ya!
Niyazın göz yaşın eksik olmasın toprağa düşen yağmur gibi!
Gönlüne düşen göz yaşın gönlünde Allah kosunu uyandırsın!.
Gönlünden Allah celle celâlihu Zevkleri fışkırsın!.

Dünyaya çakılı zikkesin söksün
Eteğin dolduran taşını döksün
Kâmil Dergâhı’na varıp diz çöksün
Sûreti – Sîreti “Sır”da soysun Dost…


Beşeriz beşeriyetin getirdiği sorumlulukarı yerine getirmek Allah celle celâlihu nun kurduğu düzene uymaktır kulluk.
Allah korusun deyip kırmızı ışıkta geçmek kulluk değil ahmaklıktır.
Sen kırmızı ışıkta dur Cenâb-ı Allahın “Habibim!” dediği Cenâb-ı Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizden bildiridiği ahkamına, edebine, güzel ahlakına uymakla korunması altına girmiş olursun!
Terk-i dünya dağa çıkmak mağrada yaşamak değildir!
Yaşamın içerisinde sorumluluklarını yerine getirip sahiplenmeden bulunmaktır.
Efendim burada: “Para cebinde sevilir evlat gönlüne girerse şirk olur!” buyuruyor.
“Biz iki denizi birbirine saldık karıştırmadık!” âyeti burayı ne kadarda güzel anlatmaktadır.
Anlayanlardan yaşayanlardan oluruz efendimin lutfuyla inşallah.
Bu yaşantı ve sorumluluklarımızı yerine getirme bize varlık giydirmemeli. Yaptığın işlerle böbürlenip kendini zikrettirme unutma ki fâil, mevsuf, mevcûd Allah celle celâlihu dur.
Dâim acziyet içerisinde ol!
Acziyette SULTAN gizlidir SULTAN’a vakıf ol!.
Göreceksin ki anlamak görmek dost olmak istediğin Efendinmiş perde kaldıralacak ve karşında Efendin olacak.
O her dâim seninle sen onunla olmaya gayret et!.
Yapmış olduğun şekli biatın gönül biatına ulaş!
O zaman giyilen elbise seni yanılmaz.
Padişahla makamında dost olmuş hâlvet olmuş olan zât padişahı tebdili kıyafetle çarşıda gezerken görünce diğerleri gibi sırran gözüyle görmez!
O elbisenin altındaki SULTAN’ı görür!
“Durun sizin köylü, çoban diye elbiseye nazarla gördüğünüz ve muhatab aldığınız aslında SULTANdır!” da demez sırrı faaş etmez!
Onlar birbirlerine karşıdan bakıp tebessüm ederler.
İşte huzur mutluluk ve zevk burda saklıdır!
Zevke erenlerden olma gayretimiz hiç eksilmesin!.

İhvâni’m ezelden muhabbet mestim
“Kâlu bel┠sında hak Aşkperestim
Kırılırsa bir gün gurbette testim
Toprağımı dağ başına koysun Dost…


Erilen zevler girilen demler Cenâb-ı Allah celle celâlihu nun sevmesinin, bilinmekliğini istemesinin muradından zâhir olan sebeblerdir.
Yaşam dediğimiz halk dediğimiz eşye dediğimiz her ne var ise bu muradın doğrultusunda sebeb olmuşlardır.
Ben kamerim, karanlığın içersindeki loş aydınlığım haşa benim değildir! Güneşin fakirden tecellisidir bu aydınlık güneşten kaynaklanmaktadır.
Güneşe olan sevdâm ana olan teslimiyet ve samimiyetimdendir.
Fakirden öncede böyleydi fakirden sonrada böyle olacaktır.
Bu aşk ebedî dâim olacak âşıklar tek olan aştan nasipleri kadar alacaktır tadacaklardır.
Aşkın tene elbiseye ihtiyacı yoktur.
Bir gün gelecek ve fakirde elbise değiştirecektir.
İşte o gün geldiğinde kabrimiz âşıkların gönlü olsun!
Bizden doğan âşıklardan biz de doğalım!
Gönlümüz âşık gönüllere yanık gönüllere BİR damla serpinti olsun!.
İnşâallahu Teâlâ!

