Sehere doğru gözlerimi Açtığımda; brsbrs’da trs tkksn’inin kapısının ÖNünde BULmuşum kendimi!. Kapıyı çalmış, Kapıyı açan bir köpekti. daha önce hiç böylesini görmemiştim. İki eli yanda, iki ayağının üzerinde duruyordu beyaza yakın çok az azalarının kenarları griye yakındı. Şaşkın bir halde ne oluyor neler olacak derken. Ayaklarından başlıyarak elleri vücûdu ve yüzü değişime geçti, tüyleri deriye dönüşüp ve insÂNlaştı. "Hoşş geldin!." dedi.. KulihvÂNi oldu. SELÂMlaştık.: "İÇeriye gir!." dedi.
BİR ŞEY VAR!.
ÂMmma NE?.
Sadakat->Samimiyet->Sabır=> SELAMet!
Başlıyalım Yâ ALLAH celle celaliHUu, 786 diyerek, SALL ve SELL hörmetimize إِن شَاء اللَّهُ
Bir BİLmece HAYatım,
gÖLgemle savaşan,
GÜNdüz ve GECElerim.
NEFSim, NEFESim NEden?
Sancı içinde her HÜCRem!
Kıvranıyor, çırpınıyor, boğuluyor, AKIL labirentlerinin içinde.
Anlamını anlıyamadığım, bir şeyler oluyor.
Örümcekler yuva yapmış beynime, ''BEY'İN BENİM!.'' der gibi,
Sürekli bu soruları soruyorum kendime; BİR ŞEY VAR!.
مَثَلُ الَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَوْلِيَٓاءَ كَمَثَلِ الْعَنْكَبُوتِۚ اِتَّخَذَتْ بَيْتاًۜ وَاِنَّ اَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنْكَبُوتِۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ --- ''Meselullezînettehazû min dûnillâhi evliyâe ke meselil ankebû t(ankebûti), ittehazet beytâ(beyten) ve inne evhene'l- buyûti le beytu'l- ankebût (ankebûti), lev kânû ya’lemûn (ya’lemûne).:ALLAH'tan başka veli edinenlerin hâli, örümceğin durumu gibidir. Örümcek de bir yuva yapar; fakat yuvaların en zayıfı, örümceğin yuvasıdır; keşke bilseler!." (Ankebût 29/41).
ÂMmma NE?.
Sadakatı yanlış mı? Anlıyorum..
Bir kelimeden ibâret olmadığını düşünürken bir KELİME mi?.
SAYIlar, HARFler cümbüşünde her şey o kadar basit mi?.
Basit değilse, ZOR NE?.
''Hayat UYkusunda AkıL =>Kendi Kendine Gidiyor..'' sa
''NUN'' =>256 ebced değeri =>2+5+6=13 =>S-E-N-İ-S-E-V-İ-Y-O-R-U-M..
Bütün her şeyi SEVmiyor muyuz?.
Bu SEVemeyişimiz mi? bizi çıkmaza sokup boğuyor!.
Her word dosyamın başlığı olan ''ZEVK!.''
ZEVK 1221
OKUdukça =>Sûreleri =>AKLım KüçüLüp Gidiyor,
Her Âyet'te Aynı Soru?. Bu=>Bana=>Bende Ne Diyor?.
DOğum<->ÖLüm Arasında Bir TatLı Oyunda=>İNSÂN,
HAYyyyat UYkusunda =>AKIL=>Kendi Kendine Gidiyor!.
30.12.1995 17:47
Yine gene düşünce dehlizlerinde sıkıştım, çıkış arıyorum, sancılar içindeyim doğum bekliyorum.
Uruç->RUCU=> MÎ'RAC
HARFlerin=>KELİMEye, KELİMElerin=>CÜMLEye dönüşmesinin nihâyetiyle; TAMMın=>TÜMMlenmesi ile düşünce bahçemin çiçeklerinin açmasını ve kokularını DUYmayı bekliyorum..
UYkulu gözlerimi oğuşturuyor BAKtığım sonsuz ni'meti GÖRmeyi diliyorum..
BİL=>BUL=>OL=> YAŞA ve YAŞAt!.
Peki nasıl olacak BİLdim sandığım ZANnlarımla mı?.
Sûre-i Celile'lerin, Âyet-i Kerime'lerini dilimizce âşinâ olduklarımızın bir kısmını BİLerek NAMAZ KILıyorum.
Kur’AN-ı KERİM okuyorum..
BİLmediğim pek çok şeyle ANLAMını bilmeden yaptığım ibâdetlerimin bana göre makbul olmuyor kanaatini taşıyorum. Başka bir şey olmalı.: "ama NE?." diyorum..
(bu kanaata şu şekilde vardım; tam mânâsı ile olmadığından, maddesel bir yaklaşım ifâde ettiğinden. diyorum ki RaBB'im TeÂLÂ Hazretleri'ne, paçavra gibi vurulmasın, lâikiyle yapılanı nâsib eyle DUÂsı iLe..)
---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sizden biriniz beni annesinden-babasından, çoluk-çocuğunuzdan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe imân etmiş olamaz.” buyurmuştur. (Buharî, Sahih, İmân, 2/8 (I;9)).
ALLAH celle celâlihu ve Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e iman FARZ-ı AYNdır.. çok şükür FARZ-ı AYNın idraki içindeyiz..
MADDEsel sevgilerle görüp, yürüdüğüm için;
Peki gerçek MÂNAda SEVMEK ne?
Kim için yapılıyor ibâdetlerim.
Hiç kullanmadığım yetilerimin harekete geçmesini diliyorum.
Hep maSALL dinletiyorum kendime, MIŞş, MİŞş, MUŞş, MÜŞş!.
HAYat, korda kızdırılmış bir HANCER!
Değdiği yeri, yakıp kavuruyor!.
HANCER!. =>NÛN(nûn’un içinde ki)=>HACER aleyhasselâm (ANAm!.)
"Bu mudur?." diye sorduğumuz soruların, "BUDUR" cevâbını almak dileğiyle!.
Mübârek Zâtı HAKk Olan ve BİZler ÜMMeti OLarak HAKkı DUYmak Ve HAYRa UYmakta İmâm-ı Mutlakımız ve Mürşid-i Mutlakımız =>MuhaMMed Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e sonsuz sınırsız ve İLMuLLAHça Es Salât ve Es Selâm OLsun!.
'' ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin Abdike (MuhaMMedîyyeti) ve Nebîyyike (MahMudîyyeti) , ve RasûLike (AhMedîyyeti) ve Nebîyyi'l- ÜMMîyyi (Habîbiyyeti) ve alâ ÂLihi, EhL-i Beytihi ve Sahbihi ve ÜMMetihi... '' İnşâe ALLAHu'r- RahmÂN!.
MuhaMMedî MuhaBBetLerimİZLe!.
NUR-İYyE! HCRmd SssZ...
19.11.2020, 03:20
NoT.: Worde kaydedilMiŞş, SESiz SESi DUYulsun deyu paylaşıyorum...
K-ÂBımda penceresiz dÖRT duvar, AST/ÜSTsüz bomboştu, U-mutlarım ve de korkularım, umutsuz ve korkaktı! L-EYLakların açıp/KOKUlarını sAÇacağı yeni bir bAHar şimdi!.
İ-bret sAHnesinde ki Ah-u ZÂRım, devrÂNda ''BİZ BİR-İZ''e DOĞru SEYRediyor. H-a GELdi ha GEÇti denilecek, ÇİLE ÇÖLünün çetin yokuşunda, ÖLümüne! V-âhâsında yorulanlara soluklansınlar diye, kana/kana ''dEMM!'' şerbeti SUnuluyor.. Â-Lem'in SEBEBinin BAĞrında ''KÛN feyeKÛN!'' kervÂNının kıtMÎRi, tozu ÜFF/PÜFFlüyor!. N-e NÂR ne de NÛR ticâreti yapmaz ''Nurun ÂLÂ NÛR!''u OLup, yansıtanlar! İ-ZinİZİ takib edenler, BİZden BİZe HAsbî/HAbibî OL-ÂN HizmetinİZe güc dileriz!.. MîMde MîMden MÎMe MÎMle Sûk-i MuhaBBet Meclisinde yer almak dileğiMle İNŞÂALLAH!.
İhtiyacım olan bir SÖZün SOHBETin ZEVK-i "ZEVK 9830" HAZSOHBETiydi.
Her zaman olduğu gibi dialoglarımızda her kelimeyi anlamaya çalışırken pür dikkat! Kesilirim.
O kadar dikkate rağmen CÜMlenin TAMamını kaçırırım.
Bir sorhoşluk HÂLi gelir üzerime ve kaplar,
Düşüncelerimin algısı sarar tüm benliği,
El ayak uyuşur, kalkmak istersiniz kalkamazsınız, konuşmak istersiniz konuşamazsınız,
Âtıldır, beden o anda!
Işte öyle bir ŞEY!
Değişik bir HÂLdir. BEDEN sanki devre dışı bırakılmak istenir gibi olur.
Var ama, YOK gibi!
Dörtlü sistemde! BEDEN-> NEFS-> KALB <->RÛH SÖZ-> SOHBET ->ZEVK<-> HAZz’ı sarıp sarmalayaBİLdiğimde,
Daha sonra çok şeyler kattığını görürüm.
Çoğu zaman yazsam mı? diye düşünürüm.
Bu "za’f"larımdan kime ne? derim.
KulihvÂNi Hocam hep yazın der!
Burası bir Güvercinlik yemini, suyunu almak için konaklayan uğrar.
Okuyan kardeşlerimize bir İKRAMlık olsun.
İşte önünde->KIBLe YÖNünde-> Son FIRsat ÖMRünde <-> GÖNÜL GEMİSİ!
Imzamızıda atmışız KulihvÂNi SÖZü ile!
CezâkALLAHu HayrÂN CÂN Hocam
---Üsâme İbnu Zeyd (radıyalahu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim, kendisine yapılan bir iyliğe karşı, bunu yapana: "Cezâkellâhu hayran (Allah sana hayırlı mükâfaat versin!)" derse teşekkürü en mükemmel şekilde yapmış olur" Tirmizî, Birr 86, (2036)
Uzun zamandır pek ağlıyamıyorum.
Çok ağladım, o yüzden mi? bilemiyorum.
DUYgu içerde sürekli kaynıyor, lakin GÖZ yaşı olarak akamıyor.
Çok ağladıklarımada ağladığım, günler çok olmuştu!
Niyesini BİLmiyorum.
Hocam AKILı olduğumu söyler, katılıyorum doğru!
Fakat Zeki değilim?
Hey HAKk Celle Celalihuuuu <-> Ya HAYy Celle Celalihuuuu
Rahmet BULutları sağnak sağnak üzerime yağMıŞş.
Seherde uyandığımda AĞlıyordum.
Hıçkıra hıçkıra camı açtım, nefeslenip NEFESime sarıldım, denİZe karşı dua etmek istedim.
AKLıma bu SÖZ geldi;
***"DAMLA DENİZdeyse donmaz ve yanmaz!..." KulihvÂNi
Bir tatlı huzur üzerime gelince, gördüğüm rüya AKLıma geldi.
Bir sürü kibrit paketi vardı, AÇılmayı bEKLEyen.
Pek çok Za’f var daha YANmayı bekleyen, HAKk ve HAYR olsun. إِن شَاء اللَّهُ
Çok akıllıyım ya! yorumlayı verdim hemen. AKLımın nereye kaçtığını BİLiyorumda buda bende kalsın.
Kaçtığı yerden çıkaraBİLirsem onuda YAZarım.
"Hiç bir özel yeteneğim yok. Sadece tutkulu bir şekilde meraklıyım. " Albert Einstein
Tutkulu bir şekilde meraklı olmak başarının anahtarı mı? ne dersiniz.
Albert Einstein sözünü yazarken aklıma geldi,
Ortaokulda birinci sınıftayım, ilk dönem 7 tane zayıfım geldi. İlk okul 3.cü sınıftan sonra 5 tane öğretmen değiştirerek mezun olmuştum. (O seneler anneciğim çok hastaydı 30 kg düşmüş Dr. Ayhan amca ümidi kesmişti, annem çok hastaydı şansımızı deneyelim diyerek ameliyata almışlardı. O günler çok zor günlerdi. Çok şükür şimdi çok sağlıklı başımın tacı!)
O yıllar içinde, Bir dönem babamın amcasının ecz. oğlunun eşi yengemiz ingilizce dersine girmişti.
Annemle babamda ecz ilaç alacaklar uğramışlar, yengemiz 7 zayıfı bildiğinden abimize söylemiş.
O da ''abi Nuriye’yi okuldan alın "A-B"’yi daha bilmiyor.'' demiş. Tabi bu söz ailemi ve benide çok üzmüştü.
Belki de bu söz yıllarca beni üzerek kamçıladı, üzerinden 40 küsür yıl geçmesine rağmen kazınmış belleğe. Bakın sizede aktardım. Demek ki neymiş farkında olmadan, şartlarını bilmeden bir insanı incitiyormuşuz.