A..N..A..R..L..A..R...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kalb-i viran
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 15
Kayıt: 07 Eki 2012, 17:43

A..N..A..R..L..A..R...

Mesaj gönderen kalb-i viran »

Gece gündüz nûra mensûb gözlerim parlar benim,
Anlatır elbet ne varsa gördüğüm esrâr benim!

Uydurup dursun yılan, bahâne, gördüm ben yine,
Bin zehirli iğne salmış secdeme barlar benim!..

Dök karışsın alnımızda kan tere derken dili,
Girmesin ister rezîl göz, kâseme kârlar benim!

Yükselen kubbem rahatsız eyliyor kaç alçağı,
Durdu fırsat kolluyor mihrâbıma zarlar benim!..

Hırsıza göz kırparak ampul sönerken ortada,
Ben namazdayken dikildi üstüme farlar benim!..

Vampirin doymaz mı hiç karnı, damarlar pörsüdü,
Lokma yaptı halkımı küstahça gaddarlar benim!..

Haykır ey dünyâ, hatırlat âhiri artık biraz,
Öldü derken hâlime şaşsın o hunharlar benim!..

Duymuyorlar mı "yeter" îkâzını, tekrarlayım;
Vasfımı zannetmesin nâçâr, nâçârlar benim!..

Kor güneşler meyveme nîmet olur yaz ayları,
Su olur toprağıma kışta yağan karlar benim!..

Hayvanın attığı, tarlamdaki en has gübredir
Gür büyür her ağacım göklere uğrar benim!..

Kaç nefes üflerse varsın üflesin her fırtına,
Savrulur küller önümden âteşim harlar benim!..

Vârına râm olduğum bir yokluğun bağrındayım,
Sanmayın ben bir yoğum, âlemdeki varlar benim!..

Gönlüm aldırmaz hazânın buğzuna çok söyledim,
Kul olurdu bilseler Leylâ'mı hünkârlar benim!..

Ben sal olsam da kudurmuş dalgalarda dert değil,
Çünkü kalbim râhımı Allâh'a ısmarlar benim!..

Cân evimden vursalar ölsün diye ben ölmezem,
Kurtulur rûhum kafesten meydanım artar benim!..

Bu Türâbî sözlerini bir tesellî sanmayın,
Fâş olurken çok yakında şi'rim anlarlar benim!..

M. Ali Eşmeli
Kullanıcı avatarı
kalb-i viran
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 15
Kayıt: 07 Eki 2012, 17:43

Re: A..N..A..R..L..A..R...

Mesaj gönderen kalb-i viran »

İbrahim Amca bir Türk. Fransa'da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkanı var, daha doğrusu küçük bir marketi..

O'ndan alışveriş yapan bir sürü site sakini var dükkanının çevresinde. Her milletten, her dinden, her renk ve ırktan pek çok insanlar.. Bu evlerden biri de bir Yahudi aileye aittir.

Olayımızın kahramanı Cad, 7 yaşında bu Yahudi ailenin çocuğudur.

Cad, hergün gelir ve İbrahim Amca'dan alışveriş yapar, her gelişinde de ona çaktırmadan(!) bir çikolatayı cebine indiriverir..

Bu aylarca böyle devam eder.
Birgün yine gelir, alışveriş yapar ama her zaman yaptığı gibi çikolata çalmayı unutur, çııkar..

İbrahim Amca, arkasından seslenir şefkatle;

"Caad, bugün çikolatanı almadın " Ve uzatır ona her zaman Cad'ın aldığı çikolatayı..

Şaşırır çocuk ve; "Biliyor muydun?" der hayretle.

İbrahim Amca başını okşar Cad'ın ve;Sakın bir daha çalma Cad, hırsızlık büyük bir suçtur. Başkasının hakkına tecavüzdür! Söz ver bana bir daha kimseden almayacağına "S böyle. Buraya geldiğinde yine al çikolatanı, ama benden hediye olarak" der şefkatle..

