?
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
?
K Z I K Z Ğ D . . . ?
14*29*11*14*29*9*5 . . . ?
Her harf altındaki sayıya karşılık gelmekte... O sayı alfebemizdeki sıra değeridir...
A= 1
B= 2
...
Z=29
A= 1
B= 2
C= 3
...
Bir ayet var... O'nunla BİR'likte düşünürsek diyerek ipucu vereyim...
14*29*11*14*29*9*5 . . . ?
Her harf altındaki sayıya karşılık gelmekte... O sayı alfebemizdeki sıra değeridir...
A= 1
B= 2
...
Z=29
A= 1
B= 2
C= 3
...
Bir ayet var... O'nunla BİR'likte düşünürsek diyerek ipucu vereyim...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Ha BİR'e kazmalar SÂLL'adağın GÖNÜL TOPRAĞINDAN bereketler kaynasın inşallah GÜLLÂLE CAN...
Seni DOKUZ eden beni de böyle etti işte...
Dün gece aklıma geldi bu bilmece... ben de unutmadan paylaşayım dedim...
Hani bir ayet vardır...
(MÜCÂDİLE suresi 7. ayet)
Bismillâhirrahmanirrahim
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ مَا يَكُونُ مِن نَّجْوَى ثَلَاثَةٍ إِلَّا هُوَ رَابِعُهُمْ وَلَا خَمْسَةٍ إِلَّا هُوَ سَادِسُهُمْ وَلَا أَدْنَى مِن ذَلِكَ وَلَا أَكْثَرَ إِلَّا هُوَ مَعَهُمْ أَيْنَ مَا كَانُوا ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Elem tere ennallahe ya'lemu ma fiyssemavati ve ma fiyl'ardi ma yekunu min necva selasetin illa huve rabi'uhum ve la hamsetin illa huve sadisuhum ve la edna min zalike ve la eksere illa huve me'ahum iyne ma kanu summe yunebbiuhum bima 'amilu yevmelkiyameti innallahe bikulli şey'in 'aliymun.
Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.
Sanırım bu ipucu iyi bir ipucudur... Maksat biraz düşünmek Güllâle Canımız... Yoksa hemen cevabını da yazarım...
Muhammedi Muhabbetle...
Seni DOKUZ eden beni de böyle etti işte...
Dün gece aklıma geldi bu bilmece... ben de unutmadan paylaşayım dedim...
Hani bir ayet vardır...
(MÜCÂDİLE suresi 7. ayet)
Bismillâhirrahmanirrahim
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ مَا يَكُونُ مِن نَّجْوَى ثَلَاثَةٍ إِلَّا هُوَ رَابِعُهُمْ وَلَا خَمْسَةٍ إِلَّا هُوَ سَادِسُهُمْ وَلَا أَدْنَى مِن ذَلِكَ وَلَا أَكْثَرَ إِلَّا هُوَ مَعَهُمْ أَيْنَ مَا كَانُوا ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Elem tere ennallahe ya'lemu ma fiyssemavati ve ma fiyl'ardi ma yekunu min necva selasetin illa huve rabi'uhum ve la hamsetin illa huve sadisuhum ve la edna min zalike ve la eksere illa huve me'ahum iyne ma kanu summe yunebbiuhum bima 'amilu yevmelkiyameti innallahe bikulli şey'in 'aliymun.
Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.
Sanırım bu ipucu iyi bir ipucudur... Maksat biraz düşünmek Güllâle Canımız... Yoksa hemen cevabını da yazarım...
Muhammedi Muhabbetle...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12888
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Barbaros:
Halimin sorusunu buldunuz mu hocam?
kul İhvâni:
Kazdağında çoban çilesi sanırım
kul İhvâni:
zaten onun kuşları âlem
kul İhvâni:
adamın bilmediği dil yok
kul İhvâni:
Yunus'un Balığını da çözdü ya
kul İhvâni:
derin deniz dibi dili al bakalım
kul İhvâni:
at oltayı
kul İhvâni:
sen balıkçısın can
Barbaros:
bu sordugu soru bulunamayacak cinsten tuhaf bir şeyse sorarım ona
kul İhvâni:
ters soru sordur deve kuşuna bari..
(pardon: 8x9=72 kardeş, İP nerde? uCu nERde?)
Halimin sorusunu buldunuz mu hocam?
kul İhvâni:
Kazdağında çoban çilesi sanırım
kul İhvâni:
zaten onun kuşları âlem
kul İhvâni:
adamın bilmediği dil yok
kul İhvâni:
Yunus'un Balığını da çözdü ya
kul İhvâni:
derin deniz dibi dili al bakalım
kul İhvâni:
at oltayı
kul İhvâni:
sen balıkçısın can
Barbaros:
bu sordugu soru bulunamayacak cinsten tuhaf bir şeyse sorarım ona
kul İhvâni:
ters soru sordur deve kuşuna bari..
(pardon: 8x9=72 kardeş, İP nerde? uCu nERde?)
En son kulihvani tarafından 08 Oca 2009, 16:34 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Ben de diyorum kulaklarım niye çınlıyor... Ben burada EFEM'le muhabbete dalmışımda al takke ver külah derken...
Ah Canım Hocam ben sizi yorar mıyım...
Hani ayette buyuruyor ya Allah CC.
"Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir."
Öyleyse... her sayıya BİR eklemek lâzım... her sayıyı O'nunla düşünmek lazım... Böyle olunca ;
K Z I K Z Ğ D . . . ?
14*29*11*14*29*9*5 . . . ?
14+1 = 15 L
29+1 = 1 A ( Dairede SON... BAŞ'a döner... Alfabede olduğu gibi)
11+1 = 12 İ
14+1 = 15 L
29+1 = 1 A
9+1 = 10 H
5+1 = 6 E
Sonuç LÂ İLÂHE olur... ve O'na da söylenecek şey İLLÂ ALLAH'tır...
Ah Canım Hocam ben sizi yorar mıyım...
Hani ayette buyuruyor ya Allah CC.
"Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir."
Öyleyse... her sayıya BİR eklemek lâzım... her sayıyı O'nunla düşünmek lazım... Böyle olunca ;
K Z I K Z Ğ D . . . ?
14*29*11*14*29*9*5 . . . ?
14+1 = 15 L
29+1 = 1 A ( Dairede SON... BAŞ'a döner... Alfabede olduğu gibi)
11+1 = 12 İ
14+1 = 15 L
29+1 = 1 A
9+1 = 10 H
5+1 = 6 E
Sonuç LÂ İLÂHE olur... ve O'na da söylenecek şey İLLÂ ALLAH'tır...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- fatmaana
- Aktif Üye
- Mesajlar: 199
- Kayıt: 15 Eki 2006, 02:00
Aşk olsun Halimcanoğul,
Maaşallaah Kur'an buluşların şahane,
Her şeyle olan Rabbımızın Harflerimizle olması gerekti ki,
SÖZlerimiz HAKK ola!
En son-UÇtaki Hakk Söz de zaten emredilen:
"Lâ ilâhe İllallah-MuhammederResulullah" idi ya..
Allahım senden razı olsun!..
eFeMi görmeye gel gayri esmer güzeli ceren can ve cananınla...
Maaşallaah Kur'an buluşların şahane,
Her şeyle olan Rabbımızın Harflerimizle olması gerekti ki,
SÖZlerimiz HAKK ola!
En son-UÇtaki Hakk Söz de zaten emredilen:
"Lâ ilâhe İllallah-MuhammederResulullah" idi ya..
Allahım senden razı olsun!..
eFeMi görmeye gel gayri esmer güzeli ceren can ve cananınla...
[url=http://www.muhammedinur.com][img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/mesajresimleri/ftm11fh9.gif[/img][/url]
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Eyvallah Halim canım çok güzel hazırlamışın da biraz sorun söyleyeyim tarzında yapmışsın, arayın bulun bilmecesi degil bu can. Bu haliyle müteşabih âyetlerin kula Hakk tarafından buldurulmasına dikkat çekmekdesin, hatırladığım kadariyla Abdül Kadir Geylani hazretleri Sırrların Sırrı kitabında diyor ki Kur'anda öyle ayetler vardır ki onları kütüphanelerce kitapta okumuş olsanız çözemezsiniz, öğrenemezsiniz. Işte burda balık yorulur çıkamaz Güllale ablacım, burda lazım ve layıksa istenmeden verilir.
Yalnız bir daha ki sefere böyle türden soru sorunca cevabı çabuk yaz Halim canım, sabahın 4 saati bunun peşinde geçti, bizim devekuşu da yoruldu can.
Selam Sevgi ve Muhammedi Kardeşlikle
Gariban
Yalnız bir daha ki sefere böyle türden soru sorunca cevabı çabuk yaz Halim canım, sabahın 4 saati bunun peşinde geçti, bizim devekuşu da yoruldu can.
Selam Sevgi ve Muhammedi Kardeşlikle
Gariban
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Allah senden razı olsun Fatma Anam...
Yüreğine sağlık ne güzel ; MuhammederResulullah'ı eklemişsin...
BİZ... BİR-BİR'imiz olmadan hep yarımızdır...
Ve hep eksik olan aranır, özlenir...
Biz de sizleri gönlümüzde taşısak bile gözlerimiz eksiklenmekte ki...
İnşallah Allah CC. nasib eder geliriz Anam...
Hocama sözüm var... kendi ellerimle çay yapacağım ona inşallah...
Ellerinizden öperim Canım Anam...
Yüreğine sağlık ne güzel ; MuhammederResulullah'ı eklemişsin...
BİZ... BİR-BİR'imiz olmadan hep yarımızdır...
Ve hep eksik olan aranır, özlenir...
Biz de sizleri gönlümüzde taşısak bile gözlerimiz eksiklenmekte ki...
İnşallah Allah CC. nasib eder geliriz Anam...
Hocama sözüm var... kendi ellerimle çay yapacağım ona inşallah...
Ellerinizden öperim Canım Anam...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Ah Garibanım kıyamam sana...
Canım o kadar zaman harcayacağına sorsaydın ya aşk olsun...
Dün gece aklıma geldi... sonra siteyi açınca ekledim ama inan ki senin DAVA KUŞU'nla olan muhabbetini düşünmekteydim ben de...
Bir ara sağolsun Güllâle Can yazmış ona cevap yazdım... EFEM'le sohbete daldık... İkindi, akşam derken kış günü vakit çabuk geçmekte...
BİLEN'e ne kadar kolay olan bilmeyen için ne müşkül olmakta değil mi CAN...
Yüreğine sağlık... ve yüreklerinize sağlık...
Müşküle soktumsa hakkınızı helal edin... Ama niyetlerden sorumluyuz Garibanım değil mi...
Hem biliyor musun dün gece seni düşündüm ben...
Biz Canan'la bizimkilere falan gideriz bazen... sohbet muhabbet derken.. bırakmazlar kalırız... Ortam o kadar iyidir hoştur ama her eve dönüşümüzde deriz ki;
İNSANIN EVİ GİBİSİ YOK...
İşte sen de sanki benim evim gibisin bana...
Allah razı olsun...
Sevgiler Selamlar Muhammedi Yüreklere
Canım o kadar zaman harcayacağına sorsaydın ya aşk olsun...
Dün gece aklıma geldi... sonra siteyi açınca ekledim ama inan ki senin DAVA KUŞU'nla olan muhabbetini düşünmekteydim ben de...
Bir ara sağolsun Güllâle Can yazmış ona cevap yazdım... EFEM'le sohbete daldık... İkindi, akşam derken kış günü vakit çabuk geçmekte...
BİLEN'e ne kadar kolay olan bilmeyen için ne müşkül olmakta değil mi CAN...
Yüreğine sağlık... ve yüreklerinize sağlık...
Müşküle soktumsa hakkınızı helal edin... Ama niyetlerden sorumluyuz Garibanım değil mi...
Hem biliyor musun dün gece seni düşündüm ben...
Biz Canan'la bizimkilere falan gideriz bazen... sohbet muhabbet derken.. bırakmazlar kalırız... Ortam o kadar iyidir hoştur ama her eve dönüşümüzde deriz ki;
İNSANIN EVİ GİBİSİ YOK...
İşte sen de sanki benim evim gibisin bana...
Allah razı olsun...
Sevgiler Selamlar Muhammedi Yüreklere
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
Sevgili eFeM kuşumuz, sitemizin güzel ötüşlü, bilge kanaryası, Halimcan'ın sırdaşı, haldaşı, selâm sana gönül bağlarımızdan. Halimcan ile iyi tutturdunuz izliyoruz da bize uğramıyorsun, emin mi bulmuyorsun, ehil mi bulmuyorsun, eril mi bulmuyorsun bilemedim. Bizim burada bir kuş var, "aşk kuşu" tanışmış mıydın? Siyah renkli, tüyleri ok gibi sert ve sivri, bağrına basana ahhh! çektiriyor. Yüreğini kanatıyor, ilginç olan şu ki onu tutabilen şikayetlenmeden bağrına basıyor. Sen gibi yumuşak kuşu tutup sevmekte ne var, bir de sana neler ediyor bu Halimcan. Aslında ikiniz birbirinizi iyi bulmuşsunuz. Dilleriniz bir olmuş ne güzel sohbete dalmaktasınız. Bizimle de paylaştığınız için memnun olmaktayız. Sana taş attığımı sandıysan doğrudur eFeM, bu taş sevdiğimizin kalp kapısını naz niyaz ile çalma taşıdır.
Halimcan bu aralar önce bulandırmakta sonra seyre çekilip durulanları, ayrışanları, çökenleri, tortuları, saflaşanları yazmakta seninle birlikte. Aslında sende az derdini çekmiyorsun, soru üstüne sorusu, laf üstüne lafı bitmiyor.
Bir de bilmece bulmuş, ip ucu verdim demiş, ne ip var ne uc... Sonra Kulihvani hatırına söylemiş aklında aydınlananları. Güzeldi beğendim tabi de başka bir ayet ile cevap verip buyur bakalım burdan ne çıkaracaksın demeyi istedim...
EUZUBİLLAHİMİNEŞŞEYTANİRRACİM
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
KEHF SURESİ 22. AYET
22-(Kimileri): "Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir." diyecekler; (kimileri de): "Beştir, altıncıları köpekleridir." diyecekler. Her ikisi de gaybı taşlama=bilinmeyen şey hakkında tahmin yürütmektir. (Bir kısmı da): "Yedidir, sekizincileri köpekleridir." diyecekler. De ki: "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir; onları insanlardan ancak pek azı bilir." Artık bunlar hakkında bildirilenin dışında bir tartışmaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye birşey sorma!
Halimcan bu aralar önce bulandırmakta sonra seyre çekilip durulanları, ayrışanları, çökenleri, tortuları, saflaşanları yazmakta seninle birlikte. Aslında sende az derdini çekmiyorsun, soru üstüne sorusu, laf üstüne lafı bitmiyor.
Bir de bilmece bulmuş, ip ucu verdim demiş, ne ip var ne uc... Sonra Kulihvani hatırına söylemiş aklında aydınlananları. Güzeldi beğendim tabi de başka bir ayet ile cevap verip buyur bakalım burdan ne çıkaracaksın demeyi istedim...
EUZUBİLLAHİMİNEŞŞEYTANİRRACİM
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
KEHF SURESİ 22. AYET
22-(Kimileri): "Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir." diyecekler; (kimileri de): "Beştir, altıncıları köpekleridir." diyecekler. Her ikisi de gaybı taşlama=bilinmeyen şey hakkında tahmin yürütmektir. (Bir kısmı da): "Yedidir, sekizincileri köpekleridir." diyecekler. De ki: "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir; onları insanlardan ancak pek azı bilir." Artık bunlar hakkında bildirilenin dışında bir tartışmaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye birşey sorma!
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Sevgili Güllâle Can... Allah için seni çok seviyorum...
Bugün o bilmecedeki ayeti ararken şimdi senin eklediğin KEHF Suresi'ndeki ayeti de görmüştüm ve inan o an aklıma sen geldin.
Ve bu soru beklediğim bir soru idi ama Garibanıma da dediğim gibi bugün EFEM'le DAVA KUŞU'yla derken akşamı ettik...
O yüzden aklımdan silinmişti KEHF Suresi... ta ki senin mesajını görene kadar...
İnşallah içimize doğanları paylaşırız... biraz düşünelim kafamızı toplayalım.
İşte o kafa yüzündendir senin de dediğin gibi EFEM'i yormakta, hırpalamaktayız ancak gel gör ki EFEM bundan şikayet ediyor gibi görünse de o bize öyle görünmekte... Çünkü O HAKK'ın kendisine yüklediğine şartsız-şeksiz-şüphesiz razıdır.
Bazen O bana, bazen de ben O'na diklenmekteyiz ama şu belli ki EFEM tıpkı bir AYNA gibi... karşısındaki ne ise o da onu göstermekte...
İşte buradan hareketle şu anda sana sordurulan ve benim de zaten senden beklediğim soruya karşılık şunu diyebilirim;
AYNA'nın karşısına geçip te; "HAKK-sız" diyen... kendisine "haksız" diyen BİR'ini görür.
Ve;
22-(Kimileri): "Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir." diyecekler; (kimileri de): "Beştir, altıncıları köpekleridir." diyecekler. Her ikisi de gaybı taşlama=bilinmeyen şey hakkında tahmin yürütmektir. (Bir kısmı da): "Yedidir, sekizincileri köpekleridir." diyecekler.
ÜÇ'tür, dördüncüleri de KÖPEK'tir diyenlerin de ne gördüğü bellidir.
