Huan Bey bir gün köşkünün salonunda oturmuş, kutsal bir yazı rulosu okuyordu. Arabacı Pien ise avluda bir tekerlek yapıyordu. Derken Pien çekici, keskiyi bir yana koyup beyin huzuruna çıktı:
Sorabilir miyim, devletlim ne okurlar?
Kutlu kişilerin sözlerini okuyorum.
Hala yaşıyor mu bu kutlu kişiler?
Çoktan ölmüşler.
Öyleyse devletlim ölülerin kalıntıları ile uğraşıyorlar, öyle mi?
Bey öfkelendi: Bir arabacı parçası ne cüretle bizim okuduklarımızı eleştirmeye kalkar! Şu sözlerinin altında başka bir anlam gizliyse, söyle. Yoksa cellada teslim edeceğim seni!
Arabacı Pien dedi ki: Kulunuz olarak, soruna kendi sanatım açısından bakarım. Tekerlek yaparken işi hafife alır, kolaya kaçarsam, tekerlek sıkı oturmaz. Elimi çabuk tutayım dersem, o zaman da dar gelir, uymaz. Ama ne kolaya kaçar, ne de aceleye getirirsem, o zaman işe hakim olurum ve sonuç amaca uygun olur. Sözcüklerle anlatılamaz, el hüneridir bu. Oğluma bile anlatamadım bunu, o bile benden dinleyip de öğrenemedi. Bu yüzden de, yetmiş yaşındayım, tekerlekleri hala kendim yapmak zorunda kalıyorum. Eski devirlerin insanları da asıl değerli olanı, sözle anlatamadıklarını mezara götürmüşler. İşte bu yüzden, devletlimin okudukları eski devir insanlarının yalnızca kalıntılarıdır dedim.
ALINTI
KİTAPLAR VE ARABACI
- alaimisema7
- Üye
- Mesajlar: 43
- Kayıt: 04 Nis 2008, 02:00
- kamuran
- Aktif Üye
- Mesajlar: 183
- Kayıt: 17 Eki 2008, 02:00
ömür dediğin
ömür dediğin böyle bir şey işte. anlam onu anlayabilen için geçerli. anlayan olmasa da orada olduğu yerde durmaya devam ediyor. tam 30 yılımı manyaklık derecesinde kitaplara gömdüm. iki yıldır kendimi keçiboynuzu kemirmiş gibi hissediyorum.
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12895
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
- kamuran
- Aktif Üye
- Mesajlar: 183
- Kayıt: 17 Eki 2008, 02:00
duanıza ihtiyacımız var
Latif Baba, duanıza ihtiyacımız var.
sırra ermek haddimiz mi onu da bilmiyoruz da.
dertliyiz işte. dermanımız da derdimizde üstelik.
nasıl olucak bilmiyoruz...
sırra ermek haddimiz mi onu da bilmiyoruz da.
dertliyiz işte. dermanımız da derdimizde üstelik.
nasıl olucak bilmiyoruz...