BESMELE-Yİ ŞERÎFE ZEVKİ

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

BESMELE-Yİ ŞERÎFE ZEVKİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

BESMELE-Yİ ŞERÎF ZEVKİ

Besmelenin Tahlîli
Besmelenin Terkibi
Dudaktan dudağa Rahmet
Gerçek bereket


Resim

Yâ ALLAH ! Yâ Bismillah !..

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

Bismillâhirrahmânirrahîm

BESMELENİN TAHLİLİ

Besmele “be” harfiyle dudakta başlayıp “mim” harfiyle yine dudakta biten bir rahmet ve bereket anahtarımızdır.
Kur’ân-ı Kerîm'deki besmelelerin hükmü nedir?
Şeriat-ı Garra’yı nakil içinde akılla anlayan, Kur’ân-ı Kerîm’e kesinlikle uymakla berâber Hadis-i Şerîflerden bâzılarına öncelik tanıyarak yorumlayan, itikatta (inançta) ve amelde (uygulamada) uyduğumuz İmâmlarımız vardır.
İki ana sınıfta olup:

1- İ’tikatta : İmam Mâturidî ile İmam Eşârî
2- Tatbikatta : İmâm-ı Âzam Ebû Hanife, İmam Şâfiî, İmam Ahmed Hanbelî ve İmâm Mâlikî .


Kur’ân-ı Kerîm'deki Sûre başı besmeleleri için :
1- İmâm Şafiî ve İmâm Ahmed Hanbelî Hazretleri : “ Besmeleler âyet olup Fâtiha Sûresinde cehri (açıkca) okunur.”
2- İmâm Mâlikî : “ Tüm besmeleler âyet değildir.”
3- İmâm Âzam Ebû Hanife : “Tüm besmeleler başlı başına âyetlerdir ve Kur’ân-ı Kerîm'dendir. Her besmele ayırıcı (fasıla) sûre gibi olan âyetlerdir.”
Hükmüne varmışlar, görüş ve yorumunu yapmışlardır.

Besmelemizin yapısal analizi (tahlili): 19 harften oluşur.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحمٰنِ الرّحِيمِ

ب س م ا ل ل ه ا ل ر ح م ن ا ل ر ح ي م



Önce Sûreten:

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحمٰنِ الرَّحِيمِ

Er RAHÎMi Er RAHMANi ALLAHi Bismi


Sonra sîreten:

Resim

1- Baştaki “be” harfi: Gizli fiil-fâil :
Ben başlarım. Yapıştırcı…
Bilelik, berâberlik ve bereket kapısı…
Birrin doğuş noktası…


2- İsmi :
Bir şeyi sûreten (maddeten) ve sîreten (mânen) anlatan kelime…
Sebeb-sonuç sahnesinde nedensellik, nicelik ve nitelik naz-niyazı..


3- ALLAH :
İkili, çoğulu, adaşı (Meryem 19/65 bkz.), tercümesi, tefsiri ve târifi olmayan ancak tüm târifleri kapsayan , kendisinden isim türemeyen ve türetilemeyen Zât’a mahsus özel ve güzel Lafzullah ismi…

4, 5- Er RAHMÂN :
Tercümesi olmayan tefsiri olan, Zâtullah’a has özel isim ve aynı zamanda sıfat ismi.
Rahm’ den (rahmetten) çok fazla merhâmet edici ve genele şâmil … Bütün güller güzeldir gibi…


Merhâmet :
Kulun tefrit (şaşkınlık) ve ifrat (taşkınlık) işlerini ve acı sonuçlarını ona acıyarak ortadan kaldırıp yerine Murâdullah ve Emrullahın özü ve uygulayışı olan îtidalin (adâletli orta yolun) işlerini ve neşelerini koymaya yönelik iyilik duygusu...
Muhammedî hakîkat rızâsına sâhib oluş sırrı…
Mutlak ve sonsuz olan merhâmetin ana kaynağı RABBu'l-âlemîn olup özellikle Er-RAHMÂN ve ER-RAHÎM esmâlarının kullarının nasib ve kısmetlerince yansıması sonucu merhâmetli olabilmeleri, tercih ve gayretlerine bağlıdır ve haklarıdır…


Er-RAHMÂN tecellîsinde kâinâtta mevcûd olan her varlık şartsız olarak ALLAH-U ZU’L-CELÂL’in RAHMÂNiyyetinden pay alır, rızk ve hayat bulur.
RAHMÂNiyyet merhâmeti genel ve şartsızdır.


6, 7- Er RAHÎM :
Sâdece sıfat ismi olup sürekliliği şarta bağlı özele şâmil çok merhâmet edici…
Bütün güller güzel olmakla berâber bâzıları ayrıca çok güzel kokarlar gibidir.


Resim

Besmele-yi şerîfdeki bu üç tecellî birlikte olunca mutlak kemâlin yansımasıdır.
Bunun kullar için kâmil kemâlâtı Rahmeten li'l-âlemin ve RAHÎM olan (Tevbe 9/128 bkz.) Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'dedir :
Abdullah olarak RAHMÂNiyyete,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem olarak RAHÎMiyyete mazhardır (zuhur yeridir) ve masdardır (sudur, doğuş ve oluş yeridir).
Tüm sisteme şâhid, mübeşşir (müjdeleyici), nezir (uyarıcı), dâi (dâvetçi) ve münir (Nûrullah nûrunu ALLAH-U ZU’L-CELÂL’in izniyle sisteme çıkarıp saçıcı ve kulluk kemâlâtının kerem kandili, Nûrullahın Nûr-u Mim masdarı ve kısacası mevcûdatın medar merkezi) olan ilk tecellî Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selem’in nûru…

Azîz kardeşim,

Birrin, bereketin ve kısacası Bizlik bileliğinin başlangıcı olan “be” nin ve Esmâu’l- Hüsnâ'ların tecellîlerinin îzahı gerçekten zevkin zâhiri ve zorudur.

Her türlü imkân sağlandıktan sonra imtihan edilen insanoğlunun kendi özgür istek ve irâdesiyle inanç ve uygulaması sonucunda; ALLAH ism-i celîli olan Lafzullahın Celâlî tecellîsinde, lûtuf ve lânetin usturanın iki yüzü gibi oluşu kesinliği ve keskinliği vardır ve bu oluş ALLAH-U ZU’L-CELÂL’in kullarına bildirdiği va’didir.

Er-RAHMÂN'ın celle celâluhu özünde taşıdığı ve Murâdullah’ın Emrullah’ı olan hakka ve hayra îmâna râzı oluş, Muhammedu’l- Emîn Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’i duyuş ve uyuş şuûru oluşur, sâhib çıkılır ve uygulanırsa Celâl Tecellîsinin lûtüf kanadının Cemâl Tecellîsi…
Îtiraz ederek îman etmeye râzı olmayıp bâtıla ve şerre râzı oluşa sâhib çıkış sonucu Celâl Tecellîsinin lânet kanadının harekete geçeceği bilinen bir husustur.
Onun için Müslümana da kâfire de sürekli ve şartsız rızk v.s.nimet verilişi ayni gözükmekle berâber ömrün son ucunda Celâl ya da Cemâl tecellîsi kaçınılmazdır.

RAHMÂNiyyet; âfâkî, muhitî, nîmetin kullanışı îtibariyle nîmeti ve geneldir…

Er-RAHÎM'’in celle celâluhu özünde taşıdığı Muhammedî Rızâ ve himmete rızânın sâhibi oluş şerefi, Raûfun Rahîm mazharında cemâl zuhûru…
Er-RAUF ve Er-RAHÎM isimleri harf-i târifli olarak söylendiğinde ALLAH-U ZU’L-CELÂL’in ismi anlatılır ve anlaşılır.
Bu iki yüce isimle taltif Abdullah olarak sâdece Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e nasib olmuştur (Tevbe 9/128 bkz.).
Rahmetin kâinât kapısı olan Rasûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem Rahmeten li'l-âlemîn ve Rahîmun olunca dedesi yâni babası İbrâhim Aleyhi's-selâm’ın ismi :

İBRAHÎM Resim EBU RAHÎM Resim RAHÎM’in BABASI


“İbrahim ismi İbranicedir” demekte olan cübbeli prof. vs. ler devam etsinler işlerine…
Bizim için bu isimleri veren bizzat ALLAH-U ZU’L-CELÂL’e dir.
Biz böyle anlıyor ve inanıyoruz.

RAHÎMiyyet; enfusî, merkezî, nîmetin veriliş-kullanılış inceliklerini anlayış îtibariyle emânetî ve özeldir.


http://www.muhammedinur.com/modules.php ... e&pid=2455
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: BESMELE-Yİ ŞERÎFE ZEVKİ

Mesaj gönderen Gul »

BESMELENİN TERKİBİ :

Âcizâne bizim anlayış ve anlatış tarzımız ve zevkimizde kelimelerin arabça harflerle yazılışı, harflerin içindeki özel iksirleri ve birlikte ortaya çıkardıkları çok ama çok önemlidir..

ب
س
م

Muhammed (sav)’i Resim Sema’-duyuş Resim Bilelik birine uyuş iştiraki..

ب

اسم اللَّه
اللَّه الرحمنِ
اللَّه الرحيمِ


İzâfet tamlaması
Sıfat tamlaması
Sıfat tamlaması

Besmele'de fâil ve fiil gizlenmiştir (hazfedilmiş)..
İyi anlayabilmek için basit bir misal verelim :
Kısaca :
“ güle güle!..” dediğimiz kimseye bizim esâsında :
“ Siz (fâil) güle güle gidiniz (fiil)” demek istediğimiz gibidir.

B'ismi'llâhi'r-rahmâni'r-rahîm :
“Ben şimdi şu işime RAHMÂN ve RAHÎM olan ALLAH-U ZU’L-CELÂL’in ALLAH ismi ile başlıyorum, O’nunlayım, ileyim ve de bileyim.” demekteyiz.
Köydeyken daha da kısaca
“bismillah” derdik küçükken…

Besmelemiz; dudakta başlayıp dudakta biten, Şe’enullah’ta “şey” in anlayış, anlatış ve yaşayış anahtarı…
Duyuş ve uyuş umudu…
Tevhîdî tekemmülün temel taşı, Muhammedî oluş şuûrunun bizlik ve bilelik başı ve naz-niyaz noktası…


http://www.muhammedinur.com/modules.php ... e&pid=2456
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: BESMELE-Yİ ŞERÎFE ZEVKİ

Mesaj gönderen Gul »

DUDAKTAN DUDAĞA RAHMET :





Resim


Rahmâniyyet emeli ile Rahîmiyyet emri arasında yarı çap olan Bereket :


Resim

http://www.muhammedinur.com/modules.php ... e&pid=2457
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: BESMELE-Yİ ŞERÎFE ZEVKİ

Mesaj gönderen Gul »


GERÇEK BEREKET:

Mâsivâyı (ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’in zâtından gayrısı) halk eden El HAKK (celle celâlihu)nun (her şey’in ilk, tek, eşsiz ve zıtsız sebebinin) emri ile (Emrullah) halkının (sosuz sonuçlarının) emelleri (tercih ve cüz’i irade kullanımı) arasındaki Muhammedî münâsebetin (Hakikat-ı Muhammedîyye) “bile”liğine ve “biz”liğine isal (ulaşım salâvâtı) ve İmâm-ı Mutlak elçiliğinde EL VEDÛD (celle celâlihu) ya vüsûldür (sılaya ulaşım salâtıdır) …
İbâdet de budur kulluk da budur…
Arabçası Türkçesi kısacası besmele berekettir vesselâm azîz kardeşim..
Muhammedî gençlerimize besmelemiz bereketli olsun inşâallah..


بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحمٰنِ الرّحِيمِ

İmâm-ı Ali (keremullahi vechehu) :
Besmelenin mânâsı ب nin noktasında mündemictir. buyurur.

Mündemic : Dürülüp bükülüp içine sokulmuş.

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve selem) besmeledeki س harfinin sonunun uzatılmasını istemesi ve emir buyurması ise sanki İlâhî duyuşu tüm ömre yayış içinde uyuş gibidir…

Bismillah ilâhî duyuşu, ümitlerin başlangıcı (Rahmaniyyet) ve emellerin son ucu (Rahîmiyyet) uyuşudur...
Nicelik ve nitelik naz-niyazında uyumluluk ummanıdır…


“Lâ ilâhe” yi Rahmaniyyet sırrıyla ürûc (hiçliği biliş),
“İllâ ALLAH” a Rahîmiyyet sırrıyla rücû’ (hepliği buluş) ve
Tekrar başa İsmullah’a mi’rac Muhammedî oluş şuûru şifâsı ve şerefidir
İnşâALLAH...

Başlangıçla sonuç, sıfırla sonsuz ve ağyâr ile yâr arasındaki bağların çile çözümü ve bağsız bağlılığın bilelik ve bizlik zevk zinciri..
Et-tırnak türküsü meşkte...
Can-ciğer oluş aşkta...
Tecellîler tarlasında anlam ve kavram anahtarı...
Alâkalar âleminde yönsüzlük yönü...
Özün özüne özlem beslememizdir besmelemiz hamdolsun Rabbımıza...
(Bakara 2/115bkz.)

Tesbih Semâsındaki güneş, ay, yıldızlar ve galaksilerin ilişkilerindeki Muhammedî meşk ile Kur’ân-ı Kerîm Semâsındaki; sûreler, âyetler, şifreler ve noktaların arasındaki denge, düzen, estetik, ahenk, vecdî zevk ve ilâhî aşkın ana anahtarı besmele ve kısacası bismillah! ...

Yâ ALLAH !Yâ Bismillah !..

Buyurun 7 Hâ-Mîm Sûrelerimizin meâllerini “Türkiye Diyanet Vakfı Kur’ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli” Kitabından aynen alarak... Kesinlikle ve ayrıca âyetler için bir meâl, tefsir ve te’vil düşüncesi taşımadan...
Sadece ve sadece düşünen genç beyinlerimizin;
Sistemin sahibi ile sistemin halkediliş sebebi ve insanoğlunun kimlik ve kişiliğinin taa kendisi olan NEFS’inin,
İlâhî ilim ve Rasûlî edeb içinde 7 kademede tâlim (öğretimi) ve terbiyesi (eğitimi) olan NEFİS TEKEMMÜLÜ (gelişimi ve olgunlaşımı) ile 7 Hâ-Mîm Sûrelerimizin ne gibi bir ilgi ve alâkası olabilir ?..
Sorumuzun cevâbını Muhammedî bizlikte ve birlikte,
Sünnetullah ve Sünnet-i Rasûlullah sınırları içinde zârif ve ârif gönül güzellikleriniz ve özelliklerinizle bile zevke azmimiz var
inşâALLAH..

Kesinlikle Velîmiz, Vekîlimiz ve Mevlâmız ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’imizdir.
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve selem) ise zâten her şeyimiz ve varlık aslımız, anamız ve sır sahibimizdir El hamdülillahi Rabbülâlemin ...


Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve selem)’e, azîz ailesine, annelerimize, yüce nesl-i pâki Ehl-i Beytine (aleyhis- selâm), ashab-ı güzinine ve tüm ümmetine salât ve selâmlarımızı sunarız inşâALLAH...

Besmele-yi şerîfe bir tek âyet olup fasılası, âyet sonu, duruş noktası ve ayrım aralığı م mim harfidir.

Kur’ân-ı Kerîmde ; sûre isimleri, âyet adetleri ve dolayısıyla fasıla (durak) yerleri de Kur’ân-ı Kerîmden değildir.
Kısacası akılla değil de nakille tesbit edilmiştir.
Fasıla harflerinin cinsi, sayısı, dizilişi, içerikleri ve sakladıkları sırlar Muhammedî Metodla incelendiğinde cidden çok ilginç sonuçlara ulaşılmaktadır.
Sûretin (vücûd) sakladığı sîret (ruh) esrârı ve suyun kabının buzdan olduğunun zevkini zevke sıla…

Nefsin; Muhammedî Mekteblerdeki tâlim ve terbiyesi sonucu ulaşabileceği Ruhî Nefs, Kelâmullah olan Kur’ân-ı Kerîm’i sûreten seyreder ve sîreten anlar, kalben inanır, nefsen uyar ve bedenen işler…

Ruhî Nefsin, Kur’ân-ı Kerîm bahçesinde sîreten bile yaşadığı (hakikaten, candan gördüğü, bildiği, bulduğu, olduğu, sevdiği ve kokladığı) gonca gülü; Nefs-i Emmâre, sûreten, cismen, ismen, resmen (resim olarak) ve hayalen seyreder…
Onun için Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve selem); ârifin bir saat tefekkürünün, anlamadan ibâdet edenin 60 yıllık ibadetinden üstün olduğunu buyuruyor…


Resim---Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Bir saatlik tefekkür altmış senelik (nâfile) ibâdetten daha hayırlıdır.” buyurmuştur. (Aclûnî, Keşfü’l-Hâfâ I/370)

Fatiha Sûremizin fasılalarından olan:
4 nun ن ise sanki 4 âlemin 4 nûru ve İlâhî naz-niyazda ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’in Nirengi (değişmez ve sabit nokta işareti) noktaları gibidir.
3 mim م ise Rahmetenlilâlemin olan Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve selem)’in Rıza Röperleri (esas olan nirengi noktalarının bulunabilmesi için etrafına yerleştirilen kolay bulma işaretleri) gibidir…
Vusl’atın Sıla Tertili…
Visâl Vâdisinin veciz vâhâlarındaki tecellî cilveleri…
Fatihada, besmele ve âmini de alırsanız;
4 adet mim م ile
4 adet nun ن durakları,
Besmele Bezm-i Elestinin âmiiin! Mahşeri…

İhlâs Sûremizin fasılaları olan 4 adet dâl د harfi;
Ulühiyyet, Ahadiyyet, Samediyyet ve Vahdâniyet fasılaları…
Dâimiyyet ve kâimiyyet sırrı…
Sözün sohbete, sohbetin zevke ve zevkin hazza akışı , ilâhî yakışı, Kur’ânî nakışı, ve Muhammedî bakışı güzel gözlerinize ve özlerinize bırakıp buyurun :

.
“Yâ ALLAH ! Yâ Bismillah !..” diyoruz..

Hazır hâle getirilen Tevhid Tarlası’ndaki Bilelik Buğdayının Devran Değirmeninde öğütülüp , ekmek pişirilip , yenilip ve yarınlara azık olarak geleceğe gönderilişinde;
Buz Dağı gibi sert, katı, kalıplı, kasıtlı , sarp, bu hâliyle işe yaramaz ve zâlim oluşta
Nefs-i Emmâre gibi..
Bir damla rahmet, bir ılıklık ya da bir esinti hissedince terlercesine erimesi, su oluşunun farkına varışı ve her an donma tehlikesiyle baş başa oluşuyla
Nefs-i Levvâme…
Damla damla göz yaşı gibi toplanıp ilâhî akış arkına ulaşması Nefs-i Mülhime…
Benlik Yurdunu terke varıp çileli yollarda çağlayarak çarka gelmesi Nefs-i Mutmâinne gibi…
Buz, Su, Buhar ve Bulutun bizlik ve bilelikte H2O türküsü..
Nefs-i Emmâre,
Nefs-i Levvâme,
Nefs-i Mülhime ve
Nefs-i Mutmâine kemâlât öyküsü…

Önce 7 Nefsi inceleyip,
Sonra 7 Hâ MîM


http://www.muhammedinur.com/modules.php ... e&pid=2458

http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... =44&t=4679
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: BESMELE-Yİ ŞERÎFE ZEVKİ

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

UMUT >URUC’u BesmeLe
SeBeB-SONUCu BesmeLe
MuhaMMedî MeŞK Mi’RÂC’ı
RABBıma RÜCÛBesmeLe!.

Fe FİRRû FıRRı >BesmeLe
->HaYy Âli SıRRı BesmeLe
NOKTAsında >KÛN feyeKÛN
->SıRRSIFIRı ->BesmeLe!..


ZEVK 6174Resim

DeHRinde şu ÂN >YAŞAnÂN ->Devr-i devrÂN BesmeLesi
SeBBeHa SAHNEsin SUnÂN ->Seyr-i seyrÂN BesmeLesi
cÂNÂNda cÂN>cÂNda cÂNÂN->CevL-i cevLÂN BesmeLesi
>LeDüNNî LuTFuna KAnÂN ->Hayr-ı hayrÂN BesmeLesi!.


18.07.14 ->03:11
brsbrs..tktktrstkkmdhyrn-ıâlemm..
Resim


E lem neşrah leke sadrek
>Ve vedagnâ anke vizrek
TEVHİDin TEK-BİRinde TEK
DEVR
-i DÂİM DÖNEN FELEK!.

kuL ihvÂNim >SIR SANA
-> KÛN feyeKÛN >i
NÛR-u NÛNdan NÛR-u MîMe
YÂRım NEFES ->SALTANAtı!.


SÖZ ki;

Resim
“RABB-e RucÛ” SıRRın SAÇ-mak:

ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim---“İRCİÎ ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh (mardıyyeten) : dön Rabbine, sen O'ndan O senden hoşnut olarak!”
(Fecr 89/28)

Resim
UMUT >URUC’u BesmeLe
Fe FİRRû FıRRı BesmeLe..
“Fe Firru!” ALLAH-a KAÇ-mak:


فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Resim---“Fe FİRRû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun) : (Ey Rasûlüm, de ki: ) O halde hemen ALLAH’a kaçın, (küfrü bırakıb hemen imana gelin). Gerçekten ben, size, ALLAH tarafından (azab ile) korkutan açık bir peygamberim.”
(Zâriyât 51/50)

Resim
>HaYy Âli SıRRı BesmeLe
NOKTAsında KÛN feyeKÛN
->SıRR-ı SIFIRı BesmeLe!..:


Velâyet ŞAHımız İmam Ali kerremullahi veche ne güzel Buyurmakta ki: “Tüm Kur'ân-ı Kerim Fâtihaya, Fâtiha Besmeleye, Besmele “Be- ب ” Harfine DERC edilse-yoğunlaştırılıp içine sokulsa; BEN o “Be” Harfinin NOKTAsı Olurum!” buyurmaktadır.

Ondandır ki Ali kerremullahi veche Sırrına eren İLİM Şehrine SALLeder-ULAşır..

Resim---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır. Şehre girmek isteyen kapıdan girmelidir!.” buyurdu.
(Hazreti İbn-i Abbas’dan; Hâkim-i Nişaburî Müstedrek C. 3 S. 126)

Resim---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben hikmet eviyim, Ali kapısıdır” buyurdu.

(Tirmizî Sahih C.2 S. 399.)

Resim---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ali ilmin kapısıdır ve benden sonra ALLAH’dan getirdiğimi Ümmet’ime beyan edendir.Onu sevmek Îman’dır Ona buğzetmek nifaktır ve kendisine bakmak şefkattir”.
(Ebu Zer (radiyALLAHu anhu)’dan; Deylemî Müsned’ul-Firdevs)

E lem neşrah leke sadrek
>Ve vedagnâ anke vizrek:


أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ
Resim---“E lem neşrah leke sadrek: Biz, senin göğsünü yarıp genişletmedik mi?”
(İnşirâh 94/1)

وَوَضَعْنَا عَنكَ وِزْرَكَ
Resim---“Ve vedagnâ anke vizrek: Ve yükünü indirip atmadık mı?”
(İnşirâh 94/1)



Resim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön