1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

KeLÂMuLLAHta ve RESÛLuLLAHta SELÂM ve SELÂMLaşma

Gönderilme zamanı: 10 Tem 2018, 23:07
gönderen kulihvani
Resim

bEN MecNÛNem LEY-LÂM YÂRim
feyeKÛN-em =>Ke-LÂM=>YÂRim
=>NÂRda=>BERdEN SELÂM NÛRu
=>SIRR-ı SIFIR =>SE-LÂM YÂRim!.


ZEVK 8933

YUSEBBihu SEMÂsı-nda =>ZERRe-KÜRRe.. =>SUBHÂNALLAH
“KÂİNÂt KUR'ÂNı”-n =>OKU!. =>KALBin SESi =>KELÂMuLLAH
RAVZAsı-nda =>RUHî KOKU!. =>AŞK NEFESi.. =>RESÛLLuLLAH
CÂNda CÂNÂN CEM’Âsı-nda =>DÂRü’s- SELÂM..=>SELÂMuLLAH!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..


10.07.18 05:55
brsbrsm..tktktrstkkmdsensizzz..


“RABBu’L- ÂLeMîn”i DUYmak
“NAHNU SIRRI”nı “BİZ”Lemek
RAHMetenLi’L- ÂLeMîne UYmak
“BİZ BİR-İZ İZi”n =>“İZ”Lemek..




Resim

KeLÂMuLLAHta ve RESÛLuLLAHta SELÂM ve SELÂMLAŞma.:


Resim KeLÂMuLLAHta-Kur'ÂN-ı Kerîmde =>TaHiYYe-SELÂM olarak;

Nisâ 4/86,94; En'âm 6/54,127; A'râf 7/46; Yûnus 10/10,25; Hûd 11/48,69; Ra'd 13/24; İbrâhim 14/23; Hicr 15/46,52; Meryem 19/15,33,47; TâHâ 20/47; Enbiyâ 21/69; Nûr 24/61; Furkân 25/63,75; Neml 27/59; Kasas 28/55; Ahzâb 33/44,56; Yâsîn 36/58; Sâffât 37/79,109,120,130, 181; Zümer 39/73; Zuhrûf 43/89; Zâriyât 51/25; Kaf 50/34; Mücâdele 58/8; Haşr 59/23; Kadir 97/5..

TaHiYYe.: Selâmlar, dualar. Hayır duâları. Mülk, beka ve devamlılık. Namazın iki ve dört rek'atı sonunda okunan Ettahiyyat duası. Selâm verme ve hayır dua etme. Mülk ve mâlikiyet.
TaHiYYetü’l- Mescid.: Bir mescide veya bir câmiye girildiğinde, sevab niyetiyle, oturmadan evvel kılınan namaz.
SELÂM.: Ayıplardan, âfetten sâlim oluş. Selâmet, emniyet. Sulh. Asâyiş. Bütün korktuklarından emin olma. ALLAH celle celâlihu rızasına erişmek için mü'minlerin birbirlerine yaptığı dua. Mü'minler birbirleriyle karşılaştıklarında büyük küçüğe; yürüyen durana; azlık çokluğa; hayvan veya vasıta üzerinde olan yerde yürüyene; yüksekteki aşağıdakine "Selâmun aleyküm!" der. Selâmı alan "Ve Aleykümüsselâm ve Rahmetullâhi ve Berekâtühu!" diyerek cevab verir. Evvelâ selâm veren daha çok sevâb kazanır. Selâm vermek sünnet, almak ise farzdır. İki cemaat birbiri ile karşılaşırsa; onlardan birisinin selâm vermesi sünnet-i kifâye, selâm alacak taraftan birisinin selâm alması farz-ı kifâyedir..
Farz-ı Kifâye.: Bir kısım müslümanların yapması ile diğerlerinin günahtan kurtuldukları farz. Cenâze namazı kılmak gibi.


وَإِذَا حُيِّيْتُم بِتَحِيَّةٍ فَحَيُّواْ بِأَحْسَنَ مِنْهَا أَوْ رُدُّوهَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ حَسِيبًا
Resim---"Ve izâ huyyîtum bi tahıyyetin fe hayyû bi ahsene minhâ ev ruddûhâ. İnnallâhe kâne alâ kulli şey’in hasîbâ (hasîben).: Ve bir selâmla selâmlandığınız zaman, o taktirde siz, ondan daha güzeli ile selâm verin veya onu (aynen) iâde edin. Muhakkak ki Allah, herşeyi en iyi hesab edendir.” (Nisâ 4/86)

سَلاَمٌ عَلَيْكُم بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ
Resim---"Selâmun aleykum bi mâ sabertum fe ni’me ukbe’d- dâr (dâri).: Sabretmenizden dolayı size selâm olsun. Dar-ı dünyanın (dünya yurdunun) âkıbeti (sonucu) ne güzel.” (Ra'd 13/24)

وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْنًا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا
Resim---"Ve ibâdu’r- rahmânillezîne yemşûne alâ’l- ardı hevnen ve izâ hâtabehumu’l- câhilûne kâlû selâmâ (selâmen).: Ve Rahmân’ın kulları yeryüzünde tevazu'yla yürür. Ve onlara câhiller hitab ettiği (lâf attığı) zaman “selâm” derler.” (Furkân 25/63)

وَإِذَا سَمِعُوا اللَّغْوَ أَعْرَضُوا عَنْهُ وَقَالُوا لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَا نَبْتَغِي الْجَاهِلِينَ
Resim---"Ve izâ semiû’l- lagve a’radû anhu, ve kâlû lenâ a’mâlunâ ve lekum a’mâlukum selâmun aleykum lâ nebtegî’l- câhilîn (câhilîne).: Ve onlar, boş lâf işittikleri zaman yüz çevirdiler ve: "Bizim amelimiz bize, sizin ameliniz sizedir. Selâm sizin üzerinize olsun. Biz cahillerle (beraber olmak) istemeyiz (ilgilenmeyiz)." dediler.” (Kasas 28/55)

سَلَامٌ قَوْلًا مِن رَّبٍّ رَّحِيمٍ
Resim---"Selâmun kavlen min rabbin rahîm (rahîmin).: Rahîm olan Rab’ten "selâm" sözü (vardır).” (Yâsîn 36/58)

وَسِيقَ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ إِلَى الْجَنَّةِ زُمَرًا حَتَّى إِذَا جَاؤُوهَا وَفُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَامٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ
Resim---"Vesîkallezînettekav rabbehum ilâ’l- cenneti zumerâ (zumeran), hattâ izâ câuhâ ve futihat ebvâbuhâ ve kâle lehum hazenetuhâ selâmun aleykum tıbtum fedhulûhâ hâlidîn (hâlidîne).: Rab’lerine karşı takvâ sahibi olanlar (cehennemi gördükten sonra) zümre zümre cennete sevkedilirler. Oraya (cennete) geldikleri zaman onun (cennetin) kapıları açılır. Ve onun (cennetin) bekçileri, onlara: "Selâmun aleykum, siz temize çıktınız (aklandınız) ve öyleyse ebedi olarak ona (cennete) girin" derler.” (Zümer 39/73)

Re: KeLÂMuLLAHta ve RESÛLuLLAHta SELÂM ve SELÂMLaşma

Gönderilme zamanı: 26 Tem 2018, 17:18
gönderen kulihvani
Resim RESÛLuLLAHta SELÂM ve SELÂMLAŞma HADİS-i ŞERİFLERi.:

SELÂMIN ve SELÂMLAŞMAYI YAYGINLAŞTIRMANIN FAZÎLETİ İLE İLGİLİ HADİS-i ŞERÎFLER.:


Resim ---Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ şöyle dedi: “Bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: “İslâm’ın hangi özelliği daha hayırlıdır?” diye sordu. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem: “Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selâm vermendir” buyurdu.
(Buhârî, Îmân 20; İsti‘zân 9, 19; Müslim, Îmân 63.)

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “ALLAHu TeÂLÂ, Âdem aleyhi’s-selâm’ı yaratınca ona: “Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır.” buyurdu. Âdem aleyhi’s-selâm meleklere: “es-Selâmu aleyküm” dedi.
Melekler: “es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh” karşılığını verdiler. Onun selâmına “ve rahmetu’l-lâh”ı ilâve ettiler.”
buyurdu.
(Buhârî, Îmân 20; İsti‘zân 9, 19; Müslim, Îmân 63.)

Resim ---Ebû Umâre Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle demiştir: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize şu yedi şeyi emretti: Hasta ziyaretini, cenâzeye iştirak etmeyi, aksırana hayır dilemeyi, zayıfa yardım etmeyi, mazluma yardımcı olmayı, selâmı yaygın hale getirmeyi ve yemin edenin yemininin yerine gelmesini temin etmeyi.” buyurdu.
(Buhârî, Mezâlim 5; Müslim, Libâs 3)

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız..” buyurdu.
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den; Müslim, Îmân 93)

Resim ---Ebû Yûsuf Abdullah İbni Selâm radıyallahu anh şöyle dedi: “Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i: “Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız. Bu sâyede selâmetle cennete girersiniz.” buyurdu.
(Tirmizî, Kıyâmet 42)

Resim ---İmrân İbni Husayn radıyallahu anhümâ şöyle dedi: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve: “es-Selâmü aleyküm.” dedi. Hz. Peygamber aleyhi’s-selâm onun selâmına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu.
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “On sevap kazandı” buyurdu.
Sonra bir başka adam geldi, o da: “es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah.” dedi. Peygamberimiz aleyhi’s-selâmona da verdiği selâmın aynıyla mukâbelede bulundu. O kişi de yerine oturdu.
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:
– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh.” dedi. Hz. Peygamber aleyhi’s-selâmo kişiye de selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu.
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: “Otuz sevap kazandı.”
buyurdu.
(Ebû Dâvûd, Edeb 132)

Resim ---Âişe radıyallahu anhâ Annemiz şöyle dedi: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana: “Şu zât Cibrîl aleyhi’s-selâm’dır; sana selâm ediyor” buyurdu. Ben de: “Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh..” buyurdu.
(Buhârî, Bed’ü’l-halk 6; İsti’zân 16; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 90–91.)

Bu hadis, Buhârî ve Müslim’in bir kısım rivayetlerinde buradaki şekilde “ve berekâtüh” ziyâdesiyle, bazı rivayetlerde ise “ve berekâtüh” olmaksızın nakledilmiştir. Kâide olarak, güvenilir râvilerin ziyadesi makbuldür..

Resim ---Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir söz söylediği zaman, onunla ne kasdettiğinin iyice anlaşılması için sözünü üç defa tekrarlardı. Bir topluluğun yanına geldiğinde onlara üç defa selâm verirdi." buyurdu.
(Buhârî, İlm 30; İsti’zân 13)

Resim ---Mikdâd radıyallahu anh, uzun bir hadisinde şöyle dedi: “Biz, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in süt hissesini ayırıp kaldırırdık. Resûl-i Ekrem aleyhi’s-selâm geceleyin gelir, uyuyanı uyandırmayacak, uyanık olanlara işittirecek şekilde selâm verirdi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir gece geldi, yine her zamanki gibi selâm verdi." buyurdu.
(Müslim, Eşribe 174)

Resim ---Esmâ Binti Yezîd radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün mescide uğradı. Kadınlardan oluşan bir cemaat orada oturmaktaydı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem onlara eliyle işaret ederek selâm verdi." buyurdu.
(Tirmizî, İsti’zân 9)

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selâm verendir. ” buyurdu.
(Ebû Ümâme radıyallahu anh’den; Ebû Dâvûd, Edeb 133)

Resim ---Ebû Cürey el-Hüceymî radıyallahu anh şöyle dedi: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve: “Aleyke’s-selâm yâ Resûlallah!” dedim. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “Aleyke’s-selâm” deme; çünkü aleyke’s-selâm ölülere verilen selâmdır” buyurdu.
(Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, İsti’zân 27.)



SELÂMIN ADABIYLA İLGİLİ HADİS-i ŞERİFLER.:

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Binitli olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan çok olana selâm verir..” buyurdu.
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den; Buhârî, İsti’zân 5, 6; Müslim, Selâm 1; Âdâb 46. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 134; Tirmizî, İsti’zân 14.)

Resim ---Buhârî’nin bir rivayetinde: “Küçük büyüğe selâm verir” ilâvesi vardır. buyurdu.
(Buhârî, İsti’zân 7.)

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “İnsanların Allah katında en makbul olanları, selâma ilk başlayanlardır..” buyurdu.
(Ebû Ümâme Suday İbni Aclân el-Bâhilî radıyallahu anh’den; Ebû Dâvûd, Edeb 133.)

Resim ---Ebû Ümâme radıyallahu anh’un rivayetine göre bir adam: “Yâ Resûlallah! İki kişi birbirleriyle karşılaşınca onlardan hangisi daha önce selâm verir?” diye sordu. Peygamber Efendimiz aleyhi’s-selâm de: “Allah Teâlâ’ya daha yakın olan.” buyurdu.
(Tirmizî, İsti’zân 6)



SELÂMI TEKRARLAMAK.:

Resim ---Ebû Hüreyre radıyallahu anh, namazını, namazın gerektirdiği edeblere riâyet etmeyerek kılan kimse hakkındaki hadisinde belirttiğine göre, o kişi mescide gelip namaz kıldı, sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına geldi ve ona selâm verdi; Resûl-i Ekrem onun selâmına mukâbelede bulundu ve: “Dön ve namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın” buyurdu. Adam dönüp yeniden namaz kıldı, sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna gelip tekrar selâm verdi. Neticede bu durum üç defa tekrarlandı." buyurdu.
(Buhârî, Ezân 95, 122; Eymân 15; İsti’zân 18.)

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Sizden biriniz din kardeşine rastladığında ona selâm versin. Eğer ikisinin arasına ağaç, duvar ve taş girer de tekrar karşılaşırlarsa, tekrar selâm versin. ” buyurdu.
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den; Ebû Dâvûd, Edeb 135.)



EVİNE GİREN KİMSENİN SELÂM VERMESİ.:

Resim ---Enes radıyallahu anh şöyle demiştir: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana: “Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun..” buyurdu.
(Tirmizî, İsti’zân 10.)



ÇOCUKLARA SELÂM VERİLMESİ İLE İLGİLİ HADİSLER.:

Resim ---Enes radıyallahu anh, çocuklara rastladığı zaman onlara selâm verir ve: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı..” derdi.
(Buhârî, İsti’zân 15; Müslim, Selâm 15)



ERKEĞİN KADINA SELAM VERMESİ İLE İLGİLİ HADİSLER.:

Resim ---Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh şöyle demiştir: “Aramızda bir kadın –bir başka rivâyette yaşlı bir kadın– vardı. Pazı köklerini alır, onları güvecin içine koyup pişirir, biraz da arpa öğütürdü. Biz cuma namazını kılıp döndüğümüz zaman ona selâm verirdik. O da hazırladığı yemeği bize ikram ederdi." buyurdu.
(Buhârî, İsti’zân 16, Cum’a 40; Hars 21; Et’ime 17)

Resim ---Ümmü Hânî Fâhite Binti Ebû Tâlib radıyallahu anhâ: “Mekke’nin fethi günü Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelmiştim. Resûl-i Ekrem yıkanıyor, Fâtıma da elinde bir örtüyle ona perde tutuyordu. Ben selâmımı verdim.." buyurdu.
(Müslim, Hayz 70-71, Salâtü’l-müsâfirîn 81-82.)

Resim ---Esmâ Binti Yezîd radıyallahu anhâ şöyle dedi: “Kadınlarla birlikte otururken, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem yanımıza uğradı ve bize selâm verdi.”
dedi..
(Ebû Dâvûd, Edeb 137; Tirmizî, İst’zân 9.)



İMAN ETMEYENLERE SELÂM VERİP ALMAK.:

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Yahudi ve hıristiyanlara öncelikle siz selâm vermeyin. Yolda onlardan biriyle karşılaştığınız zaman, eziyet etmemek şartıyla, onları yolun kenarından yürümeye zorlayınız. ” buyurdu.
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den; Müslim, Selâm 13.)

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Kitab ehli olanlar size selâm verdiklerinde, onlara: “Ve aleyküm!” deyiniz..” buyurdu.
(Enes radıyallahu anh’den; Buhârî, İsti’zân 22, Mürteddîn 4; Müslim, Selâm 6–9.)

Resim ---Üsâme radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, müslümanlar, müşrikler –puta tapanlar– ve yahudilerden oluşan bir topluluğa rastladı ve onlara selâm verdi..” dedi.
(Buhârî, İsti’zân 20; Müslim, Cihâd 116.)



AYRILIRKEN SELÂM VERMEKLE İLGİLİ HADİSLER .:

Resim ---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Sizden biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten buyurdu.
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den; Ebû Dâvûd, Edeb 139; Tirmizî, İsti’zân 15.)