Hu Dost!
Hoş görünüze sığınıp âcizane gönlünüzden zevk almaya çalıştık...

[img][/img]
Kullanıcı avatarı
fakir_fakir_fakir
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: 17 Mar 2009, 02:00

Mesaj gönderen fakir_fakir_fakir »

Resim

âcizâne zevkinizle zevk almaya çalıştım...

SEN DOST

Sen benim târifsiz tek güzelimsin
Seninle ebedim Sen ezelimsin
Bir an ayrılamam Sensiz yalnızım
Ben Sana kurbanım can bedelimsin…


Zikrettiğimi fikrettiğimi kulu olmak istediğimi sende gördüm efendim.
Zâtının tekliğini sıfatlarının birliğini sende gördüm efendim.
Bu meydanda ispatı olmayan hiç bir şey yokmuş ispata her çıkanı sende gördüm efendim.
Kendi varlığını hakka teslim etmiş bu âlemde hakkın varlığıyla bulunan küllî akla küllî iradeye tabi olan esmaların gözlere sunulan makamı olan canım efendim.
Tüm güzellikler seni anlatmak için tüm sevgiler senden sana varmak için anladım ki fakirin aşkı yok imiş zannetiğim senin bana olan aşkının, güneşin ışınlarının eşyada yansıması gibi benden yansımasıymış.
Seni özlemem senin beni özlemendenmiş seni sevmem senin beni sevmendenmiş oluşan tevhid varlığım benim sanırdım anladımki kul denilen de sensin efendim.
Seni görmek kendini görmemekten geçermiş seni bilmek kendini bilmemekten geçermiş sana varmak varlığından geçmek demekmiş buzun ateşe yaklaştıkça erimesi misali seninle vuslat sende yok olmakmış gönlüne akmakmış fakiri sensiz bırakma efendim.


Yüreğimde esen sevda rüzgarım
Hep Seni yâdeder Seni anarım
Bahtımın ufkunda Şafak Yıldızı’ım
Her seher seyreder Seni yaşarım…


İlimle kat ettiğim yerlere baktım ilimle geldiğim yerlere baktım bundan öncesine ve sonrasına baktım her yerde hep sen varsın seninle varım.
Dolmuşsun taşmışsın kaplamışsın bende senden gayri birşey bırakmamışsın sağımda solumda önümde arkamda üstümde altımda ve dahi tam ortalarında sen varsın efendim.
Dilimde sen fikrimde sen varsın efendim.
Bütün kelimeler seni anlatır söylenen bütün sözler seni anlatır aşkının gönlünden taşmasıdır zevkler bütün zevkler tek sana varır efendim.
Ben fakir ben aciz ben noksanım söyle senden başka kimin kapısını çalayım sen rahim sen rahman sen Sultansın sen beni bana bırakmayansın.


Gülizâr virane bülbülüm hasta
Sevda sazım sustu mızrabım yasta
Söndü seherlerim ah ü Zârsızım
Binbir can yeşersin bahtıma basta…


Hüzün çöktü gönlüme seni sevdiğim yere özlem doldu gül bahçeme kondu. Güllerimine güllerin boynu bükük benim boynum bükük gözlerim dolmuş hasretinle tutmak nafile yaprağımdan süzülüyor peş peşe düşüpte toprağa deydiğinde ferahlık geliyor sevdandan özleminden yanan gönlüme mahsunlaşıyorum tutuluyorum kelimeler boğazımda düğümleniyor konuşamıyorum sadece seni düşünüyorum seni kendimden daha çok seviyorum.seni özlüyorum.
Bu özlemdir beni durgunlaştıran bu özlemdir beni mahsunlaştıran dil dudak deprenmez oldu bak gözler açılmaz oldu göz yaşlarım aktı içime yangınıma serinlik oldu.


Naz – niyaz üflenen gönül neyi’msin
Subhân’ın sunduğu semağ meyi’msin
Boşalttın bağrımı gönül hırsızım
Kul İhvâni “hiç”tir Sen her şey’imsin…


Sana varmaktır niyazım sana ulaşmak, doyasıya sarılıp gönlüne akmak, üflenen ruhumsun bu elbisede, seninle birlikte hakka ulaşmak haktan halka nuzul edip aşkını sunmak .
Efendim sultanım canım canda cananım aşkımsın varlığım senin varlığınla var varidatını fakirden saklamayanım.
Hu sultanım…
[img][/img]
Kullanıcı avatarı
fakir_fakir_fakir
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: 17 Mar 2009, 02:00

Mesaj gönderen fakir_fakir_fakir »

Resim

HAKK HUZURUNDA

BİR GÜZELDEN GÜZEL GÖRDÜM
BU GÜN BEN SEYRİ TÛRUMDA
EL BAĞLAYIP DİVAN DURDUM
DİDÂR-I HAKK HUZURUNDA

HEP ERENLER CEM’ OLMUŞLAR
DOST YÜZÜN KIBLE KILMIŞLAR
VAHDET DERYÂSIN DALMIŞLAR
DİDÂR-I HAKK HUZURUNDA

GİZLİ SIRR BEYÂN ETTİLER
VAHDET KESRET BİR ETTİLER
VECHİ ZÂTI ZEVK ETTİLER
DİDÂR-I HAKK HUZURUNDA

NUR-U HÜDÂ MUSTAFADIR
VELÂYET-İ MÜRTEZÂDIR
ÂŞIK MAKSADI SEFÂDIR
DİDÂR-I HAKK HUZURUNDA

GÖNÜL KÂBESİN VARDILAR
NİCE CEVHERLER ALDILAR
BAHR-İ UMMANA DALDILAR
DİDÂR-I HAKK HUZURUNDA

DERDİ DERMANI BİLDİLER
MAKSUDU CÂNÂNA ERDİLER
ÖLMEZDEN EVVEL ÖLDÜLER
DİDÂR-I HAKK HUZURUNDA

İBRAHİM UYAR ÖZÜNÜ
CEMÂLE DÖNDÜR YÜZÜNÜ
TEVHİDLE SÖYLE SÖZÜNÜ
DİDÂR-I HAKK HUZURUNDA


Melâmî İbrahim Efendim
[img][/img]
Kullanıcı avatarı
fakir_fakir_fakir
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: 17 Mar 2009, 02:00

Mesaj gönderen fakir_fakir_fakir »

ÂŞIĞIN BAHARI GELSE

ÂŞIĞIN BAHARI GELSE
VARLIK DAĞINI DELSE
SEVEN SEVDİĞİNE ERSE
EYLENCESİ TEVHİD OLURDU

KIBLE OLSA DOST YÜZÜ
MUHABBETİYLE YEŞERSE ÖZÜ
DİDâRINI GÖRÜRSE GÖZÜ
EYLENCESİ TEVHİD OLURDU

KESRETTE VAHDETİ BULSA
GÖREN GÖRÜLEN HAK OLSA
ARADIĞINI SîNESİNDE BULSA
EYLENCESİ TEVHİD OLURDU

REŞİD İSKELESİNİ BULSA
HIZIRA YOLDAŞ OLSA
SIRRI LEDUN AÇILSA
EYLENCESİ TEVHİD OLURDU

MEVLÂYI HASRET BİTERSE
HAKKI HAKKEL YAKIN EDERSE
ÂŞIK MÂŞUKUNA YETERSE
EYLENCESİ TEVHİD OLURDU

SEVDÂYI HÜDÂ DİLERSE
BERİ GEL TANIŞALIM DERSE
HALİL’E İKRAM EYLERSE
EYLENCESİ TEVHİD OLURDU
[img][/img]
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön