DOST DUAsı

Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »


أَصْبَـحْنَـا وَأَصْبَـحَ الْمُلْكُ للهِ وَالْحَمْدُ للهِ وَلاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَـْيءٍ قَدِيرٌ.
"Asbahnâ ve asbaha’l- mulkullahi ve’l- hamdulillahi ve lâ ilâhe illâ Allahu vahdehu lâ şerieke lehu, lehu’l- mulku ve lehu’l- hamdu ve huve al3a külli şey’in kadîru: Biz de, bütün mülk de Allah'a ait olarak sabahladık. Hamd, Allah'a mahsustur. Başka ilâh yoktur, ancak Allah vardır. Onun ortağı yoktur; mülk ve hamd Ona aittir. Onun her şeye gücü yeter."


رَبِّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا فِي هذَا الْيَوْمِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهُ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِي هذَا الْيَوْمِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ.
"Rabbî innî eseluke hayra mâ fî haza’l- yevmi ve hayra mâ ba’dehu ve euzu bike min şerri mâ fî haza’l- yevmi ve şerri mâ ba’dehu: Rabbim, bugün ve daha sonraki günlerin hayrını Senden ister, bugün ve daha sonraki günlerin şerrinden ise Sana sığınırım."


رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَسُوءِ الْكِبَر
"Rabbî euzu bike mine’l- keseli ve su’i’l- kibri: Rabbim, tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım."


رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ وَعَذَابٍ فِي الْقَبْرِ.
"Rabbî euzu bike min azabin fî’n- nâri ve azabin fî’l- kubri: Rabbim, Cehennnem'deki ve kabirdeki azabtan Sana sığınırım."


Abdullah b. Mes'ud Hazretlerinin bizlere naklettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu duaları her sabah okurlardı.
(Sahih-i Müslim, Kitabü'z-Zikr ve'd-Dua, 4901; Sünen-i Tirmizî, Kitabü'd-Deavât, 3312; Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edeb, 4409)

ResimResim

اَللّهُمَّ عَافِنِي فِي بَدَنِي، اَللّهُمَّ عَافِنِي فِي سَمْعِي، اَللّهُمَّ عَافِنِي فِي بَصَرِي لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ.
"Allahumme âfinî fî bedenî, Allahumme âfinî fî sem’î, Allahumme âfinî fî basarî lâ ilâhe illâ enete: Allahım, bedenime afiyet ver; Allahım, kulağıma afiyet ver; Allahım, gözüme afiyet ver. Senden başka ilâh yoktur."


اَللّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، اَللّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ.
"Allahumme innî euzu bike mine’l- küfri ve’l- fakri, Allahumme innî euzu bike min azabi’l- kabri lâ ilâhe illâ enete: Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım, Sana sığınırım kabir azabından. Senden başka ilâh yoktur."


Abdurrahmân ibn-i Ebî Bekre (radiyallahü anh) bir gün babası olan sahabeden Nefi' ibni'l-Hâris Hazretleri'ne: ''Babacığım! Bu duaları her sabah ve her akşam üçer defa okuduğunu işitiyorum (Bunun hikmeti nedir?)'' diye sorar. Babası oğluna: ''Oğulcuğum, doğru söylüyorsun. Ben Allah Rasûlü'nün bu duaları (her sabah ve her akşam) okuduğunu işittim. Muradım sadece O'nun (aleyhisselâm) sünnetini yerine getirmektir.''
(Müsned-i İ. Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned, Evve’l- ü Müsnedi'l-Basriyyîn; Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edeb, 4426)

ResimResim

سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ لاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ مَا شَاءَ اللهُ كَانَ وَمَا لَمْ يَشَأْ لَمْ يَكُنْ أَعْلَمُ أَنَّ اللهَ عَلَى كُلِّ شَْيءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَْيءٍ عِلْماً.
"Subhânallahi ve bi hamdihi lâ kuvvete illâ billahi mâşâe Allahu kâne vemâ lem yeşe’ lem yekun eâlemu enneallahe alâ kulli şey’in kadîrun ve enneallahe kad ehata bikulli şey’in ilmen: Allah'a hamd ederek tesbih ederim. Kuvvet ancak Allah'ındır. Allah her ne dilediyse olmuş, olmamasını dilediği şey de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah'ın gücü her şeye yeter ve Allah, ilmiyle her şeyi kuşatmıştır."


Tabiûn tabakasından Abdülhamîd Mevlâ benî Haşim'in naklettiği şöyle bir rivâyet yer alır: Benî Haşim'in annesi Peygamber Efendimiz'in kızlarından birinin hizmetinde bulunurken Peygamberimiz'in mübarek kerîmeleri ona yukarıda geçen duayı öğretmiş ve bu dua ile alakalı olarak şunu söylemiştir: '' Babam (Allah Rasûlü) bunu bana öğretirdi ve derdi ki: 'Bu duayı sabahları oku. Her kim bu duayı sabahleyin okursa o akşama kadar (belalardan ve hatalardan) korunur. Her kim de akşam okursa sabaha kadar Allah'ın sıyaneti altında olur.
(Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edeb, 4413)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

أَصْبَحْنَا عَلَى فِطْرَةِ اْلإِسْلاَمِ وَكَلِمَةِ اْلإِخْلاَصِ وَعَلَى دِينِ نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا مُسْلِماً وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ.
"Asbhnâ alâ fireti’l- İslami ve kelimeti’l- ihlâsi ve alâ dini nebiyyinâ MuhaMMedin ve alâ milleti ebinâ İbrahîme hanifen müslimen vemâ kâne mine’l- muşrikîn: İslam fıtratı ve ihlas kelimesi ile, Peygamberimiz Hz. MuhaMMed (s.a.v)'in dini üzerinde ve müşriklerden olmaksızın Hakk'a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahîm (aleyhisselâm)'ın milletinden olarak sabaha erdik!"


Abdurrahmân ibn-i Ebzâ (radiyallahü anh)'ın bize naklettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sabaha çıktığında mutlaka bu duayı okurdu.
(Müsned-i İ. Ahmed b. Hanbel, Müsned, Müsnedü'l-Mekkiyyîn, 14814; Sünen-i Darimî, Kitabü'l-İsti'zan, 2572)

ResimResim

اَللّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْهَرَمِ وَسُوءِ الْكِبَرِ وَفِتْنَةِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ اْلاخِرَةِ.
"Allahumme innî euzu bike mine’l- keseli ve’l- heremi ve su’i’l- kibri ve fitneti’d- dünyâ ve azabi’l- ahireti: Allahım, tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve Âhiret azabından Sana sığınırım!"


Abdullah b. Mes'ud Hazretlerinin bize naklettiğine göre Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelü't-tehâyâ) bu duayı her sabah okurlardı.
(Sahih-i Müslim, Kitabü'z-Zikr ve'd-Dua, 4901)
Resim
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen habibi »

Resim

Olan Şu Ki !
'İNSAN' olmanın diyetini öder'sin ;
Her dem başka şekillerde , başka isimlerde .

İçinde bulunduğun halin ,
pür alakasız bir algı ile ,
tespit edildiğine şahit olunca ,
gözyaşı oluk oluk süzülüveriyor .

Ağalamak ;
Eyidir .
Eyicedir .
Serinletir.



Adamın biri elinde tesbih, dilinde zikirle meşhur demirci Hafsı Haddad’ın huzuruna girer.
Hem konuşur, hem de Allah Allah diye zikreder.
Hafsı Haddad adamın Allah deyişindeki sahteliği, ağzından aşağı inmeyişini hisseder
Bir ara kendisini zaptedemez ve derki:
- Yalan söyleme birader, yalan söyleme… Adam karşılık verir:
- Bunun doğrusu nasıl olur, göster de görelim.
Bunun üzerine elindeki demir çekici atan büyük veli, koca demir örsün üzerine çıkar, Allah Allah diye öyle bir feryat eder ki, ayağının altındaki koca demirin eridiği görülür.
Fakat Hafsı Haddat yine üzgün ve şöyle der:
- Eyvah bende yalan söylemişim. Şayet doğru söylemiş olsaydım… ihlas ile Allah deseydim, ayağımın altındaki demirden önce benim kendim erimem gerek
Evet dindarlığımız böyle olmalı. Sözde, ağızda kalmamalı, gönüle inmeli, lafta kalmamalı yaşayışımıza sirayet etmelidir…


(kendi nefsime).....

Gözümüzden gözyaşını, gönlümüzden selâmını,dilimizden birbirimize ettiğimiz duayı alma Ya Rabbi..
Hiçbir zaman bizi birbirimizle imtihan etme..Aramızda uhuvvet ve muhabbetini artır..Kalbimizi su-i zandan, ağzımızı gıybetten, nazarımızı tenkitten arındır..Canımızı birer ‘uyum kahramanı’ olarak al..Bizi sahabe kardeşliği gibi bir kardeşlikle şereflendir..Birlikten beraberlikten doğacak rahmet ve feyzinden mahrum kalmaktan Sana sığınırız..
Bizleri cennetin en yüksek tepesinde dostlarımızla ve Sen’in has dostlarınla beraber, Habib’inin (sav) yanında haşreyle.. AMİN ECMAİN


Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ÂMİN! ÜMMEt-i MuhaMMedin Ecmâîn!
HaBBe Yürekli DiN/cANKardeşimİZ!..


اللّهُمَّ أَجِرْنَا مِنَ النَّارِ وَ أَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ مَعَ الْأَبْرَارِ
“Allahümme ecirnâ mine’n- nar ve edhilne’l- cennete maa’l- Ebrâr: Allahım bizi cehennem atşinden koru, iyiler ileberaber cennete dahil eyle!””

Âmin Yâ Latîf!
Âmin Yâ Kerîm!
Âmin Yâ Rahîm!
Âmin Yâ Rahmân!
Âmin Yâ Hannân!
Âmin Yâ Mennân!
Âmin Yâ Deyyân!
Âmin Yâ Furkân!
Âmin Yâ Sultân!
Âmin Yâ ALLAH! (celle celâlhu)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »


أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ. اَللّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ هذَا الْيَوْمِ فَتْحَهُ وَنَصْرَهُ وَنُورَهُ وَبَرَكَتَهُ وَهُدَاهُ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِيهِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ.
Asbahnâ ve asbaha’l- mulkullahi rabbi’l- âlemîn. Allahumme innî eseluke hayra hazâ’l- yevmi fethahu ve nasrahu ve beraketehu ve hüdâhu ve uzu bike min şerri mâ Fîhi ve şerri mâ ba’dehu: Biz de, bütün mülk de, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a ait olarak sabahladık. Allahım, Senden bugünün hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidâyetini istiyor, bugünde ve bundan sonraki günlerde onların şerrinden Sana sığınıyorum.


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ''Sizlerden hanginiz, sabaha ulaşırsa mutlaka bu duayı okusun; akşam olduğunda da (duadaki sabah yerine akşam diyerek) yine mutlaka bu duayı okusun:'' buyrumuştur.
(Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edeb, 4421)

ResimResim

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ وَاللهُ أَكْبَرُ لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ.
Lâ ilâhe illâ Allahu vallahu ekberu ve lâ ilâhe illâ Allahu vahdehu lâ ilâhe illâ Allahu lâ şerike lehu lâ ilâhe illâ Allahu lehu’l-mulku ve lehu’l- hamdu lâ ilâhe illâ Allahu velâ havle velâ kuvvete illâ billahi: Allah'tan başka ilâh yoktur. Allah büyüktür; başka ilâh yoktur, ancak Allah vardır. Allah'tan başka ilâh yoktur; Onun ortağı bulunmaz. Allah'tan başka ilâh yoktur; Hamd ve mülk Ona mahsustur. Allah'tan başka ilâh yoktur; havl ve kuvvet ancak Allah'ın elindedir.


اَللّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيا وَاْلاخِرَةِ.
Allahumme innî eseluke’l- afiyete fî’d- dünyâ ve’l- ahreti: Allahım, dünyada ve Âhirette Senden afiyet istiyorum.

اَللّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي دِينِي وَدُنْيَايَ وَأَهْلِي وَمَالِي.
Allahumme innî eseluke’l- afve ve’l- afiyete fî’d- dinî ve dünyâye ve ehlî ve mâlî: Allahım, dinimde ve dünyamda, ailemde ve malımda Senden afv ve afiyet istiyorum.

اَللّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي وَامِنْ رَوْعَاتِي.
Allahumme’stur avrâtî ve âmin ravâtî:Allahım, ayıplarımı ört ve beni korkularımdan emin kıl.

اَللّهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي وَعَنْ يَمِينِي وَعَنْ شِمَالِي وَمِنْ فَوْقِي وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِي.
Allahumme’hfaznî min beyni yedeyye ve min halfî ve an yemînî ve an şimâlî ve min fevkî ve e’uze bi azamatike en egtâle min tahtî: Allahım, önümden ve arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek tehlikelerden) beni koru ve ayağımın altından derdest edilmekten de Senin azametine sığınırım!"


Resim---Abdullah ibn-i Ömer (radiyallahü anh): ''Allah Rasûlü bu duayı hiç terketmez; her sabah ve her akşam mutlaka okurdu'' diyor.
Ayrıca Enes b. Mâlik (radiyallahü anh)'tan gelen bir rivâyette, Efendimiz'e birisi gelip; ''En faziletli dua hangisidir'' diye sormuş, Efendimiz de 'Allah'tan (celle celâlühû) dünyada ve âhirette afv ü afiyet istediğin duadır' buyurmuştur. Soruyu tevcîh eden zat sorusunu üç defa tekrarlamış, Efendimiz de hep aynı cevabı vermiştir. Sonunda Efendimiz o şahsa ''Sana dünyada ve âhirette afv ü afiyet verilirse (zaten) felahı bulmuşsun demektir'' demiştir.
Mevzuyla alakalı olarak Tirmizî'nin Sünen'inde geçen bir rivâyette Hazreti Abbas, artık yaşlandığını ve ecelinin yaklaştığını söyleyerek Efendimiz'den üç defa, kendisine Allah katında bir fayda sağlayabilecek bir dua öğretmesini istemiş, Efendimiz de ona ''Ey Allah Rasûlü'nün amcası! Allah'tan dünyada ve âhirette afiyet iste!'' demiştir.
Yine aynı eserde geçen ve Enes b. Mâlik Hazretleri'nden bize nakledilen bir başka rivâyette, Efendimiz (aleyhi ekmelü't-tehâyâ) ashabına ''ezanla kamet arasındaki dua reddedilmez'' deyince, Ashab efendilerimiz ''biz o zaman diliminde nasıl dua edelim'' diye sormuşlar; Efendimiz de onlara ''Allah'tan dünyada ve âhirette afiyet dileyin''
buyurmuştur.
(Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edeb, 4412; Sünen-i ibn-i Mâce, Kitabü'd-Dua, 3838,3861; Müsned-i İ.Ahmed b. Hanbel, Müsned, Müsnedü'l-Müksirîn mine's-Sahabe, 4554, Sünen-i Tirmizî, Kitabü'd-Deavat, 3518)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

سَُبْحَانَ اللهِ وَ بِحَمْدِهِ سُبْحَانَ اللهِ الْعَظِيمِ.

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Subhânallhi ve bihamdihi Subhânallhi’l- azîm: Allah'ı her türlü eksiklikten tenzih eder ve Ona hamd ederim. Azîm olan Allah, her türlü eksiklikten münezzehtir.

Resim---Hazreti Ebû Hureyre naklediyor: Allah Rasûlü sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: ''Her kim her sabah yüz defa bu virdi okursa, kıyamet gününde ondan daha kıymetli (sevabı çok) bir şeyle kimse gelemez.''
(Ebû Davud, Kitabü'l-Edeb, 4427)

Buharî, Müslim, Tirmizî ve Neseî'nin rivâyetlerinde ''Her kim, günde, yüz defa Sübhanallahi ve bihamdihî derse, günahları denizlerin köpüğü kadar da olsa afvolunur'' şeklindedir. Buraya şu önemli müjdeyi de ilave etmek herhalde çok yerinde olacaktır: Bu çok mübarek vird Buharî ve Müslim'in Sahihlerinde de yer alan bir hadîs-i şerifte Efendimiz tarafından şöyle tasvir edilmiştir: ''Lisana hafif gelen fakat terazide ağır basan, Allah katında da çok sevimli olan iki kelime vardır. İşte o bu “Sübhânallahi ve bihamdihî, sübhanallahilazîm”dir.

ResimResim

سُبْحَانَ اللهِ، اَلْحَمْدُ للهِ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، اَللهُ أَكْبَرُ.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Subhânallahi elhamdulillahi, lâ ilâhe illâ Allahu Allahu ekberu: Allah her türlü eksiklikten münezzehtir; hamd, Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilâh yoktur. Allah büyüktür.

İzah: Ümmü Hani' radiyallahü anhâ rivâyet ediyor:

''Bir gün Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem bana uğradı. Ben ''Ya Rasûlallah! Ben artık yaşlandım. Bana oturduğum yerden yapabileceğim bir iş buyur'' dedim.;
Resim--- Allah Rasûlü şöyle buyurdu: ''Yüz defa Sübhanallah, de. Zira bu İsmailoğulları'ndan yüz köle azat etmene bedeldir. Yüz defa Elhamdülillah, de. Çünkü bu (eyerli ve yularlı) yüz at üzerinde Allah yolunda cihad etmene karşılık gelir. Yüz defa Allahu ekber, de. Çünkü bu, senin için kurbanlık yüz deve gibidir. Yüz defa da Lâ ilâhe illallah, de. Zira bunun sevabı yerle gök arasını doldurur. Ve o gün hiç kimse senin bu amelinden daha üstün bir amelle gelemez; ancak başka biri de senin gibi yaparsa o hariç.''(Müsned-i İ.Ahmed, Müsnedü'l-Ensar, 25675)

Bu kelimelerin fazîleti ile alakalı bir başka rivâyet İmam Müslim'in Sahîh'inde ve İ.Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde geçer. Semure b. Cündüb Hazretleri'nin rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte;
Resim---Efendiler Efendisi şöyle buyurur: ''Allah'a celle celâlühû en sevimli gelen şu dört kelimedir: Sübhanallah, Elhamdülillah, Lâ ilâhe illallah, Allahüekber. Bunlardan hangisi ile başlarsan olur.''(Sahîh-i Müslim, Âdab, 3985; Müsned-i İ.Ahmed, Müsnedü'l-Basriyyîn,19248)

ResimResim

اَللّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ صِحَّةً فِي إِيمَانٍ وَإِيمَاناً فِي حُسْنِ خُلُقٍ وَنَجَاحاً يَتْبَعُهُ فَلاَحٌ وَرَحْمَةً مِنْكَ وَعَافِيَةً وَمَغْفِرَةً مِنْكَ وَرِضْوَاناً.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allahumme innî eseluke sıhhatun fî imânen, fî husni hulakin ve necâhânyetbe’uhu felâhun ve rahmetun minke ve âfiyettun ve magfiretun minke ve rizvânan: Allahım, Senden, imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir başarı, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza istiyorum.

Hazreti Ebû Hureyre bu dua ile alakalı olarak şunu rivâyet ediyor: ''Allah Rasûlü Hazreti Selman radiyallahü anhu'ya hayırhahlık yaparak bir nasihatta bulundu ve ''Allah'ın Nebîsi sana bazı kelimeler armağan etmek istiyor. Onları alır, onlarla Rahmân olan Allah'tan istekte bulunur, Cenab-ı Hakk'a onlarla el açar ve onlarla dua edersin' dedi.'' (Ve ona yukarıda geçen bu duayı öğretti.)
(Müsned-i İ.Ahmed b. Hanbel, Müsned, Baki-i Müsnedi'l-Müksirîn, 7923)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

اَللّهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا اْلإِيمَانَ وَزَيِّنْهُ فِي قُلُوبِنَا وَكَرِّهْ إِلَيْنَا الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ وَاجْعَلْنَا مِنَ الرَّاشِدِينَ.

''Allahumme habbit ileynâ’l- imâne ve zeyyinhu fî kulubinâ ve kerih ileynâ’l- küfre ve’l- fusûka ve’l- isyâne ve’calnâ mine’r- raşidîn: Allahım, imanı bize sevdir ve onu kalblerimizde tezyin et; küfrü, fıskı ve isyanı bize çirkin göster ve bizi rüşde erenlerden eyle.''

İzah: Bu dua sahabe efendilerimizden Ubeyd b. Rifaa (radiyallahü anh)'ın İ.Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde ve daha başka hadis kitaplarında bize nakledilen rivâyetinde geçmektedir. Rivâyete göre Efendimiz Uhud harbi esnasında Mekke'li müşriklerin dönüp gitmeye yüz tuttukları sırada ashabına ''derlenip toparlanın ki, sizinle Rabbime karşı hamd ü sena edeyim'' buyurmuştur. Ashab-ı güzîn efendilerimiz de toparlanıp Allah Rasûlü'nün arkasında saf tutmuşlar, o zaman da Efendimiz uzunca bir dua îrad buyurmuşlardır. Bu dua işte o uzun duanın bir parçasını teşkil etmektedir.
(Müsned-i İ.Ahmed b. Hanbel, Müsned, Müsnedü'l-Mekkiyyîn, 14945; Mu'cemü'l-Kebîr, Cilt 8, Sh.99; Feyzü'l-Kadîr. Cilt 4, Sh.521)

ResimResim

اَللّهُمَّ إِنِّـي أَسْأَلُكَ نَفْساً بِكَ مُطْمَئِنَّةً تُؤْمِنُ بِلِقَائِكَ وَتَرْضَى بِقَضَائِكَ وَتَقْنَعُ بِعَطَائِكَ.

''Allahumme innî eseluke nefsen bike mutmeinnetun tu’minu bilikâike ve terzâ bikazâike ve tanka’u atâike: Allahım, Senden, Seninle doygunluğa ulaşmış, Seninle karşılaşacağına inanan, kazana razı ve verdiğine kanaat eden bir nefis istiyorum.''


İzah: Kaynaklarda Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm)ın bu duasıyla alakalı olarak bize kadar ulaşan iki farklı rivâyetten birisi ashabın ileri gelenlerinden Hazreti Ebû Hureyre (radiyallahü anh)'nin rivâyetidir. Ebû Hureyre (radiyallahü anh) şöyle diyor: ''Bir defasında Hazreti Ebû Bekir (radiyallahü anh), Allah Rasûlü'nden şöyle diyerek bir dua istirham etti: 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana sabah-akşam okuyabileceğim bir dua emir buyursanız da, ben onu her sabah ve her akşam okusam.' Onun bu istirhamını Efendimiz geri çevirmedi ve ona işte bu duayı tavsiye etti.

Bu dua ile alâkalı diğer rivâyet de Hazreti Ebû Ümâme'den bize gelen rivâyettir. Ebû Ümâme (radiyallahü anh) Allah Rasûlünün sahabe efendilerimizden birisine bu duayı öğreterek okumasını istediğini nakleder.
(Feyzü'l-Kadîr, Cilt 4, Sh.521; Mu'cemü'l-Kebîr, Cilt 8, Sh.99; Tefsir-i İbn Kesîr, Cilt 4, Sh. 512)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimResimDUA ÂDÂBI

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın celle celâluhu adı ile…

Dua, Abd’in şahdamarından da yakın AKRAB olan RaBBı Teâlâsıyla AYNen Dâmiyet BİZ BİR-İZ-liğidir.. Hâl-i Hazırını ARZdır.. Dileme ve sığınma ARZusudur.. Enfüs ÜNSiyyeti ve Derun DOSTluğudur… Teslimiyet Emniyyeti RaBBa İnanış Yaşayışıdır…
KULu ile RABBısı BİZ-BİRliğinde İBÂD İBÂDetidir:

وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Resim--- Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhırîn: Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.(Mü’min 40/60)

Akla ANlatım için buyrulan Habl’il VerÎD Yakınlığı el FAAL de olan RaBBu’l-âlemin fiilen YAKINlığının ANA BAĞı DUÂdır..
İlahî ÇAĞrıyı MuhaeMMedî SESten-Nefesten DUYuş-UYuş RÜŞDüne Eriş İRŞÂD Şerefini YAŞAyışın ANAhtarı yine DUÂdır:

وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Resim--- Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yu’minû bî leallehum yerşudûn: Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.(Bakara 2/186)

Onun için DUÂ Dayanağımız;
Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allahü Te’âlâ katında duadan daha şerefli bir şey yoktur.” buyurmaktadır.
(Tirmizî, Daavât: 1; İbn-i Mace, Dua: 1)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Dua, ibadetin ta kendisidir.” buyurmaktadır.
(Tirmizî, Tefsir, Gafir: no: 2973; Ebû Dâvud, Salât: 358, (1479)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Dua, mü’minin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur.” buyurmaktadır.
(Hakim, Müstedrek: 1/492; Heysemî, Mecmau’z- Zevaid: 10/147)

DUÂ; her Nefsin var OLuş Sebebi Ana-Baba bağı SILA-yı RaHîmin, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemle SALLâvâtı, ALLAH celle celâluhu SALLâtın YOLudur:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Yeryüzünde, masiyet veya sıla-i rahmi koparıcı olmamak kaydıyla Allah-u Te’âlâ’dan bir talepte bulunan bir Müslüman yoktur ki Allah-u Te’âlâ dilediğini vermek veya ondan onun mislince bir günahı affetmek suretiyle icabet etmesin.” buyurmuştur
(Ubâde İbn-i Sâmi’den ; Tirmizî, Daavât: 126)

NE zamAN NErede ve NAsıl DUÂ ve ÂDÂBı NEdir?
Hakikat-ı MuhaMmediyyede Dünya ve ahret DİN İÇİndir, bir GÖNÜL İşidir ve ASLa ZORlama Olamaz!.
Nefsin Tağutluğunu Azgın ZORbalığını terk edip;
ALLAHa ve RESÛLüne TeSLİM OLup,
ALLAHa ve RESÛLüne İMÂN EDip,
ALLAHa ve RESÛLüne TâbiOLup,
ALLAHa ve RESÛLüne İtâat EDerek OLup, urveti’l- vuskâ’ya YAPışırsa... HizbuşşeytÂN İpini Kesmiş ve HiZbullah İpini TUTmuştur..

لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm: Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.” (Bakara 2/256)

VeCHini -> VeCH-i Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemle -> CeVH-i ALLAH celle celâluhuya Kitledi-kenetledi mi -> ÖMRünün âkibeti ALLAHadır:

وَمَن يُسْلِمْ وَجْهَهُ إِلَى اللَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى وَإِلَى اللَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ
Resim---Ve men yuslim vechehu ilâllâhi ve huve muhsinun fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, ve ilâllâhi âkibetul umûr: Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Allah'a teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah'a varır.” (LokmÂN 31/22)

Azîz Efendimiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem’i;
İmanen BİLiş -> Amelen BULuş -> Ahlâken OLuş -> HÂLen YAŞAyış Olmazsa OLmaz ŞARTı DUAnın AYNniyyet DEVAMlılığının usve-yi hasenesi Rahmetenli’l- âlemin Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in RESÛLiyyet SEÇkinliğidir:

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا
Resim---Lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun limen kâne yercûllâhe vel yevmel âhıre ve zekerallâhe kesîrâ: Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir örnek vardır.'' (Ahzâb 33/21)

Üsve: Beraberlik. Halka önder olmak. Dert ortağı. Sâdık arkadaş. Manevî tabib. Nümune ve örnek tutulacak olan tek İNSAN MuhaMMed aleyhi's-selâm..
Hüsn, Hasen, Ahsen, İhsan, Hüseyn aynı kökten en güzel, en iyi,en doğru ve en hakk olandır..

AKL-ı Silm ANlar ki DUÂda da İzlencek tek YOL -> Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem BİZ BİR-İZ İZidir:
NE zamAN NErede ve NAsıl DUÂ Edelim için Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem DUYalım ve Uyalım inşae ALLAHu TeÂLÂ…

Issızların, Sessizlerin, kimsesizlerin, çâresizlerin kapkaranlık GeCelerinin Atan yüreği SeHeRler DuAnın vUSLat VaKTında DUÂ:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Her gece Rabbimiz gecenin son üçte biri girince, dünya semasına iner ve: “Kim bana dua ediyorsa ona icabet edeyim. Kim benden bir şey istemişse onu vereyim, kim bana istiğfarda bulunursa ona mağfirette bulunayım’ der.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radıyallâhu anhudan; Buharî, Tevhid: 35, Teheccüd: 14, Daavât: 13, Müslim, Salâtu’l Müsâfirin: 166, (758); Muvatta, Kur’ân 30; Tirmizî, Daavât: 80; Ebû Dâvud, Salât: 311)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimResimSırat-ı Mustakîm SALLâtı Namazlarımızdan sonra DUÂ:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!”
(Ebû Ümâme radıyallâhu anhudan; Tirmizî, Daavât: 80)

ResimMeSCiDe Çağrı Ezan-ı MuhaMMediyyesi ile Namaza Çağrı İkamet--ı MuhaMMediyyesi ARAsında DUÂ:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ezanla kamet arasında yapılan dua reddedilmez (mutlaka kabule mazhar olur).” buyurmuştur.
(Enes radıyallâhu anhudan; Ebû Dâvud, Salât: 35; Tirmizî, Salât: 46, Daavât: 138)

ResimSALLÂtlarımızın Naz-Niyaz Namazlarımızın KaLBi ÇiFT SECDelerimizde DUÂ:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur, öyle ise (secdede) duayı çok yapın.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radıyallâhu anhudan; Müslim, Salât: 215; Ebû Dâvud, Salât: 152)

ÇİLenin “Çatt!” Dediği Zor zamanda, Yolculuk anında, Hastalık zamanında, Yağmur yağarken, RüzgÂR Eserken, bir güzellik GÖRüp HAYR-ÂN Kalınca Allah-u Te’âlâ) yolunda cihad için saf tutulurken, ve

ResimHasbî Hizmete Niyet Edilirken DUÂ:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İki şey vardır, asla reddedilmezler: Ezan esnasında yapılan dua ile insanlar birbirine girdikleri sallallahu aleyhi ve sellem aş sırasında yapılan dua.” buyurmuştur.
(Sehl İbnu Sa’d radıyallâhu anhudan; İmam Mâlik, Muvatta, Nidâ: 7; Ebû Dâvud, Cihâd: 41)

heyecÂNalıp tüyler ürperdiğinde, Kâbe-i Muazzama görüldüğü zaman, Tavaf yapılırken, Zemzem içilirken, Safa ile Merve tepeleri arasında sa’y yapılırken, Ravza-yı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem görüldüğünde ziyâretinde, Receb-i Şerif ayının ilk gecesi, Şaban-ı Şerif ayının on beşinci Beraat Gecesi, Kadir Gecesi, Arefe Gecesi, Cuma gecesi ve günü, İftar vakti, Bayram geceleri, İÇe DOĞduğunda DUÂ zamÂNları ÂNları her ÂNı..
Tebliğ-Tenzir-Tebşir-Teşhid İrsalcisi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem UYNIK ve AYIK KaLB BUYurmakta DUYurmakta DUÂ başında ve İÇ NECS-inden Dış RİCsinden, cANlı Haklarından, ARInmışlık gerekmekte DUÂ İÇİn:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Biliniz ki, Allah-u Te’âlâ (Celle Celaluhu), kendisinden gafil bir kalbin duasını kabul etmez.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Daavât: 64)

SALL kökü tüm ÖZELLikleri ve GÜZELLikleriyle tAMM-tÜMM ULAŞımdır ASLa-SILAya..
ALLAH celle celâluhu’ya ULAŞım -> SALL -> SALÂTıdır..
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ULAŞım -> SALL -> SALÂVÂTıdır..
ReSÛLsüz ALLAH arayan ise ebden DALLindir maazallah!..
Onun için ReSÛL -> ALLAHtır -> “Rasûlullah” sallallahu aleyhi ve sellem..
Bu İMANî ANLAyışla dosdoğru ve kesin ULAŞımı engelleyen YALITkan Pis-Pas ne varsa YIKamalı ve İYİliğe İLETken bir KUL Olmalıyız...
ALLAH celle celâluhu.. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem .. Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm .. ALLAH Dostları HaKK ERENler kaddesallahu sırrahu.. EL ELe -> EL-> Yedullaha..
Tıpkı el ele vermiş elektirik direkleri gibi KENAN MERKEZİnden cÂN CeRRyÂNIyla NÛRlanmaya.. AKLımızın NÛRlanıp, NÛNlanıp “N-AKL”leşmesine inşae ALLAH!..

Bunun içindir ki, Tertemiz bir İNSAN Olarak, MuhaMMedi Tâlim-Terbiye ile;
Terbiye EDilmiş bir BEDEN,
Tezkiye EDilmiş bir NEFS,
Tasfiye EDilmiş bir KaLB,
Tecliye EDilmiş bir RUH ile DUÂnın KaBuL KIBLesi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemle candan gönülden salâvât okuyup, istiğfârına ve HAMDine Katılım dileyip DOST DUÂsına İştirak Niyyetiyle BAŞlamalıyız DUÂmıza:

Fadâle İbnu Ubeyd radıyallâhu anhu: “Peygamber Efendimiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem dua eden bir adamın dua sırasında Peygamber Efendimiz sallallâhu Aleyhi ve sellem’e salat ve selâm okumadığını görmüştü. Hemen: “Bu kimse acele etti’ buyurdu. Sonra adamı çağırıp: “Biriniz dua ederken Allah-u Te’âlâ’ya hamd-ü senâ ederek başlasın, sonra Peygamber’e salât okusun, sonra da dilediğini istesin” buyurdu.” Demiştir.
(Tirmizî, Daavât: 66; Ebû Dâvud, Salât: 358; Nesâî, Sehv: 48)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Dua sema ile arz arasında durur. Bana salât okunmadıkça, Allah-u Te’âlâ’ya yükselmez.” buyurmuştur.
(Ömer radıyallâhu anhudan; Tirmizî, Salât: 352)

ResimBeden ve CANEVi ELLerini AVuç İçlerini GÖKlere Açarak DUÂ:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah-u Te’âlâ’dan (Celle Celaluhu) avuçlarınızın içiyle isteyin, sırtlarıyla istemeyin; duayı tamamlayınca avucunuzu yüzlerinize sürün.” buyurmuştur.
(İbn-i Abbas radıyallâhu anhu’dan; Ebû Dâvud, Salât: 358)

ResimTam teslimiyet ve emniyetle Tenni ile Dua:

Teenni: İhtiyatlı, temkinli, ve akıllıca davranma. Bir işte acele etmeyip bir düşünce dairesinde hareket etmektir..

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Acele şeytandan, teenni Rahmandandır.” buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Teenni eden isabet eder acele eden hata eder.” buyurmuştur.
(Beyhekî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Acele etmediği müddetçe her birinizin duasına icâbet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: ‘Ben Rabbime dua ettim, duamı kabul etmedi.’ ” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radıyallâhu anhu’dan; Buhârî, Daavât: 22; Müslim, Zikr: 92; Muvatta, Kur’an: 29; Tirmizî, Daavât: 145; Ebû Dâvud, Salât: 358)

ResimYalvarıda-Kulluk BAĞında- DUÂda ısrarlı olmalıdır:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Şüphesiz Allah-u Te’âlâ ısrarla dua edenleri sever.” buyurmuştur.
(Aişe radıyallâhu anhu’dan; Taberani, Kütabüd Dua: 2/795)

ResimDua ederken istediği şeyleri üçer defa istemelidir:

Resim--- İbn-i Mes’ud radıyallâhu anhu anlatıyor: “Peygamber Efendimiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duayı üç kere yapmaktan, istiğfarı üç kere yapmaktan hoşlanırdı.” buyurmuştur.
(İbn-i Mes’ud radıyallâhu anhu’dan; Ebû Dâvud, Salât: 361)

Resimİhlâsla dua etmelidir:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah-u Te’âlâ’ya duayı, size icabet edeceğinden emin olarak yapın. Şunu bilin ki Allah-u Te’âlâ (bu inançla olmayan ve) gafletle (başka meşguliyetlerle) oyalanan kalbin duasını kabul etmez.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radıyallâhu anhu’dan; Tirmizî, Daavât: 66)

ResimDuasına başkalarını da katmalı, dünyevi ve uhrevi ihtiyacı ve sıkıntısı olanlara da dua etmelidir. Zira kişinin gıyabında yapılan dua, kabule daha yakındır:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İcâbete mazhar olmada gâib kimsenin gâib kimse hakkında yaptığı duadan daha süratli olanı yoktur.” buyurmuştur.
(Abdullah İbn-i Amr İbni’l Âs radıyallâhu anhu’dan; Tirmizî, Birr: 50; Ebû Dâvud, Salât: 364; Müslim, Zikr: 88; Buhârî, Mezâlim: 9)

ResimDua ederken özlü dualar ile niyaz ve münacatta bulunmalıdır:

Aişe radıyallâhu anha anlatıyor: “Peygamber Efendimiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem özlü duaları tercih eder, diğerlerini bırakırdı.”
(Ebû Dâvud, Salât: 358)

ResimAllah-u Te’âlâ’dan celle celâlihu kararlı bir şekilde istemeli, istekte ciddi ve devamlı olmalıdır:

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sizden hiçbiriniz dua ettiğinde ‘Allah’ım! Dilersen bana mağfiret et, dilersen bana rahmet et!” demesin. Lâkin kararlı bir şekilde istesin. Çünkü kimse, Allah-u Te’âlâ’ya zorla bir şey yaptıramaz.”
(Ebu Hureyre radıyallâhu anhu’dan; Buharî, Daavât, 7; Tirmizî, Daavât: 78, Ebu Davud: 1483)

ResimDua ederken abdestli olmalı ve kıbleye yönelmelidir:

Duanın bir an önce kabul olmasını istememelidir. Eğer duası gecikirse, ümitsizliğe kapılmayıp sonunu beklemeli ve “Bunda da Allah-u Te’âlâ’nın (Celle Celaluhu) bir hikmeti vardır” demelidir.
İstediği şeyin geç elde edilmesini istememelidir. Dua ederken dileğinin hasıl olması için ne çok acele etmeli, ne de geç hasıl olmasını istemeli, ikisinin arasında bir yol tutmalıdır.
Huzur ve huşu ile, umarak ve korkarak dua etmelidir:

ResimAllah-u Te’ala celle celâlihu şöyle buyurmuştur:

“Onlar, hayır işlerine koşarlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlar, ve bizden korkarlardı.”

فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَوَهَبْنَا لَهُ يَحْيَى وَأَصْلَحْنَا لَهُ زَوْجَهُ إِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًا وَكَانُوا لَنَا خَاشِعِينَ
Resim---Festecebnâ leh(lehu), ve vehebnâ lehu yahyâ ve aslahnâ lehu zevceh(zevcehu), innehum kânû yusâriûne fil hayrâti ve yed’ûnenâ regaben ve rehebâ(reheben), ve kânû lenâ hâşiîn: Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.(Enbiyâ 21/90)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Müslümanlardan intikam almak, onlara zarar vermek gibi günah olan şeyleri istememelidir.
ALLAHu Te'âlâ Celle Celaluhu'ya DUÂ etmekten asla bıkmamalı, umutsuzluğa düşmemeli ve DÛAsının mutlaka bir gün kabul edileceğine inanmalıdır.
Ana-babayı râzı etmeli, onların, misâfirin ve mazlumun DUÂsını almaya çalışmalı, mazlumun âhından kaçınmalıdır. Zîrâ mazlumun DUÂsı geri çevrilmez, kabul edilir.

Gönülden, gizlice, bağırmadan ve samîmiyetle DUÂ etmelidir:

ALLAH Celle Celâluhu şöyle buyurmuştur:

ادْعُواْ رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ
Resim--- ''Ud'û rabbekum tedarruan ve hufyeh(hufyeten), innehu lâ yuhıbbul mu'tedîn: RABBinize yalvara yalvara ve için için duâ edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez.
(A’râf 7/55)

DUÂyı “ÂMiN” ile tamamlamalıdır:

Resim--- Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ey filan! Duânı âminle tamamla ve de gözün aydın olsun! (duan kabul olsun)” buyurmuştur.
(İbn-i Mes’ud radıyallâhu anhu’dan; Ebû Dâvud, Salât: 172)

DUÂdan sonra ellerini yüzüne sürmelidir:

Ömer radıyallâhu anhu anlatıyor: “Peygamber Efendimiz Sallallâhu Aleyhi ve Sellem ellerini duâ ederken kaldırınca, onları yüzlerine sürmedikçe geri bırakmazlardı.” buyurmuştur.
(Ömer radıyallâhu anhu’dan; Tirmizî, Daavât: 11)

DUÂnın kabul edildiği yerlerde DUÂ etmeyi ganimet bilmeli ve buralarda DUÂ etmeyi ihmal etmemelidir. DUÂların kabul olduğu belli başlı yerler şunlardır:

Kâbe-i Muazzama, Ravza-i Mutahhara, Mescid-i Aksa, Mültezem (Haceru'l-Esved ile Kâbe-i Muazzama’nın kapısının arası), Beytullah’ın her tarafı, Zemzem kuyusu, Safa ile Merve tepeleri üzeri, Arafat, Mina, Müzdelife, Cemerat (şeytan taşlama yerleri), Peygamberlerin kabirleri..

DUÂ uzun zaman kabul edilmezse üzülmemeli, karamsarlığa kapılmamalıdır:

Resim--- Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Müslüman bir kul, bir günah ya da akrabasıyla arayı açmak (gibi şeriata uymayan şeyler) istemedikçe, kendisine şu üç şeyin biri verilmeden duası asla geri çevrilmez. Ya dua ettiği şey kabul edil(ip dünyada kendisine veril)ir, veya âhirette kendisi için o (duanın sevabı) saklanır yahut da duası kadar bir kötülük ondan uzaklaştırılır.” buyurmuştur.
(Ebû Saîd el-Hudrî radıyallâhu anhu’dan; Hakim, Müstedrek: 1/93; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/18)

Rahat ve bolluk zamanında da DUÂya devam etmelidir:

Resim--- Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Her kim sıkıntılı ve zor zamanlarında dualarının kabul edilmesini isterse, rahat zamanında çok duâ yapsın.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radıyallâhu anhu’dan; Tirmizî, Daavât: no: 3382, Hakim)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem; Nebiyyi’l- Ümmî'miz olarak ÜMMetine nice dünyevî ve uhrevî, maddî ve mânevî çeşitli HÂLlerde,
Sabah, akşam, yatağa yatınca, gece kalkınca, evden çıkınca gibi çeşitli vakitlerde ve yerlerde DUÂlar etmiş ve DUÂ etmemizi emretmiştir.

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem Dünyâ ve Âhiret hasenesi dilemiştir:

اَللّٰهُمَّ رَبَّناَ آتِناَ فِي الدُّنياَ حَسَنَةً وَفِي الْآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِناَ عَذاَبَ النَّارِ
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:“Allâhumme Rabbenâ âtinâ fid-dünyâ haseneten ve fil-âhırati haseneh. Ve kınâ azâben-nâr: Ey ALLAH’ım! Ey RABBimiz! Bize dünyâda iyilik, güzellik, nimet gibi ahsen olanı ver, ahirette de iyilik, güzellik, nimet gibi ahsen olanı ver, ve bizi ateş azâbından koru!”
(Buhârî, De’avât, 55)

وِمِنْهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Resim---Ve minhum men yekûlu rabbenâ âtinâ fî'd-dunyâ haseneten ve fî'l-âhirati haseneten ve kınâ azâbe'n-nâr: Onlardan öylesi de vardır ki: "RABBimiz, bize dünyâda da iyilik ver, âhirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azâbından koru" der.”
(Bakara 2/201)

Hüsn: (Hüsün) Güzellik. İyilik. Eksiksizlik. Cemal ile kemal.
İhsan: İyilik, lütuf, bağışlamak. Sahilik etmek, cömertlik yapmak. Allah'ı görür gibi ibadet etmek. Güzel bilmek. Güzel eylemek.
Hasen: Güzel. Hüsünlü. Güzellik. Güzel olmak.
Ahsen: En güzel. Çok güzel, iyi, doğru..


*

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْهُدَى وَالتُّقَى وَالْعَفَافَ وَالْغِنٰى
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhumme innî es’eluke’l- hudâ vet-tukâ ve’l- ‘afâfe ve’l-ğınâ: ALLAH’ım! Senden hidâyet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.”
(Müslim, Dua, 72; İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 900)

Hidâyet: Doğruluk. İslâmlık. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.
Takvâ: Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.
İffet: Nâmus. Temizlik. Perhizkârlık. Nefsi behimî temâyüllerden men etmek. Helâla râzı olup haramdan kaçınmak.
Gına: Zenginlik. Yeterlik. Tok gözlülük. Mülâki olmak. Bir kimseye dostluğunda devamlı olmak. Kanaatkârlık.


*

اَللّٰهُمَّ اغْفِرْلِي وَارْحَمْنِي وَاهْدِنِي وَعَافِنِي وَارْزُقْنِي
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhumme'ğfirlî ve'rhamnî ve'hdinî ve ‘âfinî ve'rzuknî: ALLAH’ım! Beni bağışla, bana hidâyet nasib eyle, bana rızık ver, beni âfiyette dâim eyle ve bana merhâmet et!”
(Müslim, Zikir ve Dua, 35)

*

اَللّٰهُمَّ قَنِّعْنِي بِماَ رَزَقْتَنِي وَباَرِكْ لِي فِيهِ وَاَخْلِفْ عَلَىَّ كُلَّ غاَئِبَةٍ لِي
بخِيْرٍَ
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhumme kanni’nî bimâ razektenî ve bâriklî fîhi ve ahlif ‘aleyye külli ğâibetin-lî bihayr: ALLAH’ım! Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl. Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle!”
(Hâkim, De’avât, no:1878)

*

اَللّٰهُمَّ أَلْهِمْنِي رُشْدِي وَأَعِذْنِي مِنْ شَرِّ نَفْسِي
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhumme elhimnî ruşdî ve e’ıznî min şerri nefsî: ALLAH’ım! Bana doğru olanı ilham et ve beni nefsimin şerrinden koru!”
(Tirmizî, De’avât, 70)

*

اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَارْضَ عَنَّا وَ تَقَبَّلْ مِنَّا وَاَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ
وَ نَجِّنَا مِنَ النَّارِ وَ اَصْلِحْ لَنَا شَأْنَنَا كُلَّهُ
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhumme'ğfirlenâ ve'rhamnâ ve'rda ‘annâ ve tekabbe'l-minnâ ve edhılne'l-cennete ve neccinâ mine'n-nâri ve eslıhlenâ şe’nenâ kullehû:
ALLAH’ım! Bizi bağışla, bize merhâmet eyle, (ibâdetlerimizi, hayır ve hasenâtımızı, duâlarımızı) kabul eyle, bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle, bütün işlerimizi ıslah eyle.

(İbn Ebî Şeybe, Dua, 135, no: 29342)

*

اَللّٰهُمَّ اَحْسَنْتَ خَلْقِي فَاَحْسِنْ خُلُقِي
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhumme ahsente halkî fe ahsin hulukî: ALLAH’ım! Yaratılışımı güzel yaptın, ahlâkımı da güzelleştir.”
(İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 959)

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ
Resim---Ve inneke le alâ hulukın azîm: Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin.”
(Kalem 68/4)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KaLB kAZan kaFa TASında
->İfrat - Tefrit ORTAsında
BİZ BİR-İZ-i YAŞAyalıMm
->HaBÎBULLAH DUAsında
!..


ResimZEVK 5548

Ey cÂN! >EL ELe el HAKK’a.. ->CERyÂN-lı DiREKler giBi!
ReSÛLULLAH-da BİZ BİR-İZ.. BiRr AT-ÂN YüREKler giBi!
-> günAHsız AĞIZ DUÂsı.. -> M u h a M M e d î PUSULAsı
şAH DAMardan da YAKInda.. -> RaBBım BİZi BEKler giBi!..


09.09.13. 21:21
brsbrs..tktktrstkkmd..


Resim

DUÂ o ki;

ResimDOSTun DOSTa DOST DUÂsı
-> MuhaMMedî > ve’d DUHÂsı
E lem neşrah leke sadrek
Ve’l KEVSERi.. Ve’t- TUVÂsı



ResimMuhaMMedî > ve’d DUHÂsı:

وَالضُّحَى
Resim---Ved duhâ.: Duhâ (kuşluk) vaktine andolsun.” (Duhâ 93/2)

وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَى
Resim---Vel leyli izâ secâ.: Ve zifiri karanlık çöktüğü zaman geceye (andolsun) ki.(Duhâ 93/2)

مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى
Resim---Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.: Rabbin seni terketmedi ve darılmadı.(Duhâ 93/3)

وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَّكَ مِنَ الْأُولَى
Resim---Ve lel âhıretu hayrun leke minel ûlâ.: Ve ahiret (bundan sonraki hayat), mutlaka senin için, evvelkinden (dünya hayatından) daha hayırlıdır.” (Duhâ 93/4)

E lem neşrah leke sadrek :

أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ
Resim---E lem neşrah leke sadrek(sadreke).: Göğsünü senin için şerhetmedik mi (yarıp genişletmedik mi)?(İnşirâh 94/1)

ResimVe’l KEVSERi..:

إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
Resim---İnnâ a’taynâkel kevser(kevsere).: Muhakkak ki Biz, sana Kevser'i verdik.” (Kevser 108/1)

ResimVe’t- TUVÂsı…:

إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ إِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
Resim---İnnî ene rabbuke fehla’ na’leyk(na’leyke), inneke bil vâdil mukaddesi tuvâ(tuven).: Muhakkak ki Ben, Ben senin Rabbinim. Şimdi pabuçlarını çıkar. Şüphesiz sen, mukaddes vadi Tuva'dasın. '' (Tâhâ 20/12;)

إِذْ نَادَاهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
Resim---İz nâdâhu rabbuhu bil vâdil mukaddesi tuvâ(tuven).: Rabbi ona kutsal vadi Tuva'da nida etmişti (seslenmişti).(Nâziât 79/16)

Resim Günahsız Ağızla MuhaMmedî DUÂ..

قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا
Resim---Kul mâ ya’beu bikum rabbî lev lâ duâukum, fe kad kezzebtum fe sevfe yekûnu lizâmâ(lizâmen).: (Onlara): “Rabbim, dualarınız olmasa size değer vermez. Oysa siz yalanlamıştınız. Fakat (azab) kaçınılmaz olacak.” de.” (Furkân 25/77)

خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلاَتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---Huz min emvâlihim sadakaten tutahhiruhum ve tuzekkîhim bihâ ve salli aleyhim, inne salâteke sekenun lehum, vallâhu semîun alîm(alîmun).: Onların mallarından sadaka olarak al ve onunla, onları temizle ve tezkiye et ve onlara dua et, muhakkak ki; senin duan onlar için bir sekînedir (sukûnettir). Ve Allah; Sem'î (en iyi işiten)dir, Alîm (en iyi bilen)dir.” (Tevbe 9/103)

Hazreti Mevlânâ Celâleddini Rumî kaddesallahu sırrahu Mesnevîsinde bildirir ki;
ALLAH celle celâluhu Musa aleyhi's-selâm’a: “Ya Musa bana günahsız bir ağızla dua et!” diye buyurdu.
Musa aleyhi's-selâm :“Yarabbi bende öyle bir ağız yok ki, sana nasıl günahsız bir ağızla dua edeyim,” dedi.
Bunu üzerine Allah’ü Teâlâ: “Başkalarının ağzıyla dua et çünkü sen başkalarının ağzıyla günah işlemiş olmazsın, öyle hareket et ki diğer insanlar gece gündüz sana dua etsinler. Veya kendi ağzını temizle, Allah’ın (c.c) adı temizdir onu zikrederken ağız temizlenir,” buyurdu.
(Mevlânâ, Mesnevi II 180-185)


Resim--- Ümmü Derda (ra)’dan rivayete göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:
دعوة المسلم لأخيه بظهر الغيب مستجابة عند رأسه ملك موكل، كلما دعا لأخيه بخير، قال الملك الموكل به، آمين و لك بمثل..
“Bir müslümanın, bir din kardeşine gıyabında yaptığı DUÂ kabul olunur. Başında vazifeli bir melek vardır. Kardeşine hayır DUÂ’da bulunduğu vakit, bu melek: “ÂMİN!” der. Ve: “Senin için de bir misli olsun!” der.”
Buyurmuştur.
(Müslim-Ebu Davud Tac c 5 s 210)

Hadisin Tirmizî’deki metnindeyse:
Resim--- إن أسرع الدعاء إجابةً دعوة غائب لغائب..
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “En çok kabul edilen dua, din kardeşin gıyabında yapılan duadır”
buyurmuştur.
(Ebu Davud; Tirmizî; Tâc, c. 5 s. 211)

Resim--- Ömer radiyallahu anhu umre yapmak üzere kendisinden müsaade almaya geldiğinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: (لا تنسانا يا أخي من دعائك) “Kardeşim bizi duandan unutma!” diye kendisinden dua istemiştir.
Hz. Ömer der ki: (كلمة ما يسرني أن لي بها الدنيا) “Bu, bir sözdür ki, bedelinde dünya verilseydi, o kadar sevinmezdim!.”
(Ebu Davud; Tirmizî; Tâc, c. 5 s. 211)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allahu Teâlâ’ya günah işlemeyen dil ile dua edin!” buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sorulunca: “Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir!” buyurdu.
(Muhammed Bin Ahmed Zâhid, Tergibü’s-salât)

nOt: Hâdis-i Şerîf, Tergibü’s- Salat kitabında geçmektedir. Kitabın yazarı Muhammed Bin Ahmed Zâhid'dir. Muhammed Bin Ahmed Zahid: Hindistan’da 1234 de vefât etti. Hanefî fıkıh âlimlerindendir. Tergibü’s- salat kitabı meşhurdur. Nuri Osmaniyye kütüphanesinde vardır…

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bir Müslümanın din kardeşinin arkasından ettiği hayır dua kabul olur. O dua edince, bir melek, “Âmin, kardeşin için istediğinin aynısı sana da verilsin!” der.)” buyurmuştur.
(Müslim, Tirmizî, İbni Mâce)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah ile arasında perde bulunmayan iki Dua vardır Biri mazlumun Duası diğeri de kişinin Din kardeşinin Gıyabında yaptığı Duadır” buyurmuştur.
(Taberanî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “En çabuk kabul olunan dua, kişinin din kardeşi gıyabında ettiği duadır." buyurmuştur.
(Buharî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “En makbul dua, gaibin gaibe yaptığı duadır." buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bir kimsenin, arkadaşının gıyabında yaptığı dua reddedilmez." buyurmuştur.
(Harâitî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duâ ederken: “Allahümme innî es-elüke bi-hakkı’s-sâilîne aleyke: Yâ Rabbî! Senden isteyip de verdiğin kimselerin hâtırı için Senden istiyorum!” derdi ve: “böyle DUÂ ediniz!” buyurdu.
(İbn Mâce)

ResimResim

Resim Ve benim DE;

Dostlarımdan İSTEdiğim
“GıYaBî DU” DE-diğim
BİZ BİR-İZ ReSÛLuLLAH-ta
TEKe TEK-te BEKlediğim…


ResimResim
Resim

ResimVe DE unutmayalım ki;

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Beni, hayvanına binen yolcunun maşrabası yerine tutmayın. Bana, duanızın başında, ortasında ve sonunda salât okuyun." buyurdu.
(Tirmizî, Salât, 352)

Resim--- Hz. Übey b. Ka'b'ın (radiyallahu anhu) naklettiğine göre; bir keresinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “ Birisine dua edeceğin vakit önce kendisine (Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem e) duâ (salât ü selâm) ederek başla!” dedi.
(Tirmizî, Daavât, 10)

Resim

Es Selâm, Rasûlullah SaLLallahu aleyhi ve SeLLeme, Âilesine, Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâma ve Biz O'nu DUYan ve UYanlara olsun!
Gecelerimiz NÛR-u MîM'le gönül gündüzlerimiz ve bereket bağlarımız olsun inşâe ALLAH!..
İslam Âlemine BİZlik DİRliği ve DİRİliği GETİRsin inşâe ALLAH!..

Resim

''Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedîn abdike (Muhammedîyyeti) ve nebîyyike (Mahmudîyyeti) ve Resûlike (Ahmedîyyeti) ve Nebîyyûl-ümmîyyi (Habibîyyeti) ve alâ âlihi ves-sahbihi ve Ehl-i Beytihi ve ümmetihi.''

İnşallahurahman

Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


Resim

…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

اَللّٰهُمَّ جَنِّبْنِي مُنْكَرَاتِ الْاَخْلاَقِ وَالْاَهْوَاءِ وَالْاَسْوَاءِ وَالْاَدْوَاءِ
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhümme cennibnî münkerâtil-ahlâkı ve’l- ehvâi ve’l- esvâi ve’l- edvâi: Allah’ım! Kötü ahlâktan, nefsânî arzulardan, kötü işlerden ve ayıp şeylerden beni uzaklaştır.”
(İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 960)

*

اَللّٰهُمَّ اٰتِ نَفْسِي تَقْوَاهاَ وَزَكِّهَا أَنْتَ خَيْرُ مَنْ زَكَّاهَا أَنْتَ وَلِيُّهَا
وَمَوْلَاهَا
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhümme âti nefsî takvâhâ ve zeki-hâ ente hayru men zekkâhâ ente veliyyühâ ve mevlâhâ: Allah’ım! Nefsime takvasını ver ve nefsimi (her türlü kötü şeylerden) temizle, Sen temizleyenlerin en hayırlısısın. Sen nefsimin dostu ve mevlasısın..” (Müslim, Dua, 73)

Resim

Resim

*

اَللّٰهُمَّ اَحْسِنْ عَاقِبَتَنَا فِي الْاُمُورِ كُلِّهَا وَ اَجِرْناَ مِنْ خِزْيِ الدُّنْيَا وَ
عَذاَبِ الْاٰخِرَةِ
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhümme ahsin ‘âkıbetenâ fil-umûri küllihâ ve ecirnâ min hızyid-dünyâ ve ‘azâbi’l- âhırati: Allah’ım! Bütün işlerimin sonucunu güzel eyle, beni dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından koru.”
(İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 949; el-Heysemî, Ed’ıye, 33, no: 17390)

*

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَتَرْكَ الْمُنْكَرَاتِ وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ
Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Allâhümme innî es’elüke f ’ilel-hayrâti ve terke’l- münkerâti ve hubbe’l- mesâkîni: Allah’ım! Senden hayırlı olan işleri yapmayı, aklın ve dinin çirkin gördüğü şeyleri terk etmeyi ve fakirlerin sevgisini istiyorum.” (İ. Mâlik, Dua, no:508)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Sabah-Akşam MuhaMMedî DUÂ o ki;
MuhaMMedî bir EDEB ve TeRTiB ile ellerin ve yüreğin, gönül göklerine açılarak.. İÇimiz boş ve DIŞımız hoŞşken seherin EŞRef Saatinde..
Issızlık ve SeSsizlik İÇinde Sahibimiz Rasûlullah SaLLallahu aleyhi ve SeLLemin SıRR SESin DUYuş-UYuş USluluğu..

Resim---Rasûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem: ''ALLAH, kalbi lağv ü lehviyatla dolu; gönlü diliyle aynı şeyi söylemeyen kimsenin duasını kabul etmez.'' buyurdu.
(Tirmizî)

lağv ü lehviyat: mânası-mantıksız boş sözler, saçma sapan emeller, oyunlar eğlenceler..

DUÂ: Ed Dâim ALLAHu zü’l- CeLÂLimize, Rasûlullah SaLLallahu aleyhi ve SeLLemin RıZa RaVZasında Şahdamarımızdan da YAKÎN Olan RaBBımıza, Naz-Niyaz Tazarrusu..
küllî şey’in el Haliki ki ham AKLın vechinden münezzeh ALLAHu zü’l- CeLÂLimize, ZÂTuLLaha AYNen-ZÂTen YaNsız-yÖNsüz-Yersiz-Zamansız-Hâlsiz HÂLde OLMuhaMMedî NÛRu, Şuuru, Süruru ve O-NûRu DUÂ...


وَلِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ ۚ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Resim---Veli(A)llâhi-lmeşriku velmaġrib(u)(c) feeynemâ tuvellû feśemme vechu(A)llâh(i)(c) inna(A)llâhe vâsi’un ‘alîm(un): Maamafih, meşrık de- Doğu da ALLAHı, mağrib de- batı da, nerede-nereye dönerseniz-yönelseniz orada ALLAH'ın yüzü (kıblesi)-ALLAHa durulacak cihet var, şüphe yok ki ALLAH vasi'dir alîmdir(Bakara 2/115)

ResimSıRRsız SÎNelerin SeSSiz SESinin fASLının, en ÖZden ASLen Ahadî-Ahmedî AKSi.. her ÂN el HaYy Olanın her ÂN İkRâ Kur'ân-ı Kerim ikramı DUÂ..

أَمَّنْ يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَاءَ الْأَرْضِ ۗ أَإِلَٰهٌ مَعَ اللَّهِ ۚ قَلِيلًا مَا تَذَكَّرُونَ
Resim---Emmen yucîbu-lmudtarra iżâ de’âhu veyekşifu-ssû-e veyec’alukum ḣulefâe-l-ard(i)(k) e-ilâhun me’a(A)llâh(i)(c) kalîlen mâ teżekkerûn(e): Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? ALLAH ile beraber başka bir ilâh mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz.” (Neml, 27/62)

قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ ۖ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا
Resim---Kul mâ ya’beu bikum rabbî levlâ du’âukum(s) fekad keżżebtum fesevfe yekûnu lizâmâ(n): De ki: “Duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır.” (Furkân,25/77)

وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ ۚ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Resim---Vekâle rabbukumu-d’ûnî estecib lekum(c) inne-lleżîne yestekbirûne ‘an ‘ibâdetî seyedḣulûne cehenneme dâḣirîn(e): Rabbiniz dedi ki: 'Bana dua edin, size icabet edeyim. Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir.” (Mü’min,40/60)

ادْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً ۚ إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ
Resim---Ud’û rabbekum tedarru’en veḣufye(ten)(c) innehu lâ yuhibbu-lmu’tedîn(e): Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez.(Araf,7/55)

وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ ۖ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ ۖ فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Resim---Ve-iżâ seeleke ‘ibâdî ‘annî fe-innî karîb(un)(s) ucîbu da’vete-ddâ’i iżâ de’ân(i)(s) felyestecîbû lî velyu/minû bî le’allehum yerşudûn(e): Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.(Bakara, 2/186)

ResimSabah DUÂ- Akşam DUÂ..

فَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا ۖ وَمِنْ آنَاءِ اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَىٰ
Resim---Fasbir ‘alâ mâ yekûlûne vesebbih bihamdi rabbike kable tulû’i-şşemsi vekable ġurûbihâ(s) vemin ânâ-i-lleyli fesebbih veatrâfe-nnehâri le’alleke terdâ: Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.(Tâhâ, 20/130)

فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ
Resim---Fî buyûtin eżina(A)llâhu en turfe’a veyużkera fîhâ-smuhu yusebbihu lehu fîhâ bilġuduvvi vel-âsâl(i): (Bu nur,) Allah'ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O'nu tesbih ederler.” (Nur 18/36)

رِجَالٌ لَا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ ۙ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ
Resim---Ricâlun lâ tulhîhim ticâratun velâ bey’un ‘an żikri(A)llâhi ve-ikâmi-ssalâti ve-îtâ-i-zzekâti(ﻻ) yeḣâfûne yevmen tetekallebu fîhi-lkulûbu vel-ebsâr(u): (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar.(Nur 18/37)

فَاصْبِرْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنْبِكَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ بِالْعَشِيِّ وَالْإِبْكَارِ
Resim---Fasbir inne va’da(A)llâhi hakkun vestaġfir liżenbike vesebbih bihamdi rabbike bil’aşiyyi vel-ibkâr(i): Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.” (Mü’min, 24/55)

ResimÖnce DUÂ- Sonra DUÂ..

وَاذْكُرْ رَبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخِيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ وَلَا تَكُنْ مِنَ الْغَافِلِينَ
Resim---Veżkur rabbeke fî nefsike tedarru’an veḣîfeten vedûne-lcehri mine-lkavli bilġuduvvi vel-âsâli velâ tekun mine-lġâfilîn(e): Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma.” (Araf, 7/205)

ResimSAVMî DUÂ-Davudî DUÂ-Duhanî DUÂ.. Dağla-Taşla DUÂ..

إِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِيِّ وَالْإِشْرَاقِ
Resim---İnnâ seḣḣarnâ-lcibâle me’ahu yusebbihne bil’aşiyyi vel-işrâk(i): Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah'ı) tesbih ederlerdi.(Sâd 38/18)

وَالطَّيْرَ مَحْشُورَةً ۖ كُلٌّ لَهُ أَوَّابٌ
Resim---Ve-ttayra mahşûra(ten)(s) kullun lehu evvâb(un): Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi onunla (Allah'ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte olanlar idi.(Sâd 38/19)

ResimRabbu’l- Âlemîn sÖZünden>Rahmetenli’l- Âlemîn SESinden HaKk ÂŞıKlar MuhaMMedî Nefesinden Ezelî-Ebedî DUÂ..

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ''DUÂ mahz-ı ibadettir.'' buyurdu.
(Tirmizî, Ebû Davud)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "DUÂ ibadetin özüdür- İbadetin İliğidir." buyurdu.
(Tirmizî)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Azîz ve Celîl olan ALLAH katında d DUÂdan daha değerli bir şey yoktur." buyurdu.
(Tirmizî, İbni Mâce, Hâkim)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "ALLAH'ın rahmetinden isteyiniz. Çünkü ALLAH, kendisinden istenmesini sever." buyurdu.
(Tirmizî)

Ve asla unutmamalıyız ki, İnsan oğlunun Başı-Sonu Nur-u MuhaMMED aleyhi's-selâmdır.. ÂLEMlerin MevCÛDiyyet Rahmeti “O”dur aleyhi's-selâm.. Ve yine asla unutmamalıyız ki, zâhirde Ettiğimiz Tevbe, Tesbih, Tekbîr, Tehlîl, Tahmîd Tezyinimiz.. ÇEKtiğimiz Çileler ve bunca zAHMETin-DUÂnın SON-UÇu, bâtında işte bu RAHMettir..

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Resim---Ve mâ erselnâke illâ rahmeten li'l-âlemîn(âlemîne): (Rasûlum!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”
(Enbiyâ 21/107)

Ahret AKDimize -> Dünya VAKti DUÂmız.. eN içten eN İçe Çöküş.. en İÇ ÖZü en DIŞ gÖZden Döküş..
el LATîF’in LîVECHiLLAH LuTFuna-> Bedelsiz, Kıyassız, Şartsız, Sebebsiz SıRR-ı Sıfır SIRAT SILAmız.. Derunî dİLEyiş ViRDimiz- Rasûlullah SaLLallahu aleyhi ve SeLLemden DUYarak ve de UYarak DOSTtan DOSTa DUÂmız..
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ey insanlar! Dua yapmayı seviyor musunuz?'' diye ashabına sormuş, onlar da: “evet, Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!” demeleri üzerine;

اَللّٰهُمَّ أَعِنِّي عَلٰى ذِكْرِكَ وَشُكْرِكَ وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme e’ınnî ‘alâ zikrike ve şükrike ve husni ‘ıbâdetike: Allah’ım! Seni zikretmek, nimetlerine şükretmek ve sana en güzel biçimde ibadet etmek konusunda bana yardım eyle.” diye dua etmelerini buyurmuştur.
(İbn Huzeyme, Dua, no:751; Hâkim, no: 1838, I, 499; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, no: 29391)

*

اَللّٰهُمَّ انْفَعْنِي بِمَا عَلَّمْتَنِي وَعَلِّمْنِي مَا يَنْفَعُنِي وَارْزُقْنِي عِلْمًا
تَنْفَعُنيِ بِه۪
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümmenfe’nî bimâ ‘allemtenî ve ‘allimnî mâ yenfe’unî verzügnî ‘ılmen tenfe’unî bihî: Allah’ım! Bana öğrettiğin şeyleri hakkımda faydalı eyle, bana fayda verecek şeyleri öğret, beni, bana fayda verecek ilim ile nasiblendir.”
(Hâkim, De’avât, no: 1879, I, 510)

*

اَللّٰهُمَّ انْفَعْنِي بمَا عَلَّمْتَنِي وَعَلِّمْنِي مَا يَنْفَعُنِي وَزِدْنِي عِلْمًا
اَلْحَمْدُ عَلَى كُلِّ حاَلٍ وَأَعُوذُ بِالِّٰهل مِنْ حَالِ أَهْلِ النَّارِ
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümmenfe’nî bi-mâ ‘allemtenî ve ‘allimnî mâ yenfe’unî ve zidnî ‘ılmâ. Elhamdülillâhi ‘alâ külli hâl. Ve e’ûzü billâhi min hâli ehlinnâr: Allah’ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır, bana fayda verecek ilmi bana öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah’a hamd olsun. Cehennem ehlinin hâlinden Allah’a sığınırım.” (Tirmizî, De’avât, 130; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, no: 29384)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem faydasız ilimden Allah’a sığınmıştır. (Müslim, Dua, 73; Ebû Davud, Salât, 367; Nesâî, İstiâze, 2, 18)

*

اَللّٰهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ مُوجِبَاتِ رَحْمَتِكَ وَعَزاَئِمَ مَغْفِرَتِكَ وَالسَّلاَمَةَ مِنْ
كُلِّ إِثْمٍ وَالْغَنيِمَةَ مِنْ كُلِّ بِرٍّ وَالْفَوْزَ بِالْجَنَّةِ وَالنَّجَاةَ بِعَوْنِكَ مِنَ النَّارِ
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme innâ nes’elüke mûcibâti rahmetike ve ‘azâime meğfiratike ves-selâmete min külli ismin ve’l- ğanîmete min külli birrivve’l- fevze bi’l- cenneti ven-necâte bi-avnike minennâr: Allah’ım! Rahmetinin gereklerini, mağfiretinin sürekliliğini, her türlü günahtan uzak ve salim olmayı, her türlü iyilik ve nimetleri, cennete girerek felaha ermeyi, yardımınla cehennem ateşinden kurtulmayı istiyorum.”
(Hâkim, De’avât, no: 1925)

*

اَللّٰهُمَّ اكْفِنِي بِحَ لَالِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَأَغْنِنِي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümmekfinî bi-halâlike ‘an harâmike ve eğninî bi fadlike ‘ammen sivâke: Allah’ım! Helâl olan nimetlerinle yetinmemi, haramlardan müstağni olmamı ihsan eyle, fazlı kereminle beni Senden başkasına muhtaç eyleme.”
(Hâkim, De’avât, no: 1973)

*

اَللّٰهُمَّ فاَلِقَ الْإِصْباَحِ وَجَاعِلَ اللَّيْلِ سَكَنًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ حُسْبَانًا
اِقْضِ عَنِّي الدَّيْنَ وَأَغْنِنِي مِنَ الْفَقْرِ وَأَمْتِعْنِي بِسَمْعِي وَبَصَرِي وَقُوَّتِي
فِي سَبِيلِكَ
Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme fâlikal-‘ısbâhı ve câ’ılelleyli sekenen veş-şemse ve’l- kamera husbânen ‘ıkdı ‘annid deyne ve ağninî minel-fakri ve emti’nî bi-sem’î ve besarî ve kuvvetî fî sebîlike: Sabahın aydınlığını var eden, geceyi dinlenme vakti yapan, güneşi ve ayı hesap vasıtası yapan Allah’ım! Bana borçlarımı ödemeyi ihsan eyle, benden fakirliği gider, kulağımı, gözümü ve kuvvetimi Senin yolunda kullanmayı nasib eyle.” (Mâlik, Dua, no: 495)

*

اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَظُلْمَناَ وَهَزْلَناَ وَجِدَّناَ وَعَمْدَنَا وَكُلُّ ذٰلِكَ
عنِدْنَاَ
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:: “Allâhümmeğfir-lenâ zünûbenâ ve zulmenâ ve hezlenâ ve ciddenâ ve ‘amdenâ ve küllü zâlike ‘ındenâ: Allah’ım! Günahlarımızı, yaptığımız haksızlıkları,saçmalıklarımızı, bilerek ve ciddi olarak yaptıklarımızı bağışla, bunların hepsi bizde mevcuttur.”(Hâkim, De’avât, no:1916)

*

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ صِحَّةً فِي إِيمَانٍ وَإِيمَانًا فِي حُسْنِ خُلِقٍ وَنَجَاحًا
يَتْبَعُهُ فَلاَحٌ وَرَحْمَةً مِنْكَ وَعاَفِيَةً وَمَغْفِرَةً لِاَ مْنِكَ وَرِضْوَانًا
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme innî es’elüke sıhhaten fî îmâniv ve îmânen fî husni hulikıvve necâhayyetbe’uhû felâhuv ve rahmetüm-minke ve âfiyetüv ve mağfiratülli-emnike ve rıdvânâ:
Allah’ım! Senden iman içinde sağlık, güzel ahlâk içinde iman, peşinden rahmet, âfiyet, mağfiret ve rıza gelen bir kurtuluş istiyorum.”

(Hâkim, De’avât, no: 1919)

*

ResimKendisine isabet eden bir musibet sonrasında gelip şikâyette bulunması üzerine Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem, Hz. Ömer’e şöyle DUÂ etmesini tavsiye etmiştir:

اَللّٰهُمَّ احْفَظْنِي بِالْاِسْلاَمِ قَاعِدًا وَ احْفَظْنِي بِالْاِسْلاَمِ قَائِمًا وَ احْفَظْنِي
بِالْاِسْ مَالِ رَاقِدًا وَ لَا تُطِعْ فِيَّ عَدُوًّا حَاسِدًا وَ اَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا اَنْتَ
آٰخِذٌ بِنَاصِيَتِه۪ وَ اَسْأَلُكَ مِنَ الْخَيْرِ الَّذِي هُوَ بِيَدِكَ كُلِّهِ
Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümmehfaznî bi’l- İslâmi kâ’ıden Vahfaznî bi’l- İslâmi kâimen vahfaznî bi’l- İslâmi râkıdev velâ tütı’ fiyye ‘adüvven hâsidev ve e’ûzü bike min şerri mâ ente âhızün bi-nâsıyetihî ve es’elüke minel-hayril-lezî hüve biyed-ike küllihî: Allah’ım! Ayakta iken beni İslâm ile koru, otururken beni İslâm ile koru, uyurken beni İslâm ile koru, hakkımda hiçbir düşman ve hasetçinin isteğini yerine getirme. Perçeminden tuttuğun şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Her türlü hayrı Senden isterim ki bütün hayırlar Senin elindedir.”(İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 934)

إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Resim---İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm: Muhakkak ki ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Çünkü yürüyen hiçbir varlık yoktur ki, O, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır.(Hûd 11/56)
Resim
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen alpervahit »

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
Resim
“Yeryüzünde Lâ ilâhe illallah denildikçe kıyamet kopmaz.” buyurmuştur.
(Hakim el-Müstedrek 8590.)

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sıkıntılı olduğu durumlarda Allah ismi ile şöyle dua ederdi : Resim
(Ebû Davud, 1525)

ResimHz. Ali’den rivayet edilen, unutma anında okunması gereken duada Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah adı ile başlayarak şöyle dua ediyor: “Ey Allah! Ey Rahmân! Celâlin ve Cemâlinin Nuru hakkı için senden kitabını bana öğrettiğin gibi hafızamda tutmamı ve razı olduğun şekilde okumamı nasip etmeni istiyorum. Ey Allah! Ey Rahmân! Senden kitabınla gözlerimi aydınlatmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimden üzüntüyü gidermeni, göğsümü ferahlandırmanı ve bedenimi yıkamanı diliyorum. Zira hakkı bulmakta ancak Sen yardımcı olursun, onu bana ancak Sen verirsin. Güç, kuvvet ve hareket ancak Allah iledir!.”
(Tirmizî, c. 6, Hadis No: 3803)

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün mescide girmişti.
Namazını bitirmek üzere iken teşehhüdde selâmdan önce şöyle dua eden bir adam gördü:
Resim
Allahım! Ey Allah! Sen birsin, teksin, Samed olan, doğurmayan, doğurulmayan Sensin. Hiçbir eşi ve benzeri olmayansın. Senden günahlarımı bağışlamanı istiyorum. şüphesiz ki Sen çok bağışlayan ve çok acıyansın.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bu adam üç kere bağışlandı!” buyurdu.
(Ebû Davud, Salat: 358; İbn Mâce, Dua: 9 Nesai 1284.)
Resim
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen anlamak »

alpervahit yazdı:Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
Resim
“Yeryüzünde Lâ ilâhe illallah denildikçe kıyamet kopmaz.” buyurmuştur.
(Hakim el-Müstedrek 8590.)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sıkıntılı olduğu durumlarda Allah ismi ile şöyle dua ederdi : Resim
(Ebû Davud, 1525)

Hz. Ali’den rivayet edilen, unutma anında okunması gereken duada Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah adı ile başlayarak şöyle dua ediyor: “Ey Allah! Ey Rahmân! Celâlin ve Cemâlinin Nuru hakkı için senden kitabını bana öğrettiğin gibi hafızamda tutmamı ve razı olduğun şekilde okumamı nasip etmeni istiyorum. Ey Allah! Ey Rahmân! Senden kitabınla gözlerimi aydınlatmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimden üzüntüyü gidermeni, göğsümü ferahlandırmanı ve bedenimi yıkamanı diliyorum. Zira hakkı bulmakta ancak Sen yardımcı olursun, onu bana ancak Sen verirsin. Güç, kuvvet ve hareket ancak Allah iledir!.”
(Tirmizî, c. 6, Hadis No: 3803)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün mescide girmişti.
Namazını bitirmek üzere iken teşehhüdde selâmdan önce şöyle dua eden bir adam gördü:
Resim
“Allahım! Ey Allah! Sen birsin, teksin, Samed olan, doğurmayan, doğurulmayan Sensin. Hiçbir eşi ve benzeri olmayansın. Senden günahlarımı bağışlamanı istiyorum. şüphesiz ki Sen çok bağışlayan ve çok acıyansın.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bu adam üç kere bağışlandı!” buyurdu.
(Ebû Davud, Salat: 358; İbn Mâce, Dua: 9 Nesai 1284.)

Hz. Ali’den rivayet edilen, unutma anında okunması gereken duada Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah adı ile başlayarak şöyle dua ediyor:

“Ey Allah! Ey Rahmân! Celâlin ve Cemâlinin Nuru hakkı için senden kitabını bana öğrettiğin gibi hafızamda tutmamı ve razı olduğun şekilde okumamı nasip etmeni istiyorum.
Ey Allah! Ey Rahmân! Senden kitabınla gözlerimi aydınlatmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimden üzüntüyü gidermeni, göğsümü ferahlandırmanı ve bedenimi yıkamanı diliyorum. Zira hakkı bulmakta ancak Sen yardımcı olursun, onu bana ancak Sen verirsin. Güç, kuvvet ve hareket ancak Allah iledir!.”
(Tirmizî, c. 6, Hadis No: 3803)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen alpervahit »

اَللّٰهُمَّ اهْدِنِي فِيمَنْ هَدَيْتَ وَ عَافِنِي فِيمَنْ عَافَيْتَ وَ تَوَلَّنِي فِيمَنْ
تَوَلَّيْتَ وَ بَارِكْ لِي فِيمَا اَعْطَيْتَ وَ قِنِي شَرَّ مَا قَضَيْتَ اِنَّكَ تَقْضِي وَ لَا
يُقْضٰى عَلَيْكَ اِنَّهُ لَا يَذِلُّ مَنْ وَالَيْتَ تَبَارَكْتَ وَ تَعَالَيْتَ
ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümmehdinî fîmen hedeyte ve ‘âfinî fîmen ‘âfeyte ve tevellenî fîmen tevelleyte ve bâriklî fîmâ a’tayte ve kınî şerra mâ kadayte inneke takdî ve lâ yükdâ ‘aleyke innehû lâ yezillü mev vâleyte tebârakte ve te’âleyte:
Allah’ım! Hidâyet ettiğin kimselerle birlikte bana da hidâyet et, âfiyet verdiğin kimselerle birlikte bana da âfiyet ver, yüz çevirdiğin kimselerden benim de yüz çevirmemi nasib et, bana verdiğin nimetleri bereketli kıl, hükmettiğin şeylerin şerrinden beni koru, şüphesiz hükmü Sen veriyorsun, Sana karşı hüküm verilemez. Şüphesiz ki Senin dost edindiğin kimseler rezil olmaz. Sen, eksikliklerden münezzehsin ve şanı yüce olansın.”

(İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 945)

*

اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِي وَارْحَمْنِي وَ تَجَاوَزْ عَنِّي وَاعْفُ عَنِّي فَإِنَّكَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümmeğfirlî verhamnî ve tecâvez ‘annî va’fü ‘annî fe-inneke ğafûrur-rahîm:
Allah’ım! Beni bağışla, bana merhamet et, beni cezalandırmaktan vazgeç ve beni affet, şüphesiz Sen çok bağışlayan, çok merhametli olansın.”

(İbn Ebî Şeybe, Dua, 1, no: 29148)

El Gâfuru:
Resim

er RahîM:
Resim

*

اَللّٰهُمَّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي ظُلْمًا كَثِيرًا وَلاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ فَاغْفِرْ
لِي مَغْفِرَةً مِنْ عِنْدِكَ وَارْحَمْنِي إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُْ
ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîrâ. Ve lâ yeğfiruz-zünûbe illâ ente feğfirlî meğfiratemmin ‘ındike verhamnî inneke entel-ğafûrur-rahîm:
Allah’ım! Ben gerçekten nefsime çok zulmettim, günahları ancak Sen bağışlarsın, beni katından bir mağfiret ile bağışla, bana merhamet et, şüphesiz Sen çok bağışlayansın, çok merhametli olansın.”

(Tirmizî, De’avât, 98; İbn Ebî Şeybe, Dua, 35, no: 29345)
Resim
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen alpervahit »

Resim

رَبِّ اغْفِرْ لِي خَطِيئَتِي وَجَهْلِي وَإِسْرَافِي فِي أَمْرِي كُلِّه۪ وَمَا أنْتَ أَعْلَمُ
بِهِ مِنيِّ اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِي خَطَايَايَ وَعَمْدِي وَجَهْلِي وَهَزْلِي وَكُلُّ ذَلِكَ
عِنْدِي . اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِي ماَ قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ
أَنْتَ الْمَقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ وَأَنْتَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Rabbiğfirlî hatîetî ve cehlî ve isrâfî fî emrî küllihî ve mâ ente a’lemü bihî minnî. Allâhümmeğfirlî hatâyâye ve ‘amdî ve cehlî ve hezlî ve küllü zâlike ‘ındî. Allâhümmeğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü ve mâ esrartü ve mâ a’lentü entel-mükaddimü ve entel-müe’hhıru ve ente ‘alâ külli şey’in kadîr:
Rabbim! Bütün işlerimdeki ölçüsüzlüğümü, cahilliğimi ve hatamı bağışla. Sen bunları benden daha iyi biliyorsun. Allah’ım! Hatalarımı, bilerek, cahillikle ve dalgınlıkla yaptığım kusurlarımı bağışla. Bunların hepsi bende mevcuttur. Allah’ım! Yaparak ve geciktirerek işlediğim, açıktan ve gizli olarak işlediğim kusurlarımı bağışla. Sen, öne alan ve önce olansın. Sen, geriye bırakan ve sonsuz olansın. Senin her şeye gücün yeter.”
buyurdu.
(Buhârî, De’avât, 60; Müslim, Dua, 70; bk. Hâkim, De’avât, no: 1883, I, 511; İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 954, 957; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, no: 29383)

El Mukadimü :
Resim

El Muâhhiru :
Resim

El Kadîru :
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen habibi »

وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّـمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفاً وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ، إِنَّ صَلاَتِي، وَنُسُكِي، وَمَحْيَايَ، وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، لاَ شَرِيكَ لَهُ وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا مِنَ الْمَسْلِمِينَ. اَللَّهُمَّ أَنْتَ الْمَلِكُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ. أَنْتَ رَبِّي وَأَنَا عَبْدُكَ، ظَلَمْتُ نَفْسِي فَأغْفِرْ ليِ ذُنُوبِي جَمِيعاً إِنَّهُ لاَيَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ. وَاهْدِنِي ِلأَحْسَنِ اْلأَخْلاَقِ لاَ يَهْدِي لأَحْسَنِهَا إَلاَّ أَنْتَ، وَاصْرِفْ عَنِّي سَيِّئَهَا، لاَيَصْرِفُ عَنِّي سَيِّئَهَا إِلاَّ أَنْتَ، لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ، وَالْخَيْرُ كُلُّهُ بِيَدَيْكَ، وَالشَّرُّ لَيْسَ إِلَيْكَ، أَنَا بِكَ وَإِلَيْكَ، تَبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
''Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, O’na ortak koşanlardan değilim. Namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanlardanım. Allahım! Melik sensin, senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin ve ben de senin kulunum. Nefsime zulmettim. Bütün günahlarımı bağışla. Zirâ günahları ancak sen bağışlarsın. Beni, ahlâkın en güzeline erdir. Onun en güzeline ancak sen erdirirsin. Ahlâkın kötüsünden de beni uzaklaştır. Zirâ kötüsünden ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allahım buyur! Hayrın hepsi, senin iki elindedir. Şer, sana nisbet edilemez. Ben sana sığınır ve sana dönerim. Sen, mübârek ve yücesin. Senden bağışlanma diler ve sana tevbe ederim.''

enam süresi 79-161-162 ve Müslim, (1/534). ve şafii, hanbel, malik imamların iftidah duasıdır..


Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Sizden biriniz dua ettiği zaman azimli ve kararlı olsun. Ve sakın: “Allahım, dilersen bana ver!” demesin. Çünkü Allah'ı zorlayacak (hiç bir kuvvet) yoktur" buyurdu
(Enes b. Malik radiyallahu anhu’dan; Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4837)

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:"Biriniz dua ettiği zaman sakın: “Allahım, dilersen beni affet!” demesin. Kesin, kararlı ve azimli istesin, rağbeti büyültsün. Çünkü Allah'a, vereceği hiçbir şey büyük gelmez."Buyurdu.
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan; Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4838)

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Sizden biriniz başına gelen herhangi bir zarardan dolayı sakın ölümü temenni etmesin. Mutlaka isteyecekse: “Allahım, yaşamak benim için hayırlı ise beni yaşat. Benim için ölmek hayırlı ise beni öldür!” desin." buyurdu.
(Enes b. Malik radiyallahu anhu’dan; Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4840)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimHabbab (radiyallahu anhu) rivayetinde Kays b. Ebu Hazım şöyle dedi:
Habbab'ın (radiyallahu anhu) yanına hasta ziyareti için girmiştik. Karnına yedi dağlama yapılmıştı. Habbab hastalığının şiddetli ızdırabını ifade ederek: Eğer Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bizim ölümü istememizi yasaklamış olmasaydı muhakkak ölümü isterdim, dedi.
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4842)

ResimEbu Hureyre'nin (radiyallahu anhu) naklettiğine göre: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden hiç biriniz ölümü temenni etmesin ve ölüm kendisine gelmeden evvel ölümü dilemesin. Çünkü biriniz öldüğü zaman ameli kesilir. Ve muhakkak ki ömür, Müminin ancak hayrını artırır."
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4843)

ResimUbade b. Samit'ten rivayet edildiğine göre: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever. Her kim de Allah'a kavuşmayı istemezse, Allah da ona kavuşmayı istemez."
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4844)

ResimHz. Aişe radiyallahu anha, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'nün şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her kim Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever. Her kim de Allah'a kavuşmaktan hoşlanmazsa, Allah da ona kavuşmayı hoş görmez," buyurdu. Ben: Yâ Rasûlullah, bu, ölümden hoşlanmamak mıdır? Öyle ise bizler hepimiz ölümden hoşlanmayız dedim. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Öyle değil, lâkin Mümin Allah'ın rahmeti ile, rızası ile ve Cenneti ile müjdelendiği zaman, Allah'a kavuşmayı sever, Allah da o mümin kula kavuşmayı sever. Kâfir olan ise Allah'ın azabı ile, hoşnutsuzluğu ile müjdelendiği zaman Allah'a kavuşmaktan hoşlanmaz, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz." buyurdu.
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4845)

ResimEbu Musa (radiyallahu anhu): Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in : "Her kim Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever. Her kim de Allah'a kavuşmaktan hoşlanmazsa, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz" buyurduğunu bildirmiştir.
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4848)

ResimEnes radiyallahu anhu: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem müslümanlardan zayıflıktan kuş yavrusu kadar kalmış hasta bir kimseyi ziyaret etti. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona: "Sen Allah'a herhangi bir şeyle dua ediyor, yahut sadece Allah'tan bir şey istiyor muydun?" dedi. Evet, ben: Allahım! Bana Ahirette bir ceza verecek isen o cezayı bana dünyada ver diye dua ediyordum dedi. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Sübhanallah! Ona takat getiremezsin (yahut senin buna gücün yetmez) sen: Allahım! Bize dünyada da iyilik ver, Ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru!diye dua etsen ya" buyurdu. Müteâkiben o hasta için Allah'a dua etti, Allah da şifasını verdi.
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4853)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimResimResimResûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemin ve,
Sahabe-yi Güzîn radiyallahu anhumun RAHMÂN ve RAHÎM İSİMleri ile YAPTIĞI DUÂ ÖRNEKLERİ..


Resim---Bir kişi Müslüman olduğu zaman Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem ona şöyle dua etmesini öğretirdi:
“Ey Allah‟ım! Beni bağışla, bana rahmet et, beni hidayete erdir, bana afiyet ver ve beni rızıklandır!.”
(Müslim/Kitabu‟z-Zikr ve‟d-Dua 2073)

*

Resim---Ali kerremullahi veche’den rivayet edilen, unutma anında okunması şereken duada Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah ve Rahmân adı ile başlayarak şöyle dua ediyor:
“Ey Allah! Ey Rahmân! Celâlin ve Cemâlinin nuru hakkı için senden kitabını bana öğrettiğin şibi hafızamda tutmamı ve razı olduğun şekilde okumamı nasip etmeni istiyorum!.
Ey Allah! Ey Rahmân! Senden kitabınla şözlerimi aydınlatmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimden üzüntüyü gidermeni, göğsümü ferahlandırmanı ve bedenimi yıkamanı diliyorum. Zira hakkı bulmakta ancak sen yardımcı olursun, onu bana ancak sen verirsin. Güç, kuvvet ve hareket ancak Allah iledir!.

(Tirmizî 3803)

er Rahmân:
Resim
El Celîlü :
Resim
Zü'l-Celâli Ve'l- İkrâmü :
Resim
El Cemîlü :
Resim

Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namazda tahiyyat duasını bitirince şöyle dua ederdi:
“Ey Allah‟ım! Sen her türlü eksiklik ve kusurdan uzaksın. Senden başka gerçek ilah yoktur.
Ey Ğaffar! Benim şünahlarımı ört.
Ey Tevvâb! Benim tevbemi kabul et, amellerimi ıslah et. Şüphesiz ki sen dilediğin kimselerin günahlarını affedersin. Sen Gafûr ve Rahimsin!.
Ey Rahmân! Bana merhamet et!.
Ey Affedici! Beni affet!.
Ey Raûf! Bana şefkat et!.
Ey Rabbim! Bana, verdiğin nimetlere şükretme şücü ver. Bana, Sana şüzel ibadet edebilme gücü ver.
Ey Rabbim! Senden bütün hayırları ister, bütün şerlerden de Sana sığınırım!.
Ey Rabbim! Benim işlerimi hayırla aç, hatırla sonuçlandır. Bana, Sana kavuşma konusunda şevk ve arzu ver. Beni, bana zarar verecek sıkıntılardan, saptırıcı fitnelerden ve kötülüklerden koru. Sen kimi koruma altına alırsan şüphesiz ki o kıyamet şününde rahmete ulaşır. İşte bu en büyük kurtuluştur.

(Heysemî, Mecme‟u‟z- Zevâid, 2/232)

El Gaffâru :
Resim
El Gâfiru :
Resim
El Gâfuru:
Resim

er RABB:
Resim

er Rahmân:
Resim

er RahîM:
Resim
Et Tevvâbü :
Resim
Er Raufu :
Resim

Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem istihare duasında şöyle de dua ederdi:
“Ey Allah’ım! ilmine müracaat ederek Senden hayır isterim. Kudretine dayanarak senden güç isterim. Senden yüce ihsanını isterim. Sen bilirsin ben bilemem, Sen güç yetirirsin ben güç yetiremem. Sen bilinmeyenleri en iyi bilensin. Eğer bu işin (burada ihtiyac olan konu söylenir) benim için; dinim, yaşantım ve âhiretim konusunda hayırlı olanı bana kolaylaştır ve bana bereketli kıl. Benim için nerede olursa olsun hayır takdir et!. Ey Rahmân beni ondan hoşnut kıl!.
”
(Heysemi, Mecme’u’z- Zevâid, 2/232)

er Rahmân:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Katade, radiyallahu anhu şöyle dua ederdi:
“Ey Allah’ım! Bizi tehdidinden korkanlardan kıl. Ey Bîrr ve Ey Rahim! Bizi va’dettiğin nimetleri ümit edenlerden kıl!.” (Taberanî, Mu’cemu’s-Sağir. c. 2, Hadis No: 393)

er RahîM:
Resim

El Berru:
Resim

İmam Ali kerremullahi veche şöyle dua ederdi:
“Ey Allah’ım! Sen’den her şeyi kuşatan rahmetini, her şeye galip gelen otoriteni, her şeyi dolduran saltanatını, kimsenin karşı çıkamadığı kuvvetini, her şeyi aydınlatan nurunu, her şeyi kapsayan ilmini, her şeyin kendisiyle yok olduğu ismini, her şey yok olduktan sonra baki kalacak olan yüzünü (rızanı) isterim!.
Ey Nur! Ey Kuddus! ( bu ifadeyi üç kez kullandı.) Ey ilklerin ilki! Ey sonların sonu!
Ey Allah! Ey Rahman! Ey Rahim! intikamın inmeden önce benim günahlarımı bağışla. Pişman
olduğum günahlarımı bağışla!. Kısmetleri tutup engel olan günahlarımı bağışla!. Nimetleri
değiştiren günahlarımı bağışla!. Belaların inmesine sebep olan günahlarımı bağışla!. Gökyüzünün
rahmet yağmurlarına engel olan, ölümü çabuklaştıran, arzu ve istekleri karartan ve duaların
kabulüne engel olan günahlarımı bağışla!. Hâyâ perdesini ortadan kaldıran günahlarımı bağışla!.”
(Tefsiru ‘İbni Kesir 4/232)

En Nûr :
Resim

El Kuddûsü :
Resim

Hz. Ebu Hureyre şöyle dua ederdi:
“Ey Allah’ım! Senden isterim. Ey Allah! Ey Rahman! Ey Rahim!
Ey yardım talebinde bulunanların yardımcısı! Ey korkanların emniyet kaynağı!
Ey desteği olmayanların destekleyicisi! Ey dayanağı olmayanların dayanağı!
Ey hazinesi olmayanların hazinesi! Ey zayıfların koruyucusu!
Ey fakirlerin hazinesi! Ey kendisinden rahmet ümit edilen azamet sahibi!
Ey helak olanların kurtarıcısı! Ey gaflet içinde boğulanların kurtarıcısı!
Ey ihsanda bulunan! Ey güzelleştiren! Ey nimet veren! Ey fazilet sahibi!
Ey Aziz! Ey Cebbar! Ey Mütekebbir!
Sen gecenin karanlığının, gündüzün aydınlığının, güneşin ışınlarının, ağacın hışırtısının, suyun
şırıltısının, ayın nurunun kendisine secde ettiğisin!.
Ey Allah! Senin hiçbir ortağın yoktur!.
Senden bu isimlerinle, kulun ve rasulün Muhammed (aleyhi's-selâm )’a ve âline salat etmeni isterim.''

(Musannef Îbn Ebi Şeybe, 6/66)

er Rahmân:
Resim

er RahîM:
Resim

El Azîz :
Resim

El Cebbâru :
Resim

El Mütekebbiru:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

İbni Abbas (radiyallahu anhu) şöyle dua ederdi: “Ey sağlam ip ve olgun iş (din) sahibi olan Allah’ım! Ebedilik gününde, sana en yakın olan Şâhidlerle, rüku’ ve secde edenlerle ve ahidlerini yerine getirenlerle beraber cenneti isterim. Ey Rahim! Hem çok seven hem de çokça sevilensin. Sen dilediğini yaparsın.”
(Firdevs, Me’süru’l-Hitab 1/450)

er RahîM:
Resim

İbn Ebi Evfâ (radiyallahu anhu) şöyle dua ederdi: “Ey Allah’ım! Bu gündüzün başını barış, ortasını kurtuluş ve sonunu da başarı kıl!. Ey Merhametlilerin en merhametlisi olan! Senden dünya ve âhiret hayırlarını isterim. Biz sabaha kavuştuk, mülk ve otorite, büyüklük ve azamet, yaratma ve emretme yetkisi, gece, gündüz ve içindekiler tek ve hiçbir ortağı olmayan Allah’a ait olarak sabahladı.”
(Firdevs, Me’süru’l-Hitab.1/489)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hz. Muaz radiyallahu anhuya: “Üzerinde dağ kadar borç olsa dahi okuduğun zaman Allah’ın seni ondan kurtaracağı şu duâyı oku.” diyerek şu duâyı öğretti:
قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ ۖ بِيَدِكَ الْخَيْرُ ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Kuli(A)llâhumme mâlike-lmulki tu/tî-lmulke men teşâu vetenzi’u-lmulke mimmen teşâu vetu’izzu men teşâu vetużillu men teşâ(u)(s) biyedike-lḣayr(u)(s) inneke ‘alâ kulli şey-in kadîr(un): De ki: “Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten Sen, her şeye güç yetirensin.” (Âl-i İmrân 3/26)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ey dünyanın ve âhiretin Rahmanı! Dünyayı ve âhireti dilediğine verir, dilediğine de vermezsin. Bana merhamet et. Rahmetinle beni Sen‟den başkasının merhametine muhtaç etme!.”
(Taberanî, Mu’cemu2s-Sağir. c. 2, Hadis No: 393)

El Kâdiru :
Resim

El Kadîru :
Resim

er Rahmân:
Resim

er RahîM:
Resim

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in el Melîk ismi ve Mülk kelimesi ile yaptığı duâlar:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hz Ebû Bekir’e sabah kalkarken ve akşam yatağına şirdiği zaman şöyle dua etmesini öğretti:
“Allah’ım! Sen göklerin ve yerin yaratıcısı, her şeyin melîki ve sahibisin Ben şehâdet ederim ki, Senden başka ilâh yoktur. Nefsimin, şeytanın ve ortaklarının şerrinden Sana sığınırım.”
(Nesâî, günlük Hayat, c. 2, s.182. Madve Yay. 1996 İst.)

El İlâhu:
Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sabah kalktığı zaman şöyle dua ederdi: “Sabaha girmiş olduk, bütün mülk de Allah’a aittir. Bütün hamdler hiçbir ortağı olmayan Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur ve öldükten sonra diriliş O’nadır.”(Buharî, Ahlâk Hadisleri, c.1 s. 608.)

Resim---Peygamber Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin şöyle duâ ederdi: “Geceye girdik. Mülkün tamamı Allah’a aittir. Bütün hamdler hiçbir ortağı olmayan Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Dönüş ancak O’nadır.”
(Buharî, Ahlak Hadisleri, c.1 s. 608)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hz. Muaz radiyallahu anhuyaa: “Üzerinde dağ kadar borç olsa dahi okuduğun zaman Allah’ın seni ondan kurtaracağı şu duâyı oku.” diyerek şu duâyı öğretti:
قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ ۖ بِيَدِكَ الْخَيْرُ ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Kuli(A)llâhumme mâlike-lmulki tu/tî-lmulke men teşâu vetenzi’u-lmulke mimmen teşâu vetu’izzu men teşâu vetużillu men teşâ(u)(s) biyedike-lḣayr(u)(s) inneke ‘alâ kulli şey-in kadîr(un): De ki: “Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten Sen, her şeye güç yetirensin.”
(Âl-i İmrân 3/26) Ey dünyanın ve âhiretin Rahmanı! Dünyayı ve âhireti dilediğine verir, dilediğine de vermezsin. Bana merhamet et. Rahmetinle beni Sen‟den başkasının merhametine muhtaç etme!.”
(Taberanî, Mu’cemu’s-Sağir. c. 2, Hadis No: 393)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bazen rükûsunda şöyle dua ederdi:
“Melik ve Kuddus olan, meleklerin ve Cebrâil’in Rabbi olan Allah, her türlü eksiklikten uzaktır.”

(Müslim, 1/ 353, Ebû Davût 1/ 230)

El Melikü :
Resim

El Mâlikü'l-mülki :
Resim

El Kuddûsü :
Resim

er RABB:
Resim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön