CuMâ CeM'im-İZ

Dinimizde mübarek gün ve geceler hakkında bilgiler.
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen Hakan »

Resim

Resim

ZEVK 3678

Nûrullah’tan NûR-u MîM’e, CeLâL-CeMâLullah CeM’i
KULluk TeVHiD İmtihanı, tERcih için DünYa YeM’i
KâiNât’ın KaLBi KÂBE, MuHABBEt MâBeDi MeDİNe!
HaCERRin HaRaMda HAZZı, İsmâil’in ZeVK ZeM-ZeM’i…


05.06.09 12:51
DeM de CeM’ de…
Yşl câmi..


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..

ZEVK 4748

DevrÂNda Resim SeyrÂN BUL-ÂNa.. Resim DEM bu DEMin DEM-i CuMâ!
CevlÂNda Resim HayrÂN OL-ÂNa Resim BİZ BİR-İZin Resim CEM’-i CuMâ!
KaLB KazÂN-KaFa TASInda Resim “Ve’n- NÂS”ında Resim KRÂ!” sında
Resim HaBbîBuLLaH HİRÂsında
.. Resim HaKKikat HatEM-i Resim CuMâ!..


27.01.12 10:23
brs….cmcm


“İKRÂ!”: Kur'ân-ı Kerimin İLK âyeti
“Ve’n- NÂS”: Kur'ân-ı Kerimin HATM âyeti..

MuhaMMedî MuhaBBetlerimle..


Resim

Resim

Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)’ in kâinâtı şereflendirdiği güneş gibi doğduğu gecemizde 7 kerre ikram olsun!

Essalâmü aleyke yâ imâmi’l-haremeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey müşrik ve kâfirlere yasak iki mukaddes Harem olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin İmamı!


Essalâmü aleyke yâ imâmi’l- hâfikeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki ufkun-doğu ve batının İmamı!


Essalâmü aleyke yâ Resûli’s-sakaleyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey insanların ve cinlerin Resûlü!


Essalâmü aleyke yâ men fi’l-kevneyn ve şefîi men fi’d-dêrayn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki âlemdekilerin dünya ve âhirette şefâatçısı!


Essalâmü aleyke yâ sâhibi’l- kıbleteyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki kıblenin sahibi!


Essalâmü aleyke yâ nûri’l-meşrikayn ve ziyâi’l-mağribeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki doğunun nûru, iki batının ışığı!


Essalâmü aleyke yâ ceddi’s-sibtayni el Hasani vel Hüseyni!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki torunun Hasan ve Hüseyin’in ceddi!


Aleyke ve alâ itretike ve isretike ve evlâdike ve ahfâdike
ve ezvâcike ve efvâcike ve hulefâike ve hulesâike ve eshâbike
ve ehzâbike ve etbâike ve eşyâike
Selâmullâhi vel melâiketihi ve’n-nâsi ecmaîne ilâ yevmeddîn,

ALLAH Teâlâ’ nın, meleklerinin ve bütün insanların selâmı kıyamete kadar Sana, ehl-i beyt’ine, yolunu yürütenlere, çocuklarına, torunlarına, eşlerin annelerimize, cemâatına, halifelerine, önde giden hâlislerine, sahabelerine, fırka-yı nâciye yolunda gidenlere, onları tâkib edenlere ve seninle ilgili her şeye olsun!

Ve’l-hamdüllahi rabbi’l- âlemîn!
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ’ ya mahsustur ve O’na olsun!
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



ZEVK 7420

OLur!.. OLmaz!.. HEpi!.. HİÇin!.. ->SIRATın SıRTına SERdik!
GÜLLer SuLtÂNın BAĞIndan SALL-ü-SELLim GÜLLer DERdik!
“ORHAN GAZİ CÂMi”-miz-de ->CUMÂmızı >CEMm’ >eyledik!
“ARZ-ı HÂLİMİZ”i ->HAKk’a ->RaSûLuLLAH’a ->GÖNDERdik!.


22.01.16 12:48
brsbrsmd..orhangzicâmimzdecmm..



Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim



Resim

ORHAN GAZİ BEY CÂMİİ:

Orhan külliyesinin içindeki câminin kapısı üzerindeki kitabede binânın 1339 yılında II. Osmanlı Sultanı Orhan Gazi Bey tarafından yaptırıldığı, Karamanoğlu Mehmed Bey tarafından 1413 yılında yaktırıldığı, Çelebi Sultan Mehmed döneminde 1417 yılında onarıldığı belirtilmektedir. Bursa’daki ilk zâviyeli plan şemâlı câmidir. Mihrab ekseninde arka arkaya kubbeyle örtülü iki mekan, yanlarda iki tane eyvan ve son cemaat mahalli ile plan tamamlanmıştır. Câmi’nin ana ibâdet mekanının üzerinde sekizgen kasnağa oturan iki kubbe ile yandaki eyvanların üzerinde daha küçük kubbeler bulunmaktadır. Duvarları değişik biçimlerde bir araya getirilen moloz taşı ve tuğla ile örülen Câmi’nin tek minâresi kuzeydoğudadır. Tuğladan yapılmış kirpi saçaklar ve duvarlardaki rozetler binâya özgünlük kazandırmaktadır. Duvarları üç sıra tuğla ve bir sıra kesme taş ile örülen beş gözlü son cemaat yerinin önünde kesme taştan yapılmış altı adet ayak, sivri tuğla kemerlerle birbirine bağlanmıştır; yan cephelerinde ise ana kemerin ortasında, devşirme Bizans başlıkları olan birer sütun kullanılarak ikişer kemer elde edilmiştir. Son cemaat yerinin üzeri ortada üç kubbe, iki yanda tonozla örtülüdür. 1855 depreminde büyük ölçüde tahrip olan Câmi birkaç kez tamir edilmiş, 1905 yılında Vali Reşid Paşa dönemindeki tâmir sırasında daha önce bulunmayan doğu kapısı açılmıştır.

(Bursa Kültür Varlıkları Envanteri: Anıtsal Eserler, Bursa Büyükşehir Belediyesi Yayınları,162)

*

Osmanlı Devleti'nin ilk devir yapılarından ve "T" planlı câmilerin ilkidir.
Yığma taş, kesme taş ve tuğla örülmüş olan câminin beş bölümlü son cemaat yeri ortada üç küçük kubbe, yanlarda birer aynalı tonoz ile örtülüdür. Cephelerde tuğla rozet, güneş kursu, iki katlı kirpi saçaklar ve iki katın pencerelerle zengin bir görünüm kazandırılmıştır. Bizans sütun ve sütun başlıkları gibi devşirme malzemelerin yer alması, arkaik bir hava verir. Câmide yer alan motifler sadedir. Mihrab üzerinde 14.yy.'ın en güzel alçı süslemeleri vardır. Karamanoğlu II. Mehmed Bey'in 1413 yılında Bursa'yı işgali sırasında büyük ölçüde tahrip gören yapı, Çelebi Sultan Mehmed döneminde 1417 yılında Vezir Beyazıd Paşa tarafından onarılarak ibadete açılmıştır. Cephedeki alt pencereler 1904 yılında, tuğla minâre 1905 yılında onarılmıştır.

Orhan Câmisi'nin han, hamam, aşhane, imâret, zâviye, mekteb, medreseden oluşan külliye halinde olması gerekirken bugün onarılan han ve hamamdan oluşan başka, diğer yapı grupları mevcut değildir.


*

Banisi Orhan Gazi olan Bursa Orhan Câmii'nin inşasına kapısındaki kitabeye nazaran H. 740 (1339) tarihinde başlanılmıştır. Câmi XV. yüzyıl başlarında Karamanoğulları tarafından yakılmış, Çelebi Sultan Mehmed 'in emriyle 1417'de Beyazıd Paşa tarafından restore edilmiştir. 1855 depreminde yine tahrip olan binâ, XIX. yüzyılın ikinci yarısında tekrar esaslı bir tamirden geçmiştir.
Orhan Gazi Câmii'ne beş bölmeli bir son cemaat yerinden girilir. Son cemaat yerinin üç orta gözü kubbeli, yan gözleri aynalı çapraz-tonozla örtülüdür. Orta yerdeki kolona oturan ikiz kemerli uçları açıktır. Son cemaat yerinden kubbeli küçük bir giriş sofasına, buradan da yüksek kubbeli bir merkezî hacime geçilir. Burası kubbeli olmakla beraber kare olmayıp dikdörtgen biçimindedir. Kuzey tarafına 1.40 m. eninde bir kemer atılarak kareye yakın bir taban sağlanmıştır. Merkezî hacmin güneyine düşen ve iki basamak ile çıkılan mihrablı hacim de dikdörtgen biçiminde olup 9.30 m. x 8.66 m. ölçülerindedir. Bu yüzden burayı örten kubbe dairevî değil beyzîdir. Orta hacim ile mihrablı kısım arasında büyük bir kemer bulunur. Yanlarda da kemerli boşluklar gerisinde ve orta hacimden bir basamak yüksekte iki eyvan merkezi salona açıktır. Bu eyvanlar da kubbeli fakat dikdörtgen biçimindedir.
Kubbe, uzun yanlarda dikdörtgeni kareye tahvil eden kemerler üzerine oturur. Yan hacimlerin Kuzeyinde köşelere iki oda yerleştirilmiştir. Kubbesiz olan bu odalara yan eyvanlardan geçilebildiği gibi giriş sofasından doğrudan doğruya da girilebilir.

Câminin içerisinde birbirine açılan kubbeli hacimler arasında kubbe çapı ve döşeme seviyesi bakımından farklar olduğu gibi kubbe yükseklikleri ve kubbeye geçiş sistemleri bakımından da farklar görülür. Orta salonun 8.45 m. çapındaki kubbesi en yüksek kubbedir, döşemeden kilit altına 16 metre irtifaında bulunur. Kubbe, pandantifler ile hazırlanan kaide üzerine konulan üçgenli kuşağa oturur. Üçgenli kuşak, pencereler arasına yerleştirilmiş sivri uçları üst tarafta toplanan ters yelpaze biçiminde sekiz tane panodan teşekkül eder. Çapı daha büyük olan mihrablı namaz eyvanının kubbesi 13.50 metreye kadar yükselir. Burada kubbeye geçiş içi kırık üçgen şekillerle süslenmiş kürevî tromplarla yapılmıştır. İki yan eyvanın kubbeleri ise çok daha basık olup bunlarda kubbeye geçiş kürevî pandantif iledir. Dört kubbe de dışarıdan sekizgen kasnaklar ile çevrilmiştir.

Orhan Gazi Câmii'nin minâresi yenidir. Beden duvarları kirpi saçaklar ile biten tuğla hatıllı kaba moloz taştır. İnce uzun pencere boşlukları, kârgir işçiliği, yer yer yarım-kubbe kemerler, tuğla ile işlenmiş motifler ve rozetler yapıda Rum ustaların çalışmış olduğuna işaret etmektedir Son cemaat yerinin yan kolon ve başlıkları da Bizans menşelidir..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..


Resim

NÂZ-NiYÂZda NÂsiB-KIsmEt
BİLip<->BULup ->YAŞAyANa
İLKin<->SONu ->İFFet-İsmet
RAHmet OLsun ANNem sANa!.


ZEVK 7464

EBdÂL-EBrÂR-AHRâR-AHyÂR..HABîBuLLAH HAASLar HASı!
“SıRR-ı SıFıR SEMÂsı”nda.. ->HÂL-i HAZıR ->HAYy HUMÂsı!
bENLik KÂRı >BİZ BIRakıp
HAKk’ın HAYyrı İZ BIRakıp
->İSFENDiYÂROĞLu-n ->KIZı.. ->HATiCE SuLtÂN ->CUMÂsı!.


12.02.16. 12:26
brsbrsmm.. haticesultÂNcâmisi..



Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim



Resim

HATİCE İSFENDİYÂR SULTAN CÂMİSİ:


Bursa herkesin bildiği gibi evliyâlar şehridir.Osmanlının kuruluşu boyunca ve sonrasında bir çok esere sahiplik yapmıştır.Bursa’nın Osmangazi ilçesinin Gökdere semtimde hem eski câmiler hem de türbeler bulunmaktadır.Eskiden bu bölgeye pek giren çıkmaz olmazdı, kendine has kapalı bir mahalleydi, 2008 yılında başlayan çalışmalar neticesinde “Kamberler Parkı”na dönüşmesiyle bu tarihi mekanlarda gün yüzüne çıkmış oldu..
Hatice Sultan Türbesinin kitâbesinde yazdığına göre; Babası İsfendiyaroğlu İbrahim Bey, annesi Sultan Çelebi Mehmed’in kızı Selçuk Hatun‘dur. Eşi, Fatih Sultan Mehmed döneminin Sadrazamı Mahmud Paşa 1474’de öldürülünce, Hatice Sultan Bursa’ya yerleşti. 1502’de Bursa’da vefât etti. Bursa’da eskiden At Pazarı denilen bu alanda kendi adına bir mescid ve Emir Sultan‘da kagir bir okul yaptırmıştır. Vakıflarına oğlu Süleyman Bey’i mütevelli tayin etmiştir. Yaptırdığı mescidinin yanındaki türbesine gömülmüştür.


Resim

Hatice Sultan Türbesi fotoğrafta da görüleceği gibi bir mezâr ve etrafı çevrili sıradan bir kabir görünümünde, eskiden de mi böyleydi bilmiyorum ama oldukça sâde görüntüsü değişik geldi

Bursa, Gökdere’de Kamberler Mahallesinde, herkesin bildiği bir câmi vardı ama kimse ne câmisi olduğunu adını sanını bilmezdi. Belediyenin kamberlerde ki evleri istimlak edip, meydan düzenlemesi yapmasıyla gün yüzüne kavuşan bu güzel câmi, ikinci kurucu meşhur Yeşil Türbe’de yatmakta olan Çelebi Mehmed’in torunu Hatice Sultan‘a ait câmidir..
Kitabesinde yazdığına göre, Fatih Sultan Mehmed döneminde 1500 yılında Hatice Sultan tarafından yaptırılmıştır. Hatice Sultan’ın babası İsfendiyaroğlu İbrahim Bey, annesi Sultan Çelebi Mehmed’in kızı Selçuk Hatun‘dur. Eşi ise Fatih Sultan Mehmed döneminin Sadrazamı Mahmud Paşa’dır. Kubbe ile örtülü, kare planlı câminin girişinde bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Duvarları tuğla ve taşla örülüdür. Osmangazi Belediyesi tarafından yürütülen “Kamberler Tarih ve Kültür Parkı Projesi” (2008) kapsamında çevresindeki eski yapılardan ayıklanarak bugünkü görünümünü kazanmıştır.
Hatice Sultan Câmi yada Hatice İsfendiyar Câmi olarak ta geçen câmiye namaz saatleri dışında giderseniz kapalıdır, belki her zaman da kapalı olabilir, çünkü az yukarısında yer alan câmiler açık ve genelde oraya gidiliyor olabilir. Bizim işimiz tanıtmak olduğu için görevimizi yaptık…

Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..


Resim

ResimÖZün ÖZü
ResimÖZün SÖZü
ResimGÖNüL GÖZü
KORun ResimKÖZü..


ZEVK 7476

KaLB KAZaNı-KaFa TASında ResimDEM bU DEM DevrÂN EYyLedik!
“YuSEBBihu!. SEMÂ’Sı”-nda ResimSIRR-ı SıRF ResimSeyrÂN EYyLedik!
“YILDIRIM HÂN CÂMİSi”nde ResimCuMÂ CEM’ ResimCevLÂN EYyLedik!
KüLLî ŞEYy’in ResimHEPİSİ-nde ResimHÂL-i HEM ResimHAYyrÂN EYyLedik!..


19.02.16 13:03
brsbrsmm..yıldırım beyazidCÂMimizzdecmCEM’i....


DEM: f. Nefes. Soluk. An, vakit, saat..
SEMÂ’: MERKEZi etrafında MUHİTte DÖNgü..
SıRF: Sadece, yalnızca. Sâfi ve hâlis şey. Karışık olmayan.
CEM’: BİZ BİR-İZ OLuş..Et-Tırnakça..


devrÂN: şu ÂN Şe’ÂNuLLAHta-SüNNetuLLAHta Şerât-ı MuhaMMedîYye.
seyrÂN: şu ÂN Şe’ÂNuLLAHta-SüNNetuLLAHta Târikât-ı MuhaMMedîYye.
cevLÂN: şu ÂN Şe’ÂNuLLAHta-SüNNetuLLAHta Mârifet-i MuhaMMedîYye.
hayrÂN: şu ÂN Şe’ÂNuLLAHta-SüNNetuLLAHta HaKiKat-ı MuhaMMedîYye.


KüLLî ŞEYy’in ->HEPİSİ-nde Yaratanının İMZÂsı Varr..:

اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ
Resim---"Allahu hâliku kulli şey’in ve huve alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun).: Allah, herşeyin Yaratıcısı’dır ve O, herşeye vekildir.”
(Zumer 39/62)

إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ
Resim---"İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kun fe yekûn(yekûnu).: O (Allah), bir şey irade ettiği (dilediği) zaman O’nun emri, sadece ona: "Ol!" demektir. O, hemen olur.”
(YâSîn 36/82)

“YuSEBBihu!. SEMÂ’Sı”-nda:
SeBBeHa.. TeSBih!. feSEBBih!.:


يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim---YUSEBBİHU lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm(hakîmi) : Göklerde ne var, yerde ne varsa (HEPSİ) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gaalib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet saahibi ALLÂHI TESBÎH (VE TENZÎH) ETMEKDEDİR.
(Cumâ 62/1)


Yusebbihu: tesbih eder.
Sebbaha: yüzmek..


Yerdeki göklerdeki ZeRReler yani ATOMlar vede Kürreler-Galaksiler,
NeşRlerinden HaŞRlerine kadar döndüler, dönmekteler ve dönecekler.
Bu SeBBaHa yüzüş RAKSı hep sürecek her AN yeniden Yaratılan ŞE'ENULLAHta..
Ve ne zamAN AKILLarımız DEVR-ÂNı ANLarsa ve DEVRe İştirak ederse Yusebbuhu Zikr-i Dâimindeyiz
inşae ALLAH..
İşte her ZeRReye bahşedilen bu Rüşd Raksı, Yeniden Yartış Hareketi Merkezin DENGE için ÇEKimine karşı Merkezkaç DÜZEN Kuvvetini doğurup VARlığı oluşturmaktadır her ÂN ŞeÂNullahta…

Resim

Yâ RABBenâ ->DEMinde KıL!
MuhaMMed MAHREMinde KıL!
->“EL EMîNu’L- EMîN”-de KıL!
CÂNda CÂNÂN ->CEM’inde KıL!.


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim


Resim

BURSA YILDIRIM BAYEZİD CÂMİSİ, TÜRBESİ VE YILDIRIM KÜLLİYESİ:


CÂMİ:
Yıldırım ünvânıyla bilinen Sultan 1. Bayezid’in Yıldırım Câmii, Yıldırım Semtindeki tepe üzerinde Yıldırım Külliyesi’nin ortasında yer almaktadır. 14. yüzyılın sonlarında Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan câmii, zengin taş işçiliğiyle dikkat çekmektedir.

Zaviyeli ya da tabhâneli olarak da bilinen plan şemasına sahip olan Yıldırım Câmisi, kendisinden önceki Orhan Câmisi ile 1. Murad’ın Çekirge’deki câmisinin bir benzeri olmakla birlikte yapısallık ve işçilik açısından onlardan daha gelişmiştir. Kusursuz inşaatı, temiz yapılışı, kesme taş cepheleri, son cemaat yeri, en önemlisi de Bursa kemerinin ilk olarak burada kullanılması ile dikkat çeker. Bir tepe üzerinde yer alan câmi, Bursa ovasından bakıldığında görkemli görüntüsüyle Bursa’nın siluetine çok şey katmaktadır. Binada yer yer çini işlemeler ve zengin mukarnas süslemeler bulunmaktadır.

Bulunduğu bölgedeki kuvvetli lodoslar ve depremler nedeniyle iki minâresi de yıkılmış olan câminin bugün kullanılan minâresi yakın tarihte betondan yapılmıştır.
Yıldırım Câmii’nde giriş eyvanına mukabil yanlarda iki oda vardır. Bu odalara dışarıdan da girilebilmektedir. Ortada arka arkaya iki kubbe, yanlarda birer eyvan ile birer ocaklı ve küçük pencereli oda bulunur. İki ana kubbeyi birbirinden ayıran büyük kemerde ve pencerelerde kullanılan Bursa Kemerleri, câmiye ayrı bir özellik kazandırmaktadır.
Yıldırım Câmii’nin merkez kubbesi, iç mekana ferahlık veren bir yüksekliğe sahiptir. Duvarları kesme taşlarla kaplıdır. Namaz kısmı ve yandakieyvanlar zeminden yüksektir ve eyvanların üstü sivri tonozların oluşturduğu sekiz köşeye oturan kubbeyle örtülmüştür. Kare plan üzerine oturan mihrap kubbesi ise sekiz sıra stalaktitli yaşmak ile örtülüdür.
Köşelerinde cilalı yeşilimsi mermer sütunlar vardır. Câminin doğu ve batısındaki odalar alçıdan, ufak, büyük hücreli ve maşalıklıdır. Stalaktit saçaklı, geniş ajurlu, on iki yıldızlı ve yeşil çini parça kakmalı, süslü nesih ve kufi hatla yazılı hadis ve dualarla bezenmiş odalar çapraz tonozla kaplıdır. Ön cephede yer alan ayaklar ve bunları bağlayan kemerler kurşuni renkli mermerden yığma olarak yapılmıştır. Revak, beş kubbe ile örtülüdür.

Yıldırım Bayezid Câmisi'nin ilginç bir mimârî plan şeması vardır. ilk defa ters T planı burada açık şeklini almış ve kendisinden sonra yapılan câmilere örnek olmuştur. Bursa'da ters T veya yan mekanlı câmii tipinin en anıtsal örneklerinden biri olduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca Bursa tipi diye isimlendirilen kemerlerin burada çokça kullanılmış oluşu da dikkat çekmektedir. Bursa kemerinin kökeni ahşap inşaata dayanmakta olup, Bursa üslubunun karakteristik bir unsurudur. Bu kemer şekli daha sonraki yıllarda Edirne ile İstanbul başta olmak üzere Anadolu'nun bazı yerlerinde karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanı sıra ahşap mimârinin de gelişmiş örnekleri en iyi biçimde kullanılmıştır. Kapı ve pencere kenarlarındaki mermer oymalar, stalaktitler ve alçı bezemelerin güzel işçiliği bunları tamamlamaktadır.

Câminin son cemaat yeri gri kesme taşlarla kaplıdır. Beş kubbeli son cemaat yerinin önü beş, yanları ikişer Bursa kemeriyle dışa açılmıştır. Giriş kapısı üzerindeki kitâbe yeri boştur. ibadet yeri arka arkaya iki kubbeli mekan ile yanlarda küçük eyvanlar ve bunların iki yanında tonoz örtülü birer odadan meydana gelmiştir. Orta bölümü örten kubbe 12.00 m. çapında, 18.80 m. yüksekliğindedir.

Câminin yapımında kesme taş kullanılmış, tuğlaya hiç yer verilmemiştir. iç mekanın orijinalinde çini levhalarla kaplandığı, kalem işleri ile bezendiği günümüze ulaşan bazı kalıntılardan anlaşılmaktadır. Birkaç kez yıkılarak yenilenen, en son 1948'de deprem sonucu bir kere daha yıkılan minâresi 1970'de yenilenmiştir.

Külliyye, Bursa Ovasına hakim bir tepe üzerinde, Bursa'nın doğusunda Yıldırım semtindedir.
Yıldırım Bayezid Câmisi yapı topluluğu; medrese, darüşşifâ, türbe, han, hamam, imaret, misafirhâne ve kasırdan meydana gelmiştir. Kitâbesi günümüze ulaşamadığından yapım tarihi belgelere ve tarihi kaynaklara dayanılarak söylenebilmektedir. Yıldırım Bayezid'ın h.1360 (1403)'de yapımını başlattığı bu yapı topluluğu Ankara Savaşı nedeniyle yarıda kalmış ve oğlu Musa Çelebi tarafından h.1407'de tamamlanmıştır. Câminin 2855 depreminde minâresi, 1876'da kubbesi yıkılmıştır. Sürekli onarılarak günümüze iyi bir durumda gelmesi sağlanmıştır.


Resim

YILDIRIM TÜRBESİ:
Yıldırım Medresesi’nin doğusunda yer alan Yıldırım Türbesi, Yıldırım Beyazıd için oğlu Süleyman Çelebi tarafından 1406’da Emir Süleymanoğlu tarafından yapılmıştır. Yıldırım'ın Timur'a esir düşmesinden ötürü Sultan V. Mehmet'e kadar hiçbir padişah tarafından ziyâret edilmeyen türbede oğulları İsâ ve Kasım çelebiler de gömülüdür.

Türbenin ortasında Yıldırım Beyazıd’ın sandukası yer alırken, sağında oğlu İsa Çelebi’nin, solunda eşinin ve kimliği belirsiz iki bayanın sandukaları bulunmaktadır.
10.5 metrelik ölçülerde kare planlı olan türbe, tek kubbeye sahiptir.
Kubbe sekizgen bir kasnağa oturmaktadır. Yuvarlak bir mihrabı bulunan türbede üç ufak kubbenin örttüğü revaklı bir giriş yer almaktadır. Köşeleri kare ayaklara, diğerleri yuvarlak sütunlara oturan revak, defalarca tâmir görmüştür.


YILDIRIM MEDRESESİ:
Yıldırım Câmii’nin kuzeybatısında yer alan Yıldırım Medresesi, 1399 yılında Yıldırım Beyazıd tarafından yaptırılmıştır. Uzunlamasına revaklı bir avlu etrafına dizilmiş 20 oda ve eyvan şeklindeki açık bir dershâneden oluşan Yıldırım Medresesi’nin yapımında kesme taş, moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Bina, 1948 yılında tâmir edilerek dispanser olarak hizmete sunulmuştur.
Yıldırım Medresesi’nin kapısından ortası kubbeli üçlü revağa, oradan da taş ve tuğla ile örülü ayakların taşıdığı, uzunlamasına tonozla örülü yan revaklara geçilmektedir. Sağlı sollu tonozla örtülü olan sekizer hücre, revaklara açılmaktadır. Girişin iki yanında hocalara ait odalar yer almaktadır.
Köşe odalarında ikişer, diğerlerinde birer tane olmak üzere pencere ve ocaklar bulunmaktadır. Yan revaklardan bağlanılan açık evyanlı dershâne, sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş ve kurşun kaplı kubbe ile örtülmüştür. Odalar ile revak da kurşunla örtülü çatıya sahiptir.
Dershânenin yıldız ve düz tuğlalarla yapılan süslemeleri, güzellikleriyle göz doldurmaktadır.


YILDIRIM HAMAMI:
Yıldırım Hamamı, Yıldırım Câmii’nin batısında yer almaktadır. Meyilli bir saha üzerinde bulunan hamam, moloz taşla inşa edilmiştir. Yıldırım Hamamı’nın soğukluk kısmı, üzeri kubbe ile örtülü olup, kare şeklindedir. Soğukluktan kubbeli ılıklığa, oradan da kubbe ile örtülü iki halvete geçilmektedir. Göbek taşı kubbe ve eyvan ile örtülüdür.

YILDIRIM DARÜ’Ş- ŞİFÂSI:
Yıldırım Câmii’nin 250 m. doğusunda yer alan Yıldırım Darüşşifâsı, külliyenin bir parçası olarak 1390-1394 yılları arasında Yıldırım Beyazıd tarafından inşa ettirilmiştir.
İlk Osmanlı Hastânesi olarak kabul edilen Darüşşifâ’nın açıldığı dönemde; 1 başhekim, 2 hekim, 2 eczacı, 2 şerbetçi, 1 aşçı ve bir ekmekçiden oluşan kadro ile hizmet verdiği bilinmektedir. Ayrıca Yıldırım Beyazıd' ın isteği üzerine Mısır Sultanı Berkok tarafından, o dönemin ünlü doktorlarından Şemsettin Sagir de hastanede görevlendirilmiştir. Akıl ve sinir hastalıklarının da tedâvisinin yapıldığı kuruluşta, sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa da tedâvi görmüş ve sağlığına kavuşmuştur.
1560 metrekarelik meyilli bir alanı kaplayan Yıldırım Darüşşifâsı, medrese gibi uzunlamasına bir plana sahiptir. Revaklı bir avlu etrafında 21 oda, girişin sağ ve solunda olmak üzere iki mutfak, bir eczane, en dipte yer alan iki tabip odası ve ortadaki yemekhâneden oluşan yapı, arazinin meyilli oluşundan dolayı kademeli bir şekilde oluşturulmuştur. 1855 depreminden zarar gören bina bir dönem baruthâne olarak da hizmet vermiştir..


Resim

NiYÂZıma -> NÂZ NÂZÂRı
MekÂNa ZamÂN sAVuRdu
BUrası --> BURSA BÂZÂRı
->İhvÂNimin >FÂNi YURdu!.

SıRR ERENLerin BURSAsı
SıRR SERENLerin BURSAsı
MiLLet-DEVLet-DİN UĞruNa
CÂN VERENLerin >BURSAsı!.
RÛHLarı ŞÂD OLsun!. İNŞâe ALLAHu TeÂLÂ!..


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

NÂSiB KAZA.. KaDER KıSMet
LÂZıM GELmek LÂyık OLmak
İLKin -> SONu ->İZzet-İSMet
BoMBoş KALıp AŞKLa DOLmak!.


ZEVK 7487

CANLı-CANsız KüLLî ŞEYyi ->HAKk’ın HAyyat GEMİ-sinde
ALLAH’ın NÛR TeCELLîsi ->CÂNda >CÂNÂN >CEM’İ-sinde

HÂLimİZ HAKk HEM’ EYyLedik
VAKtimiz DOst DEM’ EYyLedik

CUMÂ-mızı CEM’ EYyLedik.. ->MEHMEt ÇAVuŞ CÂMİ-sinde!.


26.02.16 13:03
brsistnBUL..mhmtçvşcâmisi..kozyatğı…


Resim

M e h M e t çAVuş CÂMiSÎ..:

Ceviz Bağçesi.. Koz Yatağı..

Çıktım Erik DALına
ANda YEDim ÜZÜMü
BostÂN ISsı ->KaKıdı
Der: “Ne YERsin KOZumu?”
Yûnus EMrem Babam kaddesallahu sırrahu..

Çıktım Erik DALına
Onda YEDim ÜZÜMü
BostÂN Sahibi çok Kızdı
Diyor ki: “Neden Yiyorsun Cevizimi!”..


İstanbuL’un Kozyatağı'nda bir câmii.
Modern ve kübik bir tasarımla 1997 de yapılmış. Kubbenin kenarlarindan eğimli biçimde yere kadar uzanan tüp geçitimsi tonozlarla aerodinamik bir görüntü.. İŞine Hazır bir RAKKase gibi..
Sanki namazını HUŞÛ’ İÇİnde bitiren DELİ DERvİŞime, o tüplere atlayarak COŞşmasını fısıldayan ZIRZIR DELi bir süflör gibi KOLONLar, yarım ay güyâ.. gerçi garib şekilli pencerelerine CAM yerine bi şeyler tıkamışlar öküzler, pimapen mi ne ise işte!. Amma olsun varsın!. Şeylik parayınan değil ya..

Bir yaşlı BaBaya ki ZİLLeri gİZLi.. sordum: "NEden “moDERn câmi” denmekte?" deyü..
"Câmiye mi yoksa Mehmet Çavuşa MoDERn dediklerini ben de ANLAyamadım KıtMÎRimİZz!” dedi..
ve EKLedi: “bu Mehmet Çavuş, epeycene UÇukmuş.. ASLındaysa hep astronot olmak istermiş.. aMma olamamış o zamanlar.. aMma câmimi moDERn, Mehmet çavuş mu moDERn ben de ANLayamadım ki yAVvv!” dedi.. RÛHuna Fâtiha OKUdukk..

ben hemen MAL BULmuş Mağribi gibi: “SENde HIRLı değilsin BuBamm!” diyecektim.. "HIR" ne ki HIRsızı Desem SİZe.. NEyse.. hemence o daha hızlı davrandı da, enfes bir NaNik çekti, çaktıraraktÂNN.. el kol hareketi tamm nott.. ve 99 DELi işâretiyle SeLÂMladı ve’s- SeLÂM!. "BAkaKAL!."dım!.. Belki de yıllardır yıkanmamış, kırçıl ve hiç tıraşsız, kirden bukle bukle upuzun saçlarıyla, bir CeyLÂN gibi kaydı gitti baş-aşağı.. çunku.. Şe’ÂN->ŞeKiL->ŞaHıSs-> ŞeHÂDEti YAŞAdı ve de YAŞAtttı.. YAŞAdıkk!.. haYy Dost!.. Huuu!..

bu CÂMi-yi ŞERîfin ŞEKLi ŞemÂLİ ŞeYyimi karışırdı.. HÂL-i HAZIRımda dosdoğrusu.. hologramlı-Dalga sınırının yeniden yapılanmasını, 3 boyutlu yaşatan, tüm hareket değişikliklerini ve alan derinliğini açıkça ve HACımca ki, AKıLca, ifâde EDiVERen şeffaf kuBBesi..
ve de, kendi etrafında 3600 dönen miNÂResi.. sankime gerçek bir moDERn uzay GEMisi gibi.. yok bee.. CâMisi.. gibi GELiVERdi bana bir ÂNda..

Yapımı, epey uzunca yıllar sürmüşmüşş.. çocukluktan ergenliğe, nice yıLLar geçmişmişş kendine has mimarisiyle.. epeyce dedikodusu edilmiş, KENDİnce DiNi bütünlerce.. AMMa, bence-sence.. yâni BİZce.. SANki ve de İNÂN ki.. yan taraflarındaki silindirlerin, bir ÂNda ALev ALıp da fezâya doğru “FıRRr!” diye câmîiyi UÇuruVERecek roketler gibi, harkete "HAZIR OL!."uşuna.. ŞAŞırdım da ŞAŞaKALdımm..

nOT: UÇuşta, bENde İÇİndeyken ELbette!..


Resim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.

Kul İhvÂNi


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

HALKtan HAKk’a KAÇan ABDÂL
->ARŞ’aKANAt AÇan -> ABDÂL
->“MÂRİFet”>YAŞAmak GEĞiL
->AŞK KOKUSUn SAÇan ABDÂL..

NÂRından>NÛR.. ZuhÛr->ZÂT’tan
-> “SıRR-ı SIFIR -> SALtÂNat”-tan
UÇçmak>KAÇçmak>YOKk İhvÂNim
KURtuL ARTIk ->“KıRk KANAT”-tan!.