M.Arabî
ile ilgili der ki ;
(MÜCÂDİLE suresi 7. ayet)
"Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir."
ELİF LÂM'a göre DÖRDÜNCÜ... HA'ya göre ALTINCI'dır...
LÂM; Ya LÜTUF ya LÂNET'tir..
HA ise O'nun HÜVİYETİ'dir... HU'dur...
OL-AN DAİMA O'dur ama görenler ne gördüklerini ve nasıl gördüklerini iyi anlasınlar...
Evet Gönül GÜLLÂLE'si... gönlüme doğanları aktardım... inşallah başka olursa onları da paylaşırız...
GÜL GÖNLÜ'ne LÂLE RUH'una ES-SELÂM olsun...
Bugün o bilmecedeki ayeti ararken şimdi senin eklediğin KEHF Suresi'ndeki ayeti de görmüştüm ve inan o an aklıma sen geldin.
Ve bu soru beklediğim bir soru idi ama Garibanıma da dediğim gibi bugün EFEM'le DAVA KUŞU'yla derken akşamı ettik...
O yüzden aklımdan silinmişti KEHF Suresi... ta ki senin mesajını görene kadar...
İnşallah içimize doğanları paylaşırız... biraz düşünelim kafamızı toplayalım.
İşte o kafa yüzündendir senin de dediğin gibi EFEM'i yormakta, hırpalamaktayız ancak gel gör ki EFEM bundan şikayet ediyor gibi görünse de o bize öyle görünmekte... Çünkü O HAKK'ın kendisine yüklediğine şartsız-şeksiz-şüphesiz razıdır.
Bazen O bana, bazen de ben O'na diklenmekteyiz ama şu belli ki EFEM tıpkı bir AYNA gibi... karşısındaki ne ise o da onu göstermekte...
İşte buradan hareketle şu anda sana sordurulan ve benim de zaten senden beklediğim soruya karşılık şunu diyebilirim;
AYNAdaki SURET HAKKtır, HAKK-sız diyen kimi görürhalimkok yazdı:LÂ İLÂHE BENim HAKKım, İLLÂ ALLAH HAKK OL-ANdır,
Ne VAR imiş HAKK-sız olsun, HAKKsız olan YOK olandır.
AYNAdaki SURET HAKKtır, HAKK-sız diyen kimi görür,
AYNA Onun SURET Onun, SÎRET ZATen TEK OL-AN'dır
05.01.2009 - 16:20
AYNA'nın karşısına geçip te; "HAKK-sız" diyen... kendisine "haksız" diyen BİR'ini görür.
Ve;
22-(Kimileri): "Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir." diyecekler; (kimileri de): "Beştir, altıncıları köpekleridir." diyecekler. Her ikisi de gaybı taşlama=bilinmeyen şey hakkında tahmin yürütmektir. (Bir kısmı da): "Yedidir, sekizincileri köpekleridir." diyecekler.
ÜÇ'tür, dördüncüleri de KÖPEK'tir diyenlerin de ne gördüğü bellidir.
M.Arabî
ile ilgili der ki ;
(MÜCÂDİLE suresi 7. ayet)
"Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir."
ELİF LÂM'a göre DÖRDÜNCÜ... HA'ya göre ALTINCI'dır...
LÂM; Ya LÜTUF ya LÂNET'tir..
HA ise O'nun HÜVİYETİ'dir... HU'dur...
OL-AN DAİMA O'dur ama görenler ne gördüklerini ve nasıl gördüklerini iyi anlasınlar...
Evet Gönül GÜLLÂLE'si... gönlüme doğanları aktardım... inşallah başka olursa onları da paylaşırız...
GÜL GÖNLÜ'ne LÂLE RUH'una ES-SELÂM olsun...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Halim canım Hakkımız hep helal olsun, zaten biliyorsun Hakk iddia etmekten haya ederiz. Güllale ablam Halim canım, ben de sürekli sizleri düşünmekte ve yanımda hissetmekteyim, bunu zaten biliyorsunuz da ben yine söyleyeyim dedim.
Güllale ablam bizim kuş devekuşu , Bedelya'nın kuşu, ben arada sohbet etmekteyim, fakat bana ben aşık olamam mı deyip sana sitem etmekte.
Selam ve sevgiyle
Gariban
Güllale ablam bizim kuş devekuşu , Bedelya'nın kuşu, ben arada sohbet etmekteyim, fakat bana ben aşık olamam mı deyip sana sitem etmekte.
Selam ve sevgiyle
Gariban
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
Can kardeşim Gariban, sanırım yanlış anlattım, benim kuş ruyama gelen bir kuştu ve aynen anlattığım şekildeydi. Rengi siyahtı, Tüyleri sertti, bana aşk kuşu olduğunu söylediler, bende sevdim onu ve kucağıma aldım, anlatmaya çalıştığım buydu, elbette aşk RABBİ'L-ALEMİN'in Âlemi var ettiği Nûrun yansıması değil mi? Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin nûrundan değil mi? Her hücre aşk ile dönmekte. HAYYat enerjisi aşk enerjisi değil mi? Sevmek yaşamak sevmemek ölüm değil mi? Âşıklar ölmez diyen Yunus'umuz değil mi? Öyleyse her ne ki var alemde âşık olur âşık olunur, illâ ki nefsin vâhidetün aşkı yaşana. O da kemâle taşıya...
Nasıl da bilir gibi yazıyorum ama değil mi? Bakma bana, aşkı bilir misin desen, evet derim, o bana verilen bir lütuftur, ikramdır SEVGİLİ tarafından. Gerisi lâf u güzâf...
Nasıl da bilir gibi yazıyorum ama değil mi? Bakma bana, aşkı bilir misin desen, evet derim, o bana verilen bir lütuftur, ikramdır SEVGİLİ tarafından. Gerisi lâf u güzâf...
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Herkese Hayırlı Cumalar Dilerim...
Sevgili Güllâle Canımız... dünkü soruna verdiğimiz cevap senin için yeterli oldu mu bilmiyorum ama ses etmediğine göre ya başka alemlere daldın ya da senin AŞK KUŞU ile muhabbettesin...
O senin "AŞK KUŞU" dediğine ben GÖNÜL KUŞU demekteyim ki herkes te bir şekilde kanat çırpmakta... Sen rüyanda onu cisim giydirilmiş olarak görmüşsündür...
Cisimli ya da cisimsiz bir şekilde kendi kendine bir yerlere kanat çırpmakta...
Dün akşam sana cevabı yazdıktan sonra bilgisayarı kapattım... Gittim yatsıyı kılayım... sonra da biraz kitap okuyayım diye...
Biliyor musun bazen cevabını çok merak ettiğin bir soruya dair hiç düşünmediğin anda cevaplar gelmekte... İşte ben bunu o GÖNÜL KUŞU'na yormaktayım.... Ben namazda iken o uçtu gitti ve bana bir şey getirdi...
Namazda düşündüm ki "KÖPEK" sadakatiyle anılır...
Öyle ki SAHİBİ'nin peşinde BİR GÖLGE gibidir...
GÖLGE ASL'ına sadıktır tıpkı köpek gibi...
Öyleyse vermiş olduğun Ayeti Kerime'yi böyle düşünürsem dedim
KEHF SURESİ 22. AYET
22-(Kimileri): "Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir." diyecekler; (kimileri de): "Beştir, altıncıları köpekleridir." diyecekler.
ÜÇ'tür... DÖRDÜNCÜLERİ KÖPEKLERİDİR... diyenler
İşin ZAHİR'inde kalanlardır... ZAHİR'de onların KÖPEK görmeleri aslında
kendi GÖLGE varlıklarıdır...
Hani BAB'AZİZ filminde Prens, KUYU'nun başında öylece seyrederken dervişlerden bir tanesi diyor ki;
SADECE AŞIK OLMAYANLAR KENDİ SURETİNİ GÖRÜR...
İşte bu ayette de GÖNLÜNDE ALLAH'a dair en ufak bir kıpırtı olmayan kimseler ASL'ında KENDİ SURETLERİ'ni görmekteler diye düşünmekteyim...
Oysa ZAHİR'de gördüğünü BATIN'da ALLAH ile BİLE olarak bakanlar
Yüzlerini ne yana çevirse O'NUN VECHİ'Nİ GÖRÜRLER
En doğrusunu Allah CC. bilir...
Selam ve sevgi ile...
Sevgili Güllâle Canımız... dünkü soruna verdiğimiz cevap senin için yeterli oldu mu bilmiyorum ama ses etmediğine göre ya başka alemlere daldın ya da senin AŞK KUŞU ile muhabbettesin...
O senin "AŞK KUŞU" dediğine ben GÖNÜL KUŞU demekteyim ki herkes te bir şekilde kanat çırpmakta... Sen rüyanda onu cisim giydirilmiş olarak görmüşsündür...
Cisimli ya da cisimsiz bir şekilde kendi kendine bir yerlere kanat çırpmakta...
Dün akşam sana cevabı yazdıktan sonra bilgisayarı kapattım... Gittim yatsıyı kılayım... sonra da biraz kitap okuyayım diye...
Biliyor musun bazen cevabını çok merak ettiğin bir soruya dair hiç düşünmediğin anda cevaplar gelmekte... İşte ben bunu o GÖNÜL KUŞU'na yormaktayım.... Ben namazda iken o uçtu gitti ve bana bir şey getirdi...
Namazda düşündüm ki "KÖPEK" sadakatiyle anılır...
Öyle ki SAHİBİ'nin peşinde BİR GÖLGE gibidir...
GÖLGE ASL'ına sadıktır tıpkı köpek gibi...
Öyleyse vermiş olduğun Ayeti Kerime'yi böyle düşünürsem dedim
KEHF SURESİ 22. AYET
22-(Kimileri): "Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir." diyecekler; (kimileri de): "Beştir, altıncıları köpekleridir." diyecekler.
ÜÇ'tür... DÖRDÜNCÜLERİ KÖPEKLERİDİR... diyenler
İşin ZAHİR'inde kalanlardır... ZAHİR'de onların KÖPEK görmeleri aslında
kendi GÖLGE varlıklarıdır...
Hani BAB'AZİZ filminde Prens, KUYU'nun başında öylece seyrederken dervişlerden bir tanesi diyor ki;
SADECE AŞIK OLMAYANLAR KENDİ SURETİNİ GÖRÜR...
İşte bu ayette de GÖNLÜNDE ALLAH'a dair en ufak bir kıpırtı olmayan kimseler ASL'ında KENDİ SURETLERİ'ni görmekteler diye düşünmekteyim...
Oysa ZAHİR'de gördüğünü BATIN'da ALLAH ile BİLE olarak bakanlar
Yüzlerini ne yana çevirse O'NUN VECHİ'Nİ GÖRÜRLER
En doğrusunu Allah CC. bilir...
Selam ve sevgi ile...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
Derman doktorumun himmeti ile aranızda bulunduğum, halleştiğim, kavlleştiğim gönül kardeşlerim, Halimcan(Düşün-ü yorum da, Halimkök ismini Halimcan mı yapsan ki?) ve Gariban, ben de sizleri ALLAH'ın(C.C) muhabbeti ile yakın ve candan bilmekteyim. Hâlimi arzetmeye bir mâ-sall ile başlayayım.
Eski Türklerde, çocuk büyüyüp At sahibi olmadan Ad sahibi olmazmış, At sahibi olunca Adı olurmuş, Adı olunca da hicâbı... Zirâ Adı olmayanın hicâbı da olmaz. Kusurlu, yanlış, ayıp, kötü bir şey ile itham edilebilmesi için Adının söylenmesi lâzım ki "Güllâle şişeyi kırdı" dendiğinde "mahcûb" olsun. Adı olmasaydı "biri şişeyi kırdı" olacaktı. Kimin olduğu bellolmadığı içinde Mahcûb olan olmayacaktı. Yani demem o ki kardeşlerim;
At'ım var mı Ad'ım ola?
Ad'ım varsa At'ım ne ola?
Mahcûb isem hem At'ım hem Ad'ım ola...
Güllâle Ad'ımsa At'ım ne ola?
Ad'ım Güllâle ise "şişeyi kırmış" olam, MAHCÛB olam...
MATLÛB MAHBÛB MUHÎT olan YÂRe HÂCİB olam...
İpsiz, Ucsuz bir bilmece gibi belki, bazılarına saçma gibi ille de bilene âyân gibi...
Lakırdının Besmele, Hamdele ve Salvele'sinden sonraki Selâmlama bölümüydü yazılanlar...
Gelelim asl'olan maksada, Halimcan bizi zor ile bilgilendirdi, ilgilendirdi. Dedim ki belki bilene kolay olunca bize zor olan, bilinmeyeni de kolay eder bilen...
Yok öyle olmadı Halimcan beklediğim cevaplar değildi bunlar, senden ummana daldıracak, midye içinden siyah inci çıkartacak açılımlar beklemekteyim. Nedir bu üç-beş hesabı? nedir bu köpeğin sayıya dahil olması? Nedir sayının önemli olmayışı? Sayılara dalıp Gaybı taşlamak ne ola? Anlayacaksanız sayılarından değil sayıları muamma olarak sırrlayan ana olan mânâyı anlayın demeye gelen uyarma ne ola? Dememiz gereken, istenen asıl söz ne ola? İnsanlardan pek az olanlar kimler ki onlar bilirler Ashab-ı Kehf olanları? Kehf ashabı kimler ola? Kehf nere ola? Güneşin sağ yanlarından sol yanlarına çevrilmesi ne ola? Uyudukları derin uyku sırasında sağ yandan sol yana dönmeleri ne ola? Güneşin yönsüz doğuşu ne ola? İp ucları darmadağın olmuş Arapsaçı misali dolanmış buyrun tutalım her birimiz bir uctan...
EUZU Bİ'LLAHİ MİN EŞ-ŞEYTAN ER-RACÎM
BİSMİ'LLAHİ ER-RAHMAN ER-RAHÎM
KEHF SURESİ;
17. (Onlara baktığında) Görürsün ki, güneş doğduğunda mağaralarına sağ yandan yönelir, battığında onları sol yandan keser-geçerdi ve onlar da onun (mağaranın) geniş boşluğundalardı. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Allah, kime hidayet verirse, işte hidayet bulan odur, kimi saptırırsa onun için asla doğru-yolu gösterici bir veli bulamazsın.
18. Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı.
SADAKALLAHÛ'L-AZÎM
Eski Türklerde, çocuk büyüyüp At sahibi olmadan Ad sahibi olmazmış, At sahibi olunca Adı olurmuş, Adı olunca da hicâbı... Zirâ Adı olmayanın hicâbı da olmaz. Kusurlu, yanlış, ayıp, kötü bir şey ile itham edilebilmesi için Adının söylenmesi lâzım ki "Güllâle şişeyi kırdı" dendiğinde "mahcûb" olsun. Adı olmasaydı "biri şişeyi kırdı" olacaktı. Kimin olduğu bellolmadığı içinde Mahcûb olan olmayacaktı. Yani demem o ki kardeşlerim;
At'ım var mı Ad'ım ola?
Ad'ım varsa At'ım ne ola?
Mahcûb isem hem At'ım hem Ad'ım ola...
Güllâle Ad'ımsa At'ım ne ola?
Ad'ım Güllâle ise "şişeyi kırmış" olam, MAHCÛB olam...
MATLÛB MAHBÛB MUHÎT olan YÂRe HÂCİB olam...
İpsiz, Ucsuz bir bilmece gibi belki, bazılarına saçma gibi ille de bilene âyân gibi...
Lakırdının Besmele, Hamdele ve Salvele'sinden sonraki Selâmlama bölümüydü yazılanlar...
Gelelim asl'olan maksada, Halimcan bizi zor ile bilgilendirdi, ilgilendirdi. Dedim ki belki bilene kolay olunca bize zor olan, bilinmeyeni de kolay eder bilen...
Yok öyle olmadı Halimcan beklediğim cevaplar değildi bunlar, senden ummana daldıracak, midye içinden siyah inci çıkartacak açılımlar beklemekteyim. Nedir bu üç-beş hesabı? nedir bu köpeğin sayıya dahil olması? Nedir sayının önemli olmayışı? Sayılara dalıp Gaybı taşlamak ne ola? Anlayacaksanız sayılarından değil sayıları muamma olarak sırrlayan ana olan mânâyı anlayın demeye gelen uyarma ne ola? Dememiz gereken, istenen asıl söz ne ola? İnsanlardan pek az olanlar kimler ki onlar bilirler Ashab-ı Kehf olanları? Kehf ashabı kimler ola? Kehf nere ola? Güneşin sağ yanlarından sol yanlarına çevrilmesi ne ola? Uyudukları derin uyku sırasında sağ yandan sol yana dönmeleri ne ola? Güneşin yönsüz doğuşu ne ola? İp ucları darmadağın olmuş Arapsaçı misali dolanmış buyrun tutalım her birimiz bir uctan...
EUZU Bİ'LLAHİ MİN EŞ-ŞEYTAN ER-RACÎM
BİSMİ'LLAHİ ER-RAHMAN ER-RAHÎM
KEHF SURESİ;
17. (Onlara baktığında) Görürsün ki, güneş doğduğunda mağaralarına sağ yandan yönelir, battığında onları sol yandan keser-geçerdi ve onlar da onun (mağaranın) geniş boşluğundalardı. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Allah, kime hidayet verirse, işte hidayet bulan odur, kimi saptırırsa onun için asla doğru-yolu gösterici bir veli bulamazsın.
18. Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı.
SADAKALLAHÛ'L-AZÎM
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Ne ATım olaydı ne de bir ADım,
Sen Yaptın diyorlar, kaçıyor tadım,
YÂR ile BİLE-BİR olmak muradım,
HİCAB AYRIlıktır, AYRI bilene
ÇOKluk kuruntusu oyalar durur,
Toprak olur her şey, YEŞİLler kurur,
Hasım olur insan kibir ve gurur,
Gel geri denmiştir burda ÖLene
Hani bir şarkı vardı;
Bana kara diyen bilber Kaşların kara değil mi
Bana ; Ne ip var ne de ucu
Diyen Değerli Güllâle üstelik bir de diyor ki;
Yok öyle olmadı Halimcan beklediğim cevaplar değildi bunlar, senden ummana daldıracak, midye içinden siyah inci çıkartacak açılımlar beklemekteyim.
Nerde ben de öyle nefes Sevgili Can Dalayım da DENİZin derinliklerine inciler, mercanlar çıkarayım.
Sen onu isteyeceksen GARİBANdan iste Ki o denizle balıklarla haşır neşirdir
Ya da SAÇLARI gibi olan HASAN DAĞInın ZİRVEsine bir solukta tırmanan kimseye söyle
Saçları kaşları kara olanlarlar KARAda kalıp ta yaklaşamazlarken ZİRVEdeki KARa
GÖNÜLde ATEŞ yanmalı ki o zirvelerin soğukları üşütmesin insanı
Ben ancak şiirler yazmakta, hayâller kurmaktayım Gönül kuşumla dertleşmekteyim
O bana bir şeyler demekte ben de kafa yormaktayım
Tek bir spermi içeri alan yumurtaya artık bir başka spermin girmesi mümkün değildir. Bunun sebebi yumurtanın etrafında bir elektriksel alan bulunmasıdır. Yumurta çevresi (-) elektrik yüklüdür ve ilk sperm yumurtaya girer girmez bu potansiyel (+) olur. Böylece dışarıdaki spermlerle aynı elektrik yükünü taşıyan yumurta, bu kez onları itmeye başlar.
http://www.muhammedinur.com/Kitaplar/Ku ... nBilim.htm
Allah CC. kullarına İSRAFı yasaklamışken KENDİsi YUMURTA ile BİR ve BİLE olacak TEK bir SPERM yerine binlercesini var etmekte ve İÇlerinden ancak BİR TANEsi SEÇİLEN olmaktadır
Diğerlerinin varlık nedeni nedir farkı nedir seçilmemesinin nedeni nedir
Ashab-ı Kehf SEÇİLENlerdi
KEHF suresi
- Bismillâhirrahmanirrahim
7 - İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık.
TEKASUR Suresi
اَلْهٰیكُمُ التَّكَاثُرُ
Elhakumut tekasur.
Oyaladı o çokluk kuruntusu sizleri
KEHF suresi
8 - Biz, elbette (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz.
Onların sayılarıyla uğraşanlar üçtür dördüncüleri köpekleridir der Beştir altıncıları köpekleridir der
Köpek KELB KALB ile aynı kökten
Ben nefsimi KÖPEK suretinde gördüm diyenin gördüğü gibi o surette görünebilir
Ancak HAKKın YOLUnu izlerse Ben şeytanımı Müslüman ettim diyen gibi KALBten teslim olur
9 - Yoksa sen, (sadece) Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîmi mi bizim ibret verici delillerimizden sandın?
BİZim tek ibret verici DELİLimiz ASHAB-ı KEHF midir
KEHF Suresi
10 - Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır demişlerdi.
Onlar GÖNÜL mağarasına sığınmışlardı Ki nefsleri o mağaranın girişinde kalmıştır
Asıl olan onların TAKVAdır
TAKVA ehli olan kendi GÖNÜL HİRAsına çekilir O zaman işte o kimse veya kimseler kurtuluşa erer, Çokluğun her türlü tehlikesinden korunur Güneş sağdan doğar ki kitabı sağdan verilenler gibi Soldan ise makas yapar geçer Şer yaklaşamaz onlara
Ruhu Şâd olsun Hatice CANın birkaç gündür elimiz, dilimiz, gönlümüz bir şeye varmaz oldu
İşte O da adı HATİCE olsa bile ATı TAKVA idi ASHAB-ı KEHF gibi kendi gönül mağarasına sığınanlardandı
Onca zorluk ve çileye rağmen Çokluğun kuruntusuna kapılmadı ÖZünü korudu ve emanetini tertemiz iade eyledi Mekanı Cennet olsun
Sen Yaptın diyorlar, kaçıyor tadım,
YÂR ile BİLE-BİR olmak muradım,
HİCAB AYRIlıktır, AYRI bilene
ÇOKluk kuruntusu oyalar durur,
Toprak olur her şey, YEŞİLler kurur,
Hasım olur insan kibir ve gurur,
Gel geri denmiştir burda ÖLene
Hani bir şarkı vardı;
Bana kara diyen bilber Kaşların kara değil mi
Bana ; Ne ip var ne de ucu
Diyen Değerli Güllâle üstelik bir de diyor ki;
Yok öyle olmadı Halimcan beklediğim cevaplar değildi bunlar, senden ummana daldıracak, midye içinden siyah inci çıkartacak açılımlar beklemekteyim.
Nerde ben de öyle nefes Sevgili Can Dalayım da DENİZin derinliklerine inciler, mercanlar çıkarayım.
