KİŞİ SEVDİĞİ İLE BİRLİKTEDİR

Cevapla
Kullanıcı avatarı
mustafam
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 15
Kayıt: 07 May 2009, 02:00

KİŞİ SEVDİĞİ İLE BİRLİKTEDİR

Mesaj gönderen mustafam »

BİR İNSAN OLARAK HZ MUHAMMED(SAS) / HOŞGÖRÜ(1)



ABDULLAH'LA UĞRAŞMAYIN


Arkadaşları aralarından birini O'na şikayet ederler bu Huzafe oğlu Abdullah'tır.
-Çok şaka yapar ve boş şeylerle uğraşır, derler.
HZ MUHAMMED(SAS) ÜZERİNDE DURMAZ
- Abdullah'la uğraşmayın, çünkü o ALLAH'I VE ALLAH'IN ELÇİSİNİ gerçekten seven bir kimsedir.



SARHOŞA LANET

Bir çok kez sarhoş yakalanmış bir müslüman yine aynı durumda HZ MUHAMMED'İN(SAS) önüne getirilir. O sırada yanında bulunanlardan biri dayanamaz sarhışa dönerek :
'ALLAH SANA LANET ETSİN' ,der.
HZ MUHAMMED (SAV) kaşları çatık yüzü gergin lânet okuyana seslenir:
-Ona lânet okumayın, ALLAH'a yemin ederim ki ben onu tanıyalı beri o hep ALLAH ile ALLAH'IN RESÛLünü sever
.
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) : Kişi sevdiğiyle beraberdir!


Peygamberimiz (sas) “Kişi sevdiğiyle beraberdir!” buyurmuştur. Herkes kime ne kadar sevgi beslediğini kontrol etmek durumundadır. Sevdiğinizi dikkatli sevmek gerektiğini de göz ardı etmeyin.
Size bir soru: - Çevrenizde kimleri çok seviyor, kimlere daha çok ilgi duyuyor, taklit ediyorsunuz?

Bunu bir düşünün isterseniz... Neden mi?..

-Çünkü insan ahirette de dünyadaki sevdikleriyle beraber olacaktır da ondan...

Sevdiği insan cennetlik bir yaşantı içinde ise, kendisini seveni de cennette layık bir iman ve amel içinde görmek isteyecektir...

Yok eğer cehennemlik bir yaşantı içinde ise, o da sevenini kendine layık bir alışkanlık ve davranış içinde olmaya teşvik edecektir... Böylece insan sevdikleriyle beraber olma durumuna girecektir.

Bundan dolayı Peygamberimiz:

-Kişi sevdiğiyle beraberdir! buyurmuştur.

Efendimizin bu hatırlatmasını duyan sahabeler sevinçlerinden uçacak gibi olmuşlardır. Çünkü hepsi de Allah Resulü Efendimizi (sas) seviyorlardı. Efendimizi sevenleri seviyorlardı... İslam ahlakıyla yaşayanları, günahtan kaçanları, haramdan uzak duranları, kötü alışkanlıklardan korunanları seviyorlardı... Yani cennetlik iman, amel ve ahlak sahiplerini seviyorlardı. Biliyorlardı ki, insan kimi seviyorsa onunla birlikte olacaktır sonunda. Öyle ise onlar da bunları seveceklerdi elbette...

Kuşeyri Risalesi’nde insanın sevdiğiyle birlikte olacağına ait şöyle bir misal anlatılır:

Hak dostu İbrahim Etem bir gece rüyasında Cebrail aleyhisselamı elinde defterle görünce sorar:

- Nedir elindeki defter ey meleklerin sultanı? der. O da:

-Hak dostlarının adının yazılı olduğu defterdir, der. İbrahim:

- Bakar mısın der, benim adım da Hak dostlarının yanında yazılı mı?

- Hayır der Cebrail, senin adın Hak dostlarının yanında değil, Hak dostlarını sevenlerin yanında yazılı... Bunun üzerine İbrahim teklifini hemen yapar:

- Öyle ise der, benim adımı da Hak dostlarının yanına yazın. Çünkü ben Hak dostlarını seviyorum, sevdiklerimle beraber olmak isterim. Efendimiz “Kişi sevdiğiyle beraber olacaktır” buyurdu.

