RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.:"ALLAH mahlukâtın olmasına hükmettiği zaman/ALLAH mahlukatı yarattığı zaman yanında bulunan, ARŞ'ın gerisindeki bir Kitaba şunu yazdı.: "Muhakkak ki RAHMEtim gazâbıma gâlib gelmiştir."buyurdu. (Ebu Hûreyre radiyallahu anhu’den; Buhârî, Tevhid 15, 22, 28, 55, Bedi'ü’l-Halk 1; Müslim, Tevbe 14, (2751); Tirmizî, Daavât 109,(3537)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.:"ALLAH, mahlûkatı yarattığı vakit; Kendi Nezdinde Arşın üstünde bulunan Kitabına.: “RAHMEtim =>GAZÂBıma üstün geldi” diye yazdı."[/color] buyurdu. (Buhârî, Tevhid, 15, 22, 28, 55; Müslim, Tevbe, 14-16)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: “Bu, ALLAH’ın kullarının kalblerine yerleştirdiği MERHAMEttir ve ALLAH, ancak MERHAMEtli kullarına RAHMEt eder.”buyurdu. (Müslim, Cenâiz, 11; Buhârî, Merdâ, 9)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: “ALLAH =>RAHMEtini yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu Kendi Yanında tuttu, bir parçasını ise yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça RAHMEt sebebiyle bütün canlılar birbirine MERHAMEt ederler. Hatta kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp da zarar verir korkusuyla ayağını kaldırır!.”buyurdu. (Buhârî, Edeb,19; Müslim, Tevbe, 21)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.:"ALLAH, mahlûkatı yarattığı vakit; Kendi Nezdinde Arşın üstünde bulunan Kitabına.: “RAHMEtim =>GAZÂBıma üstün geldi” diye yazdı."buyurdu. (Buhârî, Tevhid, 15, 22, 28, 55; Müslim, Tevbe, 14-16)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: “Bu, ALLAH’ın kullarının kalblerine yerleştirdiği MERHAMEttir ve ALLAH, ancak MERHAMEtli kullarına RAHMEt eder.”buyurdu. (Müslim, Cenâiz, 11; Buhârî, Merdâ, 9)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: “ALLAH =>RAHMEtini yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu Kendi Yanında tuttu, bir parçasını ise yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça RAHMEt sebebiyle bütün canlılar birbirine MERHAMEt ederler. Hatta kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp da zarar verir korkusuyla ayağını kaldırır!.”buyurdu. (Buhârî, Edeb,19; Müslim, Tevbe, 21)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.:"ALLAH, yeri ve gökleri yarattığı gün yüz RAHMEt yarattı. Her bir RAHMEt, yerle gök arasını dolduracak kadardır. Bu yüz RAHMEtten yeryüzüne bir tek RAHMEt indirdi ki, bu sayede anne yavrusuna, yabani hayvanlar ve kuşlar da birbirine MERHAMEt ederler. Kıyamette ise O, bu RAHMEtin tamamı ile kullarına MERHAMEt eder."buyurdu. (Müslim, Tevbe, 21)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: "İnsanlara MERHAMEt etmeyene ALLAH da MERHAMEt etmez!."buyurdu. (Buhârî, Tevhid, 2)
Bir adam yanındaki çocukla Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi. Adam çocuğu bağrına basıyordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.:“Ona karşı MERHAMEtlisin değil mi?” diye sorunca adam: “Evet” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.:“ALLAH, ona karşı senden çok daha MERHAMEtlidir. O, MERHAMEtlilerin en MERHAMEtlisidir!."buyurdu. (Buhârî, Edebü’l-Müfred, 137)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“ALLAHu zü’L- CeLÂL.: “Ben, MERHAMEtlilerin en MERHAMEtlisiyim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmayanları CeNNetime koyun!” buyurur ve bunun üzerine onlar CeNNete girerler.”buyurdu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I. 4)
Çölde yaşayan Bedevî Araplardan bazıları Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in (yanına geldiler; (O’nun çocukları öpüp sevdiğini görünce).: “Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz?” dediler. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Evet” cevabını verince,
Onlar.: “Ama biz vallahi çocukları öpmeyiz!.” dediler.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“ALLAH, sizin kalbinizden MERHAMEti söktüyse, ben ne yapabilirim!.” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 64)
Akra’ b. Hâbis radiyallahu anhu, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’i Torunu Hasan’ı öperken görünce .: “Benim on çocuğum var, onlardan birini bile öpmedim!.” dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “MERHAMEt etmeyene MERHAMEt olunmaz.”buyurdu. (Müslim, Fedâil, 65)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“ALLAH TeALÂ bazı şeyleri farz kılmıştır, onları koruyunuz! Bazı sınırlar (yasa/klar) koymuştur; onları aşmayınız! Bazı şeyleri haram kılmıştır, onlara da yaklaşmayınız. Bazı şeyleri de, unuttuğu için değil, size MERHAMEtinden dolayı onlardan söz etmemiştir, onları da soruşturmayın!.”buyurdu. (Hâkim, Müstedrek, IV. 115)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Ben bâzen uzatmak niyetiyle namaza başlarım. Fakat bir çocuğun ağlayışını duyar ve annesinin ona düşkünlüğünü bildiğim için namazı kısa tutarım!.”buyurdu. (Müslim, Salât, 192)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Ey ALLAH’ım! Ben kendime çok zulmettim, günahları ancak SEN bağışlarsın. Mağfiretinle beni bağışla ve bana MERHAMEt et. Şüphesiz SEN çok bağışlayan ve çok MERHAMEt edensin!.” buyurdu. (Tirmizî, Daavât, 96)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAHım! Bizi bağışla, bize MERHAMEt eyle, bizden razı ol, (amellerimizi) kabul eyle, bizi CeNNetine koy, bizi cehennemden kurtar ve bizim her halimizi ıslah eyle!.”buyurdu. (Müslim, Birr, 87)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Sizden biri sakın.: “ALLAH’ım dilersen beni bağışla, ALLAHım dilersen bana MERHAMEt et!” demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü ALLAH için hiç bir zorlayıcı yoktur!.”buyurdu. (Buhârî, Deavat, 21.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Sizden biriniz yatağına girdiğinde, şöyle DUÂ etsin: "RABBim!SENİN Adınla yan tarafıma uzandım, SENİN Adınla da kalkarım. Eğer rûhumu alırsan, bana MERHAMEt et!. Eğer rûhumu geri verir (uyandırır)sen, Sâlih Kullarını koruduğun gibi beni de koru!.”buyurdu. (Buhârî, Daavât, 13; Müslim, Zikir, 64)
İbn-i Ömer radiyallahu anhu.: “Biz, Efendimiz’in (aleyhisselâm)'in bir mecliste yüz defa.: Rabbiğfirli ve tub aleyye inneke entettevvabüürrahîm.: “ALLAH’ım! Beni bağışla ve tevbemi kabûl buyur! Çünkü SEN tevbeleri çok kabûl eden ve çok merhamet edensin!. dediğini sayardık.”buyurdu. (Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1516; Tirmizî, Deavât, 38/3434)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Mü’minler birbirlerini sevmede, birbirlerine MERHAMEt etmede ve birbirlerine şefkat göstermede tek bir vücûd gibidir. =>O vücûdun bir organı acı çektiğinde, bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşırlar!.”buyurdu. (Müslim, Birr ve Sıla, 66; Buhârî, Edeb, 27.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“MERHAMEt=>Ancak katı kalbli kimselerden çekilip alınır!.”buyurdu. (Ebû Davud, Edeb, 58; Tirmizî, Birr ve Sıla, 16)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“MERHAMEtLiLere =>RAHMÂNMERHAMEt eder. Siz yeryüzündekilere MERHAMEt edin ki =>Göktekiler de size MERHAMEt etsin!.”buyurdu. (Tirmizî, Birr ve Sıla, 16; Buhârî, Edeb, 13)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:"CeNNetlikler üç kısımdır: 1-) Adaletli, yardımsever ve başarılı yetki sahibi, 2-) Her akrabaya ve Müslümana karşı yufka yürekli, MERHAMEtli kişi, 3-) İffetli, namuslu, çoluk çocuk sahibi olan kişi"buyurdu. ((Müslim, CeNNet, 63))
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sattığı zaman kolaylık gösteren, satın aldığı zaman kolaylık gösteren ve hakkını isterken kolaylık gösteren kula ALLAHMERHAMEt eylesin.” buyurdu. ((İbn Mâce, Ticaret, 28))
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:"Şu ÜÇ ÖZELLiği taşıyan kimseye ALLAH Himayesini artırır ve onu CeNNetine koyar: 1-) Güçsüzlere yumuşak davranmak, 2-) Ana babaya ŞEFKAT etmek ve, 3-) Elinin altında bulunanlara iyi muamele etmek"buyurdu. (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 48)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kimin üç kızı olur da onları barındırır, ihtiyaçlarını karşılar, onlara MERHAMEtle davranırsa, CeNNeti hak eder.” buyurdu. (Buhârî, Edebü’l-Müfred, 41)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“ALLAHREFÎK’dir (yumuşaklıkla davranır) ve yumuşaklıkla davranmayı sever. Sertlik ve başka şeyler için vermediğini RIFK için verir.” buyurdu. (Müslim, Birr ve Sıla, 77)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:"Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrumsa, hayırdan da mahrumdur"buyurdu. (Müslim, Birr ve Sılâ, 76)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Hutbesinde sadaka vermeye teşvik eder, müsle (canlıların organlarını kesip-parçalayarak öldürme)yi de yasaklardı.. (Nesâî, Tahrimu’d-dem, 10)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“ALLAH her şeye karşı iyi-güzel davranmayı emretti.” buyurdu. (MMüslim, Sayd ve Zebâih, 57)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:"MERHAMEt edin ki =>size de MERHAMEt edilsin. Bağışlayın ki =>ALLAH da sizi bağışlasın!."buyurdu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II. 219)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Her ağacın bir meyvesi vardır. Kalbin meyvesi de çocuktur. ALLAH çocuğuna MERHAMEt etmeyene MERHAMEt etmez. Beni yaşatan ALLAH’a yemin ederim ki, CeNNete ancak MERHAMEtliler girer.”buyurdu. Biz.:“Yâ Resûlullah!. Hepimiz (çocuklarımıza) MERHAMEt ederiz.” dedik.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Sizden birinizin MERHAMEti, yanındakilere MERHAMEt etmesi değildir, asıl MERHAMEt tüm insanlara MERHAMEt etmesidir.” buyurdu. (Heysemî, Mecmau’z-zevâid, VIII, 187)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Bir KADIN, doyurmadığı, yerdeki börtü-böcekle karnını doyurması için salmayıp bağlayarak açlıktan ölümüne sebep olduğu KEDİsi yüzünden CeheNNeme girdi” buyurdu. (Müslim, Birr ve Sıla, 135)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:"Hiçbir canlıyı atış için hedef yapmayın!."buyurdu. (Müslim, Sayd ve Zebaih, 58.)
Enes b. Mâlik’in torunu Hişam radiyallahu anhum.: “Dedem Enes b. Mâlik ile birlikte Hakem b. Eyyüb’un mahallesine girdim. Bir de gördük ki, bazıları bir tavuğu (hedef olarak) dikmiş, ona atış yapıyorlardı. Bunun üzerine Enes.: “Resûlullah hayvanların bu şekilde tutularak öldürülmesini yasakladı” dedi.(Müslim, Sayd ve Zebâih, 58)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Kim boş yere bir serçe öldürürse kıyamet günü o serçe.: "Ey RABBim falan kimse beni bir fayda (elde etmek) için değil de boş yere öldürdü!." diyerek öldüreni ALLAH TeALÂ’ya şikâyet edecektir” buyurdu. (Nesâî, Dahâyâ, 42)
RAHMEt KAYNAĞI’ndan =>MERHAMEt MENBAĞımız..
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ “Ve mâ erselnâke illâ RAHMEten li’l- âlemin (âlemîne).: (Ey Nebim!) BİZ Seni (ve Kur’ÂN-ı Kerim’i) bütün âlemlere (ve dönemlere) RAHMEt (vesîlesi ve selâmet rehberi) olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)
عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا “Umulur ki, RABBiniz size MERHAMEt eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmaya) döneriz. BİZ, CeheNNemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.”(İsrâ 17/8)
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ “Ve (ey Nebîm, Sen ve Ümmetin devamlı DUÂ edip) de(yin) ki.: “RABBim, (bizi) bağışla ve MERHAMEt et, SENMERHAMEt edenlerin en hayırlısısın.” (Çünkü DUÂ eden, mahrum edilmeyecektir.)”(Mü'minûn 23/118)
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ “(Bütün bunları yaptıktan) Sonra (sarp yokuşu ve zorlu imtihanları kazanmak için; şeksiz şüphesiz) imân edenlerden (Kur’ÂN’ın bütün hükümlerini gerekli ve geçerli görenlerden), birbirlerine (ibâdet, hizmet ve musibete karşı) sabrı tavsiye edenlerden, birbirlerine MERHAMEti (adalet ve şefkati) tavsiye edenlerden olmaktır.”(Beled 90/17)
Aişe radiyallahu anha Vâlidemiz'e Harem’de bir kuş ya da bir ceylan hediye edildi. O, derhal onu serbest bıraktı.. (Beyhakî, Sünenü’l Kübrâ, V, 334.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:"Bir adam yolculuktayken susadı ve bulduğu bir kuyuya inip su içti. Çıktığında, dili dışarda, hızlı hızlı soluyan ve susuzluktan nemli toprağı yalayan bir köpek gördü. Adam.:“Anlaşılan bu köpek de tıpkı benim gibi susuzluk çekmiş!” dedi ve hemen kuyuya inerek pabucu ile su çıkarıp köpeğe içirdi. Bunun üzerine Yüce ALLAH, onu bağışladı"buyurdu. (Buhârî, "Şürb", 9; "Mezâlim", 23; Müslim, "Selâm", 153)
Sahabiler.:“Yâ Resûlullah!. Hayvanlara yaptıklarımızdan dolayı bize sevab var mı?” diye sorunca, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:“Elbette her canlıya yaptığınız iyilikte size ecir vardır”buyurdu. (Buhârî, Mezâlim, 23)