Sen onu isteyeceksen GARİBANdan iste Ki o denizle balıklarla haşır neşirdir
Ya da SAÇLARI gibi olan HASAN DAĞInın ZİRVEsine bir solukta tırmanan kimseye söyle
Saçları kaşları kara olanlarlar KARAda kalıp ta yaklaşamazlarken ZİRVEdeki KARa
GÖNÜLde ATEŞ yanmalı ki o zirvelerin soğukları üşütmesin insanı
Ben ancak şiirler yazmakta, hayâller kurmaktayım Gönül kuşumla dertleşmekteyim
O bana bir şeyler demekte ben de kafa yormaktayım
Tek bir spermi içeri alan yumurtaya artık bir başka spermin girmesi mümkün değildir. Bunun sebebi yumurtanın etrafında bir elektriksel alan bulunmasıdır. Yumurta çevresi (-) elektrik yüklüdür ve ilk sperm yumurtaya girer girmez bu potansiyel (+) olur. Böylece dışarıdaki spermlerle aynı elektrik yükünü taşıyan yumurta, bu kez onları itmeye başlar.
http://www.muhammedinur.com/Kitaplar/Ku ... nBilim.htm
Allah CC. kullarına İSRAFı yasaklamışken KENDİsi YUMURTA ile BİR ve BİLE olacak TEK bir SPERM yerine binlercesini var etmekte ve İÇlerinden ancak BİR TANEsi SEÇİLEN olmaktadır
Diğerlerinin varlık nedeni nedir farkı nedir seçilmemesinin nedeni nedir
Ashab-ı Kehf SEÇİLENlerdi
KEHF suresi
- Bismillâhirrahmanirrahim
7 - İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık.
TEKASUR Suresi
اَلْهٰیكُمُ التَّكَاثُرُ
Elhakumut tekasur.
Oyaladı o çokluk kuruntusu sizleri
KEHF suresi
8 - Biz, elbette (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz.
Onların sayılarıyla uğraşanlar üçtür dördüncüleri köpekleridir der Beştir altıncıları köpekleridir der
Köpek KELB KALB ile aynı kökten
Ben nefsimi KÖPEK suretinde gördüm diyenin gördüğü gibi o surette görünebilir
Ancak HAKKın YOLUnu izlerse Ben şeytanımı Müslüman ettim diyen gibi KALBten teslim olur
9 - Yoksa sen, (sadece) Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîmi mi bizim ibret verici delillerimizden sandın?
BİZim tek ibret verici DELİLimiz ASHAB-ı KEHF midir
KEHF Suresi
10 - Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır demişlerdi.
Onlar GÖNÜL mağarasına sığınmışlardı Ki nefsleri o mağaranın girişinde kalmıştır
Asıl olan onların TAKVAdır
TAKVA ehli olan kendi GÖNÜL HİRAsına çekilir O zaman işte o kimse veya kimseler kurtuluşa erer, Çokluğun her türlü tehlikesinden korunur Güneş sağdan doğar ki kitabı sağdan verilenler gibi Soldan ise makas yapar geçer Şer yaklaşamaz onlara
Ruhu Şâd olsun Hatice CANın birkaç gündür elimiz, dilimiz, gönlümüz bir şeye varmaz oldu
İşte O da adı HATİCE olsa bile ATı TAKVA idi ASHAB-ı KEHF gibi kendi gönül mağarasına sığınanlardandı
Onca zorluk ve çileye rağmen Çokluğun kuruntusuna kapılmadı ÖZünü korudu ve emanetini tertemiz iade eyledi Mekanı Cennet olsun
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
At muraddır, sevgiliye at üzere gidilir, bineği at olmayan merkep yüküne benzer ki ne merkebin haberi var yükten ne yükün haberi var merkebten...
Hasan dağının karı'na sahip olan, iki ata binen ilk köşe dönüşünde iki parçaya ayrılır demiştir. Ata binen yolu almaktadır illa ki tek atı ola, atı olanın hali adı ola, adı gideceği durağa adres ola. Duraklar HAKKta son bula. Sılaya varan Çokluğu da TEKliği de bilmez ola, ne çokluk kala ne TEKLİK ne YÂR İLElik BİLElik... Ummana dalan damlayı gel de ayır ummandan, hangi damlaydı dalan? Al ummandan bir damla artık ne o dalan damla... ne damla dalan...!
At avrat silah ile yola çıkış. Atımız oldu, adımız verdi, silahımız zikrullah avradımız eksiğimiz ola, eksiğimiz tamam olanda nefsün vahidetun gele geriye ne kala Halimcan'ım...
Hasan dağının karı'na sahip olan, iki ata binen ilk köşe dönüşünde iki parçaya ayrılır demiştir. Ata binen yolu almaktadır illa ki tek atı ola, atı olanın hali adı ola, adı gideceği durağa adres ola. Duraklar HAKKta son bula. Sılaya varan Çokluğu da TEKliği de bilmez ola, ne çokluk kala ne TEKLİK ne YÂR İLElik BİLElik... Ummana dalan damlayı gel de ayır ummandan, hangi damlaydı dalan? Al ummandan bir damla artık ne o dalan damla... ne damla dalan...!
At avrat silah ile yola çıkış. Atımız oldu, adımız verdi, silahımız zikrullah avradımız eksiğimiz ola, eksiğimiz tamam olanda nefsün vahidetun gele geriye ne kala Halimcan'ım...
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Estagfurullah ,Nerde ben de öyle nefes Sevgili Can Dalayım da DENİZin derinliklerine inciler, mercanlar çıkarayım.
Sen onu isteyeceksen GARİBANdan iste Ki o denizle balıklarla haşır neşirdir
Ya da SAÇLARI gibi olan HASAN DAĞInın ZİRVEsine bir solukta tırmanan kimseye söyle
Abla Gariban'ın ne haddine, dolanıp duruyorum ortalıkta bir kaç kez balıklarla konuştuysak ne olmuş. Bizim Bedelya'nın sabah akşam evde konuşmadığı konuşturmadığı hayvan ve oyuncak yok! Yazdığımızdan bile emin olamayıp kırk kez düzeltmekteyiz kendimizi, akşam Kehf Sûresini biraz araştırdım çıkamadım işin içinden, Aksaçlı olana sordum:
"Kur'an ın en zor âyetlerindendir" dedi, bir kaç ipucu verdiysede hazmedemedik halen düşünmekteyim. Bilirse o bilir inşaallah utandım, sormadan evvel araştırayımda en azından çabaladım da bulamadım diyeyim dedim.