Oruç=Savm

Dinimizde mübarek gün ve geceler hakkında bilgiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Oruç=Savm

Mesaj gönderen MBurak »

Oruç = SAVM



Resim



Oruç = Savm




Kıblenin değişmesinden 1 ay sonra oruç farz olmuştur.
Farz demek:
Allahın sevdiği ve onu korumak için istediği mahlûka bir iltifatıdır.
Hakk’ın arzuladığı hâle gelmek ve Hakk’a yanaşmak için mecburiyettir.
Ne?
Farz...
Orucun faydalarından hakiki İslam'da bahsetmek ayıptır.
Herkes kendine göre onu az çok bilir.
Veyahut tamamiyle sırrına vararak.
Oruç bir amel-i zâhir(=Açık işlenenişler) değildir, bir sırr-ı bâtındır(=Gizli sırr).
“Oruç benimle kulun arasında bir sırdır” buyurur Cenab-ı ALLAH bir hadîs-i kudsîde.
Onun için oruç yemenin günahı, tövbe ile sakıt(=hükmü kalmamış) olmaz.
Burada günah ALLAH'ın kul ile sırrı arasındaki ne ise ona hakaret ve ehemmiyet vermemektir.
Kefaret ortaya çıkar.
Kefaret orucu amelen farzdır, itikaden farz değildir. Muhtac-ı kefarettir(=kefaret yani orucu tekrarlamak ihtiyacı,gereği vardır). Kefarette bir nev’î kendi kendine cezâ vermek gizlidir.
İslâmda cehil(cehaletten), bilmemezlik özür değildir.
Oruçdış görünüşü ile gün doğmadan gün bâtıncaya kadar yemek içmek, cinsi arzulardan ibâdet niyetiyle kati olarak uzak durmaktır.
İbâdet ALLAHa yanaşmak usullerine verilen isimdir.
Bununla daOruç tam olmaz.
Yalan, Dedikodu, Gıybet, Küfür, Hiddet orucu sarsar.
“Bunlardan tamamiyle uzak olarak tutulan orucun mükafatını bizzât ben vereceğim” diyor Cenab-ı ALLAH . . .


Soru: Diğer ibâdetlerin mükâfatını kim veriyor o hâlde?..
Niçin?..
Burada oruçlunun mükâfatını bizzât ben vereceğim buyrulmasındaki sır nedir?
Diğer bütün ibâdetlerde kul Hakk’a yanaşmaya doğru seyreder.
Oruçta ise Hakk insana doğru seyreder.
Oruçlu bir insan hazret-i insandır.
Burada “Kul huvallahu Ahad” sûresinin bir nebze sırrının tefsiri gizlidir.
Oruçlu bir insan şu âyet-i kerîme ve hadîs-i kudsîlerin âdetâ tecellî mihrakı olur :
“Ben size şah damarınızdan daha yakınım”
“Bana bir adım yanaşana ben on adım yanaşırım.”
“Ben kulumla görür kulumla işitirim.”

Oruç aç durmak değildir.
Orucun hususî ufkunda erenlerin diyarı gizlidir.
Oruçlu bir insan Hazret-i İnsandır.
“İnsanda zâhir olduğum gibi hiçbir şeyde zâhir olmadım.”
“ Eğer insan benim indimde olan mertebesini bilseydi her nefeste bugün mülk yalnız benimdir”
sözünü söylerdi.
İftar sofrasında iyi hazırlanmamış diye tabağı kıran, yarım saat kala yanına girmeyin çok sinirli diye oruç tutanlara söylüyorum.
Bunlara kim “oruç tut!” dedi.
Bu gibilere zâten oruç farz değildir.
Farz ALLAH'ın sevdiği ve onu korumak istediği mahluka bir iltifatıdır.
Bu iltifata biz farz diyoruz.
Farz Hakk’a yanaşmak için bir mecburiyetdir.
OruçHazret-i İnsana mahsustur.
Yalan, Gıybet, Hiddet,... bunlar orucun mahiyetini bozar.
O zaman akşama kadar aç durmak olur…
İftar abdestli helâl lokma ile olur.
“Beş şey vardır ki orucu ifsad(=bozmak) eder.” Resûlü Ekrem buyuruyor. Hadis. Yalan, Gıybet, Yalan yemin, Şehvetle bakmak, Küfretmek orucu ifsad eder. Bunlar büyük hadestir. (Hades : Fık: Abdest almayı icabettiren hâl. Bazı ibâdetlerin yapılmasına mâni olan ve necaset-i hükmiye sayılan hâl. * Pislik.)
Abdestsiz bulunmak, ufak dedikodu etmek bu da küçük hadestir.
Hakiki böyle oruçluyu ALLAH korur.
Onunla beraberdir.
Bunu hissetmiyor musunuz?
Cesedi ile birlikte olanlara bu fetva verilmiştir.
Orucu ifsad eden(=bozan) şey ruha aittir.
Cesede değil.
ALLAH'a cesedle değil ruh ile yanaşılır.
Cesedî orucu bozan hâllerdir, onların verdiği fetvalar.
Bütün ibâdetler ALLAH için yapılır.
Mükâfatı ya vardır ya yoktur.
O hâlde mükâfatını beklemek diye bir şey yoktur.
Yalnız Cenab-ı ALLAH :
“Orucun mükâfatını bizzât ben vereceğim” buyuruyor.
Peki diğerlerinin mükâfatını kim veriyor?..

M. Derman(k.s)


Ramazan-ı şeriflerimiz, ömür ve şahsiyetlerimiz,
ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola,

Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim...


HAYIRLI ve BEREKETLİ RAMAZAN'LAR OLSUN İNŞAALLAH

Muhammedî Muhabbetlerimle
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


SAVM-SİYAM-ORUÇ

İnsan Hayatının süreklilik zinciri Üremedir.
Bu ana bedenî fonksiyon için temel ihtiyaç yemek-içmektir.
İşte Savm-Siyam-Oruç dediğimiz ibadet, bu ikisini belli sürede tutmayı-hıfzetmeyi-siyaneti korumayı emreder.


SAVM Resim SaD Resim VaV Resim MiM..

Bendeniz Kur’ân Harflerini hele de ikizleri hayretle incelerim doğrusu..
NûN.. Zâhirimiz ve Bâtınımızın Özündeki Nurullahı.. cÂN - cÂNÂN gibi..
MîM.. Zâhirimiz ve Bâtınımızdaki Nur-u MîM Tecellîlerini.. MakaM gibi..
VaV.. Maddî-Mânevî Tecellîlerin Mevcûda Çıkışını.. Vü-CÛD – Vü-SûLL gibi..

Hakikat-ı Muhammediyye AHDinin, Maddî-Mânevî hayatımızda yaşanmasına SAHİB Oluş ve Samedî SALaha SALL edişte İrsale Kanalı OL-ÂN Oruç-SAVM…

Halkımız ne güzel ifâde etmiştir: Oruç Tutmak..
Kendini Tutmak - Susmak - Sabretmek - İkinci fecirden itibaren güneş batıncaya kadar oruç niyetiyle, yemekten, içmekten ve cinsî temastan nefsi alıkoymak…
Kulluk İmtihanı gereği Bu âlemde her NEFS için Fıtraten proğramlanmış olan;
Nefsânî hevâ-heveslerden, ve ihtiras taşkınlıklarından,
Hayvânî arzulardan ve bedensel iştah alışkanlıklarından,
SAVM ile yasaklanan dış isteklerden ve iç arzulardan ve fenalıklardan,
İçte kalbi ve dışta dili korumak…

İmam Nevevî Müslim Şerhinde,
Hafız İbn Hacer, el-Fetih'te SİYAM’ı şöyle açıklamışlardır:
Siyam:
Lügatte: İmsak anlamına gelir.
Şeriatte ise, Özel şartlara göre Özel bir zaman parçası içinde ve özel (belirlenmiş) şeylerden sakınıp uzak kalmaktır.
Özel şartlar, orucun vücubunun şartlarını ve ona ehil olma düzeyinde bulunmaya delalet eder.
Özel zaman, kameri aylardan Ramazan'a delalet eder.
Özel şeyler ise, şeriatın belirlediği yiyecek, içecek maddelerinden sakınmayı ve cinsel ilişkide bulunmamayı içermektedir.


İslâm dininde oruçlar hükümleri itibarıyla dört çeşittir:
a. Farz Oruçlar: Ramazan orucu ve keffâret oruçları farzdır. Ramazan orucunu zamanında tutmak, muayyen bir farz, kazaya kalan ramazan orucu ve keffâret olarak tutulan oruçlar ise, muayyen olmayan farz oruçlardır.
b. Vacib Oruçlar: Nezir (adak) oruçlarıdır. Belirli bir günde tutulmaları nezredilmişse, muayyen vâcib; günü belirtilmeden mutlak olarak herhangi bir zamanda tutulmaları adanmışsa, muayyen olmayan vâcib oruç olur.
c. Nafile Oruçlar: Farz ve vacip olmadan Allah'ın rızasını elde etmek için tutulan oruçlar nafile oruçlardır. Bunlar sünnet, müstehab ve mendup isimleri ile anılırlar. Aşure (Muharremin 10. günü) ile ondan bir önceki ve sonraki günlerin oruçları Eyyâm-i biyz (her ayın 13, 14 ve 15. günü) oruçları müstehab oruçlardır.
d. Mekruh Oruçlar: Oruç tutulması mekruh olan günlerde tutulan oruçlar mekruhturlar. Bu oruçlar tahrimen mekruh ve tenzihen mekruh olmak üzere ikiye ayrılırlar. Ramazan bayramının birinci günü, kurban bayramının dört günü tutulan oruçlar tahrimen mekruh; Nevruz ve Mihrican günleri kasden tutulan oruçlar, yalnız cuma veya cumartesi günleri yada sadece aşure günü tutulan oruçlar tenzihen mekruh oruçlardandır.

Ramazan orucu, Bedenî ve aklî erginlikte ve gerekli imkanı olan her müslümana açıkça FARZdır.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

“Ya eyyühellezine amenu kütibe aleykümüs siyamü kema kütibe alellezine min kabliküm lealleküm tettekun : Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara 2/183)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem :
“İslam beş (esas) üzerine kurulmuştur;
Allah'tan başka ilâh olmadığına,
Muhammed (s.a.v) in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek,
Namaz kılmak,
Zekat vermek,
Ramazan orucunu tutmak ve
Haccetmek." buyurmuştur.


(Buhari/iman: 1, 2, tefsir-i sûre: 2, 30; Müslim/iman: 20, 21; Tirmizi/iman: 3; Nesai/iman: 13; İ. Ahmed: 2/26, 93, 120, 143)

Bu muhteşem sonuçlara gebe ibadetin yerine getirilmesinde dayatmalr olmayıp insan vicdanıyla baş başa bırakılmıştır.

“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” (Bakara 2/185)

“Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!” (Bakara 2/286)


Rızaullah Ramazanı, Efendimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem tarafından çokça övülmüştür:

Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Âdemoğlunun her amelinin sevabı on mislinden yediyüze kadar katlanır. Allah bu-yurdu ki: "Ancak oruç müstesna. Çünkü o benim içindir; onun mükâfatını ancak ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini sırf benim için terk ediyor. Oruçlunun iki sevinci vardır: Birinci sevinç, iftar ettiği zaman, ikinci sevinç de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur." [Altı hadis imamı.]

(Bu hadisin lafzı Müslim'e (siyam no. 164, s. 807) aittir. Bu hadisi Tayâlisî (no. 2413), Abdürrezzâk (no. 7893), Ahmed (II, 266, 443, 471, 477 480), Dârimî (II, 25), Ebû Hureyre (tevhîd 35/2, VIII, 197), Müslim (siyam no. 164, s. 807), Nesâî (siyam 42/3, IV, 162-3), İbn Mâce (no. 1638, 3823), İbn Hibbân (no. 3413, 3415), el-Hakîm (I, 378) ve Beyhakî (IV, 235,273, 304)

Ebû Ubeyde radiyallahu anh'dan: (Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır."
(Bu hadisi Nesâî (siyam 43, IV, 167), Yahya b. Habîb b. Arabî an Hammâd an Vâsıl an Beşşâr b. e. Seyfani'l-Velîd b. Abdirrahman an İyâd b. Gutayfan Ebî Ubeyde senedi ile tahrîc etti. Münzirî'ye göre isnadı hasendir (Tergîb II, 147).

Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan: Dedim ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Bana Allah'ın beni yararlandıracak olduğu bir şeyi emret!" şöyle buyurdu:
"Oruç tutmalısın, çünkü oruç gibisi (bir ibadet) yoktur."

(Nesâî, siyam 43/1-4, IV, 165-6)

Ukbe bin Âmir radiyallahu anh'dan: (Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa Allah onu cehennemden yüz yıllık mesafe uzaklaştırır."

(Nesâî, siyam 45/4, IV, 174)

Ve daha niceleri…

Âcizâne anladığım o ki, KULluk İmtihanında NEFSin Başının derdi İHTİYAÇlardan Kurtuluşun Ana Kaynağı Olan SAMEDİYYET İHTİYAÇsızlığına geçiş kapısı gibi SAVM..
Onun için sevabını sadece Allahuzülcelâl bilmektedir..
BİZ BİRlikte gıyabi dualarımızı edelim de Tüm Letâiflerimizin sıyaneti Sahibimiz
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yüreğinde sağlanmış olarak SAMEDÎ SALL edelim inşaalah..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Re: SAVM-SİYAM-ORUÇ (Puan: 1)
Gönderen: gullale Tarih: 02.09.2008 Saat: 23:49

canabim, Kulihvanim,

" Âcizâne anladığım o ki, KULluk İmtihanında NEFSin Başının derdi İHTİYAÇlardan Kurtuluşun Ana Kaynağı Olan SAMEDİYYET İHTİYAÇsızlığına geçiş kapısı gibi SAVM.." diyorsun,
İhtiyacımızın ne olduğunu biliyor muyuz?
Benim ihtiyacımı ben bilmiyorum, O bana birşeyler veriyor durmadan, farkında olayım ya da olmayayım ihtiyaçlarımın...
İhtiyaçlarımızı ikram ederek bizleri ihtiyaçtan kurtaran...
İhtiyaç sahibi olmayan...
Savm ile Salat ile ikram eden,
O ne güzel SAHİP ...
...ve RABBUKE'L-EKRAM


Sevgi Gülü ve de Lalesi kardeşimiz Esfelinden İlliyine Çıkış İmtihanındaki NEFSin; Erginlik-BİLginlik-BULgunluk-Olgunluk ve BİRe BİR Yaşa-Gör-Şahidi OL!
Rıza Rotasındaki KULluk Kemâlâtının Zirve GEÇİTlerinden birisi için sormuş...

Elde gönülde OLan ORTAKtır BİZde BİRlikte..

canda canım,
BİLirsin ki KULluk İmtihanında NEFS daima baş rol oyuncusudur..
BU OYUNa başlarken NEFS;
Bedeni Terbiye edip Kullanmalı,
Nefs kendini Tezkiye-tertemiz etmeli
Kalbi Tasfiye-arıtmalı..
Ruhun ÖZüne değil de yüzüne bulaşan is-pis ne varsa Tecliye-Cilalamalı..

Soruyorsun ihtiyaçlarımız nedir?
Sen de bilirsin ki her unsur en ince detay alt-ANA proğramlarla yüklenmiştir Maddî-Manevî..

Her ihtiyaç zamanı geldiğinde kendisi ortya çıkar..
çocukları izlersek net görürüz..

NEFS;
Çok güçlü sanır kendini ama ÂCİZdir.
Herşeye sahip çıkar ama FÂKİRdir
Dünyada İzzetli tek kendisi bilr oysa ZELİLdir
Ebedî yaşayacak sanır ama ALÎLdir-hastadır yok olucudur..

İşte bu OYUN gereği tüm bunlar sayısız Eşya-Olay Batağında sınırsız İHTİYAÇ İÇİnde kalan Nefis, Ham AKLıyla "OLsun! veya OLmasın!" savaşı içinde çarpışır durur herkes ve herşeyle..

Ne zaman ki Bir İnsan-ı Kâmil Kalbine girmeyi Tercih eder,
Bu yaşayan Zât-ı Muhterem Hakk Kâmil olduğundan Resûlullah sav adına-hesabına İlahi İlim ve Muhammedi Edebi Tâlim-öğretim, Terbiye-eğitim yaptırır ki sonuçta:
Nur-u MÎM'i Bilir-Bulur sa Kendini BİLİr..
Nur-u MÎM'le OLur ve Yaşarsa ki bu ÖZünden de Yâkîne SALLdir. Er RABB cc yu BİLir..


Yukardaki Nefsin 4 ANA vasfından dolayı, durmadan mutlaka doğup duran İhtiyaçların Olamadığı SAMEDİYYET Âleminin Bâbü's- SIRR ı gönlümce SAVM dır..
Sırr-ı SIFIR SAHRASInın SIRR Kapısı...

Bu Eşiğe Yüz basanlar için;
Her Yerde, Her zamÂN ve Her HÂLde "OL!ÂN" Hükm-ü HAKKtır..

Olsun! Olmasın! Rüyasından Uyanmıştır!
Ne dersin sen SEVGİ ALEVİ!..

Muhammedi Muhabbetle
En son kulihvani tarafından 03 Eyl 2008, 13:33 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Eyvallah canhocam, dediklerini anlamaya çalışarak, idrakine varmaya çalışarak oku-maya çalıştım. Anladığım kadarı ile ihtiyaçsız olan SAMED olan HAKK, savm ile SAMED kapısından içeri alıyor. Eğer anlayabildiysem kapıdan girmek büyük lutuf ve ikram, ancak içerinin edebine uymak kabul görmek daha zor sanırım. Bu erkanı öğrenmek için ne lazım?

Diri kılan tenleri zinde kılan cânları

Kaldıran ölenleri nefesidir bir kâmilin

Mevtâya etse nefes her taraftan gele ses

Dirilten Hakk-şinâs nefesidir bir kâmilin

Mâye-i zât denilen feyzi-i necât denilen

Nefh-i hayât denilen nefesidir bir kâmilin

Niyâzi’yi cân eden zerresini kân eden

Katresin umman eden nefesidir bir kâmilin

Bir kamil mürşide ermeye niyet tutmalı....



ALLAHIM İHTİYACIM SEN KADAR !!!
Resim
Kullanıcı avatarı
sdemir
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 487
Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sdemir »

Ne zaman ki Bir İnsan-ı Kâmil Kalbine girmeyi Tercih eder,
Bu yaşayan Zât-ı Muhterem Hakk Kâmil olduğundan Resûlullah sav adına-hesabına İlahi İlim ve Muhammedi Edebi Tâlim-öğretim, Terbiye-eğitim yaptırır ki sonuçta:
Nur-u MÎM'i Bilir-Bulur sa Kendini BİLİr..
Nur-u MÎM'le OLur ve Yaşarsa ki bu ÖZünden de Yâkîne SALLdir. Er RABB cc yu BİLir..
Çok kıymetli KULİHVANİ hocam paylaşımlarınızla MUHAMMEDi Edep ile eğitim ve öğretim alma gayreti içindeyiz. çok sağolunuz var olunuz efendim.

Mübarek Muhteşem Muazzam RAMAZAN-ı ŞERİF'imiz cümlemiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ederim
Muhabbetlerimle
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

İftar Esnasında Söylenecek Dua:

Mervân b. Salim el-Mukaffa'dan demiştirki; İbn Ömer (r.a.) sakalını avuçlar, avucundan artan kısmı keserdi; O şöyle dedi;
"Rasûlullah (s.a.) iftar ettiği zaman: "susuzluk gitti, damarlar nemlendi ve inşallah ecir hâsıl oldu" buyurdu.
(Dârekutnî, Sünen, II, 185; Hakim, el-Müstedrek I, 422; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübra, IV, 239; Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/201-202.)


Muâz b. Zuhre; Rasûlullah (s.a.)'e kadar ulaştırdığı rivayetinde; Hz. Peygamber (s.a.)'in iftar ettiği zaman şöyle dediğini haber vermiştir:
"Ey Allahım! Sadece senin için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açtım."
(Beyhakî, es-Sünenü'1-kübra,, IV, 239; Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/202.)


Abdullah b. Amr b. el-As'dan da Rasûlullah (s.a.)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Şüphesiz, oruçlunun iftar esnasındaki duası şudur:
"Ey Alla hım! Senden herşeyi içine alan rahmetinle günâhlarımı ba-ğışlamanı isterim."


Abdullah b. Amr b. el-As'dan da Rasûlullah (s.a.)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Şüphesiz, oruçlunun iftar esnasındaki duası şudur:
"Ey Alla hım! Senden herşeyi içine alan rahmetinle günâhlarımı bağışlamanı isterim."(Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/203.)


Hanefîlerce iftar esnasında okunan duâ şöyledir:
"Allahım senin rızân için oruç tuttum, sana inandım, sana tevekkülde bulundum, senin rızkınla orucumu açtım. Ramazanın yarınki günü orucuna da niyet ettim. Artık benim, geçmiş ve gelecek günâhlarımı bağışla."
Şâfiîlere göre; sâdece bu hadîste geçtiği gibi "Allahım senin için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açtım," diye duâ etmek sünnettir.
(Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/203.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Orucun Ve Ramazan'ın Fazileti

Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan;
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Âdemoğlunun her amelinin sevabı on mislinden yediyüze kadar katlanır. Allah buyurdu ki: "Ancak oruç müstesna. Çünkü o benim içindir; onun mükâfatını ancak ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini sırf benim için terk ediyor. Oruçlunun iki sevinci vardır: Birinci sevinç, iftar ettiği zaman, ikinci sevinç de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."


[Altı hadis imamı.]
(Bu hadisin lafzı Müslim'e (siyam no. 164, s. 807) aittir. Bu hadisi Tayâlisî (no. 2413), Abdürrezzâk (no. 7893), Ahmed (II, 266, 443, 471, 477 480), Dârimî (II, 25), Ebû Hureyre (tevhîd 35/2, VIII, 197), Müslim (siyam no. 164, s. 807), Nesâî (siyam 42/3, IV, 162-3), İbn Mâce (no. 1638, 3823), İbn Hibbân (no. 3413, 3415), el-Hakîm (I, 378) ve Beyhakî (IV, 235,273, 304)




Ebû Ubeyde radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır."


(Bu hadisi Nesâî (siyam 43, IV, 167), Yahya b. Habîb b. Arabî an Hammâd an Vâsıl an Beşşâr b. e. Seyfani'l-Velîd b. Abdirrahman an İyâd b. Gutayfan Ebî Ubeyde senedi ile tahrîc etti. Münzirî'ye göre isnadı hasendir (Tergîb II, 147).
Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)


Mu'cemu'l-Evsat'ta şu ek vardır: Denildi ki: "Onu ne ile zedeler?" "Yalan ve gıybetle" buyurdu.



Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan: Dedim ki:
"Ya Rasûlullah! Bana Allah'ın beni yararlandıracak olduğu bir şeyi emret!" şöyle buyurdu:
"Oruç tutmalısın, çünkü oruç gibisi (bir ibadet) yoktur."


( Bu hadisi Nesâî (siyam 43/1-4, IV, 165-6), Recâ b. Hay-ve an Ebî Umâme asl-ı senedi ile tahrîc etti.
Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim---- Ukbe bin Âmir radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa Allah onu cehennemden yüz yıllık mesafe uzaklaştırır."


(Bu hadisi Ne.sâî (siyam 45/4, IV, 174), Mahmûd b. Hâlid an Muh. b. Şuayb an Yahya b. el-Hâris ani'l-Kâsım Ebî Abdirrahman an Ukbe senedi ile tahrîc etti. Râvileri güvenilir kimselerdir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)




Resim--- Utbe bin Abdillah es-Sülemî radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allah yolunda farz orucu olarak bir gün oruç tutarsa Allah, onu cehennemden, yerler ve gökler arasındaki mesafe kadar uzaklaştırır. Kim de bir gün nafile olarak oruç tutarsa, Allah ondan cehennemi gök arası kadar mesafe uzaklaştırır."


[Taberânî, Mu'cemu'I-Kebfr'de leyyin bir isnadla.]
(İsnadında yer alan Vâkidî, hakkında ihtilaf olan meşhur bir râvidir (Mecma'III, 194).
Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)




Resim---- Sehl bin Sa'd radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Cennette Reyyân adında bir kapı vardır. Bu kapıdan oruçlular çağırılır. Kim oruçlulardan ise oraya girer, giren ise asla susamaz."


[Buhârî ve Müslim]
( Bu hadisi Buhârî (savm 4, II, 226; bed'ul-halk 9, IV, 88), Müslim (siyam 166, s. 808) ve Tirmizî (no. 765), Ebû Hazım tın Sefil b. Sa'd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)




Resim---- Zeyd bin Hâlid radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim bir oruçluya iftar verirse, oruçlunun ecri gibi oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeden ecir alır."


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 807) ve İbn Mâce (no. 1746), Atâ b. e. Rebâh an Zeyil b. Hâlid asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî, isandı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)




Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Harp edin ki, ganimet elde edesiniz; oruç tutunuz ki sıhhat bulaşınız, sefere çıkın ki zengin olasınız!"


[Taberânî, Mu 'cemu'l-Evsat'ta.] [9] Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerden oluş-muştur (Mecma'III, 179).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- Ukbe bin Âmir radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa Allah onu cehennemden yüz yıllık mesafe uzaklaştırır."


(Bu hadisi Ne.sâî (siyam 45/4, IV, 174), Mahmûd b. Hâlid an Muh. b. Şuayb an Yahya b. el-Hâris ani'l-Kâsım Ebî Abdirrahman an Ukbe senedi ile tahrîc etti. Râvileri güvenilir kimselerdir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)




Resim--- Utbe bin Abdillah es-Sülemî radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allah yolunda farz orucu olarak bir gün oruç tutarsa Allah, onu cehennemden, yerler ve gökler arasındaki mesafe kadar uzaklaştırır. Kim de bir gün nafile olarak oruç tutarsa, Allah ondan cehennemi gök arası kadar mesafe uzaklaştırır."


[Taberânî, Mu'cemu'I-Kebfr'de leyyin bir isnadla.]
(İsnadında yer alan Vâkidî, hakkında ihtilaf olan meşhur bir râvidir (Mecma'III, 194).
Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)




Resim--- Sehl bin Sa'd radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Cennette Reyyân adında bir kapı vardır. Bu kapıdan oruçlular çağırılır. Kim oruçlulardan ise oraya girer, giren ise asla susamaz."


[Buhârî ve Müslim]
( Bu hadisi Buhârî (savm 4, II, 226; bed'ul-halk 9, IV, 88), Müslim (siyam 166, s. 808) ve Tirmizî (no. 765), Ebû Hazım tın Sefil b. Sa'd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)




Resim--- Zeyd bin Hâlid radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim bir oruçluya iftar verirse, oruçlu¬nun ecri gibi —oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeden—ecir alır."


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 807) ve İbn Mâce (no. 1746), Atâ b. e. Rebâh an Zeyil b. Hâlid asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî, isandı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)



Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Harp edin ki, ganimet elde edesiniz; oruç tutunuz ki sıhhat bulaşınız, sefere çıkın ki zengin olasınız!"


[Taberânî, Mu 'cemu'l-Evsat'ta.] [9] Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerden oluş-muştur (Mecma'III, 179).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim---- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Her kim inanarak ve karşılığını sırf Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır."


[Altı hadis imamı,]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 807) ve İbn Mâce (no. 1746), Atâ b. e. Rebâh an Zeyil b. Hâlid asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî, isandı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/40.)



Resim---- İmam Ahmed şunu da ekledi "Ertelediği günahları da."

(Bu ziyade ile Ahmed (II, 385), Affân an Hammâd b. Seleme an Muh. b. Amr an Ebî Seleme an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti. Münzirî'ye göre isnadı hasendir (Tergîb II, 90).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/41.)



Resim---- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ramazan ayı girdiği zaman Cennet kapılan açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar zincire vurulur."


[Buhârî, Müslim, Muvatta' ve Nesâî]
(Bu hadisi Mâlik (siyam no. 59, s. 310), Ahmed (II, 378, 357), Dârimî (II, 26), Buhârî (savm 5, II, 227), Müslim (siyam no. 1, s. 758), Nesâî (siyam 3/1-2, IV, 126-7) ve İbn Huzeyme (no. 1882), Ebû Süheyl b. Mâlik an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile;
Abdürrezzâk (no. 7384), Ahmed II, 281), Buhârî (savm 5, VI, 227; bed'ul-halk 11/8, IV, 92), Müslim (siyam no. 2, s. 758), Nesâî (siyam 4, IV, 127-128) ve İbn Hibbhan (no. 3425), ez-Zührî an İbn ebî Ene s an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/41.)



Resim---- Tirmizî'de yer alan bir rivayette: "Ramazanın ilk gecesi olduğu zaman, Cehennem kapıları kapanır, onun hiçbir kapısı açılmaz. Cennet kapıları açılır, o kapılardan hiçbiri kapanmaz. Münâdi şöyle seslenir:
“Ey hayır isteyen gel, koş! Ey şer isteyen, (Kötülüklere karşı) kendini tut!" O ayda Al-lah'ın cehennemden azatlıları vardır. Bu, Ramazan bitinceye dek her gece vâki olur."


(Bu rivayeti Tirmizî (no. 682) ve İbn Mâce (no. 1642), Ebû Kureyb an Ebî Bekr b. Ayyaş ani'l-A'meş an Ebî Salih an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî bu rivayet hakkında "garîb" hükmü vermiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/41.)



Resim---- Enes radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e sordular: "Ramazan'dan sonra hangi oruç üs-tündür?"
Cevap verdi: "Ramazan'a ta’zim etmek için Şa'bân (ayında tutulan) oruç."
"Hangi sadaka (zekât) efdaldir."
"Ramazan da verilen sadaka (zekât) efdaldir" buyurdu.


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 663), Muh. b. İsmaîl an Mûsîı b. İsmaîl an Sadaka b. Mûsâ an Sabi/ an Enes senedi ile tahrîc etti ve "bu hadis garîbtir; Sadaka hadiste güçsüçdür" dedi. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/41.)



Resim---- Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Her iftar zamanı Allah'ın azatlıları vardır."

[Ahmed ve Taberânî, Mu'cemu'I-Kebîr'de.]
(Bu hadisi Ahmed (V, 256), İbn Nümeyr ani'l-A'meş an Hüseyn (b. Vâkid) el-Horâsânî an Ebî Gâlib an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti. Münzirî'ye göre isnadında bir beis yoktur; A'meş'in Hü-seyn'den rivayeti ise "büyüklerin küçüklerden rivayeti" nev'indendir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/41.)



Resim---- Ümmü Umâre bint Kâ'b el-Ensâ-riyye radiyallahu anhâ'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Oruçlunun yanında oruç tutmayanlar yemek yediklerinde, melekler onun için (sabrına karşılık) Allah'tan mağfiret dilerler."


(Bu hadisi üç ayrı senedle Tirmizî (no. 784-6) ve İbn Mâce (no. 1748), Habib b. Zeyd an Leylâ an ceddetihî Üm-mi Umâre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.)


Resim---- Bureyde radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Bilâl'e: "Ey Bilâl, yemek (yiyelim)" buyurdu.
"Ben oruçluyum" dedi.
"Biz rızıklanmızı yiyoruz. Bilâl'in rızkının fazlası cennettedir. Ey Bilâl! Oruçlunun kemiklerinin teşbih çektiğini, meleklerin de onun için, yanında yemek yendikçe Allah'tan mağfiret dilediklerini biliyor musun?.


(Bu hadisi İbn Mâce (no. 1749), Muh. b. el-Musaffâ an Bakiyye an Muh. b. Abdirrahman an Süleyman b. Bü-reyde an ebîhî senedi ile tahrîc ettiler.)


Resim---- Sinan bin Senne el-Eslemî radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Yemek yiyip şükreden, oruç tutup sabreden gibi sevap alır."


(Bu hadisi İbn Mâce (no. 1765), İsmaîl b. Abdillah er-Rakkî an Abdillah b. Ca'fer an Abdilazîz b. Muh. an Muh. b. Abdillah b. e. Hurre an ummihî Hakîm b. e. Hurre un Sinan senedi ile tahrîc etti.
Sindî, isnadının sahîh olduğunu, râvilerinin de güvenilir kimselerden oluştuğunu söylemiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/42.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim

Resim--- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Biz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile yirmi dokuz gün oruç tuttuk. Onunla tuttuğumuz oruç çoğu kez otuz gündü."

([Ebû Dâvud ve Tirmizî.]
Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2322), Tirmizî (no. 689) ve İbn Mâce (no. 1658), İbn e. Zaide an İsâ b. Dinar an ebîhî an Amr b. el-Hâris b. Dırâr an İbn Mes'ûd senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)


Resim--- Hafsa radiyallahu anhâ'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Fecirden önce oruca niyet etmeyen kimsenin orucu yoktur."


[Sünen ashabı]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2454), Tirmizî (no. 730), Nesâî (siyam 68/1-5, IV, 196-7) ve İbn Mâce (no. 1700), Abdullah b. e. Bekr ani'z-Zührî an Salim b. Abdillah b. Ömer an ebîhî an Hafsa asl-ı senedi ile merfû olarak tahrîc ettiler.)



Resim--- Âişe radiyallahu anhâ'dan:
Bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yanıma girdi ve: "Yanınızda (yiyecek) bir şey var mıdır?" diye sordu. Ben: "Hayır" deyince, "Öyleyse ben oruç tutacağım" dedi. Sonra bize başka bir gün geldi. Ona: "Bize hays (un ve yağla karışık hurma yemeği) hediye edildi" dedim.
"Bana onu getirin, oruçlu sabahladım" dedi ve Sonra yedi.


[Müslim ve Sünen ashabı.]
(İlk rivayet Müslim'in lafzı (siyam no. 170), ikinci lafız Nesâî'nin lafzıdır (siyam 67/2, IV, 194). Bu hadisi Müslim (siyam no. 169-170, s. 808-9), Ebû Dâvud (no. 2455), Tirmizî (no. 733-4) ve Nesâî (siyam 67/4-7, IV, 194-5), Talha b. Yahya an Âise binti Talha an Âise asl-ı senedi ile;
Nesâî (siyam 67/1-3, IV, 193-4) ve İbn Mâce (no. 1701), Talha b. Yahya an Mücâhid an Âise asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- Diğer bir rivayet: Dedim ki: “ Ey Allah’ın Resulü! Oruçluyken yanıma girdin.Sonra hays yedin.” “ Evet ey Aişe! Bu ramazan orucunun dışında ya da Ramazan orucunun kazasının dışında nafile orucu tutan, malının bir kısmını sadaka için ayırıp da sonra ondan istediğini verip istediğini de kendisine alıkoyan kimse gibidir” buyurdu.

(İlk rivayet Müslim'in lafzı (siyam no. 170), ikinci lafız Nesâî'nin lafzıdır (siyam 67/2, IV, 194). Bu hadisi Müslim (siyam no. 169-170, s. 808-9), Ebû Dâvud (no. 2455), Tirmizî (no. 733-4) ve Nesâî (siyam 67/4-7, IV, 194-5), Talha b. Yahya an Âise binti Talha an Âise asl-ı senedi ile;
Nesâî (siyam 67/1-3, IV, 193-4) ve İbn Mâce (no. 1701), Talha b. Yahya an Mücâhid an Âise asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- Ümmü Hani radiyallhu anha’dan:
Allah Resülu sallalahu aleyhi ve sellem’in yanında oturuyordum.Bir su getirdiler, içti.Sonra bana da ikram etti; ben de içtim.Sonra dedim ki: “Bir günah işledim.Benim için Allah’tna mağrifet dile!” “Nedir o?” diye sordu:
“Orucumu bozdum.”
“Bu tuttuğun bir kaza orucu muydu?”
“Hayır.”
“Öyleyse bu sana zarar vermez” buyurdu.


(Her iki lafız da Tirmizî'ye aittir. Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2456) ve Tirmizî (no. 731), farklı tariklerle Ümmü Hânî'den tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- Diğer bir rivayette: “Nafile orucu tutan nefsinin mutemedi ya da kumandanıdır; ister oruç tutar, isterse orucunu bozar.”

[Ebu Davud ve Tirmizi]
(Her iki lafız da Tirmizî'ye aittir. Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2456) ve Tirmizî (no. 731), farklı tariklerle Ümmü Hânî'den tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- Ebu Hureyre radiyallahu anh’dan (Rasûlullah sallalahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
“Kim kusmaya yenik düşerse, orucunu kaza etmesin; ama kim kasten kusarsa, orucunu kaza etsin.”


[Ebu Davud ve Tirmizi]
(Bu hadisi Ahmed (II, 498), Dârimî (II, 14), Ebû Dâvud (no. 2380), Tirmizî (no. 720), İbn Mâce (no. 1676), İbn Huzeyme (no. 1960-1), İbnu'l-Cârûd (s. 198), Tahâvî (II, 97), tbn Hibbân (no. 3509), Dârekutnî (II, 184), el-Hâkinı (1,426; Buhârî ile Müslim'in şartınca sahîh") ve Beyhakî (IV, 219), Hisâm b. Hassan an Muh. b. Şîrîn an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî isnadı hakkında "hasen garîb" hükmünü verdikten sonra Ebû Hureyre'den başka kanalla da bu hadisin rivayet olunduğunu, ancak o tarikin sahîh olmadığını ilave etmiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- Ebu Said radiyallahu anh’dan:
(Rasûlullah sallalahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
“Üç şey oruçlunun orucunu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak ve ihtilam olmak.”


[Tirmizi]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 719), Muh. b. Ubeyd el-Muhâri-bîan Abdirrahman b. Zeydb. Eşlem an ebîhîan Atâ b. Yesâr an EbîSaîd senedi ile tahrîc etti. Abdurrahman, zayıf bir râvidir. Tirmizî, hadisin bu haliyle mahfuz olmadığını söyledi. Nitekim Derâverdî ve gayrisi Zeyd b. Eslem'in mürseli olarak rivayet etti. Ebû Dâvud, ise an Zeyd b. Eşlem an raculin min ashâbi'n-Nebî senedi ile tahrîc etti. Bu hadisin sahîh tariki olarak Ebû Hatim ve Ebû Zür'a son tariki tercih etmişlerdir (Neyi IV, 215).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- Ma’dan bin Talha, Ebu’d-Derda radiyallahu anh’dan:
“Rasûlullah sallalahu aleyhi ve sellem kustu ve bunun üzerine orucunu bozdu.” O da bunu Sevban’a anlatınca “Ebu’d-Derda doğru söyledi, ben ona abdest suyu döktüm” dedi.


([Ebu Davud ve Tirmizi] [47] [47] Bu hadisi Ahmed (V, 277,195; VI, 443), Dârimî (II, 14), Ebû Dâvud (no. 2381), Tirmizî (no. 87), İbnu'l-Cârûd (s. 15), İbn Huzeyme (no. 1956-9), İbn Hibbân (Mevâ-rid (no. 908), Dârekutnî (I, 159), el-Hâkim (I, 426) ve Beyhakî (IV, 220), Yaîs b. el-Velîd an ebîhî an Ma'dân b. Talha asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. İbn Mende diyor ki: "İsnadı muttasıl ve sahihtir. İsnadında ihtilâf olduğu için Buhârî ile Müslim kitaplarına almamışlardır" (Neyi IV, 216).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- İbn Abbas radiyallahu anh’dan
“Rasûlullah sallahu aleyhi ve sellem, hem ihramlı, hem de oruçlu iken kan aldırırdı.”


[Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi]
(Bu hadisi Tayâlisî (no. 2700), Abdürrezzâk (no. 7541), Şâfıî (Sünen s. 62), Ahmed (1,215,222,286), Ebû Dâvud (no. 2373), Tirmizî (no. 777), İbn Mâce (no. 1682, 3081), Ebû Ya'lâ (no. 2471), Taberânî (no. 12137-41), Tahâvî (II, 101) ve Beyhakî (IV, 263, 268), Yezîd b. e. Ziyâd an Miksem an İbn Abbâs asl-ı senedi ile; Ahmed (I, 315), Tirmizî (no. 776) ve Tahâvî (II, 101), Habîb b. eş-Şehîd an Meymûn b. Mihrân an İbn Abbâs asl-ı senedi ile;
Buhârî (savm 32, II, 237; tıbb 11, VII, 14), Ebû Dâvud (no. 2372), Tirmizî (no. 775), Taberânî (no. 11869), İbn Hibbân (no. 3523), el-Hâkim (I, 429) ve Beyhakî (IV, 2637, Eyyûb an İklime an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/45.)




Resim--- İbn Ebî Leyla radiyallahu anh'dan, o da bir sahâbîden:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ashabına acıyarak (oruçlu iken) kan aldırmayı ve iftarsız peşpeşe oruç tutmayı yasakladı. Kendisine denildi ki: "Yâ Resûlallah, ama sen iftar etmeden peşpeşe birkaç gün oruca devam ediyorsun." Şöyle buyurdu: "Ben sahur vaktine kadar oruca devam ediyorum, ama Rabbim beni doyuruyor ve suya kandırıyor."


[Ebû Dâvud]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2374), Ahmed b.Hanbel an İbn Mehdî ani's-Sevrî an Abdirrahman b. Abis an İbn ebî Leylâ senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/46.)




Resim--- Râfi' bin Hadîc radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Hacamat ettirenin de, hacamat yapanın da orucu bozulur."


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 774) ve İbn Hibbân (Mevârid no. 902), Abdurrezzâk an Ma'mer an Yahya b. e. Kesîr an İbrâhîm b. Abdillah b. Kâriz ani's-Sâib b. Yezîd an Rafı' asl-ı senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/46.)




Resim--- Abdurrahman bin en-Nu'mân bin Ma'bed radiyallahu anh'dan, o da babasından, o da dedesinden:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, uyku sırasında miskle kokulandırılmış sürme çekmeyi emretti. Ancak «Oruçlu olan bundan sakınsın» buyurdu."


[Ebû Dâvud]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2377), en-Nüfeylî an Alî b. Sabit an Abdirrahman b. en-Nu'mân b. Ma'bed b. Hev-ze an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti. Ebû Davud'a göre Yahya b.)



Resim--- Enes radiyallahu anh'dan:
"Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek-. «Ey Allah'ın Resulü gözüm ağnyor; (oruçlu iken) sürme çekebilir miyim?» diye sordu; «Evet» buyurdu."


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 726), Abdüla'lâ b. Vâsıl ani'l-Hasan b. Atiyye Ebî Âlike an Enes senedi el tahrîc etti. Daha sonra Tirmizî: "Enes hadisinin isnadı güçsüzdür, Ebû Âtike de zayıftır. Ayrıca bu bâbta Peygamber'den sahîh bir hadis de rivayet olunmamıştır" demiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/46.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
oruçlu iken hanımını öper ve onu severdi. Ama o şehvetine hepinizden daha hâkimdi."


[Ebû Dâvud hariç, Altı hadis imamı.]
(Bu hadisi Mâlik (siyam no. 14, s. 292), Buhârî (savm 24/1, II, 233) ve Müslim siyam no. 62, s. 776), Hisâm b. Urve an ebîhî an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 70-71, s. 778), Ebû Dâvud (no. 2383), Tirmizî (no. 727) ve İbn Mâce (no. 1683), Ziyâd b. İlâku an Amr b. Meymûn an Âise asl-ı senedi ile; Buhârî (savm 23, II, 233), Müslim (no. 65-68, s. 777), Ebû Dâvud (no. 2382) ve Tirmizî (no. 729), İbrâhîm an Alkame ve'l-Esved an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 64, s. 777) ve İbn Mâce (no. 1684), Ubeydullah b. Ömer ani' l-Kâsım b. Muh. an Âise asl-ı senedi ile)




Resim--- Diğer rivayette:
"İkimiz de oruçlu iken beni öperdi."


(Bu hadisi Mâlik (siyam no. 14, s. 292), Buhârî (savm 24/1, II, 233) ve Müslim siyam no. 62, s. 776), Hisâm b. Urve an ebîhî an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 70-71, s. 778), Ebû Dâvud (no. 2383), Tirmizî (no. 727) ve İbn Mâce (no. 1683), Ziyâd b. İlâku an Amr b. Meymûn an Âise asl-ı senedi ile; Buhârî (savm 23, II, 233), Müslim (no. 65-68, s. 777), Ebû Dâvud (no. 2382) ve Tirmizî (no. 729), İbrâhîm an Alkame ve'l-Esved an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 64, s. 777) ve İbn Mâce (no. 1684), Ubeydullah b. Ömer ani' l-Kâsım b. Muh. an Âise asl-ı senedi ile;
Tirmizî (no. 728), el-Adenî an VekT an İsrail an Ebî İs-hâk an Ebî Meysere an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 68-69, s. 777-8), İbrâhîm ani'l-Esved (ve Mesrûk) an Âise asl-ı senedi ile; Ebû Dâvud (no. 2386), Muh. b. İsâ an Muh. b. Dînâr an Sa'd b. Evs an Misda' Ebî Yahya an Âise senedi ile; Müslim (no. 63, s. 776), İbn Uyeyne an Abdirrahman b. el-Kâsım an ebîhî asl-ı senedi ile; Mâlik, belâğan (siyam no. 18, s. 292); Ebû Dâvud (no. 2384), Muh. b. Kesîr an Siifyân an Sa'd b. İbrâhîm an Talha b. Abdillah b. Osman an Âise senedi ile;
Müslim (no. 69, s. 778), İbn e. Şeybe ani'l-Hasan b. Mûsâ an Şeybân an Yahya b. e. Kesîr an Ebî Seleme an Ömer b. Abdilazîz an Urve an Âise senedi ile tahrîc ettiler.
Lafızlar Ebû Davud'a aittir. Sıra ile: 2382,2384, 2386.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/46.)




Resim--- Diğer rivayet: "(Âişe'nin) dilini emerdi."

(Bu hadisi Mâlik (siyam no. 14, s. 292), Buhârî (savm 24/1, II, 233) ve Müslim siyam no. 62, s. 776), Hisâm b. Urve an ebîhî an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 70-71, s. 778), Ebû Dâvud (no. 2383), Tirmizî (no. 727) ve İbn Mâce (no. 1683), Ziyâd b. İlâku an Amr b. Meymûn an Âise asl-ı senedi ile; Buhârî (savm 23, II, 233), Müslim (no. 65-68, s. 777), Ebû Dâvud (no. 2382) ve Tirmizî (no. 729), İbrâhîm an Alkame ve'l-Esved an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 64, s. 777) ve İbn Mâce (no. 1684), Ubeydullah b. Ömer ani' l-Kâsım b. Muh. an Âise asl-ı senedi ile;
Tirmizî (no. 728), el-Adenî an VekT an İsrail an Ebî İs-hâk an Ebî Meysere an Âise asl-ı senedi ile; Müslim (no. 68-69, s. 777-8), İbrâhîm ani'l-Esved (ve Mesrûk) an Âise asl-ı senedi ile; Ebû Dâvud (no. 2386), Muh. b. İsâ an Muh. b. Dînâr an Sa'd b. Evs an Misda' Ebî Yahya an Âise senedi ile; Müslim (no. 63, s. 776), İbn Uyeyne an Abdirrahman b. el-Kâsım an ebîhî asl-ı senedi ile; Mâlik, belâğan (siyam no. 18, s. 292); Ebû Dâvud (no. 2384), Muh. b. Kesîr an Siifyân an Sa'd b. İbrâhîm an Talha b. Abdillah b. Osman an Âise senedi ile;
Müslim (no. 69, s. 778), İbn e. Şeybe ani'l-Hasan b. Mûsâ an Şeybân an Yahya b. e. Kesîr an Ebî Seleme an Ömer b. Abdilazîz an Urve an Âise senedi ile tahrîc ettiler.
Lafızlar Ebû Davud'a aittir. Sıra ile: 2382,2384, 2386.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/46.)




Resim--- Ömer radiyallahu anh' dan:
Oruçlu iken neşelenip (hanımımı) öptüm ve dedim ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Bugün ben büyük bir iş yaptım."
"Oruçlu iken ağzını su ile çalkalasan bir şey olur mu?" diye sordu.
"Bunda bir sakınca olmaz. "
"Öyleyse bunda da bir sakınca yoktur" buyurdu.


(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2385) ve İbn Hibbân (no. 905), Leys b. Sa'd an Bükeyr b. Abdillah an Abdilmelik b. Saîd an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Bu hadis, Nesâî'ye göre münkerdir. Bezzâr, Ömer'den sadece bu tarik ile geldiğini söylemiştir. İbn Huzeyme ve el-Hâkim de Sahîh'lerinde tahrîc ettiler (Neyi IV, 222).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/46.)




Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e bir adam oruçlu iken hanımı ile sevişmesinin hükmünü sordu; ona müsaade etti. Derken başka birisi geldi ve aynı soruyu sordu, fakat ona bunu yasakladı. Bir de baktık ki, müsaade ettiği kişi yaşlı, yasakladığı kişi ise delikanlı genç değil mi!"

[İkisi de Ebû Davud'a aittir.]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2387), Nasr b. Alî an Ebî Ahmed «z-Zübeyrî on İsrail an Ebî'l-Anbes el-Hâris b. Ubeyd ani'l-Eğarr an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti. Yahya b. Maîn'e göre râvilerinden Ebû'l-Anbes sebebiyle isnadı zayıftır.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/47.)




Resim--- Nâfi' radiyallahu anh'dan:
"İbn Ömer, oruçluyu öpmek ve onunla sevişmekten menederdi."


[Mâlik]
(Bu hadisi Mâlik (siyam no. 20, s. 293), an Nâf an İbn Ömer senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/47.)
En son nur_umim tarafından 20 Eyl 2008, 21:39 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim oruçlu iken unutup yer, içerse orucunu tamamlasın. Çünkü Allah ona yedirmiş ve içirmiştir."


[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî.]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2398), Mûsâ h. İsmail an Hammâd an Eyyûb ve Habth ve Hisâm an Muh. b. Strtn an Ebî Hureyre senedi ile; Tirmizî (no. 721), Ebû Sııîd el-Eşacc an Ebî Hâlid el-Ahmer an Haccâc b. Artar an Katâde an İbn Şîrîn .... senediyle; Buhârî (savm 26, II, 234) ye Müslim (siyam 171, s. 809), Hisâm b. Hassan an İbn Şîrîn .... asl-ı senedi ile ile; Tirmizî (no. 722) ve İbn Mâce (no. 1673), Ebû Usâme an Avfan İbn Sirîn ve Hilâs an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/47.)



Resim--- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e unutarak yiyen veya içen oruçlunun hükmünü sordular. Ona orucunu kaza etmesini emretmedi ve şöyle buyurdu: "Bu, ancak Allah'ın ona yedirdiği bir yemektir."

[Taberânî, Mıı'cemu'l-Evsat'ta zayıf bir senedle.] [65] [65]
(Râvilerinden Muh. b. Ubeydillah el-Arzemî zayıftır (Mecma' III, 157).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/47.)



Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Ramazan'da unutarak yer ya da içerse, ona ne kaza lazım gelir ve ne de keffâ-ret."


[Taberânî, Mıı'cernu'l-Eysat'ta.]]
(Bu hadis, Muh. b. Amr an Ebî Seleme an Ebî Hureyre tarikiyle gelmiştir. Bu tarik hasendir (Mecma' III, 158).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/47.)



Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu arih'âan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Ramazan ayına erişip de üzerinde kaza etmedik başka bir Ramazan orucu olursa, ondan (o Ramazan orucu) kabul olunmaz."


(Ahmed ve Taberânî, Mu'cemıı'l-Evsat'ta.)
(Bu hadisin râvileri İbn Lehî'a dışında Sahîh ricâlinden-dir. Heysemî bir başka yerde "isnadı hasendir" hükmü vermiştir (Mecma' III, 149; Feyd VI, 45).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"(Oruçlu) Eğer yalan sözü ve onunla ameli bırakmazsa, Allah'ın onu yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur."


[Buhârî, Ebû Dâvud ve Tirmizî.]
(Bu hadisi İbnü'l-Mübârek (no. 1307), Ahmed (II, 505, 452), Buhârî (savm 8, II, 228; edeb 51, VII, 86), Ebû Dâvud (no. 2362), Tirmizî (no. 707), İbn Mâce (no. 1689), İbn Huzeyme (no. 1995) ve Beyhakî (IV, 270), İbn e. Zi'b an Saîd b. e. Saîd el-Makburî an ebîhi an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)




Resim--- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Nice oruçlu kimseler vardır ki oruçtan nasibi, sadece açlık ve susuzluktur. Nice gece namaz kılan vardır ki, hazzı sadece uykusuzluktur."


[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de.]
(Bu hadisin senedi hakkında Heysemî: "Bir beis yoktur" demiştir (Mecma' III, 202).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)




Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Kocası yanında olan kadın, onUn izni olmadan (nafile) oruç tutamaz."

[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî.] [71] [71]
(Bu hadisi Müslim (zekât no. 84, s. 711) ve Ebû Dâvud (no. 2458),Abdürrezzâk an Ma'meran Hemmâm b. Mü-nebbîh an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile;Buhârî (nikâh 86, VI, 150), Tirmizî (no. 782) ve İbn Mâce (no. 1721), Ebû'z-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)





Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz davet edildiği zaman icabet etsin. Oruçlu değilse yesin, oruçlu ise dua etsin." (Râvi) Hişâm dedi ki: "Hadisteki «felyusalli», («namaz kılsın» değil) «dua etsin» demektir."


[Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî.]
(Bu hadisin lafzı Ebû Davud'a aittir. Bunu Müslim (siyam no. 159, s. 805-6), Ebû Dâvud (no. 2461) ve Tirmizî (no. 781), Siifyân b. Uyeyne an Ebfz-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile; Ebû Dâvud (no. 2460) ve Tirmizî (no. 780), Muh. b. Şîrîn an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)




Resim--- Âişe radiyallahu anhâ'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim bir haneye misafir olursa onların izni olmadan (nafile) orucu tutmasın."


[Tirmizî hadisin miinker olduğunu söyledi.]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 789), Bisr b. Muâ: an Eyyûb b. Vâkıd el-Kûfîan Hisâm b. Urve an ebîhlan Âise senedi ile; İbn Mâce (no. 1763), Muh. b. Yahya el-Ezdî an Mûsâ b. Dâvud ve Hâlid b. e. Yezîd an Ebî Bekr el-Medenî an Hisâm ... senedi ile tahrîc ettiler. Her iki sened hakkında Tirmizî zayıf hükmü vermiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)




Resim--- Süleyman radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim helâlinden oruçlu bir kimseyi yedirir, içirirse, melekler bütün Ramazan saatlerinde onun için istiğfar ederler. Cibril ise Kadir gecesinde onun için Allah'tan mağfiret diler."


[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebît'de ve Bezzâr.]
(Râvilerinden el-Hasan b. e. Ca'fer hakkında İbn Adî: "Onun sâlih hadisleri vardır, kendisi sadûktur"; Heysemî ise: "Hakkında menfî sözler sarfedilmiştir" demektedirler (Mecma' III, 157).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)




Resim--- Bezzâr şu ilaveyi yaptı: "Gözyaşları ve kalp yumuşaklığı ile rızıklandırıhr."
Dedim ki: "Oruçluya yedirecek bir şeyi yoksa."
"Bir parça ekmek, bir tadımlık süt, bir yudum su da mı bulamaz?"


(Râvilerinden el-Hasan b. e. Ca'fer hakkında İbn Adî: "Onun sâlih hadisleri vardır, kendisi sadûktur"; Heysemî ise: "Hakkında menfî sözler sarfedilmiştir" demektedirler (Mecma' III, 157).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/48.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim

Resim--- Enes radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Sahura kalkın, çünkü sahurda bereket vardır."


[Buhârî, Müslim, Tirmizî ve Nesâî.]
(Bu hadisi Buhârî (savm 20/2, II, 232), Müslim (siyam no. 45, s. 770), Tirmizî (no. 708), Nesâî (siyam 18/2, IV, 141) ve İbn Mâce (no. 1692), Abdülazîz b. Suheyb an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)



Resim---
el-Mikdâm bin Ma'dîkerb radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Sahur yemeği yemelisiniz. Çünkü o, mübarek bir yemektir."


[Nesâî]
(Bu hadisi Nesâî (siyam 26/1, IV, 146), Süveyd b. Nasr an İbni'l-Mübârek an Bakiyye b. el-Velîd an Buhayr b. Sa'dan Hâlid b. Ma'dân ani'l-Mikdâm senedi ile tahrîc etti. Daha sonra bu hadisi Sevrî an Sevr an Hâlid kanalıyla mürsel olarak şevketti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)



Resim---Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Mü'minin sahur yemeği olarak hurma ne güzeldir!"