ZEVK 7496

EL->ELe >EL->YEDuLLAH’a.. ->NÛR-u MuhaMMeD DÂRGÂHI-nda!
şU ÂN>Şe’ÂN>KÂR-ü-BeLÂ.. ->hER-ŞEYy hER-KEss KÂRGÂHI-nda!
“MERKEZ-MUHiT DEVRÂNI”-nda
->“YuSEBBiHu ->SEYRÂNI”-nda
->CUMÂ-mızı ->CEMm’EYyLedik.. ->ABDÂL MEHMeD DERGÂHI-nda!.


04.03.16 12:54
brsbrsmm…abdâlmhmdcÂMimizdtktkt..


EBDÂLa HUu!. EBÂRa HUu!
KüLLî ŞEYyin EHYÂRa HUu!
BİZ BİR-İZ DENİZ-DAMLası
LÂ HUve HUu.. EHRÂRa HUu!..
..kaddesallahu sırrahumm…

Resim

ABDÂL MEHMED CÂMİsi.. BURSA:

Abdâl Caddesi, Tahal Caddesi ve Gül Sokak’ın birleştiği kavşakta yer alan câmi, II. Murad devrinin tanınmış sufilerinden olan Abdâl Mehmed’in adına Başçı İbrahim tarafından inşa ettirilmiştir.
Dikdörtgen planlı câminin üzerinde iki oval kubbe bulunmaktadır. Câminin yanında türbesi ve çeşmesi de bulunmaktadır.
Câmii 1955 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından büyük çapta onarılmıştır.

Osmanlı Beyliği’nin kuruluş aşamasında, Gâziyân-ı Rûm, Abdâlân-ı Rûm ve Bâciyân-ı Rûm dediğimiz mânevî şahsiyetlerin önemli rolleri olduğu bilinmektedir. Abdâl Musa, Abdâl Murat, Doğlu Baba ve Geyikli Baba gibi Abdâl Mehmet bunların en meşhurlarıdır. Bunlardan başka Bursa Evliyâsı denilen bu kimselerin içinde daha birçok azizin de olduğunu unutmamak gerekir, yeri geldikçe onlardan da bahsedilecektir. Baldırzâde Selisî Şeyh Mehmet Efendi’nin Ravza-i Evliyâ adlı eserinde “Sâhib-i keşf ü kerâmât, menba-ı vecd ü hâlât, meczûb-ı Hak, mahbûb-ı mutlak” şeklinde tarif edilen Abdâl Mehmet, Bursa’nın evliyâsındandır.

Emir Sultan Hazretlerinin çağdaşıdır ve onun ile çok sohbette bulunmuştur. Bugün, kendi adıyla anılan mahalledeki câminin avlusundaki çınar ağacının dibinde oturur, oradan geçerken elini öperek dua isteyen insanlara dualarda bulunurmuş.
Emir Sultan hazretlerinin, haftada bir gün, Yeni Kaplıca yakınlarındaki Akça Hamam’a gitmek âdetleri varmış, Emirsultan Mahallesi’nden kalkıp da Sırameşeler-Sıcaksu bölgesindeki Akça Hamam’a giderken yol üzerindeki Abdâl Mehmet’e de uğrar ve onunla derin muhabbet ve sohbet bulunurlarmış. Fakat yanına gelmeden önce bir adam gönderir ve eğer Abdâl Mehmet’in cezbe ve istiğrak hali çok fazla ise oraya uğramayıp aşağı yoldan giderlermiş. O mahallede Başçı İbrahim adında bir esnafın başçı dükkânı vardır, Başçı İbrahim aynı zamanda Abdâl Hazretlerinin müridlerindendir ve ona hergün pişmiş bir kelle verir ve her türlü hizmetini görmektedir. Başçı İbrahim, kendi adına bugün Maksem semtinin alt tarafındaki câmi, zâviye, imâret ve hamamdan oluşan Başçı İbrahim Külliyesi ve çok sevdiği Abdâl Mehmet’in adına da bugünkü câmi ile türbeyi inşa ettirmiştir. Başçı İbrahim öldüğünde külliyesinin haziresine defnedilmiştir.

Abdâl Mehmet hazretlerinin birçok kerametlerinden bahsedilmektedir. Baldırzâde diye meşhur olan Selisî Mehmet Efendi’nin Bursa’da Bâb Mahkemesi kâtipliği yaparken yaşadığı bir olay kayıtlara geçtiğinden burada bahsetmek gerekmektedir: “Bir gün adamın biri mahkemeye gelir ve: “Abdâl Mehmet Mahallesi’ndeki bir şahısta alacağım vardır, bana bir yardımcı verin de gidip o adamı alıp mahkemeye getireyim!” der ve mahkeme görevlilerinden birini alıp gider. Görevli ile birlikte borçlu adamı evinden alıp mahkemeye gelirlerken, mahkeme görevlisi türbenin önünde durup aziziz ruhuna bir Fatiha okumak ister, tam o sırada borçlu kişi görevlinin elinden kurtulup türbeye girerek Abdâl Mehmet’in sandukasına sarılır ve: “Ey azizim! Beni kurtar” diye feryad ü figân eder.Mahkeme görevlisi içeri girip adamcağızı oradan alıp zorla dışarı çıkararak götürürken orada bulunup da olaya şâhid olanlar, görevliye: “Gel zora baş vurma, zorla götürme, sonra bir zarar görürsün ve nâdim olur yürürsün!.” demelerine rağmen görevli, bu uyarılara kulak asmayıp adamı yaka paça mahkemeye götürür ve Kadı Efendinin huzuruna çıkarır. Bursa Kadısı Azmi-zâde Efendi, adamı muhakeme eder ve onu hapse yollar. Bir hafta sonra yine aynı günde Kadı Efendi, âdet olduğu üzere kabir ziyaretlerine çıktığında Abdâl Mehmet Türbesine de gelir ve atından inerek dua için türbeye girer. O sırada, mahkeme görevlisi de dışarıda atın yanında onun çıkmasını beklerken, atın bir çiftesiyle yere yığılıp kalır ve evine götürürlerken de yolda ruhunu teslim eder..

Bir diğeri de şöyledir ki: Kutbü’l-ârifîn, Gavsü’l-vâsilîn Şeyh Abdullah bin Eşref bin Mehmet el-Mısrî el-Kadirî el-İznikî yani halk arasında bilinen adıyla İznikli Eşrefoğlu Rûmî Hazretleri de bütün cihanda Bursa Sultânîsi diye meşhur olan, Çelebi Mehmet’in inşa ettirdiği külliyenin bir yapısı olan Yeşil Medrese’de öğrenci iken aynı zamanda Abdâl Mehmet Efendi’nin müridlerinden imiş. Bir medreseden arkadaşları ile birlikte Mehmet Efendi’nin huzurunda otururken efendi ona döner ve: “Medreseden danişmendler var, hadi bize köfteli çorba getir!” demesi üzerine, Eşrefzâde hemen çarşıya gider, her yere sorduğu halde bir türlü köfteyi bulamayıp sadece çorbayı alıp döner. Ortaya konan çorbada köfte olmadığını söylemeleri üzerine Abdâl Mehmet hemen yan taraftaki arsadan bir parça toprak alır, balçık haline getirir ve onlardan küçük parçalar halinde köfteler yaparak çorbanın içine atar ve: “Hadi buyurun!” demeleri üzerine o yemekten yiyenler nefis bir köfte olduğunu görürler.

Emir Sultan hazretlerinin sağlığı bozulduğunda ve eceli yaklaştığında, yakınları ve sevenleri, Hazret-i Emir’in huzuruna çıkarak: “Sizden sonra biz kime tâbi olalım ve kimin eteğine sarılalım da feyz alalım!” diye sorduklarında: “Ben vefat ettikten ve bu fânî âlemi terk ettikten sonra halifemin kim olacağını Abdâl Mehmet Hazretlerine sorup öğrenin ve, o aziz efendi kimi işâret ederse ve kimi tâyin ederse onun gösterdiği kişiye tâbi olun!.” diye emir vermişlerdir. Emir Sultan Hazretlerinin vefâtından sonra da o insanlar Abdâl Mehmet’e giderek durumu ve kendilerine sultanın vasiyetini anlatmaları üzerine, Mehmet Efendi, hepsini etrafına toplar, her birine tek tek bakar ve sonunda kendilerine Hasan Hoca’nın halife olması gerektiğini ve ona uymalarını söyler. Hasan Halife, Abdâl Mehmet Hazretlerinin mânevî işaretiyle Emir Sultan’ın halifesi olmuştur.
Molla Fenârî Hazretleri de çoğunlukla Abdâl Mehmed’in mahallesinden geçer ve onu gördüğünde atından inerek ona hürmet edermiş.. Kaddesallahu sırrahumm..

Resim

Abdâl Mehmet Türbesi:

Abdâl Câmi’nin karşısında bulunan türbe 1450 yılında Sultan II. Murad tarafından Bursa'da yaptırılmıştır. Kare planlı türbenin üstü, sekizgen bir kasnağa oturan, dıştan kurşunla kaplı kubbe ile örtülü olup türbeye beşik tonozlu kapalı bir eyvandan girilir. Türbede Abdâl Mehmed’e ait bir sanduka bulunmaktadır. Abdâl Mehmed’in baş müridi Başçı İbrahim Efendi, Abdâl Babayla ile yakın dostluk kurmuş, onun duası ile zengin olmuştur. Zengin olunca türbesinin karşısındaki Abdâl Câmii’ni yaptırmıştır. Evliyâ Çelebi, Abdâl Türbesi’ni yoldan geçenlerin dinlenip ibadet ettikleri güzel bir binâ olarak târif eder…



Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.

Kul İhvÂNi


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim



TEK-BİRi -> TEKe TEK BURSA
SıRR SILÂMdır GerÇEK BURSA
-> KuL İhvÂNi MeLÂMîyeMmm
-> KIYMETim BİLeCEK BURSA!.


ZEVK 7508

YuSeBBihu.. EL HAYy HAYyat.. ->YEDi Kat GÖKte ZeMİNde
“ELESt ->ÂHiDi”-n ->ŞÂHiDi.. ->MÂSivÂsın ->MAHŞERiNde

HAYYye âLâ’s-SeLâH SeLâHı
HAYYye âLâ’L-FeLâH FeLâHı

SiTTi HatuN CÂMİSİ-nde ->CÂN-CÂNÂN ->CeNNet CEM’iNde..


11.03.16 12:52
brsbrsmm..sittihatunCÂMimİZde..CumaCEM’i.
.


Resim

SİTTİ HATUN CÂMİSİ:


Bursa, Osmangazi deki Deveciler Caddesi üzerinde Kamberler Parkı içindeki Sitti Hatun Câmisi, Kamberler Mahallesinde yer alan Câmi kitabesine göre Hicri 864 (1459 – 1460) yılında Oruç Bey kızı Sitti Hatun tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı asıl ibadet mekanı içten Türk üçgeni kuşağı, dıştan sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş, kurşun toplamalı kubbe ile örtülüdür. Câmi, altta sekiz, üstte altı ve kubbe kasnağında üç pencere ile aydınlanmaktadır. 1956 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından restore ettirilmiştir. Osmangazi Belediyesi tarafından yürütülen ‘Kamberler Tarih ve Küttür Parkı Projesi’ kapsamında çevresindeki salaş yapılar yıkılarak daha bir görünür duruma getirilmiş rahat bir nefes aldırılmıştır.
8,86X8,95 metre iç ölçülerinde olan Câmi, son cemaat yeri ile birlikte dikdörtgen bir alan üzerine oturtulmuştur. Yapının duvarları tuğla ve moloz taşı ile örülmüştür. Asıl ibadet alanı bir büyük kubbe ile örtülmüştür. 17 pencere ile yapının iç aydınlığı sağlanmaktadır. Minâresi batıda bulunur. Câmi, halen sağlam ve ibadete açık durumdadır.
Hamd olsun bize de nasib oldu bu Cumâmızı CEM’ eyledik..



Resim

Mimarisi:


Asıl ibadet yeri 8,86x8,95 metre iç ölçülerinde olan Câmi, üç bölümlü son cemaat yeri ile birlikte genel olarak dikdörtgen bir alana oturmaktadır. Son cemaat yeri ortada dar, yanlarda geniş üç göz halindedir. Orta göz beşik tonoz, yanlar aynalı tonoz ile örtülüdür. Son cemaat yerine girişi sağlayan orta gözün sivri kemeri altında ikinci bir dilimli kemer yer almaktadır.Ayaklar kemer başlangıcına kadar üç sıra tuğla, bir sıra moloztaş dizisiyle örülmüştür. Kemer bitiminden sonra on beş sıra tuğla örgülü üçgen şekillerle işli yüksek bir kalkan duvara sahiptir. Kemer üzengi hizasından başlayıp, iki sıralı kirpi saçağın altında devam eden, dışa çıkıntılı geleneksel çerçeve dolaşmaktadır. Son cemaat yerinin önü açık, yanları kapalı, doğru yönünde bir penceresi vardır. Çift merkezli bir kemer altında bulunan mermer söveli kapının kanatları ahşap olup, üst tablalarına kabartma olarak dualar yazılmıştır. Câminin inşa kitabesi kapı kemeri üzerindedir.
Mermer üzerine sülüs harflerle Arapça olarak yazılan 0,40x1,52 metre ebadındaki iki satırlık kitâbe şöyledir:


KİTÂBE:
Emeret bi imâret-i hâzel mescidi'ş- şerif-i'l- mübarek el merhume el- mağfure ilâ rahmetillâhi tealâ Sitti Hâtun binti Oruç Beg afa'l-ahü anhüma âmin yâ Rabb.
Sümme evkafet li mesalihi'l- müslimîn selâsete kasâtile ve selâse hâbiye mahfiyyün lâ yümle ve lâ yûsta'mel minha femen gayyere zalike kân-a'l-lahü hasmühu seneti erbea ve sittîne ve semane mie,


AÇIKLAMASI:
Bu mübarek mescidi şerifin yapılmasını Oruç Bey'in kızı mağfur ve merhume Sitti Hatun emretti. Allah günahlarını bağışlasın. Bilâhere Müslümanların işlerine yarasın diye yer altında gizli üç su yolu ile üç kuyuyu vakf ve imar etti. O şartla ki bunlardan ne su doldurulucak ne de bunların suları kullanılacak. Bu şartları değiştirenin dâvacısı Allah olsun sen 864 H. (1459-1460).


Ana mekân içten baklavalı kuşağa, dıştan sekizgen kasnak üzerine oturan tuğla örgülü, kurşunla kaplı bir kubbe ile örtülüdür. Alt sırada sekiz, üst sırada altı, kubbe kasnağındaki üç pencere ile içerinin aydınlığı sağlanmıştır. Alt sıra pencere kanatları ahşaptan yapılmıştır. Doğu ve batı yönünde yer alan alt sıra pencerelerin sivri kemerli alınlıklarında tuğla örgülü zikzak, testere dişi, tuğla ve taş birlikte kullanılarak meydana getirilen altıgen şekiller dikkati çekmektedir. Üç yapraktan oluşan başlıkları ile dış yan köşeliklerdeki kalın gövdeli sütunceler yedi sıra stalikle kurulu mihrâb nili tâcı ile yüksek görünümlü mihraba sonradan yağlı boya ile püskül, perde ve şamdan resmi yapılmıştır. Câminin batısındaki, kapısı son cemaat yerine açılan minâre tuğla-taş örgülü sekizgen bir kaide üzerinde yükselmektedir.



Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.

Kul İhvÂNi


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

DOĞum ÖLüm ARAsında
İnsÂN AKLı SıRat KÖPrü
YARatan -> YAZı–TURAsı
GELip GEÇen İnsÂN ÖMRü..


ZEVK 7536

EL LaTîFu’L- VeDÛD ALLAH -> LuTFunu SıRRLamış ->LEŞ-te!
->KÛN feyeKÛN ->KULLuğu ki.. ->KeMâLât ->AYN-ı ATEŞ-te!

SAC ÜSTünde YUFka giBi
KıZıL KORda PİŞen SEVgi..

CÂNda CÂNÂN CUMÂ-mıZı ->CEM’ EYyLedik BİZ ->“SİMKEŞ”te!.

..celle celâlihu...

25.03.16 12:52
brbrsmm..simkeşmescidicuma cemi.
.


Resim

SiMKeŞ (Sırmakeş) CâMii:

Atatürk Caddesi'nden Tuz Pazarı'na giden Gümüşçeken Caddesi üzerinde ve Simkeş çıkmazında, Belediye Katlı Otoparkı’nın önündeki alanda yer alan tarihi mesciddir.
Koza Hanı'na, “Simkeş, Sırma-ı keş” dendiği gibi bu câmiye de aynı ad verilmektedir. Han ile ilgili veya o dönem tüccarlarının yaptırdığı eser olması kuvvetle muhtemeldir.
14. yüzyıl sonlarında yapılmıştır ama kim tarafından, ne zaman yapıldığına dair kesin bilgi bulunmaz. Kitabesi günümüze ulaşmadığından ve vakıf kayıtlarında da bu konuda yeterli bir bilgiye rastlanmadığından ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir Fatih devri yapılarını andırmaktadır. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne aittir.
Câmi dikdörtgen planlı olup 7.00 x 7.35 m. ölçüsünde ibadet yeri ile 2.55 x 6.68 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yeri dört ayak ve bunları birbirine bağlayan Bursa kemerleri ile üç bölüme ayrılmıştır. Bu bölümlerin üzeri ayna tonozlarla örtülmüştür. İbadet mekânını örten kubbe dıştan sekizgen kasnaklı olup kubbeye geçiş Türk üçgenlerinin yardımıyla olmuştur. İbadet mekânı kubbeli, son cemaat yeri de ayna tonozla örtülüdür.
Sonraki dönemlerde üzeri çatı ile örtülmüştür. İbadet mekânın doğu ve batı duvarlarında birer pencere açılmıştır. Mihrab dikdörtgen çerçeve içersinde sivri kemerli ve oldukça sadedir.


Resim

Yakın zamana kadar son cemaat yeri, ahşap ve üzeri kiremitle örtülü odalar haline getirilmiştir. Mescid, bir dönem özel mülkiyete geçmiş ve ambar olarak kullanılmıştır. Bir çok dönemde onarım gören câmi, Şehime Akkayalı tarafından Bursa Eski Eserleri Sevenler Derneği'ne bağışlanmış ve 1963 yılında onarılarak yeniden ibadete açılmıştır.
Dikdörtgen yapıda tek kubbeli asıl ibâdet alanı ile kuzey yönündeki son cemaat yerinden oluşmaktadır. Minber ve kadınlar mahfili günümüz ahşap İşçiliği ile yapılmıştır. Sağlam ve ibadete açık durumda olan câminin minâresi yoktur. Toplam cemaat kapasitesi 70 kişidir..


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

->GeYiKLi BABA ->ÇıNARım
GÖLgesÎNde GÖNüL BULdum
ARA YERde ->YOĞum-VARım
CÂN DERdi ÇiLLem KurTULdum!.


ZEVK 7547

İnKÂR<->İkRÂR ->GÜBREden ->GÜL TEVHİDi ->ZıTLar ZeVKinde!
HAKktan>HAKkta>HAKka >HAKk-La ->HÂLimizi ->HALL EYyLedik!
GEÇmiş<->GELecek ->şU ÂNda ->ŞeVK EttiKk ->TAHtın FeVKinde!
->“KAVAKLı CÂMi”de -> CÂNÂN -> “CUM”-mızı -> SALL EYyLedik!..


01.04.16. 13:59
brsbrsm..kavakLıcÂmidecmcem’i..



Resim

KAVAKLI CâMİ..

Kavaklı Caddesi no:19’da yer alan câmi, Sultan Hüdavendiğar I. Murad devrinde Bursa Kadısı Koca Nâib tarafından 1370 yılında yaptırılmıştır. Câmi içte 8.75x8.80 metre ebadında olup üçgen kuşak üzerine oturan tek kubbe ile örtülüdür. Mihrâb sade ve üç köşelidir, 0.33 metre derinliğinde tepesi sivri kemerle son bulmaktadır. Kuzey duvarı tuğla ve tuğla hatıllı kefeki taşla örülmüştür. Kubbe dıştan kurşunla kablıdır.

Câmi çeşitli yerlerde kırk yıl kadılık etmiş, Yıldırım için Germiyanoğlu’nun kızını almaya giden heyetin başkanlığını yapan, meşhur Bursa Kadısı tarafından yaptırılmıştır. Bu zat Koca Efendi, Kadı Efendi, Koca Nâib adları ile de anılmaktadır. Uzun ömürlü olması nedeniyle (Koca) sıfatını kazanmıştır. 1329 yılında Kadıasker olmuş, 1372 yılında vefât etmiştir. Mezarı Bursa Mevlevihânesi karşısında iken, bugün mevcut değildir. 1890 yılında câmi minâresi kaârğir olarak yaptırılmıştır.

Câmin önünde eski Şeyhülislamlardan Karaçelebizâde Abdülaziz Efendi, Nesibe Hatun (1857) ve Ekmekçi Mehmet Ağa tarafından olmak üzere 3 adet çeşme yaptırılmışsa da bu gün bir tanesi ayaktadır.

Bursa, Tophâne sırtlarındaki câmi, yaygın söylentiye göre eski bir Bizans kilisesinin temelleri üzerine yapılmış. Kare plânlı caminin üzeri diğer Bursa câmilerinde olduğu gibi Türk üçgenlerinden meydana gelen bir kasnağın taşıdığı kubbe ile örtülmüştür.


Kavaklı Camii Çınarı.:

Tophâne semtinde, Kavaklı Mahallesi'ndeki câminin önündeki yaşlı çınarı Orhan Gâzi devri erenlerinden "Geyikli Sultan BaBa" diye de anılan "Baba Sultan"ın diktiği söylenir. Babasultan Köyü'ndeki ulu çınarın da aynı gün dikildiği, iki ağacın yaşıt olduğu kabul edilir.

Söylenceye göre padişah, dikilen ağacı görünce çok memnun olmuş ve Kavaklı Câmii'nin önünde çınarı diken yaşlı dedeyi çağırtmış. Değneğine dayanarak gelen ihtiyara: "Şimdi değneğini havaya at, yere düşene kadar dile benden ne dilersen!" demiş. İhtiyar da, değneğini havaya atmış: "Bursa kestaneleri vakıf olsun!" ya da: “Kestâne Dağı kestaneleri vakıf olsun!.” diye bağırmış. O gün bugündür, Bursa Kestâne Dağı kestâneleri vakıfdır. İstediğin ağaçtan kestane toplamak serbesttir, kimse karışamaz...


nOt:
Bursa’da ve yörük töresinde Çınar Ağacına eskidenberi Kavak denmektedir. Bu nedenle Çınarlı Câmi değil de, "Kavaklı Câmi" denilmiştir..



Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BUra ->“BURSA BÂZÂRI”nda
ŞUram BURSA BUram BURsa!.
ATıLaN ->“KaDER ZÂRI”-nda
YAZIm BURSA TURAm BURsa!.


ZEVK 7555

“TEKeTEK”te “TEK-BİR”im BİRr.. SESSİZLikte ISSIZKLıkta!
CÂNda >CÂNÂN’ım CEM’ Ettim.. YÂR YAŞAdım YALNIZLıkta!

ÂDEMin SüLBünde SEVgi
HAVVA ANAm RAHMi gibi

CUMÂ’mızı CEM’ EYYLediKk!. ->ÇİĞÂN CÂMi MEYydÂNCIKta!.


07.04. 16. 13:07
brsbrsm.. meydÂNcık cÂmimİZz..


ÇigÂN: Çingene. Hindistan kökenli olduğu öne sürülen, dünyanın birçok yerinde ve genellikle Bohemya ve Macaristan’da yaşayan göçebe bir halktan yayılan insanlar..

Resim


“TEKeTEK”te “TEK-BİR”im BİRr-ü-TAKVâ..:
TeVHİD-i TEKMiL TAKVÂyız.. BİZ BİR-İZ BiRRu – BeRRâ-da!.:


TeVHİD: Birleme. Bir Allah'tan başka İlâh olmadığına inanma. Lâ ilâhe illallah sözünü tekrarlama. Her yerde ve her şeyde Allah'tan başkasının te'sir hâkimiyeti olmadığını anlamak, bilmek ve bilerek yaşamak.
TEKMiL: Bitirmek, tamamlamak. Kemâle erdirmek. Tam, bütün, eksiksiz.
TAKVÂ: Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.
BeRR: (C.: Ebrâr) Va'dinde sâdık. Sözünde duran. Muhsin. Keremkâr. Nimetleri herkese, umuma ihsan eden. Gerçeklik, sıdk.
TeBERRâ: Uzak durma. Beri olmak.. Sevmeyip yüz çevirme.


El Berru:
Resim

El Bârru:
Resim

El Bâriü:

Resim

Birr/El-Birru.::

Birr: Temizlik. Günahtan çekinmek. Takvâ. İn'âm ve ihsan etme. Amel-i sâlih, iyi amel. Koyunu sevketmek. Gönül, kalb.
Birr: bol hayır ve iyiliktir. Genişliğinden dolayı yeryüzüne de berr ve berriyye denilmiştir. Bu, bütün hayırlı işleri kapsayan bir isimdir.


Birru'l-vâlideyn demek, ana-babaya itaat etmek demektir.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İyilik kaybolmaz, günahlar da unutulmaz. Hakim olan Allah ölmez. O halde dilediğini yap. Nasıl davranırsan öyle muamele görürsün.” Buyurdu.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned; Ali el-Muttakî)

Birr, ihsan, geniş hayır, tam hayır demektir. "Birr" ile "hayr" arasında fark vardır. "Birr", hayra ulaşan, kastedilmiş fayda, "hayr" ise, -kasıtsız bile olmuş olsa- mutlak anlamda faydadır. "Birr"in zıddı "ukuk" (isyan etmek), "hayr"in zıddı "şer"dir. Bununla birlikte "birr", "hıns" (günah)ın karşıtı olarak da kullanılır.

"Birr"e erişmek, hayır ve iyilik etme sıfatıyla sıfatlanmış olmak veya;


إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
Resim---“İnne’l- ebrâre le fî naîm (naîmi): Gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.”
(Mutaffifîn 83/22)

Âyetinin belirttiği gibi iyiliğe ve ilahî sevaba ermek manalarından her biriyle tefsir edilmiştir ki ikisi birbirinden ayrılmaz. Buna göre “iman”, dinin temeli, "birr", dinin gayesi demektir.

"Birr" kelimesini Hamza ve Âsım'dan Hafs, "ra"nın fethasıyla, diğerleri "râ"nın zammı ile okurlar ki, evvelinde "el-birr", "leyse"nin haberi, ikinci de ismi olur. "Velâkinni'l-birru" ifadesini Nafi ve İbni Âmr, "nûn"un tahfif ve kesri ve "ra"nın zammı ile "velâ inne'l-birra" şeklinde okur ve mutabakisi (geri kalan) "nûn"un teşdid ve fethi "râ"nın fethi ile okur.
Ebrâr ise "berr" kelimesinin çoğuludur. Nitekim "rabb" kelimesinin çoğulu da "erbâb" gelir. Nitekim "fail" vezni "ef'al" şeklinde çoğul yapılabildiği için "ebrâr"ın da "bar" kelimesinin çoğulu olduğu söylenmiştir.

Berr, iyilik sahibi, tam anlamıyla hayr sahibi, itaat edici, iyi insan demektir. Allah'ın emrini yerine getiren, Allah'ın hakkını gözeten, adağını yerine getiren kimse diye de târif edilmiştir.

Hasen: "Karıncayı incitmez, kötülüğe razı olmayan kimse" diye târif emiştir.

Kur'ân-ı Kerimimizde el-Birr, üç şekilde tefsir edilmiştir:

1-) el-Birr, Sıla/akrabalık bağını gözetmek anlamında:


وَلاَ تَجْعَلُواْ اللّهَ عُرْضَةً لِّأَيْمَانِكُمْ أَن تَبَرُّواْ وَتَتَّقُواْ وَتُصْلِحُواْ بَيْنَ النَّاسِ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---“Ve lâ tec’alûllâhe urdaten li eymânikum en teberrû ve tettekû ve tuslihû beynen nâs(nâsi), vallâhu semîun alîm(alîmun): Bir de yeminlerinizi bahâne ederek; iyilik yapmanız, sakınmanız ve insanların arasını düzeltmenize Allah'ı engel kılmayın. Allah işitendir, bilendir.”
(Bakara 2/224)

لَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ أَن تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوا إِلَيْهِمْ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ
Resim---“Lâ yenhâkumullâhu anillezîne lem yukâtilûkum fîd dîni ve lem yuhricûkum min diyârikum en teberrûhum ve tuksitû ileyhim, innallâhe yuhıbbul muksitîn: Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.”
(Mümtehine 60/8)

2-) el-Birr, itaat manasında da kullanılır:


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُحِلُّواْ شَعَآئِرَ اللّهِ وَلاَ الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلاَ الْهَدْيَ وَلاَ الْقَلآئِدَ وَلا آمِّينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِّن رَّبِّهِمْ وَرِضْوَانًا وَإِذَا حَلَلْتُمْ فَاصْطَادُواْ وَلاَ يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ أَن صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ أَن تَعْتَدُواْ وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tuhıllû şe’âirallâhi vele’ş- şehral harâme ve lâ’l- hedye ve lâl kalâide ve lâ ammîne’l beyte’l- harâme yebtegûne fadlan min rabbihim ve rıdvânâ (rıdvânen) ve izâ haleltum fastâdû ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin en saddûkum ani’l- mescidi’l- harâmi en ta’tedû, ve teâvenû ale’l- birri vet takva ve lâ teâvenû alel ismi ve’l- udvâni vettekullâh: Ey iman edenler, Allah'ın şiarlarına, haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'tan korkup sakının. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.”
(Mâide 5/2)

وَبَرًّا بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُن جَبَّارًا عَصِيًّا
Resim---“Ve berren bi vâlideyhi ve lem yekun cebbâren asıyyâ: Ana-babasına saygılı ve iyi davranırdı. Hiç zorba ve isyankâr olmadı.
(Meryem 9/14)

وَبَرًّا بِوَالِدَتِي وَلَمْ يَجْعَلْنِي جَبَّارًا شَقِيًّا
Resim---“Ve berren bi vâlidetî ve lem yec’alnî cebbâren şakıyyâ: "Anneme itati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı."
(Meryem 9/32)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا تَنَاجَيْتُمْ فَلَا تَتَنَاجَوْا بِالْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَمَعْصِيَتِ الرَّسُولِ وَتَنَاجَوْا بِالْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû iza tenâceytum fe lâ tetenâcev bil ismi vel udvâni ve ma’siyeti’r- resûli ve tenâcev bi’l- birri vet takvâ, vettekûllâhellezî ileyhi tuhşerûn: Ey iman edenler, kendi aranızda gizli konuşmalarda bulunacağınız zaman, bundan böyle günah, düşmanlık ve Peygamber'e isyanı fısıldaşıp konuşmayın; birri (iyiliği) ve takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah'tan sakının.”
(Mücâdele 58/9)

كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
Resim---“Kellâ inne kitâbe’l- ebrâri lefî illiyyîn: Hayır; ebrar olanların kitabı, "İlliyîn"dedir.”
(Mutaffîfîn 83/18)

3-) el-Birr, Takvâ anlamında:

أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ

Resim---“E te’murûnen nâse bil birri ve tensevne enfusekum ve entum tetlûne’l- kitâb (kitâbe) e fe lâ ta’kılûn: Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?”
(Bakara 2/44)

لَّيْسَ الْبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّآئِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُواْ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاء والضَّرَّاء وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ

Resim---“Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbele’l- maşrıkı ve’l- magrıbi ve lâkinne’l- birre men âmene billâhi ve’l- yevmi’l- âhırı ve’l- melâiketi ve’l- kitâbi ve’n- nebiyyîn (nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevi’l- kurbâ ve’l- yetâmâ ve’l- mesâkîne vebne’s- sebîli, ve’s- sâilîne ve fî’r- rıkâb (rıkâbi), ve ekâme’s- salâte ve âte’z- zekât (zekâte), ve’l- mûfûne bi ahdihim izâ âhed (âhedû), ve’s- sâbirîne fî’l- be’sâi ve’d- darrâi ve hîne’l- be’s (be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humu’l- muttekûn: Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.”
(Bakara 2/177)

لَن تَنَالُواْ الْبِرَّ حَتَّى تُنفِقُواْ مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ
Resim---“Len tenâlû’l- birre hattâ tunfikû mimmâ tuhibbûn (tuhibbûne), ve mâ tunfikû min şey’in fe innallâhe bihî alîm: Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.”
(Âl-i İmrân 3/92)



Resim

MEYDANCIK CÂMİi.:

Bursa/Yıldırım İlçesi Gökdere Meydanına ve Kanberler Parkına bakan, Alancık Sokakta bulunan bu câmiyi XV.yüzyılda Fatih döneminde Kazzazoğlu Söle Mehmet Paşa yaptırmıştır.

İbâdet mekanı 7x7 m. ölçüsünde kare planlı olup, önünde 3.65x7.00 m. ölçüsünde üç bölümlü son cemaat yeri bulunmaktadır. Bunlardan ortadaki bölüm diğerlerine göre daha dar ve yüksek, yanlardakiler de daha geniştir. Üzerleri beşik tonoz ile örtülüdür. Câminin 1968 yılında yapılan onarımı sırasında öne doğru bir saçak eklenmiş ve böylece câminin görünümü zedelenmiştir. Üç sıra tuğla, bir sıra kesme taştan yapılan duvar örgüleri arasına dikey tek tuğlalar yerleştirilmiştir. Sivri kemerli bir kapıdan girilen ibadet mekanı içeriden Türk üçgenleri, dışarıdan da sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülüdür. Yapının kubbe kasnağında üç, alt sırasında da dört sivri kemerli pencere ibadet mekanını aydınlatmaktadır. Güney yönündeki iki pencere kapatılarak, dolaba dönüştürülmüştür. Dikdörtgen çerçeveler içerisindeki mihrabının bir özelliği bulunmamaktadır. Sağdaki bölümde küçük bir mihrab daha vardır.. Dış köşeliklerde silindirik gövdeli sütunceleri bulunan sade mihrap, dikdörtgen çerçevelidir.
Câminin kuzeybatı köşesinde yer alan minâre 1913 yılında yenilenmiş olup tamirat kitabesi vardır..


nOt:

Cumâ namazımızdan çıkınca 90 yaşına ulaşmış Osman Amcaya, DeLi AYTEN’imizin de yurdu olan, “Kanberler Parkının ismi nereden gelmekte?” dedim.
Güldü ve “Boşver!.” Dedi. “Lutfen!.” Dedim.
“Kanberler mahallesi Çingen Mahallesiydi.. bu mahalle surla çevrilmiş gibiydi.. içinde yakın zamana kadar kerhâne de vardı zibil bir yerdi.. aynı zamanda HATİCE İsfendiyâr Sultan Câmisi ve Sitti Hatun Câmisi de vardı ama, göremezdiniz bile karmakarışıktı girilip çıkılmazdı.. 10 sene önce buraları yıkıp bu güzel hale getirdiler şükür!.” dedi..
“Çingenelerle Âdem aleyhisselâmdan akrabayız!.” dedim.
Kıskıs gülerek: “Oğulca bak şu yaşlı dede de romen, şimdilerde şükür hepsi düzeldi gitti, at süvarisine göre kişner!.” dedi.. "BİZ BİR-İZ" dedim.. "El Hamdulillah!." dedi..



Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

CANLı>CANsız>Bitki>HayvÂN
->“SüNNetuLLAH”ı >YAŞArLar
->“İNsÂN AKLı”dır -> İmtihÂN
->Ya >İNANır ->Ya >ŞAŞarLar!.

ZEVK 7569

->İnsÂN NEFsi ->HeVÂ ->HeVeS.. ->CâHiL ->AKLî TELÂŞa-da
CÂNda-CÂNÂN>TEK-BİR NEFes.. ->KâMiL ->NAKLî TEMÂŞa-da
hER GüN-> Bir SAYfa->OKU!.nan
->GüBRe ya da >GÜL->kOKU!.nan
->C U M Â C EM ’i ->BiT BÂZÂRı -> “CÂMi-yi DAVÛD PAŞA”-da!.


14.04.16 23:24
brsbbrsmm..davudpaşacÂMimiİZzde..


Resim

DAVUD PAŞA CÂMİiZ:
Davud Paşa Câmii - Davud Paşa Hamamın doğu yönünde yer alan câmi, Fatih Sultan Mehmet döneminde Anadolu Beylerbeyliği ve Sultan II. Beyazıd devrinde vezirlik ve sadrazamlık yapmış olan Davud Paşa tarafından 1485 yılında yaptırılmıştır. Hayırsever insan Davud Paşa’nın İstanbul başta olmak üzere çeşitli yerlerde eserleri bulunmaktadır.

Davud paşa Hanı ve Davud Paşa Hamamı ki, Bat Pazarı Hamamı olarak da anılan hamam, adından da anlaşıldığı üzere Bit Pazarı’n da yer alır. Osmanlımız Döneminde Bit Pazarı, bayat, eski, bitli eşyâ satılan bazarlardır ve çoğu şehirlerimizde hâlâ vardır.. Sultan II. Bayezid’in sadrazamı Davud Paşa, bu hamamı 1485 yılında İstanbul’da ki Davud Paşa Câmii’ne akar olarak yaptırmıştır. Hamamın suyu Gökdere’den sağlanmaktadır. Orta Boyutlu tek hamam olan Bat Pazarı Hamamı yapıldığı döneme göre yenilikçi mimarisi ile dikkat çeker.

Günümüzde de, Bit Pazarı (Bayat Bazarı), halk arasındaki adıyla Bat Bazarı, her keseye uygun malzemeleri müşterileri ile buluşturmaya devam etmekte ve zaman zaman zevkle gezerim benn...
Bugün Bat Bazarı, bazı kaynaklarca "Tahtakale Çarşısı" olarak da anılır. Eskişehir Hanı’nın da içinde olduğu alan ile birlikte Demirciler Çarşısı’nın yer aldığı bölge, Davud Paşa Hanı’nın kapsadığı alandır. Orijinal Davud Paşa Hanına ait bugün sadece birkaç kemer ve hücresi kalmıştır.. hunharca yok edilmiştir..

Resim

Davud Paşa Câmisinin girişinde ki mermer tabelada câminin yapılış tarihi olarak 1438 gözüküyor, Davud Paşa’nın mevkili yaşamı olarak bilinen yıllarla 47 yıllık bir fark var, ve de Davud Paşa’yı düşünürsek, kendisi II. Bayezid döneminde Sadrazam, Fatih döneminde Anadolu Beylerbeyliği yapmıştı.
Tarihleri göz önünde bulundurursak, ya Davud Paşa çok uzun ömürlü yaşadı, çünkü Sadrazam olduğunda farz edelim 30 yaşında olsa ve Davud Paşa Câmisini yaptırsa, sonra aradan 47 yıl sonra hamamı yaptırıyor ve otomatik olarak yaşı 77 oluyor.
Eğer 30 yaşında değilse daha geç yaşlarında sadrazamlık yaptı ise genelde öyle oluyor, Davud Paşamız herhalde uzun ömürlü devlet adamlarından biri olabilir. Ya da tam tersi tarihler yanlış olabilir.
Sonuç itibariyle, Davud Paşa Câmisi ya da Bat Pazarı Câmisi diye adlandırılan câmi, Bursa’da Bat Pazarında yada Bit Pazarında bulunmaktadır. Küçük bir câmidir, yeşilimsi sarımsı bir renktedir, küçük bir minâresi bulunmaktadır.. Oldukça saf-temiz esnaf cemâatıyla çok sürûr duyduğum bir câmimizdir..

DAVUD PAŞA CÂMİi, zaman içinde harap durumda iken Şiblizâde'lerden Ahmed Efendi adında birisi kendi malından bu yapıyı tamamen tâmir ettirerek yenilemiş, bir de minber ilâve ettirerek 1760 yılında câmiye dönüştürmüştür. 1890 yılında, hamiyet sahibi halkın onardığı câmi, Sofyalı Ali Efendi adında bir sanatkâr eliyle ücretsiz olarak boyanmıştır. İçten içe 6.40 X 9.0 m. boyutlarındaki yapı, ahşap çatılı ve kiremit kaplı iken sonradan kargir hale getirilmiştir. Günümüzde eski halinden hiçbir iz kalmamıştır ve cemâati Bit Bazarının esnaflarından oluşmaktadır…


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen Hakan »

Resim

Resim

ZEVK 3678

Nûrullah’tan NûR-u MîM’e, CeLâL-CeMâLullah CeM’i
KULluk TeVHiD İmtihanı, tERcih için DünYa YeM’i
KâiNât’ın KaLBi KÂBE, MuHABBEt MâBeDi MeDİNe!
HaCERRin HaRaMda HAZZı, İsmâil’in ZeVK ZeM-ZeM’i…


05.06.09 12:51
DeM de CeM’ de…
Yşl câmi..


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..

ZEVK 4748

DevrÂNda Resim SeyrÂN BUL-ÂNa.. Resim DEM bu DEMin DEM-i CuMâ!
CevlÂNda Resim HayrÂN OL-ÂNa Resim BİZ BİR-İZin Resim CEM’-i CuMâ!
KaLB KazÂN-KaFa TASInda Resim “Ve’n- NÂS”ında Resim KRÂ!” sında
Resim HaBbîBuLLaH HİRÂsında
.. Resim HaKKikat HatEM-i Resim CuMâ!..


27.01.12 10:23
brs….cmcm


“İKRÂ!”: Kur'ân-ı Kerimin İLK âyeti
“Ve’n- NÂS”: Kur'ân-ı Kerimin HATM âyeti..

MuhaMMedî MuhaBBetlerimle..


Resim

Resim

Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)’ in kâinâtı şereflendirdiği güneş gibi doğduğu gecemizde 7 kerre ikram olsun!

Essalâmü aleyke yâ imâmi’l-haremeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey müşrik ve kâfirlere yasak iki mukaddes Harem olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin İmamı!


Essalâmü aleyke yâ imâmi’l- hâfikeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki ufkun-doğu ve batının İmamı!


Essalâmü aleyke yâ Resûli’s-sakaleyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey insanların ve cinlerin Resûlü!


Essalâmü aleyke yâ men fi’l-kevneyn ve şefîi men fi’d-dêrayn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki âlemdekilerin dünya ve âhirette şefâatçısı!


Essalâmü aleyke yâ sâhibi’l- kıbleteyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki kıblenin sahibi!


Essalâmü aleyke yâ nûri’l-meşrikayn ve ziyâi’l-mağribeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki doğunun nûru, iki batının ışığı!


Essalâmü aleyke yâ ceddi’s-sibtayni el Hasani vel Hüseyni!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki torunun Hasan ve Hüseyin’in ceddi!


Aleyke ve alâ itretike ve isretike ve evlâdike ve ahfâdike
ve ezvâcike ve efvâcike ve hulefâike ve hulesâike ve eshâbike
ve ehzâbike ve etbâike ve eşyâike
Selâmullâhi vel melâiketihi ve’n-nâsi ecmaîne ilâ yevmeddîn,

ALLAH Teâlâ’ nın, meleklerinin ve bütün insanların selâmı kıyamete kadar Sana, ehl-i beyt’ine, yolunu yürütenlere, çocuklarına, torunlarına, eşlerin annelerimize, cemâatına, halifelerine, önde giden hâlislerine, sahabelerine, fırka-yı nâciye yolunda gidenlere, onları tâkib edenlere ve seninle ilgili her şeye olsun!

Ve’l-hamdüllahi rabbi’l- âlemîn!
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ’ ya mahsustur ve O’na olsun!
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BULut gibi ->GuRbet ELde
hER gÜn hER HÂL YÂR HÂLesi!
SEVd SESi ->SARı TELde
MecNÛN <-> LEYyLâ MeŞÂLesi!.


ZEVK 7583

KüLLî ŞEY’e MuHit ->ALLAH.. ->“ALLAH NÛRu ->KüLLî ŞEYy”de
“KÛN NEYZENİ”in ->NÂZ-NiYÂZı ->feyeKÛn NEFESi ->“NEYy”de
MURADİYye HastÂNemİZ
ÇAĞrı ÇEKti ->ÖZLenmişİZ!.
->CÂN CUMÂ’mız ->CEMm’ ->EYyLedik ->“İMÂREt-i İSÂ BEYy”de!.


29.04.16 13:24
brsbrsbzr..isabycÂmimizdehaYYyrett..


kaDER DİZ ÇÖKtürdü BİZe
GELmezİDİk GELdik >DİZe
DALga DALga >sAVruLsa da
DAMLa DÜŞermiŞş >DEnİZe!.


Resim
KüLLî ŞEY’e MuHit ->ALLAH..:

وَللّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطًا
Resim---Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu bi kulli şey’in MUHÎTâ(muhîtan) : Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, her şeyi kuşatan-kapsayandır.”
(Nisâ 4/126)

Resim
->“ALLAH NÛRu ->KüLLî ŞEYy”de.:

“KüLLî ŞEYyi ->ALLAH’ın NÛRu!.
->OLduğu”na --->İNANmaktıR!.:


ALLAH celle celâluhu Ez Zâhir ALLAH celle celâluhu..

اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Resim---ALLÂHU NÛRUS SEMÂVÂTİ VE’L- ARD (ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâh(mısbâhun), el mısbâhu fî zucâceh(zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr(nârun), nûrun alâ nûr(nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs(nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun) : ALLAH, GÖKLERİN VE YERİN NURUDUR. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.
(Nûr 24/35)

Resim
“KÛN NEYZENİ”in ->NÂZ-NiYÂZı
->feyeKÛn NEFESi ->“NEYy”de.:


KüLLî ŞEYy’in ->HEPİSİ-nde, onları her ÂN YENiden Yaratanının İMZÂsı Varr..:

اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ
Resim---"Allahu hâliku kulli şey’in ve huve alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun).: Allah, herşeyin Yaratıcısı’dır ve O, herşeye vekildir.”
(Zumer 39/62)

إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ
Resim---"İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kûn fe yekûn(yekûnu).: O (Allah), bir şey irade ettiği (dilediği) zaman O’nun emri, sadece ona: "Ol!" demektir. O, hemen olur.”
(YâSîn 36/82)



Resim

İmâret-i İsâ Bey Câmii
(Hastahane Câmii)


Devlet Hastanesi'nin kuzey tarafında bulunan bu câmii, Çelebi Mehmed’in Sadrazamı/Baş Veziri Beyazıt Paşanın oğlu İsa Bey tarafından, 1436 yılında yaptırılmıştır. 6,40X6,40 metre iç ölçülerinde kare planlı olan mescidin girişinde. 2,60 metre derinliğinde bir son cemaat yeri vardır. Asıl ibadet yeri sekizgen bir kasnak üzerinde büyük kubbeyle örtülmüştür. Kubbeye geçiş Türk üçgeni kuşağıyla sağlanmıştır. Duvarları iki sıra tuğla ile moloz taşıyla örülmüştür. Son cemaat yeri yol genişletme çalışması sırasında çapraz bir şekilde yıkılmıştır. Yalnız minare tarafındaki yan duvar kaldığı için, burası bir odaya dönüştürülmüştür. Bursa da olan câmi ve mescidler içinde, mihrab yönü en doğru olan câmilerden biridir. 1954 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından minaresi onarılan mescid, halen ibadete açık durumdadır. 1955 yılındaki gazete haberlerine göre mescidin arkasında Kasap Dede adlı bir kişinin mezarı varmış. Bugün de biri sağlam durumda olan güzel işlemeli mermer mezar taşı vardır. Mezar taşı okunmasa da yapı XV. yüzyıl özelliği taşımaktadır. Mescidin hemen yanında, 1930 yılına kadar güzel bir medrese vardı. Su, Ada, Çavuş. Gündoğdu, Ahi, Şıhlar adlı köyler İsa Bey in vakıflarıdır.

Resim
NoT:

İsa Bey; Çelebi Mehmet dönemi Baş Vezirlerinden Bayezid Paşa'nın oğludur.
Bursa'da bir medrese bir imaret ve bir mescid yaptırmıştır. Câmi ve medresenin bulunduğu yer eskiden tarih boyunca İsabey Mahallesi olarak anılmıştır.

En acı olan şudur ki, daha düne kadar ayakta kalabilmeyi başarmış vakıfları-sahip çıkanları olan bu muhteşem külliye, geçmişte kalan bir zamanlar yerle bir edilmiş yerine birilerinin adına park kurulmuş ve de gereksiz yere varyant yolla bu güzelim câmi ve külliyyesi tar-u-mâr edilmiştir..

ve de garib olan şu ki, birileri bu yıktıkları eski eser kalıntılarını teşhir için sanırım ki, bu parkta toplamış etrafına tel çit çekip: “biz böyle ederiz geçmişimizi” dercesine teşhir etmekte..
Haşim İşcan Parkına uğrarsanız bu İlkesiz Enkazı lütfen görün…


Resim

Bu yıkımdan Kasab DeDEmiz de meZÂR TAŞını kurtarmış buna da şükür..



ResimResimResim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ERguVAN AĞACı BUrsa
->ERENlerin TÂCı BUrsa
ÜZme-ÜZülme-SEV-SEViL
SEVEN-e -> DUÂBUrsa!..


*

DEM bu DEMde DEMin SALLA!
TAMMla-TÜMMle HEMin SALLA!
IRAK - YAKIN OLMasın ->YÂRr
CiM” deki “MîM”>“CEM’”in SALLA!.


ZEVK 5839

NE SATılır!. NE ALınır!.. ARZdan ->ARŞa ÂŞIKAH!”ı
DERdi DELİ DERgÂHında KURulur -> SEVTEZgÂHı
Gönlüm giBİ KÜLL renginde.. “ahh!” âhENginde gök yüzü
BUrası -> BURSA bir DÂNeMm! -> yiNE bir CUMÂ SabAHı!.


Kul İhvâni

24.01.14. 09:07
brsbrs..tktktrstkkmdcmcem'i..


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..


Kul İhvÂNi

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ELESt URUC MaHŞeR RüCû’
->“OLÂN”ı ->Mi’rÂC ORUCu
KENDİn tANı ->RABBın tANı
KULLuğun SEBEB<->SONUCu!.


ZEVK 7593

BedEN-NEfiS-KALBim-RÛHum DEVR-i DÂiM DevrÂN OLduk!
“YuSEBBiHu -> SEMÂ’sı”nda ->SIRR-ı SIFIR SeyrÂN OLduk!
“BAŞÇı İBRAHiM CÂMİ-si” -> CUMÂ CEM’i ->CevLÂN OLduk!
EL HAYy-ın ->HAYYat HÂLİnde HÂL-i HAZıR HAYyrÂN OLduk!.


06.05.16 13:54
brsbrsbzr..başçıibrhmcâmimİZz..



Resim

BAŞÇI İBRÂHİM CÂMİİ


Bursa’da Maksem semtinde XV. yüzyıla ait câmi.

Başçı İbrahim Sokağı'nda yer alan ve bitişiğinde bir de hamamı bulunan yapı, tek kubbeli câmi mekânı ile buna kuzeyden bitişen etrafı revaklarla çevrili bir avludan oluşan küçük bir külliye şeklindedir. Yapının bânisi Fatih devrinde yaşamış Başçı İbrâhim’dir (ö. 885/1481). Bursa’daki câmiinin dışında çok sayıda vakıf eserinin de bânisi olan Başçı İbrâhim Bey’in bunları ihtiva eden vakfiyesi bugün Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde bulunmaktadır (nr. 7080). 1459 tarihli ilk vakfiyeye yapılan 1467 ve 1471 tarihli ilâvelerden Başçı İbrâhim’in Bursa’daki câmiini üç safhada yaptırdığı anlaşılmaktadır. Bunlara göre yapının bugünkü durumunu alması yüzyılın sonlarına doğru yapılan bazı eklemelerle gerçekleşmiştir. İlk safhada tek kubbeli câmi kısmı yapılmış, ikinci safhada bu kısma kuzeyden üç kanatlı revaklı bir avlu bitiştirilmiş, daha sonra ise yapının bitişiğine bir hamam eklenmiştir. Mimari açıdan bakıldığında da yapının geçirdiği bu safhalar kolaylıkla farkedilebilmektedir. 10,00X9,95 metre iç ölçülerinde olan câmii, yapımından sonra zamanla harap olan câmi 1854 depreminde de hasar görmüş ve ilkin 1891 yıllarında tâmir edilmiştir. Cumhuriyet döneminde ise uzun yıllar depo olarak kullanıldıktan sonra Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından onarıma tâbi tutularak 1960’ta ibadete açılmıştır.

Câmi tuğla ve kesme taş sıralı bir duvar örgüsüne sahiptir. Üst kısmı prizmatik üçgenlerden oluşan bir kuşak üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Yapının kuzey cephesini kaplayan üç gözlü son cemaat yerinin örtü sistemi ortada aynalı tonoz, yanlarda kubbedir. Bu kısmın yapının bütününü kapatacak bir son cemaat yerinin örtü sistemi ortada aynalı tonoz, yanlarda kubbedir. Bu kısmın yapının bütününü kapatacak bir kalkan duvar şeklinde düzenlenen ve üç tuğla bir kesme taş sırasıyla örülen cephesi, iki yanda sivri, ortada beş dilimli yüksek bir kemer olmak üzere üç açıklıkla dışarı bağlanmaktadır. Ortadaki dilimli kemer dıştan ikinci bir kemerle kuşatılmış ve bu kemerin köşeliklerine altıgen tuğlalardan oluşan dekoratif bir örgü kuşağı yerleştirilmiştir. Bu şekilde girişe ayrılmış olan orta bölümün hem form hem de süsleme özellikleriyle farklı biçimde belirtilmesi yönüne gidilmiştir. Son cemaat yeri cephesinde yüzey üzerine dağılmış durumda yerleştirilen üçgen formlu yedi adet çini parçası bu kısımda rastlanan diğer süs unsurlarıdır. Son cemaat yerinin üç açıklığına doğu, batı ve kuzey yönlerinden on bir açıklıklı üç kanat eklenmiş ve bu şekilde on dört gözlü bir revak elde edilmiştir. İki yan kanadın son cemaat yeri cephesiyle birleştiği kısımda seviyenin yanı sıra duvar tekniğinin de farklı oluşuyla beliren uyumsuzluk yapının bu eklemeli inşaatını açıkça göstermektedir. Dış yüzleri moloz taşla örülü olan revakın üç kanadında tonozla örtülü on bir hücre sıralanmaktadır. Revakın iç yüzlerini moloz taş ve tuğla sıralı bir örgü kaplar. Duvarları saçak hattında testere dişi frizler kuşatmaktadır. Bunlar câminin dış cephesindeki pencere kemerlerinde de görülür. Buradaki pencerelerin alınlıklarına dekoratif nitelikli dairevî mermer parçaları yerleştirilmiştir. Câminin mihrâbı geç dönemde yapılmış yağlı boya bazı süslemelerle asıl niteliğini bugün büyük ölçüde kaybetmiştir. Siyah vernikle yine sonradan boyanmış olan minberi ise geometrik geçme motiflerden oluşan zengin ve özenli bir ahşap işçiliği ile iç mekânın en dikkat çekici unsurudur. Girişi yapının son cemaat yerinde bulunan minaresi batı köşesinde yer almaktadır. Silindirik gövdeli tuğla minarenin şerefe üstü son onarım sırasında yenilenmiştir. Câminin kapalı şadırvan avlusu da ilginçtir. Başçı İbrâhim Câmii’nin bitişiğinde yüksek kiremit kaplı kubbesi ile dikkati çeken, kesme taş ve tuğladan inşa edilmiş olan yapı, külliyenin en son eklenen unsuru olan hamamdır.

Hamamla câmi arasında ve câminin güney duvarının arkasında kalan alan, çok sayıda mezarla, doğu kısımda Başçı İbrâhim Bey’in kabrinin de yer aldığı bir hazîredir. Burada Başçı İbrâhim Bey’in kabir taşında vefat tarihi 885 (1481) olarak kayıtlıdır. Ancak Kâzım Baykal kitabına bunu 896 (1491) olarak geçirmiş (bk. s. 84, 184), ikinci baskıya eklediği notlarda (bk. değişiklikler listesi, s. 84) E. Hakkı Ayverdi’ye uyarak metindeki bilgiyi tashih etmiştir.

Başçı İbrâhim Câmii, benzerlerine Osmanlı mimarisinde sıkça rastlanan kare plânlı tek kubbeli yapı tipinin bir örneğidir.
Başçı İbrâhim Câmii, Bursa’da Emir Sultan Câmii dışında revaklı avluya sahip tek câmidir. Kalkan duvarlı son cemaat yerinden çıkılan minaresinin şerefesi kirpi saçaklı, külâhı da taştandır.
Daha sonra revaklı bir avlu eklenmesiyle büyütülen yapı, anlaşıldığına göre buna paralel olarak zaman içinde tekke ve medrese fonksiyonlarını da üstlenmiştir.

Başçı İbrahim, başçı dükkânı olan derviş bir esnaftır, aynı zamanda Abdal Mehmed kaddesallahu sırrahu Hazretlerinin müridlerindendir ve ona her gün pişmiş bir kelle verir ve her türlü hizmetini görmektedir. Emir Sultan kaddesallahu sırrahunun da yakın can dostudur.
Başçı İbrahim, kendi adına bugün Maksem semtinin alt tarafındaki câmi, zaviye, imâret ve hamamdan oluşan Başçı İbrahim Külliyesi yanında, çok sevdiği Mürşidi Abdal Mehmed’in adına da, bugünkü Abdal Mehmed câmisi
ile Abdal Mehmed türbesini inşa ettirmiştir.
Başçı İbrahim öldüğünde külliyesinin haziresine defnedilmiştir..
ALLAH celle celâlihu çok hayır sever olan ve eserler bırakan bu dervişimize rahmetler eylesin İnşâe ALLAHu TeÂLÂ..




ResimResimResim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SıRR-ı SıRF SefERLik CEM’i
MuhaMMedî -> ERLik CEM’i
“HASBî HiZMet HAVZası”nda
>RAVZa’ya REHBERLik CEM’i!.

ZEVK 7608

KÛN feyeKÛN Şe’ÂNında KüLLî ŞEYy ->SEBBih SeFERde
->KULLuğu >KaDERi KaDAR ->ARAr BULur NAsıL NERde
bEN ADım ADım BURSA’da
>AŞKı YAŞADım BURSA’da
“AHMED DÂÎ CÂMİsi”nde ->CUMÂ CEM’i >KANBERLERde!.


13.05.16 13:38
brsbrsm..ahmeddÂicÂmimizdbİZz..


ÖMRüm YEDi rENkLi KİLim
>dOKUyorum DİLim DİLim
KeLÂMuLLAH >ReSûLuLLAH
->HASBî HiZMet İLim BİLim!.


Resim

AHMED DÂî CÂMİsi

Cumhuriyet Caddesi ile Ahmed Dâî Sokağı'nın kesiştiği yerde bulunan câmi, Fâtih Sultan Mehmed Han Devrinde, Edincikli Hızır oğlu Yahşi Bey tarafından 1471 yılında yaptırılmıştır. Mahallenin adı Ahmed Dâî olduğundan bu adı almıştır. Ahmed Dâî, aslen Germiyanlı olup Gazi Süleyman Paşa'nın hizmetinde bulunmuş ve I. Murad döneminde vefât etmiş bir şâirdir. Câminin tek kubbesi, bir de son cemaat mahalli bulunmaktadır. Tesbihlik ve mihrabında Yeşil Türbe çinilerinin kullanılması câmiye ayrıcalık kazandırmaktadır. Öte yandan, güneyindeki minâresi, 24 dilimli, tuğla ve taş örgülü olup Bursa'nın en özgün minârelerinden biridir. 1953 yılında geçirdiği ciddi onarım sonrasında günümüzdeki biçimini kazanmıştır..

Osmanlı Devleti 130 sene Bursa’dan yönetildi, haliyle 6 padişahın yaşadığı ve inanç açısından onlarca evliyânın, âlimin mesken tuttuğu Bursa, tarihi câmileriyle de her zaman gündemde olacaktır.
Ahmet Dâî Câmisi, kitabesine göre, Cumhuriyet caddesi ile birleşen Ahmet Dâî sokağının başında yer almaktadır. Hızıroğlu Yahşi Bey tarafından Fatih Döneminde Hicri 876 Miladi 1471 yılında yaptırılmıştır.
Daha önce giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesi, 1953 yılında yapılan onarımla, kuzey yönünde son cemaat yerinin kalkan duvarına yerleştirilmiştir.Kitabe, mermerden üzerine küçük boy harflerle Arapça yazılmış olarak 75 x 90 cm ebatlarında bir kitabedir..

Ahmet Dâî Câmi, aynı adla anılan mahallede bulunur, Ahmet Dâî, Germiyanlıdır ve Süleyman Paşanın hizmetinde bulunmuş, I. Murad döneminde vefât etmiş bir şâirdir..

Ahmet Dâî Câmi yapısal olarak iki esas kısımdan meydana gelmiştir.Tek kubbeli asıl cemaat yeri ile kuzey yönünde ki son cemaat yerinden oluşmaktadır.Asıl namaz kılma yeri 7,57 x 7,57 metre ebatlarında kare planlı bir yerdir.
Ahmet Dâî Câmisinin son cemaat yeri 4,47 metre derinliğinde, orta kısımlarda dar, yanlarda geniş üç göz halindedir.Ortada iki yığma ayak, doğu ve batı yan duvarlarına sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır.Yan bölmeler beşik, orta bölüm Dâîre tonoz ile örtülüdür.
Câminin yıkık olan minâre petekleri, 1953 yılında Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından aslına uygun olarak onarılmıştır..

Ahmed Dâî Câmisi, Bursa’da Gökdere civarında, Kanberler Mahallesinde Dayıoğlu Hamamı karşısında, Cumhuriyet caddesinin başlangıcında yer almaktadır..


ResimResimResim

Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen Gul »


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..

Resim

ZEVK 4748

DevrÂNda Resim SeyrÂN BUL-ÂNa.. Resim DEM bu DEMin DEM-i CuMâ!
CevlÂNda Resim HayrÂN OL-ÂNa Resim BİZ BİR-İZin Resim CEM’-i CuMâ!
KaLB KazÂN-KaFa TASInda Resim “Ve’n- NÂS”ında Resim KRÂ!” sında
Resim HaBbîBuLLaH HİRÂsında
.. Resim HaKKikat HatEM-i Resim CuMâ!..


27.01.12 10:23
brs….cmcm


“İKRÂ!”: Kur'ân-ı Kerimin İLK âyeti
“Ve’n- NÂS”: Kur'ân-ı Kerimin HATM âyeti..

MuhaMMedî MuhaBBetlerimle..


Resim

Resim

Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)’ in kâinâtı şereflendirdiği güneş gibi doğduğu gecemizde 7 kerre ikram olsun!

Essalâmü aleyke yâ imâmi’l-haremeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey müşrik ve kâfirlere yasak iki mukaddes Harem olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin İmamı!


Essalâmü aleyke yâ imâmi’l- hâfikeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki ufkun-doğu ve batının İmamı!


Essalâmü aleyke yâ Resûli’s-sakaleyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey insanların ve cinlerin Resûlü!


Essalâmü aleyke yâ men fi’l-kevneyn ve şefîi men fi’d-dêrayn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki âlemdekilerin dünya ve âhirette şefâatçısı!


Essalâmü aleyke yâ sâhibi’l- kıbleteyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki kıblenin sahibi!


Essalâmü aleyke yâ nûri’l-meşrikayn ve ziyâi’l-mağribeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki doğunun nûru, iki batının ışığı!


Essalâmü aleyke yâ ceddi’s-sibtayni el Hasani vel Hüseyni!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki torunun Hasan ve Hüseyin’in ceddi!


Aleyke ve alâ itretike ve isretike ve evlâdike ve ahfâdike
ve ezvâcike ve efvâcike ve hulefâike ve hulesâike ve eshâbike
ve ehzâbike ve etbâike ve eşyâike
Selâmullâhi vel melâiketihi ve’n-nâsi ecmaîne ilâ yevmeddîn,

ALLAH Teâlâ’ nın, meleklerinin ve bütün insanların selâmı kıyamete kadar Sana, ehl-i beyt’ine, yolunu yürütenlere, çocuklarına, torunlarına, eşlerin annelerimize, cemâatına, halifelerine, önde giden hâlislerine, sahabelerine, fırka-yı nâciye yolunda gidenlere, onları tâkib edenlere ve seninle ilgili her şeye olsun!

Ve’l-hamdüllahi rabbi’l- âlemîn!
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ’ ya mahsustur ve O’na olsun!
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen Hakan »


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..

ZEVK 4748

DevrÂNda Resim SeyrÂN BUL-ÂNa.. Resim DEM bu DEMin DEM-i CuMâ!
CevlÂNda Resim HayrÂN OL-ÂNa Resim BİZ BİR-İZin Resim CEM’-i CuMâ!
KaLB KazÂN-KaFa TASInda Resim “Ve’n- NÂS”ında Resim KRÂ!” sında
Resim HaBbîBuLLaH HİRÂsında
.. Resim HaKKikat HatEM-i Resim CuMâ!..


27.01.12 10:23
brs….cmcm


“İKRÂ!”: Kur'ân-ı Kerimin İLK âyeti
“Ve’n- NÂS”: Kur'ân-ı Kerimin HATM âyeti..

MuhaMMedî MuhaBBetlerimle..


Resim

Resim

Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)’ in kâinâtı şereflendirdiği güneş gibi doğduğu gecemizde 7 kerre ikram olsun!

Essalâmü aleyke yâ imâmi’l-haremeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey müşrik ve kâfirlere yasak iki mukaddes Harem olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin İmamı!


Essalâmü aleyke yâ imâmi’l- hâfikeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki ufkun-doğu ve batının İmamı!


Essalâmü aleyke yâ Resûli’s-sakaleyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey insanların ve cinlerin Resûlü!


Essalâmü aleyke yâ men fi’l-kevneyn ve şefîi men fi’d-dêrayn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki âlemdekilerin dünya ve âhirette şefâatçısı!


Essalâmü aleyke yâ sâhibi’l- kıbleteyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki kıblenin sahibi!


Essalâmü aleyke yâ nûri’l-meşrikayn ve ziyâi’l-mağribeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki doğunun nûru, iki batının ışığı!


Essalâmü aleyke yâ ceddi’s-sibtayni el Hasani vel Hüseyni!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki torunun Hasan ve Hüseyin’in ceddi!


Aleyke ve alâ itretike ve isretike ve evlâdike ve ahfâdike
ve ezvâcike ve efvâcike ve hulefâike ve hulesâike ve eshâbike
ve ehzâbike ve etbâike ve eşyâike
Selâmullâhi vel melâiketihi ve’n-nâsi ecmaîne ilâ yevmeddîn,

ALLAH Teâlâ’ nın, meleklerinin ve bütün insanların selâmı kıyamete kadar Sana, ehl-i beyt’ine, yolunu yürütenlere, çocuklarına, torunlarına, eşlerin annelerimize, cemâatına, halifelerine, önde giden hâlislerine, sahabelerine, fırka-yı nâciye yolunda gidenlere, onları tâkib edenlere ve seninle ilgili her şeye olsun!

Ve’l-hamdüllahi rabbi’l- âlemîn!
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ’ ya mahsustur ve O’na olsun!


Kelimeler harflerden , harfler havadan , hava ise Rahman'ın nefesinden meydana gelir.

Fütuhat c2 ,s33 - Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen Hakan »


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..

ZEVK 4748

DevrÂNda Resim SeyrÂN BUL-ÂNa.. Resim DEM bu DEMin DEM-i CuMâ!
CevlÂNda Resim HayrÂN OL-ÂNa Resim BİZ BİR-İZin Resim CEM’-i CuMâ!
KaLB KazÂN-KaFa TASInda Resim “Ve’n- NÂS”ında Resim KRÂ!” sında
Resim HaBbîBuLLaH HİRÂsında
.. Resim HaKKikat HatEM-i Resim CuMâ!..


27.01.12 10:23
brs….cmcm


“İKRÂ!”: Kur'ân-ı Kerimin İLK âyeti
“Ve’n- NÂS”: Kur'ân-ı Kerimin HATM âyeti..

MuhaMMedî MuhaBBetlerimle..


Resim

Resim

Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)’ in kâinâtı şereflendirdiği güneş gibi doğduğu gecemizde 7 kerre ikram olsun!

Essalâmü aleyke yâ imâmi’l-haremeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey müşrik ve kâfirlere yasak iki mukaddes Harem olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin İmamı!


Essalâmü aleyke yâ imâmi’l- hâfikeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki ufkun-doğu ve batının İmamı!


Essalâmü aleyke yâ Resûli’s-sakaleyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey insanların ve cinlerin Resûlü!


Essalâmü aleyke yâ men fi’l-kevneyn ve şefîi men fi’d-dêrayn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki âlemdekilerin dünya ve âhirette şefâatçısı!


Essalâmü aleyke yâ sâhibi’l- kıbleteyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki kıblenin sahibi!


Essalâmü aleyke yâ nûri’l-meşrikayn ve ziyâi’l-mağribeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki doğunun nûru, iki batının ışığı!


Essalâmü aleyke yâ ceddi’s-sibtayni el Hasani vel Hüseyni!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki torunun Hasan ve Hüseyin’in ceddi!


Aleyke ve alâ itretike ve isretike ve evlâdike ve ahfâdike
ve ezvâcike ve efvâcike ve hulefâike ve hulesâike ve eshâbike
ve ehzâbike ve etbâike ve eşyâike
Selâmullâhi vel melâiketihi ve’n-nâsi ecmaîne ilâ yevmeddîn,

ALLAH Teâlâ’ nın, meleklerinin ve bütün insanların selâmı kıyamete kadar Sana, ehl-i beyt’ine, yolunu yürütenlere, çocuklarına, torunlarına, eşlerin annelerimize, cemâatına, halifelerine, önde giden hâlislerine, sahabelerine, fırka-yı nâciye yolunda gidenlere, onları tâkib edenlere ve seninle ilgili her şeye olsun!

Ve’l-hamdüllahi rabbi’l- âlemîn!
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ’ ya mahsustur ve O’na olsun!


Kelimeler harflerden , harfler havadan , hava ise Rahman'ın nefesinden meydana gelir.

Fütuhat c2 ,s33 - Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)


ZEVK 4814

COŞkun ÇAĞlar haYYat SELi!. ZEMin ZEMinde CuMâmız!
MuhaMMedî MeŞK MiraCı!.. DEMler DEMinde CuMâmız!
beni Resim bana Resim BEN gösteren Resim AKLımın çatal ÇİLEsi!
AYNamızı ResimCAM EYYlesin!.. CİM-ler CEMinde CuMâmız!..


24.02.12 10:38
brsbrs.. cndccntcms

ZEMin: Yer yüzü, mekÂN.
ZEM: Dur!.
CiM-ler: Can-Cisim-Cihan..
CEM': Farklı şeyleri bir yere getirmek mânasına mastar.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ZEVK 7625

->İĞde ÇiÇeği kOKUsu ->İÇİnde ->CUMÂ CEM’imİZ
MeHMet ÇAVuş CÂMisinde DevrÂNda DEM bU DEMde
EMRE CÂNımLa BİLe BİZ ->İÇ İÇe DAMLA-yLa DEnİZ
HABL-i HABLuLLAH iLe ->HÂL-i HAZıR >HÂLde HEMde..


03.06.16 13:08
voiciistnbL..mhmtçvşcmcemi..



ResimResimResim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..



Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

AŞKın SıRaTına SEVdâ
ZâHiRde BâTına SEVdâ
ARZın SEVgi YÜReğnde
ARŞın KıRk KaTına SEVdâ!.


ZEVK 7648

YÂR YEDuLLAH ->RaSûLuLLAH ->EHL-i BeYt-i ÂLi ŞÂHı
RAHMetenLiL- ÂLeMîni ->ARZ-ın-ARŞ-ın >ABDuLLAHı
DEM bU DEMde DoST’un DEM’i
CÂNda ->CÂNÂN ->CuMÂ CEM’i

LEYyLÂ MecNÛNun MaHREMi >MiMÂR SiNÂN MİHRi MÂHı!.


17.06.16 13:21
voiciistnbL..edirnekapı-mihrimahcâmi..


ResimResimResim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..


Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim

Resim

Mihrimah Sultan Câmii (Edirnekapı):

Mihr-î-Mâh Sultancâmii İstanbul'un Karagümrük semtinin Edirnekapı bölümünde surların hemen yanında bulunan câmi. Bânisi (yaptıran) Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan'dır. 1562-1565 yılları arasında Mimar Sinan tarafından yapıldı.
Dikdörtgen planlı câminin etrafında medrese, mektep, türbe, hamamları vardır. 37 m yükseklikteki kubbe üçer kemere yaslanır, yanlarda ikişer sütun, sağ ve solda 3 kubbe ve mahfelleri bulunur. Mihrap ve minber taş işçiliğiyle yapılmıştır.

Câminin büyük avlu kapısından dik merdivenlerle câmi içine çıkıldığında sağ tarafta medreseler ve karşısında 7 kubbeli 8 mermer granit sütunlu son cemaat yeri vardır. Şadırvan bunların arasında bahçede, minaresi sağdadır. Hamam cadde kenarındadır. 1999 depreminde hasar gören câminin restorasyonu tamamlanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun camîyi inşa etmesi yaklaşık 3 yıl sürmüştür. 11 yıl süren restore çalışmaları tamamlanmış olup, cami hizmete açılmıştır..



Ve biRr kARA SEvd MaSALLı..

MiMÂR SiNÂN UStam, gönül bu ya Kanuni Sultan Süleyman’ın Kızı MiHRi Mah SuLtan’a âşık olmuş.. OLmuş da derdini dile getirememiş.. Rüstem Paşayla evlendirilivermişler Mihri Mah Sultanı..
Ancak MiMÂR SiNÂN Usta, bu gizli SEVdÂLısına, muhteşem bir teknikle Güneşin DOĞuşunu ve Batışını-ÖLüşünü İkİ KuBBeden seyrettirmiş. Miş..Miş..

Topkapı sarayında, gündüzün geceye eşit olduğu ekinox günlerinde, Kanuni Sultan Süleyman’ın Kızı Mihri Mah Sultan Haremdeki odasından baktığında,
Üsküdar MİHRi MÂH SuLtan Câmisinin kubbesinin tepesinden Güneşin doğuşunu İzlemekteymiş..
Ve AYNı gün, Edirnekapı MİHRi MÂH Sultan Câmisinin kubbesinin tepesinden ise Güneşin batışını ve AYNı Zamanda Üsküdar MİHRi MÂH Sultan Câmisinin kubbesinin tepesinden AY’ın DOĞuşunu İZlemekteymiş…


Mimar Sinan Ve Büyük Aşkı Mihrimah Sultan..:

Mimar Sinan Ve Büyük Aşkı Mihrimah Sultan Bir çoğumuz Mimar Sinan hayatı ve eserleri hakkında yazılar okumuşuzdur, bugün Mimar Sinanın belkide hiç duymadığınız bir anısını anlatmak istiyorum sizlere Mimar Sinan ve büyük aşkı Mihrimah Sultan, Osmanlı’nın büyük cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın ve büyük aşk’ı Hürrem Sultan’ın bir kız çocuğu gelir Dünya’ya . Efsane bir ask’ın meyvesidir bu çocuk ve bu yüzden belki efsane aşkların en temeline en masalsı olanına ithafen ismi Mihrimah konulur Mihr-ü Mah Farsça da Güneş ve Ay demektir. Zaman hızla geçmiş Mihrimah Sultan büyümüş 17 yaşına gelmiştir ki o zamanlar için evlendirilmesi uygun olan bir yaştadır. İki talibi olur biri Diyarbakır valisi Rüstem Paşadır diğeri ise saray’ın baş mimarı Mimar Sinan. Padişah biricik kızını Rüstem paşa ile evlendirir Sinan evlidir ve 50 yaşındadır ama bilinen odur ki Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır. Mimar Sinan o derece derin bir tutku ile aşık olduğu Mihrimah Sultan’a kavuşamamıştır fakat o’na olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır. İstanbul’un en güzel yerlerinden birine Üsküdar’a Mihrimah Sultan adına bir cami yapması istenir kendisinden.1540 yılında inşa etmeye başladığı câmi’yi 1548 yılında tamamlar. Câmi inşa edilirken bir yandan kendi aşkını anlatır hiç şüphesiz ve eserine sanki “eteklerini giymiş bir kadın” siluetini verir ayrıca câmi için mimari olarak esinlendiği örnek aldığı yer ise bir başka aşka kudsal bir aşka adanmış bir şaheserdir Ayasofya. Bahsi geçen bu cami 2 Minareli olup padişah fermanı ile yaptırılan bir eserdir ama Sinan’ın söyleyecekleri bununla bitmemiş olacak ki bu eserden 14 yıl sonra o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı da surların yakınına pek kimsenin ilgilenmediği ıssız yalnız ama İstanbul’ un en yüksek tepesi olan bir yere sanki aşkının gizli ıssız ve yalnızlığını ama bir o kadar büyüklüğünü haykırmak istermişcesine ikinci bir eser yapmaya koyulur. Mihrimah Sultan’a ithafen. Derler ki; cami Mihrimah sultanın o duru gösterişsiz ve bir o kadar asil güzelliğine istinaden küçücüktür ve sadece 38 mt bir minareye sahiptir. Bir adet incecik kubbesinin üzerindeki 161 pencere ise iç güzelliğinin ne kadar aydınlık ve berrak olduğunu temsil eder bu sayede gün ışığının her köşede adeta dans ettiği kadınsı edalı. ( o tarihte bu açıklıktaki ve bu kalınlıktaki bir kubbeye o kadar pencere dünya üzerinde sadece Mimar Sinan tarafından yapılabilirdi) câmi içindeki pandatiflerde ve minare kenarlarındaki upuzun işlemelerde de Mihrimah Sultan’ın o çok güzel ayak topuklarını döven upuzun saçları tasvir edilmiştir. Ve yine denir ki Mihrimah Sultan’ın statüsü iki minareli câmi yaptırmaya yetmesine rağmen yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami. Ama Sinan aşk‘ını öyle sihirli bir tılsımla mühürlemiştir ki bu sırra şaşırmamak o sevdaların naifliğine imrenmemek elde değil. Sinan Usta’nın aşk’ının vesikasıdır sanki iki câminin de yeri özenle seçilmiştir. Güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış câmilerdir. Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Câmii’ni aynı anda görebileceğiniz bir yer tespit edin. Günbatımında (elbette yılın sadece bir gününde ki o gün 21 Mart gece ile günün birbirine eşit olarak kavuştuğu gün’dür daha da enteresanı o gün Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür) göreceğiniz muhteşem manzara şudur: Edirnekapı Camii’nin tek minaresinin arkasından güneş batarken Üsküdar’daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır!.

MİHRİMAH SULTAN:

(21 Mart 1522, İstanbul - 25 Ocak 1578, İstanbul)
Osmanlı padişahı I. Süleyman ile eşi Hürrem Sultan'ın kızı.
1522'de, Osmanlı padişahı I. Süleyman ile eşi Hürrem Sultan'ın Mehmed'den sonraki ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Mihrimah Sultan'ın doğumundan 2 yıl sonra da Hürrem Sultan, I. Süleyman'ın ölümünden sonra yerine geçecek olan diğer çocuğu II. Selim'i dünyaya getirdi.
1539'da 17 yaşındayken Diyarbekir Beylerbeyi Rüstem Paşa ile evlendirildi. Düğün töreni iki küçük erkek kardeşi Bayezid ve Cihangir'in sünnet düğünüyle birlikte At Meydanı'nda şölenlerle kutlandı. Rüstem Paşa bu evlilikten sonra sadrazam oldu ve 1544-1561 yılları arasında 2 yıllık bir süre hariç kesintisiz sadrazamlık yaptı. Bu evlilikten 1541'de bir kız çocukları dünyaya geldi. Daha sonra 1545 te Murat beyi,1547 de Mehmet beyi dünyaya getirdi.
Mihrimah Sultan yaşamı boyunca devlet işlerinde çok söz sahibi oldu. Babasını Malta'ya sefer düzenlemeye ikna etmek için kendi parasıyla 400 gemi yaptıracağına söz verdiği bile söylenir. Annesi Hürrem Sultan gibi Lehistan kralı II. Zygmunt August'la yazışmalar yaptı. Çok büyük bir servet sahibi oldu. 1540-1548 yılları arasında Mimar Sinan İstanbul'un Üsküdar ilçesindecâmi Üsküdar İskele Câmii, medrese, ilkokul ve hastaneden oluşan büyük bir külliye yaptı. Ayrıca 1562-1565 yılları arasında yine Mimar Sinan İstanbul'un Edirnekapı semtinde câmi, çeşme, hamam ve medreseden oluşan Mihrimah Sultancâmii ve külliyesini yaptı.
Annesi 1558'de öldükten sonra babasına annesinin oynadığı danışmanlık rolünü oynadı. 1566'da babası öldükten sonra yerine geçen erkek kardeşi II. Selim'in saltanatı boyunca da danışmanlığını sürdürdü. Anneleri Hürrem Sultan ölmüş olduğu için kardeşi için adeta bir Valide Sultan rolünü oynadı.
Annesi 1558'de öldükten sonra babasına annesinin oynadığı danışmanlık rolünü oynadı. 1566'da babası öldükten sonra yerine geçen erkek kardeşi II. Selim'in saltanatı boyunca da danışmanlığını sürdürdü. Anneleri Hürrem Sultan ölmüş olduğu için kardeşi için adeta bir Valide Sultan rolünü oynadı.

Çocukları:
Ayşe Hümaşah Sultan (1541-1594)
Murad Bey
Mehmed Bey.

Mihrimah Sultan 1578'de yeğeni (erkek kardeşinin oğlu) III. Murat'ın saltanatı sırasında öldü ve babası I. Süleyman'ın Süleymaniye câmii'ndeki türbesinde babasının yanı başında gömüldü.


DAMAT RÜSTEM PAŞA:

(1500 - 10 Temmuz 1561)
I. Süleyman saltanatı döneminde 28 Kasım 1544-6 Ekim 1553 ve 29 Eylül 1555-10 Temmuz 1561 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.
Üçüncü vezir iken 26 Kasım 1539'da Şehzade Cihangir ve Şehzade Bayezid'in sünnet düğününde Kanûnî Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan ile evlendi. Bu nedenle "damat" sıfatıyla anılır.
Hürrem Sultan ve kızı Mihrimah Sultan bir olup Şehzade Mustafa'nın idamına ortam hazırladı. Kanuni, Şehzade Mustafa'yı öldürttükten sonra yeniçerilerin ayaklanma çıkarabileceği korkusuyla Rüstem Paşa'yı azletti (1553) ve yerine Kara Ahmet Paşa'yı getirdi.

Ancak Hürrem Sultan ile Mihrimah Sultan, Rüstem Paşa'yı sadrazamlığa tekrar getirebilmek için çalıştılar. 29 Eylül 1555 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman basit bir bahaneyle Kara Ahmet Paşa'yı Divan-ı Humayun'un ortasında idam ettirdikten sonra Rüstem Paşa tekrar sadrazam oldu. 10 Temmuz 1561 İstanbul'da ölümüne dek sadrazamlık görevini sürdürdü. Cenazesi Şehzâdecâmii bahçesindeki türbesinde gömülüdür.


MİMAR SİNAN:

veya Koca Mi'mâr Sinân Âğâ (Sinaneddin Yusuf - Abdulmennan oğlu Sinan)
(d. 29 Mayıs 1489, Ağırnas - ö. 17 Temmuz 1588, İstanbul)
Osmanlı baş mimarı ve inşaat mühendisi. Kariyerinde önemli eser verdiği Osmanlı padişahları I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan Mimar Sinan, yapıtlarıyla geçmişte ve günümüzde dünyaca tanınmıştır. Başyapıtı, "ustalık eserim" dediği Selimiye câmisi'dir.
Eserlerinin bir kısmı İstanbul’dadır. 1588'de İstanbul'da vefat eden Mimar Sinan, Süleymaniye câmii'nin yanında kendi yaptığı sade türbeye defnedilmiştir.
Mimar Sinan Türbesi, İstanbul Müftülüğü'nün sütunlu kapısından çıkınca hemen solda, iki caddenin kesiştiği noktada Fetva Yokuşu başında sağda, Süleymaniye câmii'nin Haliç duvarının önünde, beyaz taşlı sade bir türbedir. Mezarı 1935 yılında Türk Tarihini Araştırma Kurumu üyeleri tarafından kazılmış ve kafatası incelenmek üzere alınmış ancak sonraki restorasyon kazısında kafatasının yerinde olmadığı görülmüştür.


Eserleri:

Mimar Sinan 81câmii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır. Ayrıca, Edirne ilindeki Selimiye câmisi Dünya Kültür Mirası listesindedir..
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen Hakan »

Resim

Resim

ZEVK 3678


Nûrullah’tan NûR-u MîM’e >CeLâL-CeMâLullah CeM’i
KULluk TeVHiD İmtihanı ->tERcih için DünYa YeM’i
KâiNât’ın KaLBi KÂBE ->MuHABBEt MâBeDi MeDİNe!
HaCERRin HaRaMda HAZZı ->İsmâil’in ZeVK ZeM-ZeM’i…


05.06.09 12:51
DeM de CeM’ de…
Yşl câmi..


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..

ZEVK 4748

DevrÂNda Resim SeyrÂN BUL-ÂNa.. Resim DEM bu DEMin DEM-i CuMâ!
CevlÂNda Resim HayrÂN OL-ÂNa Resim BİZ BİR-İZin Resim CEM’-i CuMâ!
KaLB KazÂN-KaFa TASInda Resim “Ve’n- NÂS”ında Resim KRÂ!” sında
Resim HaBbîBuLLaH HİRÂsında
.. Resim HaKKikat HatEM-i Resim CuMâ!..


27.01.12 10:23
brs….cmcm


“İKRÂ!”: Kur'ân-ı Kerimin İLK âyeti
“Ve’n- NÂS”: Kur'ân-ı Kerimin HATM âyeti..

MuhaMMedî MuhaBBetlerimle..


Resim

Resim

Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)’ in kâinâtı şereflendirdiği güneş gibi doğduğu gecemizde 7 kerre ikram olsun!

Essalâmü aleyke yâ imâmi’l-haremeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey müşrik ve kâfirlere yasak iki mukaddes Harem olan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin İmamı!


Essalâmü aleyke yâ imâmi’l- hâfikeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki ufkun-doğu ve batının İmamı!


Essalâmü aleyke yâ Resûli’s-sakaleyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey insanların ve cinlerin Resûlü!


Essalâmü aleyke yâ men fi’l-kevneyn ve şefîi men fi’d-dêrayn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki âlemdekilerin dünya ve âhirette şefâatçısı!


Essalâmü aleyke yâ sâhibi’l- kıbleteyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki kıblenin sahibi!


Essalâmü aleyke yâ nûri’l-meşrikayn ve ziyâi’l-mağribeyn!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki doğunun nûru, iki batının ışığı!


Essalâmü aleyke yâ ceddi’s-sibtayni el Hasani vel Hüseyni!
ALLAH Teâlâ’ nın selâmı sana olsun!
Ey iki torunun Hasan ve Hüseyin’in ceddi!


Aleyke ve alâ itretike ve isretike ve evlâdike ve ahfâdike
ve ezvâcike ve efvâcike ve hulefâike ve hulesâike ve eshâbike
ve ehzâbike ve etbâike ve eşyâike
Selâmullâhi vel melâiketihi ve’n-nâsi ecmaîne ilâ yevmeddîn,

ALLAH Teâlâ’ nın, meleklerinin ve bütün insanların selâmı kıyamete kadar Sana, ehl-i beyt’ine, yolunu yürütenlere, çocuklarına, torunlarına, eşlerin annelerimize, cemâatına, halifelerine, önde giden hâlislerine, sahabelerine, fırka-yı nâciye yolunda gidenlere, onları tâkib edenlere ve seninle ilgili her şeye olsun!

Ve’l-hamdüllahi rabbi’l- âlemîn!
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ’ ya mahsustur ve O’na olsun!
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Nİce İNsÂN GELmiş-GEÇmiş
-->EBEDî ESER ->BIRAKmış
HER HÂLinde HAKk-ı SEÇmiş
AbduLLAH ->ALLAH’a AKmış!.


ZEVK 7661

ÇEKti GÖtürdü BEDENi ->CÂN KUŞUmuz DAĞdan DAĞa
Buz-SU-BUhar-BULut ->ARŞ’tan ->ARZa RAHmet YAĞa
HABLi’L- VERîD ->ŞÂH AŞKında SeBBeHa NEFes NÂSiBi
>MuhaMMedî NÛR MEŞKinde CEM’ CUMÂmız KaSıM AĞa!.


24.06.16 13:12
voiciistnbL..kasımağacâmisicumacem’



ResimResimResim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..


Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim


Resim

KASIM AĞA CÂMİsi.:

Karagümrük’te Kasım Odaları Sokak’taki Kasım Ağa Mescidi; Fatih Sultan Mehmed devri Sekban başlarından Kasım b. Abdullah tarafından II. Beyazid devrinde eski bir Bizans manastırının yapılarından Câmiye çevrilmiştir.
Hemen yakınındaki Hoca Kasım Güranî Câmisi de muhtemelen aynı manastırın farklı binâlarındandır. Bu nedenle diğer câmiden ayırdedebilmek için “Perakende Kasım Mescidi” olarak da isimlendirilmiştir.
1506 tarihli vakfiyesinde çok zengin evkafa sahib olduğu anlaşılan mesid, zamanla vakıfları yağmalanmış ve bakımsız kalmıştır.
Cami 1894 depreminden ve 1919 Karagümrük yangınından da çok etkilenmiş, büyük hasar görmüştür. Duvarları ve minaresinin bir kısmı ayakta kalmıştır.
1973 yılında Fatih’in eski eserlerini koruma derneği tarafından bütünüyle ihyâ edilmiştir..
Kareye yakın palanı olan câminin duvarları taşve tuğladandır. Minarenin orjinal pabuç ve kürsü kısmı Fatih ve II.beyazid devirlerinin karekterinin aynıdır.. ve de komşumuzdur..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

bU ÂLeM ZÂTuLLAH zARFı
SeBBeHa NEFhasın >sARFı
feyeKÛNun ->KÂFı >NÛNu
HÂL-i HaZıR EL HAyy hARFı


ZEVK 7680

HAKk’a KULLuk ÇARK-ı ÇiLLe CÂNLar CENginde CihÂNda
OLsun!. OLmasın!. ->OLÂNda ->İNsÂNoğLu ->İMtihÂNda

BüLBüL SeSi GüL kOKUsu
ARZdan ARŞa İKRâ OKUsu

CÂNda ->CÂNÂN ->CuMÂ CEM’i ->CÂMi-yi FÂTiH SuLTÂNda!.

01.07.16 09:42
voiciistnbL..fatihcâmisicumacem’i..


ResimResimResim


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..


Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim

Resim

FATİH CÂMİİ

Fatih Câmii ve Külliyesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış olan câmi ve külliyedir. Külliye 16 adet medrese, â (hastane), tabhane (konukevi) imarethâne (aşevi), kütüphâne ve hamam bulunmaktadır. Şehrin yedi tepesinden birinde inşa edilmiştir. Câmi 1766 depreminde yıkıldıktan sonra onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır. 1999 Gölcük Depreminde zemininde kaymalar tespit edilen câmide 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından zemin güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başlandı ve 2012 yılında ibadete açılmıştır.
Bizans devrinde, câminin bulunduğu tepede I. Constantinus'un döneminde yapılan Havariyyun Kilisesi vardı. Bizans imparatorlarının bu tepede gömüldüğüne inanılır. Constantinus'un o zamanlar şehrin dışında kalan bu tepede gömüldüğü bilinmektedir. Fethin ardından bu bina Patrikhane kilisesi olarak kullanılmıştı. Fatih Sultan Mehmet buraya câmi ve külliye inşa etmek isteyince patrikhane Pammakaristos Manastırı'na taşındı.
Yapımına 1462 yılında başlanmış ve 1470 yılında tamamlanmıştır. Mimarı, Sinaüddin Yusuf bin Abdullah'tır (Atik Sinan). Câmi 1509 İstanbul depreminde büyük hasar görmüş ve II. Bayezid döneminde onarılmıştır. 1766 yılında yaşanan bir depremden dolayı harabe haline geldiği için Sultan III. Mustafa, 1767 ve 1771 yılları arasında câmiyi Mimar Mehmed Tahir Ağa'ya tamir ettirdi. Bu nedenle câmi orijinal görünümünü kaybetmiştir.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


ALLAHu EKBeR! ALLAHu EKBeR!
“ARZ”dan “ARŞ” HAKk’ı SÖYLer!
->HAKk ÂŞIKLar ->DUYar>UYar!
->“VALLAHu EKBeR EBEDd!.” DEr!.


ZEVK 7701

TEKMiL-i TEVHiD ÂLeMi ->“BİZ BİR-İZ”de ->BAŞtan BAŞa
ÖMüR DEnen ->DEM bU DEMi ->ANA RAHMi ->MeZÂR TAŞa
NEFSine ÂRiF RABBına ÂRiF
İLM-i MÂRiF ->ZEVK-i ZÂRiF
->CÂMinde >CUMÂ CEM’ Ettik ->G a Z i A T i K ALİ P A Ş a!.


08.07.16 13:14
voiciistnbL.. atikalipaşacâmisikaragümrük..


ASLIn ->fASLI ESMâ İnsÂN
->AKıL BAĞı ->EMÂNet CÂN
KÛN feyeKÛN ->hER ÂN OLÂN
CEMMü’L- CEM’de CÂNLa CÂNÂN!.



Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-Selâmet
İZZet-i İhsÂNınla ->Her YERde>Her ÂNda>Her HÂLde>Her NEFeste ->HABLi'L- VERiD LüBBü'L- LÜBBümüzde LûTFet -> CÂNda CÂNÂNımız ->CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..


Resim
Resim
Resim

bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!
bî-RAHMetike yâ erhame'r- Rahîmiyn!.
İrhamNÂ yâ RABBBeNâ ceLLe ceLÂLihuu!..


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim

Resim

HADIM ALİ PAŞA, veya ATİK ALİ PAŞA
(d.?, Saraybosna - ö. 1511, Amasya)

Sultan II. Bayezid zamanında 1501-1503 ve 1506-1511 dönemlerinde iki kez sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.
Hayatı:
Saraybosna yakınlarında "Drozgometva" adlı bir köyde Boşnak asıllı olarak doğmuştur. Ak hadımlardan olup, devşirme olarak eğitimi Enderun'da görmüştür. Bâbüssaâde ağalığı ve bazı beylerbeyliği görevlerinde bulundu.
Sultan II. Bayezid tahta çıktığı zaman Cem Sultan ayaklanmasında II. Bayezid'ın has adamı olarak 1482'de Karaman beylerbeyi yapıldı. Bu görevde iken Cem Sultan ve Karamanoğlu Kasım Bey'in Konya kuşatmasında şehri başarı ile savundu. Sonra Semendire valisi ve Rumeli beylerbeyi oldu. Bu görevde iken Boğdan Prensi "Stefan Çel Mare (III. Ştefan)" isyan etmiş ve Akkerman Kalesi'ni kuşatıp alma girişiminde idi. Hadım Ali Paşa onun üzerine yürüyüp kaleyi kuşatmadan kurtardı ve Prens'in Lehistan'a kaçmasına neden oldu. Bu seferinden başarı ile dönünce 1486'da vezir oldu.
Bundan sonra Hadım Ali Paşa, 1485–1491 döneminde yapılan Osmanlı-Memluk Savaşı'na katıldı ve bu savaşın son safhasında Osmanlı ordusu komutanı oldu. Bu savaş içinde katıldığı ilk sefer serdar sadrazam Davut Paşa'nın maiyetinde olarak 1487'de olmuştu. 1488 yılında devam eden savaşta Osmanlı Ordusu vezir Hadım Ali Paşa komutanlığı altında Çukurova'ya hücuma geçip burayı, özellikle Adana, Tarsus, Anazarva, Sis kalelerini ele geçirdi. Memluk'lular Sultanı Kayıtbay, emir Özbek Bey komutasında bir sefer ordusunu Çukurova'ya gönderdi. Bu ordu ile Osmanlı Ordusu 16 Ağustos 1488 tarihinde Ağaçayırı Muharebesi'ne giriştiler. Hadım Ali Paşa komutası altında bulunan Osmanlı ordusu bu muharebede yenildi. Memluklu ordu komutanı Emir Özbek Bey Çukurova'da Osmanlılardan temizlemeye başladı. Bu arada Osmanlıların elinde bulunan Adana kalesi 3 ay bir kuşatma sonucunda kaybedildi. Bu savaşa katılan paşalar vezirlikten azledildiler.
Sonra Venediklilerle yapılan savaşlara iştirak etti. 1500'de Mora yarımadası ile Navarin, Zantio, Modon ve Koron kaleleri ile Kefalonya ve Ayamavri adalarını aldı. Bunun üzerine ikinci vezir oldu. 1501'de Venedikliler bir baskınla Navarın'ı tekrar ele geçirdikleri için bu kale üzerine tekrar gidip Kemal Reis'in denizden desteği ile geri aldı. Mora valiliğine tayin edildi.
1501'de Mesih Paşa'nın ölümü ile ilk kez sadrazam yapıldı. İki yıl sonra azledilerek yerine Hersekli Ahmed Paşa getirildi.
1506'da ikinci defa sadrazamlığa getirildi ve ölünceye kadar bu görevde kaldı.
Nisan 1511'da isyana başlayan Şahkulu İsyanı' nı bastırmakla görevlendirildi. Sivas civarında Çubukova ya da Gökçay mevkiinde yapılan Gökçay Muharebesi'inde Sadrazam Hadım Ali Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Şahkulu güçlerini yendi ve isyanın bastırılmasını sağladı.
Ama sadrazam Hadım Ali Paşa bu muharebede ağır yara almıştı. Sadrazam tedavi için Amasya'ya getirildi fakat tedavisi yararlı olmadı. Kısa bir zaman sonra vefat etti. Naaşı Amasya'da bulunan Kurtboğan Türbesi yanındaki Vezir-i Âzam Atik Ali Paşa Türbesi'ne defnedildi.
Hadim Ali Paşa ölmeden önce II. Bayezid' ın şehzadelerinin sultan olma için aralarındaki mücadelede Şehzade Ahmet'in tahta geçmesini desteklemekteydi. Ölümüyle Şehzade Ahmet taht kavgasında büyük güç kaybetti. 1512'de Yavuz Selim babasını tahttan indirip Osmanlı İmparatorluğu tahtına çıktı.
Sicill-i Osmani onu şöyle değerlendirmektedir:
Düşüncesi ve tedbirleri kabul olunur, cesur ve cömertti. Ulemâyı ve faziletli insanları severdi. Yazısı güzeldi. Hayır işlerine düşkündü.
Hadım olmakla beraber cesur, bilgili bir devlet adamıydı.

Eserleri:
İstanbul'da Divan yolundaki, Atik Ali Paşa Câmii'si ile yanındaki medrese, mekteb, ve imâreti o yaptırmıştır.
Ayrıca Fatih' teki Vasat Atik Ali Paşa Câmii'si ile Edirne'de adıyla anılan câmiyi yaptırmıştır.



ResimResimResim


Vasat ATIK ALİ PAŞA Câmii:

İstanbul Suriçi Fatih Karagümrük Fevzi Paşa Caddesine cepheli olarak 1502 tarihinde Sadrazam Atik Ali Paşa tarafından inşa ettirilmiştir.

KÜLLİYENİN BÂNİSİ:

Hadım Ali Paşa, veya Atik Ali Paşa, Saraybosna doğumlu olup,1511 yılında Amasya’da vefat etmiştir. Sultan II. Beyazıt dönemlerinde iki kez sadrazamlık yapmıştır. Saraybosna yakınlarında "Drozgometva" adlı bir köyde Boşnak asıllı olarak doğmuştur. Ak hadımlardan olup, devşirme olarak eğitimi Enderun'da görmüştür. Babüssaade ağalığı ve bazı beylerbeyliği görevlerinde bulundu. Sultan II. Beyazıt tahta çıktığı zaman Cem Sultan ayaklanmasında Sultan II. Beyazıt'ın has adamı olarak 1482'de Karaman beylerbeyi yapıldı. Bu görevde iken Cem Sultan ve Karamanoğlu Kasım Bey'in Konya kuşatmasında şehri başarı ile savundu. Sonra Semendire valisi ve Rumeli beylerbeyi oldu. Bu görevde iken Boğdan Prensi "Stefan Çel Mare" isyan etmiş ve Akkerman Kalesi'ni kuşatıp alma girişiminde idi. Hadım Ali Paşa onun üzerine yürüyüp kaleyi kuşatmadan kurtardı ve Prens'in Lehistan'a kaçmasına neden oldu. Bu seferinden başarı ile dönünce 1486'da vezir oldu. Bundan sonra Hadım Ali Paşa, 1485–1491 döneminde yapılan Osmanlı-Memluk Savaşı'na katıldı ve bu savaşın son safhasında Osmanlı ordusu komutanı oldu. 1488 yılında devam eden savaşta Osmanlı Ordusu vezir Hadım Ali Paşa komutanlığı altında Çukurova'ya hücuma geçip burayı, özellikle Adana, Tarsus, Anazarva, Sis kalelerini ele geçirdi. Sonra Venediklilerle yapılan savaşlara iştirak etti. 1500'de Mora yarımadası ile Navarin, Zantio, Modon ve Koron kaleleri ile Kefalonya ve Ayamavri adalarını aldı. Bunun üzerine ikinci vezir oldu. 1501'de Venedikliler bir baskınla Navarin'i tekrar ele geçirdikleri için bu kale üzerine tekrar gidip Kemal Reis'in denizden desteği ile geri aldı. Mora valiliğine tayin edildi.
1501'de Mesih Paşa'nın ölümü ile ilk kez sadrazam yapıldı. İki yıl sonra azledilerek yerine Hersekli Ahmet Paşa getirildi. 1506'da ikinci defa sadrazamlığa getirildi ve ölünceye kadar bu görevde kaldı. Nisan 1511'da isyana başlayan Şahkulu İsyanı' nı bastırmakla görevlendirildi. Sivas civarında Çubukova ya da Gökçay mevkiinde yapılan Gökçay Muharebesi'inde Sadrazam Hadım Ali Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Şahkulu güçlerini yendi ve isyanın bastırılmasını sağladı. Ama sadrazam Hadım Ali Paşa bu muharebede ağır yara almıştı. Sadrazam tedavi için Amasya'ya getirildi fakat tedavisi yararlı olmadı. Kısa bir zaman sonra vefat etti. Naşı Amasya'da bulunan Kurtboğan Türbesi yanındaki Vezir-i Azam Atik Ali Paşa Türbesi'ne defnedildi. Hadım Atik Ali Paşa 24. Osmanlı Sadrazamıdır. Bosna’dan devşirme olarak getirilmiş ve devlet kademelerinde yetişmiştir. Savaşta ilk vurulan ve ilk hadım Osmanlı Sadrazamıdır.


MİMARİ YAPI:

Bu câmi Bursa tipi Ulucâmi planıyla İstanbul’da yapılmış iki câmiden biridir. Ulucâmi tipi denilen plan tipinde ufak kubbelerin yan yana kısa açıklıklarla taşınmaktadır. Bu câminin 6 kubbesi vardır. İstanbul’da bulunan diğer Ulucâmi örneği ise Kasımpaşa’daki Piyale Paşa Câmiidir. Vasat Atik Ali Paşa, Sultan II. Beyazıt'in sadrazamıydı ve Çemberlitaş'ta bulunan Atik Ali Paşa Câmii'ni de o yaptırmıştı. Sadrazam İstanbul’da iki câmii yaptırmıştır. 1502 yılında yapılmış bu çok eski câmi yanındaki kuyudan ötürü uzun zaman Zincirlikuyu Câmii olarak anılmıştı. Vasat Atik Ali Paşa Câmii'nin yanında bulunan kuyu câmiye su tesisatı bağlanmasının ardından kapatılmıştır. Câmiinin cadde tarafında kalan ve uzun zaman boş arazi olarak varlığını devam ettiren bölüm günümüzde çay bahçesi olarak kullanılmaktadır..
Resim
Cevapla

“Mübarek Gün ve Geceler” sayfasına dön