1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

SEHİV SECDESİ

Gönderilme zamanı: 23 Tem 2007, 18:08
gönderen _3M-S3Y_
Namazın vaciplerinden biri unutularak yapılmazsa bu noksan sehiv secdesiyle telafi edilir.

Sehiv secdesi gerektiren hâller şunlardır:

1. Namazın farzlarından birini unutarak geciktirmek.

2. Namazın vaciplerinden birini unutarak yapmamak.

3. Namazın vaciplerinden birini unutarak geciktirmek. Farz ve vaciplerden birisi bilerek kasden terk edilirse namaza yeniden başlamak gerekir.

Sehiv secdesi şöyle yapılır: Son oturuşta yalnız "Et-tehiyyatü" okunarak sağ tarafa selam verildikten sonra "Allahü Ekber" denilerek secdeye varılır. Üç kere "Sübhane Rabbiye'l-alâ" okunur, sonra "Allahü Ekber" denilerek oturulur. Tekrar "Allahü Ekber" diyerek ikinci secdeye varılır, yine üç defa "Sübhane Rabbiye'l-alâ" okunduktan sonra "Allahü Ekber" denilerek oturulur. Ettehiyyatü, Salli-Barik ve Rabbena duaları okunur. Sonra önce sağ tarafa sonra sol tarafa selâm verilir.

SEHİV SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER

1. Namazda birkaç defa yanılma olursa hepsi için yalnız bir sehiv secdesi yapılır.

2. Kılınan namaz farz olsun, vacip veya sünnet olsun, sehiv secdesi gerektiğinde bu secdenin yapılması icap eder.

3. İmama uyan kimse namazda iken kendi yanılması durumunda değil de imamın yanılması durumunda imamla beraber sehiv secdesi yapar. Fakat imama sonradan uyan kimse namazın geri kalan kısmını kılarken yanılırsa kendi yanılması için sehiv secdesi yapar.

4. Dört veya üç rekatlı namazların ilk oturuşunu unutarak ayağa kalkacağı sırada hatırlayan kimse oturmaya yakın ise hemen oturur; bu takdirde sehiv secdesi gerekmez. Şayet doğrulmaya yakın ise oturmayıp ayağa kalkarak namazına devam eder ve namazın sonunda sehiv secdesi yapar.

5. Dört rekatlı bir namazın sonundaki oturuşu unutarak ayağa kalkan kimse fazla olan rekatın secdesini yapmadan önce yanıldığını hatırlarsa hemen geriye döner, teşehhütten sonra selam verip sehiv secdesi yapar. Çünkü farz olan son oturuş geciktirilmiştir. Şayet fazla olan secdesini yaptıktan sonra yanıldığı hatırlanırsa farz namaz nafileye dönüşür. Buna bir rekat daha ilave edilir ve tam altı rekatlı bir nafile namaz kılınmış olur. Bu durumda sehiv secdesi gerekmez.

6. Dört rekatlı bir farz namazın son oturuşunda selam vermeden yanılarak ayağa kalkılsa, hemen oturuşa dönülüp selam verilir ve sehiv secdesi yapılır. Fakat beşinci rekat için secdeye varılmış olunca, buna bir rekat daha ilave edilir. Bu durumda önceki dört rekat ile farz tamamlanmış olur. Diğer iki rekat da nafile sayılır. Sehiv secdeleri yapılır. Akşam namazında ikinci oturuştan sonra bir dördüncü rekata, sabah namazında da oturuştan sonra bir üçüncü rekata kalkılması da bu hükümdedir. Onun için bunlara eklenen ikişer rekat da, nafile olmuş olur. Bu hareketler kasıtlı olarak yapılmadığı için mekruh sayılmaz. Tercih edilen görüş budur.

7. Dört veya üç rekatlı farz ve vitir namazlarında birinci oturuştan sonra yanılarak "Allahümme Salli alâ Muhammed" diyen kimsenin kıyamı geciktirdiği için sehiv secdesi yapması gerekir.

8. Rükûda zamm-ı sûre okumadığını hatırlayan kimse hemen ayağa kalkıp zamm-ı sure okur ve yeniden rüku yapar.

9. Vitir namazında rükuda kunut duasını sehven terk ettiğini hatırlarsa geriye dönüp kunut okuması gerekmez. Namazın sonunda sehiv secdesi yapması gerekir.

10. Namazda bir rükün yerine getirilecek (üç kere "Sübhanallah" diyecek) kadar düşünceye dalınması sehiv secdesini gerektirir.

11. İmamın açıktan okunacak namazları gizli, gizli okunacakları da açıktan okuması sehiv secdesine gerektirir. Gizli okunacak yerde Fatiha'nın çoğunu açıktan okursa yanıldığının farkına varınca kalan kısmını gizli olarak okur. Açıktan okunacağı yerde yanılarak çoğunu gizli okuduktan sonra hatırına gelirse Fatiha'yı yeniden okur. Açıktan okunması gereken yerde gizli, gizli okunması gereken yerde açıktan namaz sahih olacak miktar Kur'an okunması halinde sehiv secdesi gerekir.

Bu miktardan az olursa gerekmez. Ramazan ayında imamın vitir namazındaki kıraati gizli yapmasında da sehiv secdesi gerekir. Tek başına namaz kılan kimseye açıktan veya gizlice okumasından sehiv secdesi gerekmez.

12. Cuma ve Bayram namazlarında cemaat kalabalık olduğu takdirde, karışıklığa meydan vermemek için sehiv secdesi yapılmaz.

13. Selam verdikten sonra sehiv secdesi yapması gerektiğini hatırlayan kimse hemen sehiv secdesini yapar. Fakat gülmek, konuşmak gibi namaza aykırı bir durum meydana gelirse veya kerahat vakti girerse sehiv secdesi düşer.

14. Üç veya dört rekatlı bir namazı kılmakta olan kimse, namazın bittiğini zannederek selam verdikten sonra iki rekat kıldığını anlarsa namaza aykırı bir işi yapmadığı takdirde yeniden tekbir almaksızın kalkıp namazını tamamlar ve sehiv secdesini yapar.

15. Bir kimse kıldığı namazın rekatlarında şüpheye düşer ve eğer öyle bir durumla ilk defa karşılaşmışsa o namazını yeniden kılar. Böyle bir durumla çokça karşılaşıyorsa kendi kanaatine göre hangi ihtimal kuvvetliyse ona görLIe hareket eder ve sonunda sehiv secdesi yapar.


Temel İlmihal Bilgileri - 1

Şemseddin Bektaşoğlu

Semerkand Yayınları