ONLar ki KARiB-GARiB

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

ONLar ki KARiB-GARiB

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ONLar ki =>KARîB
ONLar ki =>GARîB..


İÇİMde biR ÇILgın ISLık
SONsuz SIFIRda ISsızLık
CAMLarda İNLeyen RüzGÂR
GURBet DEniLen YALNIZLık!.


ZEVK 8690

HAKk ÂŞıK =>ALLAH YOLCUsu =>SEYRÂNda SEYR-i SERÂBâ
SüT ->SU ->BALdan IRMAKLarı =>ŞE’ÂNın ŞAVkı =>ŞARÂBâ
YERsiz YURtsuz YELLer gibi
BAŞ-AYAKsz KOY!.du SEVgi
“TEKe TEK”te =>TEK BAŞıma =>GURBette GÖNLüm GURÂBâ!.


01.02.18 03:04
brsbrsm..tktktrstkkmdyhyylhuuu..


HAKk ÂŞIK ALLAH KARîBi
HABîBuLLAH HAYy HABîBi
>KÂR-ü-BeLÂ ÇÖLL GARîBi
DERt DEğiL=>ÇEKtiği ÇİLLe
=>ÇİLLesi =>TEVHiD TABîBi!.

HADi DE ki KuL İhvÂNim
RABBımın=>GARiB GELini
GURBet NE ki KuL İhvÂNim
=>HASsret AT-EŞinn YELini!.


Resim

GÖNÜLLerimİZi YAKan GURBet AT-EŞinde,
El HAKk’a KARİB el HALka GARİBler..
DEsem ÖLdürürler DEmesem ÖldüMm;

GURBEtt eLLerde GARİBLik:
HASsreti BİLmeyenlere ASLa ANLAtılamayan ve Ancak YAŞAndığında TADına VARılan en ACI DUYgulardandır..

GARİBlerin KÂRİBi ve de GöNüL TABÎBi HAKkı’ın HaBîBi aleyhisselâm BUYurdu ki;


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: " ............... عن أبي هريرة ؛ قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:
بدأ الإسلام غريبا وسيعود كما بدأ غريبا. فطوبى للغرباء "
İslam garib olarak başladı ve yine başladığı gibi garibliğe dönecektir. Fe tûBâ li’l- GureBâ: Ne mutlu o gariblere!”
buyurdu.
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan; Müslim : 1. Cilt 145. No ; İbni Mâce : 10.3987.No)


Bu ISsız/SeSSiz sehERlerde Gönül Kapısını ÇALaBİLen GARİBlerin ev SAHİBleri Şahdamarlarından YAKÎN RaBBu’l- ÂLEMînleridir..

Resim ->“CÂN-cÂNÂN” ->MuhaMMedî =>ŞAHDAMAR!. AKRABA!. RABBı!.:

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---“Ve lekad halakne'l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu AKREBu ileyhi min habli’l- verîdi: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.”
(Kaf 50/16)

tûbâ: çok güzel, en güzel, ne hoş, gözü aydın, ne mutlu..
T û B Â: sıRR-ı SiDRetü’l- münteha.. bİLElik TaRF-ı TaRaFı.. bİLElik-KİMlik-KİŞİlik “sen”liği "TaYyiB"i.. HÂL-i Hazır HOŞluğu.. Lutfu'-l Latîf letâfeti..
KaRîb: el HaKK Teâlâ’nın Kurbetinte sultÂNlık Yakınlığı..
GaRîb: el HaKK Teâlâ’nın Gurbetinte KuLLuk Iraklığı..

Bu Yüce ZEVKe erenler bir dAHa Yâd Kapısın ÇALLmayan ALLAH DOSTları VeLîYyuLLAHlardır ki;
GEÇMişlerine HÜZÜNleri OLmamış ve de GELeceklerine KORKuları KALmamış şu ÂNlarında Şe’ÂNLarını ŞeHÂDEtULLAHla YAŞAyan ALLAH celle celâluhu ADAMlarıdırlar:


وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلاَّ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ فَمَنْ آمَنَ وَأَصْلَحَ فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
Resim---"Ve mâ nursilu’l- murselîne illâ mubeşşirîne ve munzirîn (munzirîne), fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn (yahzenûne).: Biz resûlleri “uyarıcılar ve müjdeleyiciler” olmaktan başka (bir şey için) göndermeyiz. Artık kim iman eder ve ıslâh olursa (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa) artık onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.” (En’âm 6/48)

El ÂN-Şe’ÂNda TüMM ESMÂlar SeBBeHÂsında; Halis, Muhlis Sâdık, Sâlih MuhaMMedî VELîYyULLAH kaddesallahu sırrahum Onlardırlar ki;

El Velîyyü, El Vâlî ve de El Mevlâ Esmâlarına mazhar olmuş MuhaMmedi YıLdızLardırLar;

El Velî: Resim

El Vâlî: Resim

El Mevlâ :
Resim

Resim ONLar ki, RaBBımız ALLAH celle celâluhunun KıskançLık KuBBesi ALTındaki NAZlı GELİNLeridirLer..:

Resim---Kudsî Hadisinde Cenâb-ı ALLAH celle celâlihu: “Evliyaî tahte kubabî lâ yârifühüm ğayri: Benim gök kubbemin altında öyle dostlarım vardır ki onları benden başka kimseler bilmez!”” buyuruyor.
(Niyazi Mısrî kaddesallahu sırrahu Hazretleri bunu açıklamıştır.)


Resim ONLar ki, bu fırtınalı HaYyat UMManında Rabbu’l ÂLEMîn ve RAHmetenli’l- ÂLEMîn DEnİZ Fenerleri.. Gönül GÖKYÜZÜnde ROTa RÖperleri ALLAH celle celâluhu ERLeridirLer;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem: “Evliyaullah o kimselerdir ki görüldükleri zaman Allah hatırlanır.” buyurmuştur.
(Said İbni Cübeyir radıyallahu anhu’dan; Nesaî; “Sünen”, Tefsir, (6/362). ; Es-Sabuni, “Safvetü’t Tefasir”, 1/371-372. ; Alûsî, “Rûhu'l Meânî”, c. III. s. 144. ; Ömer Ziyaeddin Dağistani, “Tasavvufi Fetvalar”, s. 185. 5- Said-i Nursi, “Mektubat”, s. 444.)


Resim---Bir kişi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e: "Yâ Rasûlullah! Allah'ın velîleri kimlerdir?" diye sordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Gördüklerinde insana ALLAH TeÂLÂ'yı hatırlatan kimselerdir" buyurdu.
(Heysemî, X/78; Bezzar, İbn Abbas'tan)


Resim ONLar ki; SıRR-ı SıFıR FIRrtınasında SAVvrulan, AVCI iken VURulan, HaSSret ÇÖLLerinde kAVrulan İÇerde “KİM”li, DIŞarda Kimsesiz, ISsız ve de SESsiz ÇİLLe Çarmıhının cÂN ÇİVİlerimİZ;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “ALLAH indinde en kıymetli kimseler, dinleri için yurtlarını terk eden GARİBlerdir. Allahü Teâlâ, kıyamette onları İsâ aleyhi's-selâm ile haşreder.” buyurdu.
(İbni Mâce)


Resim ONLar ki; KÂR-ü-BeLÂ ÇÖLÜ OLan şu Vahşî Dünyâda, Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm ELLi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem DİLLi ŞefâAt çEŞMelerimiz;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Garib, gurbette ALLAH YOLUndaki mücahid gibidir. Her adımında derecesi yükselir ve elli sevâb yazılır. Gurbette garibe Cennet vâcibtir. Garibe ikram edin!. Çünkü, onun kıyamette şefâat HAKkı vardır. Belki onların şefaati ile kurtulursunuz!.” buyurdu.
(Ebu Nuaym)


Resim ONLar ki; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin SÎNesinde SıRr SESini DUYup-UYup, ÖLüp-DİRİlip UYANdılar ve ANcak ALLAHu Zü’l- CeLÂLe DAYANdılar;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Gariblerin dostu ve yardımcısı ALLAH ve RESÛLüdür.” buyurdu.
(Tirmizî)


Resim ONLar ki; bir beldeye GELip-GİTtiklerinden bir kimsenin Haberi BİLE Olmayan-Umursanmayan-Kınanan-HorLanan-MuhaMMedî MeLÂMî Kaçıkları, Halkın DELİsi, HaKKın VeLîsi ,Nâdirattan NÂZ-NiYÂZ GELİnlerimİZ;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Riyânın en azı dahi şirktir. ALLAH, kendisine itaat eden, kendisinden korkan ve gösteriş yapmadan gizli gizli ALLAH'a ibâdete devam edenleri sever. Onlar bir yerden ayrıldıklarında ayrıldıklarını kimse farketmez, bir yerde bulunduklarında kimse onların varlığını fark etmez. Onların kalbleri hidâyet kandilleri gibidir. Onlar, karanlık siyahlara benzer fitnelerden selâmetle çıkarlar." buyurmuştur.
(Muaz bin Cebel radiyallahu anh’dan; İbni Mâce, Fiten: 16. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/307-308)


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “GARİBler, azınlıkta kalan Sâlihlerdir. Bunları sevmeyen, sevenden çoktur.” buyurdu.
(İ. Ahmed, Müsned)


Resim ONLar ki; 99 Dünya DELisi İÇindeki, TEK-BİR OL-ÂN MevLÂ VeLîsi EhL-i SâLih SıfatLıLardır;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kötüler arasında bulunan Sâlih kişi GARİBtir.”[/b] [/color] buyurdu.
(Deylemî)


Resim ONLar ki; HaLkın DURmadan Kemirdiği KİRLettiği-KAYBettiği ->MuhaMMedî SıRaT-ı Mustakîm ->Fırka-yı NÂCiyye YOLUnun ->SüNNetULLAHın ->SüNNet-i Rasûlullahın Hasbî- Habîbî HaSs HizmetçiLeri ve de ÇİLLe ÇÖPçüLeridirLeri!..
ÜMMet-i MuhaMMedî ELeST BEZMinden, MiZÂN MAHşerine TAŞIyan, Pise de- Mise de BASan, BOKtan ->HAKk’a ATLAtan-> AHAD ALLAH celle celâluhunun AHMEDuLLAH ARAbası-nın =>TEVHİD TEK-ERLeridiLer;


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Halkın bozduğu süNNetimi düzelten GARİBlere müjdeler olsun!.” buyurdu.
(Tirmizî)


Resim ONLar ki; SOMUttan SOYutLanmış, YEDi YÖN BOYUtLanmış, Ehl-i RiCÂL TüMM DELİLer ve de TaMM VELîLer;

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem : “Bir kimseye dELi DEnmedikçe onun îmanı TaMMam OLmaz!” buyurdu.
(İmam Rabbanî, 65 Altmışbeşinci Mektûb)


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bir zaman gelir, süNNetime /İslamiyet’e uyan GARİB olur!.” buyurdu.
(Muhammed bin Ebu Bekir, Şir'atü’l- İslâm)


Resim ONLar ki; KeVNiyyetin TeKFiRden ->TEVHİDi tERcihte ->KaDER kAVşağında ->HaKk’ı DUYup HaYRa UYUnca =>ISSızlığın ISslığı, SeSSizliğin SESi ve de Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâmın NEŞesi OLanlar;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “HAKk’ın peşinde olmak, GARİB ve yalnız kalmak demektir.” buyurdu.
(İbni Asakîr)


Resim ONLar ki; AŞK AYNAsın ARKa YÜZünde;
ALLAH ve ReSÛLüne BEDELsiz TESLim OLmuş =>MüSLİM,
ALLAH ve ReSÛLüne KIYASsız İMÂN ETmiş =>Mü’MiN,
ALLAH ve ReSÛLüne ŞARTsız TÂBİ OLmuş =>VELîYyULLAH
ALLAH ve ReSÛLüne SEBEBsiz İTÂAT EDen =>EHLuLLAH’tırLar.


Resim ONLar ki; AŞK AYNAsın ÖN YÜZünde;
Şu İÇinde GÜLe-OYNaya YAŞamakta OLduğumuz ÇİLLE çÖLLünde =>cANLarı DİŞLerinde, AĞLayıp DURan GÖkteki Garib RAHmet BULutLarımızdırLar;


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Mü’minler, dünyada GARİBtir.” buyurdu.
(Ebu Nuaym)


Böylesi KÂRİB/GARİBlere YÂRdım ETmek =>HAKK’a ki =>KENDİ NeFSine YÂRdım Etmektir;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “GURBetteki GARİBe yardım eden Cenneti hak eder.” buyurdu.
(Deylemî)


Halbu ki, ONLarı DOSTlarını, ALLAH celle celâluhu kimselere Muhtaç-Mahcub Eder mi HiÇç?!.
Resim ONLar, ONLardır ki;
ALLAH-ın GÖR-en GÖZ-leri..:


Resim---Hadis-i kudsî de ALLAH celle celâlihu: “Kim BENim bir velîme/dostuma düşmanlık ederse bana karşı savaş açmıştır. Kulum BANA ancak emrettiğim ve farz kıldığım ibâdetle yaklaşır. Ve devamlı nâfile ibâdetlerle BANa yakın düşer. Öyle ki BEN de onu SEVmeye başlarım. Onu SEVince de, duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Artık o BENimle duyar, BENimle görür, BENimle tutar, BENimle yürür." buyuruyor.
(Buharî, Rikâk 650, İbn Mâce, Fiten, 16, İbn Teymiye, el-Furkân, 7.)


Resim ONLar ki; ALLAH celle celâluhu’nun ->KABUL KIBLEsi ->DuÂlarımızn NAZ-NiYAZ NEŞ’eSidirler;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “ALLAHu TeÂLÂ buyuruyor ki: “Büyüklenmeyen, gününü ALLAH’ın razı olduğu işleri yapmakla geçiren, günahta ısrar etmeyip istiğfar eden, aç olanı doyuran, GARİBi koruyan, küçüğe acıyan, büyüğü sayan kimselerin istediklerini veririm, namazlarını ve dualarını kabul ederim.” buyuruyor.
(Dârekutnî)


Resim ONLar ki; KeLÂMuLLAHı Duyup ->SeLÂMetULLAHa UYANLarın UMUT KAPIsı TEVHİD TAPIsırdırLar;
Resim ONLar ki; MuhaMMedî MeLÂMet MiSKinLeri ->AYNe’L- YAKîn AKREBÂLarı ve de GariB GönüL GEZginLeridirLer ki;


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Yatacak yer bulamayan GARİB bir misafire yardım etmek, yemek yedirmek Müslümanların üzerine borçtur.” buyurdu.
(İ. Asakir)


Resim ONLar ki; BUYurunuz-DUYurunuz İmkÂNLa =>İMtihÂN OL-ÂN = >BeLÂ BÂZÂRımıza CAN doSTLarımız;

لَّيْسَ الْبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّآئِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُواْ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاء والضَّرَّاء وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
Resim---“Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı ve’l- magrıbi ve lâkinne’l- birre men âmene billâhi vel yevmi’l- âhırı vel melâiketi ve’l- kitâbi ve’n- nebiyyîn (nebiyyîne), ve âte’l- mâle alâ hubbihî zevi’l- kurbâ ve’l- yetâmâ vel mesâkîne vebne’s- sebîli, ve’s- sâilîne ve fî’r- rıkâb (rıkâbi), ve ekâme’s- salâte ve âte’z- zekât (zekâte), ve’l- mûfûne bi ahdihim izâ âhed (âhedû), ve’s- sâbirîne fî’l- be’sâi ve’d- darrâi ve hîne’l- be’si ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humu’l- muttekûn (muttekûne).: Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (hakiki îmânı yansıtan) BİRR (ebrâr kılacak davranış biçimi) değildir. Lâkin birr, kişinin, Allah’a, yevmi’l- âhire (Allah’a ulaşılan sonraki güne, hidâyet gününe, vuslat gününe) meleklere, Kitab’a ve peygamberlere îmân etmesi ve sevdiği maldan, akrabalara (yakınlık sahiblerine) yetimlere, miskinlere (çalışamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmış yolculara, isteyen (muhtaçlara), köle ve (kurtulmaları için) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekâtı vermesidir. Ve (Allah’a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefa edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve şiddetli savaş halinde sabredenler, işte onlar sadık olanlardır. İşte onlar muttekilerdir (takvâ sahibi olanlardır).” (Bakra 2/177)

يَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلْ مَا أَنفَقْتُم مِّنْ خَيْرٍ فَلِلْوَالِدَيْنِ وَالأَقْرَبِينَ وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا تَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ
Resim---"Yes’elûneke mâzâ yunfikûn (yunfikûne), kul mâ enfaktum min hayrin fe li’l- vâlideyni ve’l- akrabîne ve’l- yetâmâ ve’l- mesâkîni vebni’s- sebîl (sebîli), ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe bihî alîm (alîmun).: Sana (Allah yolunda) ne infâk edeceklerini soruyorlar. De ki: “Hayır olarak ne infâk ederseniz (Allah yolunda verirseniz) işte o, anne-baba, akrabalar, yetimler, yoksullar ve (yolda kalmış) yolcular içindir. Ve hayır olarak ne yaparsanız, o takdirde muhakkak ki Allah, onu en iyi bilendir.” (Bakra 2/215)

وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَلاَ تُبَذِّرْ تَبْذِيرًا
Resim---"Ve âti ze’l- kurbâ hakkahu ve’l- miskîne vebne’s- sebîli ve lâ tubezzir tebzîrâ (tebzîren).: Akrabaya, miskinlere (çalışamayacak durumda olan ihtiyarlara) ve yolda olanlara hakkını ver! Ve savurarak, israf etme!” (İsrâ 17/26)

Resim ONLar ki; ALIN YAZGILarını => Avuç ÇİZGİLerine DÖKüp ÖMRünü =>GÖKLere BULut BULut sAVurÂN ve de =>hİÇ ÖLmeyen Eş ŞEHÎD ALLAH celle celâluhuya ŞâHid Şehîd-i ŞÂHLardırLar;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “GARİB olarak ÖLen ŞEHİDdir.” buyurdu.
(İbni Mâce)


وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتًا بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ
Resim---"Ve lâ tahsebennellezîne kutilû fî sebîlillâhi emvâtâ (emvâten), bel ahyâun inde rabbihim yurzekûn (yurzekûne).: Ve Allah’ın yolunda öldürülenleri, sakın ölüler sanmayın. Hayır, (onlar) hayydırlar (canlıdırlar), Rab'lerinin katında rızıklandırılırlar.” (Âl-i İmrân 3/169)

Resim ONLar ki; GURBet ELLerde HaSsret ÇÖLLerde 4 YÖNden KİMsesiz SESsiz ve 6 YANdan ISsız ve de 7 YÖNde NEFeSsiz “TEKe TEK” ->“teke tek” TEK-BİRr EDen gÖZ YAŞşLarımızdırLar;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “GARİB hastalanıp dört yanına bakar, tanıdık birini göremezse, her nefesine, yetmiş bin sevâb verilir, yetmiş bin günahı affolur.” buyurdu.
(Deylemî)


Resim ONLar ki, SILAdan UZAKta, KURTULunmaz TUZAKta ANcak;
Her YERde -> Her ZamAN -> Her HÂLde -> Her NEFESte -> HAKk’tan -> HAKk’a -> HAKk’La -> HAKk’ta -> HAKkta..
HAKk’ı ->BİLen ->BULan ->OLan =>YAŞAyÂN -> EBDÂL->EBRâR ->AHYâR ->AHRâR CeMm’ CeNNEtLeridirLer;


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bu kişi keşke, doğduğu yerden başka yerde ölseydi. Çünkü başka yerde (GARİB) ÖLen mü’mine, vatanı ile öldüğü yer arasındaki uzaklık kadar Cennette fazla bir yer verilir.” buyurdu.
(Nesaî, Taberanî)


Resim ONLar ki; ELbette MuhaMMedî Karabette-Garebette “EMROLunduğun gibi DOsDOĞru YAŞAmaK!” HaKk ÂŞIKLıktır ve de ONLar ONLar ki;

Resim ONLar ki; ALLAH celle celâluhu ve İmam-ı MutLak ve Mürşid-i MutLak MuhaMMed aleyhi's-selâma TesLim oLmuşLar, İman etmişLer, Tâbi oLmuşLar ve İtaat etmişLerdir.
Tıpkı RasûLuLLah sallallahu aleyhi ve sellem ZÂT-ı Şerifinde EMRoLundukLarı gibi dosdoğru DUYar-UYarLar İnşâe ALLAHu TeÂLÂ:


فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ وَمَن تَابَ مَعَكَ وَلاَ تَطْغَوْاْ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Resim---"Festekim kemâ umirte ve men tâbe meake ve lâ tatgav, innehu bi mâ ta’melûne basîr (basîrun).: Artık sen, sana tövbe ederek, tâbî olanlarla birlikte emrolunduğun gibi istikamet üzere ol. Ve azgınlık yapmayın (aşırı gitmeyin). Muhakkak ki O, yaptıklarınızı görendir.” (Hûd 11/112)

Resim ONLar ki;
RasûLuLLaH sallallahu aleyhi ve selemin İmÂNında, ÂMeLinde, AhLÂkında ve HAkk/Hayr HÂLLerinde bu ÇİLE ÇÖLümüzden GELip-GEÇen SESSiz YOLcuLar;


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Dünyada GARİB veya yolcu gibi ol. Kendini ölmüş say!.” buyurdu.
(Buharî, Tirmizî, İbni Mâce)


Resim ONLar ki; ZIDLar ZEVKin ZAHRında, DÜN-ya DERdin KAHRında, MuhaMMedî FAKRın FAHRında MuBÂrek, Muazzez, Muazzam, Muhteşem MuhaMMedî Hasbî HİZMetçiLerdirLer;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:“El fakr-i fahr: Fakrımla fahrederim!.”[/b] [/color] buyurdu.
(Aclunî, Keşfü’l- Hafâ 2-87)


Resim İŞte ONLar ki;
AHmak NEFsî-Ler İÇin PaRa PUTu OLan DÜN-ya MALı,
ÂŞIK VelîYUllah İÇİN MuhaMMedî UMUttur;
RAHmetLi DERbendLiMm:
“ULaa ÇobÂN!.
Mal =>Gurbette ->Vatandır.
Fâkirlik =>Vatanda -> Gurbettir. Fâkir, her yerde GARİBtir!” der de;
Sonra gözlerini kısar ve kıkırkıkır GÜLerdi de..
Sonra boş AVcuna ÜFfürür de: “YELLenmeden TeYyâre!”sini ÇEKerdi..
Tıpkı ÖNdeki ÖNcekiler giBi:


Yûnus Emrem kaddesallahu sırrahu da,
GARİBler için bir “ahh!” çekmişti ya.:

Söyler dilim ağlar gözüm,
GARİBlere göynür özüm
Gurbet elde geçmez sözüm
Şöyle GARİB bencileyin!..

Bir GARİB ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle GARİB bencileyin!.. Yâ HaYy DOst ALLAH celle celâluhu…


Resim ONLarLa BİZ BİR-İZde bEN BÂZen;
DERunî DUYguLarım 9 KeRRe DELirir de, SAZımı ELime VERRir de, heMm AğLarım heMm OYNarım, TEKe TEKte DERDiYOKumLa-DARmaDUManımLa BİZ BİR-İZ ESstiririz GÖKLere HaYydost ALLAH celle celâluhu!..
UÇsuz GÖKLerden BULutLarLa Hep BAK-ÂN
YÜZümdeki NûR-u MîM GÜLLerinde KOK-ÂN..
->SÖZümdeki BÜLBÜL-ün DİLLerinde AK-ÂN..
ÖZümdeki KÖZün KıvıLcıM KÜLLerinde YAK-ÂN..
YAĞMUR YÜREKLi TEKBİR DİREKLi ALLAH DOSTLarım…

Yüreciğimdeki Sınırsız Sonsuz MuhaMMedî Mahşer Denizine DÜŞüp VAR/YOK OLANLarım.. CÂNLarım-cÂNÂNLarım!..
Her SehER ERdiğinde Kur'ân-ı Kerimimi AÇınca, ARŞtan ARZa YEmYEşiL NÛR DirekLendiren ve CÜMMLe İnsÂNLarın SeyrÂNgÂHı MoLLa MeMMed BaBaMm!..
ALtmış koç Katımı ki, KıRK YILLık ÇİLE ÇobÂNı ve de KâinÂtın GARİB Osmanı cÂN BaBaMm!..
YEDiLerin Yer SOFrası, KırKLarın SefER Tası ve de HÂSLar HÂSı MüNiR DERmÂN BaBam!..
ÇocukLuğumun DELi Devİşi, köyün SıRR-ı Sıfır Sığırtmacı Aşk Namazın Müezzini ÇoLak Rasim BaBam!..
Ekecik DağLarının Değme gitsin DERvİŞi Dana Çobanı SüLeyman BaBam!.
“ERenLer EL Emeğimizde GarbÂNLarın da HaKkı Var GELdiği giBi GİTsin!.”
DEyip de 80 yaşında RaHMetLer yağdıran Somuncu BaBa YadiGÂRı KaLaycı YaHYa BaBam!.
“Koç DÖLü!. Hiç DURamadan ESen YELLerLe, Gece Gündüz GEZen BULutLarLa, Uçan KUŞLarLa ve Hep BEKLeyen DAĞLarLa TAŞLarLa HAKK TeÂLÂ iLe BİZ BİR-İZ OL!” Dİyen Mestçi SâLiH BaBam!.
KorkuteLi Merkez Câmisine Kırk ADım YAKLaştığımda, BurnuyLa Havayı KOKLayıp İÇİne ÇEKerek Bağırarak: “EYy ALLAHın ADAMı senden ALLAH celle celâluhu Kokusu ALıyorum!” diye bağıran ve herkesin DELisi ALLAHın VELÎsi MehMed Şükrü DeDem!..
ALLAHın AdamLarı.. MuhaMMedin Hür AskerLeri.. SepetçiLer.. BoncukçuLar.. BıçakçıLar.. ve HÂLen YAŞAmakta oLan daha NİCELer AŞKı YÜCeLer..
BUrası Bursa KâLû BeLÂsında.. SıRR-ı SıFıRr es SELâsında 99 DELiLer ve YÜZüncü VELîLer…

KuL KıtMîR KÂFesinden, KIRATın NEFesinden ve de kuL ihvÂNim SESinden;
RasûLuLLaH sallallahu aleyhi ve sellem ADIna, HesÂBına, ŞEHÂdet ŞEREFine ve de Şefâat Şifâsına,
EL ÂN zÂHiR-mÂHiR-tÂHiR ZÂTına, ÂLine, ÂL-i ÂBÂsına ve CeMM’ÂN ÜMMetine es SeLÂM OLsun GÜLce GÖNÜLden İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..


Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...


Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ONLar ki KARiB-GARiB

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

TEKe TEK YÜRÜ ihvÂNi
TeVHiDin BÜRÜ ihvÂNi!
DERini YÜZ TeVHiDinle
->SIRATa SÜRÜ ihvÂNi!..


Resim

ZEVK 5475

Bir Kur'ÂN bir Ehl-i Beyt’im!..” -> ReSÛL ELİ -> Ehl-i ÂBÂ!.
-> LÂMMeLÂMet MÎM-inde!.. KARÎB-İZ ->TÛBÂ GURa!
KÖKümüz -> SONsuz SEMÂda!. ->DaLLarımız BULut BULut!
-> ihvÂNi Selin -> SıRRı!.. -> TeKMiL-i TeVHiDi -> T Û B Â!..


04.07.13 12:01
brsbrs..dvr-iâlemmtktktrstkks

=>larsa ->AnAm lar!
=>GERİsi -> YaLAN AĞlar!
GÖBek BAĞın TÜRSüne
=>TEKe TEK KaLAN AĞlar!..

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Şüphesiz (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi Azîz ve Celîl olan ALLAH’ın kitabı Kur’an. Diğeri de gözümün nuru ehl-i beytimdir. ALLAH’ın kitabı Kur’an; semadan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habîr olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’ân’la ehl-i beytim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse sizler (size emanet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!” buyurmuştur.
(İ. Ahmed Müsned 111 17;V 182;Tabarânî el-Mu’cemu’l-Kebir V 154 (No:4922 4923); Tirmizî Menâkıb 32 (No:3788. Aynı konuda biraz farklı bir rivayet)

Elbette TûBÂ.. BİLElik TARFı-TARAFı YOLU ki, Fırka-yı Nâciyyenin; MuhaMMedî YOLcusu az, YOLu GaribÂNlar YOLUdur;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: " ............... عن أبي هريرة ؛ قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:
بدأ الإسلام غريبا وسيعود كما بدأ غريبا. فطوبى للغرباء "

İslam garib olarak başladı ve yine başladığı gibi garibliğe dönecektir. Fe tûBâ li’l- GureBâ: Ne mutlu o gariblere!” buyurdu.[/b]
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan; Müslim : 1. Cilt 145. No ; İbni Mâce : 10.3987.No)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "........ عن عبد الله بن عمرو قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : طوبى للغرباء طوبى للغرباء طوبى للغرباء فقيل من الغرباء يا رسول الله قال ناس صالحون في ناس سوء كثير من يعصيهم أكثر ممن يطيعهم "

"Müjdeler olsun o gariblere. Müjdeler olsun o gariblere. Müjdeler olsun o gariblere!” buyurunca dediler ki : “Kimdir o garibler Yâ Rasûlullah?” Buyurdu ki : “Kötü insanlar içinde çok az bulunan Sâlih insanlardır. Onların -içerisinde bulunduğu toplumda- isyan edenler çok, itaat edenler ise azdır!”

(Abdullah b.Amr b. As radiyallahu anhu’dan; İ. Ahmed , Müsned 2 / 222.7032 ; Shf. Sahiha : 4 . cilt 1619. No)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : بدأ الاسلام غريبا وسيعود غريبا كما بدأ فطوبى للغرباء: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellembuyurdu: "El İslamu bedâ gariben ve seyuudu gariben fe TûBÂ lilgurebâ: İslâm garib olarak başladı ve başladığı gibi (günün birinde) garib hâline dönüşecektir. Fe tubâ li’l-gurâbâ: Ne mutlu-Müjdeler Olsun Gariblere! (Sıddık Ve Âdil Muhammedî Âşıklara!)” .
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu dan; İbni Mâce, Sünen, Fiten- 3986 ve Müslim Enes bin Mâlik radiyallahu anhu dan; İbni Mâce, Sünen, Fiten-3987 Zevâid Abdullah İbni Mes’ud radiyallahu anhu dan; İbni Mâce, Sünen, Fiten 3988 ve Tirmizî)


ÜMMet-i MuhaMMed’in GaribLeri ONLardır ki,
İkİ eLLeri devamLı, KeLâmuLLaH ve RasûLuLLaH sallallahu aleyhi ve sellem iLe-BiLedirLer..


وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Resim---“Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ (ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn (tehtedûne): ALLAH'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve ALLAH'ın sizin üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalblerinizin arasını uzlaştırıp ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, ALLAH, size âyetlerini böyle açıklar.” (Âl-i İmrân 3/103)

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَسْبُكَ اللّهُ وَمَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
Resim---“Yâ eyyuhân nebiyyu hasbukallâhu ve menittebeake mine’-l mu'minîn: Ey Peygamber, sana ve seni izleyen mü'minlere ALLAH yeter.” (Enfâl 8/64)

وَالَّذِينَ جَاهَدُوا فِينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا وَإِنَّ اللَّهَ لَمَعَ الْمُحْسِنِينَ
Resim---“Vellezîne câhedû fînâ le nehdiyennehum subulenâ ve innallâhe le mea’l- muhsinîn: Bizim uğrumuzda cihad edenlere, şüphesiz yollarımızı gösteririz. Gerçekten ALLAH, ihsan edenlerle beraberdir.” (Ankebût 29/ 69)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Ümmetim Yağmura Benzer. Evvelkiler mi Daha Hayırlıdır, Sonrakiler mi Daha Hayırlıdır Bilinmez." buyurdu.
(Tirmizî)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Garibler Sayıları Pek Az Olan Sâlih Kişilerdir. Bu Kişiler Sâlih Olmayan Bir Topluluk İçinde Yaşarlar. Yaşadıkları Bu Topluluk İçinde Kendilerini Seven Az, Buğz Eden İse Çoktur." buyurdu.
(İ. Ahmed bin Hanbel, Müsned)

ÇİLLeLerLe-köLeLerLe geLen İsLâm Dinimiz garib geLmiş garib gidecektir..

Resim---Enes bin Mâlik -radiyallahu anh-den rivâyetle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İslam, şüphesiz garib olarak başladı ve günün birinde garib hale dönecektir. Ne mutlu o garib mü'minlere!” Gariblerin kim olduğunu soran Abdullah bin Mesud'a, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kabilelerinden dinleri için ayrılıp uzaklaşanlardır.” buyurmuştur.
(Müslim, İman, 232)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ne mutlu o garib, mü'minlere ki, halk tarafından bozulmuş olan sünnetimi ıslah ederler, öldürülmüş olan sünnetimi de ihyâ ederler.” buyurdu.
(Tirmizî; İman, 13)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Garibler sayıları pek az olan sâlih kişilerdir. Bu kişiler sâlih olmayan bir topluluk içinde yaşarlar. Yaşadıkları bu topluluk içinde kendilerini seven az, buğz eden ise çoktur." buyurmuştur.
(Ahmed bin Hanbel, Müsned)

Resim---Muhyiddin-i İbnü'l-Arabî -kuddise sırruh- Hazretleri:
"Mustafa aleyhi's-selâm'ın asrıyla birleşen devir sana gizli kalmasın!." buyuruyor.
(Muhyiddin-i İbnü'l-Arabî, Ankâ-i Muğrib fî Ma'rifeti Hatmü'l-evliyâ"; s.22, Bas.: Mısır, 1954)

Bugün imanı muhafaza etmek çok zor, imandan kaymak çok kolaydır. Her an imandan kayma tehlikesi olduğu için onlara bu yüce derece verilmektedir..

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sahabelerine:
"Onlar bugün sizin üzerinde bulunduğunuz hakikate sarılırlar." buyuruyor.
(Kûtu'l-Kulûb)

Fırka-yı NÂCiyye Gemisinden inmeyen RasûLuLLah sallallahu aleyhi ve sellem GaribLeri HükmuLLaHı DUYup UYmaktadırLa elhamdulillahirabbilâlemîn..

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ عَلَيْكُمْ أَنفُسَكُمْ لاَ يَضُرُّكُم مَّن ضَلَّ إِذَا اهْتَدَيْتُمْ إِلَى اللّهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû aleykum enfusekum, lâ yadurrukum men dalle izehtedeytum ilâllâhi merciukum cemîân fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn: Ey iman edenler, üzerinizdeki (yükümlülük) kendi nefislerinizdir. Siz doğru yola erişirseniz, sapan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü ALLAH'adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Mâide 5/105)

Resim---Ashâb-ı kiram'dan Ebu Sâlebetü'l-Haşenî -radiyallahu anh- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e bu Âyet-i kerime'nin tefsirini sorduğunda şöyle buyurmuştur:

"Yâ Ebu Sâlebe! İyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış. Ne zaman ki aşırı derecede cimrilik hâkim olur, nefislerin arzusu peşinden gidilir, dünya ahiret üzerine tercih edilir, herkes kendi görüşünü beğenir, kimse kimseyi tanımaz bir hâle gelirse, o zaman kendini kurtarmaya bak ve halk tabakasını bırak! Muhakkak ki sizin arkanızda karanlık gece parçaları gibi fitneler vardır. O fitneler içerisinde, sizin üzerinde bulunduğunuz inancın benzerine sımsıkı yapışan bir kimse için, sizden elli kişinin sevabı kadar sevâb vardır."
Ashâb-ı kiram: "Yâ Resulellah! Onlardan elli kişinin sevabı kadar sevabı vardır değil mi? (Yani ‘Sizden' kelimesi yanlışlıkla mı kullanıldı?)" diye sorduklarında:
"Hayır! Sizden elli kişinin sevabı kadar sevâb alır. Çünkü siz iyiliklerde yardımcı bulursunuz, fakat onlar bulamazlar!."
buyurdu.
(Ebu Dâvud - Tirmizî - İbn-i Mâce)
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön