Modern savAŞ arAÇLARı --> Biolojik AJANlar

Olmaya devlet Cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
yolcu
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 369
Kayıt: 14 May 2009, 02:00

Modern savAŞ arAÇLARı --> Biolojik AJANlar

Mesaj gönderen yolcu »

Resim

Bir sağlık çalışanı olarak;

Uzunca bir süredir (yaklaşık 10 sene) ve halihazırda güncel olarak dünyada yaşanan bazı gelişmeler ve yaşananlar ışığında birtakım düşüncelerimi paylaşmak istiyorum;

Devletler artık biyolojik ajanlar ile savaş dönemini fiili olarak hızlandırmışlardır. İstesek de istemesek de; bizler de bir şekilde bu savaşın ortasında kalmış ya da itilmişiz.

Aklımın erdiğinden beri; deli dana hastalığından başlayan süreç, kuş gribi, kırım kongo kanamalı ateşi diye tanımlanan ve kene kaynaklı hastalık ve son olarak güncelimizde hafızalarımızda tazeliğini koruyan ve domuz gribi diye adlandırılan ve epidemiyolojik açıdan salgın halinde beliren hastalık ile devam ediyor.

Dünya devi diye adlandırılan ve maddenin esiri olmuş devletler veya bu devletleri idare eden para tüccarları; kapitalist sermayelerini daha da artırmak, ve bu yolla düşmanlarını ve diğer fakir veya gelişmemiş dünya devletlerini de kontrolleri alında tutmayı sürdürmek istemektedirler.

Bu savaşta en sık kullanılmaya başlanan başlıca argümanlardan bir taneside biyolojik savaş ajanları olmaktadır. Adına virus, bakteri her ne denirse densin; bu ajanlar labaratuvar ortamında geliştirilip piyasaya sunulmakta ve karşılığında bunun panzehiri olarak da üretimini yaptıkları ürünlerden büyük miktarlarda satmaktadırlar. Bu yolla hem ülkeleri zayıflatmaktalar, hem de paralarına para katmaktalar. Bir anlamda zehiri üreten panzehiri elinde bulundurduğu için ona bağımlı oluyorsunuz.

Halihazırdaki Pandemik A(H1N1) gribi konusunda da aynı düşüncelere sahib olduğumu açıklamıştım. Kanaatimce; bu olay da diğerleri gibi bir biyolojik ajandır. Ve masumiyeti yoktur. Aşı konusunda da birçok spekülasyon ortalığı sarmıştır. Güven vermemektedir. Bir oyun oynanmaktadır. İnşaallah bizler acı çeken figüranlar olmayız.

Bir diğer husus ise olayın psiko-sosyal tarafıdır. Özellikle büyükşehirlerde manik depresif olmaya doğru giden bir toplum görüyorum. Abartılı temizlik ürünleri kullanmaktan tutun da medikal depolardan her türlü dezenfektan maddeleri karaborsaya varacak derecede tüketmeye kadar varan bir telaş sözkonusu. Dedikodular ortalıkta kol geziyor.

Bu konuda iş hem devlet yöneticilerine hem de biz vatandaşlara düşmektedir. Günlük temizlik ve hijyenimize daha dikkat etmeliyiz. Gerekirse sokağa çıkarken maske kullanabiliriz. Elimizi deterjan ve dezenfektan yerine günlük kulllandığımız temizlik ürünleri ile (sıvı sabun vs.) temizlemeye devam edebiliriz. Özellikle elimizi ağzımıza, burnumuza ve gözümüze değdirmeden önce mutlaka yıkamalıyız. Bağışıklık sistemimizi destekleyecek gıdaları daha sık tüketebiliriz. Sitemizde de bu konuda yerelmasının faydalrından bahsedilmişti. Bu türden basit ama önemli tedbirler eşliğinde Allah'ın izniyle bu vakanın da üstesinden gelebiliriz.

Not. Bu yazdıklarım tamamen kendime ait fikirlerdir; kimseyi etkilemek istemem.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/1.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen derunilale »

evet malesef kapitalistcilerin işgüzergahlığı aynen buyurduğunuz gibi yolcu abi..yerinde ve güncel bi konuya temas etmişsiniz..Allah razı olsun..aynı düşünceleri paylaşmaktayız..sağolasınız öneriler için..
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/kjkjkjkop4.jpg[/img]
Cevapla

“►Beden ve Ruh Sağlığı◄” sayfasına dön