İbrahim Etem’in ismi böylece sevdiği Hak dostlarının yanına yazılır, Hak dostlarıyla birlikte söylenir hale gelir dünyada da ahirette de...

Şurası unutulmamalıdır ki, insanın ilgi duyduğu dost ve sevdiklerinden ahlaki alışkanlıklar alıp, davranış şekilleri benimsediği kesindir.

Bundan dolayı Efendimiz (sas) “Kişi sevdiğinin dini üzeredir” buyurmuştur. Yani sevdiği insanın özelliklerinin kendisine de sineceğini, aksedeceğini bildirmiştir...

Nitekim bu konu verilen misalde şöyle denmektedir:

Ormanda yeşillikler içinde yürüyen bir adam, çalı yapraklarının gül gibi koktuğunu anlayınca merak edip sormuş:

-Bu çalı yapraklarında gül kokusu var, nedendir acaba?.. Demişler ki:

- Rüzgarın gül ağacından uçurup getirdiği yaprakları bunlar misafir edip sahip çıktılar. Güllerle uzun zaman dostluk kurup birlikte oldular... Gülle dostluk kuran elbette gül gibi kokacaktır. Gülün güzel kokusu ona da sinecektir. Meşe yapraklarındaki gül kokusu beraber olduğu güllerden gelmiştir...

-Ne dersiniz, siz de gül yaprağı gibi güzel ahlak ve amel sahibi Hak dostlarını seviyor, onlarla birlikte mi oluyorsunuz? Kötü alışkanlıkları olanlardan da uzak kalıyor, kendinizi korumaya mı alıyorsunuz?..

- Unutmayın, insandaki sevgi, saygı, ilgi öyle bir iksirdir ki, Hak dostlarına yönelirse onlarla birlikte olabilir. Hak düşmanlarına yönelirse bu defa da onlarla birlikte olabilir...

-Öyle ise herkes kalbinde beslediği sevgisine dikkat etsin. Kimleri seviyor, taklit ediyor iyi düşünsün!.. Unutmasın ki, insan kimleri seviyorsa onunla beraber olacaktır sonunda...

Ailem dergisi
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

''KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR''

Abdullah b. Mesûd (r.a.) anlatıyor:
Allah Resulü'nün (a.s.) huzuruna bir adam geldi ve: Ey Allah'ın Resulü! Henüz içlerine katılmadığı bir kavmi seven kimse hakkında ne buyurursunuz? diye sordu.
Allah Resulü (a.s.): ‘’Kişi sevdiği ile beraberdir’’ buyurdu.

Sahih-i Müslim'deki hadis numarası : 4779

Enes b. Malik'in (r.a.) anlattığına göre:
Bir A'rabi Allah Resulü'ne: Kıyamet ne zaman kopacak? dedi. Allah Resulü (a.s.) ona: Kıyamet için ne hazırladın? diye sordu. Bedevi: Allah'ın ve Resulünün sevgisini dedi. Allah Resulü: Sen sevdiklerinle berabersin buyurdu.

Sahih-i Müslim'deki hadis numarası : 4775


Onun için pekçok âyet-i celile de "ALLAH'a ve Resûlüne tâbi' olun..." hükmü vardır. Kur'ân-ı Kerîm'de...

“De ki: Allah’a itaat edin,Peygambere itaat edin.Eğer sırtınızı dönerseniz bilin ki Peygamber kendi görevinden,siz de kendi yükümlülüğünüzden sorumlu olursunuz.Ama O’na itaat ederseniz,doğru yolu bulmuş olursunuz.Yoksa peygamberin görevi açıkça tebliğ etmekten başka bir şey değildir. Allah,içinizden iman edip makbul ve güzel işler işleyenlere kesin olarak vaad buyurur ki: Daha önce müminleri dünyada hakim kıldığı gibi, kendilerini de hakim kılacak,kendileri için beğenip seçtiği İslam dinini tatbik etme gücü verecek ve yaşadıkları korkulu dönemin arkasından,kendilerini tam bir güvene erdirecektir.Çünkü onlar,yalnız bana ibadet edip hiçbir şeyi bana şerik yapmazlar.Artık bundan sonra kim küfrana saparsa,işte onlar yoldan çıkıp Allah’a karşı gelmiş olurlar.Öyleyse ey müminler,siz namazı hakkıyla ifa etmeye devam edin ,zekatı verin,Peygambere itaat edin ki merhamete mazhar olasınız.” (Nur,24/54-56)


