"Sana Şüphe Vereni Bırak"
Gönderilme zamanı: 19 Eki 2008, 21:13
"Sana Şüphe Vereni Bırak"
Biri şüpheli, diğeri şüphesiz iki şey arasında kalırsan şüphesiz tarafı al, öteki tarafı bırak. Mümkün olduğu kadar şüpheli şeylerden kaç
Herhangi bir şeyin şüpheli tarafı kalmasa dahi kalbin razı değilse yine alma, bekle. Zuhurata tabi ol. Bilhassa manevi emirle yasak olduğu bildirilen şeyi yapma, emre uy. Sanki o yapacağın şeyle hiç karşılaşmadın. Rabbına (C.C.) dön, rızkını ondan bekle. Eğer Onun (C.C.) kapısına gitmek istemezsen seni hatırına bile getirmez.
Hakk Teala (C.C.) seni unutmaz. Kafirlerin bile rızkını verir. Seni hiç unutur mu? Yeter ki, sen Onun (C.C.) emirlerine uyasın. Gece gündüz Onun (C.C.) yolunda gitmeye gayret et. Sen mümin, muvahhid gece gündüz Onun (C.C.) kulluğuna bağlı olursan seni unutmaz ve rızkını bol bol gönderir
Başka mana: Halkın sahip olduğu malı bırak, onlardan bir şey bekleme Kalbini onlara bağlama, ne onlardan kork ne de bir şey bekle. Senin için haram olmayan şüpheden de berî olan Allahın (C.C.) helal gösterdiği şeyi al
Her şeyi O büyük varlığa (C.C.) bağlamalısın. İsteyeceğini Ondan (C.C.) istemelisin. Sonra, her şeyini O varlık (C.C.) verebilir. Ümidin ve korkun da Ondan (C.C.) olmalı. O büyük varlık (C.C.) da Hakk Teala (C.C.) olduğunu bil
Her varlığın yakasını O (C.C.) tutmuştur. Halkın kalbi Onun (C.C.) emri ile çarpar. Şu, ayakta gezen varlıklara O (C.C.) hayat verir. Onlardan sana bir iyilik gelirse, onlardan değil Hakktan (C.C.) bil. Onlar mallarının başına Hakk (C.C.) tarafından bekçi olarak konmuşlardır. Onlar bir nevi Hakk (C.C.) tarafından vekil olarak, mallarının başında beklerler
Sana herhangi bir şey verilirse Hakkın (C.C.) emri ile geldiğini anla. Verdiren ve verdirmeyen Odur (C.C.). Aziz Mevla (C.C.) şöyle buyuruyor:
- Allahın (C.C.) ihsanını isteyiniz. Allahtan (C.C.) başka çağırdığınız putlar size gıda vermezler. Rızkınızı Allahtan (C.C.) isteyiniz. Ona (C.C.) yalvarınız. Ona (C.C.) şükrediniz. Çünkü Ona (C.C.) döneceksiniz. Kullarım benden sorarlarsa, yakın olduğumu söyle Ben dua edenin duasını işitirim, Bana dua ediniz ki, kabul edeyim.
Sizi besleyen Allahtır (C.C.). O (C.C.) metindir. Kuvvet sahibidir. Allah (C.C.) dileğine hesapsız rızık verir.
Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)
Biri şüpheli, diğeri şüphesiz iki şey arasında kalırsan şüphesiz tarafı al, öteki tarafı bırak. Mümkün olduğu kadar şüpheli şeylerden kaç
Herhangi bir şeyin şüpheli tarafı kalmasa dahi kalbin razı değilse yine alma, bekle. Zuhurata tabi ol. Bilhassa manevi emirle yasak olduğu bildirilen şeyi yapma, emre uy. Sanki o yapacağın şeyle hiç karşılaşmadın. Rabbına (C.C.) dön, rızkını ondan bekle. Eğer Onun (C.C.) kapısına gitmek istemezsen seni hatırına bile getirmez.
Hakk Teala (C.C.) seni unutmaz. Kafirlerin bile rızkını verir. Seni hiç unutur mu? Yeter ki, sen Onun (C.C.) emirlerine uyasın. Gece gündüz Onun (C.C.) yolunda gitmeye gayret et. Sen mümin, muvahhid gece gündüz Onun (C.C.) kulluğuna bağlı olursan seni unutmaz ve rızkını bol bol gönderir
Başka mana: Halkın sahip olduğu malı bırak, onlardan bir şey bekleme Kalbini onlara bağlama, ne onlardan kork ne de bir şey bekle. Senin için haram olmayan şüpheden de berî olan Allahın (C.C.) helal gösterdiği şeyi al
Her şeyi O büyük varlığa (C.C.) bağlamalısın. İsteyeceğini Ondan (C.C.) istemelisin. Sonra, her şeyini O varlık (C.C.) verebilir. Ümidin ve korkun da Ondan (C.C.) olmalı. O büyük varlık (C.C.) da Hakk Teala (C.C.) olduğunu bil
Her varlığın yakasını O (C.C.) tutmuştur. Halkın kalbi Onun (C.C.) emri ile çarpar. Şu, ayakta gezen varlıklara O (C.C.) hayat verir. Onlardan sana bir iyilik gelirse, onlardan değil Hakktan (C.C.) bil. Onlar mallarının başına Hakk (C.C.) tarafından bekçi olarak konmuşlardır. Onlar bir nevi Hakk (C.C.) tarafından vekil olarak, mallarının başında beklerler
Sana herhangi bir şey verilirse Hakkın (C.C.) emri ile geldiğini anla. Verdiren ve verdirmeyen Odur (C.C.). Aziz Mevla (C.C.) şöyle buyuruyor:
- Allahın (C.C.) ihsanını isteyiniz. Allahtan (C.C.) başka çağırdığınız putlar size gıda vermezler. Rızkınızı Allahtan (C.C.) isteyiniz. Ona (C.C.) yalvarınız. Ona (C.C.) şükrediniz. Çünkü Ona (C.C.) döneceksiniz. Kullarım benden sorarlarsa, yakın olduğumu söyle Ben dua edenin duasını işitirim, Bana dua ediniz ki, kabul edeyim.
Sizi besleyen Allahtır (C.C.). O (C.C.) metindir. Kuvvet sahibidir. Allah (C.C.) dileğine hesapsız rızık verir.
Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)