[Ebû Dâvud]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2345), Ömer b. el-Hasan b. İbr. an Muh. b. ebî'l-Vezîr an Muh. b. Mûsâ an Saîd el-Makburî an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)



Resim---Zeyd bin Sabit radiyallahu anh'dan, dedi ki:
"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile sahur yemeği yedik, sonra namaza kalktık." Enes dedi ki: "(Zeyd'e) dedim ki: «Namaz ile sahur arasında ne kadar zaman geçti?»" Şöyle dedi: "Elli âyet miktarı."


[Buhârî ve Müslim, Tirmizî ve Nesâî.]
(Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)



Resim---Zir bin Hubeyş radiyallahu anh'dan: Huzeyfe'ye dedik ki: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile hangi saatte sahura kalktınız?"
"Bayağı aydınlık idi; ne var ki, henüz güneş doğmamıştı" dedi.


[Nesâî]
(Bu hadisi Nesâî (siyam 20/1, IV, 142) ve İbn Mâce (no. 1695), Âsim an Zirr an Huzeyfe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)


Resim---İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Sizden birini, Bilâl'in ezanı sahurundan alıkoymasın. Çünkü o, gece ezan okuyor, yahut sesleniyor ki, teheccüd kılanınız namazını bıraksın, uyuyanlarınız uyansın; söyle aydın-lanması da şafak değildir." Râvilerin bazıları dediler ki: "Avuçlarını bir araya getirip iki şe-hâdet parmağını uzatarak: «İşte böyle (aydın-lanana kadar)» buyurdu."
Diğer rivayette: "Yani fecir, genişliğine görünen aydınlıktır, uzunluğuna görünen aydınlık değildir."


[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]
(Bu hadisi Tayâlisî (no. 350), Ahmed (I, 386, 392, 435), Buhârî (ezan 13/1, I, 153; talâk 24, VI, 176; ahbânı'l-âhâd 1/2, VIII, 133), Müslim (siyam no. 39-40, s. 768), Ebû Dâvud (no. 2347), Nesâî (ezan 11, II, 11; siyam 30, III, 148), İbn Mâce (no. 1696), İbnu'l-Cârûd (s. 81, 196), İbn Huzeyme (no. 402,1928), Tahâvî (1,139), İbn Hibbân (no. 3459, 3463) ve Beyhakî (IV, 218; I, 381), Süleyman et-Teymî an Ebî Osman en-Nehdî an İbn Mes'ûd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)


Resim---İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Şüphesiz Bilâl ezanı gece okuyor. Bu nedenle âmâ olan İbn Ümmü Mektûm ezan oku-yuncaya kadar yiyin, için!" Âmâ olan İbn Ümmü Mektûm o kadar (geç ezan okurdu ki) kendisine "Sabahladın, sabahladın!" denirdi.


[Ebû Dâvud hariç, Altı hadis imamı.]
(Bu hadisi Mâlik (siyam no. 14, s. 74), an Abdiilah b. Dî-nâr an İbn Ömer senedi ile; Müslim (siyam no. 37, s. 768) ve Tirmizî (no. 203), ez-Zührî an Salim b. Abdiilah b. Ömer an ebîhî asl-ı senedi ile; Buhârî (savm 17, II, 231) ve Müslim (siyam no. 38, s. 768), Ubeydullah b. Ömer an Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Mâlik (no. 15, s. 74), ani'z-Zührî an Salim senedi ile mürsel olarak tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- Ömer radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Gece gelip, gündüz gittiği ve güneş battığı zaman, oruçlu iftar eder."


[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî.]
(Bu hadisi Buhârî (savm 43/1, II, 240), Müslim (siyam no. 51, s. 772), Ebû Dâvud (no. 2351) ve Tirmizî (no. 698), Hisâm b. Urve an ebîhî an Âsim b. Ömer b. el-Hattâb an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49.)




Resim--- Abdullah bin Ebî Evfâ radiyallahu anh'dan:
Biz Ramazan'da Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir seferde idik. Güneş batınca, şöyle buyurdu: "Ey Fülan! Haydi in de bize çorba hazırla!" Dedi ki:
"Ey Allah'ın Resulü, daha akşam olmadı." Yine şöyle buyurdu: "Haydi in de çorba hazırla!" İndi, çorba hazırladı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem içti. Sonra eliyle işaret ederek: "Güneş buradan battığı zaman, gece buradan geldiği zaman, oruçlu iftar edebilir."


[Buharî, Müslim ve Ebû Dâvud.]
(Lafız Müslim'e aittir. Bu hadisi Buhârî (savm 33/1, II, 237; 43/2, 44/1, V, 241; 45/2, II, 241), Müslim (siyam no. 52-54, s. 772-3) ve Ebû Dâvud (no. 2352), Ebû İs-hâk es-Şeybânî an İbn e. Evfâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/49-50.)




Resim--- Mâlik (b. Enes) radiyallahu anh'-dan:
"Osman radiyallahu anh zamanında akşama doğru hilâl göründü, fakat Osman iyice akşam oluncaya kadar iftar etmedi."


(Mâlik (no. 4, s. 287), senedsiz olarak irâd etmiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/50.)




Resim--- Sehl bin Sa'd radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"İnsanlar iftarı çabuk yaptıkça hayır üzerinde bulunurlar."


[Buhârî, Müslim, Muratla' ve Tirmizî.] [86] [86]
( Bu hadisi Mâlik (siyam no. 6, s. 288), Buhârî (savm 45, II, 241), Müslim (siyam no. 48, s. 771), Tirmizî (no. 699) ve İbn Mâce (no. 1697), Ebû Hazım an Sehl asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/50.)




Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"İnsanlar iftar etmekte acele ettikleri sürece din üstün olmaya devam eder. Çünkü ya-hudi ve hıristiyanlar iftarı geç yaparlar."


[Ebû Dâvud] [87] [87] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2353), İbn Mâce (no. 1698) ve İbn Hibbân (Mevârid no. 889), Muh. b. Amr an Ebî Seleme an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/50.




Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah (Azze ve Celle) buyurdu: «Kullarım içinde en çok sevdiğim, iftarı en çabuk yapanlardır».''


[Tirmizl]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 700-1), el-Evzâî an Kurre b. Abdirrahman ani'z-Zührî an Ebt Seleme an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc etti ve "hasen garîb" hükmü verdi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/50.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- Mâlik bin Âmir Ebû Atiyye radiyallahu anh'dan:
Âişe'ye dedim ki: "Bizde Resûlullah'ın ashabından iki adam var, birisi iftarda acele ediyor, sahurda ağır davranıyor; ötekisi iftarı geç, sahuru ise erken yapıyor?"
Dedi ki: "Hangisi iftarı erken yapıp, sahuru geç yapıyor?"
"Abdullah bin Mes'ûd" dedim. Dedi ki: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de böyle yapardı."


(Bu hadisi Ahmed (VI, 48,173), Müslim (siyam no. 49-50, s. 771-2), Ebû Dâvud (no. 2354), Tirmizî (no. 702) ve Nesâî (siyam 23/1-4, IV, 143-5), Ebû Atiyye an Âise aslı senedi ile tahrîc ettiler. İlki Müslim'in, ikincisi ise Ebû Davud'un lafzıdır.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/50.)




Resim--- Diğer rivayette: Birisi iftarı erken yapıyor, namazı da acele kılıyor. Diğeri iftarı geç yapıyor, namazı da geç kılıyor."

[Müslim ve Sünen ashabı.]
(Bu hadisi Ahmed (VI, 48,173), Müslim (siyam no. 49-50, s. 771-2), Ebû Dâvud (no. 2354), Tirmizî (no. 702) ve Nesâî (siyam 23/1-4, IV, 143-5), Ebû Atiyye an Âise aslı senedi ile tahrîc ettiler. İlki Müslim'in, ikincisi ise Ebû Davud'un lafzıdır.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/50.)




Resim--- Enes radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim hurma bulursa iftarını hurma ile açsın, kim bulamazsa orucunu su ile açsın. Çünkü su temizdir."


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 694), Muh. b. Ömer b. Alî el-Mukachlenıian Saîtl b. Âmir an Şu'be an Abdilazîz b. Suheyb an Enes senedi ile tahrîc elti.
İsnadı hakkında Tirmizî şu bilgiyi vermektedir: "Bu hadis mahfuz değildir; bunu Abdülazîz b. Suheyb an Enes tarikinden bir aslını bilmiyoruz. Şu'be'nin ashabı bu hadisi an Asım el-Ahvel an Hafsa binli Şîrîn ani'r-Rebâb an Selmân b. Âmir tarikiyle tahrîc etti.")




Resim--- Ebû Davud'un rivayeti: "Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem namaz kılmadan önce birkaç yaş hurma ile; bulamazsa birkaç kuru hurma ile iftar ederdi. Kuru hurma da olmadığı zaman birkaç avuç su ile oruç açardı."

(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2356) ve Tirmizî (no. 696), Abdürrezzâk an Ca'fer b. Süleyman an Sabit an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî'ye göre isnadı "hasen garîb"tir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/50.)




Resim--- Muâz bin Zühre radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem iftar ederken, şöyle derdi: "Allahümme leke sumtü ve alâ rızkıke eftartü : Allahım senin için oruç tuttum, senin rızkınla orucumu açtım)."


(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2358), Müsedded an Hiiseym an Husayn an Muâz senedi ile tahrîc etti. Bu hadis mürseldir. Bunu M. el-Kebîr'inde Taberânî ve Dârekutnî, zayıf bir senedle İbn Abbâs hadisinden tahrîc etmiştir. (Neyi IV, 234).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/51.)




Resim--- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, iftar ettiği zaman şöyle derdi: "Susuzluk gitti, damarlar serinlendi ve inşaallah sevabı da kesinleşti."

[Bu iki hadis Ebû Davud'a aittir.]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2357), Nesâî (Amelu yevm no. 299), Dârekutnî (II, 185), el-Hâkim (1,422) ve Beyhakî (IV, 239), Alîb. el-Hasan b. Sakîk ani'l-Hüseyn h. Vâkıd an Mervân h. Salim el-Mukaffa' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Dârekutnî, isnadı hakkında hasen hükmü vermiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/51.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- Âmir bin Rabî'a radiyallahu anh'dan:
"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in oruçlu iken sayamayacağım kadar çok kez misvak kullandığını gördüm."


[Ebû Dâvud ve Tirmizî.]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2364) ve Tirmizî (no. 725), Siifyân an Âsim b. Ubeydillah an Abdillah b. Âmir b. Rabî'a an ehîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
İsnadı hakkında Tirmizî "hasen" hükmü verdi. Bu hadisi Buhârî, muallak olarak irâd etti (savm 27, II, 234).




Resim--- İbn Ömer radiyallahu anh'dan, dedi ki:
"Oruçlu olan kimse, sabah-akşam ağzını misvaklayabilir."


[Buhârî bâb girişinde.]
(Bu hadisi Buhârî (savm 25/1, II, 234), isnâdsız olarak irâd etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/51.)




Resim--- Habbâb radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Oruç tuttuğunuz zaman sabahleyin misvaklanın, akşamleyin misvaklanmayın! Ak-şamleyin dudakları kuru kalan hiçbir oruçlu yoktur ki Kıyamet gününde iki gözü arasında bir nur olmasın."


[Taberânî Mu'cemu'I-Kebîr'de leyyin bir isnadla.]
(Bu hadisi tahrîc eden Dârekutnî, isnadında yer alan Keysân el-Kassâb'in zayıf, Yezîd b. Hilâl'in ise maruf olmadığını söylemiştir. İrâkî ise hadisin oldukça zayıf olduğunu vurgulamıştır (Feyd I, 396).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/51.)




Resim--- İbn Abese radiyallahu anh'dan: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in Ramazan'da ağzına dolu dolu su verdiğini, burnuna da dolu dolu su çektiğini gördüm."