Bundan sonra Cad ile arkadaş hatta dost olurlar..İbrahim Amca 50 yaşında, Cad ise 7 yaşında bir çocuktur. Aradan yıllar geçer. İbrahim Amca bu Yahudi çocuğa hem arkadaş hem baba gibi davranır. Ne zaman Cad'ın bir sıkıntısı olsa, doğru İbrahim Amca'sına koşar Cad.. O'nun şefkatli sinesine sığınır; Ailesiyle, arkadaşlarıyla vb. tüm sorunlarını anlatır bu dostuna ve nasihatlarini, çözümlerini hayranlıkla dinler, uygular.

Ne zaman sıkıntıyla bir sorunla karşılaşsa İbrahim Amca'sına koşar Cad, İbrahim Amcası çekmecesinden bir kitap çıkarır ve Cad'a vererek;

"Hadi aç bir yeri" der, sonra Cad'ın açtığı yüzdeki iki sayfayı okur, Cad'a anlatır ve sorununu böylece çözümlerler birlikte. Hayrettir ki, her defasında da teşhis ve çözümler doğrudur!.. Dükkandan sıkıntıları bitmiş olarak ayrılır hep..

Böylelikle tam 17 yıl geçer; Cad 24 yaşında koca bir genç delikanlı, İbrahim Amca da ötelere yürüyen bir fani.. Ama dostlukları hep bu minval üzeri devam etmiştir..

Bir gün emr-i Hakk vaki olur ve İbrahim Amca, Hakk'ın rahmetine kavuşur. Ölmeden önce çocuklarına bir vasiyeti vardır İbrahim Amca'nın;

"İçerideki küçük sandık kendisinden hediye olara bu Yahudi gence verilecektir."

Cad, bu en büyük dostunun ölümüyle yıkılır..Çok ağlar, çok yanar. Artık elinden yüreğinden tutan, sorunlarına çözümler bulan, sırdaşı-dert ortağı yoktur.

Vasiyet üzerine sandık Cad'a ulaştırılır. Ama ilk anların hüznüyle açmak bile istemez Cad..

Neden sonra yine büyük bir sorunla baş başa kalır Cad ve içinden çıkamadığı, çok daraldığı bir vakit aklına İbrahim Amcası gelir, gözleri dolar; derken aklına sandık gelir. Koşar açar sandığı. Bir de bakar ki sandıktan, İbrahim Amca'sının eline verip açtırdığı ve okuduğu böylelikle sorunlarını her seferinde çözümlediği o Kitap çıkar. Kitabı anlamaz çünkü Arapçadır.

Koşar, okutmak için Tunuslu arkadaşına gider. Her zamanki gibi iki sayfa okumasını ve açıklamasını ister ondan. Sorun yine çözümlenmiştir o Kitap sayesinde..

Merak eder Cad, sorar

"Bu Kitap nedir?"

Tercüme eden Tunuslu;

"Bu Kur'an-ı Kerim'dir, Müslümanların kitabı"

Cad şaşırır, şoktadır!

Hiç tereddüt etmez Cad ve sorar hemen;

"Müslüman olmak için ne yapmalıyım?"

Tunuslu gerekeni söyler-öğretir-yönlendirir ve Cad müslüman olur.

Cadallah Kur'an adını alır..

Cadallah Kuran, öyle ilerler, öyle kendini yetiştirir ki bu yolda, sadece Avrupa'da yaklaşık 6000 Hristiyan ve Yahudi'nin Müslüman olmasına vesile olur.. Her geçen gün artar, hidayetine vesile oldukları..

Bu eski Kitab'ı karıştırırken arkasında bir harita çıkar önüne orda, İbrahim Amca'nın not ettiği şu ayet vardır: "Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle davette bulun." Bunun Bir işaret olduğunu düşünerek Afrikaya gider davetçi olarak. Önce Kenya'ya, sonra Güney Sudan'a oradan Uganda'ya ve komşu ülkelere. 30 yıla yakın dolaşır oralarda. Afrika'nın sıkıntıları bitmez. Onun etkisiyle 6 milyona ulaşır İslam'a girenler Allah'ın izniyle. Ama o Afrika'da hastalanır ve 54 yaşında 2003 yılında Allah'a davet yolunda vefat eder.

Cad'ın annesi koyu Yahudi'dir ve üniversitede hocadır. O da geçen yıl Müslüman olur. 2005'te yani oğlunun ölümünden 2 yıl sonra, 70 yaşında.. Oğlunu Yahudiliğe döndürmek için 30 yıl uğraşmış, bütün tecrübesini bilgisini ve gücünü kullanmış ikna etmek için ama muvaffak olamamış kalbi İslam'a tümüyle bağlı olan o büyük Müslümana ulaşmaya.. İşte budur hakiki din.. Allah annesinin de ayağını sabit kılsın bu dinde ve onu korusun.

Neden Cad hemen Müslüman oldu?

Diyor ki: "İbrahim Amca 17 yıl boyunca bir kere bile bana "Yahudi" ya da "kafir" demedi hatta İslam'a gir bile demedi.. Ama bir çocuğun kalbinin nasıl Kur'an'a bağlanacağını iyi bildi."

Bir Arap kanalında Kur'an'ı, O'na sarılmayı, Kur'an'la amel etmenin lüzumunu anlatan Mısırlı Tebliğci, Dr. Saffet Hicazi konuşmasının sonunu onun kıssasına ayırmıştı. Gözyaşlarıyla İbrahim Amca'yı anlattı. Hele zerafetle, hiç örselemeden yetiştirdiği fidanının, dünyanın dört bir köşesinde, ab-ı hayat dağıtması hiç olacak şey miydi İbrahim Amca'nın?

Dr. Saffet Hicazi, Bizzat tanışırCadullah'la ve hikayesini dinler, elinden hiç bırakmadığı hayli yıpranmış Kur'an'ı sorduğunda Cadullah;

"Ammu İbrahim (İbrahim Amca)'nın Kur'an'ı işte bu" der, yanında gezdirmektedir hep..

Londra'da Darfur'a destek ve ordaki Müslümanların sorunlarıyla ilgili bir toplantı sırasında Hıristiyanlaştırılmak istenen Zulu kabilesinin reisiyle karşılaşan Dr. Saffet Hicazi kabile reisine "sen der Cadullah Kurani'yi tanıyor musun?"

Bunu sorunca, adam çok şaşırır ve heyecanla; "

Evet!" der "Sen nerden tanıyorsun, yoksa gördün mü O'nu, konuştun mu O'nunla?" peşpeşe sıralar sorularını. "Evet der doktor, onunla İsviçre'de karşılaşmıştım.

Bunu söyleyince Saffet Bey, ellerine sarılır, elini-yüzünü öper, öper gözyaşlarıyla.. Dr: "Sen de onun etkisiyle mi İslam'a girdin?

Ve der ki; "Ben O'nun sayesinde Müslüman olan birinin yardımıyla Müslüman oldum. Madem bu eller O'nun elini tuttu, madem bu gözler O'nu gördü, ben sanki O'nu öpüyorum"

Allah Cadullah Kurani'ye rahmet etsin. Rabbim İbrahim Amca'ya da rahmet etsin, O gibilerin emsallerini arttırsın.. Onların elinden kimler İslam'a girdi Allah bilir. Kapanmayacak bir amel defteri ile Allah'a kavuştu Cadullah ve onun İslam'a girmesine sebep olan İbrahim Amca..

Büyük fedakarlık onlarınki.. Hele bu asırda!..Herkesin maddeye meftun olduğu, herkesin "ben ben" dediği, kendi çocuklarını bile önemsemeyip, nefsinin bitmez tükenmez arzularının peşinde olduğu şu talihsiz asırda...

Nebeonline

Okuduğumda çok etkilendim ve siz saygıdeğer dostlarımızlada paylaşmak istedim..Rabbim yolunda çabalayıp yolunda ölmeği hepimize nasib etsin..
Cevapla

“Tanışalım mı? ~Hoş geldiniz~” sayfasına dön