MuhaMMediNuR ezANı

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

MuhaMMediNuR ezANı

Mesaj gönderen kulihvani »

MuhaMMediNuR ezANı

bİZle -> İZle ezÂN DUÂsın
s
ÖZün dİNle>HaSlarHaSın
NûRun aLÂ NûR kESSin dost
HaS-MiS OLsun->PiSin-PaSın!.
Resim
KULLuğun Denge-DüzENi
-> SıRR-ı SIFIRın >SüzENi
GEÇmiş-GELecek>şu ÂNda
>MuhaMMediNûR E z  N ı!..

ZEVK 5308

ReSÛLün KEVSER ELeSTi BİZ BİR-İZ beLÂsın >bAĞrı
->SALL-ı SALLâVât SALLâtı... ->FıRKa-yı NÂCiyye >çIĞrı
hER CÂN-ın TEK NEFESinden>RAB SÖZü>RaSûLL SESinden
>OKU! nan -> her ÂN ezÂNı!. -> ÇAĞın çİLEsine -> ÇAĞrı!..


02.03.13 15:05
brsbrs..hbrnvrmdrtdvr…



her ÂN ÂB-dESTli Ol ki,
ezÂN-ı MuhaMMediyye aleyhi's-selâmı DUYunca UY ki;
ÖNce SALLâvât.. SONra DUÂ ki..


Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin Abdike (Muhammedîyyeti) ve Nebîyyike (Mahmudîyyeti) ve Rasülûke( Ahmedîyyeti) ve Nebîyyi’l-Ümmiyi (Habibîyyeti) ve alâ âlihi, ehl-i beytihi vessahbihi ve ümmetihi... ''

Resim
tüm hadis-i şeriflerin birleştiği ezÂN DUÂmız..

Allahumme!
Rabbe hazihid- dâvetit-tammâti ves- salâti-l kâimeti, âti seyyidinâ MuhaMMedenil- vesîleti vel- fâzîleti ved- derecetir- refîate vebasühu mâkâmem- MahMudenillezi vattehu verzuknâ şefâatehu yevmel- kıyameti.
İnneke lâ tuflihu’l- mîâd!..


MeÂLi:
Allah'ım!
Ey bu tam davetin ve kılınacak namazın Rabbi!
Muhammed (aleyhi's-selâm)'e vesileyi, fazileti ve yüksek dereceyi ver!
Ve Onu kendisine vaadettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır!
Kıyamet Gününde Onun Şefâatından BİZi de Rızıklandır!


ZeVKi:
Allahım!
Şimdi OKUnan bu TAMMlık Dâvetin ve,
Kıyama Kalkacak SALLın-vüCÛDa gelecek SALLâtın- ayağa Kaldırılacak Namazın RABBi!
MuhaMMed aleyhi's-selâma veSiLLeyi- Kurbiyyet SeBeBi OLuşu benim İÇin de ver!
İÇimdeki Hakikat-ı MuhaMMediye HaZZımın FaZZı FaZiletini ve YüCe DereCelerimİZi de ver!
O’nda beni de, MuhaMMedî HAMD-Kıyama KalKış İKÂmesi MakaMında kıl! O’nu ReSûl Olarak BA’S ettiğin gibi beni de MutaHhar Yüreğinde “Ölmeden Öldür!” de BA’S et-DİRİLt!
Ki ZÂTen SEN zü’l- CeLÂL >O’nu >O’na Vâ’dettin!
Geçmiş-Gelecek şu ÂN-şe’ÂN >KıYaM YeVMinde-DİRİliş GÜNÜmüzde O’nun ŞeHÂDEt ŞİFÂsıyla BİZi de RIZIKlandır!
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem SESinden >SÖZündür kİ: “SEN SÖZünden CAYmazsın!”


رَبَّنَا وَآتِنَا مَا وَعَدتَّنَا عَلَى رُسُلِكَ وَلاَ تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعَادَ
Resim---Rabbenâ ve âtinâ mâ vaadtenâ alâ rusulike ve lâ tuhzinâ yevmel kıyâmeh, inneke lâ tuhliful mîâd:
Ey Rabbimiz, senin peygamberlerine karşı bize va'd etdiklerini ver bize. Kıyamet günü yüzümüzü kara çıkarma. Şübhe yok ki Sen asla sözünden dönmezsin-şüphesiz Sen, va'dine muhalefet etmeyensin: (Âl-i İmrân 3/194)

ÂMiN!..
Yâ Latîf Celle Celâlihu!
Yâ Kerîm Celle Celâlihu!
Yâ Rahîm Celle Celâlihu!
Yâ Rahmân Celle Celâlihu!
Yâ Hannân Celle Celâlihu!
Yâ Mennân Celle Celâlihu!
Yâ Deyyân Celle Celâlihu!
Yâ Furkân Celle Celâlihu!
Yâ Sultân Celle Celâlihu!
Yâ Allah Celle Celâlihu!..


Hak SÖZün SıHHati SENed!
iLLâ MesNed iLLâ MesNed!..


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Kim ezanı işittiği zaman: Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım! Muhammed'e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcib olur." buyurdu.
(Câbir radıyallahu anh'den; Buhârî, Ezân 8, Tefsîru sûre(17), 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4)

İmam Beyhakî'nin rivayetinde ilk duanın sonunda bir de: "İnneke lâ tühlifü'l-mîâd = Şüphesiz ki sen vaadinden caymazsın" ilâvesi vardır.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Kim müezzini işittiği zaman: Tek olan ve ortağı bulunmayan Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve resûlü olduğuna şahidlik ederim. Rab olarak Allah'tan, resûl olarak Muhammed'den, din olarak İslam'dan razı oldum, derse, o kimsenin günahları bağışlanır." buyurdu.
(Sa'd İbni Ebî Vakkas radıyallahu anh'den; Müslim, Salât 13. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 42; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Müezzini işittiğiniz vakit, siz de onun dediğini söyleyiniz. Sonra benim üzerime salavat getiriniz. Çünkü her kim bana bir defa salavat getirirse, Allah ona o salavat sebebiyle on defa rahmet eyler. Sonra Allah’tan benim için Vesile’yi isteyiniz. Zîrâ Vesile Cennette bir makamdır ki, Allah’ın kullarından yalnız birisine lâyıktır. Umarım ki, o bir kişi de ben olayım. Kim benim için Vesileyi isterse, şefaatim ona vacib olur.” buyurdu.
(Müslim, Salât: 12)

Resim---Ömer b. Hattâb radıyallahu anh, bu cümle ile ilgili olarak şöyle demiştir. "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Müezzin “Allahu Ekber, Allahu Ekber" dediği vakit sizden biriniz Allahu Ekber, Allahu Ekber" der; sonra müezzin "Eşhedü en lâ ilâhe illallah"dediği vakit o da "Eşhedü en lâ ilahe illâllah" derse, sonra müezzin Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" dediği vakit, o da Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" der. Müezzin "Hayye alessalâh " dediği vakit o da Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh " der. Sonra müezzin Hayye alelfelâh " dediği vakit o da "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" derse, sonra, Allahu Ekber, Allahu Ekber" dediğinde o da Allahu Ekber, Allahu Ekber" derse, sonra müezzin Lâ ilâhe illallah"dediği vakit, o da bütün kalbiyle La ilâhe illallah" derse, Cennete girer "buyurdular"
(Müslim, Salât, 12).

Dileyen CANlar, sabah-akşam namazlarından sonra okunan İstiâze Duâsını da okuyabilir:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hâris et-Temîmî radıyallahu anhye: “Akşam namazını kıldığın zaman yedi kere şöyle de: “Allahümme ecirni mine'n-nâr: Allahım beni Cehennem azabından koru!." Şayet bu duâyı okur, o gece de ölürsen, Cenâb-ı Hak seni Cehennemden uzak kılar. Aynı şekilde sabah namazını kıldıktan sonra okur, o gün ölürsen, yine Cehennemden âzad kılınmış yazılırsın.” buyurmuşlardır.
(Ebû Dâvud, Edeb: 110; Hadis No: 5079)

MMM MuhaBBetlerimle..

Kendi > KıtMÎR Kul ihvÂNi
ALLAH Bâki > her ŞEY fÂNi…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MuhaMMediNuR ezANı

Mesaj gönderen kulihvani »

MuhaMMediNuR ezANında L HAVLE VEL KUVVETE İLL BİLLÂHİ’L-ÂLÎYYےL-AZÎM!..

“Subhanallahû ve’l-hamdulillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-Âlîyyû’l-Azîm: ALLAH (Celle Celâluhu) Subhandır (noksanlıktan beri), ve hamd (aklî ve naklî övgü) ALLAH (Celle Celâluhu) içindir...
Ve ALLAH’dan başka ilâh yoktur.
Ve ALLAH Ekberdir (en yüce ve uludur).
Ve bunları gerçek anlayıp gereğini yapabilecek havl (potansiyel güc) ve kuvvet ancak EL ÂLÎYYܒl-AZÎM olan ALLAH (Celle Celâluhu) dadır.
Veya bu söylediklerimi anlayabilip yerine getirebilme gücü ve kuvvetinin gerçek sahibi olan ALLAH’ımdan havl ve kuvvet diliyorum.
O’nu vekil kılıp O’na sığınıyorum, O’na dayanıp ve O’na güveniyorum... gibi düşüne biliriz...

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in buyurup açıkladığı gibi:

Hakka inanıp, hayrı yapmak ve hasenâta (iyiliklere) kavuşmak hususunda gerekli gerçek havlin (henüz ortaya çıkmamış ama hazır bekleyen potansiyel gücün) ve,
Hâlihazır var olan kuvvetin ancak ALLAH (Celle Celâluhu) da olduğuna inanıp, seni vekil kılıp sana güveniyoruz,
Ve diyoruz ki : “Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi’l-Âlîyyü’l-Azîm...”

Bâtıldan kaçınmak, şerri yapmamak ve seyyiâta (kötülüklere) düşmemek, hususunda korunabilmek için gerekli ve gerçek havl ve kuvvetin ancak küllî şey’in RABB’ısı El Aliyyü’l-Azîm ALLAH (Celle Celâluhu) da olduğuna inançla Sana dayanıp, güvenip vekilimiz kılıyoruz...
Ve yine diyoruz ki: “Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi’l-Âlâyyü’l-Azîm!..

Kişi kendini koruyamaz ta ki ALLAH Tealâ’nın ismetine (İsmetullah ve Avnullah’a) sığınıp korunmasını dileye...
“Mâşâallah! Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi’l-Aliyyü’l-Âzim!.”
“ALLAH (Celle Celâluhu) ile! Âlîyyü’l-Âzim olan ALLAH (Celle Celâluhu) dan başka koruyacak havl (potansiyel, var ama henüz ortada olmayan güç) ve gözüken kuvvet yoktur...” diye dua ede...
Takvâ böylesi sırlıdır...

Tasavvuf: mâsivâ mes’uliyetine düşmemek için insaf ve edeb ilmidir.
Cüneyd (kaddasallahu sırrıhu): “Dildeki sözün, kalbdeki özünü aşmasın!.. Kâal (söz), hâli geçmesin!” dediğinde :
“Hâl nedir?” diye sorana ise Cüneyd (kaddasallahu sırrıhu):
“Lâ havle vela kuvvete illâ billahi’l-aliyyü’l-âzim. Hasbunallah ve ni’mel vekil” buyuruyor.
Çünkü, hâli; HAKK (celle celâluhu)’nun Hazır ve Nazır olması, güç ve kuvvetin O’nda olduğu ve vekil edinilmesinin şart olduğu şeklinde idrak edip anlıyor ve yaşıyor.


Pek Çok Hadis-i şerîften :

Resim --- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Sizden biriniz; Müezzin : “ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER” dediğinde içinden “ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER” der,
Sonra sırasıyla müezzin : “Eşhedü enlâ ilâhe illallah” dediğinde “Eşhedü enlâ ilâhe illallah” der,
Müezzin : “Eşhedü enne Muhammede’r Resûlullah” dediğinde “Eşhedü enne Muhammede’r Resûlullah” der,
Müezzin : “Hayyale’s-salâh” dediğinde “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” der,
Müezzin : “Hayyale’l-felâh”dediğinde “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” der,
Müezzin : “ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER” dediğinde “ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER” der,
Müezzin : “Lâ ilâhe illallah” dediğinde “Lâ ilâhe illallah” derse cennete girer.” buyurmuştur.
(Ömer İbni Hattab (ra) dan; Müslim, Sâlât 12 (385); Ebu Dâvûd, Salât 36 (527); Nesâî)

Ezân okunurken ezânı dinleyeni izleyelim:

“Eşhedü enne Muhammede’r Resûlullah”ı tekrarlar ve salavâtı da...
“Hayyale’s-salâh”ı tekrarlar ve
: “Subhânallahu ve bihamdihi Subhânallahû’l-Azîm velâ havle velâ kuvvete illâ billahi’l-aliyyü’l-Azîm: ALLAHÜ ZܒL-CELÂL’i hamd ile tesbih ve ta’zim edip, hakk ve hayra ulaşıp yaşamak için gerekli havl (potansiyel güç, mânevî, bâtınî) ve kuvvet (zâhirî,maddî aleni güç) ancak ve ancak Azîm olan Zâtına mahsusdur. Senin iznin ve inâyetin olmadan hakka inanıp hayr-û-hasânât işleyemem” der. İznullah ve İnâyetullahı diler.
“Hayyale’s-salâh”ı tekrarlar ve aynı duayı da tekrarlar.
“Hayyele’l-felâh”ı tekrarlar ve yine :“Subhânallahu ve bihamdihi Subhânallahû’l-Azîm velâ havle velâ kuvvete illâ billahi’l-aliyyü’l-Azîm: ALLAHÜ ZܒL-CELÂL’i hamd ile tesbih ve ta’zim edip bâtıl ve şerden korunmak için lâzım ve lâyık olan havl ve kuvvet sadece azamet-ü-kudret sahibi Zâtına mahsusdur. “Senin koruman olmadan bâtıldan ictinâb edip (kaçınıp) şerr-ü-seyyiâttan korunamam!”der ve,
İsmetullah ve Avnullaha sığınır...
“Hayyale’l-felâh”ı ve bir önceki duayı da tekrarlar.

Resim --- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Kişi evinden çıktığında “Bismillahi tevekkeltü alallahi lâ havle vela kuvvete illâ billah: ALLAH (cc) adıyla, ALLAH (cc)’a güvendim. Güc ve kudret ancak ALLAH (cc) dandır”derse kendisine “Bu sana kâfidir. Doğru yola girdirildin, ihtiyacın giderildi. Zararlı şeylerden korundun.” denilir ve şeytân ondan uzaklaşır.” buyurmuştur.
(Enes (ra) dan; Tirmizî, Nesâî ve İbn Hibban)

Resim --- Bir kimse gelerek: “Yâ Resûlullah (sav) ! Benim Kur’ân’dan bir şeyler almaya gücüm yetmiyor. Bana kifâyet edecek bir şeyi öğretl!” deyince Resûlullah (sav): “Subhânallah, ve’l-hamdülillah ve Lâ ilâhe illâllah, VALLAHÛEKBER, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi” de.
Buyurunca o kimse: “Yâ Resûlullah! Bu (zikir) ALLAH (cc) içindir. Benim için (dua olarak) ne söyleyim?”
Resûlullah (sav): “ALLAH’ım bana merhamet et, afiyet ver, hidâyet ver, rızık ver” de!.
Adam ellerini sıkıp göstererek: “Şöylece! (sımsıkı belledim) “ dedi.
Bunun üzerine Resûlullah (sav): “İşte bu adam iki elini de hayrla doldurdu!” buyurmuştur.
(İbni Ebi Evfa (ra) dan; Ebu Dâvud, Salât 139-832; Nesâî, İftitah 32-2,143)

Resim --- Ebu Vakkas ibni Sâd (ra) dan: Bir bedevi Resûlullah (sav)’e geldi ve: “Bana okuyacağım bir dua öğret”dedi.
Resûlullah (sav) de: “Lâ ilâhe İllâllahu vahdahu lâ şerike lehu, ALLAHÛEKBER kebîran velhamdülillahi kesira. Ve Subhânallahi Rabbü’l-âlemin. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi’l-Azîzi’l-Hakîm.” de!” buyurdu. Bedevi: “Bu RABBim içindir. Benim için ne var?” dedi.
Resûlullah (sav) de: “Allahümmağfirli verhamni vehdini verzukni: ALLAH’ım beni bağışla, bana merhamet et, beni hidâyete erdir ve bana rızık ver!” de” buyurdu.
Ebu Mâlik el Eşâri rivâyetinde: “Bana afiyet ver!” ilavesi vardır. Bir rivâyette ilave olarak: “Şüphesiz ki bunlar senin dünya ve âhiretine yararlı her türlü güzel şeyleri ihtivâ eder.”
(Ebu Vakkas İbni Sâd (ra) dan; Müslim)

Resim --- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Kalıcı sâlih amelleri çokça yapınız!” buyurdu.
“Onlar nelerdir Yâ Resûlullah!” denildi.
“Tekbir (ALLAHÛEKBER),
Tehlil (Lâ ilâhe illâ ALLAH),
Tesbih (Subhânallah),
Velhamdülillah,
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” sözleridir.
” buyurdu.
(Ebu Saîd el Hudri (ra) dan; İmâmı Ahmed, Ebu Yâ’lâ, Nesâî, İbn Hibban, Hâkim)