[İ.Ahmed.]
(Heysemî'ye göre Kesîr b. Ziyâd, İbn Abese'yi idrâk edememiştir (Mecma' III, 165).
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
iftar etmeksizin peşpeşe oruca devam etmek¬ten menederdi. Dediler ki:
"Ama sen iftar etmeden oruca devam ediyorsun?" Şöyle dedi: "Şüphesiz ben sizin gibi değilim; ben yedirilip içiriliyorum."


[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Muvatta'.] [99] [99] Bu hadisi Mâlik (no. 38, s. 300), Buhârî (savm 20/1, II, 232; 48/2, II, 242), Müslim (siyam no. 55, s. 774, 56/1-2, s. 774) ve Ebû Dâvud (no. 2360), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/51.



Resim--- Onun (Mâlik'in), Buhârî ve Müslim'in, Ebû Hureyre'den şu ek ile benzeri rivayetleri vardır: Onların visalden (yani iftar etmeden peşpeşe oruç tutmaktan) vazgeçmek istemediklerini gördüğünde; bir gün, sonra bugün daha onlarla birlikte orucuna iftarsız devam etti. Sonra hilâli gördüler. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Eğer hilâl görünmeseydi, size daha da artıracaktım (iftar etmemeyi sürdürecektim)." Sanki bu sözüyle visalden vazgeçmek istemedikleri için onları azarlamak istiyordu.

(Bu hadisi Mâlik (siyam no. 39, s. 301) ve Müslim (no. 57, s. 774), ez-Ziihrîan Ebî Seleme an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile; Buhârî (savm 49/2), Yahya an Ahdirrezzâk an Ma'mer an Hemmâm an Ebî Hureyre senedi ile; Müslim (no. 58, s. 774-5), Cerîr an Umâre an EbîZür'a an Ebî Hureyre ve ibn Nû'meyr an ebflıî ani'l-A'meş an Ebî Salih an Ebî Hureyre senedleri ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/51.)



Resim--- Buhârî ve Ebû Dâvud, Ebû Saîd'den:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"İftarsız orucu sürdürmeyin! Herhangi biriniz iftarsız orucu sürdürmek istiyorsa bari sahur vaktine kadar sürdürsün."
"Ama sen (daha fazla) sürdürüyorsun?" dediler. Benzerini nakletti.


(Bu hadisi Buhârî (savm 48/3, II, 242; 50, II, 243) ve Ebû Dâvud (no. 2361), İbnü'l-Hâd un AMllah b. Habbâb an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

Toplumca-kucak-açmak-gökten-yağan-akide-şekerlerine!


ORUÇ, RÜ'YET; bir gözetleyiş hilali-aydınlığı aynı özlemi paylaşan tüm bir ümmetce, bayramı beklemedeki neş vü sürur içinde..

ORUÇ, İMSAK; bir tutuş nefsi iftarlıklardan, sadece Sahib'i için iftarlıkların...

ORUÇ, İFTAR; bir açış, bir açılış sevinci, sevinçlerin ilki, ikincisi ise Rabbe kavuşmak, (1)


ORUÇ, SUSMAK;
susma hakkını kullanmak, iffetin sırrını korumak üzere bir Meryem gibi, (2)

ORUÇ, TAKVA; bir yazgı geçmişten geleceğe, korunmalıklarını giysin diye insanlar, (3)

ORUÇ, SABIR; tam olmasa da yarısı, diğer yarısı ise takvada, (1)

ORUÇ, KALKAN; bir zırh şeytana ve şeytanlaşanlara karşı, nefsi korumak için ateşten, (1)

ORUÇ, İ'TİKAF; iç alemin sessiz köşelerinde bir inziva, bir tefekkür,

ORUÇ, RAMAZAN; Kur'anın inzaliyle müşerref ay, rehber ve furkanca bir tavırla. (5)

RAMZA; yeryüzünü tozlardan temizleyen güz yağmuru;

RAMAZ; güneşin hararetiyle nerdeyse kor hale gelmiş, günahları yakmak için ,

ORUÇ, SÜRUR; Rahman'a kavuşmadaki sevincin küçük bir modelini, ilk lokmadaki hazda yaşamak gibi,(4)

ORUÇ, ŞÜKÜR; tufandan kurtuluşun teşekkür ifadesi, herbir kurtuluşa örneklik olsun diye Hz. Nuh'tan as bir sünnet. (6)

ORUÇ, İNFAK, FİTRE, ZEKAT; Rahman'ın cc lutfettiği merhameti insanlara yöneltmenin cömertliği, cimrileşmeyiş-oruç; merhamet.

ORUÇ, ZİKR; heran akılda tutabilmek oruçlu olmayı, Emreden emrettiği için, Emreden adına,

ORUÇ, SAHUR; teheccüdün talimgahı kılmak evleri ve şahid olmak aydınlığın başlangıcına,

ORUÇ, MUHAFAZA; şeytanları bağlayandan sabrı arzulayanlara bir lütuf,

ORUÇ, İMKAN; cennetin yakınlığı, cehennemin kapılarında kilit, şeytanların asılışı perçemlerinden (1)

VE ORUÇ, BAYRAM; topluca toplumca kucak açmak, gökten yağan akide şekerlerine.

1- Buhari-Müslim
2- 19/26
3- 2/183
4- Buhari. Savm 2-Müslim. Sıyam162
5- 2/185
6- 2/85, 23/28
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »


Resim--- Ebû Eyyûb el-Ensârî radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Ramazan orucunu tutup da Şevval ayından da ona Altı gün katarsa, tüm sene oruç tutmuş gibi olur."


[Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud.] [102] [102] Bu hadisi Müslim (siyam no. 204, s. 822), Ebû Dâvud (no. 2433), Tirmizî (no. 759) ve İbn Mâce (no. 1716), Amr b. Sabit el-Ensârîan EbtEyyûb asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.



Resim--- Dârimî, Sevbân'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir ay oruç (onla çarpılınca) on ay eder; Altı gün de (onla çarpılınca) iki ay eder. Bun-ların yekünü ise bir sene yapar."


(Bu hadisi Dârimî (II, 21), Yahya b. Hassan an Yahya b. Hamza an Yahya b. el-Hâris an Ebî Esma er-Ruhabî an Sevhân senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.)



Resim--- Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'Xz. Ebû Hureyre'den bunun benzerini rivayet etti; an-cak Altı günün "bir bir ardınca" olmasını kaydetti.

(Heysemî, isnadında tanımadığı, dolayısıyla hâli mechûl bir râvinin olduğunu söylemiştir (Mecma' III, 184).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.)



Resim--- Hüneyde bin Hâlid'den; o da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in eşlerinden bir kadından, dedi ki:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Zi'1-Hicce'den dokuz gün, aşure günü, her (Arabî) aydan üç gün, aym ilk pazartesisiyle perşembesinde oruç tutardı."


[Ebû Dâvud ve "Ayın ilk Pazartesisiyle iki Perşembesinde oruç tutardı" ibaresiyle Nesât]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2437) ve Nesâî (siyam 83, IV, 220), el-Hurr b. es-Sabbâh an Hüneyde asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.)




Resim--- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hiç (Zi'1-Hicce'nin) on gününde oruç tuttuğunu görmedim."

[Ebû Dâvud ve Tirmizî.]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2439), Tirmizî (no. 756) ve İbn Mâce (no. 1729), el-A'meş an ibrahim ani'l-Esved an Âise asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.)




Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kendisini verip ibadet etmek için Allah'ın en çok sevdiği gün Zi' l-Hicce' nin on günüdür. Çünkü onun her gününün orucu bir seneye, her gecesinin kıyamı da Kadir gecesinin ihyâsına denktir."


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 768) ve İbn Mâce (no. 1728), Mes'ûd b. Vâsıl an Nehhâs b. Kahm an Katâde an Saîd b. el-Müseyyeb an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Nehhâs ve Mes'ûd sebebiyle isnadı zayıftır.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.)




Resim--- Tirmizî, Buhârî ve Ebû Dâvud, İbn Abbâs'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"İçinde salih amelin bulunduğu günlerin, Allah katında en sevimli ve makbul olanı Zi'l-Hicce'nin on günüdür."
Dediler ki: "Cihad da mı bu kadar kıymetli değildir?"
"Cihad da bu denli değerli değildir. Ancak kişi malı ile çıkar canı ile savaşıp da geri dönmeden şehit düşerse başka" buyurdu.


(Bu hadisi Tayâlisî (no. 2632), Abdürrezzâk (no. 8121), Ahmed (I, 224,338, 346), Buhârî (îdeyn 11, II, 7), Ebû Dâvud (no. 2438), Tirmizî (no. 757), İbn Mâce (no. 1727), Taberânî (12326-8), İbn Huzeyme (no. 2865), İbn Hibbân (no. 324) ve Beyhakî (IV, 284), el-A'meş an Müslim el-Batîn an Saîd h. Cübeyr an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.)



Resim--- Ebû Katâde radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Arefe gününün orucuna gelince, umarım o, Allah'tan, sonraki bir senelik ve önceki bir senelik (günahlara) keffâret olur."


[Tirmizî]
(Bu hadisi bu metinle Tirmizî (no. 749) ve İbn Mâce (no. 1730), Hammâd b. Zeyd an Gaylân b. Cerîr an Abdillah b. Ma'bed an Ebî Katâde asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî, isnadı hakkında "hasen" hükmü verdi.
Bu hadis, bir kıssa ile birlikte tekrar karşımıza gelecektir (no. 3010).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52.)




Resim--- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ramazan'dan sonra en üstün oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlarından sonra en değerli ve üstün namaz gece yansında kılınan (te-heCCÜd) namazıdır."


[Müslim ve Sünen ashabı.]
(Bu hadisi Ahmed (II, 344, 329, 303, 342, 535), Dârimî (I. 346; II, 21, 227, Müslim (siyam no. 202-3, s. 821), Ebû Dâvud (no. 2429), Tirmizî (no. 438, 740), Nesâî (kıyâmu'1-leyl 6/1, III, 206-7), İbn Mâce (no. 1742), İbn Huzeyme (no. 1134,2076), İbn Hibbân (no. 2554,3628) ve Beyhakî (III, 4; IV, 200, 291), Humeyd b. Abdirrah-man b. Avfan Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/52-53.)



Resim--- Alî radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Eğer Ramazan ayından sonra oruç tutacaksan, Muharrem (ayında) oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Zira onda öyle bir gün vardır ki, o günde bir kavmin tevbesini kabul et-miştir. Yine o günde başka bir kavmin de tevbesini kabul eder."


[Tirmizî]
(Bu hadisi Tirmizî (no. 741), Alî b. Hucr an Alî b. Müshir an Abdirrahman b. İshâk ani'n-Nu'mân b. Sa'd an Alî senedi ile tahrîc elti ve isnadı hakkında "hasen garîb" hükmü vermiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/53.)



Resim--- Enes radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir haram aydan kim, üç gün; perşembe, cuma cumartesi oruç tutarsa ona altmış senelik ibadet sevabı yazılır."


[Taberânî, Mıı'cemıı'l-Evsat'ta zayıf bir senedle.)
(Bu hadisin isnadı hakkında Heysemî şu bilgileri vermektedir: "Râvilerinden Ya'kûb b. Mûsâ meçhuldür; Mesleme ise şayet el-Huşenî ise zayıftır; başkası ise onu tanımıyorum" (Mecma' III, 191).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/53.)




Resim--- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Ramazan orucu gelmeden, önce Aşure
orucu tutulurdu. Ramazan orucu nazil (farz) olduktan sonra o günü (Aşure'yi) isteyen tuttu, İsteyen tutmadı."


[Nesâî hariç, Altı hadis imamı.]
(Bu hadisi Mâlik (siyam 33, s. 299), Buhârî (savm 69/2, II, 250), Müslim (siyam no. 113-4, s. 792), Ebû Dâvud (no. 2442) ve Tirmizî (no. 753), Hişâm b. Urve an ehîhî an Âise asl-ı senedi ile; Bu hadisi Buhârî (savm 1/2, II, 226) ve Müslim (no. 116, s. 792), Leys b. Sa'd an Yezîd b. e. Habîb an İrak b. Mâlik an Âişe asl-ı senedi ile;
Buhârî (savm 69/1, II, 290; hacc 47/3, II, 159), Müslim (siyam 115, s. 792) ve İbn Mâce (no. 1733), ez-Zührîan Urve Âise asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/53.)




Resim--- Bir başka rivayetinde: "O (Aşure), Kâ'be'nin örtüldüğü bir gündür. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Cahiliyet devrinde o günde oruç tutardı, Kureyş de Cahiliyet devrinde o gün oruç tutardı."

(Bu hadisi Mâlik (siyam 33, s. 299), Buhârî (savm 69/2, II, 250), Müslim (siyam no. 113-4, s. 792), Ebû Dâvud (no. 2442) ve Tirmizî (no. 753), Hişâm b. Urve an ehîhî an Âise asl-ı senedi ile; Bu hadisi Buhârî (savm 1/2, II, 226) ve Müslim (no. 116, s. 792), Leys b. Sa'd an Yezîd b. e. Habîb an İrak b. Mâlik an Âişe asl-ı senedi ile;
Buhârî (savm 69/1, II, 290; hacc 47/3, II, 159), Müslim (siyam 115, s. 792) ve İbn Mâce (no. 1733), ez-Zührîan Urve Âise asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/53.)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim--- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
iftar etmeksizin peşpeşe oruca devam etmekten menederdi. Dediler ki:
"Ama sen iftar etmeden oruca devam ediyorsun?" Şöyle dedi: "Şüphesiz ben sizin gibi değilim; ben yedirilip içiriliyorum."


[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Muvatta'.]
(Bu hadisi Mâlik (no. 38, s. 300), Buhârî (savm 20/1, II, 232; 48/2, II, 242), Müslim (siyam no. 55, s. 774, 56/1-2, s. 774) ve Ebû Dâvud (no. 2360), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/51.)


Resim--- İbn Amr bin el-As'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,
ona her Çarşamba ve Perşembe günü oruç tutmasını emrederdi."


[Rezîn]
(Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/56.)



Resim--- Müslim el-Kureşî radiyallahu anh'-dan:
Ben sordum; ya da Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e, bütün sene tutulan oruç hakkında soruldu. Şöyle buyurdu:
"Ailenin senin üzerinde bir hakkı vardır. O halde Ramazan ayını ve onu takip eden ayın orucunu tut; bir de her Çarşamba ve Perşembe günü oruç tut. Bu takdirde bütün yılın orucunu tutmuş olursun."


[Tirmizî ve Ebû Dâvud.]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2432) ve Tirmizî (no. 748), Ubeydullah b. Mûsâ an Hârûn b. Selmân an Ubeydillah b. Müslim el-Kurasî an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.)



Resim--- İbn Milhân radiyallahu anh'dan: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
Eyyâm-ı Bîd olan (Arabî) ayın onüç, ondört ve onbeşinci günleri oruç tutmamızı emrederdi. Ve şöyle derdi:
«O, tüm yılın orucu gibidir»."



[Ebû Dâvud ve Nesâî]
(Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2449), Nesâî (siyam 84, IV, 220) ve İbn Mâce (no. 1707), Hemmâm an Enes b. Şîrîn an Abdilmelik b. Kudâme b. Milhân an ebtht asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/57.)



Resim--- Muâze el-Adeviyye radiyallahu anh'dan:
O, Âişe'ye: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem her ay üç gün oruç tutar mıydı?" diye sordu. "Evet" dedi.
"Hangi ayda tutardı?"
"Hangi ay olursa olsun aldırmazdı, tutardı" dedi.


[Tirmizî ve Ebû Dâvud.]
(Bu hadisi Tayâlisî (no. 1572), Ahmed (VI, 145), Ebî Dâ-vud (no. 2453), Müslim (no. 194, s. 818), Tirmizî (no. 763), İbn Mâce (no. 1709), İbn Huzeyme (no. 2130), Ta-hâvî (II, 83), tbn Hibbân (no. 3646, 3649) ve Beyhakî {IV, 295), Yezîd er-Resk an Muâzeti'l-Adeviyye an Âise asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/57.)



Resim--- Ebû Katâde radiyallahu anh'dan: Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem'e gelip "Nasıl oruç tutarsın?" diye sordu.
Onun sözünden dolayı öfkelendi. Ömer onun öfkelenişini görünce şöyle dedi: "Rab olarak Allah'ı, din olarak İslâm'ı, Peygamber olarak Muhammed'i kabul edip hoşnut olduk. Allah'a Allah'ın gazabından da, Resulünün gazabından da sığınırız." Rasûlullahnün öfkesi dininceye dek bu sözünü tekrarladı. Ömer dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bütün yıl süresince oruç tutan kimsenin durumu nedir?" Şöyle buyurdu: "O oruç da tutmamıştır iftar da etmemiştir." Sonra sordu:
"İki gün oruç tutup bir gün tutmayan kimsenin durumu nasıl olur?"
"Buna kimsenin gücü yeter mi?" buyurdu. Yine sordu:
"Gün aşın oruç tutan kimsenin durumu nasıl olur?"
"İşte bu Davud'un oruç tutma şeklidir" buyurdu.
"Bir gün oruç tutup iki gün tutmayanın durumu nedir?"
"Buna gücümün yetmesini çok isterdim" dedi. Sonra şöyle buyurdu:
"Her aydan üç gün oruçla beraber Ramazan'dan Ramazan a oruç, bütün yıl oruç tutmak gibidir. Arefe gününün orucuna gelince, umarım Allah'tan ondan önceki yıl ile ondan sonraki yılda (işlenen günahlara) keffâret olur. Aşure gününün orucuna gelince, Al-lah'tan o orucun ondan önceki senede işlenen günahlara keffâret olmasını umarım."


(Bu hadisi Müslim (siyam no. 196-7, s. 818-9), Ebû Dâvud (no. 2425-6), Tirmizî (no. 767), Nesâî (siyam 73/2, IV, 207) ve İbn Mâce (no. 1730), Gaylân b. Cerîr an Abdillah b. Ma'bed an Ebî Katâde asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. İlk lafız Ebû Davud'a, ikincisi Müslim'e aittir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/57.)



Resim--- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
her ayın ilk günlerinde üç gün oruç tutardı."


[Sünen ashabı]
(Bu hadisi Müslim (siyam no. 196-7, s. 818-9), Ebû Dâvud (no. 2425-6), Tirmizî (no. 767), Nesâî (siyam 73/2, IV, 207) ve İbn Mâce (no. 1730), Gaylân b. Cerîr an Abdillah b. Ma'bed an Ebî Katâde asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. İlk lafız Ebû Davud'a, ikincisi Müslim'e aittir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/58.)



Resim--- Âmir bin Mes'ûd radiyallahu anh'dan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kışın oruç tutmak zahmetsiz bir ganimettir."


[Tirmizî]
(Tirmizî (no. 797), bu hadisi Muh. h. Bessâr an Yahya b. Saîd an Süfyân an Ebî İshâk an Nümeyr b. Garîb an Âmir b. Mes'ûd senedi ile tahrîc etti.
İsnadı hakkında ise: "Bu hadis mürseldir. Zira Âmir, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i idrak etmemiştir" demiştir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/58.)


Resim--- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
iki günün orucunu yasakladı: Ramazan bayramının ilk günü ve Kurban bayramı günü."


[Buhârî, Tirmizî ve Ebû Dâvud.]
(Bu hadisi Tayâlisî (no. 242), Ahmed (III, 96), Buhârî (savm 66, II, 249), Müslim (siyam 141, s. 800), Ebû Dâvud (no. 2417), Tirmizî (no. 772) ve Beyhakî (IV, 297), Amr b. Yahya an ebthîan Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/58.)



Resim--- Ebû Ubeyd Mevlâ bin Ezher radiyallahu anh'dan:
Kurban bayramı günü Ömer'in, hutbeden önce namaz kıldığını gördüm.
Sonra şöyle dedi: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in bu iki günde oruç tutmayı yasakladığını duydum. Ramazan bayramının ilk gününe gelince, bu gün oruç tutmayacağınız gündür. Müslümanların bayramıdır. Kurban bayramı gününe gelince, kurbanlarınızın etlerinden yiyiniz!"


[Ebû Dâvud, Tirmizî ve Buhârî ve Müslim uzun bir metinle.]



Resim--- Meymûne radiyallahu anhâ'dan: Halk, Arefe günü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in orucu hakkında şüphe ettiler. Ben ona vakfedeyken bir bardak süt gönderdim. O da içti ve insanlar da onu gördüler."

[Buhârî ve Müslim]
(Bu hadisi Buhârî (savm 65/2, II, 249) ve Müslim (siyam no. 112,791), İbn Vehb an Amr b. el-Hâris an Bükeyr an Kureyb an Meymûne asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/59.)



Resim--- Diğer rivayette: "Son on günün içinde arasın" olarak geçmiştir.

[Mâlik, Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud]


Resim--- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile (Ramazan'ın) orta on gününde itikâfa girdik; yirminci gün olunca pılı pırtımızı alıp taşındık. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem geldi ve şöyle buyurdu: «Kim taşınmış ise itikaf mahalline geri gelsin! Zira rüyamda bu gece kendimi su ile çamur arasında secde ederken gördüm.» O, itikâf ettiği yere dönünce, gökyüzünü bulut kapladı ve yağ-mur yağdı. Onu hak ile gönderene yemin ederim ki, gök o günün sonunda hücum etti. Mescid o zaman tavansız bir çardak idi. Burnunda ve burnunun ucunda su ve çamur izleri gördüm."

(İlk lafız Buhârî'ye (i'tikâf 13, II, 259); ikincisi ise Müslim'e aittir (siyam 215).
(Bu hadisi Mâlik (i'tikâf no. 9, s. 319), Şafiî (Sünen s. 63-4), Tayâlisî (no. 2187), Abdürrezzâk (no. 7685), Ahmed (III, 60, 74, 94, 24), Buhârî (leyletu'1-Kadr 2/2, II, 253; 3/2, II, 254; i'tikâf 1/3, II, 255-6; 9, II, 257-8; 13, II, 259; ezan 41, I, 163; ezan 135, I, 198; ezan 151, I, 203), Müslim (siyam no. 213-4, s. 824; 216, s. 826), Ebû Dâvud (no. 894, 911, 1382), Nesâî (tatbîk 42, II, 208-9; sehv 98/1, III, 79-80), İbn Mâce (no. 1766, 1775), Ebû Ya'lâ (no. 1158), İbn Huzeyme (no. 2171, 2219, 2243), Tahâvî (I, 487; III, 89), İbn Hibbân (no. 3665, 3666, 3676-7) ve Beyhakî (II, 102, 285, 309, 314, 319, 320), Ebû Seleme b. Abdirrahman an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/68-69.)



Ramazan Bayramımız manevî bereketler getirsin BİZe BİRlikte
İnşâaallah..
Muhammedi Muhabbetlerimle kardeşlerim..
Resim
Cevapla

“Mübarek Gün ve Geceler” sayfasına dön