KUR’ÂN-ı KERÎMde, EL VÂHİDU Celle CELÂLihu

Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

KUR’ÂN-ı KERÎMde, EL VÂHİDU Celle CELÂLihu

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

Resim
EL VÂHİDÜ

El Vâhidu : Zât-ı Şerîfinden şirket (ortaklık) olmayan; eşi, benzeri, cüz'ü parçası, tümleyeni olmayan kesretsiz mutlak tek olan Zâtı itibariyle mûnferid (tek). Sayının ilki, teki ve emsâlsizi…Mutlak, tek, yalnız, eşsiz, münferit ve yegâne olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL...
Vehede : Biricik olmak, yalnız kalmak.
Vahhade tevhîden : ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'in birliğine iman etmek. Zihinlerde ve vehimlerde hayal olunmadan ve bütün tasavvurların dışında olarak Zât-i İlâhiye'yi tecrid edip, bir, tek ve eşsiz bilip inanmak. Monoteizm.
İttahade : İki şey tek olmak.
El Evâhadu : Vahdeniyyet sahibi Cenâb-ı Hakk.
Vahhadu : Şeriksiz olan Cenâb-ı Hakkın birliğine iman.
El Vahdaniyyetü : ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'in bir olması, zâtında, sıfat, esmâ ve işlerinde tek olup, eşi, benzeri ve ortağı olmaması.
El Vahdetü : Yalnızlık, uzlet, çokluk zıttı, birlik, ittihad.
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... e&pid=1108



ESMÂ'ul-HUSNÂmızda, BİZe HAYRır OL-AN maddi ve manevî rızıklara kavuşmamız dileğiyle...إِن شَاء اللَّهُ


Seneler önce KÂDER defterinden alın yazımın şifrelerini topluyordum..

VÂHİD Celle CELÂLihunu not olmışım (sayıların çekirdeğini oluşturanın MUHTEVASI ile ÂMEL et!)


Resim


ZEVK 3130

Yedi ''N'' –Bir ''K''” bilmece!..


Nerden? Nere? Nasıl? Niçin? Nedir? “Olan!” Neden? Niye?
Yedi ''N'' –Bir ''K''” bilmece!.. “Ben kimim DOST!” diye diye!
Yürüyoruz nefes nefes, Cevr-i Cihan – Çark-ı Çile!...
HEPimiz mecbur kalmışız! – Muhtaç olmuşuz SEVGiye!..


17.03.2008 12:14
Ataşhr – İstnbl..
Resim


KUR’ÂN-ı KERÎM arama motorunda kendi başına kelime arandığında çıkan sonuç; VÂHİD (8)


Resim


ALLAHu Zü'l-Celâl'imizin İZni ve İNAYETi ile RABB'ül Âleminimiz SÖZünü, RESÛLALLAH SALLallahu aleyhi ve sellem efendimizin SESinden buyuruyor:

"Euzu billâhi’s-semî'il-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîmi min hemzihi ve nefhihi ve nefsih.:Kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve kötü nefesinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım."


بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم



وَاِلٰـهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّحٖيمُ
Resim--- Ve ilahukum ilahuv vahid, la ilahe illa huver rahmanur rahîm.:Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir. ‘’
(BAKARA suresi 163. ayet) (Resmi:2/İniş:92/Alfabetik:11)


يَا اَهْلَ الْكِتَابِ لَا تَغْلُوا فٖى دٖينِكُمْ وَلَا تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ اِلَّا الْحَقَّ اِنَّمَا الْمَسٖيحُ عٖيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللّٰهِ وَكَلِمَتُهُ اَلْقٰيهَا اِلٰى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِنْهُ فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرُسُلِهٖ وَلَا تَقُولُوا ثَلٰثَةٌ اِنْتَهُوا خَيْرًا لَكُمْ اِنَّمَا اللّٰهُ اِلٰـهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ اَنْ يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ لَهُ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَكٖيلًا
Resim--- Ya ehlel kitabi la tağlu fi dinikum ve la tekulu alellahi illel hakk, innemel mesihu isebnu meryeme rasulullahi ve kelimetuh, elkaha ila meryeme ve ruhum minh, fe aminu billahi ve rusulih, ve la tekulu selaseh, intehu hayral lekum, innemellahu ilahuv vahid, subhanehu ey yekune lehu veled, lehu ma fis semavati ve ma fil ard, ve kefa billahi vekila.:Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Allah) üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.''
(NİSA suresi 171. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)


لَقَدْ كَفَرَ الَّذٖينَ قَالُوا اِنَّ اللّٰهَ ثَالِثُ ثَلٰثَةٍ وَمَا مِنْ اِلٰـهٍ اِلَّا اِلٰـهٌ وَاحِدٌ وَاِنْ لَمْ يَنْتَهُوا عَمَّا يَقُولُونَ لَيَمَسَّنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ
Resim--- Le kad keferallezine kalu innellahe salisu selaseh, ve ma min ilahin illa ilahuv vahid, ve il lem yentehu amma yekulune le yemessennellezine keferu minhum azabun elîm.:Andolsun, “Allah, üçün üçüncüsüdür” diyenler kâfir oldu. Hâlbuki bir tek ilâhtan başka hiçbir ilâh yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse, andolsun onlardan inkâr edenlere elbette, elem dolu bir azap dokunacaktır.’’
(MÂİDE suresi 73. ayet) (Resmi:5/İniş:110/Alfabetik:60)


اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَالَّذٖينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ قُلُوبُهُمْ مُنْكِرَةٌ وَهُمْ مُسْتَكْبِرُونَ
Resim--- İlahukum ilahuv vahid, fellezine la yu'minune bil ahirati kulubuhum munkiratuv ve hum mustekbirûn.:Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. Ahirete inanmayanların kalpleri bunu inkâr etmekte, kendileri de büyüklük taslamaktadırlar.’’
(NAHL suresi 22. ayet) (Resmi:16/İniş:70/Alfabetik:75)


وَقَالَ اللّٰهُ لَا تَتَّخِذُوا اِلٰـهَيْنِ اثْنَيْنِ اِنَّمَا هُوَ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَاِيَّایَ فَارْهَبُونِ
Resim--- Ve kalellahu la tettehizu ilaheynisneyni innema huve ilahuv vahid, fe iyyaye ferhebûn.: Allah, şöyle dedi: “İki ilâh edinmeyin. O, ancak tek ilâhtır. O hâlde, yalnız benden korkun.”
(NAHL suresi 51. ayet) (Resmi:16/İniş:70/Alfabetik:75)