“Allah’a ve Resûlüne itaat edin ki merhamete nail olasınız.”
(Âl-i İmrân,3/132)

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve hep doğru söz söyleyin ki Allah da işlerinizi ve hâllerinizi düzeltsin,günahlarınızı affetsin.Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse,pek büyük bir mutluluk ve başarıya nail olur.” (Ahzâb,33/70-71)

“Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse işte onlar,Allah’ı nimetlerine mazhar ettiği nebîler,sıddîkler,şehitler,Salih kişilerle beraber olacaklardır.Bunlar ne güzel arkadaşlar ! Bu,Allah’tan bir lütuftur.Bu lütfa layık olanların kadrini Allah’ı bilmesi yeter de artar!” (Nisâ,4/13)

“İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır.Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse Allah onu,içinden ırmaklar akan cennetlere ebedî kalmak üzere yerleştirir.İşte en büyük başarı da budur.” (Nisâ,4/13)

“Ey Resûlüm, de ki: Ey insanlar, Allah’ı seviyorsanız,gelin bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.Allah gafûrdur,rahîmdir (çok affedicidir,engin merhamet ve ihsan sahibidir).” (Âl-i İmran,3/31)



“Hakikaten, Allah’ın Resûlünde sizler için ,Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı bekleyenler ve Allah’ı çok zikredenler için en mükemmel bir numune vardır.” (Ahzâb,33/21)

“De ki: Ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah tarafından gönderilen peygamberim..O ki,göklerin ve yerin hâkimiyeti O’na aittir.O’ndan başka ilâh yoktur.Hayatı veren de, ölümü yaratan da O’dur.Öyleyse siz de Allah’a ve O’nun bütün kelimelerine iman eden o ümmî Nebî’ye ,o Resûle inanın.O’na tâbi olun ki doğru yolu bulasınız.” (A’raf,7/158)


* “Allahümmağfirli velivâlideyye, veli üstaziyye, velil müminine vel müminat, vel müslimine vel müslimât, el ahyâ-i minhüm vel emvat. Birahmetike yâ erhamerrahimin.”
Resim
Kullanıcı avatarı
mustafam
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 15
Kayıt: 07 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen mustafam »

HOŞGÖRÜ (2)


NAMAZDA ACEMİ

Ebu Süfyan'ın oğlu Muaviye yeni müslüman olmuştur. Namazda konuşulmayacağını bilmemektedir ve bir gün HZ MUHAMMED'in arkasında cemaatle namaz kılarken konuşur. Hapşıran birine:
-Allah sana rahmet etsin, der.

Namazın bozulacağından ötürü telaşlanan müslümanlar el işaretleri ve bakışlarıyla uyarıp susturmak isterler.Bu durum Muaviyeyi daha da heyecanlandırır ve konuşmaya devam eder.

-Ne var ne bakıyorsunuz , hiç bir şey anlamadım.

Müslümanlar bu kez de elleriyle bacaklarına vurarak Muaviyeyi sustururlar. En sonunda namaz biter. Fakat Muaviye heyecan ve suçluluk duygusundan ter içinde kalmıştır.

HZ MUHAMMED(sas) yanına sokulur. 'Namaz kılarken' der ,'dünya ile ilgili konuşulmaz.Namaz tesbih tekbir ve Kur'an okumaktan oluşmuştur.'

Muaviye bu olayı yıllar sonra ' O'ndan daha güzel öğreten birini görmedim, beni ne azarldı ne de sövdü ', diyerek anlattı.
nur yüzlü gül kokulu yarim
senle varoldu dünyayı fani
hasretindir gönlümün derdi
rüyamda mı yoksa yanımda mı
bildiğm bildik olmasa
duyduğum duyduk olmasa
zerremdeki bu aşk olmasa
nice saymak hayıflananındır
ruhuna salatve selam olsun sevgili yar
Kullanıcı avatarı
mustafam
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 15
Kayıt: 07 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen mustafam »

Kişi sevdiği ile beraberdir


* Allahü teâlâ, evliyamı gök kubbem altında gizlerim, buyuruyor. Burada gök kubbeden maksat, sıfat-ı beşerdir. Yani Allahü teâlâ evliyasını insan sıfatları ile gizler.

* Saatlerce uyumak, hastalık yoksa miskinliktir. Uyumakla zamanı boşa geçirmektir. Vakti, ahirette pişman olmayacak şekilde değerlendirmek lazım.

* Her akşam iman duası okuyup, günahlara tevbe etmeli. Bir günaha tevbe etmemek, o günahı işlemekten daha büyük günahtır.

* Hubbi fillah ve buğdi fillahı iyi öğrenmeli. Nasibi olana herşey bunun içinde vardır.

* (Kişi sevdiği ile beraberdir) hadis-i şerifine göre, herkes bu dünyada kimi severse ahirette onunla beraber olacaktır. Her hadis-i şerif bir âyet-i kerimenin açıklamasıdır. Bu hadis-i şerif de Maide suresindeki "Hıristiyanları ve yahudileri dost edinmeyin. Onları severseniz onlardan olursunuz" mealindeki 51.âyet-i kerimenin açıklamasıdır.

* Bizim dinimizin iki esası, iki direği vardır. Biri öğrenmek, diğeri öğretmektir. Ancak, öğrenmeden öğretmek olmaz. Öğrenilecek şey, ehl-i sünnet itikadıdır. Öğretmek ise bunu değiştirmeden insanlara ulaştırmaktır.

* Haddini bil kanaat et, çok konuşma rahat et.

* Salih müslüman şu dört şeye öncelik vermeli: 1-Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumalı. 2-Okuduklarını doğru anlamalı. 3-Yaşamalı. 4-Yaymalı.

* İlim dini beslemek yani müslümanlara, insanlara iyilik etmek, faydalı olmak içindir, yoksa dünya nimetlerini yutmak için değil.

* Günah işlemekten sakınmayan âlim, elinde lamba tutan köre benzer. Başkalarına yol gösterir; fakat kendi görmez!..

* Düşmanın belini kıracak darbeyi yapmazsan, vuracağın her darbe onu kuvvetlendirir.

* “Allahümmağfirli velivâlideyye, veli üstaziyye, velil müminine vel müminat, vel müslimine vel müslimât, el ahyâ-i minhüm vel emvat. Birahmetike yâ erhamerrahimin.”

Bu istiğfar, günahların affedilmesine, günahı olmayanların ise; ileride günah işlemekten korunmasına, günah işlemeyecek hâle gelmesine sebep olur.

* Kul hakkından çok korkun, her müslümana karşı derin muhabbet ve hürmet içinde olun. Hiçbir müslümanı incitmeyin. Büyüklerinize karşı mutlaka hürmetkâr olur. Emriniz altında olan aileniz veya çocuklarınıza karşı şefkatli olun, onları dindar yetiştirmeye dikkat edin, çünkü ölüm ani gelir. Herkes pişman olacak. O pişmanlık günü gelmeden tevbe etmek akla gelmeyebilir. Bugün fırsat varken istiğfar edelim.
nur yüzlü gül kokulu yarim
senle varoldu dünyayı fani
hasretindir gönlümün derdi
rüyamda mı yoksa yanımda mı
bildiğm bildik olmasa
duyduğum duyduk olmasa
zerremdeki bu aşk olmasa
nice saymak hayıflananındır
ruhuna salatve selam olsun sevgili yar
Kullanıcı avatarı
mustafam
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 15
Kayıt: 07 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen mustafam »

PEYGAMBER EFENDİMİZ(SAS)DEN SABIR İLE İLGİLİ HADİSİ ŞERİFLER


Sen, yakini bir imanla, tam bir rıza ile Allah için çalışmaya muktedir olabilirsen çalış; şayet buna muktedir olamazsan, hoşuna gitmeyen şeyde sabırda çok hayır var. Şunu da bil ki nusret sabırla birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır.


Sabır imanın yarısı, yakin de imanın tamıdır.


Haya zinettir. Takvada keremdir. En hayırlı binek de sabırdır. İbtila halinde insanın musibetinin berteraf olmasını Allahtan beklemek ibadettir.

Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır.
nur yüzlü gül kokulu yarim
senle varoldu dünyayı fani
hasretindir gönlümün derdi
rüyamda mı yoksa yanımda mı
bildiğm bildik olmasa
duyduğum duyduk olmasa
zerremdeki bu aşk olmasa
nice saymak hayıflananındır
ruhuna salatve selam olsun sevgili yar
Cevapla

“Namaz” sayfasına dön