Resim --- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Subhânallahi, velhamdülillahi, ve lâ ilâhe illâllahu, vallahu ekber vela havle vela kuvvete illâ billahi” diye zikret çünkü bunlar kalıcı sâlih amellerdir.
Ağacın yaprağını döktüğü gibi bunlar da günâhları (hataları) dökerler ve bunlar cennet hazinelerindendirler.” buyurmuştur.
(Ebu’d- Derda (ra) dan; Taberâni-Ömer (ra) dan ise İbni Mâce Muhtasar olarak)

Resim --- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Yeryüzünde her kim : “Lâ ilâhi illâllahu, VALLAHÛEKBER, Ve lâ havle vela kuvvete illâ billahi” derse bu, hatalarına keffârettir. Velev ki günâhları (hataları) deniz köpügü kadar olsa bile!” buyurmuştur.
(Abdullah İbn Abr (ra) dan; Nesâî, Tirmizî, İbn Ebi’d-Dünya ve Hâkim: “Subhânallah velhamdü-lillahi” ilavesiyle rivâyet etmiştir.)

Resim --- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Yeryüzünde herhangi bir kimse “Lâ ilâhe illâllahu Vallahu ekberu velâ havle velâ kuvvete illâ billahi” derse hataları deniz köpügü kadar olsa dahi örtülür.” buyurmuştur.
(İbni Ömer (ra) dan; Sahih olarak; İmâmı Ahmed ve Tirmizî)

Resim --- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “İsrâ Gecesi İbrâhim (as) ile buluştum (karşılaştım) bana: “Yâ Muhammed ümmetine benden selâm söyle (oku) ve onlara: Cennetin toprağının güzel, suyunun tatlı, alanının düz, ağacının da “Subhânallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhi illâllahu VALLAHÛEKBER” olduğunu haber ver” dedi” buyurmuştur.
(İbni Mesut (ra) dan; Tirmizî)

Tabârani’de Evsat ve Sagirinde: “Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi: Kudret ve kuvvet ancak ALLAH’ındır.” ilavesiyle rivâyet etmiştir…

ResimKul İhvÂNi
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMediNuR ezANı

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

MESNEDimİZ ->RESÛLuLLAH
MESNEDi-dir ->KELÂMuLLAH
ENÂ>ALLAH ->NAHNUsu BİZ
GÜNEŞ->IŞIK ->ŞE’ÂNuLLAH!.


ZEVK 8230

MuhaMMedî MüSLümÂN OL!.>HAYye ALe’s- SALÂHı YAŞA!
MuhaMMedî Mü’MiN OL da!. ->HAYye ALe’L- FELÂHı YAŞA!
TESLİMiYyette İSLÂH OLup
İSTİKÂMette ->İFLÂH OLup
NÛRUN ALÂ NÛR ->AŞKuLLAH ->MEŞKi RASÛLuLLAHı YAŞA!.


28.06.17 17:24
brsbrsmm..NALBANTOĞLUCÂMİSİİkindinamazı..


->YÜReğimde ->AŞK EZÂNı
->MEŞK-i MuhaMMed Mi’zÂNı
CEMMü’L- CEM’de CÂNda CÂNÂN
->EDEB->İLiM ->İRFÂN->İZ’ÂNı!.


Resim


اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Resim---ALLÂHU NÛRU’S- SEMÂVÂTİ ve’l- ARD (ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâh (mısbâhun), el mısbâhu fî zucâceh (zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr (nârun), NÛRUN ALÂ NÛR (nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs (nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm (alîmun).: ALLAH, GÖKLERİN VE YERİN NÛRUDUR. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.” (Nûr 24/35)



->YÜReğimde ->AŞK EZÂNı

EzÂN, kelime anlamım olarak bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilân etmek anlamlarında kullanılır. EzÂN, dini bir terim olarak, İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için belli sözlerle yapılan çağrıya verilen isimdir.
İlk EzÂN 622 yılında BiLÂL-i HaBeŞî radiyallahu anhu tarafından sabah namazında, yüksekçe bir evin damında okundu.
EzÂN farz olan namazlar için okunur. Câmide okunan EzÂN duyuluyorsa evlerde kılınacak namaz için ayrıca EzÂN okunmaz. EzÂNın duyulmadığı uzak bir mesafede veya yerleşim merkezleri dışında bulunanlar da EzÂN okurlar. Cenâze namazı ile vitir, bayram, teravih, yağmur duâsı namazı ve farz-ı ayın olmayan diğer namazlar için EzÂN okunmaz.



Resim


EzÂNın SÖZLeri ve ANLAMı:

ALLAH-ü Ekber: ALLAH en büyüktür.. (4 kere)

Eşhedü en Lâ iLâhe İLLALLAH: ŞâhidLik ederim ki ALLAH'tan başka El İLÂH yoktur.. (2 kere)

Eşhedü enne MuhaMMeden RasûLuLLAH: ŞâhidLik ederim ki MuhaMMed ALLAH'ın eLçisidir.. (2 kere)

HAYye âLe's- SaLâh: Haydi namaza.. İSLAH OLmaya.. (2 kere)

HAYye âLe'L- FeLâh: Haydi kurtuluşa.. İFLAH OLmaya.. (2 kere)

Es SaLâtu hayrun mine'n- nevm: Namaz uykudan hayırlıdır. (2 kere sadece sabah EzÂN ında)

ALLAH-ü Ekber: ALLAH en büyüktür.. (2 kere)

Lâ iLâhe İLLALLAH: ALLAH'tan başka El İLÂH yoktur.. (1 kere)



Resim


EzÂNın bitiminden sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in öğrettiği ve şefâatine vesile olacağını haber verdiği EZÂN DUÂSI OKU!.nur..

Resim

Resim---Câbir radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Kim EzÂNı işittiği zaman: “Allahumme Rebbe hazihi'd da'veti't- tamme. Vesselati’l- kâimeti âti MuhaMMedeni’l- vesilete ve’l- fazilete ve’d- derecete’r- refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tühlifü'l- mîâd.: Ey şu eksiksiz-tam dâvetin ve kılınacak namazın RABBi ALLAHım! MuhaMMed'e vesîleyi ve fazîleti ve yüksek dereceyi ver. Onu, kendisine vaadettiğin Makâm-ı MahMûda ulaştır, şüphesiz ki SEN VÂDinden dönmezsin!.” diye duâ ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcib olur." buyurdu.
(Buhârî, Ezân 8, Tefsîru sûre (17), 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4)

Resim---Sa'd İbni Ebî Vakkas radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim müezzini işittiği zaman: “Tek olan ve ortağı bulunmayan ALLAH'tan başka El İLÂH olmadığına, MuhaMMed'in O'nun kulu ve ResûLü olduğuna şâhidlik ederim. RABB olarak ALLAH'tan, ResûL olarak MuhaMMed'den, din olarak İsLÂM'dan razı oldum.” derse, o kimsenin günahları bağışlanır.." buyurdu.
(Müslim, Salât 13; Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 42; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4)



Resim

NALBANTOĞLU CÂMİİ

Nalbantoğlu Mahallesi Berhan Sokak Taşkapı Caddesi Osmangazi/Bursa..

Nalbantoğlu Mahallesi'nde bulunan bu câmi, II.Murad döneminde (salt. 1421-1451), 1429’da Nalbandbaşı tarafından mescid olarak yaptırılmıştır.
Nalband: Na'l- bend: Nal takan.. demektir..

NALBANTOĞLU’nun Yıldırım Bayezıd'ın Nalbandbaşısı olduğu savunulur. Mescid, 1777 yılında minber eklenerek câmiye dönüştürülmüştür. Vakfiyesinde Nakilbent olarak geçmektedir.
7,50 X 7,50 metre iç ölçülerinde olan câmide, 3,5 metre derinliğinde bir son cemaat yeri bulunur. Kalkan duvarlı câmilerdendir. Asıl ibâdet yeri kubbeyle, son cemaat yeri ortada beşik tonoz, yanlarda aynalı tonozlarla örtülüdür. Son cemaat yeri mermer korkuluk ve ahşab malzeme ile kapanmıştır. Küçük Bursa câmileri için tipik kapalı son cemaat yeri bulunan câminin duvarları tuğla ve kesme taşla örülmüştür. Câminin minâresi, Bursa'nın en güzel minârelerindendir. Yapıda, erken Osmanlı devri Bursa bölgesi küçük câmilerinin tipik süsleme proğramına uygun basit geometrik ve yazı türünde süslemelere rastlanır.
Birçok kez onarımdan geçen câmi son olarak 1957 yılında, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından onarılarak ibâdete açılmıştır.


Resim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön