TEHECCÜDde EMİN OL!.

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

TEHECCÜDde EMÎN OL!.

BİZim Derûnî DUYuşLarınmız ve UYuşLarımız,
RESÛL ü ALLAH’ımıza ULAŞsın DUÂmızLa İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.


Cândan-Cânândan
Mekansız Zamandan
Harfsiz-Sözsüz BİZden yakın
İÇerden gelen SIRR SESe bakın!.
Kendi AT-EŞinde YUNmakta
AŞKın ARŞı'na SALL SEVdâsın SUNmakta..
İstivâ İLKi'nin Ahmedü’l- Muhtarı’na MuhaBBet!.
EzeL-Ebed El Emînü’l- MuhaMMed!.
Sallallahu aleyhi Es Selâmullah!.
Arz-ı HâLimiz Bu!.
Yâ ResûLuLLah sallallahu aleyhi vesellem..
Lâ Hüve İLLâ Huu!.. ALLAH celle celâlihu..

Ubudiyyet ÇÖLünde SENi BİLmek için,
Velâyet Vâhâsında İZin BULmak için,
Resûliyyet Ravzanda-Rızanda OLmak için,
Uluhiyyet Ufkunda BİZ BİR YAŞAmak için,
ÂN-lardan OLuşAN ZamÂN Zevkini Sormakta cÂN!
CÂNdan KABı, KÂBEsindeki CÂNÂN!..

TEVHİDî Teslimiyyetin Şuyunî İstikametinde El SULTÂN celle celâlihu!
Hava gibi yutan, Küllî Şey’e-DIŞa MUHİT OL-AN El HANNÂN celle celâlihu!
ÖZün ÖZünden de Küllî Şey’e MERKEZ, İÇe Yakîn OL-AN El MENNÂN celle celâlihu!
KULLuluğumuzun Kabulünde KIBLendeyiz KÛN fe yeKÛN!. El FURKÂN celle celâlihu!
Şu ÂN Şe'ÂN'ında Yusebbuhu!.” EMRin DUYduk ve de UYduk Yâ SUBHÂN celle celâlihu!..

Şah Damardan Yakîn/Akreb OLmakla SENle diri bu Beden!
HAKk’ta, HAKk’tan, HAKk’a, HAKk’la, HAKk gelen-giden!
NAKLi BUL-AN AKIL ki, en diri El ÂN KÂBE Kâinâtında!.
Sadık-Samimî-Sabırla MuhaMMedü’l- Emîn Katında!
BİZ-BİR CÂNız Hazırında, Hasretinde, Firkatında!..

SALLa BİLdik SIRRImız Şe’ÂN-nında Şuûrunda
SALLa BULduk Şuûrumuz Şe’ÂN-nında Nûrunda
SALLa OLduk Nûr-u Mîm’in Şe’ÂN-nında Sürûrunda
SALLa YAŞAmak için OL-AN, Hak!.” Şe’ÂN-nında Onurunda!.
İLe-BİLe BİZ BİRiz!
EL EMîN’de EMîNiz!..
DUY SESimiz!..
Yâ RABB!. Yâ HAKk!. celle celâlihu..
Yâ HAKku’l- HALLÂK!. celle celâlihu..

Yâ ALLAHu Zü’l- CELÂLü ve’l- İKRÂM!. celle celâlihu..
CELÂL-inden İKRÂM eden MEVLÂ-m!. celle celâlihu..
Gübremizden GÜLümüzü
ÖMRümüzden ÇÖLümüzü
Ve MuhaMMedî YOLumuzu
Emânda KIL Yâ MUHEYMÎN!. celle celâlihu..
Ve Yâ EMÎNü’l- EMÎN!. celle celâlihu..
Yâ MuHeYMîN! Yâ HAYy Amaan!. celle celâlihu..
AZîZ, CeLîL, EŞsiz Yüce SULTÂN!. celle celâlihu..

İrsal Tahtın Direğinde
Birr ü Baht Mendirğinde
Habîbullah Yüreğinde
BAŞını ÖZüne Eğen var!
YÜZünü yere Değen var!
Nâz-Niyâz Seccâdesinde
İki KÂB Kavseyn SECDESİnde
EL BAĞLAyan var!. Yâ İLAHÎ!. celle celâlihu..
DİL DAĞLAyan var!. Yâ İLAHÎ!. celle celâlihu..
CELÂL İÇİnde-Ateşinde YUNmaya!
CEMÂL-in İÇin TEVBE SUNmaya!
BİZ-BİR geldik Yâ GAFFÂR!. celle celâlihu..
Yâ EL CEMÎL!. Yâ SETTÂR!. celle celâlihu..

KAPI SENin!. KÂB SENin!.
HAREM SENin KÂBe SENin!.
MeRYem SENin!. MihrÂB SENin!.
AY SENin!. MehtÂB SENin!.
İSÂ-mız gibi Sâbi KıL!.
Nûr-u MÎM-imize Tâbi KıL!.
Koru BİZi!.
SEVgimizi!..
Yâ RABBenâ celle celâlihu..

SıRR-ı Seher Nefesiyle
KÛN fe yeKÛN Kafesiyle
ResûLuLLah-ın Sesiyle
Beldetü’l- EMÎN yerdeyiz
BİZ-BİRiz ki Seferdeyiz!
El hamdu LiLLÂHi RABbi’l- ÂLEMîn!.
Yâ ALLAH celle celâlihu! .
Yâ Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem!.

Yâ HUuu!. Yâ RAHMÂN!. celle celâlihu..
Yâ MEN!. Yâ DEYYÂN!. celle celâlihu..
ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH celle celâlihu..


aleyhumu's- seLÂM..

SEHERin SIRR SESinin Beldesi "MUHAMMEDİNUR"da buluşan BİZ-Ler ALLAHu zü'l-CeLâL'imize ne kadar şükretsek azdır!. İLe-BİLe-BİZ ve BİR-İZ!.
MuhaMMedi SEHERLerde BULuşmak DİLeğiyle..


MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....

Resim



ALLAH:
Resim

El İlâhu:
Resim

er RABB:
Resim

El Azîz:
Resim

er Rahmân:
Resim

El Celîlü:
Resim

El Celâlü:
Resim

El Deyyan:
Resim

El Hakku:
Resim

El Hallâku:
Resim

El Hannan:
Resim

El Mennanu:
Resim

El Mevlâ:
Resim

El Müheyminü:
Resim

Es Settâr:
Resim

Zü'l-Celâli Ve'l- İkrâmü:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

Yâ HAYy ALLAH celle celâlihu!.
Eyyy Hakan Arif Yıldız CÂNım!.


POstu BAŞa BÜRÜyeLim
TeHECCüDe YÜRÜyeLim
ESMÂuLLAH-La YALVARıp
NÂZa ->NİYÂZ SÜRÜyeLim!.


ZEVK 8414

ŞE’ÂNuLLAH ->SÜNNEtuLLAH ->Her ÂN İŞ BAŞında ALLAH
->MuhaMMedî ->SeLÂMette ->RÜŞd-ü RIZÂ->RASÛluLLAH
MuhaMMedî MeLÂMette
KARîB-GARîBiz GURbette
BİZ BİR-İZ ->DUÂ EDeLim ->“TEHECCÜD”de İNŞâe ALLAH!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..


12.10.17 16:49
Brsbrsm.. tktktrstkkmİZdeikindiSALLezÂNımızz..


Yâ RABBenâ ALLAHımız celle celâlihu!.
Biz, FAKRiYyet-ACZiYYet-ZiLLet-İLLet İçinde, MuHTaÇ-MECBÛr-ME’MuR-MAHKuM KULLarınız,
BİZe, ZÂTuLLAH, KELÂMuLLAH, RASÛLuLLAH, EHL-i BEYtuLLAH ve ESMÂuLLAH Hörmetine,
İLMuLLAH’ındaki HAK ve HAYRını NÂSiB ve KISMet BUyur ve,
BİZi, SENden başka kimslere MuHTaÇ ve MaHCûB etme ALLAHımız celle celâlihu!.
BİZi, SENden RAZı OLan ve RAZı OLduğun KULLarından KıL!. İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.

Âmin!. Yâ KEFîLu ALLAH celle celâlihu!
Âmin!. Yâ VEKîLu ALLAH celle celâlihu!
Âmin!. Yâ VELîYyu ALLAH celle celâlihu!
Âmin!. Yâ VEDûDu ALLAH celle celâlihu!
Âmin!. Yâ LATîFu ALLAH celle celâlihu!
Âmin!. Yâ HABîRu ALLAH celle celâlihu!
Âmin!. Yâ MUHEYMiNu ALLAH celle celâlihu!
Âmin!. Yâ ALLAH!. ALLAH!. ALLAH celle celâlihu!.


Resim

وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
"Resim---”Ve lillâhi’l- esmâu’l- husnâ fed’uhu bihâ ve zerûllezîne yulhıdûne fî esmâihî, se yuczevne mâ kânû ya’melûn (ya’melûne).: En güzel isimler ALLAH’ındır, artık O’na onunla (esmaları ile) duâ ediniz!. ALLAH’ın isimlerini (mânâsını) saptıranları terket!. Yapmış oldukları şeyden dolayı yakında cezâlandırılacaklar.” (A’râf 7/180)

يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ

Resim---"Yes’eluhu men fî’s- semâvâti ve’l- ard (ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin.: Göklerde ve yerde olanlar, O’ndan isterler (dilerler). O hergün (her ÂN) bir şe’n/Şe’ÂN (ayrı bir tecellî, yeni bir OL!.uş) üzerindedir.” (Rahmân 55/29)

Resim
TeHeCCüD;
Halis-MuhLis-ÂdiL-Sıddık MuhaMMedî Mü’minLerin;
VAKTini ve RABBini BİLip-BULup-OLup-YAŞAyıp DUÂ SUNduğu ÂNdır Hakanım CÂNım!.

Teheccüd Namazımız ile iligili Kur'ÂN-ı Kerîm ve Hadis-i Şeriglerimize bakalım inşâe ALLAHu TeÂLa..

Teheccüd Namazı, RasûLuLLAH sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize farz olan bir namazdır.. ÜMMetinden bazılarına vâcibtir, bazılarına sünnet, bazılarına mendubdur zâten..
Bazıları da, haram ediyor kendisine, hayatta kılmıyor ALLAH celle celâlihu korusun!.
RasûLuLLAH sallallahu aleyhi ve sellem için farzdır..
Gecenin birazında da senin için nâfile olmak üzere teheccüd namazı kıl!.

Teheccüd namazı çok faziletli bir namazdır. RABBımızdan İhtiyacımız oLana DUÂ ve YALvarış Namazıdır..
Kur'ÂN-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerde Teheccüd Namazı kılmaya teşvik edilmiş ve bu namazı kılanlar övülmüştür.
ALLAHu Zü’L- CeLÂL, geceleyin kalkıp teheccüd namazı kılanlar hakkında şöyle buyurur:


تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
"Resim---”Tetecâfâ cunûbuhum ani’l- medâcıi yed’ûne rabbehum havfen ve tamaan ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne).: Yanlarını yataktan uzaklaştırırlar (yan üstü yatarken kalkarlar). RABB’lerine korku ve ümitle duâ ederler. Ve onları rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (verirler).” (Secde 32/16)

فَلَا تَعْلَمُ نَفْسٌ مَّا أُخْفِيَ لَهُم مِّن قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاء بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
"Resim---”Fe lâ ta’lemu nefsun mâ uhfiye lehum min kurrati a’yun (a’yunin), cezâen bi mâ kânû ya’melûn (ya’melûne).: Artık hiçbir nefs (hiç kimse), yapmış olduklarına mükâfat olarak, onlar için göz aydınlığından nelerin saklı olduğunu bilmez.” (Secde 32/17)

ALLAHu Zü’L- CeLÂL, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem için ki bizim için de;

وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَى أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا
"Resim---”Ve mine’l- leyli fe tehecced bihî nâfileten lek (leke), asâ en yeb’aseke rabbuke makâmen mahmûdâ (mahmûden).: Gecenin bir kısmında uyan ve sana özel nafile (ilâve) olarak O’nunla (Kur’ân’la) teheccüd namazı kıl! Rabbinin seni Makam-ı Mahmut’a beas etmesi (ulaştırması) yakındır.” (İsrâ 17/79)

Açıkça nâfile olduğu bildirilmiştir. Fıkıhta Nâfile, farz ve vâcibden gayrı mecburiyet olmadığı hâlde yapılan ibâdettir.
RasûLuLLAH sallallahu aleyhi ve sellem için de.. Ancak diğer âyetlerde olduğu için RasûLuLLAH sallallahu aleyhi ve sellem kendisi kendisine göre ne gerekiyorsa yapmıştır..


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Teheccüd Namazını kılmağa devam eder, bu namaz için kalktığında da şöyle duâ ederdi:
"Yâ Rabb!
Her hamd Senin içindir. Sen, göklerin ve her yerin ve bunlardaki her şeyin dâimi müdebbirisin.
Yine her hamd senin içindir. Sen, göklerin ve her yerin ve bunlardaki her şeyin nurusun, (bunları aydınlatırsın).
Yine her hamd senin içindir. Sen göklerin ve her yerin ve bunlarda bulunan her şeyin sahibisin.
Yine her hamd senin içindir. Sen haksın, senin vaadin de haktır. (Ahirette) seni görmek de haktır. Sözün haktır. Cennetin de haktır, Cehennemin de haktır. Peygamberinde haktır, MuhaMMed (aleyhisselâm) de haktır. Kıyamet günü de haktır.
Ya Râbb! Ancak sana itaat ettim. Sana inandım, sana güvendim, sana yöneldim, yalnız senin (burhânlarına) dayanarak (düşmanlarla) mücâdele ettim. Aramızda yalnız seni hakem kıldım.
Ya Râbb! Önce işlediğim ve sonra işlerim sandığım, gizli yaptığım ve âşikâra işlediğim (bütün) günahlarımı bağışla! (Ahiret hayatımda beni) takdim eden, (dünya tarihinde nübüvvetimi) tehir eden ancak sensin. (ALLAHım!) ibâdete lâyık ilâh yoktur, yalnız sen varsın, yahut, senden başka ibâdete lâyık ilâh yoktur. Hakîmâne tasarruf da, tam kuvvet de ALLAH ile kâimdir."
buyurmuştur.

(Tecrid-i Sarih Tercemesi, IV, 12).

Teheccüd Namazımızın önemini açıkça bildiren Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem;

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Farz namazdan sonra en faziletli namaz gece namazıdır. Geceyi iki kısma bölersen son kısmı namaz için en faziletli vakittir. Eğer geceyi üçe bölersen ortası en faziletli vakittir." buyurmuştur.
(Ebû Hureyre (radiyallahu anhu)'dan; Sahih-i Müslim; Tecrid-i Sarih Terc. IV, 16).

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Geceleyin kalkıp namaz kılan ve karısını uyandırarak ona da kıldıran, şayet kalkmak istemezse yüzüne su serpen erkeğe ALLAH rahmet eder, (günahlarını bağışlar). Yine geceleyin kalkıp namaz kılan ve kocasını uyandıran, kalkmak istemezse yüzüne su serpen kadına da ALLAH rahmet eder (günahını bağışlar)." buyurmuştur.
(Ebû Hureyre radiyallahu anhu'dan; Ebû Davûd, Salâtü't- Tatavvu', 18)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim geceleyin uyanır ve karısını da uyandırarak beraberce iki rekat namaz kılarlarsa, ALLAH'ı çok zikreden erkek ve kadınlardan yazılırlar." buyurmuştur.

(Ebû Hureyre ve Ebû Saîd el-Hudrî radiyallahu anhum’dan; Ebû Davûd, Vitr, 13).


ALAHu Zü’L- CeLÂL’imiz ise, Kur'ÂN-ı Kerîmde;

إِنَّ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِتِينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِقِينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِرِينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِعِينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّقِينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّائِمِينَ وَالصَّائِمَاتِ وَالْحَافِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا
"Resim---”İnne’l- muslimîne ve’l- muslimâti ve’l- mu’minîne ve’l- mu’minâti ve’l- kânitîne ve’l- kânitâti ve’s- sâdikîne ve’s- sâdikâti ve’s- sâbirîne ve’s- sâbirâti ve’l- hâşiîne ve’l- hâşiâti ve’l- mutesaddikîne ve’l- mutesaddikâti ve’s- sâimîne ve’s- sâimâti ve’l- hâfızîne furûcehum ve’l- hâfızâti ve’z- zâkirînallâhe kesîran ve’z- zâkirâti eaddallâhu lehum magfiraten ve ecran azîmâ (azîmen).: Gerçekten İslâm olan (ALLAH’a teslim olan) erkekler ve İslâm olan kadınlar ve mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, kanitin olan erkekler ve kanitin olan kadınlar, sadık erkekler ve sadık kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, (RABBine) huşû duyan erkekler ve huşû duyan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar ve ALLAH’ı çok zikreden erkekler ve (çok) zikreden kadınlar!. ALLAH, onlar için mağfiret ve azîm bir ecir (mükâfat) hazırladı.” (Ahzâb 33/35)

Âişe radiyallahu anha Vâlidemiz: "Gece namazını terketme. Çünkü Resûlullah (aleyhisselâm) onu terketmezdi. Hasta ve yorgun olduğun zaman oturarak kılardı." buyurmuştur.
(Ebû Davûd, Salatu't- Tatavvu', 18)

Âişe radiyallahu anha Vâlidemiz: " Resûlullah (aleyhisselâm)'a namazın en sevimlisi az da olsa devam edileni idi. Resûlullah (aleyhisselâm) bir namazı kılmaya başladığı zaman ona devam ederdi." buyurmuştur.
(Buharî, Savm, 52)

Resim---Abdullah ibni Abbas (radiyallahu anhu) Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem teheccüd namazının iki secdesi arasında şu duâyı okurdu :
“Rabbim!
Günahlarımı bağışla!
Bana merhmet et!
Eksikliğimi giderip hâlimi iyileştir!
Beni mânen yücelt, rızıklandır!
Doğru yoldan ayırma!”

(Müsned, I-371; İbn Mâce, ikâme-23)


Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...


Resim MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!...
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen Gul »

Resim

Şu CihÂNda=>CÂNım=>CÂNÂNım TÜLü
GÜLümün GÖNLÜnde>GÜLer Bir DÂNem
=>KuL İhvÂNi SEFîL =>SEVd BÜLBÜLü
MecNÛNdur>LEYyLîsin ÇİLer Bir DÂNem!.


ANLAt =>AŞK BİLMECEsini
=>HAKk ÂŞIKLar GECEsini
EL HAYyu’L- Hu HÂL-i Hazır
=>“Be NOKTASI”n HECEsini..


ZEVK 8851


=>ALLAHu ÂLeM A’MÂsında =>AHAD-ın =>AHMED UHÛDu
=>VÂHiDu’L KAHHÂR ALLAH’a =>SIRR-ı SIFIR SIRF SüCÛDu
=>“YuSEBBİHu SEMÂsı”-nda ==>Şe’ÂN-da =>ŞU ÂN ŞüHÛDu
ZÂT’ından ZEVKtir NÛRuLLAH=>CÜMMLe MevCÛD HAKk VüCÛDu
İhvÂNim=>EL EMÎNden EMîN OL!. =>SEHER =>SÎNE TEHEcCÛDu!.


20.05.18 00:18
brsbrsm..tktktrastkkmdeherÂNnn..


EL Mü’MİN ALLAH celle celâlihu..
EL EMÎN Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem..


Resim

Teheccûd: Vücûd-u Mutlak sahibi El Hâlik celle celâlihu'dan en ıssız seherde haced dileme..
Mevcûd: Vücûd-u Mutlak sahibi El Hâlik celle celâlihu'nun Yarattığı tüm mahlüklar âlemi.
Vücûd : Gerçek vücûd sahibi olarak ALLAHU ZÜ’L-CELÂL’i bilmek Vahdet-i Vücûd. Tüm eserlerinde O’nu görebilmek ise Vahdet-i Mevcûd.
Sücûd : Secdeler.
Şühûd : Şahid oluşlar.
Ühûd : HAKK’a verilen ilk aahidler, sözler..


Resim

YuSEBBih..:

يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim ---Yusebbihu lillâhi mâ fî's-semâvâti ve mâ fî'l-ardı'l-meliki'l-kuddûsi'l-azîzi'l-hakîm(hakîmi) : Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sâhibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan ALLAH'ı tesbih eder.(Cumâ 62/1)

SeBBeHa: tesbih eder. Yüzer. Döner durur. AKL-ı SiLm BİLir ki, ATOM yaratıldığı günden beri durmadan dönmektedir ve kıyâmete kadar da dönecektir. Enerjiyi nerden almakta ve alacak sorusunun cevâbının “KÛN feye KÛN-hER ÂN ŞE’ÂNULLAHta yENiden Yaratış” olduğunu materyalist fizik çok geç anlayacaktır sanırım..



Resim =>EL VÂHiDu’L- KAHHÂR =>ALLAH.:

..Vahdet-i UHuD =>Vahdet-i ŞüHÛD =>Vahdet-i SüCÛD =>Vahdet-i MevCÛD =>Vahdet-i VüCÛD<= KaHHÂRRiyyet =>Vahdet-i VüCÛD =>Vahdet-i MevCÛD =>Vahdet-i ŞüHÛD =>Vahdet-i SüCÛD =>Vahdet-i UHûD..

LÂ diyen HerŞey/Herkes<==..=>İLÂhe =>İLLâ =>ALLAH<= TEVHÎD =>ALLAH =>İLLÂ =>İLÂhe =>..==>LÂ diyen yok.. VAR OLan Vâhidu'l- Kahhâr ALLAH celle celâlihu..

يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---''"Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li menil mulku’l- yevm(yevme), lillâhi’l- vâhidi’l- kahhâr: O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Allah sorar:) "Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhâr olan Allah'ındır." (Mü’min 40/16)


Resim “LÂ Huve ->İLLâ HUu! ->O’ndan bAŞKa O YOKtur”un >ASLı!.:

هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ
Resim---“Huvallâhullezî LÂ İLÂHE İLLÂ HUVE, el meliku’l- kuddûsu’s- selâmu’l- mû’minu’l- muheyminu’l- azîzu’l- cebbâru’l- mütekebbir (mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn (yuşrikûne).: O Allah ki; O’NDAN BAŞKA İLÂH YOKtur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir), Azîz’dir (yücedir), Cabbar’dır (cebredendir), Mütekebbir’dir (pek büyük olandır). Allah, şirk koşulan şeylerden münezzehtir (uzaktır).” (Haşr 59/23)


Resim=>ALLAHu ÂLeM A’MÂsında.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den hadis-i kudsi: “ALLAH celle celâluhu: “Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim ve bu yüzden âlemi yarattım.” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l- Hâfâ II, 132)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kânellahu ve lem yekûn mâahu şey’un: ALLAH vardı ve O’nunla birlikte hiçbir şey yoktu!” buyurmuştur.
(Buhârî, Bedü’l- Halk 1; El Hindî, Kenzu’l- Ummâl X-29850)

Bu âyet ve hadislerdeki cümleler, anlattığımız makamın plânını çizer.
Ne olursa olsun; Yüce HaKk’ın Zâtına ârif, yâni anlayış sahibi olana değişen bir şey yoktur. Evvel zamanda ne idiyse, şimdi de öyledir.
Ali kerremallahu vechehu: “Allahu TeâLâ, öyle bir halde idi ki, onunla beraber olan şey yoktu.” Hadis-i şerîfi işitince: “Şu ÂNda dahi öyledir.” dedi. Ali kerremallahu vechehu, zikri geçen hadis-i şerîfi âdeta tasdik eder gibi konuşmuş ve hadis-i şerîfin bir başka yüzünü açıklamış ve şerhini yapmıştır; ALLAH celle celâlihu ondan razı olsun!.


Kâinât ve İnsÂN...
ALLAHu zu’L-CELÂL var idi... Nokta... Söz bitti!...
Ahadiyyet, bilinemezlik perdesinde a'mâda idi...


Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e soruluyor: “RABB’ımız, gökleri ve yeri yaratmadan önce neredeydi?” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Üstünde ve altında hava bulunmayan bir “a’mâ”daydı” buyuruyor.”
(İbni Mâce, Mukaddime 13)

İmâm-ı Alî kerremullâhi veche ise:“EL ÂN dahi öyledir” buyuruyor.
A’mâ ise körlüktür.. Sonsuz ve zifirî karanlıkta asla bir şey görememek oraya ait bir husûsu bilememektir..
İşte ALLAHu zu’L-CELÂL’e âit bu BİLinemezlik karanlığının adı AHAD’dır...
Zâtı bilinemez AHAD ALLAH celle celâlihu celle celâlihu...
Koyu bir karanlığa benzetildiğinden dolayı da halk arasında câhilliğe de mecâzen “Ümmî” denilmiştir.

Azîz Efendim İmâmı Alî keremullahi veche’nin bunu şerheden sözü ise;
“Eyâ insan cirmike cirmi’s- sâgirun, ve fike intavâ âlemü’l- ekber...”buyurmuştur.
Tavâ kökü: elbiseyi, yatağı v.s. dürüp katlamaktır.
Mündemic: (dümûc’dan) indimâc eden, dürülüp sarılan, içine yerleşen, içine sokulması olup aynı anlamdadır.

“Ey insanoğlu! Cirmin (cisim, hacim) çok küçüktür, fakat âlemü’l- ekber sende intevadır, mündemictir. İçine sokulmuştur (o kadar da değerin var)!.”buyurması ne hârikadır.

Resim İmam Ali keremallahi veche:

“Her ilmin câmi’i =>Kur’ÂN, Onun câmi’i =>Fâtiha, Onun câmii =>BesmeLe ve Onun câmi’i =>”Be” harfi, Onun da câmi’i =>“Nokta”sıdır..”” buyurmuştur.

Câmi': Cem'edici, toplayıcı, içine alan. Cem'etmiş, toplamış bulunan, hâvi ve muhit olan.

Resim İmam Ali keremallahi veche:

"İLiM bir NOKTA idi, onu câhiller çoğalttı!."”

Ve yine: "İLim, Besmelenin ”be” harfinin altındaki NOKTAdır..””
Buyurması ilmin menşe'inin yüceliğine işârettir..


Resim

Resim

23. SALÂVÂT-I ŞERÎFE :
Nureddin Şevnî Hazretlerine ait çok kıymetli ve faziletli bir salâvâttır.
Büyük Muhammedî âşıklardan olup salâvât meclisleri ile meşhurdur.


TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin Resim Aynil inâyeti ve kenzil hidâyeti Resim Ve zeynil kıyâmeti Resim Ve tirâzi hulleti Resim Ve arusil memleketi Resim Ve şefi'il ümmeti Resim Ve lisânil hucceti Resim Ve imâmil hadrati Resim Ve nebiyyirrahmeti Resim Seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin Resim Eşşâfiil müşeffei sallallahu aleyhi ve sellem.

MÂNÂSI : Ey Rabbim, inâyet pınarı, hidayet hazinesi, kıyametin ziyneti, esvâbın en güzeli, memleketin damadı, ümmetin şefâatçisi, dili hüccet, varlığın imamı, rahmet nebisi, şefâat eden şefâat ettirilen, Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed Mustafa (salallahu aleyhi ve sellem)'e salât ve selâm ediver, onu mübârek kıl!.


Resim

Resim---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: Mûtû kable en temûtu: "ÖLmeden ÖNce ÖL!."-ünüz!..'' buyurdu..
(Keşfu’l-Hâfâ II-291-2669)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim EMîN OL!.

EL>ELe EL>YEDuLLAHa
EL o ki =>RESÛLuLLAHa
EHL-iBEYt VELîYyuLLAHa
AŞKuLLAH AŞKı EMîN OL!.


Resim

KALB KAZANı =>KaFa TASı
NAKLen AKLen HASLar HASı
ZERRe-KÜRRe =>SeBBeHAsı
AŞKuLLAH MEŞKi =>EMîN OL!.


Resim

OLÂN>KULLuk>OYUN DEğiL
=>RABBını BİL!. VAKtini BİL
ÜZme!. ÜZüLme!. SEV! SEViL
AŞKuLLAH MEŞKi =>EMîN OL!.


Resim

HANNÂNu MENNÂN MiNNeti
DUYup=>UYmaktır SüNNeti
RABBımın =>SEKiZ CeNNeti
AŞKuLLAH KÖŞK-ü EMîN OL!.


Resim

KuL İhvÂNim AŞK DİReği
AŞK DERYÂsın MENDİReği
HAKk ÂŞIKLarın =>YÜReği
AŞKuLLAH KÖŞKü EMîN OL!.


19.05.18 20:07
brsbrsm..tktktrastkkmdeŞe’ÂNnn..



Resim


TEHECCÜdde EMÎN OL!.
TEHECCÜd.: Gece uyanıp nâfile namazların en çok sevablısı namazı kılmak. Gece namazı..


MUHİTin MERKEZ MİLİnde
AŞKIn MEŞKin MENZİLİnde
SAHER SIRRı KuL İhvÂNim
=>RESÛLuLLAH-ın DİLİnde..


Resim

GÜLe =>BÜLBÜL=>EZEL EŞi
BÜLBÜL=>SEBBEHa SERKEŞi
>TEKMiL TEVHiD TEHECCÜDü
=>UYkuSUz GECE =>GÜNEŞi..



Resim


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ÖZünden SÖZünde SEHER TEHECCÜdü.:

Resim---Âişe radiyallahu anhâ: “Azîz ve celîl olan Allah, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellemi gecenin bir bölümünde (hizbini yapmak üzere) uyandırırdı. (Resül-i Ekrem de) seher vakti girince hizbini (her gece devamlı yaptığı ibâdetini) mutlaka bitirmiş olurdu.” buyurmuştur.
(Âişe radiyallahu anhâ'dan; Beyhakî, es-Simeniı'1-kübrâ, III, 3; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/132.)

Resim

Resim---Mesrûk radiyallahu anhu demiştir ki: Âişe radiyallahu anhâ'ya, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in (gece) namazını; "Hangi saatte kılardı?" diye sordum.
Âişe radiyallahu anhâ: “(Horoz) sesini duyunca kalkar, namaz kılardı”
buyurmuştur.
(Buhârî, teheccud 7; rikâk 18; Müslim, musâfirîn 131; Nesâî, kıyâmu'1-leyı, 8; Ahmed b. Hanbel, VI, 110, 147, 203, 279; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/133.)

Resim

Resim---Huzeyfe radiyallahu anhu: “Peygamber (aleyhisselâm) sıkıntılı bir işle karşılaşınca namaz kılardı.” buyurmuştur.
(Ahmed b. Hanbel, I, 206, 268, 280; V, 358; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/136.)

Resim

Resim---Ebû Seleme'den; demiştir ki: “Ben Rabî'a b. Ka'bi'l- Eslemî'yi şöyle derken işittim: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile birlikte geceliyordum. Kendisine abdest suyunu ve (bu anda) ihtiyacı olan şeyleri getirdiğimde bana: "Benden iste!" dedi.
Ben de: “Cennette seninle beraber olmayı (istiyorum) dedim.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Bundan başka bir şey (istesen)?" buyurdu.
Ben de: “Dileğim budur.” dedim.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Öyleyse çok secde etmek sûretiyle nefsin için bana yardımcı ol!"
buyurmuştur.
(Müslim, salât 225; Nesâî, tatbik 79; Ahmed b. Hanbel, IV, 59; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/137.)

Resim

Resim---Ebû Hureyre radiyallahu anhu: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Biriniz, gecenin bir kısmında (namaza) kalktığı zaman (önce) hafif (kısa) iki rekat namaz kılsın!." buyurmuştur.
(Müslim, müsâfirîn 198, Ahmed b. Hanbel II, 236; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, III, 16; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/142.)

Resim

Resim---Abdullah b. Ömer radiyallahu anhum'dan rivâyet edildiğine göre bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e gece namazını sormuş, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem de: "Gece namazı ikişer, ikişerdir. Biriniz sabah olacağından korkarsa, bir rekat kılsın. Bu, onun kılmış olduğu namazları (ekleştirir)" buyurmuştur.
(Buhârî,vitr 1-2; salât 84, teheccüd 10; Müslim, müsâfirîn 145-148, 156, 157, 159; Tirmizî, salât206;cuma66; vitr 8; Nesaî, kiyâmü'1-leyl 26, 35; İbn Mâce, ikâme 116, 117, 172; Dârimî, salât 154, 155, 210; Muvatta', salatü'1-leyl 13; Ahmed b. Hanbel, II, 30-31,33, 40, 44, 45, 49, 54, 58, 66, 71, 76-79, 83, 100, 102, 113, 119, 133, 134, 148, 154, 155; IV, 337; VI, 276; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/147.)

Resim

Resim---İbn Abbâs (radiyallahu anhu demiştir ki: “Peygamber’in (aleyhisselâm) (gece namazlarında) kıraati, kendisi oda(sın)da(namaz kılmakta) iken salonda bulunan bir kimsenin işitebileceği kadar (sesli) idi.” dedi..
(Beyhakî, es-Sünenü'l- Kübrâ, III, 11; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/149.)

Resim

Resim---Ebû Hüreyre radiyallahu anhu'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: "Peygamber (aleyhisselâm)'in (gece namazlarındaki) kıraati şu şekilde idi: “(Duruma göre sesini) bazan yükseltir, bazan da kısardı.” buyurmuştur.
(Nesaî, kıyamü'l- leyl 23i)

Resim

Resim---Âişe radiyallahu anhâ'dan rivâyet edildiğine göre; bir kimse geceleyin sesini yükselterek Kur'ân okumuş, sabah olunca Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "ALLAH falan kimseye rahmet etsin. Bana bu gece ne kadar âyet hatırlattı. Ben onları gerçekten unutmuştum" buyurmuştur.
(Buhârî, şehâdât 1, fedâilu'l-Kur'ân 20; Muslim, musâfirîn 224, 225. Ahmed b. Hanbel,VI, 62.)


وَكَأَيِّن مِّن نَّبِيٍّ قَاتَلَ مَعَهُ رِبِّيُّونَ كَثِيرٌ فَمَا وَهَنُواْ لِمَا أَصَابَهُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَمَا ضَعُفُواْ وَمَا اسْتَكَانُواْ وَاللّهُ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ
Resim---"Ve keeyyin min nebiyyin kâtele, meahu rıbbiyyûne kesîr (kesîrun), fe mâ vehenû li mâ asâbehum fî sebîlillâhi ve mâ daufû ve mestekânû vallâhu yuhibbu’s- sâbirîn (sâbirîne).: Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin, kendiniAllah'a adayanlar)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever.” (Âl-i İmrân 3/146) Âyetini hatırlattı.” buyurdu..
(Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/155.)

Resim

Resim---Ebû Said radiyallahu anhu demiştir ki: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem mescidde ittifaka girmişti. Sesli (Kur'ân) okumakta olan halkı işitince perdeyi açtı ve: "Dikkatli olun her biriniz Rabbine münâcâtta bulunuyor. Bazınız bazınızı rahatsız etmesin. (Kur'ân) okurken, veya "namazda" bazınız (sesini) bazınızın (sesi) üzerine çıkarmasın!." buyurdu.
(Ahmed b. Hanbel, III, 94; Hâkim, el-Müstedrek, I, 331; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/157-158.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen Gul »

Resim


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ÖZünden SÖZünde SEHER TEHECCÜdü.:

Resim---Ukbe b. Âmir el-Cühenî radiyallahu anhu demiştir ki: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kur'ân-ı Kerim'i açıktan okuyan, açıktan sadaka veren gibidir, gizli okuyan da gizli sadaka veren gibidir” buyurmuştur.
(Tirmizî, sevâbu'l- Kur'ân 20; Nesâî, kıyâmu'L-Leyl 24; zekât 68; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 158, 201; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 13; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şâmil Yayınları: 5/159.)

Resim

Resim---Âişe radiyallahu anhâ: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem gecenin bir kısmında on rekât namaz kılardı. Ve bir rekatle de vitr yapar ve sabahın iki rekatlık sünnetini kılardı. Bu (şekilde kılınmış olan rekatlerin toplamı) on üç rekat olurdu.” buyurmuştur.
(Buhârî, teheccüd 10; Müslim, musâfirîn 128; Nesâî kıyamu'l- leyl 36; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/160)

Resim

Resim---Âişe radiyallahu anhâ : “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, yatsı namazını bitirdikten sonra sabah oluncaya kadar onbir rekat namaz kılardı. Her iki rekatte bir selâm verir, bir rekatle de vitr yapardı. Secdede iken başını kaldırmadan önce elli âyet okuyacak kadar beklerdi. Müezzin sabah namazının birinci ezânını bitirince kalkar, hafif iki rekat (namaz) kılar, sonra da müezzin gelinceye kadar sağ tarafına yatıp uzanırdı..” buyurmuştur.
(Müslim, müsâfirîn 121; Tirmizî, mevâkit 208; Nesaî, kıyamu'l-leyl 35, 44; ezân 41; sehv 74; İbn Mâce, ikâme 181, Dârimî, salât 148: muvatta', leyl 7, Ahmed b. Hanbel, VI, 35, 74, 83, 143, 182, 215; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/163-164.)

Resim

Resim---Âişe radiyallahu anhâ: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, geceleyin onüç rekat namaz kılardı. Bunlardan beş (rekat)i ile vitr yapardı. En son rekatta oturup da selâm verinceye kadar bu beş (rekat)'in hiçbirinde oturmazdı." buyurmuştur.
(Müslim, müsafirin 123,126; Tirmizî, vitr 2; Dârimî, sala 21; Ahmed b. Hanbel, VI, 50.)

Resim

Resim---Âişe radiyallahu anhâ : Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, geceleyin onüç rekat (namaz) kılardı. Sonra sabah ezânını duyunca hafif iki rekat namaz kılardı." buyurmuştur.
(Buhârî, vudû 36; ezân 12, 15, teheccüd 28-29; vitir 1, tefsîr sûre (3), 19-20; Müslim, musâfirîn 87-88, 121, 122, 182, 195, 197, 198; Tirmizî, vitr 6; Nesaî, mevâkit 35, ezân 41, kıyâmu'l-leyl 9; İbn Mâce, ikâme 101, 125, 181, Dârimî, salât 148, 165, 186; Muvatta, salâtu'l-leyl I, 9, Ahmed b. Hanbel, II, 6, 232, 279, 399; VI, 30, 34, 74, 83, 85, 103, 133, 143, 167, 215, 230, 283-285, 300; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/168.)

Resim

Resim---Ebû Seleme b. Abdirrahmân'dan rivâyet edildiğine göre kendisi, Peygamber (aleyhisselâm)'in eşi Âişe radiyallahu anhâ'ya; “Ramazanda Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in namazı nasıldı?” diye sormuş.
O da şu cevabı vermiş:
"Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ne Ramazanda ne de Ramazanın dışında (geceleri) onbir rekattan fazla (nafile) kılmazdı. (Önce) dört rekat namaz kılardı. Artık onların güzelliğinden uzunluğundan hiç sorma, sonra dört rekat (daha) kılardı. Onların da güzelliğinden ve uzunluğundan hiç sorma, sonra üç rekat (daha) kılardı.
Ben: “Yâ Resûlullah, vitri kılmadan önce uyuyor musun?” dedim,
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Ey Âişe benim gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz.”
"
buyurmuştur.
(Buharî, teravih 1; Müslim, müsâfirîn 125; Tirmizî, salât 208; Nesâî, kıyâmü'l-leyl 38; Muvatta, salatu'l-leyl 3; Ahmed b. Hanbel, VI, 36. 73; Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/170-171.)

Resim

Resim---Zürâre b. Evfâ'nın rivâyet ettiğine göre Hz. Âişe radiyallahu anhâ'ya Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'ın gece namazı sorulmuş.: “Yatsı namazını cemaatle kılardı, sonra evine dönüp dört rekat namaz kılar sonra yatağına girer ve uyurdu. Abdest suyu başının ucunda örtülü olurdu. Misvaki de (yakınına) konulurdu. Nihâyet ALLAHu TeÂLÂ o’nu geceleyin uyandırmak istediği saatte uyandırırdı. (Uykudan kalkınca) dişlerini misvaklar ve güzelce abdest alırdı, sonra namaza kalkar sekiz rekat namaz kılardı. Her rekatte Ummu'l- Kitab (Fâtiha) ile Kur'ân'dan bir sûre ve ALLAH'ın dilediği kadar (âyet) okurdu. Sekizinci rekate oturuncaya kadar bu rekatlerinin hiç birinde oturmazdı (ve hiçbirisinde) selâm vermezdi. Dokuzuncu rekatte de okur ve sonra oturur, ALLAH'ın kendisine duâ etmesini istediği şeylerle duâ eder ve dilekte bulunurdu; buna çok rağbet ederdi ve (nihâyet) neredeyse ev halkını uyandıracak şekilde yüksek sesle selâm verirdi. Sonra oturarak Ümmu'l- Kitabı (ve bir sûre) okur ve oturarak rükû yapardı, ikinci (rekatte) de okuyup, oturarak rüku' ve secdeye varırdı. ALLAH'ın kendisine duâ etmesini istediği şeylerle duâ ederdi. Sonra selâm verir (namazdan) çıkardı. Resûlullah'ın namazı şişmanlayıncaya kadar bu şekilde devam etti. (ihtiyarlayıp da şişmanlayınca) dokuz rekatten iki rekat eksiltti, altı ve yedi rekate indirdi ve (vitrden sonra) oturarak iki rekat daha (kılmaya devam etti) vefat edinceye kadar (böyle idi). ALLAH'ın salât-u selâmı onun üzerine olsun!.” dedi..
(Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/183-184)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim---İbn Abbâs radiyallahu anhu'dan rivâyet edildiğine göre kendisi (bir gece) Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem'in odasında yatmış ve (Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem'in geceleyin):

إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لِّأُوْلِي الألْبَابِ
Resim---"İnne fî halkı’s- semâvâti ve’l- ardı vahtilâfi’l- leyli ve’n- nehâri le âyâtin li ulî’l- elbâb (ulîl elbâbı).: Muhakkak ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde, ulûl elbab için (lübb'lerin, sırların sahibleri için/temiz akıl sahipleri için) elbette âyetler (deliller) vardır.” (Âl-i İmrân 3/190)

Diye (başlayıp) sûreyi sonuna kadar okuyarak uykudan kalktığını ve misvaklanıp abdest aldığını, kıyamı, rükû'u ve sücûdu uzatarak iki rekat namaz kıldığını sonra namazdan çıkıp nefes alış-verişi işitilecek kadar uykuya daldığını, sonra bunu üç defa tekrarlayarak altı rekat namaz (kıldığını) ve her defasında da misvâklandığını sonra abdest aldığım ve bu âyetleri okuduğunu daha sonra da vitr (namazı) kıldığını görmüş..
(Bu hadisi Ebû Davûd'a nakleden diğer râvi) Osman dedi ki: Üç rekatle (vitr yapardı). Bunu müteakib müezzinin gelmesiyle namaza çıkardı.
(Diğer râvi) îbn İsâ ise (şöyle) dedi: “Vitri kılardı. Bunu müteakib sabahın girmesiyle Bilâl gelip kendisine namazı haber verirdi. Bunun üzerine sabah namazının iki rekatlık sünnetini kılıp namaza çıkardı.”
(Hadisin buraya kadarki rivâyetinden) sonra (her iki râvi de) Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in; "Ey Allah'ım! Benim kalbime nur, dilime nur, kulağıma nûr, gözüme nur, arkama nur, önüme, altıma ve üstüme nûr ver ve benim nurumu büyüt"
buyurmuştur.
(Buhârî, deâvât 9; Müslim; müsâfirîn 181,187,189; Tirmizî, deavât 30; Ahmed b. Hanbel, I, 284, 343, 352, 373; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/192-193)

Resim

Resim---Fazl b. Abbâs radiyallahu anhu'dan; demiştir ki: “Bir gece nasıl namaz kıldığını görmek için Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem'in yanında gecelemiştim. (Geceleyin) kalktı, abdest alıp iki rekat (namaz) kıldı. (Uzunluk bakımından) kıyamı rükû'u gibi, rükû'u da secdesi gibiydi. (Namazdan) sonra (biraz) uyudu. Sonra uyanıp abdest aldı. Sonra misvâklandı ve Âl-i îmrân'dan den (itibaren) beş âyet okudu. Nihâyet on rekat (namaz) kılıncaya kadar bu (uyuyup kalkma ve abdest alma..) işine devam etti, (namazdan) sonra bir rekat daha kılarak onunla vitr yaptı. Bu esnada müezzin ezân okumaya başladı. Müezzin (ezânı bitirip) sesi kesilince Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem de kalkıp hafif iki rekat daha namaz kıldı. Sonra sabah namazını kılıncaya kadar oturdu." buyurmuştur.
(Müslim, müsâfirîn 190)

Resim

Resim---İbn Abbâs radiyallahu anhu'dan; demiştir ki: “(Bir gece) teyzem Meymûne'nin yanında gecelemiştim. Gece vakti girdikten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Çocuk namazını kıldı mı?" dedi. "Evet" diye cevab verdiler. Bunun üzerine geceden Allah'ın dilediği kadar (bir vakit) geçinceye kadar uyudu. (Sonra) kalkıp abdest aldı, yedi veya beş (rekat) namaz kıldı. Bunlarla vitr yaptı. Bu rekatların sadece sonuncusunda selâm verdi." buyurmuştur.
(Sadece Ebü Dâvûd rivâyet etmiştir. Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/198-199, musâfirîn 128; Nesâî kıyamu'l- leyl 36; Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/160)

Resim

Resim---İbn Abbâs radiyallahu anhu; demiştir ki: “(Bir keresinde) teyzem Meymûne bint el-Hâris'in evinde geceledim. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem yatsıyı kıldı, sonra gelip dört rekat daha kıldı. Sonra (bir süre) uyudu. (Uykudan) sonra namaza kalktı. Ben de sol tarafına durdum. Bunun üzerine beni (arka tarafından) dolandırıp sağına durdurttu. Beş (rekat) namaz kıldı, (Namazdan) sonra nefesinin sesini yahut horlamasını işitebileceğim şekilde uykuya daldı. Sonra (tekrar) kalkıp iki rekat namaz kıldıktan sonra (mescide gitmek üzere dışarı) çıktı ve sabah namazını kıldı.” buyurmuştur.
(Buhârî, ilim'41, ezân 58, temenni 4; fedaini's-sahâbe 39; Ahmed b. Hanbel, I, 34;.Sünen-i Ebu Davûd Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/200)

Resim

Resim---Âişe radiyallahu anhâ'dan şu haber rivâyet olunmuştur: “Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem sabah namazının iki rekat sünnetiyle beraber geceleyin (toplam) onüç rekât (namaz) kılardı.” buyurmuştur.
(Buhârî, teheccüd 10; Müslim, müsâfirîn 128; Sünen-i Ebu Davûd Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/204)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim---Abdullah b. Ebî Kays'dan; demiştir ki: “Âişe radiyallahu anhâ'ya: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem kaç rekat vitr kılardı?" diye sordum. (Bana cevabında) dedi ki: “(Bazan) dört (rekat)le birlikte üç rekat, (bazan) altı rekat ile birlikte üç rekat, (bazan) sekiz rekat ile birlikte üç rekat (bazan da) on rekat ile birlikte üç rekat kılardı. Vitri yediden az, on üçten fazla kılmazdı.”
Ebû Dâvûd dedi ki: (Bu hadisi bana rivâyet eden iki râviden birisi olan) Ahmed b. Salih (bu hadise şunları da) ilâve etti: (Abdullah b. Kays dedi ki:)
“(Âişe): “Peygamber (sallallahü aleyhi veselîem) Sabah namazından önceki iki rekatle vitr yapmazdı" dedi.
Ben de: “Vitr yapmazdı ne (demek)dir?” dedim.
“(Yani) bunu terk etmezdi” diye cevab verdi ve Ahmed b. Salih (hadisinde); "altı rekat ile birlikte üç rekat (kılardı)" sözlerini de rivâyet etmedi.

(Ahmed b. Hanbel VI, 149; Beyhakî, es-Sünenü'l- Kübrâ, III, 28.; Sünen-i Ebu Davûd Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/206-207)


Resim

Resim---Hz. Âişe'den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem Osman b. Maz'ûn'u çağırmış ve yanına gelince: "Ey Osman, sen benim sünnetimden yüz mü çeviriyorsun?" buyurmuştur. Osman da: "Vallahi, hayır ya Resûlallah! Bilâkis ben senin sünnetini istiyorum" diye cevab vermişti. (Bunun üzerine Hz. Peygamber): "Gerçekten ben uykuda uyurum, namaz da kılarım; oruç da tutarım, iftar da ederim. Kadınlarla da evlenirim. Ey Osman, Allah'dan kork, çünkü senin üzerinde ehlinin de hakkı vardır. Senin üzerinde müsâfirin hakkı vardır ve senin üzerinde nefsinin hakkı vardır. Oruç tut, iftar da et; namaz kıl, uyku da uyu!"
buyurmuştur.
(Dârimî, nikâh 3; savm 17; Sünen-i Ebu Davûd Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/218.)


Resim

Resim---Alkame'den; dedi ki: "Hz. Âişe'ye: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in ibâdet edişi nasıldı, günlerden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu?” diye sordum da: “Hayır, onun ameli devamlıydı, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in güç yetirebildiği şeye sizin hanginiz takat getirebilir ki! cevabını verdi.” buyurmuştur.
(Buharî, savm 64, nikâh 18; Müslim, müsâfirîn 218; Ahmed b. Hanbel, IV, 109; VI, 43, 55, 174, 189.; Sünen-i Ebu Davûd Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/220.)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SeHeR SıRRı .:

Derviş Yunus der ki, dünya yalandır,
Güvenme malına, malın talandır,
Seherde âşıka uyku haramdır,
“Uyuma der!.” bana; Sultân-ı enbiyâ,
“Hiç yatma!.” der sana; Sultân-ı enbiyâ..


YûNuS EMRe kaddesallahu sırrahu..

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Bir koyun sağacak kadar bir süre de olsa geceleyin kalk ve namaz kıl!" buyurmuştur.
(Beyhakî, es-Sünenü'l- kübrâ, III, 18-19; Zebidî, İthafu's- saâde V, 476)

Resim---Ebû Zer anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e sordum: "Gecenin hangi vaktinde kılınan namaz daha faziletlidir?" Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gecenin eksilmeye başlayan yarısındaki namaz." buyurmuştur.
(A. İbn Hanbel, Müsned, V, 179)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gecenin son vaktinin namazına sarıl! Çünkü o, meleklerin şâhidlik ettiği namazdır." buyurmuştur.
(Müslim, müsafirin, 294; Nesâî, mevâkit, 35; İbn Mâce, ikâme, 148; İbn Hanbel, Müsned, III, 300, 315)

Resim---Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Horozların öttüğünü işittiğiniz vakit, Allah'tan lütuf ve ikramını taleb edin. Zira onlar bir melek görmüştür. Merkebin anırmasını işittiğiniz zaman şeytandan Allah'a sığının. Çünkü o da bir şeytan görmüştür." buyurmuştur.
(Buharî, Bed'ü'l-halk 15; Müslim, Zikr 82, (2729); Ebu Davud, Edeb 115, (5102); Tirmizî, Da'avat 58, (3455); Buhârî, teheccüd, 7; Müslim, müsafirin, 131; Nesâî, kıyâmü'l-leyl, 8; İbn Hanbel, Müsned, VI, 110, 147, 203)

Hadis kaynaklarının verdiği bilgiye göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, seher vakti horoz sesini duyunca kalkardı.
(bk. Buhârî, teheccüd, 7; Müslim, müsafirin, 131; Nesâî, kıyâmü'l-leyl, 8; İbn Hanbel, Müsned, VI, 110, 147, 203)

Seher vakti veya tanyerinin ağarması sırasında uykunun insanı esir almasından kurtulmanın yolunu Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle bir benzetme ile açıklamaktadır:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "İnsan uyuduğu zaman şeytan onun boynuna üç düğüm atar. Kişi uykudan uyandığında oturup besmele çekince bu düğümlerden biri çözülür. Kalkıp abdest aldığında ikincisi, iki rekat namaz kıldığında ise üçüncüsü çözülür. Böylece kul dinç ve kalbi huzurlu sabaha çıkar. Aksi halde tenbel ve berbat bir halde güne başlar.” buyurmuştur.
(Buharî, teheccüd,12; Müslim, müsafirin, 207; Ebû Dâvud, tatavvu', 17; İbn Mâce, ikâme, 174)

Sabah namazına kalkamayacak kadar gafletle uyuyan kimsenin kulağını şeytanın kirlettiğini,
(bk. Buharî, teheccüd,13; Müslim, müsafirin, 205; Nesâî, kıyâmu'l-leyl, 5; İbn Mâce, ikâme, 174)
İfade buyuran hadis-i şerif, seher dinamizmi ve sabah zindeliğinin güneş doğmadan kalkmakta olduğuna dikkat çekmektedir.
Gecenin sükût dili, dervişin sır kulağına ibâdet çoşkusu telkîn etmektedir. Seherin bereketi, bu sükût ile söylenen sırdadır...

Seher vakti gecenin son altıda biridir. Yani güneşin batışından imsak vaktine kadar olan zamanın son altıda biridir. Mesela akşam 17.30’ da, imsak da 5.30 ’da oluyorsa, gecenin tamamı 12 saat demektir. Bunun altıda biri 2 saat eder. 5.30’ dan çıkarılınca 3.30 kalır. Saat 3.30 ’dan saat 5.30’ a kadar SeHeR VaKTi demektir. Yaz ve kış bu vakit azalıp çoğalır..

Teheccüd namazını ve vitri, seher vaktinde kılmak iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Gecenin sonunda uyanamayacağından korkan, gecenin evvelinde vitri eda etsin! Sonra yatsın! Gece sonunda uyanacağını ümit eden, vitri o zaman kılsın! Çünkü gecenin sonundaki kalkmakta rahmet melekleri hazır olur.” buyurmuştur.
(Müslim)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Gece seher vaktinde ve namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.” buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Seher vakti ALLAHu TeÂLÂ buyurur ki: İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim.” buyurmuştur.
(Müslim)

Seher vakti, dua ve istiğfarların kabul olduğu zamandır. Ramazan ayında sahur için kalkınca seher vaktinde kalkılmış olur. Bu vakitte dua etmeyi ganimet bilmelidir! ALLAHu TeÂLÂ iyileri överken: “Onlar seher vaktinde istiğfar eder.” buyuruyor.

وَبِالْأَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ
Resim---"Ve bi’l- eshârihum yestağfirûn (yestağfirûne).: Ve onlar, seher vakitlerinde mağfiret dilerler.” (Zâriyât 51/18)

Yakub aleyhisselam, oğullarına: “Sizin için yakında (seher vakti] Rabbime istiğfar edeceğim.” dedi.

قَالَ سَوْفَ أَسْتَغْفِرُ لَكُمْ رَبِّيَ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Resim---"Kâle sevfe estagfiru lekum rabbî, innehu huve’l- gafûru’-r rahîm (rahîmu).: “Sizin için Rabbimden yakında mağfiret isteyeceğim. Muhakkak ki; O Gafur'dur, Rahîm'dir.” dedi.” (Yûsuf 12/98)

Âl-i İmrân Sûresinde, sabredenler, sadıklar, namaz kılanlar, zekat verenler ve seher vakitlerinde istiğfar edenler övülmektedir. Hepsinden sonra, istiğfar edenlerin bildirilmesi, insanın her ibâdetini kusurlu görüp, daima istiğfar etmesi içindir.

الصَّابِرِينَ وَالصَّادِقِينَ وَالْقَانِتِينَ وَالْمُنفِقِينَ وَالْمُسْتَغْفِرِينَ بِالأَسْحَارِ
Resim---"Es sâbirîne ves sâdıkîne ve’l- kânitîne ve’l- munfikîne ve’l- mustagfirîne bi’l- eshâr (eshâri).: (Onlar), sabredenler, sâdıklar (ahdlerine vefa edenler), kânitîn olanlar (Allah’ın huzurunda saygı ile boyun eğip divan duranlar), infâk edenler (Allah için verenler) ve seherlerde mağfiret dileyenlerdir.” (Âl-i İmrân 3/17)

Fırsat ganimettir. Ömrü faydasız işlerle geçirmemeli, HAKk TeÂLÂ’nın rızasına uygun şeylere sarf etmelidir! Beş vakit namazı, tadil-i erkn ile ve cemaat ile edaâ etmelidir! Teheccüd namazı kılmalı, seher vakitlerini istiğfarsız geçirmemeli, gaflet uykusuna dalmamalı, ölümü ve âhireti düşünmeli, haram olan dünya işlerinden yüz çevirip, âhiret işlerine yönelmelidir! Zarurî olan dünya kazancı ile meşgul olup, diğer vakitleri, âhireti imar etmekle meşgul olmalıdır!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


ZEVK 3379

SehERi SEV-ER-SEN ALev! AT-EŞ’e ÇEKme cÂNımı!
Devr-ÂNda SEYRe ÇIKARma! CevLÂNımı=>HayrÂNımı
YAKacaksAN =>pERdemi YAK!. Bırak BENi ÇIRıLÇIPLak!
SIRRını SOYunsun da HAKk! =>ÜryÂN GÖsteR SultÂNımı!..


04.11.08 21:42
Lârâ - A N t a l Y A


*
Resim

ve bEN, SEHERlerin SESSiz ISSızlığında eN ÖZüMe İÇimin İÇine RABBu’L- ÂLEMîn’in RAHMetenLi’L- ÂLEMîn SEMÂsı’nda AHMEDî bir RAHMet YAĞsın!. ÇİLLe ÇINARımın GAZELLeri KÖKLerinde YÜZsün DURsun!. Ve de GÖZ YAŞLarım DURmadan KAYNasın!. İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Resim---"Tetecâfâ cunûbuhum ani’l- medâcıi yed’ûne rabbehum havfen ve tamaan ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne).: Yanlarını yataktan uzaklaştırırlar (yan üstü yatarken kalkarlar). Rab’lerine korku ve ümitle duâ ederler. Ve onları rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (verirler).” (Secde 32/16)

Yevm/Gün =>Leyl/Gece ve Nehar/Gündüzün =>CeM’idir..
24 Saatin İÇinde Zikr-i Dâim OLuş İBÂDETi YAŞAyış!.


Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “İki kişiye RABB’iniz şaştı; ev halkı içinden (gece) kalkıp namaza yönelene, savaşta yenilen, yine savaşan ve şehîd olana!..” buyurmuştur.
(Ebu Dâvud)

Ve GeCeLer, SESsiz, ISsız ve SÂKin..
Sâdece KaLb Atışını DUYuşLar ve VİRDÎ ZİKRe UYuşLar..
Tenhâda HaKk’a TeheccüdLer..


Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Cennetteki şeffaf köşkler şu kimselere: Tatlı konuşana, yemek yedirene, oruca devâm edene, gece namazına devâm edene...” buyurmuştur.
(Tirmizî)

وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Resim---“Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî seyedhulûne cehenneme dâhırîn (dâhırîne) : RABB'iniz dedi ki: "Bana duâ edin, size icâbet edeyim. Doğrusu Bana ibâdet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir." (Mü’min 40/60)



ZEVK 1305

Put Gibi =>Sûrette Kalma!. =>AŞKın ÖZündeki =>DUYu
Her Yerde OL-ANı ARAma!. =>YûSuF’un Yeri =>Bu KUYu
NÛR DİLEyen =>VARın YAKsın! GöNLün HâLi KILan HâLiL!
Seher Seyri =>KUL İhvÂNim!. =>AÇ gÖZün Terk Et UYkUYu!.…

aleyhumusselâm..

12. 12. 96 19:30.. antLya


Resim


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Sizden biri uyurken, şeytan kafasına üç düğüm atar. Her düğümün üzerine; ‘uzun bir geceye sahipsin uyu!’ diyerek elini vurur. O kişi uyanıp da Allah-u Zülcelal'i zikrederse bir düğüm, abdest alırsa bir düğüm, namaz da kılarsa bütün düğümler çözülür. Artık o kimse neşeli ve hareketli olur. Aksi halde neşesiz ve tembel olur." buyurmuştur.
(İmam Mâlik, Buharî, Müslim, Ebu Davûd, Nesaî)

Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gece bir saat vardır ki, bu saatte Allah'dan dünya ve âhiret işiyle ilgili bir hayır isteyen müslüman kul ona rastlarsa, mutlaka istediği kendisine verilir. Bu, her gece olur."buyurmuştur.
(Müslim)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

GECEnin AYdınlığı SehER..


“Seher”, gecenin karanlığı ile gündüzün aydınlığının birbirine karıştığı; tanyeri ağarmasından önceki vaktin adıdır.
"Sahûr" kelimesi de, Arapça'da aynı kökten olup seher vakti yenilen yemek anlamına kullanılır. Bu açıdan seherle sahûr arasında bir ilgi vardır.
Kur’ÂN-ı Kerim'de "gece" istirahat vakti olarak tayin edilmiş olmakla birlikte gece ibâdetini teşvik eden ve uyanıklığı öven pek çok âyet-i kerime vardır. Onlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:


وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ لِبَاسًا
Resim---"Ve cealnâ’l- leyle libâsâ (libâsen).: Ve geceyi libas (örtü) kıldık.” (Nebe 78/10)

يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ
قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا
نِصْفَهُ أَوِ انقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا
إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا
إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْءًا وَأَقْوَمُ قِيلًا
إِنَّ لَكَ فِي اَلنَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا
Resim---"Yâ eyyuhâ’l- muzzemmil (muzzemmilu). Kumi’l- leyle illâ kalîlâ (kâlilen). Nısfehû evinkus minhu kalîlâ (kâlilen). Ev zid aleyhi ve rettili’l- kur’âne tertîlâ (tertilen). İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ (sekîlen). İnne nâşiete’l- leyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kîlâ (kîlen). İnne leke fîn nehâri sebhan tavîlâ (tavîlen). Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ (tebtîlen).: Ey örtünüp bürünen (Resûlüm)! Az bir kısmı hariç olmak üzere gece kalk! Onun (gecenin) yarısı veya ondan (yarısından) biraz eksilt. Veya onu daha arttır. Ve Kur’ân’ı tane tane güzel bir şekilde oku. Muhakkak ki Biz, sana yakında ağır bir söz ilka edeceğiz ((vahy) bırakacağız, ulaştıracağız). Muhakkak ki gece kalkışı (meşakkatli fakat) tesir bakımından daha kuvvetli ve okuyuş bakımından daha sağlamdır. Muhakkak ki senin için gündüzleyin uzun meşguliyet vardır. Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O’na ulaş.” (Müzemmil 73/1-8)

Bu âyet-i kerimede ALLAHu TeÂLÂ, Rasûlünü geceyi ihyâ etmeye teşvik ettiği gibi, geceleyin okunan Kur’ÂN'ın kalbde daha etkili ve akılda daha kalıcı olduğunu haber vermektedir. Bu, bir bakıma geceleyin dikkatin daha diri, gönlün daha berrak, zihnin daha aydınlık olduğunun bir ifadesidir. Gece zikrinin mâsivâdan tam anlamıyla kesilip HAKk TeâLÂ'ya yönelmeye müessir olduğunun tesbitidir..

إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَى مِن ثُلُثَيِ اللَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِّنَ الَّذِينَ مَعَكَ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَى وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ اللَّهِ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Resim---"İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyi’l- leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meake, vallâhu yukaddiru’-l leyle ve’n- nehâre, alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakraû mâ teyessere mine’l- kur’ânî, alime en se yekûnu minkum mardâ ve âharûne yadribûne fî’l- ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakraû mâ teyessere minhu ve ekîmu’s- salâte ve âtû’z- zekâte ve akridullâhe kardan hasenen, ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâhi huve hayran ve a'zame ecrâ (ecren), vestagfirûllâh (vestağfirûllâhe), innallâhe gafûrun rahîm (rahîmun).: Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olanlardan bir topluluğun, gecenin üçte ikisinden daha azında, (bazan) onun yarısında ve (bazan da) onun üçte birinde (Kur’ân okumak, zikir yapmak, kanitîn olmak, teheccüd namazı kılmak için) kalktığını biliyor. Ve geceyi ve gündüzü Allah takdir eder, onu sizin asla hesaplayamayacağınızı (gecenin zaman dilimlerini doğru tayin edemeyeceğinizi) bildi. Bu sebeple sizin tövbenizi kabul etti. O halde Kur’ân’dan size kolay geleni okuyun! Sizden bir kısmınızın hasta olacağını, diğerlerinin yeryüzünde, Allah’ın fazlından (rızık) isteyerek dolaşacaklarını ve diğer bir kısmının da Allah’ın yolunda savaşacaklarını bildi. Artık O’ndan (Kur’ân’dan) size kolay geleni okuyun, namazı ikame edin, zekâtı verin ve Allah için güzel bir şekilde borç verin! Ve nefsiniz için hayır olarak ne takdim ederseniz, onu Allah’ın indinde daha hayırlı ve daha büyük bir ecir olarak bulursunuz. Ve Allah’a istiğfar edin (tövbe edip Allah’tan mağfiret dileyin)! Muhakkak ki Allah; Gafûr’dur, Rahîm’dir.” (Müzemmil 73/20)

Bu âyetle gecelerini ihyâ edenlerin amelleri, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in amelleriyle bir tutularak övülmüştür. Geceleyin kalkışın Nebevî ve Rabbânî bir haslet olduğuna dikkat çekilmiştir.

إِنَّمَا يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا الَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا بِهَا خَرُّوا سُجَّدًا وَسَبَّحُوا بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ*
Resim---"İnnemâ yu’minu bi âyâtinellezîne izâ zukkirû bihâ harrû succeden ve sebbehû bi hamdi rabbihim ve hum lâ yestekbirûn(yestekbirûne). (secde âyeti).: Fakat Bizim âyetlerimize îmân edenler onlardır ki, (âyetlerimiz) zikredildiği zaman (hemen) secde ederek yere kapanırlar. Ve Rabb’lerini hamd ile tesbih ederler ve onlar kibirlenmezler.” (Secde 32/15)

تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Resim---"Tetecâfâ cunûbuhum ani’l- medâcıi yed’ûne rabbehum havfen ve tamaan ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne).: Yanlarını yataktan uzaklaştırırlar (yan üstü yatarken kalkarlar). Rabb’lerine korku ve ümitle duâ ederler. Ve onları rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (verirler).” (Secde 32/16)

Bu âyetteki uyarı daha ilginç, o da: Geceleyin Allah Rızası için kalkanların, asla kibre düşmemeleri, korku ve Ümid Dengesini korumaya çalışmalarıdır.

أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاء اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ وَيَرْجُو رَحْمَةَ رَبِّهِ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
Resim---"Em men huve kânitun ânâe’l- leyli sâciden ve kâimen yahzeru’l- âhırate ve yercû rahmete rabbihî, kul hel yestevîllezîne ya’lemûne vellezîne lâ ya’lemûn (ya’lemûne), innemâ yetezekkeru ulû’l- elbâb (elbâbi).: Gece boyunca secde ederek ve kıyamda (ayakta) durarak kanitin olan, ahiretten çekinen (korkan) ve Rabbinin rahmetini dileyen mi? De ki: "(Hiç) bilenle bilmeyen bir olur mu? Ancak ulûl’elbab (daimî zikir, temiz akıl sahibleri) tezekkür eder." (Zümer 39/9)

Bu âyetten; geceleyin kalkarak Allah'a ibâdet edenle gece boyunca uyuyan gafilin asla bir olmayacağı anlaşılmaktadır.

وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا
Resim---"Vellezîne yebîtûne li rabbihim succeden ve kıyâmâ(kıyâmen).: Ve onlar, geceyi Rab’lerine secde ve kıyam ederek (ayakta durarak) geçirirler.” (Furkân 25/64)

Rahmân'ın Rahmetine ulaşmanın yolu geceleri kıyam ve secde ile O'na en yakın olacak anı yakalayabilmektir.

وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَى أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا
Resim---"Ve mine’l- leyli fe tehecced bihî nâfileten lek (leke), asâ en yeb’aseke rabbuke makâmen mahmûdâ (mahmûden).: Gecenin bir kısmında uyan ve sana özel nafile (ilâve) olarak O’nunla (Kur’ân’la) teheccüd namazı kıl! Rabbinin seni Makam-ı Mahmud’a beas etmesi (ulaştırması) yakındır.” (İsrâ 17/79)

Bu âyete göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem için teheccüd namazı vâcib hükmündeydi. Bu hüküm, ümmet için en azından "müekked sünnet" olarak görülmüştür..

الصَّابِرِينَ وَالصَّادِقِينَ وَالْقَانِتِينَ وَالْمُنفِقِينَ وَالْمُسْتَغْفِرِينَ بِالأَسْحَارِ
Resim---"Es sâbirîne ve’s- sâdıkîne ve’l- kânitîne ve’l- munfikîne ve’l- mustagfirîne bi’l- eshâr(eshâri).: (Onlar), sabredenler, sâdıklar (ahdlerine vefa edenler), kânitîn olanlar (Allah’ın huzurunda saygı ile duranlar), infâk edenler (Allah için verenler) ve seherlerde mağfiret dileyenlerdir.” (Âl-i İmrân 3/17)

Cehennem azabından halas olmanın en etkin yollarından biri seher vakti istiğfardır.

إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
Resim---"İnnel muttakîne fî cennâtin ve uyûnin.: Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve pınarlardadır.” (Zâriyât 51/15)

آخِذِينَ مَا آتَاهُمْ رَبُّهُمْ إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَلِكَ مُحْسِنِينَ
Resim---"Âhizîne mâ âtâhum rabbuhum, innehum kânû kable zâlike muhsinîn (muhsinîne).: Rab’lerinin onlara verdiği şeyi alanlar; muhakkak ki onlar, bundan önce muhsin olanlardır.” (Zâriyât 51/16)

كَانُوا قَلِيلًا مِّنَ اللَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ
Resim---"Kânû kalîlen mine’l- leyli mâ yehceûn (yehceûne).: Onlar geceden uyudukları şey (zaman parçası) çok az olanlardı.” (Zâriyât 51/17)

وَبِالْأَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ
Resim---"Ve bi’l- eshârihum yestağfirûn (yestağfirûne).: Ve onlar, seher vakitlerinde mağfiret dilerler.” (Zâriyât 51/18)

وَفِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ
Resim---"Ve fî emvâlihim hakkun li’s- sâili ve’l- mahrûmi.: Ve onların mallarında isteyenlerin ve mahrum olanların (isteyemeyenlerin) hakkı vardır.” (Zâriyât 51/19)

Bu âyette cennete ulaşmak için bir önceki âyete ilâve olarak az uyumak ve malından infak sayılmaktadır. Hem de isteyen ve isteyemeyen ihtiyaç sahiblerine.

وَاسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلاَّ عَلَى الْخَاشِعِينَ
Resim---"Vesteînû bis sabri ve’s- salât (salâti), ve innehâ le kebîratun illâ alâ’l- hâşiîn (hâşiîne).: (Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.” (Bakara 2/45)

Âyetinin tefsirinde namazdan maksadın gece namazı olduğu açıklanmaktadır. Yani ALLAHu TeÂLÂ nefsle cihadda, iç düşmana karşı sabırda gece namazı ile yardım alınmasını emretmektedir. Çünkü gece namazı sadece Allah'tan huşu duyan mütevazı kullara ağır gelmeyen zor bir ibâdettir. Bu zorluğu sebebiyle bunu işleyenlerde ucübe düşmemek için ümid ve korku dengesi öne çıkmaktadır.

ALLAHu TeÂLÂ, gecenin feyiz ve bereketine dikkat çektiği gibi, Hz.Peygamber'i, onun şahsında ümmeti ve genel mânâda müslümanları geceleri ihyâ etmeye ve seherlerde istiğfâr ile meşgul olmaya çağırmaktadır. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bu emre imtisal ile geceleri teheccüde kalkarak ayakları şişinceye kadar kıyamda dururdu ve "gelmiş, geçmiş bütün günahları bağışlanmış bir Peygamber olarak kendisini bu kadar yormaması" uyarısında bulunulduğunda şöyle buyururdu:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem : "Şükredici bir kul olmayayım mı?"buyurmuştur.
(Buhârî, Tefsiru sûre(48), 2; Müslim, Münâfikin, 81; Buhârî, Teheccüd, 6, Rikak, 20; Tirmizi, Salât, 187)

Resim---Hz. Âişe radiyallahu anha demiştir ki: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, gece ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Kendisine: “Yâ Resûlullah, Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamışken niçin böyle yapıyor, kendinizi ibadete zorluyorsunuz?” diye sorduğumda buyurdular ki: “Ben şükreden bir kul olmayı sevip arzu etmez miyim?” buyurmuştur.
(Buharî, Teheccüd 6; Müslim, Sıfâtu’l-münâfikîn 81)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: TEHECCÜDde EMİN OL!.

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Geceyi ibâdet ve tâatla ihyâ etmenin şükre vesile bir amel olduğu bundan daha vâzıh bir biçimde ifâde edilemez. Hz. Peygamber'in bundan başka gece ibâdetini öven ve seher vakitlerinde istiğfar ile meşgul bulunmaya tavsiye eden bir çok hadis-i şerifi bulunmaktadır.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gecede bir vakit vardır ki Müslüman bir kul bu vakti denk getirir ve o saatte Allah'tan ne gibi hayır dilerse Allah onu verir." buyurmuştur.
(Buharî, Talâk, 24; Müslim, Müsâfirin, 166)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kişinin gece yarısı kıldığı iki rekat namaz bütün varlığı ile dünyadan hayırlıdır. Eğer ümmetime zor geleceğinden korkmasaydım bu iki rekat namazı onlara farz kılardım." buyurmuştur.
(Buhârî, Teheccüd, 10)

Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gece namazına devam edin, zira bu, sizden önceki sâlihlerin sünnetidir. Gece ibâdeti Allah'a yakınlık vesilesi, günahlara keffârettir. İnsanı, bedenî hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır." buyurmuştur.
(Tirmizî, Deâvât, 101; İbn Hanbel, VI, 126)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gece namaz kılmak alışkanlığında olan kimse uyanamadığı zaman aynen namaz kılmış sevâbı kazanır, uykusu da kendine sadaka olur." buyurmuştur.
(Ebû Davûd, Tatavvu', 30)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Farzlardan sonra en fazîletli namaz gece namazıdır." buyurmuştur.
(Müslim, sıyâm, 203)

Diğer bir kısım hadislerde de Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, gece namazına kalkan ve eşini kaldıran erkek ile kendisi kalktığı gibi kocasını kaldıran kadınlara Allah'ın rahmet etmesini dilemekte bu tür kimseleri zâkirlerden saymaktadır.
(Bk. Ebû Davud Tatavva', 18 ve Nesâî Kıyâmu'l leyl, 5, 17))

Bir başka hadiste de; uyanamadığı için evrâdını yerine getiremeyen kimsenin sabah ile öğle arasında bunu yapması halinde, gece yapmış gibi ecir alacağı (Müslim) rivâyet edilmektedir.

Resim---Ebû Umâme radiyallahu anhu anlatıyor: “Dendi ki: "Yâ Resûlullah! En ziyâde dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?" Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gecenin sonunda yapılan duâ ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" buyurmuştur.
(Tirmizî)

تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Resim---"Tetecâfâ cunûbuhum ani’l- medâcıi yed’ûne rabbehum havfen ve tamaan ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne).: Yanlarını yataktan uzaklaştırırlar (yan üstü yatarken kalkarlar). Rab’lerine korku ve ümitle duâ ederler. Ve onları rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (verirler).” (Secde 32/16)


Yevm/Gün =>Leyl/Gece ve Nehar/Gündüzün =>CeM’idir..
24 Saatin İÇinde Zikr-i Dâim OLuş İBÂDETi YAŞAyış!.


Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “İki kişiye RABB’iniz şaştı; ev halkı içinden (gece) kalkıp namaza yönelene, savaşta yenilen, yine savaşan ve şehîd olana!..” buyurmuştur.
(Ebu Dâvud)

Ve GeCeLer, SESsiz, ISsız ve SÂKin..
Sâdece KaLb Atışını DUYuşLar ve VİRDÎ ZİKRe UYuşLar..
Tenhâda HaKk’a TeheccüdLer..


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Sizden biri uyurken, şeytan kafasına üç düğüm atar. Her düğümün üzerine; ‘uzun bir geceye sahipsin uyu!’ diyerek elini vurur. O kişi uyanıp da Allah-u Zülcelal'i zikrederse bir düğüm, abdest alırsa bir düğüm, namaz da kılarsa bütün düğümler çözülür. Artık o kimse neşeli ve hareketli olur. Aksi halde neşesiz ve tembel olur."buyurmuştur.
(İmam Mâlik, Buharî, Müslim, Ebu Davûd, Nesaî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gece bir saat vardır ki, bu saatte Allah'dan dünya ve âhiret işiyle ilgili bir hayır isteyen müslüman kul ona rastlarsa, mutlaka istediği kendisine verilir. Bu, her gece olur." buyurmuştur.
(Müslim)

Resim---Ebû Umâme radiyallahu anhu anlatıyor: “Dendi ki: "Yâ Resûlullah! En ziyâde dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?"
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gecenin sonunda yapılan duâ ile farz namazların ardından yapılan dualardır!"
buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Cennetteki şeffaf köşkler şu kimselere: Tatlı konuşana, yemek yedirene, oruca devâm edene, gece namazına devâm edene...” buyurmuştur.
(Tirmizî)

وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Resim---“Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî seyedhulûne cehenneme dâhırîn (dâhırîne) : RABB'iniz dedi ki: "Bana duâ edin, size icâbet edeyim. Doğrusu Bana ibâdet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir." (Mü’min 40/60)


Resim

ZEVK 1305

Put gib sûrette kalma!. =>AŞKın ÖZündeki DUYu
Her Yerde OL-ANı arama! =>YûSuF’un Yeri =>Bu KUYu
NÛR DİLEyen =>VARın YAKsın! GöNLün HâLi KILan HâLiL!
Seher Seyri =>KUL İhvanîm! =>Aç gÖZün terk et =>UYkUYu!.…


12. 12. 96 19:30.. antLya


Resim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön