Bir demet GÜL

Peygamber Efendimizin (sav) mübarek sözleri ve Kudsi Hadisler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

Gönül Bahçemizden derlediğim..
Bir demet kırmızı gül...


Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, ALLAHu TeÂLÂ’nın şöyle buyurduğunu bildirmiştir: "Her kim benim velî bir kuluma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb îlân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibâdetlerle de durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de ben onun (âdetâ) konuşan lisânı, akleden kalbi, işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, mutlaka veririm, yardım istediğinde yardım ederim, bana sığınırsa onu korurum..." buyurmuştur.
(Buhârî, Rikâk, 38; Mecmau'z- Zevâid, II. 248)

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "İnsanlara akılları ve anlayışları ölçüsünde konuşunuz ve onların hallerine uygun davranınız." buyurmuştur.
(Müslim, Ebu Davûd)



“Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Cennete girecek bir kısım insanlar vardır ki, onların kalbleri kuş kalbi gibi (rakîk ve güven içinde)dir.” buyurmuştur. ”
(Müslim, Cennet 27; Ahmed İbni Hanbel, Müsned)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Recâ'nâ mine'l- cihâdi'l- asgari ilâ'l-cihâdi'l- ekber: Küçük cihâddan büyük cihâda döndük!..." buyurmuştur.
(Aclûnî, Keşfü'l-Hâfâ I-511 (1362) ; Bagdadî Tarihi XIII-493)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: «Mü’min, kardeşinin aynasıdır; ve mü’min, mü’minin kardeşidir, onun ziyanını ve helakini önler, arkasında da onu çevreleyip korur ve ihtiyaçlarını görür.” buyurmuştur.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’dan; Davûd : (4(1) Kitabü’l-Edeb, (49,) Bâbun fi'n-Nasihati, Fadlullah, Cild : 1, Sayfa : 333, 334.)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ““Size iki şey bıraktım ki onlara sarıldığınız sürece sapıtmazsınız. Kitâbullah ve Sünneti’n- Nebî!” buyurmuştur.
(İmâm Mâlik, Muvatta, Kader 3)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Birinizin içinde îman, elbisenin eskimesi gibi eskir. Allahtan kalblerinizdeki îmanı yenilemesini dileyin!" buyurmuştur.

(Taberânî)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem : "Herşeyin bir kalbi vardır. Kur'ân'ın kalbi de YâSîndir. Her kim YâSîn Sûresini okursa, Allah ona bu sûreyi okuması sebebiyle Kur'ân'ı on kere okumuş kadar sevab yazar." buyurmuştur.
(Enes radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Sevabü'l- Kur'ân 7; Ahmed b. Hanbel V-26; Darimî, fedailü'l- Kur'ân, 21.)


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim bir gecede Allah'ın rızasını dileyerek YâSîn okuyacak olursa (günahları) bağışlanır" buyurmuştur.
(Süyutî, el-Camiü's-Sagir, II, 184; El Hindî, Kenzü’l- Ummal, I, 2690,2691; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V,26 )

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim Allah'ın rızasını dileyerek YâSîn okursa, geçmiş günâhları affedilir, onu ölülerinizin yanında da okuyunuz!”” buyurmuştur.
(Beyhakî, Sevabü’l- Kur'ân.)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: ““Her hangi bir ölünün yanında YâSîn okunursa, Allah ona kolaylık verir” buyurmuştur.

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ölülerinize (ölüme yaklaşanlara) lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz/zihinde yer ettiriniz. Fikir aşılayınız!.” buyurmuştur.
(Müslim, Cenâiz 1, 2; Tirmizî, Cenâiz 7)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz.” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned, V/26)
Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır:
"Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyâret ederek orada Yâsîn Sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." buyurmuştur.
(Ebû Bekir radiyallahu anhu’dan; İbni Mâce Tercemesi, IV/274)

Ehl-i Sünnet ve cemaate göre, bir insan namaz, oruç Kur’an’ın okumak, zikir, hac gibi işlediği güzel amellerinin sevabını başkasına hediye edebilir.
(bkz. Fethu’l- Kadîr, 6/132; el-Bahru’r- Raik,7/379- Şamile-; Reddu’l- Muhtar, II/263).
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir." buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, (2760); Muvatta, Hüsnü'l- halk 12, (2, 906)


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim Allah’a tevekkül ederse kalbindeki dağınıklığı önlemeye Allah yeter." buyurmuştur.
(İbn-i Mâce)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “İnsanlardan bana en yakın olanı, bana en çok salâvât getirendir.” buyurmuştur.
(Tirmizî; Münzirî, Terğib 2/500)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: ''En faziletli sadaka bir Müslümanın ilim öğrenmesi, sonra da onu Müslüman kardeşine öğretmesidir.'' buyurmuştur.
(Sünen-i İbn-i Mâce)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “”Ali’yi bırakın!. (bunu üç kere buyurdular). Ali, Bendendir ve Ben de O'ndanım!. O, Benden sonra her Mü’minin Velîsidir!.” buyurdu.
(İmran bin Hüseyn radiyallahu anhu’dan; Ahmed bin Hanbel, Müsned)
“
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Eğer sizler benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.”” buyurmuştur.
(Buhârî, Tefsîru sûre (5), 12; Müslim, Fezâil 134)

“Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Nefsim kudret elinde olan Allâh’a yemin olsun ki; sizden biriniz, ben kendisine anasından, babasından, evlâdından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça hakikî mânâda îmân etmiş olamaz!.” buyurmuştur. ”
(Buhârî, Îman, 8.)
“
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şâyet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” buyurmuştur. ”
(Müslim, Îmân 78. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Vallahi, âhiret karşısında dünya, birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. Şimdi bakınız, parmağınız denizden size ne getirir?" buyurmuştur.
(Sahih-i Müslim, Kitabu'l- Cenne, 14 Hadis no: 55)

Ebû Umâme radiyallahu anhu: "Yâ Resûlullah! En ziyâde dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?"
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" buyurdu..
(Tirmizî)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Sizden biriniz kardeşiyle karşılaşınca, ona selâm versin. Eğer aralarını ağaç, duvar veya kaya ayırmış, sonra yine karşılaşmışsa, ona (tekrar) selâm versin" buyurdu.
( Ebu Hureyre radıyallâhu anh'dan; Ebû Dâvud, 5200)

“Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olandır.”” buyurdu.
(Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, II,)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e: "En efdal insan kimdir?" diye sorulmuştu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kalbi mahmüm (pak), dili doğru sözlü olan herkes" buyurdu. Ashab: "Doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmümu'l-kalb ne demektir?" diye sordu.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "(Mahmüm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalbtir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur" buyurdu."
(Kütüb-i Sitte, 7256)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir." buyurdu.
(Buhâri, Bed'ü'l-Vahy 1; Müslim, İmâret 155.)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Hz Dâvud (aleyhisselâm)'un duaları arasında şu da vardır: "Allahım! Senden sevgini ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine beni ulaştıracak ameli taleb ediyorum Allah'ım! Senin sevgini nefsimden, âilemden, malımdan, soğuk sudan daha sevgili kıl!." buyurdu.
(Ebû'd-Derdâ der ki: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Hz Dâvud'u zikredince, onu: "İnsanların en âbidi (yani çok ve en ihlaslı ibâdet yapanı)" olarak tavsif ederdi")
(Ebû'd-Derdâ radıyallâhu anh’dan; Tirmizî, Da'avât 74, (3485)

Es Salâtu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem : "İslâm alenidir, imân ise kalbdedir. Takvâ burada! Takvâ burada!" buyurarak eli ile sadrını (göğsünü) işâret buyurmuştur."
(Enes radiyallahu anhu'dan sahihen; İmâm Ahmed; Nesâî, Ebu Yâ'lâ)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Allâh Teâlâ Ramazan’da orucu farz kıldı, ben de (terâvîh) namazını sünnet kıldım.” buyurmuştur.
(İbn-i Mâce, Salât, 173)


Hz. Âişe (ranha) vâlidemiz: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Ramazan ayında bir gece mescidde nâfile namaz kılmıştı. Birçok kimse de ona uyarak namaz kıldı. Sabah olunca ashâb: “Rasûlullâh geceleyin mescidde namaz kıldı” diye konuştular.
Nebiyy-i Ekrem (aleyhisselâm) ertesi gece de namaz kıldı. Halk, yine bunu konuştu; katılanların sayısı da iyice arttı. Üçüncü veya dördüncü gece insanlar yine toplandı. Öyle ki, mescid onları alamayacak hâle geldi. Ancak Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, sonraki gece onların yanına çıkmadı. Sabah olunca: “Yaptığınızı gördüm. Yanınıza çıkmaktan beni alıkoyan şey, bu namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır.” buyurdu.”
(Buhârî, Terâvîh, 1; Müslim, Müsâfirîn, 177)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “ALLAHu zü’L- CeLÂL: "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim…" buyurmuştur.”
(Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini-içmesini bırakmasına kıymet vermez.” buyurmuştur.
(Buhârî, Savm 8, Edeb 51)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “…ALLAHu TeÂLÂ: “Sırf benim için birbirini seven, benim rızâm için toplanan, benim rızâm uğrunda birbirini ziyaret eden ve sadece benim rızâm için sadaka verip iyilik edenler, benim sevgimi hak ederler” buyurmuştur.”
(İ Mâlik, Muvatta’, Şa’r 16)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: " ALLAHu TeÂLÂ: “Kim, Kur'ân-ı Kerîm'i okuma meşguliyeti sebebiyle Benden istemekten geri kalırsa ben ona, isteyenlere verdiğimden fazlasını veririm!." buyurmuştur.
(Ebu Saîd radiyallahu anhu dan; Tirmizî, Sevâbü'l- Kur'ân 25-2927)


Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “ALLAH celle celâlihu: "Evliyâî tahte kıbâbî la ya'rifuhum gayrî: Benim velilerim, benim kubbelerim altındadır, onları benden başka kimse bilmez" buyurdu.”
(Ankaravî, Minhâcu’l-fukarâ, s. 318; Abdurrahman Câmî, Nefahâtu’l-üns, s. 45; Gümüshânevî, Câmi’ul-usûl, s. 50; Mahmut Sami, Ashab-ı Kiram, II, 216.)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İnnî târikûn fikümü’s sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH’ın kitâbı biri de ıtretim (zürriyetim, ehl-i beytim)” buyurmuştur.
(Müslim Fezailü’s- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; İ. Ahmed, III/14,17-4/367,371; Şeybe; Hatîb)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ''Çalışın ve herkes yaratıldığı işi kolaylıkla başaracaktır!" buyurmuştur.
(Buhârî, Kader 4; Müslim, Kader 6-8; Ebu Dâvud,Sünen 16/4694; Tirmizî, Kader 3/3136)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Çalışın ve herkes yaratıldığı işi kolaylıkla başaracaktır!" buyurmuştur.
(Buhârî, Kader 4; Müslim, Kader 6-8; Ebu Dâvud, Sünen 16/4694; Tirmizî, Kader 3/3136)


-Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Lezzetleri alt-üst edeni (ölümü) çokça hatırlayınız!" buyurmuştur.
(Tirmizî, Kıyâmet 26; İbn Mâce, Zühd 31)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Vellezi nefsî bi yedihî lev lem teznebu le zeheballahu bikûm vele câ'e bi kavmin yeznebune fe yestegfirunallahe, fe yegfir lehum.: Nefsim elinde olan (ALLAH)'a yemin ederim ki; eğer siz günah işlemezseniz ALLAH sizi yok eder, günah işleyip de arkasından istiğfâr (bağışlama) dileyen bir kavm yaratır da onların istiğfârlarını kabul edip bağışlar..." buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu'da; Müslim)




Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Siz Allah'a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz, sizleri de, kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı: Sabahleyin aç çıkar, akşama tok dönerdiniz." buyurmuştur.
(Ömer radıyallahu anhu’dan; Tirmizî, Zühd 33, (2345)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Merhamet edenlere Rahmân da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin." buyurmuştur.
(İbn Amr radıyallahu anh’dan; Tirmizî)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "ALLAH kimi doğru yola iletmek isterse onun göğsünü (kalbini) İslâma açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkarıyormuş gibi kalbini iyice daraltır. ALLAH inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir." (En'âm 6/125) âyeti celilesini okuyunca şöyle buyurdu: "Nur göğse girdiği zaman göğüs genişler." Buyurduğunda, Sahabilerince: "Yâ Resûlullah! Bunun için bilinen bir ilim var mı?" diye sorulunca: "Evet, dünyayı bırakıp âhirete yönelmek ve ölüm gelmeden önce hazırlık yapmaktır." buyurmuştur.
(Abdullah İbni Mes'ud radiyallahu anhu'dan; Beyhâkî, Şuabu'l- Îmân VII- 352/10552)

فَمَن يُرِدِ اللّهُ أَن يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلإِسْلاَمِ وَمَن يُرِدْ أَن يُضِلَّهُ يَجْعَلْ صَدْرَهُ ضَيِّقًا حَرَجًا كَأَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي السَّمَاء كَذَلِكَ يَجْعَلُ اللّهُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ
"Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrahu li’l- islâm (islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrahu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fî’s- semâi, kezâlike yec’alûllâhu’r- ricse alâllezîne lâ yu’minûn (yu’minûne).: Allah, kimi hidâyete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.” (En'âm 6/125)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Birr, ahlâk güzelliğidir." buyurmuştur.
(Müslim, Birr, 14,15; Tirmizî, Zühd, 52)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: "Yalnız şu iki kimseye gıbta edilir:
ALLAH'ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse;
ALLAH'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse." buyurmuştur.
(Abdullah İbni Mes'ûd radıyallâhu anh'den; Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, İ'tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Zühd 2.)

Resûlullah sallallâhu aleyhi vessellem: “Mü'min, kardeşinin aynasıdır; ve mü'min mü'minin kardeşidir, onun zarar ve ziyâna uğramasını, helâkını önler, arkasında da onu çevreleyip korur ve ihtiyaçlarını görür”" buyurdu.
(Ebû Dâvud, Edebü'l- Müfred)

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem :“Birinci kat semâ, ikinci kat semâ içinde çöle atılmış bir yüzük halkası gibidir. İkinci kat semâ ise, üçüncü kat semâ içinde, çöldeki bir yüzük halkası gibi kalır… Yedinci kat semaya kadar bu böylece devam eder… Dünyanız ve Yedi kat semâ ise, Kürsü de Kürsü de Arş’ın içinde yine çöle atılmış bir yüzük halkası gibi kalır”
(İbn-i Kesir, Tefsir, 1:309; Tecrid-i Sarih, 9:7)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Varlık ve Kâinat, Arşa nisbeten büyük bir çöle atılan bir yüzük gibidir. Aynı şekilde Kürsi de, Arş’a nisbeten büyük bir sahraya atılan bir yüzük gibidir.” buyurmuştur.
(İbn-i Abbas radiyallahu anhu ve Hz. Ebu Zerr radiyallahu anhu’dan; İbn-i Kesir, Tefsiru’l- Kur’âni’l- Azim, 1:309)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ashâbı ile Mekke yolunda yürüyordu. “Cumdân” denilen bir yere uğradı ve ashâbına: "Yürüyünüz, burası Cumdân Dağıdır. Müferrid olanlar öne geçmiş; yarışı kazanmışlardır." buyurdu.
Sahâbiler: "Yâ Rasûlallah! Müferridler de kim?" diye sordular.
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem : "ALLAH'ı çok zikreden erkekler ve kadınlar" buyurdu.
(Müslim, Zikir,4)

Tirmizî'nin rivâyetinde ise; "Müferridler ne demektir?" diye sordular Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "ALLAH'ın zikrini kendilerine şiâr edinenlerdir. Zikir onların yüklerini ve ağırlıklarını sırtlarından atar ve kıyâmet gününde ALLAH'ın huzûruna hafif olarak gelirler." buyurdu.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen kulihvani »

Kur'ân-ı Kerim Arapçadır ve bilip anlamaya bağlıdır.
Meâli ise, en kesin anlamdır. Tefsir, yorum, yüzden okuyuş vs. değildir.


وَيُرْبِي الصَّدَقَاتِ : O sadakaları artırır.
Demektir.
Mealin dil sürçmesiyle alâkası yoktur, düzeltme yanlıştır, gerçek anlamı sadakalarıdır ve güvenilir tüm meallerde de anlamı böyle olmak zorundadır..

"Allah, faizi yok eder-mahveder, sadakaları arttırır. Allah, günahkar kâfirlerin hiç birini sevmez."

Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

Resim Âişe radiyallahu anha Anamız: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem i bekliyordum. Yanıma gelir gelmez elimi saçları arasına soktum. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Şeytanın sana geldi yine buyurdu. Ben de: “Senin şeytanın yok mu?” diye sordum. O da: Evet ama Allah ona karşı bana yardım etti de Benim şeytanım Müslüman oldu buyurdu.
(Sünen-i Nesaî, Müsned: 23701)

ResimRasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem : "Sizden her birinizin bir şeytanı vardır. Evet, benim de şeytanım var, fakat ALLAHu Teâlâ bana yardım etti ve şeytanım müslüman oldu, bana yalnız iyiliği emr eder!" buyurdu.
(İbn-i Mes'ud’dan; Müslim)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

ResimResûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "İnnî târikûn fikümü's sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH'ın kitâbı biri de ıtretim (zürriyetim,ehli beytim)" buyurmuştur.
(Müslim Fezailü's- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü'l-Kur'ân 1; İ. Ahmed III/14,17-4/367,371;Şeybe;Hatîb)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

ResimRasûlullah sallallâhu aleyhi ve selleme soruluyor: RABBımız, gökleri ve yeri yaratmadan önce neredeydi? Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Üstünde ve altında hava bulunmayan bir “a’mâ” daydı” buyuruyor.”
(İbni Mâce, Mukaddime 13)

İmâm-ı Alî kerremullâhi veche ise: Elân dahi öyledir buyuruyor.

Amâ ise körlüktür...
Sonsuz ve zifirî karanlıkta asla bir şey görememek oraya âit bir husûsu bilememektir...
İşte ALLAHU Zul-Celâle âit bu bilinemezlik karanlığının adı AHADdır...

http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... =84&t=9471

kul ihvÂNi
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

ResimEnes radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler. Hz. Âdem aleyhisselam'a gelip: "Evladlarına şefaat et!" diye talepte bulunacaklar. O ise: "Benim şefaat yetkim yok. Siz İbrahim aleyhisselam'a gidin! Çünkü o Halilullah'tır" diyecek. İnsanlar Hz. İbrahim'e gidecekler. Ancak o da: "Ben yetkili değilim! Ancak Hz. İsa'ya gidin. Çünkü o Ruhullah'tır ve O'nun kelâmıdır!" diyecek. Bunun üzerine O'na gidecekler. O da: "Ben buna yetkili değilim. Lâkin Muhammed aleyhissalatü vesselam'a gidin!" diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara: "Ben şefaate yetkiliyim!" diyeceğim. Gidip Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Önünde durup, Allah'ın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamdlerle Allah'a medh u senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım. Rabb Teala: "Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini söyle, söylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine getirilecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir!" buyuracak. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum!" diyeceğim.Rabb Teala: "(Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa danesi kadar iman varsa onları ateşten çıkar!" diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım! Sonra Rabbime dönüp, önceki hamd ü senalarla hamd ve senalarda bulunacağım, secdeye kapanacağım. Bana, öncekinin aynısı söylenecek. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kimlerin kalbinde hardal danesi kadar iman varsa onları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben derhal gidip bunu da yapacak ve Rabbimin yanına döneceğim. Önceki yaptığım gibi yapacağım. Bana, evvelki gibi: "Başını kaldır!" denilecek. Ben de kaldırıp:
"Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kalbinde hardal danesinden daha az miktarda imanı olanları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben gidip bunu da yapacağım. Sonra dördüncü sefer Rabbime dönecek, o hamdlerle hamd ü senada bulunacağım, sonra secdeye kapanacağım. Bana: "Ey Muhammed! Başını kaldır ve (dilediğini) söyle, sana kulak verilecektir! Dile, talebin verilecektir! Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir!" denilecek. Ben de: "Ey Rabbim! bana Lailahe illallah diyenlere Şefaat etmem için izin ver!" diyeceğim. Rabb Teala: "Bu hususta yetkin yok! -veya: "Bu hususta sana izin yok!- Lâkin izzetim, celalim, kibriyam ve AZAMETim hakkı için lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım!" buyuracak."

(Buhari, Tevhid 36, 19, 37, Tefsir, Bakara 1, Rikak 51; Muslim, İman 322, (193)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

Resimİmam Ali kerremullâhi veche şöyle anlatır:
Bakiul-Ğarkad mezarlığında bir cenâzede idik. Rasûlullah yanımıza gelip oturdu, biz de etrâfına oturduk. Berâberinde bir âsâ vardı. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem başını eğdi. Elindeki âsâyla yeri çizmeye başladı. Sonra: “Sizden hiç bir kimse ve yaratılmış hiç bir nefis yoktur ki, muhakkak Cennetteki ve Cehennemdeki yerini ALLAH celle celâluhu yazmış olmasın. Ve herkesin bedbaht veya bahtiyar olduğu muhakkak yazılmıştır!” buyurdu. Bunun üzerine bir kimse: Yâ Rasûlullah, Öyle ise bizler ameli terk edip yazımız üzere durmayalım mı? dedi. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Saadet ehlinden olan kimse saadet ehlinin ameline varacak, şekavet ehlinden olan ise şekavet ehlinin ameline varacaktır,” buyurdu ve şunu ilâve etti: “Sizler amel edip ÇALIŞın-KESB edin!. Çünkü herkese İMKÂN verilmiştir. Saadet ehline, saadet ehlinin ameli müyesser olacaktır-kolaylaşacaktır. Şekâvet ehline de, şekâvet ehlinin ameli kolay gelecektir.” Sonra Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şu âyetleri okudu: Bundan sonra kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız. Ama kim cimrilik eder, kendisini müstağni görür ve en güzeli yalan sayarsa biz de onu en güç olana hazırlarız.

(Sahih-i Müslim, 4786)

Resim

Eûzubillâhi's-semî'u'l-alîmu mine'ş-şeytânirracîm.


بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

فَأَمَّا مَن أَعْطَى وَاتَّقَى
Resim---“Fe emmâ men a’tâ vettekâ : Artık kim (ALLAH için) verir ve (ALLAH'tan) sakınırsa,”
(Leyl 92/5)


وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى
Resim---“Ve saddeka bi'l-husnâ: Ve en güzel olanı doğrularsa,”
(Leyl 92/6)


فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى
Resim---“Fe senuyessiruhu li'l-yusrâ: Ona en kolay olan(a ulaşmay)ı kolaylaştıracağız.
(Leyl 92/7)


Sadakallâhu'l-azîm
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

ResimAbdullah b. Mes’ûd (r.a.) : Hz. Peygamber (s.a.v.)in arkasında namaz kıldığımızda: Es-Selâmü alallah, Es-Selâmü alâ Cibrîle ve Mikâile, es-Selâmu alâ fulânîn fulânîn (=selâm Allaha olsun, selâm Cebraîl ve Mikâile olsun falan ve falan Meleklere de selâm olsun)” derdik. Resulullah (sav) bize döndü ve : “ Şüphesiz Allah selâmın kendisidir. Biriniz namaz kıldığında “et-Tehiyyâtü lillâhi, ve’s-Salevâtü ve’t-Tayyibâtü es-Selâmü aleyke eyyühe’n-Nebiyyü ve Rahmetullâhi ve berekâtuhû es-Selâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhi’s-Sâlihîn (=Saygılar, dualar ve güzellikler Allah’a mahsustur. Ey Peygamber! Selâm, Allah’ın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. Bize ve Allah’ın Salih kullarına da selâm olsun.)” desin. Şu var ki, siz “Allah’ın salih kulları” derseniz Allah’ın yerdeki ve gökteki bütün Salih kullarını içine alır ve devamla: “Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve Eşhedü enne Muhammeden abduhû ve Rasûlühü (= Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed Onun kulu ve Rasûlüdür) desin.” buyurmuştur.
(Sahîh-i Buhârî, Kütüb-i Sitte Serisi:1, Hadis No:471, sf:147)

Hadisin bir benzeri de şöyledir:
Resim

Abdullah b. Mesûd (r.a.) anlatır: Hz. Peygamber (s.a.v.) ile birlikte namaza oturduğumuzda : “ Es-Selâmü alallah min ibâdihi, Es-Selâmü ala fülân ve fülân(=Kullarından Allah’a selâm olsun, Selâm falan falan meleğe olsun) derdik. Hz.Peygamber (s.a.v.) : “Selâm Allah’a olsun demeyin, şüphesiz Allah, Selâm’ın kendisidir. Ancak et-Tehiyyâtü lillâhi, ves-Salevâtü vet-Tayyibâtü es-Selâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve Rahmetullâhi ve berekâtuhû es-Selâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn (= Saygılar, dualar ve güzellikler Allaha mahsustur. Ey Peygamber! Selâm, Allahın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. Bize ve Allahın Salih kullarına da selâm olsun.)” deyiniz. Çünkü siz, “Allah’ın Salih kulları” derseniz gökteki ve gök ve yer arasındaki bütün kulları içine alır.
Devamla: “Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve Eşhedü enne Muhammeden abduhû ve Rasûlühü” deyip sonra da kendisinin beğendiği duayı seçerek dua eder. Buyurdu.
(Sahîh-i Buhârî, Kütüb-i Sitte Serisi:1, Hadis No:474, sf:148)




Resim Humeyd es-Sâidî (r.a.) anlatır: Ey Allahın Rasûlü, sana nasıl salâtü selâm getirelim? dedik: “Allahümme sallî alâ Muhammedin ve Ezvâcihi ve Zürriyetihî. Kemâ salleyte alâ Âli İbrahîme ve Bârik alâ Muhammedin ve Ezvâcihi ve Zürriyetihî. Kemâ Bârekte alâ Âli İbrahîme inneke Hamîdün Mecîdün.”(= Allah’ım, Muhammed’e, hanımlarına ve soyuna İbrahim’in hanesine salât ettiğin gibi salât et. Muhammed’i, hanımlarını ve soyunu İbrahim’in hanesini bereketlendirdiğin gibi bereketlendir. Şüphesiz sen çok övülensin, çok şereflisin) deyiniz” buyurdu.
(Sahîh-i Buhârî, Kütüb-i Sitte Serisi:1, Hadis No:1416, sf:419)

Hadisin bir benzeri de şöyledir:
Resim


Kab b. Ucra (r.a.)dan. Hz.Peygamber (s.a.v)e: Ey Allahın Rasûlü, sana selâm vermeyi öğrendik ama salâtı nasıl getireceiz? denildi. O da şöyle deyiniz, buyurdu: “Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ Âli Muhammedin kemâ Salleyte alâ Âli İbrahîme inneke Hamîdün Mecîdün. Allahümme Bârik alâ Muhammedin ve alâ Âli Muhammedin Kemâ Bârekte alâ Âli İbrahîme inneke Hamîdün Mecîdün (= Allahım, Muhammede, Muhammedin hanesine salât ettiğin gibi salât et. Allahım, Muhammedi, Muhammedin hanesini, İbrahimin hanesini bereketlendirdiğin gibi bereketlendir. Şüphesiz sen çok övülensin)
(Sahîh-i Buhârî, Kütüb-i Sitte Serisi:1, Hadis No:1763, sf:552)



et-Tehiyyâtü lillâhi, ves-Salevâtü vet-Tayyibâtü
es-Selâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve Rahmetullâhi ve berekâtuhû
es-Selâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn
Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve Eşhedü enne Muhammeden abduhû ve Rasûlühü”


Resim
TÜRKÇESİ:Allahümme salli alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedîn Resim abdike ve nebîyyîke ve Resûlike ve'n nebîyyil-ümmiyyi Resimve alâ alî seyyidinâ Muhammedin ve ezvâcihi ümmühâtil-minîne ve zürriyetihi ve Ehl-i Beytihi ve sahbihi Resim Kemâ salleyte alâ seyyidinâ İbrâhîme ve alâ âli seyyidinâ İbrâhîme fil-âlemîn Resim İnneke Hamîdun Mecîd.

MÂNÂSI: ALLAHım! Kulun, Nebîn, Resûlün ve Nebîyyil-Ümmîn olan Efendimiz ve sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e ve Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ailesine ve müminlerin anneleri eşlerine ve zürriyetine ve ehl-i beytine ve sahabelerine salât ve selâm eyle! Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’a ve Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’ın ailesine âlemler içinde salât ve selâm ettiğin gibi salât ve selâm eyle! Çünkü Sen Hamîdsin-Mecîdsin!”

(bereketli kıl: meymenetli, uğurlu, hayırlı, faydalı, saâdetli, mutlu, kutlu, birr ehli, iyilikçi kıl...)


Resim

Resim

TÜRKÇESİ: Allahumme bârik alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve Rasûlike ve'n nebîyyil-ummiyyi Resim ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve ezvâcihi ummihâtil-mu’minîne ve zurriyetihi ve Ehl-i Beytihi ve sahbihi Resim Kemâ bârekte alâ seyyidinâ İbrâhîme ve alâ âli seyyidinâ İbrâhîme fil-âlemîn Resim İnneke Hamîdun Mecîd.

MÂNÂSI: ALLAHım! Kulun, Nebîn, Resûlün ve Nebîyyîl-Ümmîn olan Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e ve Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)’in ailesine ve müminlerin anneleri eşlerine ve zürriyetine ve ehl-i beytine ve sahabelerine; Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’a ve Efendimiz İbrâhim (aleyhisselâm)’ın ailesine âlemler içinde bereket ihsân eylediğin gibi bereket ihsân eyle! Şüphesiz ki Sen Hamîdsin-Mecîdsin

(bereketli kıl: meymenetli, uğurlu, hayırlı, faydalı, saâdetli, mutlu, kutlu, birr ehli, iyilikçi kıl...)

ÂMİNe yâ MUÎN ALLAH celle celâluhu
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

ResimMuâviye İbn Câhimenin anlattığına göre; Câhime radıyallahu anh Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme gelir ve: “Yâ Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem , ben gazveye (cihad) katılmak istiyorum, bu konuda sizinle istişare etmeye geldim” der. Rasûlullah aleyhi's-salâtu ve's-selâm: “Annen var mı?” diye sorar. “Evet” deyince, “Öyleyse ondan ayrılma, zira cennet onun ayağının altındadır” buyurur.
(Nesâî, Cihâd, 12)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

Resim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Bir insanın hidayetine sebep olan (Onu ehl-i sünnet yapan) muhakkak Cennete girer buyurmuştur.
(Buharî)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: Bir demet GÜL

Mesaj gönderen Gul »

Gönül Bahçemizden derlediğim..
Bir demet kırmızı GÜL...


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, ALLAHu TeÂLÂ’nın şöyle buyurduğunu bildirmiştir: "Her kim benim velî bir kuluma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb îlân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibâdetlerle de durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de ben onun (âdetâ) konuşan lisânı, akleden kalbi, işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, mutlaka veririm, yardım istediğinde yardım ederim, bana sığınırsa onu korurum..." buyurmuştur.
(Buhârî, Rikâk, 38; Mecmau'z- Zevâid, II. 248)


Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "İnsanlara akılları ve anlayışları ölçüsünde konuşunuz ve onların hallerine uygun davranınız." buyurmuştur.
(Müslim, Ebu Davûd)


Resim

Resim---“Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Cennete girecek bir kısım insanlar vardır ki, onların kalbleri kuş kalbi gibi (rakîk ve güven içinde)dir.” buyurmuştur.
(Müslim, Cennet 27; Ahmed İbni Hanbel, Müsned)


Resim”

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Recâ'nâ mine'l- cihâdi'l- asgari ilâ'l-cihâdi'l- ekber: Küçük cihâddan büyük cihâda döndük!..." buyurmuştur.
(Aclûnî, Keşfü'l-Hâfâ I-511 (1362) ; Bagdadî Tarihi XIII-493)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: «Mü’min, kardeşinin aynasıdır; ve mü’min, mü’minin kardeşidir, onun ziyanını ve helakini önler, arkasında da onu çevreleyip korur ve ihtiyaçlarını görür.” buyurmuştur.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’dan; Davûd : (4(1) Kitabü’l-Edeb, (49,) Bâbun fi'n-Nasihati, Fadlullah, Cild : 1, Sayfa : 333, 334)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ““Size iki şey bıraktım ki onlara sarıldığınız sürece sapıtmazsınız. Kitâbullah ve Sünneti’n- Nebî!” buyurmuştur.
(İmâm Mâlik, Muvatta, Kader 3)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Birinizin içinde îman, elbisenin eskimesi gibi eskir. Allahtan kalblerinizdeki îmanı yenilemesini dileyin!" buyurmuştur.
(Taberânî)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem : "Herşeyin bir kalbi vardır. Kur'ân'ın kalbi de YâSîndir. Her kim YâSîn Sûresini okursa, Allah ona bu sûreyi okuması sebebiyle Kur'ân'ı on kere okumuş kadar sevab yazar." buyurmuştur.
(Enes radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Sevabü'l- Kur'ân 7; Ahmed b. Hanbel V-26; Darimî, fedailü'l- Kur'ân, 21)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim bir gecede Allah'ın rızasını dileyerek YâSîn okuyacak olursa (günahları) bağışlanır" buyurmuştur.
(Süyutî, el-Camiü's-Sagir, II, 184; El Hindî, Kenzü’l- Ummal, I, 2690,2691; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V,26)


Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim Allah'ın rızasını dileyerek YâSîn okursa, geçmiş günâhları affedilir, onu ölülerinizin yanında da okuyunuz!”” [/b][/color] buyurmuştur.
(Beyhakî, Sevabü’l- Kur'ân.)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ölülerinize (ölüme yaklaşanlara) lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz/zihinde yer ettiriniz. Fikir aşılayınız!.” buyurmuştur.
(Müslim, Cenâiz 1, 2; Tirmizî, Cenâiz 7)


Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz.”[/b][/color] buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned, V/26)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:"Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyâret ederek orada Yâsîn Sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." buyurmuştur.
(Ebû Bekir radiyallahu anhu’dan; İbni Mâce Tercemesi, IV/274)


Resim

Ehl-i Sünnet ve cemaate göre, bir insan namaz, oruç Kur’an’ın okumak, zikir, hac gibi işlediği güzel amellerinin sevabını başkasına hediye edebilir.
(bkz. Fethu’l- Kadîr, 6/132; el-Bahru’r- Raik,7/379- Şamile-; Reddu’l- Muhtar, II/263).


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir." buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, (2760); Muvatta, Hüsnü'l- halk 12, (2, 906)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim Allah’a tevekkül ederse kalbindeki dağınıklığı önlemeye Allah yeter." buyurmuştur.
(İbn-i Mâce)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “İnsanlardan bana en yakın olanı, bana en çok salâvât getirendir.” buyurmuştur.
(Tirmizî; Münzirî, Terğib 2/500)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: ''En faziletli sadaka bir Müslümanın ilim öğrenmesi, sonra da onu Müslüman kardeşine öğretmesidir.'' buyurmuştur.
(Sünen-i İbn-i Mâce)


Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “”Ali’yi bırakın!. (bunu üç kere buyurdular). Ali, Bendendir ve Ben de O'ndanım!. O, Benden sonra her Mü’minin Velîsidir!.” buyurdu.
(İmran bin Hüseyn radiyallahu anhu’dan; Ahmed bin Hanbel, Müsned)


Resim
“
Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Eğer sizler benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.”” buyurmuştur.
(Buhârî, Tefsîru sûre (5), 12; Müslim, Fezâil 134)


Resim

“Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Nefsim kudret elinde olan Allâh’a yemin olsun ki; sizden biriniz, ben kendisine anasından, babasından, evlâdından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça hakikî mânâda îmân etmiş olamaz!.” buyurmuştur.
(Buhârî, Îman, 8.)


”Resim
“
Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şâyet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” buyurmuştur.
(Buharî, 6479, 6480; Müslim 2295/29Müslim, Îmân 78. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Vallahi, âhiret karşısında dünya, birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. Şimdi bakınız, parmağınız denizden size ne getirir?" buyurmuştur.
(Sahih-i Müslim, Kitabu'l- Cenne, 14 Hadis no: 55)


Resim

Resim---Ebû Umâme radiyallahu anhu: "Yâ Resûlullah! En ziyâde dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?"
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!"
buyurdu.
(Tirmizî)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Sizden biriniz kardeşiyle karşılaşınca, ona selâm versin. Eğer aralarını ağaç, duvar veya kaya ayırmış, sonra yine karşılaşmışsa, ona (tekrar) selâm versin" buyurdu.
(Ebu Hureyre radıyallâhu anh'dan; Ebû Dâvud, 5200)


Resim

“Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olandır.”” buyurdu.
(Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, II)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e: "En efdal insan kimdir?" diye sorulmuştu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kalbi mahmüm (pak), dili doğru sözlü olan herkes" buyurdu. Ashab: "Doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmümu'l-kalb ne demektir?" diye sordu.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "(Mahmüm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalbtir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur"
buyurdu.
(Kütüb-i Sitte, 7256)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir." buyurdu.
(Buhâri, Bed'ü'l-Vahy 1; Müslim, İmâret 155)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Hz Dâvud (aleyhisselâm)'un duaları arasında şu da vardır: "Allahım! Senden sevgini ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine beni ulaştıracak ameli taleb ediyorum Allah'ım! Senin sevgini nefsimden, âilemden, malımdan, soğuk sudan daha sevgili kıl!."

Ebû'd-Derdâ: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Hz Dâvud'u zikredince, onu: "İnsanların en âbidi (yani çok ve en ihlaslı ibâdet yapanı)" olarak tavsif ederdi"
derdi.
(Ebû'd-Derdâ radıyallâhu anh’dan; Tirmizî, Da'avât 74, (3485))


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem : "İslâm alenidir, imân ise kalbdedir. Takvâ burada! Takvâ burada!" buyurarak eli ile sadrını (göğsünü) işâret buyurmuştur."
buyurdu.
(Enes radiyallahu anhu'dan sahihen; İmâm Ahmed; Nesâî, Ebu Yâ'lâ)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Allâh Teâlâ Ramazan’da orucu farz kıldı, ben de (terâvîh) namazını sünnet kıldım.” buyurmuştur.
(İbn-i Mâce, Salât, 173)


Resim

Resim--- mescidde nâfile namaz kılmıştı. Birçok kimse de ona uyarak namaz kıldı. Sabah olunca ashâb: “Rasûlullâh geceleyin mescidde namaz kıldı” diye konuştular.
Nebiyy-i Ekrem (aleyhisselâm) ertesi gece de namaz kıldı. Halk, yine bunu konuştu; katılanların sayısı da iyice arttı. Üçüncü veya dördüncü gece insanlar yine toplandı. Öyle ki, mescid onları alamayacak hâle geldi. Ancak Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, sonraki gece onların yanına çıkmadı. Sabah olunca: “Yaptığınızı gördüm. Yanınıza çıkmaktan beni alıkoyan şey, bu namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır.”
buyurdu.
(Buhârî, Terâvîh, 1; Müslim, Müsâfirîn, 177)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “ALLAHu zü’L- CeLÂL: "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim…" buyurmuştur.
(Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini-içmesini bırakmasına kıymet vermez.” buyurmuştur.
(Buhârî, Savm 8, Edeb 51)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “…ALLAHu TeÂLÂ: “Sırf benim için birbirini seven, benim rızâm için toplanan, benim rızâm uğrunda birbirini ziyaret eden ve sadece benim rızâm için sadaka verip iyilik edenler, benim sevgimi hak ederler” buyurmuştur.
(İ. Mâlik, Muvatta’, Şa’r 16)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: " ALLAHu TeÂLÂ: “Kim, Kur'ân-ı Kerîm'i okuma meşguliyeti sebebiyle Benden istemekten geri kalırsa ben ona, isteyenlere verdiğimden fazlasını veririm!." buyurmuştur.
(Ebu Saîd radiyallahu anhu dan; Tirmizî, Sevâbü'l- Kur'ân 25-2927)


Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “ALLAH celle celâlihu: "Evliyâî tahte kıbâbî la ya'rifuhum gayrî: Benim velilerim, benim kubbelerim altındadır, onları benden başka kimse bilmez" buyurdu.
(Ankaravî, Minhâcu’l-fukarâ, s. 318; Abdurrahman Câmî, Nefahâtu’l-üns, s. 45; Gümüshânevî, Câmi’ul-usûl, s. 50; Mahmut Sami, Ashab-ı Kiram, II, 216)


Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İnnî târikûn fikümü’s sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH’ın kitâbı biri de ıtretim (zürriyetim, ehl-i beytim)” buyurmuştur.
(Müslim Fezailü’s- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; İ. Ahmed, III/14,17-4/367,371; Şeybe; Hatîb)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ''Çalışın ve herkes yaratıldığı işi kolaylıkla başaracaktır!" buyurmuştur.
(Buhârî, Kader 4; Müslim, Kader 6-8; Ebu Dâvud,Sünen 16/4694; Tirmizî, Kader 3/3136)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Çalışın ve herkes yaratıldığı işi kolaylıkla başaracaktır!" buyurmuştur.
(Buhârî, Kader 4; Müslim, Kader 6-8; Ebu Dâvud, Sünen 16/4694; Tirmizî, Kader 3/3136)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Lezzetleri alt-üst edeni (ölümü) çokça hatırlayınız!" buyurmuştur.
(Tirmizî, Kıyâmet 26; İbn Mâce, Zühd 31)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Vellezi nefsî bi yedihî lev lem teznebu le zeheballahu bikûm vele câ'e bi kavmin yeznebune fe yestegfirunallahe, fe yegfir lehum.: Nefsim elinde olan (ALLAH)'a yemin ederim ki; eğer siz günah işlemezseniz ALLAH sizi yok eder, günah işleyip de arkasından istiğfâr (bağışlama) dileyen bir kavm yaratır da onların istiğfârlarını kabul edip bağışlar..." buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu'da; Müslim)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Siz Allah'a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz, sizleri de, kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı: Sabahleyin aç çıkar, akşama tok dönerdiniz." buyurmuştur.
(Ömer radıyallahu anhu’dan; Tirmizî, Zühd 33, (2345) )


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Merhamet edenlere Rahmân da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin." buyurmuştur.
(İbn Amr radıyallahu anh’dan; Tirmizî)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "ALLAH kimi doğru yola iletmek isterse onun göğsünü (kalbini) İslâma açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkarıyormuş gibi kalbini iyice daraltır. ALLAH inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir." (En'âm 6/125) âyeti celilesini okuyunca şöyle buyurdu: "Nur göğse girdiği zaman göğüs genişler." Buyurduğunda, Sahabilerince: "Yâ Resûlullah! Bunun için bilinen bir ilim var mı?" diye sorulunca: "Evet, dünyayı bırakıp âhirete yönelmek ve ölüm gelmeden önce hazırlık yapmaktır." buyurmuştur.
(Abdullah İbni Mes'ud radiyallahu anhu'dan; Beyhâkî, Şuabu'l- Îmân VII- 352/10552)


فَمَن يُرِدِ اللّهُ أَن يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلإِسْلاَمِ وَمَن يُرِدْ أَن يُضِلَّهُ يَجْعَلْ صَدْرَهُ ضَيِّقًا حَرَجًا كَأَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي السَّمَاء كَذَلِكَ يَجْعَلُ اللّهُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ

Resim---"Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrahu li’l- islâm (islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrahu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fî’s- semâi, kezâlike yec’alûllâhu’r- ricse alâllezîne lâ yu’minûn (yu’minûne).: Allah, kimi hidâyete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.” (En'âm 6/125)

Resim

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Birr, ahlâk güzelliğidir." buyurmuştur.
(Müslim, Birr, 14,15; Tirmizî, Zühd, 52)


Resim

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: "Yalnız şu iki kimseye gıbta edilir:
ALLAH'ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse;
ALLAH'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse."
buyurmuştur.
(Abdullah İbni Mes'ûd radıyallâhu anh'den; Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, İ'tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Zühd 2)


Resim

Resim---Resûlullah sallallâhu aleyhi vessellem: “Mü'min, kardeşinin aynasıdır; ve mü'min mü'minin kardeşidir, onun zarar ve ziyâna uğramasını, helâkını önler, arkasında da onu çevreleyip korur ve ihtiyaçlarını görür”" buyurdu.
(Ebû Dâvud, Edebü'l- Müfred)


Resim

Resim---Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem :“Birinci kat semâ, ikinci kat semâ içinde çöle atılmış bir yüzük halkası gibidir. İkinci kat semâ ise, üçüncü kat semâ içinde, çöldeki bir yüzük halkası gibi kalır… Yedinci kat semaya kadar bu böylece devam eder… Dünyanız ve Yedi kat semâ ise, Kürsü de Kürsü de Arş’ın içinde yine çöle atılmış bir yüzük halkası gibi kalır” buyurdu.
(İbn-i Kesir, Tefsir, 1:309; Tecrid-i Sarih, 9:7)


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Varlık ve Kâinat, Arşa nisbeten büyük bir çöle atılan bir yüzük gibidir. Aynı şekilde Kürsi de, Arş’a nisbeten büyük bir sahraya atılan bir yüzük gibidir.” buyurmuştur.
(İbn-i Abbas radiyallahu anhu ve Hz. Ebu Zerr radiyallahu anhu’dan; İbn-i Kesir, Tefsiru’l- Kur’âni’l- Azim, 1:309)


Resim

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ashâbı ile Mekke yolunda yürüyordu. “Cumdân” denilen bir yere uğradı ve ashâbına: "Yürüyünüz, burası Cumdân Dağıdır. Müferrid olanlar öne geçmiş; yarışı kazanmışlardır." buyurdu.
Sahâbiler: "Yâ Rasûlallah! Müferridler de kim?" diye sordular.
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem : "ALLAH'ı çok zikreden erkekler ve kadınlar"
buyurdu.
(Müslim, Zikir,4)


Resim

Resim---Tirmizî'nin rivâyetinde ise; "Müferridler ne demektir?" diye sordular Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "ALLAH'ın zikrini kendilerine şiâr edinenlerdir. Zikir onların yüklerini ve ağırlıklarını sırtlarından atar ve kıyâmet gününde ALLAH'ın huzûruna hafif olarak gelirler." buyurdu.
(Tirmizî)



Resim
Resim
Cevapla

“►Hadis-i Şerifeler◄” sayfasına dön