قُلْ اِنَّمَا اَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحٰى اِلَیَّ اَنَّمَا اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَمَنْ كَانَ يَرْجُوا لِقَاءَ رَبِّهٖ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهٖ اَحَدًا
Resim--- Kul innema ene beşerum mislukum yuha ileyye ennema ilahukum ilahuv vahid, fe men kane yercu likae rabbihi felya'mel amelen salihav ve la yuşrik bi ibadeti rabbihi ehada. :De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.”
(KEHF suresi 110. ayet) (Resmi:18/İniş:69/Alfabetik:54)


قُلْ اِنَّمَا يُوحٰى اِلَیَّ اَنَّمَا اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَهَلْ اَنْتُمْ مُسْلِمُونَ
Resim--- Kul innema yuha ileyye ennema ilahukum ilahuv vahid, fe hel entum muslimûn. :De ki: “Bana ancak, ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?”
(ENBİYÂ suresi 108. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)


اِنَّ اِلٰهَكُمْ لَوَاحِدٌ
Resim--- İnne ilahekum le vahid.: (1-4) Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır.''
(SÂFFÂT suresi 4. ayet) (Resmi:37/İniş:56/Alfabetik:90)

Sadakallâhu'l-azîm




KUR’ÂN-ı KERÎM arama motorunda kelime içinde aranınca çıkan sonuç; VÂHİD (61)



وَاِذْ قُلْتُمْ يَا مُوسٰى لَنْ نَصْبِرَ عَلٰى طَعَامٍ وَاحِدٍ فَادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنْبِتُ الْاَرْضُ مِنْ بَقْلِهَا وَقِثَّائِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَا قَالَ اَتَسْتَبْدِلُونَ الَّذٖى هُوَ اَدْنٰى بِالَّذٖى هُوَ خَيْرٌ اِهْبِطُوا مِصْرًا فَاِنَّ لَكُمْ مَا سَاَلْتُمْ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ وَالْمَسْكَنَةُ وَبَاؤُ بِغَضَبٍ مِنَ اللّٰهِ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَانُوا يَكْفُرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيّٖنَ بِغَيْرِ الْحَقِّ ذٰلِكَ بِمَا عَصَوْا وَكَانُوا يَعْتَدُونَ
Resim---’Ve iz kultum ya musa len nasbira ala taamiv vahidin fed'u lena rabbeke yuhric lena mimma tumbitul erdu mim bakliha ve kissaiha ve fumiha ve adesiha ve besaliha, kale e testebdilunellezi huve edna billezi huve hayr, ihbitu misran fe inne lekum ma seeltum, ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bau bi ğadabim minellah, zalike bi ennehum kanu yekfurune bi ayatillahi ve yaktulunen nebiyyine bi ğayril hakk, zalike bi ma asav ve kanu ya'tedûn.: Hani, “Ey Mûsâ! Biz bir çeşit yemeğe asla katlanamayız. O hâlde, bizim için Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versin” demiştiniz. O da size, “İyi olanı düşük olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise inin şehre! İstedikleriniz orada var” demişti. Böylece zillet ve yoksulluk onları kapladı. Onlar, Allah’ın gazabına uğradılar. Bunun sebebi, onların; Allah’ın âyetlerini inkâr ediyor, peygamberleri de haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı.''
(BAKARA suresi 61. ayet) (Resmi:2/İniş:92/Alfabetik:11)


اَمْ كُنْتُمْ شُهَدَاءَ اِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ الْمَوْتُ اِذْ قَالَ لِبَنٖيهِ مَا تَعْبُدُونَ مِنْ بَعْدٖى قَالُوا نَعْبُدُ اِلٰـهَكَ وَاِلٰـهَ اٰبَائِكَ اِبْرٰهٖيمَ وَاِسْمٰعٖيلَ وَاِسْحٰقَ اِلٰـهًا وَاحِدًا وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ
Resim--- ‘’Em kuntum şuhedae iz hadara ya'kubel mevtu iz kale li benihi ma ta'budune mim ba'di, kalu na'budu ilaheke ve ilahe abaike ibrahime ve ismaile ve ishaka ilahev vahida, ve nahnu lehu muslimûn. :Yoksa siz Yakub’un, ölüm döşeğinde iken çocuklarına, “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?” dediği, onların da, “Senin ilâhına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilâhı olan tek bir ilâha ibadet edeceğiz; bizler O’na boyun eğmiş müslümanlarız.” dedikleri zaman orada hazır mı bulunuyordunuz?’’
(BAKARA suresi 133. ayet) (Resmi:2/İniş:92/Alfabetik:11)



وَاِلٰـهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّحٖيمُ
Resim---’Ve ilahukum ilahuv vahid, la ilahe illa huver rahmanur rahîm. :Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.’’
(BAKARA suresi 163. ayet) (Resmi:2/İniş:92/Alfabetik:11)

كَانَ النَّاسُ اُمَّةً وَاحِدَةً فَبَعَثَ اللّٰهُ النَّبِيّٖنَ مُبَشِّرٖينَ وَمُنْذِرٖينَ وَاَنْزَلَ مَعَهُمُ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِيَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ فٖيمَا اخْتَلَفُوا فٖيهِ وَمَا اخْتَلَفَ فٖيهِ اِلَّا الَّذٖينَ اُوتُوهُ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ فَهَدَى اللّٰهُ الَّذٖينَ اٰمَنُوا لِمَا اخْتَلَفُوا فٖيهِ مِنَ الْحَقِّ بِاِذْنِهٖ وَاللّٰهُ يَهْدٖى مَنْ يَشَاءُ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقٖيمٍ
Resim---’Kanen nasu ummetev vahideten fe beasellahun nebiyyine mubeşşirine ve munzirin, ve enzele mealhumul kitabe bil hakki li yahkume beynen nasi fimahtelefu fih, ve mahtelefe fihi illellezine utuhu mim ba'di ma caethumul beyyinatu bağyem beynehum, fe hedellahullezine amenu limahtelefu fihi minel hakki bi iznih, vallahu yehdi mey yeşau ila siratim mustekîm.: İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah, dilediğini doğru yola iletir.’’
(BAKARA suresi 213. ayet) (Resmi:2/İniş:92/Alfabetik:11)

يَا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذٖى خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثٖيرًا وَنِسَاءً وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذٖى تَسَاءَلُونَ بِهٖ وَالْاَرْحَامَ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقٖيبًا
Resim---’Ya eyyuhen nasutteku rabbekumullezi halekakum min nefsiv vahidetiv ve haleka minha zevceha ve besse minhuma ricalen kesirav ve nisaa, vettekullahellezi tesaelune bihi vel erham, innellahe kane aleykum rakiba.: Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.’’
(NİSA suresi 1. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

وَاِنْ خِفْتُمْ اَلَّا تُقْسِطُوا فِى الْيَتَامٰى فَانْكِحُوا مَا طَابَ لَكُمْ مِنَ النِّسَاءِ مَثْنٰى وَثُلٰثَ وَرُبَاعَ فَاِنْ خِفْتُمْ اَلَّا تَعْدِلُوا فَوَاحِدَةً اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ ذٰلِكَ اَدْنٰى اَلَّا تَعُولُوا
Resim--- ‘’Ve in hiftum ella tuksitu fil yetama fenkihu ma tabe lekum minen nisai mesna ve sulase ve ruba', fe in hiftum ella ta'dilu fe vahideten ev ma leleket eymanukum, zalike edna ella teulu.: Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.’’
(NİSA suresi 3. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

يُوصٖيكُمُ اللّٰهُ فٖى اَوْلَادِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الْاُنْثَيَيْنِ فَاِنْ كُنَّ نِسَاءً فَوْقَ اثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ وَاِنْ كَانَتْ وَاحِدَةً فَلَهَا النِّصْفُ وَلِاَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا السُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ اِنْ كَانَ لَهُ وَلَدٌ فَاِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ وَلَدٌ وَوَرِثَهُ اَبَوَاهُ فَلِاُمِّهِ الثُّلُثُ فَاِنْ كَانَ لَهُ اِخْوَةٌ فَلِاُمِّهِ السُّدُسُ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصٖى بِهَا اَوْ دَيْنٍ اٰبَاؤُكُمْ وَاَبْنَاؤُكُمْ لَا تَدْرُونَ اَيُّهُمْ اَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعًا فَرٖيضَةً مِنَ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلٖيمًا حَكٖيمًا
Resim--- ‘’ Yusikumullahu fi evladikum lizzekeri mislu hazzil unseyeyn, fe in kunne nisaen fevkasneteyni fe lehunne sulusa ma terak, ve in kanet vahideten fe lehen nisf, ve li ebeveyhi li kulli vahidim minhumes sudusu mimma terake in kane lehu veled, fe il lem yekul lehu veleduv ve verisehu ebevahu fe li ummihis sulus, fe in kane lehu ihvetun fe li ummihis sudusu mim ba'di vesiyyetiy yusi biha ev deyn, abaukum ve ebnaukum la tedrune eyyuhum akrabu lekum nef'a, feridatem minellah, innellahe kane alimen hakima. :Allah, size, çocuklarınız(ın alacağı miras) hakkında, erkeğe iki dişinin payı kadarını emreder. (Çocuklar sadece) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kız bir ise (mirasın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığı maldan, ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da (yalnız) ana babası ona varis oluyorsa, anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının hissesi altıda birdir. (Bu paylaştırma, ölenin) yapacağı vasiyetten ya da borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin size daha faydalı olduğunu bilemezsiniz. Bunlar, Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.’’
(NİSA suresi 11. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)


وَلَكُمْ نِصْفُ مَا تَرَكَ اَزْوَاجُكُمْ اِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُنَّ وَلَدٌ فَاِنْ كَانَ لَهُنَّ وَلَدٌ فَلَكُمُ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْنَ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصٖينَ بِهَا اَوْ دَيْنٍ وَلَهُنَّ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْتُمْ اِنْ لَمْ يَكُنْ لَكُمْ وَلَدٌ فَاِنْ كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ الثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُمْ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ تُوصُونَ بِهَا اَوْ دَيْنٍ وَاِنْ كَانَ رَجُلٌ يُورَثُ كَلَالَةً اَوِ امْرَاَةٌ وَلَهُ اَخٌ اَوْ اُخْتٌ فَلِكُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا السُّدُسُ فَاِنْ كَانُوا اَكْثَرَ مِنْ ذٰلِكَ فَهُمْ شُرَكَاءُ فِى الثُّلُثِ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصٰى بِهَا اَوْ دَيْنٍ غَيْرَ مُضَارٍّ وَصِيَّةً مِنَ اللّٰهِ وَاللّٰهُ عَلٖيمٌ حَلٖيمٌ
Resim---’Ve lekum nisfu ma terake ezvacukum il lem yekul lehunne veled, fe in kane lehunne veledun fe lekumur rubuu mimma terakne mim ba'di vesiyyetiy yusîne biha ev deyn, ve lehunner rubuu mimma teraktum il lem yekul lekum veled, fe in kane lekum veledun fe lehunnes sumunu mimma teraktum mim ba'di vesiyyetin tusune biha ev deyn, ve in kane raculuy yurasu kelaleten evimraetuv ve lehu ehun ev uhtun fe li kulli vahidim minhumes sudus, fe in kanu eksera min zalike fe hum şurakau fis sulusi mim ba'di vesiyyetiy yusa biha ev deynin ğayra mudarr, vesiyyetem minellah, vellahu alimun halîm.: Eğer çocukları yoksa, karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. (Bu paylaştırma, ölen karılarınızın) yaptıkları vasiyetlerin yerine getirilmesi, yahut borçlarının ödenmesinden sonradır. Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. (Yine bu paylaştırma) yaptığınız vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borçlarınızın ödenmesinden sonradır. Eğer kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa, ona altıda bir düşer. Eğer (kardeşler) birden fazla olurlarsa, üçte birde ortaktırlar. (Bu paylaştırma varislere) zarar vermeksizin yapılan vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borcun ödenmesinden sonra yapılır. (Bütün bunlar) Allah’ın emridir. Allah, hakkıyla bilendir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)
(NİSA suresi 12. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

وَاِذَا كُنْتَ فٖيهِمْ فَاَقَمْتَ لَهُمُ الصَّلٰوةَ فَلْتَقُمْ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ مَعَكَ وَلْيَاْخُذُوا اَسْلِحَتَهُمْ فَاِذَا سَجَدُوا فَلْيَكُونُوا مِنْ وَرَائِكُمْ وَلْتَاْتِ طَائِفَةٌ اُخْرٰى لَمْ يُصَلُّوا فَلْيُصَلُّوا مَعَكَ وَلْيَاْخُذُوا حِذْرَهُمْ وَاَسْلِحَتَهُمْ وَدَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا لَوْ تَغْفُلُونَ عَنْ اَسْلِحَتِكُمْ وَاَمْتِعَتِكُمْ فَيَمٖيلُونَ عَلَيْكُمْ مَيْلَةً وَاحِدَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ اِنْ كَانَ بِكُمْ اَذًى مِنْ مَطَرٍ اَوْ كُنْتُمْ مَرْضٰى اَنْ تَضَعُوا اَسْلِحَتَكُمْ وَخُذُوا حِذْرَكُمْ اِنَّ اللّٰهَ اَعَدَّ لِلْكَافِرٖينَ عَذَابًا مُهٖينًا
Resim---’Ve iza kunte fihim fe ekamte lehumus salate feltekum taifetum minhum meake vel ye'huzu eslihatehum, fe iza secedu felyekunu miv veraikum, velte'ti taifetun uhra lem yusallu fel yusallu meake vel ye'huzu hizrahum ve eslihatehum, veddellezine keferu lev tağfulune an eslihatikum ve emtiatikum fe yemilune aleykum meyletev vahideh, ve la cunaha aleykum in kane bi kum ezem mim metarin ev kuntum merda en tedau eslihatekum ve huzu hizrakum, innellahe eadde lil kâfirine azabem muhina.: (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü’minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekât kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silâhlarını yanlarına alsınlar. İnkâr edenler arzu ederler ki, silâhlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah, inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.''
(NİSA suresi 102. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)


يَا اَهْلَ الْكِتَابِ لَا تَغْلُوا فٖى دٖينِكُمْ وَلَا تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ اِلَّا الْحَقَّ اِنَّمَا الْمَسٖيحُ عٖيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللّٰهِ وَكَلِمَتُهُ اَلْقٰيهَا اِلٰى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِنْهُ فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرُسُلِهٖ وَلَا تَقُولُوا ثَلٰثَةٌ اِنْتَهُوا خَيْرًا لَكُمْ اِنَّمَا اللّٰهُ اِلٰـهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ اَنْ يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ لَهُ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَكٖيلًا
Resim--- ‘’ Ya ehlel kitabi la tağlu fi dinikum ve la tekulu alellahi illel hakk, innemel mesihu isebnu meryeme rasulullahi ve kelimetuh, elkaha ila meryeme ve ruhum minh, fe aminu billahi ve rusulih, ve la tekulu selaseh, intehu hayral lekum, innemellahu ilahuv vahid, subhanehu ey yekune lehu veled, lehu ma fis semavati ve ma fil ard, ve kefa billahi vekila.:Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Allah) üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.’’
(NİSA suresi 171. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)


وَاَنْزَلْنَا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ الْكِتَابِ وَمُهَيْمِنًا عَلَيْهِ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا اَنْزَلَ اللّٰهُ وَلَا تَتَّبِعْ اَهْوَاءَهُمْ عَمَّا جَاءَكَ مِنَ الْحَقِّ لِكُلٍّ جَعَلْنَا مِنْكُمْ شِرْعَةً وَمِنْهَاجًا وَلَوْ شَاءَ اللّٰهُ لَجَعَلَكُمْ اُمَّةً وَاحِدَةً وَلٰـكِنْ لِيَبْلُوَكُمْ فٖى مَا اٰتٰیكُمْ فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِ اِلَى اللّٰهِ مَرْجِعُكُمْ جَمٖيعًا فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ فٖيهِ تَخْتَلِفُونَ
Resim--- ‘’ Ve enzelna ileykel kitabe bil hakki musaddikal lima beyne yedeyhi minel kitabi ve muheyminen aleyhi fahkum beynehum bima enzelellahu ve la tettebi' ehvaehum amma caeke minel hakk, li kullin cealna minkum şir'atev ve minhaca, ve lev şaellahu le cealekum ummetev vahidetev ve lakil li yebluvekum fi ma atakum festebikul hayrat, ilellahi merciukum cemian fe yunebbiukum bi ma kuntum fihi tahtelifûn.: (Ey Muhammed!) Sana da o Kitab’ı (Kur’an’ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.’’
(MÂİDE suresi 48. ayet) (Resmi:5/İniş:110/Alfabetik:60)


لَقَدْ كَفَرَ الَّذٖينَ قَالُوا اِنَّ اللّٰهَ ثَالِثُ ثَلٰثَةٍ وَمَا مِنْ اِلٰـهٍ اِلَّا اِلٰـهٌ وَاحِدٌ وَاِنْ لَمْ يَنْتَهُوا عَمَّا يَقُولُونَ لَيَمَسَّنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ
Resim---’Le kad keferallezine kalu innellahe salisu selaseh, ve ma min ilahin illa ilahuv vahid, ve il lem yentehu amma yekulune le yemessennellezine keferu minhum azabun elîm.: Andolsun, “Allah, üçün üçüncüsüdür” diyenler kâfir oldu. Hâlbuki bir tek ilâhtan başka hiçbir ilâh yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse, andolsun onlardan inkâr edenlere elbette, elem dolu bir azap dokunacaktır.'' (MÂİDE suresi 73. ayet) (Resmi:5/İniş:110/Alfabetik:6)


قُلْ اَيُّ شَیْءٍ اَكْبَرُ شَهَادَةً قُلِ اللّٰهُ شَهٖيدٌ بَيْنٖى وَبَيْنَكُمْ وَاُوحِىَ اِلَیَّ هٰـذَا الْقُرْاٰنُ لِاُنْذِرَكُمْ بِهٖ وَمَنْ بَلَغَ اَئِنَّكُمْ لَتَشْهَدُونَ اَنَّ مَعَ اللّٰهِ اٰلِهَةً اُخْرٰى قُلْ لَا اَشْهَدُ قُلْ اِنَّمَا هُوَ اِلٰـهٌ وَاحِدٌ وَاِنَّنٖى بَرٖیءٌ مِمَّا تُشْرِكُونَ
Resim---’Kul eyyu şey'in ekberu şehadeh, kulillahu şehidum beyni ve beynekum ve uhiye ileyye hazel kur'anu li unzirakum bihi ve mem belağ, e innekum le teşhedune enne meallahi aliheten uhra, kul la eşhed, kul innema huve ilahuv vahiduv ve inneni berium mimma tuşrikûn. :De ki: “Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?” De ki: “Allah benimle sizin aranızda şahittir. İşte bu Kur’an bana, onunla sizi ve eriştiği herkesi uyarayım diye vahyolundu. Gerçekten siz mi Allah ile beraber başka ilâhlar olduğuna şahitlik ediyorsunuz?” De ki: “Ben şahitlik etmem.” De ki: “O, ancak tek bir ilâhtır ve şüphesiz ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.”
(EN'ÂM suresi 19. ayet) (Resmi:6/İniş:55/Alfabetik:20)



وَهُوَ الَّذٖى اَنْشَاَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ فَمُسْتَقَرٌّ وَمُسْتَوْدَعٌ قَدْ فَصَّلْنَا الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَفْقَهُونَ
Resim--- ‘’ Ve huvellezi enşeekum min nefsiv vahidetin fe mustekarruv ve mustevda', kad fassalnel ayati li kavmiy yefkahûn.: O, sizi bir tek candan yaratandır. Sizin bir karar kılma yeriniz, bir de emanet bırakılma yeriniz var. Biz anlayan bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıklamışızdır.’’
(EN'ÂM suresi 98. ayet) (Resmi:6/İniş:55/Alfabetik:20)



هُوَ الَّذٖى خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ اِلَيْهَا فَلَمَّا تَغَشّٰیهَا حَمَلَتْ حَمْلًا خَفٖيفًا فَمَرَّتْ بِهٖ فَلَمَّا اَثْقَلَتْ دَعَوَا اللّٰهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ اٰتَيْتَنَا صَالِحًا لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرٖينَ
Resim---’Huvellezi halekakum min nefsiv vahidetiv ve ceale minha zevceha li yeskune ileyha, felemma teğaşşaha hamelet hamlen hafifen fe merrat bih, felemma eskalet deavellahe rabbehuma lein ateytina salihal lenekunenne mineş şakirin. :Allah, sizi bir tek nefisten yaratan ve kendisi ile huzur bulsun diye eşini de ondan var edendir. (İnsan) eşiyle birleşince eşi hafif bir yük yüklenir (gebe kalır) ve (bir müddet) onu taşır. Gebeliği ağırlaşınca her ikisi de Rableri Allah’a, “Eğer bize iyi ve sağlıklı bir çocuk verirsen, elbette şükredenlerden olacağız” diye dua ederler.’’
(A'RAF suresi 189. ayet) (Resmi:7/İniş:39/Alfabetik:9)



اِتَّخَذُوا اَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَالْمَسٖيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَمَا اُمِرُوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اِلٰـهًا وَاحِدًا لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ
Resim--- ‘’ İttehazu ahbarahum ve ruhbanehum erbabem min dunillahi vel mesihabne meryem, ve ma umiru illa li ya'budu ilahev vahidan la ilahe illa hu, subhanehu amma yuşrikûn. : (Yahudiler) Allah’ı bırakıp, hahamlarını; (hıristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa, bunlar da ancak, bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır.’’
(TEVBE suresi 31. ayet) (Resmi:9/İniş:113/Alfabetik:104)


وَمَا كَانَ النَّاسُ اِلَّا اُمَّةً وَاحِدَةً فَاخْتَلَفُوا وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ لَقُضِىَ بَيْنَهُمْ فٖيمَا فٖيهِ يَخْتَلِفُونَ
Resim---’Ve ma kanen nasu illa ummetev vahideten fahtelefu, ve lev la kelimetun sebekat mir rabbike le kudiye beynehum fima fihi yahtelifûn.: İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di.’’
(YÛNUS suresi 19. ayet) (Resmi:10/İniş:51/Alfabetik:109)



وَلَوْ شَاءَ رَبُّكَ لَجَعَلَ النَّاسَ اُمَّةً وَاحِدَةً وَلَا يَزَالُونَ مُخْتَلِفٖينَ
Resim--- ‘’Ve lev şae rabbuke le cealen nase ummetev vahidetev ve la yezalune muhtelifîn. :118-119) Rabbin dileseydi, insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım” sözü kesinleşti.’’
(HÛD suresi 118. ayet) (Resmi:11/İniş:52/Alfabetik:38)


فَلَمَّا سَمِعَتْ بِمَكْرِهِنَّ اَرْسَلَتْ اِلَيْهِنَّ وَاَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَاً وَاٰتَتْ كُلَّ وَاحِدَةٍ مِنْهُنَّ سِكّٖينًا وَقَالَتِ اخْرُجْ عَلَيْهِنَّ فَلَمَّا رَاَيْنَهُ اَكْبَرْنَهُ وَقَطَّعْنَ اَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَاشَ لِلّٰهِ مَا هٰـذَا بَشَرًا اِنْ هٰـذَا اِلَّا مَلَكٌ كَرٖيمٌ
Resim---’Felemma semiat bi mekrihinne erselet ileyhinne ve a'tedet lehunne muttekeev ve atet kulla vahidetim minhunne sikkinev ve kaletihruc aleyhinn, felemma raeynehu ekbernehu ve katta'ne eydiyehunne ve kulne haşe lillahi ma haza beşera, in haza illa melekun kerîm. :Kadın, bunların dedikodularını işitince haber gönderip onları çağırdı. (Ziyafet düzenleyip) onlar için oturup yaslanacakları yer hazırladı. Her birine birer de bıçak verdi ve Yûsuf’a, “Çık karşılarına” dedi. Kadınlar Yûsuf’u görünce, onu pek büyüttüler ve şaşkınlıkla ellerini kestiler. “Hâşâ! Allah için, bu bir insan değil, ancak şerefli bir melektir” dediler.’’
(YÛSUF suresi 31. ayet) (Resmi:12/İniş:53/Alfabetik:110)


يَا صَاحِبَیِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Resim--- ‘’ Ya sahibeyis sicni e erbabum muteferrikune hayrun emillahul vahidul kahhâr. :“Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilâhlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hâkimiyet sahibi olan tek Allah mı?”
(YÛSUF suresi 39. ayet) (Resmi:12/İniş:53/Alfabetik:110)



وَقَالَ يَا بَنِىَّ لَا تَدْخُلُوا مِنْ بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُوا مِنْ اَبْوَابٍ مُتَفَرِّقَةٍ وَمَا اُغْنٖى عَنْكُمْ مِنَ اللّٰهِ مِنْ شَیْءٍ اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ
Resim---’Ve kale ya beniyye la tedhulu mim babiv vahidiv vedhulu min ebvabim muteferrikah, ve ma uğni ankum minellahi min şey', inil hukmu illa lillah aleyhi tevekkelt ve aleyhi fel yetevekkelil mutevekkilûn. :Sonra da, “Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler” dedi.’’
(YÛSUF suresi 67. ayet) (Resmi:12/İniş:53/Alfabetik:110)



وَفِى الْاَرْضِ قِطَعٌ مُتَجَاوِرَاتٌ وَجَنَّاتٌ مِنْ اَعْنَابٍ وَزَرْعٌ وَنَخٖيلٌ صِنْوَانٌ وَغَيْرُ صِنْوَانٍ يُسْقٰى بِمَاءٍ وَاحِدٍ وَنُفَضِّلُ بَعْضَهَا عَلٰى بَعْضٍ فِى الْاُكُلِ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Resim--- ‘’ Ve fil erdi kitaum mutecaviratuv ve cennatum min a'nabiv ve zer'uv ve nehilun sinvanuv ve ğayru sinvaniy yuska bi maiv vahidiv ve nufaddilu ba'daha ala ba'din fil ukul, inne fi zalike le ayatil li kavmiy ya'kilûn. :Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.’’
(RA'D suresi 4. ayet) (Resmi:13/İniş:87/Alfabetik:85)


قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ قُلِ اللّٰهُ قُلْ اَفَاتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِهٖ اَوْلِيَاءَ لَا يَمْلِكُونَ لِاَنْفُسِهِمْ نَفْعًا وَلَا ضَرًّا قُلْ هَلْ يَسْتَوِى الْاَعْمٰى وَالْبَصٖيرُ اَمْ هَلْ تَسْتَوِى الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ اَمْ جَعَلُوا لِلّٰهِ شُرَكَاءَ خَلَقُوا كَخَلْقِهٖ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ قُلِ اللّٰهُ خَالِقُ كُلِّ شَیْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Resim--- ‘’ Kul mer rabbus semavati vel erdi kulillah, kul e fettehaztum min dunihi evliyae la yemlikune li enfusihim nef'av ve la darra, kul hel yestevil a'ma vel besiru em hel testeviz zulumatu ven nur, em cealu lillahi şurakae haleku ke halkihi fe teşabehel halku aleyhim, kulillahu haliku kulli şey'iv ve huvel vahidul kahhâr. : De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” “Allah’tır” de. De ki: “O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?” De ki: “Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah’ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?” De ki: “Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. O, birdir, mutlak hâkimiyet sahibidir.”
(RA'D suresi 16. ayet) (Resmi:13/İniş:87/Alfabetik:85)


يَوْمَ تُبَدَّلُ الْاَرْضُ غَيْرَ الْاَرْضِ وَالسَّمٰوَاتُ وَبَرَزُوا لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---’Yevme tubeddelul erdu ğayral erdi ves semavatu ve berazu lillahil vahidil kahhâr. :O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hâkim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.’’
(İBRÂHİM suresi 48. ayet) (Resmi:14/İniş:72/Alfabetik:40)


هٰـذَا بَلَاغٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنْذَرُوا بِهٖ وَلِيَعْلَمُوا اَنَّمَا هُوَ اِلٰـهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ اُولُوا الْاَلْبَابِ
Resim--- ‘’ Haza belağul lin nasi ve li yunzeru bihi ve liya'lemu ennema huve ilahuv vahiduv ve liyezzekkera ulul elbâb. :Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.
(İBRÂHİM suresi 52. ayet) (Resmi:14/İniş:72/Alfabetik:40)


اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَالَّذٖينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ قُلُوبُهُمْ مُنْكِرَةٌ وَهُمْ مُسْتَكْبِرُونَ
Resim--- ‘’ İlahukum ilahuv vahid, fellezine la yu'minune bil ahirati kulubuhum munkiratuv ve hum mustekbirûn. :Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. Ahirete inanmayanların kalpleri bunu inkâr etmekte, kendileri de büyüklük taslamaktadırlar.
(NAHL suresi 22. ayet) (Resmi:16/İniş:70/Alfabetik:75)


وَقَالَ اللّٰهُ لَا تَتَّخِذُوا اِلٰـهَيْنِ اثْنَيْنِ اِنَّمَا هُوَ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَاِيَّایَ فَارْهَبُونِ
Resim---’Ve kalellahu la tettehizu ilaheynisneyni innema huve ilahuv vahid, fe iyyaye ferhebûn.: Allah, şöyle dedi: “İki ilâh edinmeyin. O, ancak tek ilâhtır. O hâlde, yalnız benden korkun.”
(NAHL suresi 51. ayet) (Resmi:16/İniş:70/Alfabetik:75)


وَلَوْ شَاءَ اللّٰهُ لَجَعَلَكُمْ اُمَّةً وَاحِدَةً وَلٰكِنْ يُضِلُّ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدٖى مَنْ يَشَاءُ وَلَتُسْپَلُنَّ عَمَّا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Resim---’Ve lev şaellahu le ceallekum ummetev vahidetev ve lakiy yudillu mey yeşau ve yehdi mey yeşa' ve le tus'elunne amma kuntum ta'melûn. :Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.’’
(NAHL suresi 93. ayet) (Resmi:16/İniş:70/Alfabetik:75)


قُلْ اِنَّمَا اَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحٰى اِلَیَّ اَنَّمَا اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَمَنْ كَانَ يَرْجُوا لِقَاءَ رَبِّهٖ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهٖ اَحَدًا
Resim--- ‘’ Kul innema ene beşerum mislukum yuha ileyye ennema ilahukum ilahuv vahid, fe men kane yercu likae rabbihi felya'mel amelen salihav ve la yuşrik bi ibadeti rabbihi ehada. : De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” (KEHF suresi 110. ayet) (Resmi:18/İniş:69/Alfabetik:54)


اِنَّ هٰذِهٖ اُمَّتُكُمْ اُمَّةً وَاحِدَةً وَاَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ
Resim--- ‘’ İnne hazihi ummetukum ummetev vahidetev ve ene rabbukum fa'budûn. : Şüphesiz bu (İslâm), tek ümmet (din) olarak sizin ümmetiniz (dininiz)dir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.’’
(ENBİYÂ suresi 92. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)


قُلْ اِنَّمَا يُوحٰى اِلَیَّ اَنَّمَا اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَهَلْ اَنْتُمْ مُسْلِمُونَ
Resim--- ‘’ Kul innema yuha ileyye ennema ilahukum ilahuv vahid, fe hel entum muslimûn. :De ki: “Bana ancak, ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?”
(ENBİYÂ suresi 108. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)


وَلِكُلِّ اُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَهٖيمَةِ الْاَنْعَامِ فَاِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَلَهُ اَسْلِمُوا وَبَشِّرِ الْمُخْبِتٖينَ
Resim---’Ve li kulli ummetin cealna mensekel li yezkurusmellahi ala ma razekahum mim behimetil en'am, fe ilahukum ilahuv vahidun fe lehu eslimu, ve beşşiril muhbitîn. :Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!
(HAC suresi 34. ayet) (Resmi:22/İniş:88/Alfabetik:32)



وَاِنَّ هٰذِهٖ اُمَّتُكُمْ اُمَّةً وَاحِدَةً وَاَنَا رَبُّكُمْ فَاتَّقُونِ
Resim--- ‘’Ve inne hazihi ummetukum ummetev vahidetev ve ene rabbukum fettekûn. :Şüphesiz bu (İslâm), tek bir din olarak sizin dininizdir. Ben de Rabbinizim. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının.
(MÜ'MİNÛN suresi 52. ayet) (Resmi:23/İniş:74/Alfabetik:70)


اَلزَّانِيَةُ وَالزَّانٖى فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَاْخُذْكُمْ بِهِمَا رَاْفَةٌ فٖى دٖينِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِنَ الْمُؤْمِنٖينَ
Resim--- ‘’ Ezzaniyetu vez zani feclidu kulle vahidim minhuma miete celdeh, ve la te'huzkum bi hima ra'fetun fi dinillahi in kuntum tu'minune billahi vel yevmil ahir, velyeşhed azabehuma taifetum minel mu'minîn. :Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.
(NÛR suresi 2. ayet) (Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)


لَا تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثٖيرًا
Resim--- ‘’ La ted'ul yevme suburav vahidev ved'u suburan kesira.: (Kendilerine) “Bugün bir kere yok olmayı istemeyin, birçok kere yok olmayı isteyin!” (denir.)
(FURKÂN suresi 14. ayet) (Resmi:25/İniş:42/Alfabetik:29)


وَقَالَ الَّذٖينَ كَفَرُوا لَوْلَا نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْاٰنُ جُمْلَةً وَاحِدَةً كَذٰلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهٖ فُؤَادَكَ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتٖيلًا
Resim--- ‘’ Ve kalellezine keferu lev la nuzzile aleyhil kur'anu cumletev vahideh, kezalike li nusebbite bihi fuadeke ve rattelnahu tertila. :İnkâr edenler, “Kur’an ona bir defada toptan indirilseydi ya!” dediler. Biz, Kur’an’la senin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk.’’
(FURKÂN suresi 32. ayet) (Resmi:25/İniş:42/Alfabetik:29)

وَلَا تُجَادِلُوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّتٖى هِىَ اَحْسَنُ اِلَّا الَّذٖينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُوا اٰمَنَّا بِالَّذٖى اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ
Resim---’Ve la tucadilu ehlel kitabi illa billeti hiye ahsen, illellezine zalemu minhum ve kulu amenna billezi unzile ileyna ve unzile ileykum ve ilahuna ve ilahukum vahiduv ve nahnu lehu muslimûn.: İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O’na teslim olmuş kimseleriz.”
(ANKEBÛT suresi 46. ayet) (Resmi:29/İniş:85/Alfabetik:8)


مَا خَلْقُكُمْ وَلَا بَعْثُكُمْ اِلَّا كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ اِنَّ اللّٰهَ سَمٖيعٌ بَصٖيرٌ
Resim---’Ma halkukum ve la ba'sukum illa ke nefsiv vahideh, innellahe semium basîr. :(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz, ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir.’’
(LOKMAN suresi 28. ayet) (Resmi:31/İniş:57/Alfabetik:59)


قُلْ اِنَّمَا اَعِظُكُمْ بِوَاحِدَةٍ اَنْ تَقُومُوا لِلّٰهِ مَثْنٰى وَفُرَادٰى ثُمَّ تَتَفَكَّرُوا مَا بِصَاحِبِكُمْ مِنْ جِنَّةٍ اِنْ هُوَ اِلَّا نَذٖيرٌ لَكُمْ بَيْنَ يَدَیْ عَذَابٍ شَدٖيدٍ
Resim--- ‘’Kul innema eizukum bi vahideh, en tekumu lillahi mesna ve furada summe tetefekkeru, ma bi sahibikum min cinneh, in huve illa nezirul lekum beyne yedey azabin şedîd. : (Ey Muhammed!) De ki: “Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed’de cinnetten eser yoktur. O, şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır.”
(SEBE' suresi 46. ayet) (Resmi:34/İniş:58/Alfabetik:91)

اِنْ كَانَتْ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَاِذَا هُمْ خَامِدُونَ
Resim--- ‘’ İn kanet illa sayhatev vahideten fe iza hum hamidûn. :korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.’’
(YÂSÎN suresi 29. ayet) (Resmi:36/İniş:41/Alfabetik:108)


مَا يَنْظُرُونَ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَاْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ
Resim---’Ma yenzurune illa sayhatev vahideten te'huzuhum vehum yehissimûn.: Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.’’
(YÂSÎN suresi 49. ayet) (Resmi:36/İniş:41/Alfabetik:108)



اِنْ كَانَتْ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَاِذَا هُمْ جَمٖيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ
Resim--- ‘’ İn kanet illa sayhatev vahideten feiza hum cemi'ul ledeyna muhdarûn. :Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.’’
(YÂSÎN suresi 53. ayet) (Resmi:36/İniş:41/Alfabetik:108)



اِنَّ اِلٰهَكُمْ لَوَاحِدٌ
Resim--- ‘’ İnne ilahekum le vahid. :1-4) Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır.
(SÂFFÂT suresi 4. ayet) (Resmi:37/İniş:56/Alfabetik:90)

فَاِنَّمَا هِىَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ فَاِذَا هُمْ يَنْظُرُونَ
Resim--- ‘’ Fe innema hiye zecratuv vahidetun fe izahum yenzurûn. :O ancak şiddetli bir sesten ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler.’’
(SÂFFÂT suresi 19. ayet) (Resmi:37/İniş:56/Alfabetik:90)


اَجَعَلَ الْاٰلِهَةَ اِلٰهًا وَاحِدًا اِنَّ هٰـذَا لَشَیْءٌ عُجَابٌ
Resim--- ‘’E cealel alihete ilahev vahida, inne haza le şey'uy ucâb. : “İlâhları bir tek ilâh mı yaptı? Gerçekten bu çok tuhaf bir şey!”
(SÂD suresi 5. ayet) (Resmi:38/İniş:38/Alfabetik:88)


وَمَا يَنْظُرُ هٰؤُلَاءِ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً مَا لَهَا مِنْ فَوَاقٍ
Resim---’Ve ma yenzuru haulai illa sayhatev vahidetem ma leha min fevâk. :Bunlar da (müşrikler de) ancak (vakti gelince) asla geri kalmayacak korkunç bir ses bekliyorlar.’’
(SÂD suresi 15. ayet) (Resmi:38/İniş:38/Alfabetik:88)


اِنَّ هٰـذَا اَخٖى لَهُ تِسْعٌ وَتِسْعُونَ نَعْجَةً وَلِىَ نَعْجَةٌ وَاحِدَةٌ فَقَالَ اَكْفِلْنٖيهَا وَعَزَّنٖى فِى الْخِطَابِ
Resim--- ‘’ İnne haza ehi lehu tis'uv ve tis'une na'cetev ve liye na'cetuv vahidetun fe kale ekfilniha ve azzeni fil hitâb.’’
(SÂD suresi 23. ayet) (Resmi:38/İniş:38/Alfabetik:88)

قُلْ اِنَّمَا اَنَا مُنْذِرٌ وَمَا مِنْ اِلٰهٍ اِلَّا اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Resim--- ‘’ Kul innema ene munziruv ve ma min ilahin illellahul vahidul kahhâr. : (Ey Muhammed!) De ki: “Ben ancak bir uyarıcıyım. Her şey üzerinde mutlak otorite sahibi olan bir Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur.”
(SÂD suresi 65. ayet) (Resmi:38/İniş:38/Alfabetik:88)


لَوْ اَرَادَ اللّٰهُ اَنْ يَتَّخِذَ وَلَدًا لَاصْطَفٰى مِمَّا يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ سُبْحَانَهُ هُوَ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Resim---’Lev eradellahu ey yettehize veledel lastafa mimma yahluku ma yeşau subhaneh, huvellahul vahidul kahhâr.: Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yarattıklarından dilediğini seçerdi. O, bundan uzaktır, yücedir. O, bir ve her şey üzerinde mutlak otorite sahibi olan Allah’tır.’’
(ZÜMER suresi 4. ayet) (Resmi:39/İniş:59/Alfabetik:114)


خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍ يَخْلُقُكُمْ فٖى بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فٖى ظُلُمَاتٍ ثَلٰثٍ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ فَاَنّٰى تُصْرَفُونَ
Resim--- ‘’ Halekakum min nefsiv vahidetin summe ceale minha zevceha ve enzele lekum minel en'ami semaniyete ezvac, yahlukukum fi butuni ummehatikum halkam mim ba'di halkin fi zulumatin selas, zalikumullahu rabbukum lehul mulk, la ilahe illa huve fe enna tusrafûn. :O, sizi bir tek nefisten yarattı. Sonra ondan eşini var etti. Sizin için hayvanlardan (erkek ve dişi olarak) sekiz eş yarattı. Sizi annelerinizin karnında bir yaratılıştan öbürüne geçirerek üç (kat) karanlık içinde oluşturuyor. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Mülk (mutlak hâkimiyet) yalnız O’nundur. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde, nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz? ‘’
(ZÜMER suresi 6. ayet) (Resmi:39/İniş:59/Alfabetik:114)



يَوْمَ هُمْ بَارِزُونَ لَا يَخْفٰى عَلَى اللّٰهِ مِنْهُمْ شَیْءٌ لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---’Yevme hum barizun, la yahfa alellahi minhum şey', li menil mulkul yevm, lillahil vahidil kahhâr. :O gün onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz. Bugün mülk (hükümranlık) kimindir? Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah’ındır.’’
(MÜ'MİN suresi 16. ayet) (Resmi:40/İniş:60/Alfabetik:69)



قُلْ اِنَّمَا اَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحٰى اِلَیَّ اَنَّمَا اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَاسْتَقٖيمُوا اِلَيْهِ وَاسْتَغْفِرُوهُ وَوَيْلٌ لِلْمُشْرِكٖينَ
Resim--- ‘’ Kul innema ene beşerum mislukum yuha ileyye ennema ilahukum ilahuv vahidun festekîmu ileyhi vestağfiruh, ve veylul lil muşrikîn. :De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Fakat bana ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık O’na yönelin ve O’ndan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay hâline!”
(FUSSİLET suresi 6. ayet) (Resmi:41/İniş:61/Alfabetik:30)


وَلَوْ شَاءَ اللّٰهُ لَجَعَلَهُمْ اُمَّةً وَاحِدَةً وَلٰـكِنْ يُدْخِلُ مَنْ يَشَاءُ فٖى رَحْمَتِهٖ وَالظَّالِمُونَ مَا لَهُمْ مِنْ وَلِىٍّ وَلَا نَصٖيرٍ
Resim--- ‘’Ve lev şaellahu le cealehum ummetev vahidetev ve lakiy yudhilu mey yeşau fi rahmetih, vezzalimune ma lehum miv veliyyiv ve la nasîr. :Allah dileseydi, onları (aynı dine mensup) bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı yoktur.’’ (ŞÛRÂ suresi 8. ayet) (Resmi:42/İniş:62/Alfabetik:95)


وَلَوْلَا اَنْ يَكُونَ النَّاسُ اُمَّةً وَاحِدَةً لَجَعَلْنَا لِمَنْ يَكْفُرُ بِالرَّحْمٰنِ لِبُيُوتِهِمْ سُقُفًا مِنْ فِضَّةٍ وَمَعَارِجَ عَلَيْهَا يَظْهَرُونَ
Resim--- ‘’ Ve lev la ey yekunen nasu ummetev vahidetel le cealna li mey yekfuru bir rahmani li buyutihim sukufem min fiddativ ve mearice aleyha yazherûn. :Eğer bütün insanlar (kâfirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık.’’
(ZUHRUF suresi 33. ayet) (Resmi:43/İniş:63/Alfabetik:113)


فَقَالُوا اَبَشَرًا مِنَّا وَاحِدًا نَتَّبِعُهُ اِنَّا اِذًا لَفٖى ضَلَالٍ وَسُعُرٍ
Resim--- ‘’ Fe kalu ebeşeram minna vahiden nettebiuhu inna izel lefi dalaliv ve su'ur. :(23-24) Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: “İçimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz.”
(KAMER suresi 24. ayet) (Resmi:54/İniş:37/Alfabetik:52)


اِنَّا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً فَكَانُوا كَهَشٖيمِ الْمُحْتَظِرِ
Resim--- ‘’ İnna erselna aleyhim sayhatev vahideten fe kanu ke heşimil muhtezir. :Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.’’ (KAMER suresi 31. ayet) (Resmi:54/İniş:37/Alfabetik:52)


وَمَا اَمْرُنَا اِلَّا وَاحِدَةٌ كَلَمْحٍ بِالْبَصَرِ
Resim---’Ve ma emruna illa vahidetun ke lemhim bil besar. :Emrimiz ancak bir tek emirdir. Göz kırpması gibidir. (Anında gerçekleşir.)’’
(KAMER suresi 50. ayet) (Resmi:54/İniş:37/Alfabetik:52)


فَاِذَا نُفِخَ فِى الصُّورِ نَفْخَةٌ وَاحِدَةٌ
Resim--- ‘’ Feiza nufiha fissuri nefhatuv vahideh. : (13-15) Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.’’
(HÂKKA suresi 13. ayet) (Resmi:69/İniş:78/Alfabetik:34)

وَحُمِلَتِ الْاَرْضُ وَالْجِبَالُ فَدُكَّتَا دَكَّةً وَاحِدَةً
Resim--- ‘’Ve humiletil'ardu velcibalu fedukketa dekketev vahideh. : (13-15) Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.’’
(HÂKKA suresi 14. ayet) (Resmi:69/İniş:78/Alfabetik:34)

فَاِنَّمَا هِىَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ
Resim--- ‘’ Feinnema hiye zecretuv vahideh. :Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir.’’
(NÂZİÂT suresi 13. ayet) (Resmi:79/İniş:81/Alfabetik:78)

Sadakallâhu'l-azîm
6/6
Resim
Cevapla

“Kul İhvani Divanında Esmalar” sayfasına dön